02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 HAZİRAN 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Yayıncılar, gazetelerin promosyon olarak kitap vermesine tepki gösterdi Kitap da6 aslf ııiteliğiıü yitirîyor' Gazetelerinpromosyon olarak kitap vermesine tepki gösteren Yayıncılar BiHiği, •kaleme aldığı ve imzaya sunduğu bir bildiri ile bayrak açtı. Yayıncılar BiHiği Yönetim •Kurulu 'nun aldığı karnn benimseyen yayıncılar da, altına imza attıklan bildiriyle; .yazarlannı, çevirmenlerini, okurian, kitapçılan ve meslektaşlanm tehlikelere karşı uyararak, gazetelere promosyon için kitap ' vermeyeceklerini açıkladılar. Yayıncılar BiHiği 'nin kaleme aldığı bildirinin altına imza atan yayınevleri arasında; tnter, Ara, Kıyı, Can, Papirüs, Altın Kitaplar, Yağmur, Özgür, Sarmal,Paruntez, Alan, Toplumsal belleğimiz ortadan kalkacak ' ATTL AffT (AFA Yayınlan- Yayıncılar Birliği Başkanı): Yayıncılık kendi başı- na ciddi bır meslektir. Biz yaymcılık mesleğini ve sektörûnü korumaya çalı- şıyoruz. Kitabı, bedava dağıtılan birme- ta haline getirmeye çalışıyorlar. Kitap yayıncılığı ciddi bir iş ve farkJı bir sek- tördür. Gazetecilerin önce gazeteci ol- ması. gazetelerin öncelikle gazete oldu- ğu için satılması lazım. Biz kitabın gû- cünü, bu gûcün iyi satılmayan gazetele- rin tirajını arttıracağını da biliyoruz. Türkiye'de en zor yaşayan sektör ya- yın sektörûdûr. Türkiye'de medya; kita- bı ve kitap sektörûnü desteklemesi gerekirken bırakın des- teklemeyi, kitap sayfası bile hazırla- mıyor. Kita- bı bedava da- ğıtılan, bir kenara atılan bir nesne du- rumuna geti- riyorlar. Ansiklopedi sektörü bitti. Kitap diye sunduklan kitaplann oldukça özen- siz olduğunu görüyoruz. Bizim sektörün hazırladığı kitaplarla bir ilgisi yok. Bir- birine en yakın iki sektörüz, ikımizin bir- birimizi yıkmak değil destek olmamız gerekir. Çok paraya teslim olacagımızı zannetmiyorum. Arkadaşlann kitaplan- nı vermemekte direnmesi de bunu gös- teriyor. Biz gazeteci arkadaşlann da ya- yıncılar kadar mesleklerine saygı duy- masını bekliyoruz. Medenı ülkelerde kı- tabın bedava dağıülamayacağını, hatta belli bir fıyatm altındâ satıJamayacağını belirten maddeler var. Kitap bu kadar ko- ruma altına alınan bir şeyken onu bu ka- dar tahrip etmek toplumsal belleğimizi ortadan kaldıracaktır. Herkes bipbipinden pol çalıyop ÖMER FARUK (Aynntı Yayınlan): Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki herkes birbirinden rol çalıyor. Kimse asli fonk- siyonlan üzerinde düşünmüyor. Gazete- ler Türkiye'de bence kendi kimliklerini tamamlamış değiller. Promosyonla ayak- ta durma mannğı zaten bunu gösteriyor. Çorba, çarşaf diş macunu dağıtıldığı za- man insanlar gazeteyi değil onlan ah- yor. Gazete sankı onlann paket kağıdı oluyor. Ga- zete öncelik- le başka bir metadan rol çalmayı bıra- kıp kendi as- li fonksiyon- lannı yerine getirmeli. Kitabın çok özelbirduru- mu var Türkiye'de. Kitap bugün saygın bir kimliğe sahipse bunda gazetelerin ne- redeyse hiçbir katkısı yoktur. Yazıyı or- tak kullandığımız için akraba olmamıza rağjnen gazetelere bakıldığı zaman hiç- birinın doğru dürüst kültür sanat servisi, kitap eleştirmeni olmadığını görüyoruz. Yayımlanan kitabı layıkıyla değerlendi- rebilecek vasıflardaki kişileri bünyele- rinde ıstihdam etmeyi 'Ifiiks' sayıyorlar. Bu yüzden gazetelerin kitap vermesi; kültürel bir niyetin ötesinde tümüyle ti- Satibat, Kesit, Metis, Sosyal, Konsan, Aynntı, Düşün, Çınar, Cem, Fıl, Kavram, Afa, înkılap, Nurdan A. Ş., Pencere, Say, Cep Kitapları, Arıtaş, Ankan, Kaya, Arkadaş, Bu Yayınlan, Gendaş, Başan, Düzgün, Uygun, Basamak, Yuva, Bayrak Basım Yayın Tanıtım, GayeDers Kitaplan, Ülke Yayın, Mega, Üner, Özer, Nisan ve Remzi Yayınlan da bulunuyor. "Şimdi herşey gibi, kitap da 'asli' niteliğini yitirme tehlikesi altında " diyen yayıncılar, her şeyi ahnabilir ve satılabilir bir nesneye indirgeyen 'iktisadiahl'ın esas olarak 'kültürel bir kaygımn' ürünü olan kitabı tehdit etmeye başladığım savunuyoHar. Kitabın yaşaması için ciddi hiçbir çalışma yapmayan gazetelerin promosyon olarak kitap vermeleri de samlanın aksine, bir kültür hizmeti değil, kültürel mekanizmalan tahrip edecek bir uygulama onlara göre. Ve tiraj kaygısıyla yapılan bu tip promosyonlar kitabın oluşum sürecindeki yoğun emeği gözardı eden, saygınhğını yitiren, onu 'ucuzlatan', dolayısıyla kültürel geleceğimizi tehdit eden girişimler. Bildiride daha önce verilen deterjan, makarna, diş macunu, çorba, çarşaf gibi basit tüketim maddelerinin yanına tereddütsüz kitabı da ekleyen ve böylece kitabın kültürel raja, kendileri dışında oluşan kitabın edindiği saygınlıktan rol çalmaya yöne- lik bir uygulamadır. Ben şahsen yayıncılık sektörünün ar- bkkurumlaşmasını arzuluyorum. Bunun tek yolu da okurun çoğalması, kitabın pahalı bır nesneye dönüşmesıdır. Zira he- nüz ne yazarlanmız ne çevirmenlerimiz ne de bır çok yayıncı kendi hayatlannı doğru dürüst sürdürebilme imkanlanna sahip değıldir. Gazeteierin bedava kitap vermeleri bu anlamda kültürel mekaniz- malan güçlendiren bir uygulama değil, bilakis kitabı ucuzlatan bir uygulamadır. Okur, yayınevi ciddiyetini yeğliyor NURHAN KAVUZLU(Xm?rOT» Yayın- lan}- Yayıncılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi): Gazetelerin kitabı promosyon olarak vermeye başladıklan günden iti- baren tirajlannı ve kalitesini izliyoruz. Yayınevi adı olan kitaplar verildiğinde bu tirajlar artıyor, olmayınca düşüyor. Bu da gösteriyor ki okur yayınevi ciddi- yetinde çıkanlan kitaplardan yana terci- hini koyuyor. Kitabın oluşum sürecinde- ki (yazar, çevirmen, çizer, yayıncı, ki- tapçı ve çalışanlan) yoğun emeği gözar- dı eden gazetelerin, okurun titizliğini öğ- rendikten sonra asli görevlerine döne- ceklerine inanıyorum. Kitap halkın gözünden düşüyor TURHAN BO7X\JKt(Altın Kitap- lar): Bu, bizim bedava gazete çıkanp sat- mamız gibi bir şey: Bizim şimdi paramız var ve 'Pandispanya' adında bir gazete çıkanp bedava dağmyoruz. Kitap çok az satıldığı, gazete de bedava verdiği için önce kitabın parasal ve moral değeri dü- şüyor. Böylece kitap halkın gözünden de düşüyor. Kitabın bedava olduğu ımajı halka veriliyor. Oysa kitabın maddi de- ğerleri yanında korunması gereken kül- türel değerleri de vardır. 300- 500 mil- yona bir yıl için kitabı böyle bir konuma sokarak, yayınevlerini zor durumda bı- rakıyorlar. En önemlisi. kitabın edebi ve kültürel bir değer olduğunu unutturuyor onu parasız dağıtmak. Bedava verilmesi kitaba hakarettir ALİ UĞUR (Cem Yayınlan). Gazete- cilerin gazetecilik, yayıncılann da yayın- cılık yapmasından yanayım. Daha önce de basın promosyon olarak ansiklopedi verdi. Böylece ansiklopedi yayıncılığı sektör olarak battı. Ansiklopediler so- kaklarda 15- 20 bin liraya satılır oldu. şimdi promosyon olarak kitap veriliyor ve kitap da ücretsiz olarak ahnabilen bir metaya dönüşüyor. Burada bir düşünce ürünü yokoluyor. Kitap kitapçıda saöhr. Kitapçılar ya- yıncılığın birimlerinden biridır. Kitabev- siz bir toplum olabilır mi? Bu uygulama yüzünden; kitabevleri, yayınevleri, ya- zarlar yokolmaya başlayacak. Kitabın ücretsiz olarak verilmesi yayıncılık sek- törûnü yoketmeye başlayacak. Toplumu- muzda korunmaya alınması gerekli olan kitabın, bir gazetenin yanında bedava promosyon olarak verilmesi, o toplumun yazanna, çizerine, yayıncisına, kitapçı- sma bır hakarettır. Gazetelerin kitabı üc- retsiz olarak vermelerini kınıyorum, yanlı buluyonım. Eğer bunu çok önem- li bir kültür hizmeti olarak görüyorlarsa, kendi köşe yazarlannın kitaplannı ver- sinler. O anlamda bunu bir hizmet ola- rak görebilirim. Ama kitabı öldürmeleri değil yaşatmalan lazım. Kitap üretecek babayiğit bulunamayacak AYDINILGAZ (YayıncılarBiHiği Ge- nel Sekreteri- Çınar Yayınlan): Üretilen herhangi bir malı, bedelini ödemek kay- dıyla gazetelerin vermesine karşı değiliz. Ancak bir tekstil ürünü satış fiyatı üze- rinden alına- rak okura ve- rilmektedir. Oysagazete- ler kendi matbaalann- da kendi ola- naklarıyla hazırladıklan kitaplan 400- 500 binin üzerinde üre- terekbiranda piyasaya ve- riyorlar. Aynı anda piyasaya verilen ki- taplarhaksız rekabet doğurmaktadır. Za- ten can çekişen, 2- 3 bin kitap basan ya- yın sektöründe haksız rekabet oluşmak- tadır. Üstelik yayınevinin adı kullanıldı- ğı için piyasada kitapçıda ya da dağıtıcı- da varolan kitaplann birdenbire değeri- nin bedavaya düştüğü görülmekte ve bu kitaplan bulunduran ricari kurumlann ellerinde değer kaybetmiş kitaplar oluş- maktadır. Kitabın parasal değeri olmadı- ğı düşüncesi gittikçe kuvvetlenmekte, her türlü kitabın ilerde bedava verilece- ğı düşüncesi kitap sektörûnü zedelemek- tedir. Maliye Bakanlığı açısından da bir so- run var ortada. Firmalar bedava verdik- kimliğini de yok eden bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuz vurgulanıyor. Kitabın sahip olduğu saygınlığın, gazeteler aracılığıyla değil, yazar, çevirmen, yayıncı ve kitapçılann on yıllanhr süren karaHı çabalanyla kazanıldığını düşünen yayıncılar, kitabın 'bedava' verilmesinin değerinin zedelenmesine neden olduğu görüşünde biHeşiyorlar. Görüşlerini aldığımızyaymevi yöneticileri bu konuda tepkilerini dile getirirken, kitabın değersizleştirilmesine ve bir meta haline getirilmesine karşı olduklannı belirterek büyük bir tehlikeye dikkat çekiyoHar. PEIİNÖZER leri ürünlerin vergilerini ödemekle mü- kellef. Oysa kitabın KDV'si ödenme- mekte ve görünmeyen bir vergi kaybı olusmakta. Türkiye'de artık siyasi ikti- darlardan paçasını kurtaran bir yayınevi, ürettiği kitabı korsan yayıncıya kaptır- mamaya calışırken. şu anda bir bedava kitapfiıryasıylada karşı karşıya gelmiş- tir. Bu ikilem içinde gelecekte yayınev- lerinin yokolacağı kanısındayım. Hatta dağınm sektörünün ve kitabevlerinin de bu olaylar karşısmda kapanacağını düşü- nüyorum. Kitap pahalıdır. bunu bedava vermenin yöntemlerini arayalım deni- yor. Oysa ürettikleri kağıdın yüzde biri- nin yayıncılar tarafından tüketildiğini sa- vunan SEKA bu yüzde bırlik rakam ıçin- de kağıda bir yılda yüzde yediyüz zam yaparak yayıncılann zaten belini kır- maktadır. Bedava kitap verme kampanyalan olu- şursa; okura seçilmış, hem teknik hem de içerik bakımından kalıteli kitap üretecek babayiğit yayıncı bulmak zorlaşacak. Gazeteler, ppomosyon tüketicjsi üretiyor ERDAL ÖZ (Can Ya- yınlan): Ga- zetelerin pro- mosyon ver- mesi Türki- ye'de gazete- nin gazete olarak az sa- tılışından do- layı bulunan bir satış yolu- dur. Ancak olay öylesine çirkinleşti ki, gazeteler ga- zete okunı yerine promosyon tüketicisi üretmeye başladılar. Çarşaftı, bardaktı, gecelikti, şampuandı derken iş kitaba geldi dayandı. Ancak promosyon nesne- sinin kitap oluşu yayıncılığı baltalayan bir girişım gibi geliyor bana. Daha önce de denenmişti. Büyük bir gündelik gaze- te Can Yayınlan'nı promosyon olarak sunmaya çalışmıştı. Kesinlilde karşı çık- mıştım. Bugün de karşı çıkıyorum. Ben bu girişimin kitap okuru yaratacağını sanıruyorum. Aynca o kitaplar bir süre sonra işporta tezgahlannda değersiz me- ta olarak görülecektir. Kitabın bu kadar güçlükle çıktığı bir ûlkede kitabı bu ka- dar değersizleştirmeye gerek yok sanıyo- rum. Promosyon, sektöre darbe vuruyor METİN CELAL (Parantez Yayınlan): Gazetelerin promosyon olarak kitap ver- mesi öncelikle sektöre darbe vuruyor. Ki- tap 15 bin liraya ahnabilir bir şey düze- yine düşürülüyor ve gazetenin verdiği şe- keryadadeterjandan farklı olmadığı vur- gulanıyor Zaten Türkiye'de dogru dürüst kitap sahlmadığını, 80'h yıllardan ıtiba- ren insanlann kitaptan uzaklaşunldığını ve kitaplara bir sılah gibi baktığını düşü- nürsek, şimdi de tam tersı olduğunu gö- rüyoruz. Okur kitabevlerinden uzaklaştı- nlıyor ve kitap, gazeteyle birlikte alına- bilecek bir nesne oluyor. Bu durumu olumlu karşılamıyoruz. Bu kitaplann na- sıl alındığı hakkında da kuşkulanmız var. Bu kitaplan alırken yazarlara telif hakkı ödendı mi? Yüzbinlerce satılan bu kitap- lann daha sonra sokaklara döküldüğünü göreceğiz. Bu hem yayınevine hem de yaaanna bir hakarettir. Aynca yüzbinler- ce dağıtılan bu kitaplann gerçek okuyu- cusuna ulaşnğmı sanmıyoruz. DOKTORA VE DOCENTLIK DIL SINAVINA HAZIRLIK Eylül ayındaki doktora sınavı için yapılacak dil sınavına yönelik (doçentlik dil sınavı% programı düzeyinde) sadece doktora öğrencileri ve Doçentlik dil sınavına hazırlanan doçent adayları için Hazırlık Kursları Söğûtlüçeşme Cad. 2. SöğüUûçeşme Sok. 16 Kadıköy - Istanbui Tel: (0-216) 338 65 85 Faks: (0-216) 349 24 00 DİI'LC'R HEDtKASEV Bır ItSEV (KADIKÖr SAĞL1K EĞITIM MEAKEZI VAKFII Kgrılg|ıllgr Meğer ne çok "HAYAL perest" varmış. "HAYALKahvesi- Çubuklu Limanı'nın açüışında gösterdiğiniz benzersiz ilgi için teşekkür eder. Yoğun telefon trafiği nedeniyle kitlenen numaralanmızı bundan böyle yalnızca rezervasyon amaçlı kullanacağımızı duyururuz. 200 KİŞİLİK İSTANBUL MEYHANESİ Rez: (0-216) 413 68 80-81 Nüruskağıdımı, MSÜ öğrenci kimlık ka«rtmı, ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. NİHATÇELİK Nüruskağıdımı, veehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. OSMAN K1RKPINAR • Minolta X-700 Body 28 mm objektif. Met 45 CT 1 30 milyon Tel: 244 52 23 İRESTAURANT İBAR lâtannuı'ım ficalc yaz £d noş Dir eaintı Mmıaaüruj gıçcUi ternsmcLi, Lnrl.uis*ıç seâlen eşltğındc, £une$m Dotı^mı «?>Tcaeı; Vasu. Tün; Sanal Müzıği ^'ey<^ Rıp tLnlevıp ncşenızc neşefeabnıafcı^in, lıı-t lıızmcic îı.-uun/ No#: T«ra«mıxı fok hof bir dûiiriem» 4* 10.06.199S Cumotim gOnü npfbnn. Foxor honç hergün riM » e M t olmoi <fl«iıyl« Perşembe BLUESEXPRESS Cuma & Cumartesi BEN OKAFORJamaican Reggae Band & MERCURY Çubuklu 200 KİŞİLİK İSTANBUL MEYHANESİ Rez. Tel: (0216) 413 68 80/81 Pazar Giinü Brunch 23.00'den günün ilk ışıktanna kadar... lstin\e'den ûcrctsız molor vervısı \ardır SATILIK KARAVAN Beşoğlu, yürür halde, ilk moaellerinden, bakımsız. 6.000.000 TL Tel: 340 00 37 DÜŞÜNCEYE SAYGI MEMETFUAT Şiip Tasarımı "Şiir tasanmı" sözü şiirin oluşumuyla ilgili bir tasa- nmı getirmesin aklınıza. Şiir kitaplannın basıma ha- arlanışından söz edeceğim. Tasanmcı için "kitap" bir gereçtir. Onu biçimlendi- rip ortaya bir güzellik çıkartmaktır amaa. Resim, oy- ma, yontu gibi... Bakacak sanatsal bir tat alacaksınız... Ne var ki "kitap" herhangi bir gereç değil. Tüpteki boya, yoğurduğunuz çamur, oyduğunuz tahta, yont- tuğunuz taş sizi bekliyor bir anlam kazanmak için. Ama biçimlendirmek, sanatlaştırmak amacıyla ele aldığınız kitap bir "insan", onun biranlamı, dolayısry- la bir görevi var. Ne diyordu VVatt Whrtman: Arkadaş, kitap değil bu, Buna dokunan, bir insana dokunur. Demek ki tasanmcı kendi düzleminde biçimlendi- receği bir gereç olarak eline bir kitabı aldığı zaman, başka bir düzlemde biçimlendirilmiş bir sanat yapı- tıyla karşı karşıya... Yalntz değil... Bir insana dokunuyor... Dokunduğu o insanı yansıtan sanat yaprtını zede- lememeye özen göstermesi gerekir. Pekf, bu ikili çalışmada yazar hep önde gider, ta- sanmcı arkadan mı gelir? Gereç kitap olduğuna göre, doğal süreç böyle. Amatersi deolabilir... Tasanmcı bir kitap düşünür, ya- zar onun gösterdiği boşluklan doldurur, tasanmcıyı zedelemeden... Ya da birlikte çalışırlar... Şimdi bu çok özel durumlan bir yana bırakıp bir şi- ir krtabının tasanmı üzerinde düşünelim. Biliyorsunuz, başlangıçta şiirin yazılmadığı, söy- lendiği, belleklerde taşındığı, sesli okunduğu bir dö- nem var. Ölçü ile uyağın bellemeyı, akılda tutmayı ko- laylaştırdıklan için uzun yıllar şiirin olmazsa olmaz ni- telikleri sayıldığı söylenir. Çağdaş şairler arasında ıse şiirin seslendirilmeden okunması gerektiğini savunanlar hıç de az değildir. Şiire bakmak isterler. Şiirin yapısını, enini, boyunu, uzun ya da kısa dizelerini, aralan gözleriyle görmek isterier. Şiirle resim biie yapıldı. Sonra boşluklara, beyazlı- ğa düşkün şairler vardır. örnekse llhan Berk'in kitaplannda bir sayfaya bir tek sözcük konduğu olur. Demek ki çağdaş şiirin, yazılan şiirin kitap sayfa- sına yerieştirilişi bayağı önemli. Oysa bızım yayımcılanmız yıllardır çok değişik kay- gılara çözüm ararken, bu işi hiç önemsemediklerini gösteren uygulamalarda bulundular. Bir ara şiirterin ilk dört beş satınnı sol sayfanın al- tına koyup geri kalan diyelim on satınnı sağ sayfanın üstüne koymak modaydı. Niçin yapılryordu böyle anlamsız bir şey? Şairlerin bir kitap dolduracak kadar şiirieri olmu- yor, bu yolla savfa sayısı çoğaltılıyordu. Güzellik adı- na yapıltyormuş havası verilen bir tür aldatmaca. Şiiriere görsel yaklaşımın önemini göz önünde tut- salar, sol sayfalan boş bırakıp yalnız sağ sayfalan kullanarak da bir kitap için gerekli sayfa sayısına ula- şabjlirierdj. Son yıllarda ise tasanmcılar kitap boyutlanyla oy- namaya başladılar. Olaya salt kendi düzlemlerinde yaklaştıkları için, bazı durumlarda şiırienn gorsel ya- pılannı çok bözuyorlar. Şiir kitaplannın eni genişletilirsesorun çıkmaz. Ba- tılı tasanmcılar kare kitaplan, salt değişiklik olsun di- ye değil, büyük puntolu harfler kullanıldığında dize- ler kınlmasın diye düşünmüşlerdir. Ama şiir kitaplannın eni daraltıhrsa, dizeler sığmaz, kınlan parçalann nereye konacağı sorun olur. Whrt- man'ın yaptığı gibi ıki kadrat sağdan alta mı dönme- li, yoksa alttaki satınn sonuna mı dayamalı? Iki çö- zümde de şiirin görsel yapısı bozulur. Tasanmcı harf karakteri ya da punto seçiminde de, gönlüne göre davranmamalıdır. Yayımlanacak şiirie- rin en uzun dizesini bulup denemesi gerekir. Kınlmı- yorsa, tamam... Şiirieri sayfalann altına dayamak da bence, çok yanlış. Çünkü bu salt bir değişiklik aranışı. Sayfala- nn üstünden başlatmak şiirlerin görsel yapısının ser- gilenmesine hemen daha uygun hem de altta bir sı- nıriama olmaması bir rahatlık yaratıyor. Gözü oyalayacak çizgiler, güzel rakamlar süsleme olarak kullanılırken de dikkatli olunmalıdır. Düşünün ki bugün birçok şair şiirin seslendirilmesini bile iste- miyor, biçimsel yapısının görülebilmesı için. Doğru ya da yanlış, o başka, ama böyle... Kitap tasanmcısı, bir ressam, oymacı ya da yon- tucu gibi yalnız olmadığını hiçbir zaman unutmama- lıdır... 4. GALATA ŞENLİĞİ 10.30 Muhtarlarla Halk Toplantısı / Ekrem'in Kahvesi 11.00 Okçumusa llkögretim Okulu Korosu / Meydan 11.30 Hüseyin Katırcıoğlu eşliğinde çocuklarla maske yapımı / Meydan 11.45 Okçumusa llkögretim Okulu folklor gösterisi / Meydan 12.00 "Sessizliğm EHeri" Dikmen Seymen ve Işık Yenersu'nun katılımıyla / Meydan 13.00 "Gaiata Kulesi Komışuyor" Mehmet Akan / Meydan 13.30 "Galata'da >angın vsuur_.Yetişinn hılumbacılar-" / Meydan 14.00 "Galata Desenkri^ resûn sergisi Heather Brown- Mungo McCosh / Ingıliz Karakolu 14.30 YTÜ Klasik Gitar Dörtlüsü / tngiliz karakolu 15.00 lstanbul Biues Kumpanyası Konseri / Meydan 16.00 Erensia Seferadi Konseri / Meydan 17.00 Jose F.A. Olivier ve Hasan Özdemir'den okuma / Galata Mevlevihanesi bahçesi 17.30 Alley-Cat konseri / Meydan 17.30 Taş Plak Dinletisi / Cafe Gramofon 19.00 Pembe Panter Müzık Dinletisi / Meydan 19.00 Hz. Mevlana ve Galata Mevlevihanesi tanıtımı - tasavvuf müziği konseri - sema töreni / Galata Mevlevihanesi'ni Yaşatma Derneği Çağdaş Aşıklar Topluluğu / Galata Mevlevihanesi 20.00 Invictus konseri / Meydan 21.30 Bulutsuzluk Özlemi konseri / Meydan 22.30 Müzikli Fener Alayı (Kule Meydanı, Serdar-ı Ekren\ Şah Kulu, Tünel, Cafe Gramofon) 23.00 Onder Focan ve Dörtlüsü / Cafe Gramofon Taş Plak Dinletisi' • Kültür Servisi - 4. Galata Şenliğı çerçevesinde. bugün 'Taş Plakta Kadın Sesi' konulu bir söyleşi - dinleti gerçekleştirilecek. Tünel'deki Cafe Gramofon'da saat 17.30'da yapılacak olan etkinlikte Türkiye'de taş plaklarda ses kayıtlan olan ilk dönem kadın sanatçılardan örnekler verilecek. Dinletide, Nuvart Hanım'ı Gökhan Akçura, Fikriye Hanım'ı Ayhan Aktar, Deniz Kızı Eftalya'yı Cemal Ünlü ve Seyyan Hanım'ı da Murat Belge anlatacak. Aynca söz konusu sanatçılann plaklanndan örnekler çalınacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle