08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 HAZİRAN 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Apo'nun tehdiöi Yunan basınında • ATİNA (AA) - Yunanistan'da haftalık Ependitis gazetesi dün PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'den geçecek petrol boru hatlannı havaya uçuracaklanna ilişkin tehditlerine yer veren fotoğraflı bir haber yayımladı. Gazete, PKK liderini bir harita üzerinde boru hatlannı işaret ederken görüntüleyerek fotoğrafın altında "Şayetbuboruhattı Türkiye ûzerinden geçerse biz bunu sûrekli havaya uçuracağız" tehdidine yer verdi. Caca'ya ömür boyu hapis () Lübnanlı Hıristiyan lider Şamir Caca, bir Hıristiyan siyaset adamını öldürmek suçundan ömürboyu hapis cezasına çarptınldı. Lübnan Adalet Mahkemesi tarafından 8 ay süren dava sonunda 43 yaşındaki Caca, dün suçlu bulunarak, ömürboyu hapse mahkûm oldu. Şamir Caca, 1990ekim ayında Hıristiyan Dany Şamun, eşi ve iki küçük çocuğunu öldürmekle suçlanıyordu Çta'de günliik 56 idambHanço: • HONGKONG(AA)- Çin'de bir gün içinde 56 uyuşturucu kaçakçısı idam edildi. Hong Kong'da yayımlanan gazetelerde çıkan haberde. uyuşturucu satıcılığı ve kaçakçılığından ıdama mahkûm 56 kişinin cezası önceki gün infazedildi. Arjantin'de • CORDOBA(AA)- Arjantin'n Cordoba kentinde işçilerle polis arasında iki gündür devam eden ve 10 kişinin yaralanmasına yol açan çatışmalann yatıştığı, ancak gerginliğin devam ettiği haber veriliyor. Kentte çıkan olaylarla ilgili olarak 108 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Kentteki olaylar, memur maaşlannın geç ödenmesi ve yerel parlamentonun, maaş ödemelerinin Hazıne bonosuyla yapılmasına ilişkin karan üzerine patlak vermişti. Kanaçi'de çatışma: 25 ölü • KARAÇt(AA)- Pakistan'ın Karaçi kentinde önceki gece geç saatlerde rakip gruplar arasında çıkan çatışmalarda 25 kişinin öldüğü bildirildi. Polis ve hastane yetkilileri, önceki gece çatışmalarda 20, bu sabah da 5 kişinin öldügünü söylediler. Boru hatb arapsaçıLALE SARIİBRAHIMOĞLU • Azeri petTollerini üretecek uluslararası konsorsiyum, 50 milyon ton olarak öngörülen "erken üretilecek petrolün" pazarlanmasında, Batum yerine Gürcistan'ın Supsa Limanı'nı gündeme getirdi. ANKARA -Hazar Havzası pet- rollerinin borularla uluslararası piyasalara taşınması öncesinde gerçekleşecek "erken üretim" için Gürcistan güzergâhında da pürüz çıktı. BOTAŞ Genel Mü- dürü Hayrettin Uzun, erken üreti- lecek petrolün pazarlanması için planlanan güzergâhın seçimine ilişkin gelişmelerin, Azeri ve Kaf- kas petrollerinin Hazar havzasın- dan döşenecek borularla Cey- han'dan uluslararası piyasalara sa- tılması yolundaki Türk tezinin önüne bir tehlike olarak çıktığina dikkat çekti. Uzun, Ankara'nın olumsuz gelişmelere karşı çalış- malannı yoğunlaştırdığını söyle- di. Azerbaycan'ın SOCAR firma- sı ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın da (TPAO) ortak ol- duğu Batılı firmalardan oluşan ve Yabancı Şırketler Topluluğu (YŞT) adını alan konsorsiyumun, Azeri ve Kazak petrollerinin ulus- lararası piyasalara taşınması için bir boru hattının döşenmesi önce- sinde, Hazar'da 1996'ın ikinci ya- nsından itibaren erken üretime geçmek zorunda olduğuna dikkat çekildi. Toplam 50 milyon ton ol- ması öngörülen ve yılda en fazla 4.5 milyon tona ulaşması bekle- nen erken üretim, petrolün üreti- leceği yataklann istikrarlı bir şe- kilde ürün vermeye başlamasına kadar geçecek süredeki ilk üretim anlamına geliyor. Türkiye, ABD'nin de destek verdiği, Hazar havzası petrolleri- nin boru hatlanyla Ceyhan'a ta- şınması yolundaki tezinin tehlike- ye düşmesini önlemek için erken üretimde Gürcistan'ın Batum Li- manı güzergâhını tercih ediyor. Azerbaycan ile konsorsiyumun ekim ayında yapacağı toplantıda, erken üretimin hangi güzergâhtan geçeceği konusunda verecegi ka- rarda, Rusya'nın önerdiği Novo- rosisk-Grozni hattı da ikinci se- çenek olarak ele alınacak. Kon- sorsiyumun karannda, erken üre- tim petrolünün hangi güzergâhtan geçmesi halinde ekonomik ve gü- venli olacağı yolundaki hesaplar etkili olacak. Batum yerine Supsa Türkiye, erken üretilecek pet- rolü Gürcistan'ın Batum Lima- nı'ndan almaya talip. Ancak BO- TAŞ Genel Müdürü Hayrettin Uzun, konsorsiyumun, Batum Li- manı yerine doğrudan Supsa Li- manrnı gündeme getirdiğine dik- kat çekti. Uzun, bu tercihte, Acar- lar'ın petrolden ek geçiş ücreti ta- lep etmeleri gibi ekonomik etken- lerin rol oynamış olabileceğini kaydetti. Uzun, Türkiye'nin erken üre- tim ve boru hatlan konusundaki iki temel politikası \e ortaya çıkan tehlikeleri şöyle sıraladı: Türkiye için iki tehlike # Türkiye, erken üretim için, büyük çaplı yatınmlann yapılma- sına gerek olmayan Hmanı tercih ediyor. Erken üretim için Batum Limanf nın tercih edilmesi halin- de Bakü-Tiflis arasında trenle ta- şınacak petrol Tiflis'ten Batum'a da mevcut boru hatlanyla gele- cek. Batum Limanı'nda erken üretilecek petrolün Türkiye'ye ta- şınması için gerekli altyapı var. Supsa Limanı ise, büyük yatınm- lara gidilmesini gerektırebilır. Bu da konsorsiyumu, büyük yatınm yaptığı bu limandan, ıleride üre- teceği büyük miktardakı petrolü de geçirmesi için özendirici ola- bilir. Bu durumda, Boğazlardan tanker geçişine önemli ölçüde sı- nırlama getiren Türkiye'nin öner- diği Ceyhan güzergâhı tehlikeye girerken, Batum güzergâhına sı- cak bakan Türkiye için Supsa ya daNovorosisk'in birfarkı kalmaz. # Türkiye'nin bir diğer tezi de. 1996'nın ikinci yansmda gerçek- leşecek erken üretimin hemen ar- dından, boru hatlan için gecikme- den karar verilmesi ve yapım ça- lışmalannın başlaması. Boru hat- lan için erken karar verilmemesi ise Kazakıstan'ın petrollennı ih- raç etmek için Novorosisk hattı ya da diğer güzergâhlan tercih etme- sine neden olabilir. Ana boru hat- tının yapımının gecikmesi ise. Kazakistan'ın, petrolü için başka bir ihraç yolu aramasına neden olacak ve bu durum Bakü-Cey- han hattını ekonomik olmaktan çı- karacak. Oysa Türkiye, hem Aze- ri, hem de Kazak petrollerini Cey- han ûzerinden uluslararası piyasa- lara vermeyi hedefliyor. Novorosisk-Burgaz-Dedeağac hattı ekonomik değil ANKARA (Cumhuriyet Bümsu) - Rusya'nın, Bulgaristan ve Yunanıstan ile birlikte, Azeri petrollerinin boru hatlanyla taşınması için Ceyhan hathna alternatif olarak önerdiği Ege hattının ekonomik oltnadığı belirtildi. Diplomatik kaynaklar, Novorosisk güzergâhı tezi Boğazlar Tüzüğü ile zayıflayan Rusya'nın. alternatif boru hatlan girişimleriyle Ceyhan hattına gölge düşürmeyi amaçladığını belirtıyorlar. Azerbaycan petrollerini Rusya'dan Ege'ye taşıyacak Novorosisk- Burgaz- Dedeağaç boru hattının yapımı ve işletilmesı için ilgili ülkeler uluslararası bir şirket kuracaklannı açıkladılar. Diplomatik kaynaklar. hattın yapımının 700 milyon dolar gıbı düşük bir maliyeti olacağını kabul edıyorlar. Ancak aynı kaynaklar. petrolün limandan taşınmasından doğacak işletme harcamalannın önem taşıdığına dikkat çekiyorlar. Alternatif hattının olumsuzluklan şöyle sıralaruyor: # Azeri petrollerinin boru hatlanyla uluslararası piyasalara taşınması öncesinde geleceği son nokta olan Dedeağaç, Ege'nin en dar bölgesinde yer alıyor. # Buradan büyük tankerlerin petrol alması, alanın darlığı nedeniyle zor. ABD gibi ülkeler büyük tankerlerini, açık denize hemen açılmayan bu dar bölgeye sokmak istemezler. # Dedeağaç bölgesinin. kısa yoldan açık denize açılmaması işletme ve nakliye harcamalannı da arttınyor. Oysa Ceyhan, açık denize açılıyor ve işletme harcamalan düşük. Tankerler. petrol dolum tesislerine rahatça girebılıyor. Ortak sirket Türk-Rus işbirliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkıye'nin resmi kuruluşu Boru Hatlanyla Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) ile Rusya'nın resmi doğalgaz firması "GASPROM" arasında ortak şirket kurulması yolunda ilk adım atıldı. Türkiye ve Rusya ile üçüncü ülkelerde, başta doğalgazın pazarlanması olmak üzere ortak faaliyette bulunacak olan BOTAŞ ve GASPROM'un ortak girişimine ilişkin faaliyetlerin aynntılanyla belirlenmesi için bir alt komisyon oluşturuldu.Ortak şirket kurulması, Rusya Başbakan Birinci Yardımcısı Oteg Soskovets'in geçen yıl temmuz ayında Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında gündeme gelmişti. Rusya'nın Türkiye'de doğalgaz dağıtım şirketi kurması istemi, mevzuata uygun olmaması nedeniyle kabul edilmemişti. BOTAŞ Genel Müdürü Hayrettin Uzun, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. şirketin kurulması için belirli esaslann saptandığını ve komisyonun çalışmalan sonunda şirketin faaliyetlerinin daha net ortaya çıkacağını söyledi. İki ülke resmi kurumlan arasında ilk kez kurulması yolunda adım atılan şirket, Türkiye ve Rusya ile üçüncü ülkelerde yapılacak doğalgaz ağırlıklı çeşitli yatınmlar için faaliyet gösterecek. Şirketin. Türkiye'nin Rusya'dan aldığı doğalgazın pazarlanması konusunda da faaliyet göstermesi bekleniyor. Karadziç'ten yeni tehdit• Bosnalı Sırp lider 'Boşnak saldınsı sona ermedikçe yardım konvoylannın geçişine izin vermeyeceklerini' söyledi. ı»^ ;• - Dış Haberler Servisi - Bosna- Hersek'de Serebrenica çevresin- deki çatışmalar sürerken Sırp ve Boşnak taraflar üstünlüğün ken- dilerinde olduğunu ıddia ediyor- lar. Birleşmiş Milletler'den (BM) yapılan açıklamada ise Boşnak or- dusunun ülkenin kuzeyinde strate- jık öneme sahip bir tepeyi ele ge- çirdikleri bildinldi. Bosnalı Sırp lider Radovan Karadziç de Boş- nak saldınsı durdurulmadığı tak- dirde BM yardım konvoylannın geçişine izin verilmeyeceği tehdi- dinde bulundu. Bosnalı Sırp lider Karadziç dün televizyondan yaptığı açıklamada "Eğer Boşnak askerler silahsızlan- dınlmazsa Srebrenica ile Saray- bosna'ya giden BM yardım kon- vovlannın geçişine izin vermeyiz* mesajını verdi. Hükümet ordusuna ağır bir dar- be vurduklannı da iddia eden Ka- radziç "Adamlanmız Müslüman ordusunda büyük kayıp olduğunu haber verdiler" dedi. Bosna'daki BM Sözcüsü Yarbay Gary Coward ise dün yaptığı açık- lamada, Boşnak ordusunun Vis te- pesini ele geçirdiklerini söyledi. Covvard, Vis tepesinin ülkenin ikinci büyük kenti Tuzla'ya hakim ve staratejik öneme sahip olduğu- nu sözlerine ekledi. Srebrenica'ya saldın Bosnalı Sırp askerlerin, Saray- bosna'nın doğusundaki Müslü- manlann elinde bulunan Srebreni- ca'da, sivillere saldırdıklan bildi- Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'da bulunan BM aşkerleri,Snplann hangi yönden kente saldurhklannı tespit etmeye çanşıyorlar. riidi. Saraybosna radyosu, bir Sırp sabotaj birliğinin, bugün erken sa- atlerde Srebrenica'nın kuzeyine sızarak, sivil halka katliam yap- tıklannı, saldında pek çok ölü ve yaralı olduğunu duyurdu. Birleşmiş Milletler yetkilileri ise Srebrenica bölgesinde ilk belirle- melere göre, üç kişinin öldügünü belirterek, Banş Gücü askerlerinin katliam haberlerini araştırdıklannı söylediler. BM yetkilileri, daha ön- ce yapılan araştırmalarda, Srebre- nica'nın kuzeyindeki Vitlovac'da, bir grup Sırp askerin görüldüğünü ve kullanılmayan bir maden tüne- linin ağzından Srebrenica'ya, omuzdan fırlatılan roketlerle ateş açtıklan yolunda haberler geldiği- ni belirttiler. Dün sabaha karşı da, Srebrenica'da 150'den fazla patla- manın duyulduğu belirtildi. Washington, Rusya'nın eski Yu- goslavya topraklanndaki savaşın sona erdirilmesi amacıyla başlattı- ğı diplomatik girişimlerinin başa- nsızlıkla sonuçlandığını açıkladı. Bosnalı Sırp lider Radovan Karad- ziç, Batı'nın banş göriişmelerinin yeniden başlayabilmesi için kendi- lerine sunulan uluslararası banş planını kabul etmeyeceğini söyle- di. Uluslararası kamuoyunun her zaman "Sopa ya da havuç srvaseti" sunduğunu iddia eden Karadziç "\e havucu yiyoruz ne de sopadan korkuyoruz, bu nedenk bu siyasc- tin değiştirilmesi gerekir" dedi. BM'nin acil müdahale gücü birlik- lerinin Bosnalı Sırplan hedef al- mayacağı yolundaki teminatını da reddeden Karadziç Avrupah asker- lerin topraklanndan uzak durması- nı istedi. ABD Savunma Bakanlı- ğı, yeni geliştirilen "Predator" ad- lı pilotsuz keşif uçağını Bosna'ya göndermeyi kararlaştırdı. POLITIKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Avrupa'danİkiFanklrSesHafta içinde Avrupa'da Türkiye ile ilgili iki önemli ge- lişme oldu. Bunlardan biri olumsuz, diğeri ise olum- luydu. Olumsuz gelişmede Avrupa Birliği'nin (AB) askeri kolu olan Batı Avrupa Birliği (BAB) Parlamenterler Asamblesi çarşamba günü Ispanyol milletvekili Al- fonso Cuco'nun raporunu onayladı. Rapor, Kürt vatandaşlanmıza kültürel ve idari özerk- lik verilmesini istediğinden demokrasi ve insan hak- lannın ötesinde, Türkiye'nin ıdari yapısı hakkında öne- ride bulunuyor, yani açıkça içişlerimize müdahale eder nitelik taşıyor. BAB Parlamenterler Asamblesi, onay- ladığı Cuco raporunu bakanlar konseyine gönderdi. Konseyin rapor hakkında 1 -2 ay içinde görüş bildir- mesi bekleniyor. Türkiye, BAB'daki gelişmenin yol açtığı öfkeyi ya- şarken 24 saat sonra sevindirici haber geldi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Parlamenterler Mecli- si'nin Ankara 26 hazirana kadar demokratikleşme yo- lunda somut adımlar atmadığı takdirde Türkiye'nin üyeliğinin askıya alınması yolundaki talebini reddet- mişti. Paıiementerler Meclisi nisan ayında aldığı kararda 26 hazirana kadar Türkiye'nin derfıal Kuzey Irak'tan çekilmesini, Kürt sorununa banşçı çözüm bulmasını ve demokratik reformlar konusunda bir takvim verme- sini istemiş, aksi halde Avrupa Konseyi'ne üyeliğinin askıya alınmasını talep etmişti. Bakanlar Komitesi, bu talebi reddederek PKK terö- rünü kınadı, ancak terörle mücadelenin insan hakla- nna saygı ilkesinı çığnememesı gerektiğine de işaret etti. • • • Avrupa kuruluşlannın çeşitli organları tarafından alı- nan karariar kamuoyunda genellikle hangisinin bağ- layıcı, hangisinin bağlayıcı olmadığı bilinmediğinden sokaktaki vatandaşın aklı kanşıyor. "Avrupa bıze düş- man. Bizi parçalamak istiyor" ya da "Avrupa bızi se- viyçr" gibi kolay genellemelere yol açıyor. Önce şu noktayı belirtmekte yarar var: Avrupa Bir- liği (AB), Batı Avrupa Birliği (BAB) ve Avrupa Konse- yi'nin Pariamenterier Asambleleri ya da meclisleri, tavsiye nitelikli karariar alıriar. önemli sorunlarda ni- hai karar yetkisi Bakanlar Konseyi ya da Komitesin- dedir. Nitekim Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) Türkiye'nin üyeliğinin askıya alınması talebi Bakanlar Komitesi tarafından reddedilmiştir. Meclis bu karan değiştiremez. Batı Avrupa Birliği (BAB) için de aynı kural geçerli- dir. Nihai karar yetkisi Parlamenterler Asamblesi'nde değil, Bakanlar Konseyi'ndedir. Bakanlar Konseyi, Parlamenterler Asamblesi'nin gönderdiği Cucorapo- runu reddedebilir. Sanırız edecektir de. Neden? Çünkü gerek AB gerekse BAB ve Avrupa Konse- yi'nde Bakanlar Komitesi, hükümetlerin bakanlanndan oluşur. Yani hükümetlerin resmi politikalannı temsil ederier. Parlamenter asambleler ya da meclisler ise her ül- kenin partamentosundan seçilen gruplardan oluşur. Bir Batılı diplomatın deyişi ise "kontrolsüz füze" ya da "serserimayın"a benzetilebilirler. Devletin resmi pali- tikasına değil, kendi ideolojik görüşlerine, çeşitli çıkar gruplanna, seçim bolgelenne bağlıdırlar. Bu nedenle Pariamenterier Meclısleri'nin kararian- na bakarak "Avrupa bizi dışlamak istiyor" ya da "böl- mek istiyor" şeklınde genelleme yapmak doğru olma- yabilir. Bu tür değertendırmeler, asamblelerin tavsiye- leri, Bakanlar Komitesi, yani hükümetlerin temsiclile- ri tarafından onaylandığı takdirde geçeriidir. • • • Peki, o zaman pariamenterier asamblelerinin ka- rarlan hiç önemli değil mi? Tabii ki önemli. Önce bu karariar bir eğilimi göste- riyor. Ayrıca karariar Avrupa kamuoyunu, hatta bir noktada hükümetleri de etkileyebılir. Hükümetler ger- çi ulusal çıkariarı açısından saptadıkları politikalannı, pariamenterier meclislerinin kararian nedeniyle de- ğiştirmezler, ama Türkiye'ye yaklaşımlannda meclis- lerin sözgelişi idari yapıda değişiklik gibi içişlerimize müdahale sayılabilecek bazı görüşlerini benimseye- bilirier; o yolda gayri resmi nitelikte telkinde buluna- bilirler. Ancak bu telkinlerin, Türkiye ile köprüler atmak, Türkiye'yi dışlamak ya da bölmek gibi boyutlara ula- şacağını sanmıyoruz? Bizi çok sevdikleri, kara gözlerimize aşık olduklan için mi? Hayır. Çıkarlan öyle gerektirdiği için. Türkiye, tüm aksaklıklanna karşın Körfez bölgesin- de ABD ve Batı Avrupa'nın tek güvenebileceği ülke- dir. Orta Asya Cumhuriyetleri için köprüdür. Kökten- dinci akımlann ve Rusya'nın Kafkaslar'da yayılmacı eğilimlerinin giderek güçlendiği bir ortamda, Batı'nın Türkiye'yi parçalayarak bölgeyi tam bir kargaşaya sü- rükleyeceğine doğrusu pek ihtimal vermiyoruz. Basınımızda biraz aşın eleştirilere hedef olan CIA görevlisi Graham Fuller bir yazısında "Türkiye istik- rarsızlığa yuvarlanırsa, Batı bölgede kime güvene- cek? Irak'a mı, Iran'a mı, yoksa Sunye'ye mi" diyor. Öyleyse Batı, Türkiye'yi terk edemez mi? Zamanı gelirse, çıkarlanna uygun bulursa terk ede- bilir. Gerekli görürse Türkiye'yi parçalamaya da kalkı- şabilir. Ama şu sıralarda öyle bir eğilim içinde görün- müyor. Türkiye'nin yapması gereken, genellemeler ve tah- minlerie zaman yitirmek yerine bir an önce demokra- tik reformlan ve teknolojik atılımını gerçekleştinmektir. Yeniajans; yeniadresinde! Alt Zeren Sokak No: Onbir, Levent, Seksenbinaltıyüzyirmi/İstanbui Yenitelefonnumarasında! (Sıfır İkiyüzoniki) İkiyüzseksenüç, Ellidokuz, Seksenyedi (Beş hat) Yenifaksnumarasmda! (Sıfır İkiyüzoniki) İkiyüzaltmışdokuz, Kırkiiç, Doksanbeş yeniajans Haydar Aliyev Darbe girişimini Türklerden öğrendim BAKU {AA) - .Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar AB- yev, geçen mart ayındaki dar- be girişimini. Türk ve Rus is- tihbarat kuruluşlanndan aldı- ğını açıkladı. Azerbaycan "da, 13-17mart tarihleri arasındakı darbe gıri- şiminın geniş katılımlı bir toplantıy la değerlendirilmesı- ne dün de devam edildi. Alı- yev, yaptığı konuşmada Kop- henag'dan dönüşü sırasında, havaalanında öldürülmesinın planlandığı yolunda da Türk güvenlik kuruluşlannın ken- disine bilgi verdiğıni belırtti. Haydar Aliyev. bundan sonra Azerbaycan'da kimse- nın silah yoluyla iktidara ge- lemeyeceğinin anlaşılması gerektiğinı vurguladı. 1993 yılında kendısıne Halk Cephesi tarafından su- ıkast hazırlandığını da hatırla- tan Aliyev, Halk Cephesi 'nı bir terör örgütü olarak nite- lendirdi. Aliyev, Moskova'da bulu- nan eskı Azerbaycan devlet yetkilileri tarafından da ken- disine yönelik suikast gırişim- len planlandığmı kaydederek. "Hayaümın son dakikasına kadar Azerba>can'ın bağım- sızlığını konıyacağun. Bu yol- da hiçbir terör beni korkuta- maz, >olumdan döndüretnez" dedi. Haydar Aliyev. Azerbay- can'ın yeni cumhurbaşkanı- nın ılende yapılacak seçım- lerle, demokratik bir biçımde seçileceğını, eğer sağlık du- rumu imkân venrse. kendisı- nin de bu seçimlerde adaylığı- nı koyacağını ifade etti. Aliyev konuşmasında, Halk Cephesi'nin bağımsız- lık uğrundakı çabalannı tak- dırle karşıladığıru, zamanın- da Elçibey ile birlikte çalışma- yı arzuladığını daanlattı. Ali- yev, ancak Elçıbey'in ısrarla- nna karşın Keleki'ye gitmeyı yeğledığini söyledi. Rus-Cecen banş görüsmeleri Çernomirdin kendini övdü MOSKOVA(AA)-Rusya Başbakanı VTktor Çerno- mirdin. Çeçenya'da, Cahar Dudayev'in temsilcileri ile daha önce birçok kez bir araya gelindiğini. ancak Buddennovsk olaylanndan sonra başlatılan yeni görüş- melerin "gerçekanlamdaki ilk müzakereleri" olduğunu söyledi. Çernomirdin "Görüşme- ler. bütünüyle benim kont- rolüm altında. Hatta gere- kirse bizzat Grozni'je gider, müzakereleri sürdürürüm" dedi.Dudayev tarafı ile da- ha önce yapılan görüşmele- rin defalarca suya düştüğü- nü anımsatan Çernomirdin, "Maatesef gerçek görüşme- iereoturmak için çokzaman kaybedildi" diye konuştu. Grozni'dekı görüsmeleri sürdüren Rus heyetini Mos- kova'ya çağırdığını ve ken- dileri ile bugüne kadar sağ- lanan gelişmelerle gelecek- te atılacak yeni adımlar ko- nusunda danışmalarda bu- lunacağını, yeni adımlar ko- nusunda danışmalarda bu- lunacağını da belirten Çer- nomirdin. "Şimdi en önem- li amacımız. öncelikle Çe- çema'da mahalli secimlerin yapılması. Ardından da cumhuri\etin iktidar organ- lan için normal demokratik secimlerin yapılması gereki- yor"dedi. Çernomirdin da- ha önce de Dudayev ile bir araya gelmeye hazır oldu- ğunu bildirmiş, ancak sava- şın sonuna kadar sürdürül- mesi taraftan olan Savunma ve Içişlerı Bakanlıklan ile Federal Güvenlik Servi- si'nin ısran bu tür girişim- leri engellemişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle