Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE
HABERLER
Babakan Tansu Çiller'in Zonguldak gezisine bürokratlar da katıldı
Seçim yasaklan çiğneniyorBÜLENT SARIOĞLL
GELtK / YORTANPAZARI - Muha-
lefet partileri ve DYP içinde liderlığine
karşı yükselen sesleri, yaklaşık 88 bin
seçmenin oy kullanmasi beklenen ara
yerel seçimlerin sonuçlanyla kesmek is-
teyen Başbakan Tansu Çiller. 3 gün için-
de 10 bin 860 seçmen için, seçim yasak-
lanna karşm, bürokratlann da desteğiy-
le 3 ilde propaganda yaptı. Çiller, dün
Zonguldak'ın Gelik ve Yortanpazan
beldelerinde yurttaşlan vaat yağmuruna
tuttu. Verdikleri mücadelenin ileride, ta-
• Seçim gezilerini sürdüren DYP lideri Tansu Çiller, seçim vaatlerini sürdürüyor. Başbakan
Çiller'in dün Gelik ve Yortanpazan beldelerine yaptığı propaganda gezilerine, Yüksek Seçim
Kurulu'nca yayımlanan yasaklara karşın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile Başbakanlık
Basın Müşaviri Mehmet Bican da katıldı.
rih sürecinde çok iyi biçimde değerlen-
dirileceğini savunan Başbakan, "Budes-
tanı beraberce yapmaya devam edecek
nüyiz" diye sordu.
Başbakan Çiller'in dün Gelik ve Yor-
tanpazan beldelerine yaptığı propagan-
da gezilerine. Yüksek Seçim Kuru-
lu'nca yayımlanan yasaklara karşın Em-
niyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile
Başbakanlık Basın Müşaviri Mehmet
Bican da katıldı. Çiller, Gelik'te yaptı-
ğı konuşmada, Zonguldak'ın oldukça
milliyetçi ve inançlı bir il olduğunu ve
kendileri için özel yeri bulunduğunu
söyledi. Ülkeyi bölünmenin eşiğinden
döndürdüğüne ilişkin görüşlerini yine-
leyen Başbakan, "Tek bayrak, tek ezan.
İdealimiz budur" dedi.
Başbakan. "En bfiyük mücadeleyi
biz yaptık. Tarih ileride bunu çok iyi
biçimde değeriendirecektir. Bu destanı
beraberce yapmaya devam edecek mi-
yiz" diye sordu. Konuşması zaman za-
man "Milliyetçi Başbakan'', "Zongul-
Dicle Belediye Baskanı Aygören CHP'ye gecti
Hikınet Çetin: Bireysel
iııfazlar artmaya başladı
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Hikmet Çetin. halkın CHP'yi "u-
nnıt" olarak gördüğünü belirterek 12 Ey-
lül'den sonra u
kenarda kalmış, eski
CHP'Hleri" partıye çağırdı. Çetin, son
günlerde "bireysel infaz, bireysel çözüm
arama yoOannın artmaya başladığuia"
dikkat çekerek "Hak arama kimsenin bi-
reysel hakkı olmaz. Adaletin hızlı \e ada-
letli işlemesi sağjanmalı" dedi
CHP lideri Çetin, Diyarbakır'ın Dicle
ilçesi Bağımsız Belediye Başkanı Beh-
run Aygören'in partilerine katılması ne-
denıyîe düzenlenen törende yaptığı ko-
nuşmada, 12 Eylül sonrasındaki bölün-
melerin CHP'yi de olumsuz etkilediğini
söyledi. Çetin. CHP'nin bütünleşme son-
rası güçlenerek yoluna devam ettiğini be-
lirterek "4 Haziran seçimleri küçük bir
örnek, ama bir örnek. Nasıl yapıldığı bel-
K olmayan. güvenilirligi tartışılan kamu-
oyu yoklamalarından daha güvenilir. da-
ha gerçekçi bir gösterge. Seçim için gezi-
lere gidiyoruz. Halkımız her yerde
CHP'yi umut olarak görüyor" diye ko-
nuştu.
Çetin. 12 Eylül sonrasında başka par-
tilerde polıtika yapanları yeniden
CHP'ye çağınrken de "Eski CHP'üleri,
kenarda kaimış CHP'Hleri, laiküği savu-
nan CHP'lileri ve tüm vatandaşlan
CHP'ye destek olmaya çağuTyorum" de-
di. Dicle Belediye Başkanı Aygören de
göç ile altyapı sorunlannı anlattı ve söz-
lerini "Personelin maaşını ödeyemeyecek
durumdayu. İnşallah hükümet ortağı
CHP bu sorunlan çözecektir* diye nok-
taladı. Çetin, mafyayla savaş konusunda-
ki bir soru üzerine şunlan söyledi: "Top-
lumun dü/enini bozan ve rahatsızlık ge-
tirenlerin yararüğı sorunlan çözecek bü-
tün düzenlemelere destek oluruz. Kaya
Mutlu'ya da saldın olmuş. Bu tür birey-
sel infaz, bireysel çözüm arama yollan
artmaya başladı. Son derece sağhksız bir
durum. Dünyamn her tarafinda bu tûr
şevier olutor. Bütün mesele hukuk devle-
ti ilkelerini yerlestirmek ve bunu en hızlı
biçimde işletmek gerekiyor."
AA muhabiri bir fbtoğraf hilesivle Ecevit'in sağduyusunu böyle göriintüledi.
BülentEcevit:ArtıkyeterZONGULDAK (AA) -DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit. DYP ve CHP'nin
vaatleriyle halkı kandırdıklannı öne
sürerek bu partilerin yapılacak ilk genel
seçimde halktan derslerini alacaklannı
söyledi. Ecevit, konuşmasında, son
haftalarda yapılan kamuoyu anketlerinde
DSP'nin birinci parti olarak göründüğünü
belirterek "Yapılacak ilk genel seçimde
ya tek parti olarak iktidara geleceğiz"
dedi. Ecevit, DSP'nin seçimlerden önce
bol bol vaatlerde bulunmadığını, bu
özelliğinin de DSP'yi diğer partilerden
ayırdığını savundu. Ecevit, şunlan
söyledi: 'Yolsuzluklarla gerçekten
mücadele etmek istiyorlarsa,
Başbakanlığa bağlı olan Yüksek
Denetlcme Kurulu'nu bağımsız kuruluş
haline getirsinler. Devlcti, halkı
soyduranlara, ülkeyi mafyaya teslim
edenlere, Türkiye'yi dünyada itilip,
kakılan bir ülke durumuna düşflrenlere
ve bir avuç teröristle yıllardır başa
çıkamayanlara yeter diyoruz".
dak seninle gurur duyuyor", "Türldye
seninle gurur duyuyor" sloganlanyla
kesılen Çiller, Zonguldak'ı "büyük il"
yapma sözü verirken, Kozlu, Kilimli,
Filyos ve Beycuma beldelerini de ilçe
yapma vaadinde bulundu.
Bu arada Başbakan Çiller, Yortan-
pazan beldesinde de Karabük ilçesine
il sözü verdi. Çiller, "Yasa mediste. Si-
ze sözüm vardı. Ben söz verdiğimde
mutlaka tutarım. Karabük il olacak
dedim. O zaman şimdi gidiyorum.
Mecüs'i dikkatle izleyin. Yasayı bugün
(dün) çıkanyoruz inşallah" dedi.
Ilçelerin il
olma yanşı
Haber Merkezi - Kilis'ın
de aralannda bulunduğu 63
ilcenin il, 219 beldenin de il-
çe olması yolunu açacak olan
yetkı yasasının TBMM Ge-
nel K.urulu'nda görüşülmesi
beklenirken 'il olmasözü' ve-
rilen illerin yurttaş ve yöne-
ticileri gazetelerde ılanlar ya-
yımlayarak ya da hükümet
üyelerini ziyaret ederek 'söz-
lerini tutmalannı' ıstiyorlar.
Gazete ilanında "Sözünüz
Meclis'tendışanmıydı?*'diye
yöneticilere seslenen Şebın-
karahisarlılar, "Artık söz de-
ğiL vflayetimizin tescilini isti-
yoruz" dedikr. Şebinkarahi-
sarlılar, il olmanın getireceği
1 trilyon liralık yükü de kar-
şılama sözü verdiler. 4 hazi-
ran yerel ara seçimleri önce-
si ilçeleri il, beldeleri ilçe
yapma vaatleri yoğunluk ka-
zandı. Tüm parti liderleri. git-
tikleri seçim bölgelerinde bu
vaatlerini yinelerken bir yan-
dan da Meclis'e sunduİdan
yasa tekliflerine yenilerini
ekliyorlar.
Cesedi Hasan Ocak gibi Beykoz'da bulunan Rıdvan Karakoç'un avukatlan, olayın peşini bırakmayacaklannı söylediler:
Karakoç cinayetinîn sorundusu devlet• Insan Haklan Derneği Istanbul Şube Başkanı Ercan
Kanar bütün baro başkanlannı, Türkiye'yi insan haklan
konusunda uluslararası kuruluşlara şikâyet etmeye çağırdı.
rakoç'un öldürülmesinden devleti so-
rumlu tuttu. İnsan Haklan Demeği lstan-
bul Şube Baskanı Ercan Kanarda bütün
baro başkanlannı, Türkiye'yi insan hak-
lan konusunda uluslararası kuruluşlara
şikâyet etmeye çağırdı.
Izmır Barosu Başkanı Kasım Sönmez
ise yaptığı açıklamada. "Faili meçhul ci-
nayeüerin çoğalması, yönetenlerin bece-
riksizliğ) ve basiretsizİiğidir. Sorumlula-
n bulamayanlar sorumluluktan kurtu-
lamayacaktır" dedi.
tstanbul Haber Servisi - Hasan O-
cak'ın cesedinin bulunduğu Beykoz
Bozhane Köyü yakınlannda işkenceyle
öldürülmüş olarak bulunan ve kimsesiz-
ler mezarlığına gömüldüğü önceki gün
ortaya çıkan Rıdvan Karakoç'un avuka-
tı Selim Okçuoğlu. her iki cesedin de ay-
nı yerde bulunmasının dikkat çekici ol-
duğunu dile getirerek, olayın peşini bı
rakrnayacaklannı söyledi. Konuyu Avru-
pa İnsan Haklan Komisyonu'na da gö-
türeceklerini ifade eden Okçuoğlu, Ka-
Bölücü örgüt üyesi olduğu gerekçe-
siyle hakkında gıyabi rutuklama karan
bulunan ve önceki gün mezan bulunan
Rıdvan Karakoç'un ailesi ve avukatlan
dün Insan Haklan Derneği (İHD) tstan-
bul Şubesi'nde konuya ilişkin bir basın
açıklaması yaptılar. Rıdvan Karakoç'un
avukatı Selim Okçuoğlu, müvekkilinin
cesedinin 2 Mart 1995 tarihinde Beykoz
Bozhane Köyü yakınlanndaki ormanlık
bir alanda bulunduğunu söyledi. Yapılan
ilk incelemeye göre cesedin buraya bir
gün önce atıldığının anlaşıldığını belir-
ten Okçuoğlu, cesedin kimliğinin, 10 yıl
önce adi bir suç nedeniyle gözaltına alı-
nan Karakoç'un emniyette bulunan par-
mak izinden tespit edildiğini ifade etti.
Karakoç'un cesedinin ilk incelemeler
yapıldıktan sonra Beykoz Cumhuriyet
Savcılığı tarafmdan Adli Tıp Kurumu'na
gönderildiğini kaydeden Okçuoğlu, bu-
rada otopsisi yapılan cesedin 26 mart ta-
rihine kadar bekletildiğini ve daha son-
ra da Ikitelli'deki kimsesizler mezarlığı-
na 1026 numarayla gömüldüğûnü anlat-
tı. Hasan Ocak'a yapılan işkencelerin
Rıdvan Karakoç'a da yapıldığını ve her
iki cesedin de aynı yerde bulunmasının
dikkat çekici olduğunu dile getiren Ok-
çuoğlu, olayın peşini bırakmayacaklan-
nı söyledi.
Konuyu Avrupa İnsan Haklan Komis-
yonu'na da götüreceklerini ifade eden
Okçuoğlu. Karakoç'un öldürülmesinden
devleti sorumlu tutarak *Devlet bu olay-
da kendisini temize çıkarmalıdır. Temize
çıkarmadığı sürecebu işin faili olarak ka-
lacakür" dedi.
Okçuoğlu, gözaltında kayıp iddialan-
nın ortaya çıkanlabilmesi için Adli Tıp
Kurumu'na intikal etmiş ve kimsesizler
mezarlığına gömülmüş faili meçhul ci-
nayet kurbanlannın resimlerinin kamu-
oyuna gösterilmesini de istedi.
İHD Istanbul Şube Başkanı Ercan Ka-
nar da Rıdvan Karakoç'un öldürülme-
sinden devletin sorumlu olduğunu söy-
ledi. Rıdvan Karakoç'un ağabeyi Meh-
met Karakoç ise kardeşini öldürenlerin
kan emici olduklannı belirterek "Yann
sizin başınıza da gelebilir" dedi.
NOTLAR / ORAL ÇALIŞLAR
24 yıl sonra Sinan Cemgil
• '68 kuşağı isyancıydı.
Şimdiki gençlerin, orta yaşlılann
veya daha yaşlılann
anlayamayacağı kadar atılgan ve
aynı zamanda özveriliydi. Bu
isyancı kuşağın, en içten
olanlan, en yürekli olanlan
inandıklan gibi dövüştüler,
inandıklan gibi öldüler.
Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan,
Kadir Manga, 31 Mayıs 1971 'de
Kahramanmaraş'ın Nurhak dağlann-
da öldürülmüştü. Aradan tam 24 yıl
geçmiş. Sinan, Istanbul'da Karacaah-
met Mezarlığı'nda yatıyor. Ölüm yıl-
dönümünde mezan başında olmak is-
tiyordum. Ne yazık ki dün Istanbul'da
değildim. Sinan'ın mezanna gideme-
dim.
Sinan, bizim '68 kuşağınm sembol
isimlerinden birisiydi. Onu yeni ku-
şaklar hatırlamazlar bile. Sinan'ın bel-
leğimde kalan görüntüleri hep Orta
Doğu Teknik Üniversitesi'nin stadyu-
mundan. Türkiye'nin en büyük öğren-
ci forumlan bu stadyumda yapılırdı.
Sinan, bu forumlann unutulmaz ko-
nuşmacısıydı. Binlerce ODTÜ öğren-
cisi, çıt çıkannadan yüreği sevgi dolu,
bu etkili konuşmacıyı dinlerdi. Sinan
içimizde en ikna edici olanıydı. Sinir-
lenmez, öfkelenmez, en ikna olmaz
diye bilinen kişileri, kalabahklan o sa-
bır dolu konuşmalanyla ikna ederdi.
'68 kuşağı isyancıydı. Şimdiki
gençlerin, orta yaşlılann veya daha
yaşlılann anlayamayacağı kadar atıl-
gan ve aynı zamanda özveriliydi. Bu
isyancı kuşağın, en içten olanlan, en
yürekli olanlan inandıklan gibi dö-
vüştüler, inandıklan gibi öldüler. Bu-
gün o isyan birçoğumuza, dudak bü-
külecek, "ne akılsızmışlar'' dedirtecek
kadar yabancı gelebilir. O günleri ya-
şamayanlann böyle düşünmesini do-
ğal karşılayabiliriz.
Ama, bugünlere bakınca. rüşvetin,
hırsızlığın, mafyanın. çıkar hırsının
kol gezdiği bugünün Türkiyesi'ne ba-
kınca, Sinanlar'ın yolunu tartışabili-
riz; ama, eşitlik ve özgürlük idealleri-
nin ne kadar gerekli olduğunu daha
iyi anlayabiliriz. Sinan. Nurhak dağ-
lanna çıkarken haksızlık. eşitsizlik,
adaletsizlik son bulsun istiyordu. Bu-
nun için ölümü göze almıştı. Onun
genç yüreği sabırsızdı, içtendi.
Sinanlar kimilerine göre vatan ha-
iniyidi, ülkemizin ve devletimizin bö-
lünmez bütünlüğünü hedef almışlardı.
Şimdi Sinanlar yok, ama onlara vatan
haini diyenlerin bir çoğu yönetimde-
ler.
Türkiye, şimdi daha iyi ve daha de-
mokratik bir ülke mi?
Şimdi Türkiye'de eşitlik ve adalet
mi sağlandı?
Vatan hainleri diye bağıranlar ülke-
yi daha iyi bir noktaya mı getirdiler?
Sinan Cemgil. öldürüldüğünde 27
yaşmdaydı.
Eylemlerini tartışabilir, yargılayabi-
liriz.
Ama onlann ölümü göze alan terte-
miz yüreklerini tartışabilir miyiz?
Onlann çıkar gözetmeyen fedakâr-
lıklannı tartışabilir miyiz?
Sevgıli Sman,
Sevgili Sinanlar.
Sizin eşitlik ve özgürlük idealiniz
bütün canlılığıyla yaşıyor.
Sizin ölüme seve seve gittiğiniz
sosyalizme, insanlığın her zamankin-
den daha çok ihtiyacı var.
Sizleri. özlem ve sevgiyle kucak-
lıyoram.
Acınızı yüreğime gömüyorum,
gömüyoruz.
Ulkîicü saldınya tejJdye, polis dayağı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Inciraltı Atatürk
Erkek Öğrenci Yurdu'nda ülkücü olarak bilinen grubun
saldınsına uğrayan öğrenciler, Dokuz Eylül Üniversitesi
Rektörlüğü önünde yaptıklan basın açıldamasında,
yurtlarda can güvenliğinin sağlanmasmı istediler.
Öğrenciler, can güvenlikleri sağlanıncaya dek yurda
gitmeyeceklerini açıkladılar. Öğrencileri dağıtan polis,
bazı öğrencileri dövdü. Fotoğraf çekmeye çahşılan
gazetecileri engelleyen polis güçleri bazı gazetecileri de
tartakladı.
Ulkücülerin saldınsına uğrayan öğrenciler, Dokuz Eylül
Üniversitesi Rektörlüğü önünde yaptıklan basın
açıklamasında olayı kmayarak, yurtlarda ülkücü
saldınsına son verilmesini ve can güvenliklerinin
sağlanmasmı istediler. Rektörlük binası önünde toplanan
öğrenciler. "Can güvenliği istiyoruz, Yurt müdürü istifa.
Faşistlerin ipleri sermayenin elinde. Susma, sustukça sua
sana gelecek. Sağ-sol çabşması yok, faşist saldınlar var.
Yurtlar kışlaya döndürülemez. Yurtlarda faşist
kadrolaşmaya son. Faşizme karşı omuz omuza" sloganlan
yazılı pankartlan açarak tepkılenni dile getirdiler.
Bazı sendika temsilcilerinin de izlediği toplantıda
öğrenciler adına yapılan açıklamada Marmara, Istanbul,
Çukurova, Gaziantep üniversitelerinde yaşanan gericı
saldmlann benzerinin 28 Mayıs'ta tzmir'de lnciraltı
yurtlannda yaşandığı belirtildi.
G AYWMENKULÜN AÇDCARITIRMA İLANI
KARTAL 2. ÎCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DosyaNo: 1994/1093 Tal.
Maltepe, Kartaltepe mevkiinde kain 1172 ada, 25 pafta, 18 parsel sayılı 587 m2 mik-
tarlı 2 dükkânı olan 4 katlı, 15 daireli bahçeli kargir apartmanın 10/280 arsa paylı, bo-
dnım kat 2 no'lu meskenin tamamı, 1. derecede ipotek alacağından dolayı satışa
çıkanlmışrır.
Satış ilanı ilgılilerin adresine tebliğe gönderilmiş olup adreste tebligat yapılmaması
veya adreslen bilinmeyenler için de işbu satış ilanının ilanen tebligat yerine kaim ola-
cağı ılan olunur.
GAYRİMENKULÜN İMAR DURUMU: Maltepe Bel. Başkanlığı Imar
Müdürlüğü'nün 21.11.1994 tarih, 94/2799 sayılı imar durumunda söz konusu 18 sayılı
parseller, iskân sahasında, aynk inşaat nizamında 0.20-0.25 bina sahası emsali, 1.50
ınşaat sahası emsali, bina yüksekliği plan notu gibi en çok 20.00 m. bina derinliği, 5.00
m. ön bahçe mesafesi, 4.00 m. yan bahçe mesafesi, 3.00 m. arka bahçe mesafesi ve çatı
katı yapılamaz kayıtlanyla imar durumu verilmiştir.
HALİHAZ1R DURUMU: Satışa konu taşınmaz; Istanbul ili, Maltepe ilçesi. Feyzul-
lah Mahallesi, Süreyyapaşa Caddesi'nden aynlan Vehbi Oran Sokağı'nda mahalen 4
kapıtaj no'lu betonarme, karkas sistemde bir bodrum, 1 zemin, 2 normal katlı inşa edıl-
miş Aydemır Apartmam'nın bodrum kat 2 no'lu dairesidir. Daireye girişte 1 hol ve bu
hole açılan 2 yatak odası, mutfak-banyo ve aynca tuvalet mahalleri mevcuttur. Mutfak-
ta tezgâh altı-üstü dolaplan, banyoda küvet, klozet ve lavabo vardır. Döşemelerhol, mut-
fak, banyo karo mozaikle, odalar marleyle kaplıdır. Daire takriben 65.00 m2 sahalıdır.
Bina vasat malzeme ve işçiUkle inşa edilmiş olup binada su, elektrik tesisatı vardır.
Kalorifer yoktur.
KIYMETİ: Tüm mülkiyetine 500.000.000.- TL (yalnız /beşyüz milyon TL) kıymet
takdin venlmıştir.
ARTTIRMA ZAMA>a VE YERI:
1-llkaçıkarttırması 10.7.1995 Pazartesi günü saat 10.30'dan 10.50'ye kadar Kartal 2.
lcra Müdürlüğü'nde açıkarttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen
kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas-
raflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın
taahhüdü bakı kalmak şartıyla arttırma 10 gün daha uzaularak onuncu 20.7.1995 Perşem-
be günü aynı yerde ve aynı saatlcrdc ıkinci arttırmaya çıkanlacaktır. tkınci açık arttır-
mada muhammen kıymetin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan
alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma
masraflannı geçmesı şartıyla en çok arttırana ihalesi yapılacaktır.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey
akçesı veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazundır.
Satış peşın para ıledır, alıcı ıstedığinde 20 günü geçmemek üzere mehil venlebilır. Bink-
miş vergiler satış bedelınden ödenir thale damga pulu bedeli, tellâliye resmi, tapuda alım
harcı ve tahliye masraflan alıcıya aittir.
3- İpotek sahıbi alacaklılarla diğer ilgılilerin (+) bu gayrimenkul üzenndeki haklannı
hususu ile faiz ve masrafa daır olan ıddialannı dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde
dairemize bıldirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu siciliyle sabit olmadıkça pay-
laşmadan hanç bırakılacaklardır.
4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine se-
bep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki fark-
tan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizınden müteselsılen mesul olacaklardır. thale
farkı \e temerrüt faizı aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu
fark, varsa öncelıkle teminat bedelinden alınacaktır.
5- Şartname, ılan tarihinden ıtibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup mas-
rafı venldiğı takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayıla-
caklan, başkaca bılgı almak isteyenlerin 1994/1093 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdür-
lüğümüze başvurmalan ılan olunur.
(+) llgıliler tabinne irtıfak hakkı sahipleri de dahildir.
(lc. If. K. 126)
Basın: 24080
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Kapalı Av Sahaları
Bu ülkenin 30 yıllık geçmişınde damgası bulunan
Cumhurbaşkanı Sayın Demirel'in Avnıpa'nın Türki-
ye'yi bölmek isteğine ilişkin önemli savı hâlâ ortada-
dır..
Bu konu üzerinde üçüncü kez ısrarla durmamın
nedeni, gerçeği öğrenme merakından kaynaklanı-
yor! Yazar ve çizerlerin devletin en tepesinden gün-
deme sürülen bölme savına ilgisiz kalmasını ise iil-
kemizde araştırma güdüsünün tükenmişliğine bağ-
lıyorum... Yoksa bu savı kimse ciddiye almıyor mu?
Bu defa düşünen herkese, yine bazı sorulanm var:
* Bu savın gerçek temelleri var mıdır? Varsa ne-
lerdir?
*Türkiye'nin bölünmesinde Batı'nın güncel ve or-
ta vadeli çıkarları nelerdir?
* Yoksa bu sav, hep alıştığımız politikacı açıkla-
malarından biri mi?
•*-Batı'nın insan hakları konusunda Türkiye devle-
tini sıkıştırması karşısında, Sayın Demirel bunalmış
ve "en iyi savunma saldındır" ilkesi gereğince mi kar-
şı atağa geçmiştir?
-*-Veya, yüce devletimizin başındakiler, "Batı ne
derse desin, biz insan hak ve özgüriükleri konusun-
da bildiğımizi okuruz" mu diyortar?
*Demirel. "Avrupa'nın tutumu bölücü" savını or-
taya atarken, aynı zamanda Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın (TMY) 8. maddesinin kaldınlması veya değiş-
tirilmesi çabalanna da karşı tavır almıştır ve Meclis
içindeki en gerici kanat tam anlamıyla ayaklanmış-
tır... Demirel, Çiller'i yokuşa sürmek ve devirmek için
mi, ülkemizin hassas noktalanyla oynamaktadır, yok-
sa?
• • •
Bazı dikkat çekici noktalar var:
Birıncısi yüce devletimizin başındakilerin, Avru-
pa'ya Türkiye'yi bugünkü ilkelliğiyle kabul ettirme
çabası. Yani Avrupa'ya, "Kardeşim, biz insan hak ve
özgüriükleri konusunda, değil Avrupa standartlanna
yaklaşmayı, bir adım bile atmayacağız ve bizi böyle
kabul edeceksiniz" diyorlar.
Eleştirel akıl ve düşüncenin, özgürlüğün, demok-
ratlığın, ınsan temel hak ve özgürlüklerinin, Türki-
ye'dekı gericiliğin, hukuksuzluğun, tutuculuğun
kapalı av sahalan olmaktan çıkmastnı bir tüıiü gö-
ze alamıyorlar.
Çünkü bu avlanma konulan , bugüne kadarki po-
litikalarının ana malzemeleri olageldi. Dün bu politi-
kalannı, herkeste ve her yerde gördükleri "komünist"
umacısını öne sürerek gerçekleştiriyorlardı. Türki-
ye'de komünistlerin güçlerinin ve iktidara şu veya bu
şekilde gelme şanslannın yüzde 1 'e bile ulaşmadı-
ğını bilerek....
Şimdi bunun yerini "bölücü" suçlaması aldı.
Insan hak ve özgüriüklerini savunmak bugün Tür-
kiye'nin bölünmesi isteniyor" suçlamasıyla özdeş kı-
lınıyor...
"Hayırkardeşim Türkiye'nin bölünmesiniistemiyo-
rum; ben herşeyden önce hukuk istiyorum, demok-
rasi istiyorum, ışkence yapılmasın istiyorum, devlet
faili meçhul cinayetler işlemesin istiyorum", de, ba-
ğır bağırabildiğin kadar, ne duyan var, ne dinleyen..
•••
Kirn dernokü^t oj^duğunu iddia ediyorsa, demok-
ratlığın sıradan kurallanna kendisini vurarak ölçmek
ve en basit kurallanna uymak zorundadır.
Demokrat insan "Düşünce özgüriüğü denildiği va-
kit, ben kimsenin hap/shanetere girmesine taraftar
değilim. Yalnız insanlan durup durduğu yerde mah-
kemelerden geçirip, hapishaneiere koyup ceza ver-
mezler. Ülkenin kanunlanna da herkesin uyması la-
zım geldiği kanaatindeyim" sözlerini etmemeli.
(Cumhuriyet, 18 Mayıs 95; Demirel'le röportaj)
Eğer düşünceierinden ötürü kimsenin hapse gir-
mesine taraftar değilseniz, bunun gereğini yaparsa-
nız. Böyle bir ortamın yaratılmasından yana parma-
ğınızı kaldınr, düşüncelerinizi açıklar ve çalışırsınız.
Ikincisı bu sözler kendi içinde çelişkilidir. Hem kim-
senin düşünceierinden ötürü hapishaneiere konma-
sına taraftar değilsiniz, hem de düşünceierinden ötü-
rü hapishaneiere konanlar için de "Eeee boşuna da
hapse konmadılar" diyorsunuz. Bunun mantığını an-
lamak zor. Bu mantığı, var olan yasalan göstermek
ve herkes bu yasalara uymalıdır, demek de kurtanmı-
yor.
Demokrat olmak, hukuku savunmaktır aynı za-
manda.
TMY'nin 8. maddesinin "Hangi yöntem, maksat
ve düşünce ile olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti
devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü
bozmayı hedef alan yazılı ve sözlü propaganda" şek-
lindeki özellikle siyah ile vurguladığımız tanımlama-
nın hukuki olmadığı belirtilmektedir. Bu maddeyle,
Türkiye'nin bölünmesi amacıyla söylenmemiş ve ya-
pılmamış bir dizi düşünce ve eylem de haksız yere
"bölücülük" kavramına kolaylıkla sokulmaktadır. De-
mokrat insan, hukukçulann bu ciddi uyanlannı cid:
diye almalı ve hemen araştırma başlatmalıdır.
Yüzlerce faili meçhul cinayette eli kulağı olduğu,
en son Hasan Ocak'ın işkence ile öldürülmesinde
panmağı olduğu konusunda ciddi kanıtlar ileri sürü-
len bir devletin başı olmakla övünmek de, demok-
ratlık konusunda, birbirine zıt çok sayıda iddianın
varlığını göstersegerek... Demokrat insan, altındaki
örgütün de demokrat olması için çaba sarfetmez mi?
• • •
Türkiye bölünmek isteniyor savları derinlemesine
araştırılmah...
MecUs kulisleıi
basıtuı cıçüıyorANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Meclis ku-
lislerinin basına kapatıl-
masını öngören içtüzük
değişikliğini kabul eden
TBMM Anayasa Komis-
yonu. basın organları ve
derneklerinden gelen tepkı
üzerine, bu maddeyi yeni-
den görüşmeye açtı. Ko-
misyon sözcüsü \e DY'P
Istanbul Milletvekili Coş-
kun Kırca. Meclis grup ve
komisyonlarının çalışma-
lannın basına kapatılma-
sından vazgeçildiğini
açıklarken, kulislerin bası-
na kapatılıp kapatılmaya-
cağına, diğer ülkelerdeki
parlamentoların uygula-
malannı inceledikten son-
ra karar vereceklenni söy-
ledi.
Komisyon toplantısında
aynca, içtüzük değişikliği-
nin yürürlüğü ile ilgili hü-
kümler tartışıldı. Bu çer-
çevede. içtüzük değişikliği
önerisinin. TBMM Genel'
Kurulu'nda madde madde
görüşülmesi yerine tüm-
den ele alınması kabul
edilirken, yeni uygulama-
lann yürürlüğe girebilmesi
için anayasa ve yasalarda
yapılması gereken deği-
şiklikler belirlenerek üye-
lerin ımzasma açıldı. Ana-
yasa değişikliği konusun-
da partilerarası uzlaşma
sağlanabilmesi için
TBMM Başkanı Hüsa-
mettin Cindoruk'a da dev-
reye girmesi için yazı ya-
zıldı. tçtüzük ve anayasa
değişikliği önerilerinin
Haziran'da ele ahnabilece-
ği belirtildi.