Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Memur, eylem lıazırhğıiKİa• Kamu Çalışanlan Sendikalan
Konfederasyonlaşma Kurulu'nun
(KÇSKK) karanyla 6 haziranda
başlayacak eylemler, 17-18
haziranda 100 bin kamu
çahşanımn Ankara'ya
yürümesiyle doruklanacak.
Metnur Sendikalan Yasa
Taslağı'nm geri çekilmemesi
halinde ise onbinlerce kamu
çalışanı, 19 hazirandan itibaren
süresiz iş bırakacak.
GÜNNURtLHAN
Kamu çalışanlan, sendikalannın grev
ve toplusözleşme yapmalannı yasakla-
yan, mülki amirlere ise sendikalannı ka-
patma yetkisi tanıyan Anayasa Komis-
yonu karanyla. Memur Sendikalan Yasa
Taslağı'nm gen çekılmesı için haziran
ayında "öfâm kalım savaşT vermeye ha-
zırlanıyor. Kamu Çalışanlan Sendıkala-
n Konfederasyonlaşma Kunılu'nun
(KÇSKK)karanyla 6 haziranda başlaya-
cak eylemler, 17-18 haziranda 100 bin
kamu çahşanının Ankara'ya yürümesiy-
le doruklanacak. Memur Sendıkalan Ya-
sa Taslağı'nm geri çekilmemesi halinde
ise onbinlerce kamu çalışanı, 19 haziran-
dan itibaren süresiz iş bırakacak.
KÇSKK çatısı altında toplanan 32 ka-
mu çalışanı sendikasına üye onbinlerce
Kamu çalışanlan grev li sendika istekleri için en son 20 nisanda e>lem yapmışü.
kamu çalışanı, beş yıldır bekledıklen
grev ve toplusözleşmeli sendika hakkı
içeren bir yasal düzenlemenın yapılma-
sını engelleyen Anayasa Komisyonu ka-
ran üzerine bır dızı eylem gerçekleştire-
cek. KÇSKK dönem sözcülüğü yapan
Eğitim-Sen'in Genel Basın Yayın Sekre-
ten Başyürek Attun, "Haziran ayında iş-
verenimiz deviet ile besapiaşma yaşayaca-
gız. Anayasa Komisyonu'nun karan bi-
zmı için ölüm fermanı. Bu karann çıkma-
sına izin vermeyeceğiz. Bu sonuç abcı bir
eylem olacak" dedi.
Altun, Anayasa Komisyonu'nun öne-
nsının TBMM'den geçmesı halinde ka-
mu çalışanlan sendikalannın toplusöz-
leşme ve grev haklannm gasp edıleceğı-
ni behrterek "Herkes bilir ki Türtdye'de
anayasalar ancak askeri darbelerle değiş-
tiriiebilir. Bizim uluslararası sözleşmeler-
den doğan haklarumz anayasa Ue yasak-
lanmak isteniyor* dedı.
Anayasa Komisyonu'nun karanyla
mülkı amirlere sendika kapatma hakkı
tanmdığmı da kaydeden Başyürek Altun
şunlan söyledi: "Kamu çalışanlan, mü-
cadelesinin en kritik dönemini yaşıyor.
Haklarunızı gasp ettinnejeceğiz, Bu de-
mokratiklesnıe aldatmacasına kanmaya-
cağız. Kamuoyunun kandınimasına da
göz } u m ma> acağız."
Yargıtay Daıreler Kurulu'nca kapatma
karan verilen Tüm Haber-Sen Sendika-
sfnın Genel Başkam İsmail Çınar, "Bu
sakiınnın bir amacı toplusözleşme vegrev
hakkı içermeyen yasal düzenleme yap-
mak iken diğer amacı ise panik \ aratarak
örgütJülüğümü/ü dağıtmaktır. Ama biz
bu sakündan da gûçlenerek çıkacağız"
dedi.
Sendikalannın kapanlamayacağını be-
lırten Çınar, Yargıtay Genel Kurulu'ndan
karann düzeltilmesini ve "içtihadı birteş-
tirme" karannın yanı sıra Avrupa lnsan
Haklan Komisyonu'ndan da altuıa imza
attığı ILO sözleşmelerinin gereğini yeri-
ne getirmeyen hükümetin yargılanması-
nı ısteyeceklerini kaydetti.
Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Vkdan
Baykara ise Anayasa Komisyonu'nun ka-
ranyla, Yargıtay Daireler Kurulu'nun
Tüm Haber-Sen'i kapatma karannı "eş-
güdfimle ahnrrus sryasi karar
otorak" nitelendirdi. Grev ve toplusöz-
leşme hakkı için mücadele eden kamu ça-
lışanlanmn beş yıllık mücadele ıle kazan-
dıklan sendika haklannın da ellerinden
alınmak istediğinı kaydeden Baykara şöy-
le konuştu: "Once kâjbettirip sonra bul-
duracaklar. Ancak sonuçta btıkluğumuz
şey ölü olacak. Biz blöfü görüyonız. Hak-
larunızı gasp ettinneyeceğiz'" dedı.
190 bin işçinin örgütlü olduğu 38 sendikanm sözleşmesi, Yüksek Hakem Kurulu yolunda
Işçiden YHK girdabına tavır
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA -Kamu sözleşmele-
rinde idari maddelerde yaşanan tı-
kanıklık sürerken Türk-lş, "uyuş-
mazfak" silahmı çekti. Türk-lş Yö-
netim Kurulu, sendikalara, uyuş-
mazlık zabıtlannın bır an önce tu-
tulması için genelge gönderdi.
1995 yılı bütçesınde ücret zammı
öngörmeyen hükümetin talimatı
üzerine, kamu işveren sendikalan,
ücrete bağlı idari maddelenn "don-
durulmasını" gündeme getirdi.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram
Meral. hükümetin "4 bürokrahn
elinde oyuncak olduğunu ve işçinin
köle gibi çalışmasını istediğini" sa-
vunarak "İşçi düşmanlannın man-
Ûğı, geri geldi. Direnmelerinin se-
bebi, pazarhk marjı ouışturmak.
Takvüne göre uyuşmaztığa gidiör"
dedı.
Meral, sözleşmelerle ilgili ola-
rak yaptığı değerlendirmede, hü-
kümetin "sosyal devlet" kavramıni
ortadan kaldırdığını vurgulayarak
" tstiyorlar ki işçi; kölegibi cahşsın,
karnuu doyursun, \llah'a şükret-
sin. Manbk bu. Yatandaş kavramı.
sosyal devlet kavramı ortadan kal-
dırilmış'" dedı.
Bu yıl hükümetle pazarhk masa-
sına oturacak olan 600 binı aşkın
kamu işçisınden, grev ve lokavt ya-
sağı kapsamı içinde bulunan 190 bin
işçinin sözleşmesi için Yüksek Ha-
kem Kurulu (YHK) tehlikesının bu-
lunduğu belırtildi. Idari maddeler-
deki tıkanmayı, "acjnaza sürükle-
me potitikası" olarak nitelendiren
sendikalar. "YHK girdabında söz-
teşme bağtdanmastna" karşı toplu
olarak tavır geliştireceklerini belirt-
tiler. Türk-lş'e bağlı 12 sendikanın
örgütlü olduğu 37 işyerinde çalışan
toplam 190 bin 430 işçinin toplu iş
sözleşmesinin, uyusmazlıgın sonuç-
lanmaması durumunda, YHK'de
bağıtlanabileceği ifade edildi.
YTONG'la yapılan binalann
yapımcılarına ve binada yaşayanlara
sağladığı avantajlar tüm dünyada olduğu
gibi artık ülkemizde de göriilüyor...
Örneğin: Isı yalıtım üstünlüğü...
Deprem ve yangın güvencesi...
Binaya kazandırdığı çağdaş kimlik...
Konforv.s...
Bu nedenle günümüzde yapımcılar da,
konut satın alanlar da, yapılarda
YTONG'u seçiyorlar, anyorlar.
Oysa inşaatta YTONG'u kullanmanın ve
YTONG'lu binalarda yaşamanın
görünmeyen kazançlan çok daha büyük.
YTONG hafıf bir malzeme olduğundan
inşaatlarda demir, çımento, kum. çakıl v.s.
malzeme kullanımını azaltıyor.
Isı yalıtım üstünlüğü ile. konutta
yaşayanlara getirdiği, %50 yakn tasarrufu
yanmda binanm ısıtma ststemlerinde ilk
tesis masratlannı azaltarak yapımcılara
kazandmyor.
Kolay işleniyor, işçilikten, zamandan,
nakliyeden, önemli kazançlar sağhyor.
Yapıya ve yapımcısma prestij
kazandınyor, binanın değerini arttınyor,
paraya dönüşümünü hızlandınyor.
Ne varki bu kazançlar ilk bakışta
göriinmüyor. Basit de olsa, bir hesap
gerektiriyor.
YTONG'
raha nftsı yok /;.
TÜRK YTONG SANAYİ A.Ş Kaynarca, Pendik 81?00 tstanbul Tel: 0(216)396 66 00 Fdks 0(216) 196 19 61
Istanbul'da 10 Katlı, 40 daireli
ömek bir binanın mukayese tablosu
Kullanılan
Malzeme
Radyatör dılimi
Kazan yuzeyı
Demır
Sıva
Geleneksel
1600 adet
28 m2
103,86 ton
600 ton
Ytong ile
1000 adet
17 m2
88,18 ton
300 ton
Gelin bu hesabı sizin inşaatınız için de
yapahm. YTONG'un fıyatıyla
kıyaslanamayacak kadar mükemmel
bir yapı malzemesi olduğunu siz de
görecek, siz de kazanacaksınız.
İsverenin önerisi
Sosyal
haklarda
kısıtlama
ANKARA (Cumhuri>«t
Bürosu)- Kamu işv eren sen-
dikalannın, Türk-lş'e bağlı
sendikalara 1995 dönemi
toplu iş sözleşmeleri görüş-
melerinde idari maddeler
konusunda yaptığı öneriler-
de, çalışanlann ücret ve sos-
yal haklannda kısıtlamalara
yer verildi.
Kamu işveren sendikala-
nnın önerilen, şöyle sıralan-
dr
Yıllık ücretli izin: Yeni
sözleşmenin yürürlük tari-
hinden sonra işe giren işçi-
lenn yıllık ücretli izinleri
konusunda İş Yasası hüküm-
len uygulansın. İzin süresi
için, yemek parası ödenme-
sın.
Fazla mesaikr: tşçilerin
fazla mesaı yapmalan konu-
sunda peşin onay verilsin.
Fazla mesaiyi önceden bıl-
dirme yükümlülüğü kaldı-
nlsın. Fazla mesai ücretleri-
ni, diğer ödemelerle birlikte
yapma yükümlülüğü kaldı-
nlsın.
lkramiyeter: Ikramiyele-
rin hesaplanmasında fıilen
çalışılan süre gözönüne alın-
sın ve toplu iş sözleşmesi ile
çalışılmış gibi sayılan günler
için ikramiye ödenmesın.
Sanat ve ağırlık zammı gibi
ucrete eklenen ödemeler, ik-
ramiyede gözönüne alınma-
sm. Ikramiyeler, çıplak ücret
üzerinden ödensin.
Hafta tatüi: Hafta tatiline
hak kazanabilmek için, top-
lu ış sözleşmesi gereği çalı-
şılmış gıbı sayılan günler ip-
tal edilsin. Yasada belirtilen
genel tatil günleri dışında,
toplusözleşme ile tatıl edi-
len günlerde ücret ödenme-
sin.
Jübile: tşçilere jübılede
verilecek hediyeler, paraya
çevrilsin ve ödensin.
İhbarönelkri: Sözleşme-
nin imza tarihinden sonra işe
girenlere, İş Yasası'nda be-
lirtilen süreler uygulansın.
Servis: Servisler kaldın-
larak, yol parası ödensin.
tşletme ürünlerinden ya-
rarlanma: Işçilerin işletoıe
ürünlerinden yararlanma
hükmü toplu iş sözleşmesin-
den çıkanlsın.
Haftalık çalışma süresi:
Tanm ve Köy lşleri Bakan-
lığı taşra teşkilatında hafta-
lık çalışma süresi 40 saat
iken, işveren 46 saate çıkar-
mak istiyor.
lüketim kooperatifı: Top-
lusözleşme metninden çı-
kanlsın ve bu konudaki işve-
ren yükümlülükleri sona er-
sin.
SŞKeksiködemeleri: Ge-
çıci işgöremezlik durumun-
da SSK'nin eksik ödemesi-
ni isverenin tamamlaması
uygulamasına son verilsin.
Pozisvonda çalışürma:' tş-
çiler, idarenin ihtiyaç duy-
duğu diğer işlerde de çalış-
tınlabilir' gibi hükümlerge-
tiribnek isteniyor.
Yatacakyer: İşlerine ge-
çici görevle gelen işçilere
yatacak yer temin edilir'
hükmü çıkanlmak isteniyor.
İdari izin: İşçinin yıllık
ücretli iznı mevcutsa toplu
iş sözleşmesinde yer alan
ücretli idari izin verilmesin.
Süt-yoğurt: Zehirleyici iş-
lerde çalışanlara her gün ve-
rilen 1 kilogram yoğurt ve
süt uygulaması kaldınlsın.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Devlet Mafyalaşırsa...
Emin Cankurtaran da mafya kurşunlarından
nasibini aldı. Allah'tan tetikçilerden birinin silahı tu-
tuklukyapmış da çapraz ateşten kurtulrnuş. Sanı-
yorum yaşamını buna borçlu. Benim bildiğim maf-
yanın silahlan tutukluk yapmazdı. Verilmış sadaka-
sı varmış. Geçmiş olsun.
Bakıyorum gazetelere, günlerdir herkes devleti
anyor. Doğrusu bu "arayışın" nedenlerini anlamak-
ta zorianıyorum. Yahu devlet görevinin başında.
Devletin görevlileri de görevlerinin geregini yerine
getiriyoriar. Özalizmin demokratlık ve devrimcilik
sayıldığı bir ülkede, devlet görevlileri bundan baş-
ka ne yapariar?
Eğer emniyet güçleri "beslenmese" ve göz yum-
maları sağlanmasa, mafya mı çıkar ortaya? Eğer
adalet mekanizması "fe/ç olmasa", eğer adalet da-
ğrtımı gerçekleşse, kim çalar mafyanın kapısını?
Eğer devletin yasalan, bunlan uygulamak ve gere-
gini yerine getirmek zorunda olan insanlar tarafın-
dan uygulanmazsa; elbette devletin yasalan yeri-
ne başka yasalar geçerii olur ve elbette bu yasa-
lann geregini uygulayacak birileri ortaya çıkar.
Devlet görevinin başında ama devletin görevli-
leri görevlennın başında değiller. Devletin görevli-
leri kendilerini kurtarmaya çalışıyoriar. Bir hükü-
met başkanı "Benim memurum işini bilir" der ve
başında kıyamet kopmazsa, elbet mernur "işini
bilmeye" uğraşır. Ve işini bilenler takdir edilir ve
ödüllendirilir; işini bilemeyenler ise enayi yerine ko-
nur.
Bu ülkeyi yönetenlerin ya da yönettiklerini sanan-
lann aymazlıklanna ve şaşkınlıklanna akıl erdirmek
mümkün değıl. Enflasyonun yüzde 150 olduğu bir
ülkede, memurlara yüzde 50 zam veren bir hükü-
met, bu memurlann ne yiyip ne içtığini hiç mi me-
rak etmez? "Biz bu adamlara yaşayabilecek kadar
birmaaş ödemezsek, bu adamlarbuparayı biryer-
den bulmak zorunda kalırlar" düşüncesi hiç mi fi-
lizlenmez kafalannda?..
Rüşveti alan, işini canla başla yapıyor. Ama şun-
dan, ama bundan; rüşveti almayan ya da alama-
yan, işini ya "lütfen" yapıyor, ya hiç yapmıyor. Şi-
kâyet etseniz, edecek makam yok. Şikâyet maka-
mının sorumlusu da aynı dertten "muzdahp"...
Civan skandalının ardından neler çıktığını, hay-
ret ve ibretle izledik. "Bu pisliği nasıl örtbas ede-
cekler?" diye merak etmiştim. Vallahi becerdiler. A-
ma o gün bugün mafya silahlan susmuyor. Niye
sussun?.. Herkesin çaldığı çırptığı yanina kâr kal-
dı. Edes yurtdışında gününü gün edıyor, Civan iler-
deki mutlu günleri düşünerek gün sayıyor... Olan
Uğur Kılıç'a oldu.
Kuşadası halkı gazetelere çarşaf çarşaf ilan ver-
miş. Devleti anyorlarmış. Sanki dağa taşa ımar iz-
ni veren belediye sorumlulannı kendileri seçme-
mişler gibi. Sankı trilyonluk rantlan toplayanlan
kendileri "baştacı" etmemışler ya da en azından
bu pısliklere göz yummamışlar gibi...
Birkaç yıl önce Kuşadası futbol takımı Türkiye 1.
Ligi'nde oynamanın gayreti içindeydi. O günün pa-
rasıyla yüz milyonlar harcıyoriardı. Nereden geliyor-
du bu paralar? Bir ilçe halkınm olanaklan, bir takı-
mı 1. lige çıkarmaya yeter miydi? Bizim Vefa, 3. lig-
de bile tutunamadı. Şimdi yeniden 3. lige çıkabil-
menin hesaplannı yapıyor. Ve o günlerde takımla-
nnı alkışlayanlar, bu değirmenin suyunun nereden
geldiğini düşünmeyenler, şimdi devleti arıyorlar.
Devlet hep oradaydı. Ama çalıştırmayanlar ve ça-
lıştırmayanlara göz yumanlar, şimdi bunun fatura-
sını ödüyoriar.
Aynı şey Alanya için de söz konusu. "Akarken
toplamair diyerek, çılgınca büyümeye çalıştılar.
Binaları ve tesisleri diktikleri zaman her şeyin çö-
zümleneceğini sandılar. Nerede bunun yetişmiş
elemanı, nerede altyapısı? Altyapı demek sadece
su ve kanalizasyon demek değil. Altyapı denildiği
zaman en önce "insan altyapısı" gelir. Eğer gel-
mezse, işte böyle felaketler başa gelir...
Devlet, devlet olmaktan çıktı. Hani çözüm ola-
cağına milyonda bir inansam, "Su dey/ef çökmüş-
tür, ikinci cumhuriyeti ilan edelim" diye bağırma-
ya ben de başlayacağım. Ama devletin "militarya-
pısını" ortadan kaldıracağım diyerek, sorunlan
"mafyaya ihale etmenin" de çözüm olacağını dü-
şünmüyorum.
Eğitim ve sağlık hizmetlerini özel sektöre devret-
meye çalışıyor birileri. Adalet ve güvenlik de maf-
yaya devredilirse, seyreyleyin gümbürtuyü... Zaten
ülkenin belli birbölümünde "aşiret koruculan" mil-
li savunmayı da üstlenmiş durumdalar. Gene aynı
bölgede özel timler de kendi yasalarını uygula-
maktaymışlar. Galiba "devleti küçültme" denen
şey böyle oluyor...
Ve biz içerde böylesine "zaafa uğramışken" el-
bette dışarda da itip-kakıyoriar bizi. Türkiye pasa-
portu, sanki "vebalı belges". Hangi gümrük kapı-
sına giderseniz gidin, bu pasaportu gördükleri za-
man, "Gel kenara"diyoriar. Kahroluyoruz...
Emin Çölaşan'ın "minikkuş"u, Sayın Başbaka-
nımızın askerde olduğu rivayet olunan oğlunun
ABD'de olduğunu söylemiş. Pek yanılmaz, ama
umanm yanılmış olsun. Artık kepazeliğin bu kada-
n ne duyulmuştur, ne de işitilmiştir.
Sanki bir "körler" ve "sağırlar" ülkesindeyiz. A-
ma "dilsizler" ülkesi olmayacağız, olmamalıyız. Ve
umudumuzu da yitirmemeliyiz. Zira umutsuzluk
yenilginin yansıdır...
Özel okul ücreüeri
yîne cep yakıyor
tstanbul Haber Servi-
si- Özel Türk ve yabancı
liselerin 1995-1996 öğre-
tim yılı ücretleri. 100 mil-
yon lira ile 422 milyon li-
ra arasında değişiyor.
Bazı özel okullann önü-
müzdeki öğretim yılı üc-
retlen şöyle: Istek Vakfı
Bılge Kağan Lisesi 145
milyon, Semiha Şakir Li-
sesi 145 milyon, Atanur
Oğuz Lisesi 135 milyon,
Kemal Atatürk Lisesi 135
milyon, Belde Lisesi 130
milyon, Acıbadem Lisesi
130 milyon, Uluğbey Li-
sesi 125 milyon, Kaşgarlı
Mahmud Lisesi 95 mil-
yon, Acıbadem llkokulu
130 milyon, Acıbadem
Anaokulu 130 milyon lira
(taksitli ödeme ücretleri).
Tarhan Lisesi 112 mil-
yon KDV hariç, Heki-
moğlu Lisesi 117 mih/on
720 bin, Cent Lisesi 140
milyon (KDV hariç), Ah-
met Şimşek Lisesi 98 mil-
yon (KDV hariç), Şaint
Joseph Fransız Lisesi 126
milyon 850 bin (KDV ha-
riç), Uğur Lisesi 156 mil-
yon (KDV hariç), Notre
Dame De Sion Fransız
Kız Lisesi 137 milyon, St
Pulcherie Fransız Kız Or-
taokulu 137 milyon, St.
George Avusturya Lisesi
143 milyon (KDV hariç),
Gökdil Lisesi 138 milyon
600 bin (KDV hariç), Mo-
da Lisesi 145 milyon
(KDV hariç), ltalyan Li-
sesi 125 milyon, Robert
Lisesi 242 milyon, yatılı
bölümü422 milyon, Orta-
doğu Lisesi 129 milyon.