Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MAYIS 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ders ldtapLarma yeni düzen• Milli Eğitim Bakanlığı, Ders Kitaplan Yönetmeliği'ni yeniden • Yeni düzenlemeye göre okullarda okutulacak ders kitaplan listesi
düzenlerken Talim ve Terbiye Kurulu üyeleri ve çalışanlannın kendileri ve fiyatlanyla birlikte her yılın nisan ayında Tebliğler Dergisi'nde
özel yayınevleri adırıa kitap yazmasımn yasaklanması yönündeki görüşü yayımlanacak. Okullardaki kitap seçimi komisyonlannda okul aile
benimsemedi. Alınan karara göre ders kitaplan fiyatlan dönem içinde birliğinden bir temsilci de yer alacak. Sahtecilik yapan yayınevlerinin
değiştirilemeyecek.
EMtSEKAPLAN
ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı,
Ders Kitaplan Yönetmeliği'nde yapı-
lan değişiklikle, okullarda okutulacak
ders kitaplan listesinin fiyatlanyla bir-
likte her yılın nisan ayında Tebliğler
Dergisi'nde yayımlanması ve kitap se-
çimi komisyonlanna vehlerin de katıl-
ması ilkesini benimsedi.
Talim ve Terbiye Kurulu üye ve çalı-
şanlannın kendileri ve özel yayınevleri
adına kitap yazmasımn yasaklanması
görüşü yönetmeliğe yansıtılmazken
Kurul Başkanı Ramazan Çetin Dağ-
h'nın, üyeleri, "Ya kitap yazın ya da
yalnızca üye olıuı. Kitap yazmanız üye-
üginizle bağdaşmaz" sözİeriyle uyardı-
kitaplan 2 yıl süreyle incelemeye alınmayacak.
ğı öğrenildi.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Ter-
biye Kurulu, ders kitaplannın fiyatlan
ve seçiminde yaşanan aksaklıklan gi-
dermek ve özel yayınevlerinin korsan
kitap çıkarmasını engellemek için uzun
süredir üzerinde çahşılan Ders Kitapla-
rı Yönetmeliği'ni yeniden düzenledi.
Yönetmelik, Bakan Nevzat Ayaz'ın
onayıyla yürürlüğe girdi.
Uyetere kitap yazma serbestisi
Eğitim çevrelerinin "Talim ve Terbi-
ye Kurulu üyeleri ve kitap inceleme ko-
misyonlan kendileri ve özel yayınevleri
adına mihariarca lira aiarak kitap ya-
zıyorlar. Yazdıklan kitabı da kendileri
inceJevip okullara tavsiye ediyoriar. Bir
kişi kendi yazdıgı kftabı hatalı görmek
ister mi?" biçimindeki eleştirilerine
karşın, Talim ve Terbiye Kurulu üye ve
çalışanlannın kitap yazmalannın en-
gellenmesi yönündeki görüş kabul gör-
medi.
Yeni düzenlemede. üyelerin kitap
yazmalan yolu açık bırakılırken Talim
ve Terbiye Kurulu Başkanı Ramazan
Çetin Dağlı'nın. üyeleri sözlü olarak
uyardıgı öğrenildi.
Yeni düzenleme ile getirilen yenilik-
ler şöyle:
- Ders kitaplan listeleri, fiyatlanyla
birlikte her yıluı nisan ayında Tebliğkr
Dergisi'nde yayımlanacak. Okullarda
kitap seçimini yapacak komisyona,
okul aile birliğinden bir temsüci de ka-
nlacak.
- Kitaplan seçen komisyon, kitapla-
nn seçilme nedenine ilişkin bir rapor
hazırlayacak.
Denetimlerde bu raporlar da incele-
nebijecek.
- Öğretmenlere, dersin işlenişinde
yardımcı olmak amacıyla 'öğretmen
kılavuz kitabı' hazırlanacak. Talim ve
Terbiye Kurulu'nca inceleme sonunda
90 ve daha yuk^n puan alan ve hatasız
olan kitaplar değerlendirmeye alına-
cak.
- Yazar veya yayınevinin inceleme
raporuna itiraz etmesi durumunda ya-
zar, komisyonla görüştürülecek.
Tartışılan kitap, kurul tarafından dü-
zeltilmek üzere yazara veya yayınevine
en fazla iki defa geri gönderilebilecek.
- I Ocak 1999 tarihinden itibaren,
baskıya hazır nüsha eserierin inceleme-
ye aünma işleminin sona ermesiyie, ba-
sılmış kitapların incelemeye alınması
uygulaması başlablacak.
- Ders kitabı olarak kabul edildiğine
ilişkin kurul karan olmadığı halde, bu
karar varmış gibi yanlış veya yanıltıcı
beyanda bulunanlarla. uygunluk karan
bulunduğu halde bakanhkça belirlenen
ilke ve yöntemlere uymadığı sonradan
belirlenen kitaplann uygunluk karan
iptal edilecek.
Bu yayınevlerinin kitaplan iki yıl
süreyle incelemeye alınmayacak.
Gümrük
Birligi
Anlaşması'na
iptal davası
•Mümtaz Soysal'ın
danışmanı tlter
Ertuğrul, Gümrük
Birliği Anlaşması için
Ankara Idare
Mahkemesi'nde iptal
davası açtı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Dışişleri
Bakanı ve CHP Ankara
Mılletvekilı Mümtaz Soy-
sal'ın danışmanı llter Er-
tuğrul, Gümrük Birliği
Anlaşması için Ankara
Idare Mahkemesi'nde iptal
davası açtı. Ertuğrul. 1963
yılında imzalanan Ankara
Anlaşması'na ve anayasa-
ya aykırı olduğunu iddia
ettiği Gümrük Birliği An-
laşması hakkında yürütme-
yı durdurma karan veril-
mesini istedi.
"Tek imzair bir idari iş-
lem niteliğinde olan 6 mart
tarihli Gümrük Birliği An-
laşmasfnın 12 Eylül 1963
tarihli Ankara Anlaşma-
sı'na aykın hükümler içer-
diği savlandı. İdari işlem-
lerın yürürlükteki yasa,
anayasa ve hukuk kuralla-
rına aykırı olamayacağı
hükmüne dayanarak tdare
Mahkemesi'ne dava açan
flter Ertuğrul, gümrük bir-
liği belgesinin Ankara An-
laşması'na aykın hüküm-
lerinin iptal edilmesini
istedi. tlter Ertuğrul, mah-
kemeye sunduğu dilekçe-
de, hukuka aykınlık iddi-
alan şöyle sıralandı:
-1963 Ankara Anlaşma-
sı ile öngörülen gümrük
birliği değil, ortaklıktır.
Gümrük birliği. bunun do-
ğal bir sonucudur.
- 6 mart tarihli belge ile
doğrudan Avrupa Toplulu-
ğu Adalet Divanı'nın yet-
kisi kabul edilmiş, Ortak-
lık Konseyi devreden çıka-
nlmıştır. Bu. 1963 anlaş-
masının öngördüğü siste-
me aykındır.
- Ankara Anlaşma-
sı'ndan bu >ana geçen 30
yıl içinde topluluk yapısı
değişmiş ve AB'nin anaya-
sası sayılabilecek Maast-
richt Anlaşması ile AB'ye
giriş, Avrupa Parlamento-
sunun onayı koşuluna
bağlanmıştır. Bu koşul,
Türkiye'nin 1963 anlaşma-
sı ile kazandığı haklardan
vazgeçmek anlanuna geldi-
ği için Ankara Anlaşma-
sı'na aykındır.
- Anayasaya göre ege-
menlik ulusa aittir. ulus
adına TBMM tarafından
kullanılır ve devredilemez.
6 mart tarihli belge ile
Türkiye, AB'nin oluşum
süreçlerine katılmadığı
tüm kural ve kararlarına
uyma yükümlülüğune gir-
miştir.
Büyükelçilerimiz Cumhurbaşkanı Demirel, Çetin ve Yılmaz ile görüştüler
Avrupa'da yahıız kalabıliriz
BTS üyesi TCDD çahşanlan iş bırakma ey lemlerini genellikJe halay çekerek veya türkü söyleyerek sürdürdülu.
Demiryolculardan eylem
•Sürgüne gönderilen arkadaşlan hakkındaki
karann durdurulmasını isteyen demiryolu
çalışanlan. 5 yerde tren seferlerini
durdurdu.Demiryolcuların eylemi dün saat
14.00"te sonaerdi.
Haber Merkezi - Birle-
şik Taşımacılık Sendika-
sı'nda (BTS) örgütlü
TCDD çalışanlan. Adana
Şube Başkanı Mehmet
Akdemir ve işyeri temsil-
cisi Nurettin Toplar'ın
sürgün edilmesini protes-
to etmek için dün Sam-
sun, Haydarpaşa. Adana,
Izmir ve Tavşanh'da tren
seferlerini 24 saat süreyle
durdurdu. BTS çalışanla-
n. arkadaşlannın sürgün-
lerinin durdurulması için
mücadele verirken Adana
Şube Başkanı Akdemir
ile BTS üyesi Kazun Ka-
yakıran, Abdullah Yıldız,
>T
ecat Okay ve Murat
Gül gözaltına alındı.
BTS Genel Merke-
zi'nden yapılan açıklama-
ya göre, Genel Başkan
Orhan Altuğ sürgün edı-
len BTS üyelerinin sür-
günlerinin durdurulması
için Ankara'da girişimler-
de bulunurken iş bırakma
eylemi, dün saat 14.00'te
bitirildi ve seferler nor-
male döndü. TCDD Ge-
nel Müdür Yardımcısı
Ahmet Kabakçı ise me-
mur sendikasının karan
nedeniyle sadece birkaç
tren seferinin aksadığını,
ancak sabahın ilk saatle-
rinden sonra trenlerin
normal seferlerini yaptık-
lannı savundu.
BTS Adana Şube Baş-
kanı Mehmet Akdemir ve
işyeri temsilcisi Nurettin
Toplar'ın iş bırakma eyle-
minin ardından Kars ve
Erzurum'a sürgün edil-
meleri, ardından da beş
BTS üyesinin gözaltına
alınması, demiryolu çalı-
şanlarını öfkelendirdi.
BTS üyeleri. sürgünlerin
geri alınması için önceki
gün saat 24.00'ten itiba-
ren Haydarpaşa, Izmir,
Adana, Samsun ve Tav-
şanh'da tren seferlerini
durdurdu. Ancak demir-
yolu çalışanlan, dün Hay-
darpaşa Garı önünde bir
basın açıklaması yaparak,
vatandaşlann bayram tati-
linde zor durumda kalma-
malan için eylemlerini
saat 14.00'ten itibaren bi-
tirdiklerini açıkladılar. Eylem sırasında yokular gariarda uzun süre tren beklediler.
•ANAP lideri Yılmaz,
büyükelçilerin Avrupa
Parlamentosu'ndan gümrük
birliği konusunda olumlu bir
karar çıkmayacağı endişelerini
dile getirdikleri söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ba-
tı'nın insan haklan ihlalleri ve demokra-
tıkleşme konulannda Türkiye'ye yönelt-
tıği baskı artarken, Ankara'ya çağnlan
bu ülkelerdeki büyükelçi ve temsilciler-
le alınması gereken önlemler tartışıldı.
Türk diplomatlanyla bir araya gelen
ANAP Genel Başkanı Mesut' Yılmaz.
büyükelçilerin Avrupa Parlamento-
su'ndan gümrük birliği konusunda
olumlu bir karar çıkmayacağı endişesini
dile getirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerın,
Başbakan Tansu Çiller. CHP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet
Çetin ve Dışişleri Bakanı Erdal tnö-
nü'nün katılımıyla önceki gün gerçek-
leştirdiği dış politika zirvesinin ardından
büyükelçilerle yapılan görüşmelerde,
Türkiye'ye yöneltilen baskı ve eleşririler
karşısında alınabilecek önlemler değer-
lendirildi.
Demirel, Türkiye'nin Avrupa'ya en-
deksli olmadığını belirtti.
Aralannda Türkiye'nin NATO Daimi
Temsilcisi Tugay Ozçeri'nin de bulun-
duğu Türk diplomatlan, dün Cumhur-
başkanı Demirel, CHP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin
ve ANAP lideri Yıimaz'la görüştüler.
Avrupa'nın tavn incitki
Demirel. büyükelçilerle yaptığı top-
lantıda, Avrupa'nın Türkiye'ye karşı ta-
kındığı tavrı "incitici"olarak niteledi.
Demirel, "Avrupa'nın tavnna karşı sa-
vaş açmamız söz konusu değil. Avrupa
ile işbirliğimizde yarar vardır. Ancak,
Avrupa'ya endeksÜ değiliz. Bizi içine al-
mak istemiyorsa Türkiye yoltına devam
edecektir" dedi.
Hikmet Çetin de büyükelçilerle yaptı-
ğı toplantının, "son zamanlarda yoğun-
laşan tepkilerin değerlendirilmesi \e bu
tepkiler karşısında ne yapılacaguun gö-
rüşülmesi"' amacıyla düzenlendiğini
söyledi. Toplantıda, Hollanda'nın "Sür-
günde Kürt Parlamentosu" adında bir
oluşuma ızin vermesinin de değerlendi-
nleceğinı aktaran Çetin, "Avrupa'yla
bütünleşme çalışmalarını da ete alaca-
ğE"dedı.
Gümrük birügi endişesi
Çetin ile yaptıklan görüşme öncesir)-
de ANAP lideri Yıimaz'la görüşen bü-
yükelçilerin, Avrupa Parlamentosu'ndan
gümrük birliği konusunda olumlu karar
çıkmayacağı dogrultusunda endişelerini
dile getirdikJeri öğrenildi.
Yılmaz, görüşme sonrasında yaptığı
açıklamada, yaşanan olumsuz tablodan
koalisyon hükümetinin sorumlu olduğu-
nu savundu. Türkiye'nin Avrupa Konse-
yi üyeliğinin askıya alınmasının zayıf
bir olasılık olduğunu dile getiren Yıl-
maz, büyükelçilerin de benzeri görüşler
dile getirdiklerini aktardı. Büyükelçiler,
daha sonra Milli Güvenlik Kurulu
Genel Sekreterliği'nde yapılan toplan-
tıya katıldılar.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Rüşvetin Kanıtı
Türkiyemizdeki kimi olay ve gelişmeleri "hayret"
ve "ibret"\e izliyoruz. Ev kirasını nasıl ödeyeceğini
düşünen kamu görevlisi, birkaç yıl içinde milyarder
oluyor, küçük dilimizi yutuyoruz. On milyon lira
maaşlı memur, yirmi milyon lira ev kirası ödüyor,
aklımız almıyor. Orta halli bir semtte, orta halli bir
ev için 200 bin dolar fiyat istiyorlar, gözlerimize
inanamıyoruz. Kimi semtlerimizde 1 milyon dolar
karşılığında ev ve daireler satılıyor ki; bu parayla
Beverty Hills'de bahçesinde heykeller bulunan bir
villa alırsınız.
Zaten Türk parası tedavülden kalktı gibi. Başta
emlak piyasası olmak üzere. pek çok piyasada dö-
viz konuşuluyor. En basitinden, biz de bazı rakam-
ları yazarken, dövize çevirip yazıyoruz. Zira rakam-
lar öylesine hızlı yıpranıyor ki, bugün "anormal"
bulduğunuz kimi rakamlar, birkaç yıl sonra "nor-
mal" hale geliyor. Hatta, bir süre sonra çok ucuz
görünüyor. Birkaç yıl önceki bir yazımda "Bu
memlekette bir akşam yemeğinde adam başına
beş yüz lira ödeyenler var" demişim. Tabii bunu
yazarken pahalılıktan söz etmişim. Ama şimdi oku-
yunca gülüyorum.
Hayretle ve ibretle izlediğim bir kavga da, namus
kavgası. Kimileri rüşvetle, hırsızlıkla fena halde
suçlanıyor. Ama mahkemelere gidildiği zaman or-
taya hiçbir şey çıkmıyor. Sonra da adam kasım ka-
sım kasılarak insan içine çıkıyor. Elleri temiz, alnı
ak birbiçimde...
Engin Civan olayının üzerındeki perde kalkmadı.
"Acaba nasıl kıvırtacaklar" dıye çok düşünmüş-
tüm. "Mızrak çuvala sığmaz" demiştim. Ama mız-
rağı çuvala sığdırdılar. Şımdi Selim Edes yurtdışın-
da gününü gün ediyor. Engin Civan da bir süre da-
ha yatıp çıkacak. Ama sevgilı Ergun Göknel, yıl-
larca hapıste kalacak. Hiçbir şey ispatlanmamış ol-
duğu halde ve ortada hiçbir somut kanıt olmadığı
halde. Neymiş, "parasının kaynağını açıklayama-
mış...." Bu toplumda parasının kaynağını açıklaya-
mayan tek insan Ergun Göknel zaten. En basitin-
den, Özal ailesinin parasının kaynağı çok açık ve
herkes tarafından biliniyor. Aynı şey Çiller ailesi
için de söz konusu elbette. Ama herhalde benim
"vizyonum" zayıf olduğu için bunlara bir türlü aklım
ermiyor.
Aslında hâkimlerimizin yasalar çerçevesinde adil
olmaya çabaladıklarına kuşku duymuyorum. An-
cak yasaların yetersizlikleri beni sinirlendiriyor.
Kamu görevlilerinin "mal bildırimi" bir türlü için-
den çıkılamayan bir olay oldu. Sözde her kamu
görevlisi işe başlarken, kendısi ve yakınları için bir
mal bildiriminde bulunacak ki; yarın öbürgün ona
sorabilsınler, "Bunlan nereden buldun?" desinler.
Ama bu bildirimler meydanda yok. Şeytan aldı gö-
türdü, satamadan getirdi...
Ve kimileri, insanın yüzünü kızartacak derecede
pişkinler. "Bana ne" diyorlar, "Bunlan almak devle-
tin görevi, gidin sorumlusunu bulun." Bunun so-
rumluları da aynı pişkinlik ve vurdumduymazlık
içinde, "Allah Allah" diyorlar, "Yahu bu adamlann
mal bildirimleri nerede?" O, ona soruyor; öbürü bir
başkasına soruyor ve herkes birbirine sorarken,
mesele zamanaşımına uğruyor. Çalanın çaldığı ya-
nına kâr kalıyor.
Yasalarımız insanları hırsızlığa teşvik ediyor. Ya
da en azından hırsızlık yapanları koruyor. Çünkü
yasaları değiştirmek zorunda olanların bir bölümü
bunlaria işbirtiği ıçindeler. Kitle iletişim araçlan me-
selenin üzerine fazla gitmiyor. Zira onlar da aynı
yağmadan paylannı alıyorlar.
Banka eksperi, kredi isteyen müşterinin arsasına
100 milyar değer biçiyor ve bunu karşılık gösteren
adam bu oran üzerinden kredi alıyor. Bir süre son-
ra iflas bayrağını çekiyor ve kredisine karşılık 100
milyar değer biçilen arsa bankaya kalıyor. Ama o
ne? Arsanın değeri 5 milyar... Buyrun bakalım.
İnsanın aklına, "Bu raporu veren ekspehn canı-
na okurlar" gibisinden düşünceler geliyor. Nerde-
ee... Adam aynı işi, başka yerlerde sürdürüyor.
Hâkimlerimiz (haklı olarak) rüşvet ve yolsuzluklar
için kanıt arıyorlar. Bulamazlar. Zira alan memnun,
veren razı. Işte o zaman başka kıstaslar getirilmesi
gerek. Ve bunun en kestirme yolu, "nerden bul-
dun" sorusunu sormak ve bu soruyu sorabilmenin
yasal altyapısını hazırlamak.
Aslında başka kıstaslar da geliştirilebilir. Örneğin
Emlakbank'ın Ataköy'deki kimi varlıkları kiraya ver-
mesindeki rakamlara baktığımız zaman, insanın
dudaklan uçukluyor. Degerinin onda birine kiralan-
mış. Burada artık başka kanıta gereksinim yoktur.
Burada rüşvet dönmüştür. Ya da en iyi niyetle yak-
laşırsak ve en azından; burada ciddi bir "görev su-
iistimali" vardır. Hani bunların cezası?..
Boyalı basınımızın kimi organlannın, ikincil bazı
meselelerde koparrtığı yaygaraya bakmayın. Asıl
meselelere onlar da eğilmiyor. Zira onlar da bu
yağma düzeninden pay alıyorlar ve onlar da aynı
kirliliğe bulanmış durumdalar. Kaldı ki; yıllardan be-
ri sürdürülen bir propagandayla ve uygulanan poli-
tikalarla halkımız da bunu kanıksamış clurumda. Is-
tanbul'da yaşayan insanların yüzde 20-25'i Hazine
topraklarının üzerinde yaşıyor. Ya kendileri gaspet-
mişler ya da gaspeden mafyaya müşteri olmuşlar.
Bu insanlara "Hazine soyuluyor" deseniz ne olur,
demeseniz ne olur?
Rüşvete kanıt aramak, samanlıkta toplu iğne
aramak gibidir, bulamazsınız. Kazara bulursanız da
elinize batar. Tezgâh öylesine yüksek yerlerde ha-
zırlanmış ve öylesine yüksek makamlara ulaşmış
ki, bizler aşağıdan bakıp, hayret etmekten başka
bir şey yapamıyoruz ve bir süre yapamayacağız.
Sağlık Bakanlığı'nın yeni yönetmeliği hastanelerdeki 'torpirii atamayı önlemeyi amaçlıyor
Personel atamalarına yeni yönetmelikGLTNPÜZtMŞtR
Sağlık Bakanlığı. torpilli tayin ve
atamaları önlemek amacıyla hastanele-
re personel standardı getiren bir yönet-
me iği yürürlüğe soktu. Yeni yönetme-
liğe göre bakanlığa ait koruyucu sağlık
hizneti veren hastaneler ile yataklı te-
da^i kurumlarında çalışacak personel
sayısı nüfus yoğunluğu ve bulunduğu
'il't göre yeniden belirlendi.
lialen TBMM'de bulunan ve "çakılı
kacro" olarak adlandınlan hastaneler-
de ;alışan kadrolu personele ilişkin bir
di|fer yönetmeliğin uygulamaya sokul-
maîiyla birlikte hastanelerde politik
zoıfamalarla oluşan yığılmalar sona
ere;ek.
îağlık Bakanlıgı'na bağlı hastanele-
rin başhekimleri yeni yürürlüğe soku-
lan "Taşra Teşkilatı \'atak ve Kadro
Standartlan Yönetmeliği "nde aksayan
unsurlan gözden geçirmek üzere İstan-
bul'da bir araya geldi. Heybeliada Sa-
natoryumu Dr. Ahmet Refik Erem
Konferans Salonu'nda düzenlenen top-
lantıya Sağlık Bakanlığı Personel Ge-
nel Müdürü Haluk Yıldız, Tedavi Hiz-
metleri Genel Müdürü Tevfîk Akancı-
oğlu. Istanbul tl Sağlık Müdürü Hürri-
yet Uymaz. diğer yöneticiler ile başhe-
kimler katıldı.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri son ola-
rak kadro standart tespitinin 1974-79
yıllan arasında yapıldığını. dahasonra
günümüze kadar bu yönde bir çalışma
gerçekleştirilmediği için hastanelerde
önemli oranda kadro yığılması meyda-
na geldigini belirttiler. Yetkililer, Avru-
pa ülkelerinde insan gücü planlaması-
nın ön planda geldigini belirterek yeni
hazırlanan yönetmeliğin çağı yakala-
yan ve 2000'li yıllann ihtiyacına cevap
verecek şekilde hazırlandığını vurgula-
yarak şunlan söylediler:
"Yeni yönetmelik bir zonınluluktan
doğmuştur. Yönetmeliğin hazırlanma-
sında fıziki kapasite arttnmı. yan dal-
larda eksikligin giderilmesi, sağlık hiz-
metlerinin yığılmalara yol açmayacak
şekilde bilinçli arttırılması ve uznıan
bekimden pratisyene kadar tüm kadro-
larda eksikligin giderilmesi ana hedef
olarak secildi. Örneğin ulaşımm fazla
olduğu E-5 benzeri bir karayolu üzerin-
de yer alan bir hastanede beyin cerrahı
ve ortopedi uzmanı bulunması mecbu-
riyeti getirildi. Tlırizmin ağırlıklı oldu-
ğu bö^elere ayn standart getirildi. 50
bin kişiye bir uzman hekim ilave edildi
Metropol nüfusu 1 miKonun üzerinde
olan yerlerde hekim kadrolarının iki
katına çıkabileceği maddesi konuldu.
Yine 76 il merkezinde mevcut hekim
kadrolanna kardiyoloji uzmanı ile gö-
ğüs cerrahisi uzmanı l'er kadro ilavesi
düşünüldü. Metropol illerde nüfus yo-
ğunluğu nedeniyle l'er kişiyi aşmamak
üzere plastik cerrahi uzmanı ile çocuk
cerrahisi uzmanı kadro ilavesi düşünül-
dü."
Resmi Gazete'de yayımlanarak yü-
rürlüğe sokulan "Sağbli Bakanlığı Taş-
ra Teşkilatı Yatak ve Kadro Standartla-
rı Yönetmeliğf'nde amaç ve kapsam
şöyle özetleniyor: "Yönetmelik. Sağhk
Bakanlığı'nın taşra teşkilatındaki sağ-
lık ve diğer hizmet kurum ve kuruluşla-
nnın. hizmet amaçlanna. tiplerine. ya-
tak kapasitelerine göre stnıflandırılmış-
ör. Yataklı kurumlara ait hasta yatak-
lannın ve bu kurum ve kuruluşlarda
görevlendirilecek personelin dağüımı,
ügili standartlann tespiti ve kadroiaruı
düzenli ve hizmet gereklerine uygun
olarak kullanımına dair usul ve esasla-
ruı belirienmesi amacıyla hazırlanmış-
ör."
Sağlık Bakanlığı yetkilileri yurt ge-
nelinde yapılan çalışmalardan sonra
mevcut hastanelerdeki 195 bin çalışan
sayısının 37 bin artarak 232 bine yük-
seldiğini belirttiler. Yönetmeliğe göre
kadrolu personel, artık istediği yere ta-
yin edilemeyecek ve yer değiştirmek
istediğinde kadro olduğu unvan üzerin-
den değil, gideceği yerde aranan unvan
üzennden işlem görecek. Bu da unvan
düşüklüğüne yol açacağından personel
için cazibesini yitirmiş olacak.
Selüloz-is Başkanı Sarı'dan iddia.
Yargı iktidann
emrine giriyor
Haber Merkezi - Ka-
mu işçilerinin toplu iş
sözleşmesi ücret farkı ve
gecikme faizi alacaklan-
na ilişkin açılan davalar,
Yargıtay Hukuk Genel
Kurulu'nda işçi aleyhine
sonuçlandı.
Yargıtay Hukuk Genel
Kurulu karanyla, pek çok
iş mahkemesinin "toplu
sözleşmelerle kazanılmış
haklardan geri dönüleme-
yeceğine" ilişkin kararla-
nyla çelişkiye düştü.
Hükümetin söz konusu
karar için yargıya baskı
yaptığı öne sürüldü.
Alacak davası açan
sendikalarden Selüloz-lş
Sendikası'nın Genel Baş-
kanı Mithat San, "Yargı
aruk siy asi iktidann emir
ve talimatları dogrultu-
sunda sekilleneceğini yani
Türkiye'de hukuksuzlu-
ğun hukuk olduğunu ilan
etmiştir" dedi.
Harb-lş Genel Başkanı
Izzet Çetini seYargıtay'ın
ışçı aleyhindeki karannı
"Toplumsal facia" ve
"hukuk cinayeti"olarak
değerlendırdı.