27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetlmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü Hikmet ÇetinkayaO Yazıışlerı Müdurlerı Ibrahim Vüdız (Sorumlu), Dinç Tayanç 0 I laber Merkezı Müdürü Hakan Kara # Görsel Yönetmetr Fikret Eser Dış Haberler Krgun B«kı • Istıhbarat Yalçın Çakır • Yayın Kurulu tlhan Selçuk Ekonomı Bük-nl Kızanlık • Radyo-TV l ygar EremekUr (Başkan), Orhan Erinç, Oktay • Kultür IIandanŞ*nköken»Spof AbdülkadirVüceLman Kurtbökc. Özgen Acar, Hikmet • Yun Haberlen Mehmet Saraç • Makaleler Sami Çetinka\a, Şukran Soner, Ergun Karaören • Çevur Seyfettin Turhan • Duzeltme Balcı,DinçTa>anç,tbrahimYıldız, Abduüah Y azKi • Fotograf Erdoğan Koseoğlu Orhan Bursalı. Muslafa Balbav Ankara Temsılcısı.Mus*afaBiiIbay# Haber Müdüıü Doğan Akın Atatürk Bulvan Ncr 125. Kat; 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kmk, H. Zıya Blv. 1352 S. 2/3 Tel. 44! 1220, Faks. 4419117 • AdanaTemsılcısı. Çetin Yiğenoğlu, InönüCd. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel- 3522550, Faks 3522570 Müessese Müdürü. Eroi Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kunılu Koordınatör Ahmet Konıhan 9 Başkanı-Genel Müdûr Gâlbin Er- Muhasebe BüJenl Yeoer •Idarc. doran # Koofdınatör Reiu Ijrt- Hüseyin Gürer 6 tşletme Önder man • Genel Müdür Yanümcısr Çelik»Bılgı-!şlem NailİnsJ» Mine Akdağ • Halkla llı5 kıler Bılgısayar Sıstem. Mûrüvet Çüer Müdürü Nurten Berluoy \ i}ımUyan ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm ve Y3>tncılık A Ş TurkocagıCad.39'41 Cağaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbu] Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0(212)513 85 95 1 HAZlRAN 1995 İmsak: 3.32 Güneş: 5.27 Öğle: 13.09 Ikindi: 17.06 Akşam 20.36 Yatsı: 22.23 MEDYACTei 5i4O753-5i395go-5i384«wı,Faks 511M06 Bir tas dohısu solucan • KONYA (Cumhuriyet) - Konya'nın Ereğli ilçesinde, apandisit teşhisiyle Ereğli Devlet Hastanesi'nde ameliyat edilen 6 yaşındaki Ibrahim Özgül'ûn karnından bir tas dolusu solucan çıktı. Ameliyatı gerçekJeştiren Opr. Dr. Ali Söylemez, yaptığı açıklamada çocuğun bağırsaklanndan yumak haline gelmiş yaklaşık 30 kadar bağırsak solucanı çıkardıklannı belirtti. Dışandan bitirmeye engel • ANKARA (AA)- Meslek. ticaret ve imam hatip liselerinde devam eden dışandan bitırme sınavlan, gelecek yıldan itibaren Televizyon Lisesi aracılığı ile gerçekleştirilecek. Bu yıl, dışandan sınavlara girip dıploma almak isteyen öğrencılerin kayıtlan son kez kabul edilecek. Meslek ve ticaret lıselerine başvuran öğrencilerin, dıploma almak istedikleri bölümJe ilgili bir işte 3 yıl süreyle çalıştığını belgelendirmesi gerekiyor. Imam hatip lisesinden diploma almak ıçin başvuran öğrenciler ise Arapça bilgisi ve Kuran okuma tespit sınavına tabi tutulacak. Öğrencilerin 2 hazıran cuma gününe kadar gerekli belgelerle birlikte 11 Milli Eğitim Müdürlükleri'ne başvurmalan gerekiyor. Antika talanı belgesel oluyor • ANKARA (AA)- Gazeteci Özgen Acar'ın Karun Hazineleri'nin Türkiye'den kaçınlışı ve daha sonraki hukuki mücadeleler sonucu Türkıye'ye iadesi konusundaki araştırması belgesel oluyor. 1.5 milyon dolara mal olması beklenen belgesel için BBC başta olmak üzere birçok yabancı televizyon sıraya girdi. Tank Akan, dün Kültür Bakanı Ercan Karakaş'ı ziyaret ederek bir süre görüştü. Acar'ın araştırmalan üzerine kunılacak belgeselde Acar'la birlikte çalışacaklannı belirten Akan. Bakan Karakaş'a proje ile ilgili bilgi verdi ve "Sizden maddi değil manevi destek istiyoruz" dedi. Çatalca Subaşıevleri • Haber Merkezi - Flet Inşaat, doğa ile ıç ıçe yaşamayı özleyen aileler için gerçekJeştirdği Subaşı evlerini satışa sundu. Çatalca Subaşıevleri, çevresinde hiçbir yapılaşmaya kesinlikle izin verilmeyen yeşillikle iç içe ve ormanın yanında kurulmuş, şehir merkezrne yalnızca 35 dakıka uzaklıkta. Flet Inşaat yetkilileri, evlerin herbirinin 254 metrekare net kullanım alanına sahip olduğunu ve modera mimarinin en yeni teknolojisinin kullanıldıgı bildirildi. Brut Actil Blue'den parti • Haber Merkezi - Bugüne kadar katıldiğı yanşlarda başarılı sonuçlar alan "Blue Actıf Racing Team"in başanlannı kutlamak amacıyla bir parti düzenleniyor. "Pit Stop Party" adını taşıyan parti, 3 haziran gecesi Maslak'ta yapılacak. Muhabbet kuşu sağlığa zararlı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Kanarya Sevenler ve Yetiştirenler Demeği, muhabbet kuşunun bilinçsizce alınıp beslenmesi durumunda insan sağlığına zararlı olduğunu bildirdi. Turistik beldelerdeki kanlı hesaplaşmalann sorumlusu, kıyı yağmasına göz yuman iktidarlar Ve deııiz bittL,kavgakızışb•Yıllardan 1989, aylardan hazirandı. Büyük bir telaşla "denizin" paylaşımı sürüyor, fazla "hır-gür" de çıkmıyordu. Deniz daha tükenmemişti. Ne zaman ki deniz bitti, kavgalar başladı. Kuşadası olayı da içi irin dolu bir çıbanm ilk patlamasıydı. tZMİR (Cumhnriyet Ege Bürosu) - "Denizin bitmesine iki iiç yü kakh-." Altı yıl önce kıyılarda- ki talanı anlatan "Marma- ra'dan Akdeniz'e İşte KH yılanmız" röportajını ha- zırlamak için adım adım gezdigimiz kıyı yörelerin- deki yetkililer ağız birliği etmişçesine ve çaresızce böyle diyordu. Marmara yöresinde ay- çiçeği, Ege'de zeytinlik- ler, narenciye bahçeleri, Akdeniz'de ormanlar ve kumsallar yok ediliyordu. Yetkililer ilgisiz, duyarsız, yöre insanlan ise şaşkın bir tavırda beton yanşını ızliyor- lardı. Yıllardan 1989, aylardan hazirandı. Bü- yük bir telaşla "denizin" paylaşımı sürüyor, fazla "hır-gür" de çıkmıyordu. Deniz da- ha tükenmemişti. Paylaşılacak daha çok yer vardı. Ne zaman ki deniz bitti, kavga- lar başladı. Kuşadası olayı da içi inn dolu bir çıbanın ilk patlamasıydı. Altı yıl önce yetkililerin yaklaşımıyla bu- gün arasında bir fark yoktu. O günlere dö- nüldüğünde bugünlerin ne kadar net gö- ründüğü daha iyi anlaşılabiliyor. O günle- rin Tekirdag Belediye Başkanı Cemal Ün- lüsaraç, yok olan tanm alanlannın üzüntü- sünü dile getirirken yığilan sorunlara da ışık tutuyordu: "Tanm alanlanna yapdan villa inşaatlannı denetleyecek clcmanun yok. Adam bir inşaat için ruhsat almış, tut- muş 16 tane yapmış. Şu anda encümendeyı- kun karan çıkmış 5-6 bin inşaat var." Kuşadasf nınbaşınageleceklerde "açık- seçik"ti. Dönemin belediye başkanı Lütfî Suyolcu'ydu ve yakınmalaraynıydı. Yapım aşamasında mühürlenen otel sayısı 100, ruhsatsız yapılar 20, sahte ruhsatlı yapılar —r_- Kumsala tel ~" kelepçe gtekı> ılarotıız doğakıymu g 2 Temmuz 1989'da başlayıp 15 gün sureyle Cumhuriyet'te yayımlanan "îşte Kıyda- nmız"da kıyılanmızdaki talanın durdunılması için çağn yapıldı. Vanlacak "felaket" anlaâldı. Hiçbir yetkili umursamadı; görmedi; duymadı... Ama geliyorum diyen fe- laket söziinü tuttu... Hızla yağmalanan kıvılardan biri de Didim. da 20 kadardı. Bu rakamlar yalnız bilinen- lerdi. Yörede 200'ü aşkın ruhsatsız otel, motel ve pansiyon açılmıştı. Suyolcu, ka- çak yapılann yıkımının ne kadar zor oldu- ğunu anlatırken, "Bir dozerimiz bfle yok" diyor, 20 zabıtayla 18 kilometrelik kıyı ban- dının denetlenmesinin zorluklannı anlatı- yordu. Kuşadası için en ilginç yaklaşımı, dönemin lmar Müdürü Kemal Uyanık ge- tiriyordu: "Kuşadası'nı toplu konut alanı ilan etseler de herkes kurtulsa." Gerçekten Kuşadası. toplu konut alanı ilan edilse bile bunca çirkinleştirilemezdi. Rant kavgası bu boyutlara varmazdı. Rant kavgasında öne çıkan "mafya". Yetkilile- rin sığındıklan en kolay savunma aracı da "mafya". KimbumafVa? Sanki birileri "gökten zembille inmiş"; tüm ormanlanmızı, kumsallanmızı, tanm alanlanmızı talan etmiş. Yetkililer, millet- vekilleri, bakanlar, devlet kurumlan; onlar ne yapmış 0 Antik kentlenn üzerine turistik tesisyapma izinleri verilmiş, koylar kişile- re yok pahasına kiralanmış, özelleştirme adı altında yüksek rantiı araziler elden çı- kanlmış. Sonra suçlu aranır olmuş. Yetkililer "turizmi patlatmak için'' ne pa- hasına olursa olsun yatak sayısının arttınl- masını istiyordu. Kemer'ın tam ortasına, hem de yeşil alan olması gereken yere 300 yataklı otel yapımıyla ilgili olarak döne- min Kemer Belediye Başkanı AliMinta'nın anlattıklan, talana yetkililenmizin de epey- ce katkıda bulunduklannı gösteriyordu' "Olacak şey değiidL Dönemin Turizm Ba- kanı Mükerrem Tasçıoğlu'na şikâyetimizi büdirdik, Geiip yöreyi gördü. Elini onv/uma koyup,'Yataga ihtıyacımız var' dedi. İmar planına aykın olmasına karşın değişiklik yapıp ruhsat vermek zonında kaldık_." İşte somut örnekJerden bın. Bır beledi- ye başkanı ve Turizm Bakanı anlaşıyor ve imar planına aykın olmasına karşın otel ya- pılıyordu. Belediyelere göstermelik ceza kesmek ve dosyalardabiriktırdikleri yıkım kararlannı bir sonraki yönetime devret- mekten başka yol kalmıyordu. Devlet de yasalara uymuyordu. Dalyan, iki kattan fazla inşaat yapılamayan yörey- di. Devlet beldenin tam ortasına 5.5 katlı bir PTT binası yaptı. Yöre halkı ayağa kalkın- ca çıkan tartışmalar sonucu daha sonraki yıllarda PTT'nin üst katlan "öraşlanıyor- du". Tam altı yıl önce, 1989'un 2 Tem'mu- zu'nda başlayıp 15 gün Cumhuriyet'te ya- yımlanan "tşteKrvüanmız"'da, kesilen zey- tin ağaçlannın arasına, kumsailara atılan temeller, fotoğraflanyla yayımlanmış ve hiç kimselerden bir tek ses çıkmamıştı. O günkü yerel yöneticiler bitip tükenmeye 2- 3 yıl kaldığını söylediklerinde birçoklan yaklaşımı abartılı buluyordu. tşte o günle- re vanldı. Kıyılanmız paylaşıldı, talan edil- di. Kuşadası'nda paflayan çıban Artık ucuza kapatılacak yerler tükendı. Oysa hızla yükselen ranttan "nasiplenmek" isteyen daha çok kişi vardı. işte kavga o noktada başladı. Arz-talep dengesınin fır- tınasına tutuldu kıyılanmız, koylanmız. Gücü yetmeyenler, gücü yetenlerden aracı olmalannı ıstediler. Gücüyetenlerdoymak bilmediler. Kuşadası'nda yalnızca "içi irin dolu çıban"ın ucu patladı. Çıbanın iyileş- mesi için içindeki irinlerin tümden temiz- lenmesi gerekiyor. İşte o zaman, şimdi yal- nızca "mafya" diye geçiştirilen rant kav- gasının, talanın nerelere kadar uzandığı da- ha açık görülecek. Madam Lidya'nın son tangosu•Tam 69 yıldır piyano çalan ve 10 yıldan bu yana Istanbul Çatı Restoran'da çaîışan Madam Lidya Yıldız çalışmayı bıraktı. Ama 'piyanoyu asla' diyor... AYKUT KÜÇÜKKAYA Yetmiş yedi yaşında bir "ma- dam''. Altmış dokuz yıldır pıya- nosunun tuşlanna, içinde hıç ek- silmeyen sevgiyle basan bir "sa- natsevicisi'1 .1918yılındadoğdu- ğu Odessa'dan, gençliğinin baha- nnda ailesiyle birlikte Istanbul'a göç eden, yirmi yaşında "güzei- ler güzeli genç bir kız". Hemen ıçinizden, "Kimden bahsediyorsunuz" diye sorabilır- siniz. Sizin sabnnız taşmadan biz hemen söyleyelim. Yıllardıro za- rif parmaklanyla bastıgı pıyano- sunun tuşlannda, dün akşam "son tango"sunu çalan, "Lidya Yü- dız w dan söz edıyoruz. Evet, piyano başında geçen bir ömrün, veda gecesi kolay olmasa gerek. İsterseniz, bundan sonrası- nı Madam Yıldız'dan dinleyelim. "Türkiye'ye 22 Arahk 1938'de babam, annem ve kızkardeşim ile birlikte geldik. Geldik, vapurdan indik ve ben toprağı öprüm. Çün- kü ölümden kurtulmuştuk. Savaş mahvetmişti Rusya'yı, bizL" Türkıye'ye geldiği ilk günü dün gibi anımsayan Madam, sö- zü. "Hiç unutamadım" dediği arusıyla sürdüriiyor: "Babam, bizden iki ay önce Türkıye'ye gel- mişti. Atatürk öunüş, naaşı Dol- mabahçe Sarayı'ndaydı. Babam hep bize anlaürdı, 'Çok uzun bır kuyruk vardı. Ben de o kuyruğa gırdim ve Atatürk'ün önünden saygıyla geçtim' diye. Biz daha sonra geldiğimiz için Atatürk'ü göremedik. Bu beni hep üzmüş- tür." Madam Lidya'nın yüzü piyano sözünü duyduğu zaman ışıl ışıl oluyor. Biz piyano dedik, Lidya Yıldız da anlatmaya başladı: "Ben Türkıye'ye geküğünde Madam Lidya, Türkrye'ye getişini çok i\i anımsıyor: "Türkiye'ye 22 Arahk İ9İ8'de babam, annem ve kızkardeşim ile birlikte geldik. Geldik, vapurdan indik ve ben toprağı öptüm. Çünkü ölümden kurtulmuştuk. Savaş mahvetmişti Rusya'yı, bizL" yirmi yaşındaydım. 24 yaşında ise profesvonel olarak. yani para ka- zanmak için piyano çalmaya bas- ladım. Gazinolarda >e eğlence yerlerindeçalıştım. Demek oluyor ki 53 senedir phanodan para ka- zanıyorum. On senedir ise Çan Restoran'da çahşıyorum. Tabii bunun gerisi var. 8 yaşında Rus- ya'da müzik okuluna başiadım ve on yılhk bir eğitim aldım. 69 yıl- dır piyano çahyorum." Madam Lidya, piyanonun tuş- lanna "yeter arük" deyince bir an üzüldük. Ama Madam'ın ne- deni açıktt: "tstirahat etmek isti- yorum. Beni, yaphğım sanat değü, seneler yordu. Artık ben çok yaş- landım. Bunu kabul etmem laznn. Ama bu phanodan kopuş değil. yalnızca para karşılığı, iş olarak ondan bir kaçış." "En çok özleyeceğiniz ne ola- cak" diye soruyoruz Madam'a; yanıt, hiç duraksamadan geliyor: "ADaş". "Peki,oduyguyubizean- laür mısınız" diye soruyoruz. Ma- dam yanıtlıyor: "Çok seviyorum alkışlan. Hoşıuna gküyor. Âlkışla- yınca ayağa kalkıyorum ve selam- byorum. Ben yemek miiziği yapı- yorum. Ydlaruı tecrübesiy le in- sanlann nelerden hoşlandığını bi- liyonım. Zalen, çaldığım müzik aîkış alıyorsa sevilmis demektir." Madam ıkı defa ev lenmış Bu evliliklennden çocuğu olmadığı- nı kendisi de üzülerek söylüyor. Ama aklına hemen öğretmenliği ve öğrencileri geliyor; "Ancak onlarca talebem var. Onlan ken- di öz çocuğum gibi seviyonım" di- yor. Ve "o" son gece... Bitmesini is- temezcesine Madam'dan piyano resitali... Belki de bu son resital, eski Beyoğlu'nun keyiflerinden birinin daha ayak çekmesiydi. Akpınar, Marmara birasım 2.5 mflyar liıaya köpürttü Haber Merkezi - Select Reklam ta- rafindan hazırlanan Marmara biranın reklam kampanyasında oyunculuğu- nun yanı sıra sesini de kullanan Me- tin Akpmar, ilk kez Zeld Alasyaolma- dan kamera karşısına geçti. Ekranda şarkı ve türkü söyleyerek Marmara Bira'nın tanıtımını yapan Akpınar, reklam filmleri için ortağı Zeki Alas- ya'dan izin aldı. Metin Akpınar'a bi- ra reklamı karşılığında 2.5 milyar TL ödendi. Marmara Bira ve Marmara Alkol- süz olarak iki ayn ürünle piyasaya su- nulan Marmara'nın reklam kampan- yasını üstlenen Select Reklam Ajansı Başkanı Cem Topçuoğlu, kampanya- nın başından beri Metin Akpınar üze- rinde durduklannı ve başka aday dü- şünmediklerini belirtti. "Neden Ze- İd'siz" sorusuna Topçuoğlu, "Çünkü •Marmara biralannın reklamı için ilk kez tek başına kamera karşısına geçen Metin Akpınar, ortağı Zeki Alasya'dan izin aldı. Metin Akpınar'ın tipi biraya ve bira- crya daha uygun. Arü şarkı ve türkü de söyleyeceğinden Metin Akpınar'ın müzikyeteneğine ihtiyaç duyduk" ya- nıtını verdi. Sonuçta ürün ve sanatı dengesinin iyi oturduguna dikkat çe- ken Topçuoğlu, ilk satışlarda hedefin yakalandığını söyledi. Pazar hedefl yüzde 15 50 ve 33'lük şişe ve kutularda satı- şa sunulan Marmara Bira, Gariboğlu Şirketler Grubu'na ait Toros Biracılık tarafından Lüleburgaz'daki tesislerde üretiliyor. Yıllardır dokumacılık ve maya sektöründe faaliyet sunan Gari- boğlu Şirketler Grubu bira için 50 mil- yon marklık yatınm yaptı. Alman ekipmanı ve teknolojisi kullanılarak üretimi yapılacak biranın maltı Al- manya'dan ithal ediliyor. Üretim tesislerinin başında da bir Alman mühendis ve yardımcılan bu- lunuyor. Yılda 600 bin hektolitre üre- timi hedeflenen Marmara Bira için yüzde 15 'Iik bır pazar payı hedeflenı- yor. Türkiye'de "püsen" tipi biranın sevilmesi nedeniyle Marmara Bira da aynı tipte üretim yapacak. 33'lük ve 50'lik şişelerin yanı sıra kutu biralar da piyasaya sunuldu. Marmara Bi- ra'yı üreten Toros Biracılık ve Malt Sanayi AŞ, kendi ürünlerinin satılaca- ğı birahaneler için fıçı bira üretimi de yapıyor. Akpınar'ın tercih edilmesinde sesi de etken oldu. ÜLKÜCÜ MAFYA YAĞMA PEŞİNDE Didim sahilinde karanlık gölgeler •Didim'de turistik rant kavgası, yerel yonetimin aldığı bazı önlemlerle bir ölçüde önlendi. Ancak ülkücü mafyanın adı dillerden düşmûyor. SERDARKIZİK DtDtM - Yerel bir radyo. Gece Kurdu Ali'nin "Alnn- kum'daki ülkûdaşlanna sela- mmı" iletırken ıstek parçası- nı çahyor: "Dağlar seni deük deşik ederim-." Aslında Dıdım'de delık de- şik edilecek ne dağ var ne de tepe. Ama rant kavgası, 35 derecede kumsalda takım el- bıseleriyle dolaşan adamlar, çek tahsilatı nedeniyle el ko- nulan 5 yıldızlı oteller, teh- ditler, sılahlann patlamasın- dan korkan turizmcıler, ülkü- cü mafya gerilimi ve olum- suzluklara direnen yerel yö- netim var... Dıdimlılerin ana gündem maddesini, bu konu oluştu- ruyor. Kuşadası'nda olduğu gibi Kflrşat Yıhnaz,ılçede ta- nınan bir isim. Anlatılanlar- da Yılmaz'ın adı, 3 yıldır ça- lıştınlamayan 5 yıldızlı Di- dim Oteli örneğınde şöyle geçiyor: "OteKn sahibi Fevzi Akbudak. ödeme güçlüğüne düştü. İstanbul'dan Yılmaz devreye girdL Şimdi yalan ar- kadaşı Alı Kara, otel işletme- cisi olarak görünüyor. Ama koskoca otel yıllardır tşJeCü- miyor, müşteri alrmyor. Bin yatakJı May Otel de öyle, yıl- lardır boş duruyon-" CHP Ilçe Başkanı Mümin Kamaa, turizmde yatak sı- kıntısının çekildiği bır dö- nemde çok büyük iki işletme- nin devre dışı kalmasının en azından "anlaşıhr ounadığı- nı* vurgulayarak ilçedeki du- rumu şöyle anlatıyor: "Kuşadası'nda yapuklan- nı burada uygulamaya çauşı- yr>riar. Didim'de huzuru ken- dilerinin sağlayacaklannı söylûyorlar. Aslında huzur- suzhık yaratan kendileri." Dıdim'dekı huzursuzlugun suyüzüne çıktığı ömeklerden biri de geçen hafta yaşandı. Önemli bir rantm söz konusu olduğu tekne turlan yüzün- den çıkan kavgaya. MHP Il- çe Başkanı Süleyman Kork- maz'ın da adı kanştı. Savlara göre kısa bir sürt önce Adana'dan gelip genel merkezın ısteğiyle ilçe baş- kanlığına seçilen Korkmaz ve berabenndekiler, iskeleye yeni tekne sokmak istediler ve tekne trafiğinı yönlendi- receklerini belirttiler. Diğer işletmecılerle çıkan kavgada, aralannda Korkmaz'ın da bu- lunduğu bazı kişıler yaralan- dı. Geçen yıl yaşanan ve rant kavgasında önemli bir yer tu- tan büfe ve şemsiye, şezlong işletmeciliği de yerel yöneti- min elinı attığı ve düzenledi- ği bir alan. Belediye Başkanı Soysalan, bu düzenlemelerin, merkezı ve yerel yonetimin işbirliğiyle sağlandığını an- latıyor: "Rant kavgasında önemli konuiara, görevimiz gereği el arük. Sahildeki büfeler kakb- nldı. Büyük kavgalara yol acan şemşiye ve şezlong işini de üstümüze akfak. Son ola- rak Lskete konusunda çıkan kavganın ardından kayma- kamhk, emniyet ve belediye olarak ortak bir çahşma yap- uk. Şimdi tskele de befcdiye- nin denetiminde. Birtakun insanlar ortalıkta dolaşıyor. Ama hiç kimse, kendisini dev- ietin yerine kovmasuL Buna izin vermeviz™" HTTİT GÜlNEgl TARTlŞMASt Ankara milletvekilleri yargı yolunda •Ankara milletvekilleri ile demokratik kitle örgütleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in, başkentin simgesi Hitit Güneşi amblemini değiştirmesine karşı, ortak kampanya başlatılmasını kararlaştırdılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in, başkentin amblemi Hitit Güneşi'ni, "Islam uvgarhgını yansrtmadıgı'' gerekçesiyle değiştirme girişimine, demokratik kitle örgütleri ile Ankara milletvekillerinden sert tepki geldi. CHP, DYP ve DSP'h Ankara milletvekilleri, Hitit Güneşi'nin hem başkenti hem de Anadolu uygarlığı üzerine kurulan Türkiye'yi yansıtan en iyi simge olduğunu belirterek, Gökçek'ı durdurmak için kampanya başlatılması için görüş birliğine vardılar. Hitit Güneşi ambleminin değiştirilmesine karşı çıkan Ankaralı demokratik kitle örgütleri, Gökçek'i, Ankara milletvekillerine şikâyet ettiler. Çağdaş Türkiye Platformu (ÇTP), Türkiye Mimar ve Mühendis Odalan Birliği, Çevre Mühendısleri Odası, Mımarlar Odası, Ankara Tabanı, Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği temsilcileri ile Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölüm Başkanı Prof. Dr. Remzi Savaş; CHP, DYP ve DSP milletvekilleri ile birlikte parlamentoda ortak bir basm toplantısı düzenlediler. Basm toplantısnıa, Ankara milletvekillerinden CHP Grup Başkanvekili Mehmet KerimoğJu, Ali Dinçer, tbrahim Tez; DYP'den Baki Tuğ ve DSP'den Uluç Gürkan katıldılar. Ankara'nın eski belediye başkanlanndan Ali Dinçer, Hitit Güneşi ambleminin değiştirilmesıni "akıldışı ve çağdışı'' olarak fıiteledi. Bu tür ginşimlere karşı, Ankaralılann kampanya başlatması gerektiğıni vurgulayan Dinçer, Ankaralı parlamenterler olarak buna destek vereceklerini söyledi. RP'li belediyelerin çelişki içinde olduğunu kaydeden Dinçer, "tstanbul'un fethini canlandınyorlar, Fatih'i göklere çıkanyortar. Oysa Fatih Sultan Mehmet, portresûıi yapurmışa. RP'liler ise heykelleri kaldnTvor"dedı. DSP Ankara Mılletvekili Uluç Gürkan, başkente Ankaralılann sahip çıkması gerektiğinı belirterek, yapılacak kampanyalar konusunda daha geniş katıhmlı toplantılar düzenlenmesı ve kararlar alınmasını ıstedi. Gürkan, yurttaşlann açacakJan bireysel davalann da Gökçek'in girişıminın durdunahnasuıda etkili olacağını bildirdi. Hitit Güneşi'nin hem Ankara hem de Türkiye'yi en iyi simgeleyen amblem olduğunu vurgulayan Gürkan, bu konuda bütün Ankaralılara görev düştüğünü söyledi. Demokratik kitle örgütleri adına söz alan ÇTP temsilcisi Semay Taneri de Gökçek'in göreve geldiğinden bu yana kendi siyasi geleceğine yönelik "samimiyetsiz uygulamalarda biıiunduğunu" söyledi. Gökçek'in "kişiseJ reklam ., kampanyası" yürüttüğünü kaydeden Taneri, "Gökçek'in bu değiştirme • girişimi, her görüşten ve ; siyasal partiden olan eski . belediye başkanlannı da ıtham altuıda bırakmaktadır" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle