14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER tHP'den soru önergesi M Haber Merkezi - CHP Istanbul Milletvekili tbrahim Gûrsoy, Milli Eğitim Bakani Nevzat Ayaz tarafından •cevaplandınlması istemi ile TBMM Başkanhğı'na verdiği soru önergesinde. Konya'nın Ereğli ilçesine rbağh Yenigezen tlköğretim Bölge Okulu Müdürü "Mecit Bilgin'in okul öğrencilerini siyasal bir partinin organize ettiği "konsere zorla götürüp götürmediğini sordu. Bu siyasal partinin ismini de •öğrenmek istediğini belirten Gürsoy, "Buokul müdürü hakkında, bu olay dolayısıyla herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?" dedi. ÖSYM: Paniğe gerekyok M ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Atilla Özmen, öğrenci seçme smavı {OSS) sonuçlannın adaylann adreslerine postalanmasma devam edildiğinı belirterek eline yanlış belge geçen öğrencilerin OSYM'ye başvurmalannı istedi. Özmen. sınav belgeleri eline geçmeyen öğrencileri paniğe kapılmamaları ^yönünde uyararak şu açıklamayı yaptı: "'Postalama işîemlerimiz devam ediyor. Yanlışlıkla bazi öğrencilerin adreslenne başka bir ^dayın belgeleri gitmiş olabilir. Ama paniğe gerek lyok. Sınav güniine kadar bu öğrencilerin ÖSYM'ye doğrudan ya da mektupla başvurmalan halinde belgeleri verilecektir." PKK, 4 kişiyi kaçırdı İHAKKÂRİ (Cumhuriyet) -Hakkari merkeze bağlı Oğul Köyü'nde yol çalışması yapılan Köy Hizmetleri'ne aıt şantiyeyi önceki akşam basan PKK'li teröristleT, bir dozer ile bir kamyonu yaktıktan sonra dört görevliyi kaçırdılar. Musa Ozer, Sadık Öztürk, Yakup Engin ve Tayfun Duman adlı işçilerin bulunması için güvenlik kuvvetleri tarafından bölgede yoğun operasyonlara başlandı. PKK aleyhine • ADANA (Cumhhuriyet) -Hakkari 'nin Şemdinli ilçesmde PKK'lilerle girdigi silahlı çatışmada şehit olan jandarma er Rasim Sevik için düzenlenen törende, PKK aleyhine sloganlar atıldı. Sevik için askeri hastanede düzenlenen törene vali vekıli Sami Durukan ve Büyûkşehir Belediye Başkanı Aytaç Durâk'ın yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı Sevik'in cenazesi daha sonra Asri Mezarlık'taki şehitlikte toprağa verildi. Domuzkıb operasyonu • ANKARA (ANKA)- İslamı ınanışa göre yenilmesi haram olan ve bu yönüyle birçok tartışmaya neden olan domuzun bu kez de kılı, Giresun'un Eynesil ilçesini birbırine kattı. tlçede ekmek yapımında kullanılan fırçalarda domuz kılı bulunduğu ıddiası üzenne ilçe kaymakamı Mehmet Kurt, fınnlarda operasyon yaptırdı. Kurt, fırçalardaki domuz kıllannı tespit ettiklerini behrtirken bu konuda yasalarda özel bir düzenleme olmadıgı için müdahale edemediklerini sözlenni ekiedi. İncirlîk te tören • ADANA(AA)- Incırhk Ha\a Üssünde görevli iki Amerıkalı zstsubayı yanarak ölnekten kurtaran 6 Türk'e, Amerika Birleşik Devletleri L's K.omutanlı£ınca plaket venldi. tncılık Belediyesi'ode düzenlenen törende kotusan ABD Os Komutanı Mbay John L. Barry, Ammkalı subaylann Tiirklerin kahramancı davranmalan sonucu kunanldıklannı ve şu anda Anerika'da tedavi göıdükleriıı ıfade ederek "Bundan ç>k mutluyuz. Bu yardımian dolayı, sadece ödü verdiğimiz 6 kişiye deği, tüm ıncirlik halkına teşjkkür ediyoruz" dedi. Çiller'in oğlunun, askerliği süresince toplam 2.5 ay 'hava değişimi' izni kullandığı belirlendi Mert askercîlîk oynuyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller'in oğlu Mert ÇU- ler'in, yaklaşık 10 aydır de- vam eden askerliği süresin- ce toplam 2.5 ay "hava de- ğjşuni"izni kullandığı belir- lendi. Mert Çiller'in, anne- sinin ABD gezisi sürerken, 13-23 nısan günleri arasın- da bu ülkedc olduğu savla- nırken, Başbakan Çiller, oğ- lunun ABD'ye gitmediğini öne sürdü. ABD'ye gidış için Deniz Kuvvetleri Ko- mutanlığı'ndan iki haftahk ızin aldığı Mert Çiller'in, yurtdışı izninin 10 gününü, anne ve babasının milyar- larca liralık yatınm yaptığı ABD'de kullandığı öne sü- rüldü. Mert Çiller'in geçen şu- bat ayında elindeki rahatsız- hk nedeniyle Haydarpaşa Asken Hastanesi'nde ame- liyat olduğu ve 7 Şubat 1995 de "sonradan muaye- oe kaydı''ile 1.5 ayhk hava değişim raporu aldığı belir- lendi. Eline platin takılan Mert Çiller'in mart ayı sonlanna doğru kontrol için Haydar- paşa Askeri Hastanesi'ne gittiği ve "sağ elinde birin- ci tarak kemiği ile birinci parmakta hareket eksikliği otduğu" tanısıyla 30 Mart 1995 tarihinde 1 ayhk ikin- ci hava değişimi iznı aldığı, güvenılir kavnaklardan öğ- renildi. ABD izni Güvenilirkaynaklann di- le getirdiği savlara göre as- kerliğini "asteğmen" rütbe- siyle "sualtı taarruz ko- mandosu"(SAS) olarak ya- pan Mert Çiller, ikınci hava değişimi izninin ardından, bağlı bulunduğu Deniz Kuvvetleri Komutanlığf na başvurarak ABD'ye gitmek için izin istedi. Izin istemı- ni olumlu karşılayan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Mert Çiller'e 2 haftahk yurtdışına çıkış izni verdi. Cumhuriyet'e bilgi veren güvenilir kaynaklar, Mert'in, annesi Başbakan Tansu Çiller'in ABD'de bu- Karamürsel Deniz Eğitim Merkez Komutanlığı'ndaki eğitimini tamamlayan Mert Çiller'e diptomasını annesi Başbakan Tansu Çiller düzenlenen bir törenle vermişti. (Fotoğraf: AA) Soysal'ın oğlu Çatak'ta çatıştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu ÇiDer'in oğlu Mert ÇiBer'in vatani yükümlülüğünün başlangıç aşamasmda olmasına karşın 2.5 ayı bulan "hava değişimi"' ızinieri eleştiri konusu olurken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal'ın oğlunun, babası Dışişleri Bakanı iken Van'ın Çatak ilçesinde askeri ik yaptığına dikkat çekildi. CHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal'ın oğlunun 1993-Aralık celbinde askere almdığı ve Eğridir Komando Okulu'na katıldığı belirtildi. Eğridir Komando Okulu'nun ardından Van îl Jandarma Komutanhğı'nda, daha sonra da Kato DağVndaki Çatak Dış Karakolu'nda görevlendirilen Soysal'ın oğlunun, askerlik yapüğı süre içinde 7-8 defa PKK ile sıcak çatışmaya girdigi kaydedildi. Mümtaz Soysal'm, Dışişleri Bakanlığı sırasmda, askerlik süresi boyunca oğlunun başka yere alınması yönünde hiçbir ginşimde bulunmadığı bildirildi. lunduğu 15-23 nisan günle- rinde bu ülkede olduğunu bildirdiler. Mert Çiller'in, ı- ki haftahk yurtdışı izninin 10 günlük bölümünü 13-23 Nisan 1995 tarihleri arasın- da ABD'de geçirdıkten son- ra Türkiye'ye döndüğü bil- dinldı. Askerlik görevinı yapan- lar. belirli bir süre önce em- ri altında bulunduğu kuvvet komutanlıklanna başvura- rak izin almak koşuluyla yurtdışına çıkabiliyçrlar. ANAP Başkanlık Diva- nı'nın geçen hafta yapılan toplantısında da Mert Çil- ler'in izin yapmasına kar- şın, aynı biriikteki silah ar- kadaşlannın Kuzey Irak'ta teröristlerle çatışmaya gö- türüldüğüne ılışkin duyum- lartartışılmıştı. Çiller, oğlu Mert'in, ra- por aldıktan sonra ABD'ye gittiği yönündeki haberler üzenne dün Hürriyet gaze- tesinde yayımlanan deme- cinde, "Nereden çıkanyor- lar? Çocuk Türkiye'de, ne Amerikası? Nereden bulup çıkan>'orlar bunlan anlamı- yorum"dedı Özer l'çuran Çiller de "mafyayla ilişkisi olduğu" yönündeki haberler üzenne önceki gün yaptığı açıkla- mada, kuşkulu servetine ilişkin iddialan yanıtlamaya çalışmasına karsın oğlu Mert'in askerlik durumuy- la ilgili konulara gırmeye- rek dikkat çekti.MSB ile Genelkurmay, sorulan ya- nıtlamadı. Cumhuriyet'in Tansu Çiller'in yanıtlaması istemiyle Başbakanlık Ko- nutu'na faksladığı şu soru- lar da yanıtsız kaldı: "Yedek subayhk göroi devam eden oğlunuz Mert Çilkr, sizin deABD'de oldu- ğunuz dönemi kapsayan 13- 23 Nisan 1995 tarihİerinde bu ülkede bulundu mu? Oğlunuza yurtdışına çıkış izni. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nca tedavi gerekçesi ile mi verildi?'' Bilim gafı Hekimleri güldüren iddia GÜNDÜZtMŞİR Başbakan ÇiUer'in deniz komandosu oğlu Mert'le ıl- gılı yaptığı "Mert'in kınk eline takılan platin, çok suya dalmaktan paslandı" şek- lindeki açıklaması, uzman- lar tarafından 'bflimsel gaT olarak nitelendırildı. Başbakan Tansu Çiller, Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, "Bir süre önce Mert'in eli kınlmıştL Elinin kınlan yerine platin takıl- mışö. Askere gittikten sonra da deN'amlı rutubetk içlidış- lı oldu. Devamlı dalıp çda- yorlar. FJi sürekli nıtubette kaklığı için takılan platinin bağlanû uçlannda bir pas- lanma meydana gelmiş" gö- rüşüne yer verdı. SSK Eyüp Hastanesı Or- topedi uzmanı Dr. Şükrü Güner. sorumuzu kahkaha- larla karşıladıktan sonra şu görüşlere yer verdi1 "Ulkemizde kınklarda paslanmaz nikeh. umdan ya- pılmış platin kuUanıyoruz. Çok az yerde ise yerli üretim çelik plaka kullanılıyor. Bu tür plakalarda çeşitti bozul- malar görülebilivor. Ancak biz bu ikinci şıkkın kesinlik- le Mert ÇUIer'le ilgili olduğu- nu söyieyemeyiz. Çünkü biz sigorta hastanelerinde bile nikelyumdan vapılmış pas- lanmaz platin kullanıyoruz. Bu ofavın bir boyutu. İkinci boyutuna geçecek olursak diyelim ki Başbakan'uı oğlu- na çelik plaka takıklı. \\ne de paslanmanın suyla ilgili olduğunu kesinlikle söyleye- me>iz. Genelde plaka kemi- ğin üzerine takıhr. Onun üs- tünde adale, daha sonra yağ dokusu daha sonra ise cilt al- ü ve cüt gelir. Bu nedenle ya- puanaçıklama bilim dışKÜr." Avrupa Avukatlar Birliği Türkiye\lekiluık UüaUeıisürüyor ERGÜNAKSOY ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Avrupa Avukatlar Bırliği'nin (EAL), Türki- ye'deki insan haklan ihlal- lerinden kaygı duyduğu bildirildi. DEPmilletvekil- lerinin serbest bırakılması- nı ısteyen EAL. Irak'a uy- gulanan ambargonunun I- rak ve Türkiye başta olmak üzere 3. ülkeleri cezalandı- ncı nitelikte olduğunu be- lirterek, Birleşmiş Millet- ler (BM) Genel Sekreten ButrosGaliden Irak'a uy- gulanan ambargonun kal- dınlmasını istediler. Merkezi Almanya'nın Duseldorf kentinde bulu- nan EAL'nin, geçen hafta Bulgaristan'ın başkenti Sofya'dan yapılan genel kurul toplantısında. Türki- ye'den avukat Hasip Kap- lan'ınbirliküyeliğinealın- dığı belirtildi. Genel kurul toplantısı- nın sonuç bildirisinde, Tür- kiye'deki insan haklan ih- lallerinden kaygı duyuldu- ğu kaydedılerek, şöyle dendi: "Gümrük birliği anlaş- masından sonra Türki- ye'deki demokratikleşme çakşmalannı yakından fcdi- yoruz. Biıiik olarak Türki- ye'yi Avrupa'nm dışında düşünemiyonız. Türki- ye'deki insan haklan ihlale- rinden kaygı duyuyoruz. İnsan haklan ihlallerinin sürmesini de kuuyonız. Hakh bir sebep bulunmak- sızın cezalandınlan DEP nıfllekvekilleri bir an önce serbest bırakılmaİKhr. Dü- şünce özgürlü üzerindeki politik baskı kakununan- dır." Irak ambargosu EAL, Irak'a uygulanan ambargonunun kaldınlma- sı için BM Genel Sekrete- ri Galı'ye 12 Mayıs'ta bir mektup gönderdıği ve am- bargonun kaldınlmasını is- tediğı bildirildi. EAL, ambargonun Irak ve Türkiye başta olmak üzere, diğer 3. ülkeleri ce- zalandıncı nitelikte oldu- ğunu savunarak. "BM'nin yapısından da kaygı duyu- yoruz. BM'de demokratik olmayan bir işleyiş siinnek- tedir. BM'nin demokratik- leşmesi gereklr'"görüşünü savundu. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART 22S Üniversite öğretim üyelerinden Tansu Çiller'i uyaran milliyetçilik ve dincilik raporu: Iran devrinri sembol olduBÜLENTSARIOĞLU ANKARA - Bilkent Üniversite öğretim üyeleri, Prof Dr. Sübidey Togan, Prof. Dr. Bruee Hamilton. prof Dr. Metin Heper. Prof. Dr. AH Karaosmanoğlu. Yrd. Doç. Gülgün Tuna ve Yrd. Doç. Ayşe Kadıoğlu tarafından hazırlanan ve başbakan Tansu Çiller'e sunulan, "Siyasal ve Sosyo-Kühü- rel Gelismeler'' ile "Uluslararası Gelişme- ter" bölümünde sunulan bılgıleri bugün de yayınlıyoruz. Birleşmiş Milletler Deklerasyonu, azın- lıklara otonomi talep etme hakkı tanıma- mıştır. Haklar gruplaradeğil, kişilere veril- mekte, ancak kişılerin bu haklan bir gnıp teşkil ederek kullanabıleceği kabul edil- mektedir. -1991 ve 1993 tarihİerinde Avrupa ülke- leri ve kuruluşlan tarafından azınlık ka\Ta- nuna açıkhk getirilmeye çalışılmıştır. Bölge- sel yahut azmhk dili şu şekikle tanımlan- nuşbr: "Ülkenın belh bır bölgesinde, o ül- kenın vatandaşlannın bır bölümü tarafın- dan kullanılan dil; bu dıli kullanan vatan- daş sayısı, diğer vatandaşlardan daha kü- çüktür. Söz konusu dil, devletin resmi dilının bir lehçesi ve göçmenlerin dili değildir." Azın- lık da şöyle tanımlanmıştır: "Uyeleri ülke- nin genel nüfusu içinde azınlıkta kalan, devletin vatandaşı olan. üyelerinin etnık, dinı yahut konuştuklan dil bakımından özelliklerinin ülkenın diğer vatandaşlann- dan değişik olduğu ve üyelerinin kendile- rine özgü kültür, gelenek. din ve dil muha- faza etmek istediklen gnıp." - 1990 yılında dünyada 147 etnik gruba karşı ekonomik aynmcı polıtika, 168 etnik gruba karşı da siyasal aynmcı politıka uy- gulanmaktaydı. 1993 yılının başında, tüm dünyadakı 42 milyon göçmenin yüzde 63'ünü etnosiyasal ihtilaf ve baskıcı poli- tıkalardan kaçanlar oluşturmaktaydı. -1979'daİran'dagerçekleşen İslamidev- rim, siyasal İslam olgusunun tarihsel arena- da ön plana çıkışının sembolü oldu. Siyasal İslamı geleneksel İslamdan ayıran nokta, köktenciliği ve misyonu oldu. Aslında yüz- yıllardır İslam kültürii ve geleneği ile yoğ- ruhnuş olan toplumlarda Batı ile ilişkileri yenkten gözden geçirmeyi öngören, dini özel alanın dışuıa çıkanp kamusal alanda etkin hale getirmeyi amaçlayan siyasal partiler, hızla toplumsal tabana yayıknaya ve taraf- tar bulmaya başladdar. Î980'ler ve 1990'la- nn ilk yansı, İslam dünyası ile Bah'nın bir- birlerinden kopuşunun işaretlerini verme- ye başladı. - Bir yandan küreselleşme, bölgesel iş- bırliği gibı düzenlemeler ile ulus-devlet sı- nırlannın silikleştiğı, bir yandan da ortaçağ kımliklerinin kendilenni diğer kimlikler- den tecrit ederek yeniden gündeme geldı- ği bir ikilem, gitgide belirginleşmeye baş- ladı. 'Ulus-devlet yerine medeniyetier' - Soğuk savaş sonrası modern siyasetin taruşmasız aktörleri olan ulus-devletlerin yerine. medeniyetkr ağırhklı olarak günde- mi meşgul etmeye başladı. Medeniyetlerin tutkalı ise kültür olarak belirtenmeye baş- ladı. Kültür, hem insanların kendileriyle ilgi- li öznel tanımlamalanna agırlık verirken hem de içine doğduklan dil,gelenek ve özel- Ifldede cfin kategorileriyk belirienmeye baş- landı. Soğuk savaş sonrası çatışmaların te- melindeyinedeekonomik nedenler ağırlık- h olarak bulunmaktaydı. BİTTt POLtl İKA GÜNLÜĞÜ HIKMET ÇETİNKAYA İki İnek.. Apartman kapıcısı Ruşen "Haberin var mı abi" deyip ekiedi: "Mert Amerika 'ya gitmiş..." Ruşen bıyık altından gülüyordu... Devam etti: "Emin Çölaşan abi iki gündür yazıyor. Ama yanıt alamıyor abi..." Ruşen uyanık bir kapıcı... Sabah gazeteleri önce kendisi okuyor, sonra da dağıtmaya başlıyor... Yİne keyifsiz bir Istanbul sabahı... Yağmur yağdı yağacak. Kaç gündür karşı kaldınma tezgâh kuran çiçekçi kadını anyoaım. Ama o yok. Birdenbire kayboldu. Gazetelerin sayfalanna bir göz atıyorum... Yeni Günaydın ve Süper Tan gazetelerinin sahibi Bekir Kutmangil'i öldürdüğü savıyla aranan Ibra- him Cici, Irlandalı sevgılisiyle Sapanca yakınlannda kaldığı dağ evinde yakalanmış. Cinayet sırasmda otomobili kullandığı iddia edilen ibrahim Yücel de Hopa'da ele geçirilmış. GüzelL Batgat katliamı sanığı isa Armağan Almanya'dan Türkiye'ye iade edilmiş... Acaba genç kuşaklar Isa'yı tanır mı? O bin canidır. Balgat'ta bir kahveyı tarayıp 5 kişiyi alçakça katletmiştir; 10 Ağustos 1978'de Mustafa Pehlivanoğlu'yla biriikte. İsa Armağan, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde tek- bir getirmeye başlryor karşısında gazetecileri görün- ce; şöyle bağınyor "Âllahuekber, Allahuekber..." ••• Gazeteleri yolda okumaya devam ettim... Istanbul trafiği yine 'arapsaçı' gibıydi... Fındıklı'da iki trafik polısı bır yurttaşı yaka paça gö- türmeye çalışıyordu. Yurttaş, sanınm park yasağını çiğnemişti. Narkotik şube ekipleri Istanbul'da gece kulüplerin- de uyuşturucu ararlarken Mert Çiller karşısına diki- liyor memurlann: "Siz benim olduğum yere nasıl girersiniz?" Polisler gece kulübüne giremiyoriar... Mert birkaç ay önce Kuşadası Marina'da sarhoş bir vaziyette havaya ateş ediyor. Polisler marinaya geliyor. Mert polislerin yakasına yapışıp bağınyor: "Siz benim bulunduğum yere nasıl gelirsiniz?" 24 saat içinde Kuşadası Emniyet Müdürü görevin- den alınıyor. 39 yaşındaki emniyet müdürü emeklili- ğini istiyor. Toplumumuzun her kesiminde çürümüşlük gözlen- miyor mu? Ahmet Özal yurtdışındayken hakkında tutuklama karan çıkıyor. Anne Semra Hanım Amerika'da yaşı- yor. Selim Edes de eşi ve kızıyla ABD'yi mesken tu- tuyor. Bu arada Ayşe Zarakolu'na yurtdışına çıkış izni verilmiyor. Neden acaba? Yanrtı hazır: "Sakıncalı!.." • • • Haydi bakalım size bir soru: "Mert Çiller asker olduğu halde rapor alıp yurtdı- şına çıktı mı çıkmadı mı? Yani Amerika 'ya gitti mi git- medi mi?" Biz papatya falı açtık, faldan şu çıktı: "Mert Amerika'da tedavi görüyor..." Bileğindekı platinler paslanmış... Vah yavrum vah!.. Anne Tansu Çiller, Mert için şöyle diyor "Mert'in eli kınlmıştı, platin çivi konularak tedavi edildi. Askere gittikten sonra devamlı rutubetten çi- vi paslanmış..." Biz bu işin uzmanlanna sorduk. Dediler ki: "Hayır, platin çivilerpaslanmaz..." Dedik ki: "Mertdenizci, sürekli dalış yapıyor, ondankaynak- lanmasın paslanma..." Dediler ki: "Hayır olmaz öyle şey. Platin çiviler paslanmaz..." Dedik ki: "Mert'in annesi öyle söyüyor ama" Dediler ki: "Mert annesini kandınnış..." Gazeteyegeldim... Gazetelere göz atmayı sürdürüyorum... Tansu Hanım seçim bölgesi Çatalcalılara bakın ne demiş: "Oyunu bize veren her eve iki inek vereceğiz?" Galiba bizim ulkemizde bugünlerde 'inekler' ol- dukça revaçta... Hayırlısı olsun!.. Sayıstay: Seçim yapılana kadar başkanlık boşalmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Sayıstay Başkanlı- ğı, Türkiye Büyük Millet Mechsi (TBMM) Başkan- vekili Kamer Genç'in TB- MM Adalet Komisyonu'na bildirdıği "Sayıstay Birinci Başkanı Vecdi Gönül'ün gö- rev süresinin dohnası nede- niyle başkanhğuı boşaldığır ' yolundakı görüşünün, Sayıs- tay Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen hükmune dayandığını belir- terek bu görüşün bağlayıcı- lığı bulunmadığını bildirdı. Sayıstay'dan yapılan açıkla- mada. yeni bir seçim yapıla- na kadar Sayıstay Başkanlı- ğı'nın boşalmayacağı vur- gulandı. Sayıstay Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, TBMM Başkanvekilı Kamer Genç'in Adalet Ko- misyonu'na bildirdiği görü- şünü. Anayasa Mahkeme- si'nce iptal edilerek yürür- lükten kalkmış bulunan 3677 sayılı yasanın değişik 5'ınci maddesi ile getirilen "mevcut Sayıstay Başka- nı'nın 4 >ıllık süre yürürlük- tey ken seçilmiş olması" hük- müne bağladığı kaydedildi. TBMM Başkan Vekili Kamer Genç'in görüşünü içeren yazının TBMM'nin bir iç yazışması ve bir görüş niteliğinde olduğu vurgula- nan açıklamada, halen yü- rürlükte bulunan ve dayana- ğı anayasanın 160. maddesi olan Sayıstay Yasası'nın 7. maddesindeki "Sayıstay Başkanı ve üyeleri azloluna- mazlar. Kendileri istemedik- çe 65 >aşından önce emekn- ye a\TÜaraazlar"hükmü anımsatıldı. Tarikat çekişmesi Açıklamada, şöyle denil- di: "Sayiştay Yasası'nın Ana- yasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş bulunan 5. mad- desinde yer alan 4 yılhk sü- renin dikkate ahnarak miita- laa > ürütülmesindeki hata, izahtan varestedir. Zira sözü edilen hüküm gereğince Sa- yıştay başkan ve üyelerinin azledUemeyecekleri açık iken, Sayın Genç'in yazısı bir görüş değil de 'yürütül- mesi zonınlu' bir karar te- lakki edilirse, bu anayasal kurumun mevcut başkanı aztediimişoiacaknr. Kaldı ki 4 yühk sürenin yürüriükte sayılması bir an için kabul edilse dahi, Sayişta Başkan- hgı'nın yeni seçime kadar boşalınayacağı, aynı yasa maddesinin hükmü gereği- dir." Sayıştay'daki iki isimli başkanlık krizinin ardında, Nurcular ile Nakşibendiler arasındaki tarikat çekiş- mesinin yattığı savlandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle