Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 HAZİRAN 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Yayıncılar, gazetelerin promosyon olarak kitap vermesine tepki gösterdi
Kitap da6
aslf ııiteliğiıü yitirîyor' Gazetelerinpromosyon olarak kitap
vermesine tepki gösteren Yayıncılar BiHiği,
•kaleme aldığı ve imzaya sunduğu bir bildiri
ile bayrak açtı. Yayıncılar BiHiği Yönetim
•Kurulu 'nun aldığı karnn benimseyen
yayıncılar da, altına imza attıklan bildiriyle;
.yazarlannı, çevirmenlerini, okurian,
kitapçılan ve meslektaşlanm tehlikelere karşı
uyararak, gazetelere promosyon için kitap
' vermeyeceklerini açıkladılar.
Yayıncılar BiHiği 'nin kaleme aldığı bildirinin
altına imza atan yayınevleri arasında; tnter,
Ara, Kıyı, Can, Papirüs, Altın Kitaplar,
Yağmur, Özgür, Sarmal,Paruntez, Alan,
Toplumsal belleğimiz
ortadan kalkacak
' ATTL AffT (AFA Yayınlan- Yayıncılar
Birliği Başkanı): Yayıncılık kendi başı-
na ciddi bır meslektir. Biz yaymcılık
mesleğini ve sektörûnü korumaya çalı-
şıyoruz. Kitabı, bedava dağıtılan birme-
ta haline getirmeye çalışıyorlar. Kitap
yayıncılığı ciddi bir iş ve farkJı bir sek-
tördür. Gazetecilerin önce gazeteci ol-
ması. gazetelerin öncelikle gazete oldu-
ğu için satılması lazım. Biz kitabın gû-
cünü, bu gûcün iyi satılmayan gazetele-
rin tirajını arttıracağını da biliyoruz.
Türkiye'de en zor yaşayan sektör ya-
yın sektörûdûr. Türkiye'de medya; kita-
bı ve kitap
sektörûnü
desteklemesi
gerekirken
bırakın des-
teklemeyi,
kitap sayfası
bile hazırla-
mıyor. Kita-
bı bedava da-
ğıtılan, bir
kenara atılan
bir nesne du-
rumuna geti-
riyorlar. Ansiklopedi sektörü bitti. Kitap
diye sunduklan kitaplann oldukça özen-
siz olduğunu görüyoruz. Bizim sektörün
hazırladığı kitaplarla bir ilgisi yok. Bir-
birine en yakın iki sektörüz, ikımizin bir-
birimizi yıkmak değil destek olmamız
gerekir. Çok paraya teslim olacagımızı
zannetmiyorum. Arkadaşlann kitaplan-
nı vermemekte direnmesi de bunu gös-
teriyor. Biz gazeteci arkadaşlann da ya-
yıncılar kadar mesleklerine saygı duy-
masını bekliyoruz. Medenı ülkelerde kı-
tabın bedava dağıülamayacağını, hatta
belli bir fıyatm altındâ satıJamayacağını
belirten maddeler var. Kitap bu kadar ko-
ruma altına alınan bir şeyken onu bu ka-
dar tahrip etmek toplumsal belleğimizi
ortadan kaldıracaktır.
Herkes bipbipinden
pol çalıyop
ÖMER FARUK (Aynntı Yayınlan):
Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki herkes
birbirinden rol çalıyor. Kimse asli fonk-
siyonlan üzerinde düşünmüyor. Gazete-
ler Türkiye'de bence kendi kimliklerini
tamamlamış değiller. Promosyonla ayak-
ta durma mannğı zaten bunu gösteriyor.
Çorba, çarşaf diş macunu dağıtıldığı za-
man insanlar gazeteyi değil onlan ah-
yor. Gazete
sankı onlann
paket kağıdı
oluyor. Ga-
zete öncelik-
le başka bir
metadan rol
çalmayı bıra-
kıp kendi as-
li fonksiyon-
lannı yerine
getirmeli.
Kitabın çok
özelbirduru-
mu var Türkiye'de. Kitap bugün saygın
bir kimliğe sahipse bunda gazetelerin ne-
redeyse hiçbir katkısı yoktur. Yazıyı or-
tak kullandığımız için akraba olmamıza
rağjnen gazetelere bakıldığı zaman hiç-
birinın doğru dürüst kültür sanat servisi,
kitap eleştirmeni olmadığını görüyoruz.
Yayımlanan kitabı layıkıyla değerlendi-
rebilecek vasıflardaki kişileri bünyele-
rinde ıstihdam etmeyi 'Ifiiks' sayıyorlar.
Bu yüzden gazetelerin kitap vermesi;
kültürel bir niyetin ötesinde tümüyle ti-
Satibat, Kesit, Metis, Sosyal, Konsan, Aynntı,
Düşün, Çınar, Cem, Fıl, Kavram, Afa, înkılap,
Nurdan A. Ş., Pencere, Say, Cep Kitapları,
Arıtaş, Ankan, Kaya, Arkadaş, Bu Yayınlan,
Gendaş, Başan, Düzgün, Uygun, Basamak,
Yuva, Bayrak Basım Yayın Tanıtım, GayeDers
Kitaplan, Ülke Yayın, Mega, Üner, Özer,
Nisan ve Remzi Yayınlan da bulunuyor.
"Şimdi herşey gibi, kitap da 'asli' niteliğini
yitirme tehlikesi altında " diyen yayıncılar, her
şeyi ahnabilir ve satılabilir bir nesneye
indirgeyen 'iktisadiahl'ın esas olarak
'kültürel bir kaygımn' ürünü olan kitabı tehdit
etmeye başladığım savunuyoHar. Kitabın
yaşaması için ciddi hiçbir çalışma yapmayan
gazetelerin promosyon olarak kitap vermeleri
de samlanın aksine, bir kültür hizmeti değil,
kültürel mekanizmalan tahrip edecek bir
uygulama onlara göre. Ve tiraj kaygısıyla
yapılan bu tip promosyonlar kitabın oluşum
sürecindeki yoğun emeği gözardı eden,
saygınhğını yitiren, onu 'ucuzlatan',
dolayısıyla kültürel geleceğimizi tehdit eden
girişimler.
Bildiride daha önce verilen deterjan,
makarna, diş macunu, çorba, çarşaf gibi basit
tüketim maddelerinin yanına tereddütsüz
kitabı da ekleyen ve böylece kitabın kültürel
raja, kendileri dışında oluşan kitabın
edindiği saygınlıktan rol çalmaya yöne-
lik bir uygulamadır.
Ben şahsen yayıncılık sektörünün ar-
bkkurumlaşmasını arzuluyorum. Bunun
tek yolu da okurun çoğalması, kitabın
pahalı bır nesneye dönüşmesıdır. Zira he-
nüz ne yazarlanmız ne çevirmenlerimiz
ne de bır çok yayıncı kendi hayatlannı
doğru dürüst sürdürebilme imkanlanna
sahip değıldir. Gazeteierin bedava kitap
vermeleri bu anlamda kültürel mekaniz-
malan güçlendiren bir uygulama değil,
bilakis kitabı ucuzlatan bir uygulamadır.
Okur, yayınevi
ciddiyetini yeğliyor
NURHAN KAVUZLU(Xm?rOT» Yayın-
lan}- Yayıncılar Birliği Yönetim Kurulu
Üyesi): Gazetelerin kitabı promosyon
olarak vermeye başladıklan günden iti-
baren tirajlannı ve kalitesini izliyoruz.
Yayınevi adı olan kitaplar verildiğinde
bu tirajlar artıyor, olmayınca düşüyor.
Bu da gösteriyor ki okur yayınevi ciddi-
yetinde çıkanlan kitaplardan yana terci-
hini koyuyor. Kitabın oluşum sürecinde-
ki (yazar, çevirmen, çizer, yayıncı, ki-
tapçı ve çalışanlan) yoğun emeği gözar-
dı eden gazetelerin, okurun titizliğini öğ-
rendikten sonra asli görevlerine döne-
ceklerine inanıyorum.
Kitap halkın
gözünden düşüyor
TURHAN BO7X\JKt(Altın Kitap-
lar): Bu, bizim bedava gazete çıkanp sat-
mamız gibi bir şey: Bizim şimdi paramız
var ve 'Pandispanya' adında bir gazete
çıkanp bedava dağmyoruz. Kitap çok az
satıldığı, gazete de bedava verdiği için
önce kitabın parasal ve moral değeri dü-
şüyor. Böylece kitap halkın gözünden de
düşüyor. Kitabın bedava olduğu ımajı
halka veriliyor. Oysa kitabın maddi de-
ğerleri yanında korunması gereken kül-
türel değerleri de vardır. 300- 500 mil-
yona bir yıl için kitabı böyle bir konuma
sokarak, yayınevlerini zor durumda bı-
rakıyorlar. En önemlisi. kitabın edebi ve
kültürel bir değer olduğunu unutturuyor
onu parasız dağıtmak.
Bedava verilmesi
kitaba hakarettir
ALİ UĞUR (Cem Yayınlan). Gazete-
cilerin gazetecilik, yayıncılann da yayın-
cılık yapmasından yanayım. Daha önce
de basın promosyon olarak ansiklopedi
verdi. Böylece ansiklopedi yayıncılığı
sektör olarak battı. Ansiklopediler so-
kaklarda 15- 20 bin liraya satılır oldu.
şimdi promosyon olarak kitap veriliyor
ve kitap da ücretsiz olarak ahnabilen bir
metaya dönüşüyor. Burada bir düşünce
ürünü yokoluyor.
Kitap kitapçıda saöhr. Kitapçılar ya-
yıncılığın birimlerinden biridır. Kitabev-
siz bir toplum olabilır mi? Bu uygulama
yüzünden; kitabevleri, yayınevleri, ya-
zarlar yokolmaya başlayacak. Kitabın
ücretsiz olarak verilmesi yayıncılık sek-
törûnü yoketmeye başlayacak. Toplumu-
muzda korunmaya alınması gerekli olan
kitabın, bir gazetenin yanında bedava
promosyon olarak verilmesi, o toplumun
yazanna, çizerine, yayıncisına, kitapçı-
sma bır hakarettır. Gazetelerin kitabı üc-
retsiz olarak vermelerini kınıyorum,
yanlı buluyonım. Eğer bunu çok önem-
li bir kültür hizmeti olarak görüyorlarsa,
kendi köşe yazarlannın kitaplannı ver-
sinler. O anlamda bunu bir hizmet ola-
rak görebilirim. Ama kitabı öldürmeleri
değil yaşatmalan lazım.
Kitap üretecek
babayiğit
bulunamayacak
AYDINILGAZ (YayıncılarBiHiği Ge-
nel Sekreteri- Çınar Yayınlan): Üretilen
herhangi bir malı, bedelini ödemek kay-
dıyla gazetelerin vermesine karşı değiliz.
Ancak bir tekstil ürünü satış fiyatı üze-
rinden alına-
rak okura ve-
rilmektedir.
Oysagazete-
ler kendi
matbaalann-
da kendi ola-
naklarıyla
hazırladıklan
kitaplan 400-
500 binin
üzerinde üre-
terekbiranda
piyasaya ve-
riyorlar. Aynı anda piyasaya verilen ki-
taplarhaksız rekabet doğurmaktadır. Za-
ten can çekişen, 2- 3 bin kitap basan ya-
yın sektöründe haksız rekabet oluşmak-
tadır. Üstelik yayınevinin adı kullanıldı-
ğı için piyasada kitapçıda ya da dağıtıcı-
da varolan kitaplann birdenbire değeri-
nin bedavaya düştüğü görülmekte ve bu
kitaplan bulunduran ricari kurumlann
ellerinde değer kaybetmiş kitaplar oluş-
maktadır. Kitabın parasal değeri olmadı-
ğı düşüncesi gittikçe kuvvetlenmekte,
her türlü kitabın ilerde bedava verilece-
ğı düşüncesi kitap sektörûnü zedelemek-
tedir.
Maliye Bakanlığı açısından da bir so-
run var ortada. Firmalar bedava verdik-
kimliğini de yok eden bir zihniyetle karşı
karşıya olduğumuz vurgulanıyor. Kitabın
sahip olduğu saygınlığın, gazeteler
aracılığıyla değil, yazar, çevirmen, yayıncı ve
kitapçılann on yıllanhr süren karaHı
çabalanyla kazanıldığını düşünen yayıncılar,
kitabın 'bedava' verilmesinin değerinin
zedelenmesine neden olduğu görüşünde
biHeşiyorlar. Görüşlerini aldığımızyaymevi
yöneticileri bu konuda tepkilerini dile
getirirken, kitabın değersizleştirilmesine ve
bir meta haline getirilmesine karşı olduklannı
belirterek büyük bir tehlikeye dikkat
çekiyoHar. PEIİNÖZER
leri ürünlerin vergilerini ödemekle mü-
kellef. Oysa kitabın KDV'si ödenme-
mekte ve görünmeyen bir vergi kaybı
olusmakta. Türkiye'de artık siyasi ikti-
darlardan paçasını kurtaran bir yayınevi,
ürettiği kitabı korsan yayıncıya kaptır-
mamaya calışırken. şu anda bir bedava
kitapfiıryasıylada karşı karşıya gelmiş-
tir. Bu ikilem içinde gelecekte yayınev-
lerinin yokolacağı kanısındayım. Hatta
dağınm sektörünün ve kitabevlerinin de
bu olaylar karşısmda kapanacağını düşü-
nüyorum. Kitap pahalıdır. bunu bedava
vermenin yöntemlerini arayalım deni-
yor. Oysa ürettikleri kağıdın yüzde biri-
nin yayıncılar tarafından tüketildiğini sa-
vunan SEKA bu yüzde bırlik rakam ıçin-
de kağıda bir yılda yüzde yediyüz zam
yaparak yayıncılann zaten belini kır-
maktadır.
Bedava kitap verme kampanyalan olu-
şursa; okura seçilmış, hem teknik hem de
içerik bakımından kalıteli kitap üretecek
babayiğit yayıncı bulmak zorlaşacak.
Gazeteler,
ppomosyon
tüketicjsi üretiyor
ERDAL
ÖZ (Can Ya-
yınlan): Ga-
zetelerin pro-
mosyon ver-
mesi Türki-
ye'de gazete-
nin gazete
olarak az sa-
tılışından do-
layı bulunan
bir satış yolu-
dur. Ancak
olay öylesine çirkinleşti ki, gazeteler ga-
zete okunı yerine promosyon tüketicisi
üretmeye başladılar. Çarşaftı, bardaktı,
gecelikti, şampuandı derken iş kitaba
geldi dayandı. Ancak promosyon nesne-
sinin kitap oluşu yayıncılığı baltalayan
bir girişım gibi geliyor bana. Daha önce
de denenmişti. Büyük bir gündelik gaze-
te Can Yayınlan'nı promosyon olarak
sunmaya çalışmıştı. Kesinlilde karşı çık-
mıştım. Bugün de karşı çıkıyorum. Ben
bu girişimin kitap okuru yaratacağını
sanıruyorum. Aynca o kitaplar bir süre
sonra işporta tezgahlannda değersiz me-
ta olarak görülecektir. Kitabın bu kadar
güçlükle çıktığı bir ûlkede kitabı bu ka-
dar değersizleştirmeye gerek yok sanıyo-
rum.
Promosyon, sektöre
darbe vuruyor
METİN CELAL (Parantez Yayınlan):
Gazetelerin promosyon olarak kitap ver-
mesi öncelikle sektöre darbe vuruyor. Ki-
tap 15 bin liraya ahnabilir bir şey düze-
yine düşürülüyor ve gazetenin verdiği şe-
keryadadeterjandan farklı olmadığı vur-
gulanıyor Zaten Türkiye'de dogru dürüst
kitap sahlmadığını, 80'h yıllardan ıtiba-
ren insanlann kitaptan uzaklaşunldığını
ve kitaplara bir sılah gibi baktığını düşü-
nürsek, şimdi de tam tersı olduğunu gö-
rüyoruz. Okur kitabevlerinden uzaklaştı-
nlıyor ve kitap, gazeteyle birlikte alına-
bilecek bir nesne oluyor. Bu durumu
olumlu karşılamıyoruz. Bu kitaplann na-
sıl alındığı hakkında da kuşkulanmız var.
Bu kitaplan alırken yazarlara telif hakkı
ödendı mi? Yüzbinlerce satılan bu kitap-
lann daha sonra sokaklara döküldüğünü
göreceğiz. Bu hem yayınevine hem de
yaaanna bir hakarettir. Aynca yüzbinler-
ce dağıtılan bu kitaplann gerçek okuyu-
cusuna ulaşnğmı sanmıyoruz.
DOKTORA VE DOCENTLIK DIL SINAVINA HAZIRLIK
Eylül ayındaki doktora sınavı için yapılacak
dil sınavına yönelik (doçentlik dil sınavı%
programı düzeyinde) sadece doktora
öğrencileri ve Doçentlik dil sınavına
hazırlanan doçent adayları için
Hazırlık Kursları
Söğûtlüçeşme Cad. 2. SöğüUûçeşme Sok. 16 Kadıköy - Istanbui
Tel: (0-216) 338 65 85 Faks: (0-216) 349 24 00
DİI'LC'R HEDtKASEV Bır ItSEV (KADIKÖr SAĞL1K EĞITIM MEAKEZI VAKFII Kgrılg|ıllgr
Meğer ne çok
"HAYAL perest" varmış.
"HAYALKahvesi- Çubuklu Limanı'nın açüışında
gösterdiğiniz benzersiz ilgi için teşekkür eder.
Yoğun telefon trafiği nedeniyle
kitlenen numaralanmızı bundan böyle yalnızca
rezervasyon amaçlı
kullanacağımızı duyururuz.
200 KİŞİLİK İSTANBUL MEYHANESİ
Rez: (0-216) 413 68 80-81
Nüruskağıdımı, MSÜ öğrenci kimlık
ka«rtmı, ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür.
NİHATÇELİK
Nüruskağıdımı, veehliyetimi
kaybettim. Hükümsüzdür.
OSMAN K1RKPINAR •
Minolta X-700
Body 28 mm
objektif.
Met 45 CT 1
30 milyon
Tel: 244 52 23
İRESTAURANT
İBAR
lâtannuı'ım ficalc yaz £d
noş Dir eaintı
Mmıaaüruj gıçcUi ternsmcLi,
Lnrl.uis*ıç seâlen eşltğındc,
£une$m Dotı^mı «?>Tcaeı;
Vasu. Tün; Sanal Müzıği
^'ey<^ Rıp tLnlevıp
ncşenızc neşefeabnıafcı^in,
lıı-t lıızmcic îı.-uun/
No#: T«ra«mıxı fok hof bir dûiiriem» 4*
10.06.199S Cumotim gOnü npfbnn.
Foxor honç hergün
riM » e M t olmoi <fl«iıyl«
Perşembe
BLUESEXPRESS
Cuma & Cumartesi
BEN OKAFORJamaican Reggae Band
&
MERCURY
Çubuklu
200 KİŞİLİK İSTANBUL MEYHANESİ
Rez. Tel: (0216) 413 68 80/81
Pazar Giinü Brunch
23.00'den günün ilk ışıktanna kadar...
lstin\e'den ûcrctsız molor vervısı \ardır
SATILIK KARAVAN
Beşoğlu, yürür halde, ilk
moaellerinden, bakımsız.
6.000.000 TL
Tel: 340 00 37
DÜŞÜNCEYE SAYGI
MEMETFUAT
Şiip Tasarımı
"Şiir tasanmı" sözü şiirin oluşumuyla ilgili bir tasa-
nmı getirmesin aklınıza. Şiir kitaplannın basıma ha-
arlanışından söz edeceğim.
Tasanmcı için "kitap" bir gereçtir. Onu biçimlendi-
rip ortaya bir güzellik çıkartmaktır amaa. Resim, oy-
ma, yontu gibi...
Bakacak sanatsal bir tat alacaksınız...
Ne var ki "kitap" herhangi bir gereç değil. Tüpteki
boya, yoğurduğunuz çamur, oyduğunuz tahta, yont-
tuğunuz taş sizi bekliyor bir anlam kazanmak için.
Ama biçimlendirmek, sanatlaştırmak amacıyla ele
aldığınız kitap bir "insan", onun biranlamı, dolayısry-
la bir görevi var.
Ne diyordu VVatt Whrtman:
Arkadaş, kitap değil bu,
Buna dokunan, bir insana dokunur.
Demek ki tasanmcı kendi düzleminde biçimlendi-
receği bir gereç olarak eline bir kitabı aldığı zaman,
başka bir düzlemde biçimlendirilmiş bir sanat yapı-
tıyla karşı karşıya...
Yalntz değil... Bir insana dokunuyor...
Dokunduğu o insanı yansıtan sanat yaprtını zede-
lememeye özen göstermesi gerekir.
Pekf, bu ikili çalışmada yazar hep önde gider, ta-
sanmcı arkadan mı gelir?
Gereç kitap olduğuna göre, doğal süreç böyle.
Amatersi deolabilir... Tasanmcı bir kitap düşünür, ya-
zar onun gösterdiği boşluklan doldurur, tasanmcıyı
zedelemeden...
Ya da birlikte çalışırlar...
Şimdi bu çok özel durumlan bir yana bırakıp bir şi-
ir krtabının tasanmı üzerinde düşünelim.
Biliyorsunuz, başlangıçta şiirin yazılmadığı, söy-
lendiği, belleklerde taşındığı, sesli okunduğu bir dö-
nem var. Ölçü ile uyağın bellemeyı, akılda tutmayı ko-
laylaştırdıklan için uzun yıllar şiirin olmazsa olmaz ni-
telikleri sayıldığı söylenir.
Çağdaş şairler arasında ıse şiirin seslendirilmeden
okunması gerektiğini savunanlar hıç de az değildir.
Şiire bakmak isterler. Şiirin yapısını, enini, boyunu,
uzun ya da kısa dizelerini, aralan gözleriyle görmek
isterier.
Şiirle resim biie yapıldı. Sonra boşluklara, beyazlı-
ğa düşkün şairler vardır.
örnekse llhan Berk'in kitaplannda bir sayfaya bir
tek sözcük konduğu olur.
Demek ki çağdaş şiirin, yazılan şiirin kitap sayfa-
sına yerieştirilişi bayağı önemli.
Oysa bızım yayımcılanmız yıllardır çok değişik kay-
gılara çözüm ararken, bu işi hiç önemsemediklerini
gösteren uygulamalarda bulundular.
Bir ara şiirterin ilk dört beş satınnı sol sayfanın al-
tına koyup geri kalan diyelim on satınnı sağ sayfanın
üstüne koymak modaydı.
Niçin yapılryordu böyle anlamsız bir şey?
Şairlerin bir kitap dolduracak kadar şiirieri olmu-
yor, bu yolla savfa sayısı çoğaltılıyordu. Güzellik adı-
na yapıltyormuş havası verilen bir tür aldatmaca.
Şiiriere görsel yaklaşımın önemini göz önünde tut-
salar, sol sayfalan boş bırakıp yalnız sağ sayfalan
kullanarak da bir kitap için gerekli sayfa sayısına ula-
şabjlirierdj.
Son yıllarda ise tasanmcılar kitap boyutlanyla oy-
namaya başladılar. Olaya salt kendi düzlemlerinde
yaklaştıkları için, bazı durumlarda şiırienn gorsel ya-
pılannı çok bözuyorlar.
Şiir kitaplannın eni genişletilirsesorun çıkmaz. Ba-
tılı tasanmcılar kare kitaplan, salt değişiklik olsun di-
ye değil, büyük puntolu harfler kullanıldığında dize-
ler kınlmasın diye düşünmüşlerdir.
Ama şiir kitaplannın eni daraltıhrsa, dizeler sığmaz,
kınlan parçalann nereye konacağı sorun olur. Whrt-
man'ın yaptığı gibi ıki kadrat sağdan alta mı dönme-
li, yoksa alttaki satınn sonuna mı dayamalı? Iki çö-
zümde de şiirin görsel yapısı bozulur.
Tasanmcı harf karakteri ya da punto seçiminde de,
gönlüne göre davranmamalıdır. Yayımlanacak şiirie-
rin en uzun dizesini bulup denemesi gerekir. Kınlmı-
yorsa, tamam...
Şiirieri sayfalann altına dayamak da bence, çok
yanlış. Çünkü bu salt bir değişiklik aranışı. Sayfala-
nn üstünden başlatmak şiirlerin görsel yapısının ser-
gilenmesine hemen daha uygun hem de altta bir sı-
nıriama olmaması bir rahatlık yaratıyor.
Gözü oyalayacak çizgiler, güzel rakamlar süsleme
olarak kullanılırken de dikkatli olunmalıdır. Düşünün
ki bugün birçok şair şiirin seslendirilmesini bile iste-
miyor, biçimsel yapısının görülebilmesı için. Doğru ya
da yanlış, o başka, ama böyle...
Kitap tasanmcısı, bir ressam, oymacı ya da yon-
tucu gibi yalnız olmadığını hiçbir zaman unutmama-
lıdır...
4. GALATA ŞENLİĞİ
10.30 Muhtarlarla Halk Toplantısı / Ekrem'in Kahvesi
11.00 Okçumusa llkögretim Okulu Korosu / Meydan
11.30 Hüseyin Katırcıoğlu eşliğinde çocuklarla maske
yapımı / Meydan
11.45 Okçumusa llkögretim Okulu folklor gösterisi /
Meydan
12.00 "Sessizliğm EHeri" Dikmen Seymen ve Işık
Yenersu'nun katılımıyla / Meydan
13.00 "Gaiata Kulesi Komışuyor" Mehmet Akan /
Meydan
13.30 "Galata'da >angın vsuur_.Yetişinn hılumbacılar-" /
Meydan
14.00 "Galata Desenkri^ resûn sergisi Heather Brown-
Mungo McCosh / Ingıliz Karakolu
14.30 YTÜ Klasik Gitar Dörtlüsü / tngiliz karakolu
15.00 lstanbul Biues Kumpanyası Konseri / Meydan
16.00 Erensia Seferadi Konseri / Meydan
17.00 Jose F.A. Olivier ve Hasan Özdemir'den okuma /
Galata Mevlevihanesi bahçesi
17.30 Alley-Cat konseri / Meydan
17.30 Taş Plak Dinletisi / Cafe Gramofon
19.00 Pembe Panter Müzık Dinletisi / Meydan
19.00 Hz. Mevlana ve Galata Mevlevihanesi tanıtımı -
tasavvuf müziği konseri - sema töreni / Galata
Mevlevihanesi'ni Yaşatma Derneği Çağdaş Aşıklar
Topluluğu / Galata Mevlevihanesi
20.00 Invictus konseri / Meydan
21.30 Bulutsuzluk Özlemi konseri / Meydan
22.30 Müzikli Fener Alayı (Kule Meydanı, Serdar-ı
Ekren\ Şah Kulu, Tünel, Cafe Gramofon)
23.00 Onder Focan ve Dörtlüsü / Cafe Gramofon
Taş Plak Dinletisi'
• Kültür Servisi - 4. Galata Şenliğı çerçevesinde.
bugün 'Taş Plakta Kadın Sesi' konulu bir söyleşi -
dinleti gerçekleştirilecek. Tünel'deki Cafe
Gramofon'da saat 17.30'da yapılacak olan etkinlikte
Türkiye'de taş plaklarda ses kayıtlan olan ilk dönem
kadın sanatçılardan örnekler verilecek. Dinletide,
Nuvart Hanım'ı Gökhan Akçura, Fikriye Hanım'ı
Ayhan Aktar, Deniz Kızı Eftalya'yı Cemal Ünlü ve
Seyyan Hanım'ı da Murat Belge anlatacak. Aynca söz
konusu sanatçılann plaklanndan örnekler çalınacak.