Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28MAYIS1995PAZAP
HABERLER
Ilülaimet zengin
sofrasuıda'
• AıNKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Türk-tş Genel
Başkanı Bayram Meral,
"Hûkûmet, artık bizden
fedakârlık beklemesin. Biz
hiçbir zaman devlete
meydan okumuyoruz" diye
konuştu. Meral, BASS ve
Çimse-Iş sendikalannın
genel kurullannın
açılışında yaptığı
konuşmada, "Hükümet
yanlış yapiyor. Bugünkü
hükümet. 12 Eylül'ün
yapamadığını yapmak
istiyor, ama yapamayacak.
Hükümet, bizden
fedakârlık beklemesin"
dedi. Meral, hükümet
temsilcilerinin Türkiye
Odalar ve Borsalar
Biriiği'nin (TOBB) Genel
Kurulu'na katılmasını,
"zengin soirasını tercih
etmeleri" dıye nitelendirdi.
TOKİ konutiarı
• ANKARA (Cumhumet
Biirosu) - Toplu Konut
tdaresı (TOKİ) Başkanı
Yiğit Gülöksüz, Haikalı ve
Eryaman'da konut
yapımına muhtemelen yaz
ortası veya sonbahar
başından inbaren
başlayabileceklerini
söyledi. Gülöksüz, yeni
konut projeleri
başlatabilmeleri için, Toplu
Konut Fonu'nda biriken
paranın yüzde 20'sinin
kendilerine aktanlmasi
halinde kurumun
rahatlayacaginı kaydettı.
300 tPilyonlı*
uyuşturucu
• \AN(AA)-Van'ın
kırsal kesiminde bir yılda
jandarma tarafından
gerçekleştirilen
operasyonlarda, büyük
bölümü araçlann gizli
bölmelerine saklanmış, 2
ton 773 kilogram esrar, 715
kilogram eroin, 33 kilo
bazmorfin ile arazide ekili
14 bin 577 kök hintkeneviri
ele geçirildi. Yetkililer, söz
konusu uyuşturuculann ele
geçirilmesi ile uyuşturucu
madde ticaretinin birçok
aşamasında yer alan ve bu
yolla maddi kaynak
sağlayan bölücü terör
örgütü PKK'ye büyük
darbe vurulduğunu
kaydettiler.
RP: Çiüep
takiyye yapıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-RP Genel
Başkanı Necmettin
Erbakan, memurlara cuma
namazı izni verilmesi
önerisinde ikiyüzlülük
yapmakla suçladığı
Başbakan Tansu Çiller'in
takiyye yaptığını söyledi.
Erbakan, partisinin il
müfettişleri ve il
başkanlanyla yaprıgı
toplantıda televizyonlarda
her akşam başı açık olarak
görünen Çıller için "Köye
başörtülü fotoğraf
gönderiyor. Eteği ile başmı
örtüyor" dedi.
CHP'lileri
tazdırdı
• ANKARA (ANKA)-
SHP'den istifa ederek
DYP'ye geçen Çorum
Milletyekili Cemal
Şahin üı "CHP yönetimi
ateistlerin elinde"
şeklindeki sözleri
CHP'lileri kızdırdı. Devlet
Bakanı Ziya Halis, "Şahin
yanlış adreste, onun yeri
DYP değil RP olmalı"
diyerek Şahin'e RP'ye
geçmesi önerisinde
bulundu. Ziya Halis yaptıgı
açıklamada, Cemal
Şahin'in CHP'nin laik
dûzenle ilgili duyarlılığını
anlamazhktan geldiğini ve
bu konudakı
davranışlanndan ötürii
CHP'ye suçlamalarda
bulunduğunu söyledi.
Rusya'da
deprem
• MOSKOVA (AA) -
Rusya'nın doğusundaki
Sahalin Adası'nda, bugün
Richter ölçeğine göre 7.6
şiddetinde bir deprem
meydana geldı.
Rusya Acil Durumlar
Bakanlığı Sözcüsü,
depremin meydana geldiği
adanın kuzeyindeki altı
yerleşim birimi ile henüz
bağlantı kurulamadığını
söyledi. ITAR-TASS
Ajansı, yer sarsıntısırun
TSİ 16.52'de meydana
geldiğini ve merkez
üssünün adanın kuzeyinde
olduğunu bildirdi.
Interfax Ajansı ıse Sahalin
Adası'nda Oha yerleşim
birimindeki sivi] savunma
personeline dayanarak,
kasabada ciddi hasar
olmadığını belirttı.
Ankara, Kuzey Irak Kürtleri ve Bağdat yönetimi arasında mekik diplomasisine hazırlanıyor
Ankara, Irak için arabulueudİplOmasİSİ: Türkiye, Kuzey Irak Kürtleri ve Irak yönetimi
arasında uzlaşma sağlanması için mekik diplomasisi başlatmaya
hazırlanıyor. Kuzey Irak Kürt liderlerinin temsilcileri ve Bağdat
yönetimi ile temaslannı sürdüren Ankara, mekik diplomasisi için
taraflardan yeşil ışık almaya başladı.
gini tehdit eden PKK terörünün yararlan-
dığı otorite boşluğunun önlenmesi amacıy-
la Kuzey Irak Kürtleri arasında uzlaşma
sağlanması için Washington'un aktif rol
oynayacağını ve bölgeye bir heyetin gön-
derileceğini söylediler.
LALE SARIİBRAHtMOGLU
ANKARA -Türkiye. uzun vadede dış
kaynaklı PKK terörünün kökünün kazın-
ması ve Bağdat yönetiminin Irak'ın bütü-
nü içinde fiili egemenliğinin kurulması
amacıyla, Kuzey Irak Kürtleri ve Bağdat
arasında mekik diplomasisi başlatmaya ha-
zırlanıyor.
Kuzey Irak Kürt liderlerinin temsilcilen
ve Bağdat yönetimi ile temaslannı sürdü-
ren Ankara, uzlaşmada arabuluculuk yap-
mak ıçın taraflardan yeşil ışık almaya baş-
ladı. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'i muhatap olarak kabul etmeyen
ABD'nin, Türkiye'nin mekik diplomasisi
girişimine "engeJ oJmavacağınr bildirdiği
öğrenildi.
Cumhuriyefe bilgi veren ABD'li diplo-
matik kaynaklar da. Türkiye'nin güvenli-
ABD engel Olmayacak: Saddam'ı muhatap olarak kabul etmeyen
ABD'nin, Türkiye'nin mekik diplomasisi girişimine engel
olmayacağını bildirdiği öğrenildi. ABD'li diplomatik kaynaklar da,
Kuzey Irak Kürtleri arasında uzlaşma sağlanması için ABD'nin aktif
rol oynayacağını ve bölgeye bir heyetin gönderileceğini söylediler.
1 ay kalmasına karşın lran'ın arabuluculuk sinde gerekli yardımı yapar, ihtiyaçlannı-
girişimleri olumlu sonuçlanmamıştı.
İran da devrede
Türkiye'nin, taraflar arasındaki arabulu-
culuk girişimlerinin gerçekleşmesine des-
tek olması için fran ile temasta olduğu da
belirtilıyor. Iran, yaklaşık 1.5 ay önce Me-
sut Barzani liderliğindeki Kürdistan De-
mokratık Partisi'nden (KDP) ÎVeçirvan
Barzani ile Ceial Talabani liderliğindeki
Kürdistan Yurtsever Birligi'nden (KYB)
Nıu-şirvan Mustafa başkanhğındaki heyet-
leri. iki grup arasındaki çatışmalann sona
erdirilmesi için bir araya getirmişti.
KYB'den Nurşirvan Mustafa'nın yaklaşık
Türkiye. Kuzey Irak'ta PKK'nin yeni-
den altyapı kurma girişimlerine karşı sınır
güvenliğinin sağlanması amacıyla
KDP'nin ardından, geçen hafta içinde de
KYB heyetinı kabul etti.
Türkiye. Barzani'ye olduğu gibi Talaba-
ni'ye de şu uyan ve mesajlan iletti:
- Mademki siz Irak anayasasına göre, be-
lirlı bir otonomi çerçevesinde bir statünüz
olduğunu ve bölgede yasal otoriteyi temsil
ettiğinizı söylüyorsunuz. o zaman Türki-
ye'den bir şey beklemeden terörün önlen-
mesi için bölgede gerekli önlemleri almak
ve bir düzen kurmak zorundasınız.
- Kuracağınız bu düzen ve alacağımz ön-
lemlerin Türkiye'ye zarar getirecek faali-
yetlere izin vermemesi lazım. Bunu yaptı-
ğınız takdirde, size makul ölçüler çerçeve-
zı karşılanz. Ama güvenlik önlemleri işini
(Örneğin: biz asker tutalım Türkiye para
versin gibi) Türkiye'ye ihale ederseniz ol-
maz.
- PKK'nin orada yeniden yuvalandığın»
görürsek operasyonlan yinelemek zorunda
kalınz. Bu defa sivillere zarar gelmemesi
için çok dikkatli olduk. Bır dahaki sefere
sivi1 halka da zarar gelebılir ve sorumlulu-
ğu size ait olur.
- Önce kendi aranızda anlaşın. Aranızda-
ki çatışmalar bölgede istikrarsızlık yaratı-
yor.
- Işin özü. alınacak nihai önlemlerdir.
Türkiye'nin Irak konusunda. bu ülkenin
toprak bütünlüğünün korunması ve Irak
içindeki anlaşmazlıklann Irak halkının
kendi arasında, anlaşarak çözülmesini ön-
gören iki temel politikası var.
îçişleri Bakanlığı'nın raporunda yetkinin her zaman sivil otoritede olması gerektiği vurgulandı:
Zorunlu değüse askeri kıdlaıımayahm
• Raporda. askerden yardım isteme yetkisinin orduyu • îçişleri Bakanlığı'nın raporunda, toplumsal olaylarda
yıpratacak ve asli görevlerini aksatacâk şekilde çok sık yardıma gelen askeri birliğin kesinlikle valinin emrine girmesi
kullamlmaması gerektiği belirtildi. gerektiği vurgulandı.
ERGUNAKSOY
ANKARA - Içışlen Bakanlığı'nca hazır-
lanan bir raporda, toplumsal olaylarda zorun-
lu olmadıkça askeri bırliklerin kullanılma-
ması istendi. "Askeri birliklerden yardım is-
teme yetldsi ordumuzu yıpratacak ve asö gö-
revlerini aksatacâk şekilde çok sık ve gerek-
sizyere kuUanumamalıdır"" görüşüne yer ve-
rilen raporda, büyük toplumsal olaylara mü-
dahale eden askerı bırlıklerde kalkan. cop,
megafon ve barikat oluşrurma gibi önemli
malzemelerin eksiklığine dikkat çekılerek
"Yaşanan olaylar, sık sık askeri biıiiklerden
yardım talebini zorunlu kıüvor. En azmdan
büvük \e duvarlı illerde bu malzemeler Îçiş-
leri Bakanlığı'nca temin edümelidir" denil-
di.
Toplumsal olaylara müdahaledeki eksik-
likleri saptamak amacıyla Içışlen Bakanlığı
tarafından yapılan çalışma tamamlandı. Ra-.
por halıne dönüştüriilen çalışmada. "istih-
baraön önemi" üzerinde durularak şu gö-
rüşlere yer venldi: "Ozeflikle muhtemel ve-
ya çıkacak olaylann çıkma ihtimalinin yük-
sekligi gerçek bir istihbarata dayanmaîıdır.
Bu nedenle vukuu muhtemel göriilen olayla-
nn çıkma dunımu ve bunlann çapı ve genel
güvenlik güçleri ile önlenip önlenemeyeceği,
yardım istenmeden önce isrihbarat birimleri
ve mevcut güvenlik kuvvederinin amir veya
komutanlan ik biriikte yapılacak toplano-
larla değeriendirdikten sonra bir kanaate va-
nlmalıdır."
Raporda. kaymakamlann toplumsal olay-
larda doğrudan doğruya askeri birliklerden
yardım isteme yetkilerinin bulunmadığı
anımsatılarak kaymakamlann yardım talep-
lerinin il valisine iletmelen gerektiği belir-
tildi. Askeri birliklerden yardım istenmesi
durumunda, beklenen görevin yeri ve niteli-
ğinin çok açık ve aynntılı olarak tanımlan-
masına dikkat çekilen raporda. şu görüşlere
yeraldı:
"Genel olarak üzerinde durulan konular-
dan biri de yardım istenen askeri birliklerin,
toplumsal olav lara müdahale için uygun teç-
hizata sahip olmadığıdır. Askeri birliklerde
toplumsal ola> lara müdahale için gerekU olan
kalkan, cop. megafon. barikat oluşrurma gi-
bi araçlann mevcutolmadıgı gibi hunlar için
kendilerineödenek tahsisi deyapılmadığı an-
laşılmıştır. Yaşanan hadiseler. sık sık askeri
birliklerden yardım talebini zorunlu kılmak-
ta olduğundan en azından büyük ve duyarh
illerde. bu malzemeler içişJeri Bakanüğı'nca
temin edilmelidir."
Raporda. askeri birliklerden yardım iste-
me yetkisinin orduyu yıpratacak ve asli gö-
revlerini aksatacâk şekilde çok sık kullaml-
maması istendi.
(.özıınvı
UIYDI
<>ınikmıoiM
VE ÖLlBIUMH
hniumi
Gözatondakayıplar.hercumartesiGalat;irasarav Lisesi önünde orurularakkınanacak.(Fotoğraf: HÜLYATOPCU)
Gikjultında kctyıpkını oturma eylemi
Istanbul Haber Senisi - ÇHD. İHD,
kayıp aileleri ve çeşitli demokratik
kitle örgütü temsilcilennin de
aralannda bulunduğu bir grup,
tstiklal Caddesi üzerindeki
Galatasaray Lisesi önünde oturma
eylemi yaparak kayıpların
bulunmasını, failterinin
yakalanmasını istedi.
Aralannda kaybolduktan sonra ölü
olarak bulunan Hasan Ocak'ın
ağabeyi Hüseyin Ocak. babası Baba
Ocak ve kızkardeşi Aysel Ocak.
gözaitında kaybolduğu ıddia edilen
Hasan Gülünay'ın eşi Birsen
Gülünay, şair Suna Aras, ÇHD
Istanbul Şube Başkanı Levient Tüzel
ve sanatçı Şanar Yurdatapan'ın da
bulunduğu grup. ellerinde. "Hasan
Ocak gözaltuıa ahndı,} üzlercesi gibi
kayboldu ve ölü bulundu. Katilleri
btiyoruz" yazılı afiş taşıdı. Grup,
"KatiUer bulunana kadar her
cumartesi günii burada oturma
eyiemi yaparak demokratik
hakkımı/j kullanacağız" dedi.
Eylem sırasında söz alan Şanar
Yurdatapan. "Türkiye'nin Arjantin
olnıa\a hakkı voktur. Ka\ ıplar
konusunda herkesi duyarh oüna\a
çağınyonız" dedi. Birsen Gülünay
ise Türkiye'nin kayıplar ülkesi
olduğunu öne sürerek eşinin ve diğer
kayıplann bir an önce bulunmasını
istedi. Grup daha sonra sessizce
dağıldı.
3HKRO
DINÇ TAYANÇ
Hanımefendilep.
Beyefendiler...
Herhalde bahar başıma vurdu, olmadık şeylere ta-
kılıyorum bu aralar.
Havalar ısındı, gtinler uzadı ya, kurum ya da ku-
ruluşların yıldönümü kutlamalan birbirini izliyor. Ço-
ğu "uzatılmış" kokteyl türünden... Insanlar ya açık
bahçelere ya da görkemli kapalı salonlara "ûşüşüp"
yeme içmeye dalıyorlar. "Zevahiri" kurtarmak için
olsa gerek, kutlamaların çoğunun önünde ya da ar-
kasında bir konser "sıkıştınlmtş!"
Istanbul gecelerinin "güzide" hanım ya da beyle-
ri, şıklık yarışında gülüşüp söyleşerek önce "mem-
leketi" kurtanyor, ardından da konseri izler "gibi" ya-
pıyorlar!
Ama asıl amaç "yutu!" Yani yeme içme...
Masalarda kuş sütü bile var. Pastalar kat kat ki
kesmek için merdivene tırmanmak gerek... Kimi ku-
ruluşların yöneticileri, Gaziantep'ten özel olarak ge-
tirttikleri baklava ustasının hünerlerini anlatıyor, ki-
mileri Isviçre'de "değerfi konuklan" için yaptırttık-
lan çikolatalan dağıtıyor...
Ben, genellikle bu tür "gösteri(ş)lere" gözlemci
olarak katılıyorum! Her biri nice şirketlerin patronu
olan konuklar, tabaklannı kendilenne perhiz öğütle-
yen doktorlanndan hınç alırcasına dolduruyor, bo-
şattıyor, ardından gene dolduruyor ve bırakıyorlar...
Gecelerin sonunda, ortalık yan dolu tabaklar, bar-
daklarla dolu... Masalann üstünde kalan yiyecek,
içeceklere bakıyorum. Gecelen düzenleyen "öece-
rikli" halkla ilişkiler şirketlerinden birinin yöneticisi-
ne soruyorum dayanamayıp; "Bu artan yiyecekler
ne oluyor?"
Dünyanın en doğal yanıtını verircesine "Atılıyor"
diyor!
"Yoksullara dağıtılsa, Darûlaceze'ye verilse... "di-
yecek oluyorum.
"Mümkün değil" yanıtını veriyor, "bunlar çok ça-
buk bozulan türden yiyeceklerdir. Ancak derin don-
duruculu araçlarla taşınarak söylediğiniz yerlere
ulaştınlabilir. Ama söz konusu kuruluşlardan hiçbi-
rinin böylesi aracı yok kü... Üstelik, bütün bunlann
parası peşin ödendiü!"
"Aldın mı yanıtını" diyorum içimden ve "Bu işin
vergilendirmesi nasıl oluyor" türünden "cahilce" bir
soru sormaktan cayıyorum.
Bahar başıma vurdu ya, olmadık şeylere takılma-
larımın da sonu gelmiyor...
Son günlerde "moda" bir meslek "türedi": Yüz yü-
ze pazarlama... Çoğu iş güç sahibi hanımlar ve bey-
ler, ellerinde birerçanta, "fura"çıkıyorlar... Kendi iş-
lerinin "saati" olup olmaması umurlannda değil!
Çantaların içi "güzetlikmüstahzarian" ile dolu. Eşin
dostun çalıştığı, özellikle hanımlann çoğunlukta ol-
duğu kuruluşların kapısını çalfyor ve hiçbir zaman
da "elleri boş" dönmüyorlar.
Bilebildiğım kadanyla yüz yüze pazariamanın te-
meli, ürünleri piyasada satılmayan uluslararası ku-
luluşlara dayanıyor. Üretim yaptıklan ülkeden "ithal
edip" depoladıklan ürünleri, özel olarak eğittikleri
pazarfamacılar kanalıyla ev ev, kuruluş kuruluş sat-
tırıyor ve "hatın sayılır" bir yüzde veriyorlar. Pazar-
lamacılann, kendi alt gruplannı kurmalan ve kendi
pazarlama ağını kurmalan "serbest".
Bu "moda" işe sıvananlann aylık gelirlerinin yüz
milyon TL'yi aşabildiği söyleniyor.
Buraya kadar iyi, güzel de, bahar vurmuş akJımın
ermediği "küçük" bir aynntı var. Ana şirket, çoğun-
lukla onlarca ülkede bu işi yaptığından ve uluslara-
rası ün ve de saygınlık kazanmış olduğundan, ver-
gisini ödemekte kusur etmıyor.
Ya pazarlamacılar ve alt örgütleri?
Işte orası "biraz" kanşık! Çünkü, ana şirketin iş
yaptığı ülkelerde, herkes bir vergi "mükeilefi". Ama
bizde kazın ayağı hiç de öyle değil... Elden ele ge-
çen ve kanşık bir yüzdeleme sistemiyte satıcıya ge-
len paralann vergisı, tam anlamıyla "cebellezi" olu-
yor! Ülkemizde, kendi kendini vergilendirmek, ena-
yilikle eşdeğer olduğundan cebellezi lafı hiç de boş
kaçmıyor olsa gerek.
Büyük işadamlanmızı vergilendirmek gibi küçük
işlerle uğraşmaya "tenezzül etmeyen" Maliye'nin,
elinin altında maaşlı ve ücretlilerden oluşan bir "yo-
lunacaklar sürüsü" varken, tutup küçük işadamla-
rımızın peşine düşeceğine inanan varsa beri gelip
açıklasın!
Ana fikir Emeğin değersiz sayıldığı toplumlarda,
"aracılık" saygınlık kazanır.
Ana fikrin ana fîkri: Aracılığın saygın olduğu top-
lumlar, "hanımefendi" ve de "beyefendiler"ö&r\
geçilmez olur.
Ansiklopedinin tanıtım toplanbsma Gürkan. eski çalışma bakanlan ve çok sayıda
sendika temsücisi kaüldı. (Fotoğraf: HÜLYA TOPCU)
Türkiye Sendikacıbk
Aıısiklopedisi tamtddı
Istanbul Haber Servisi - Kiiltür Bakan-
lığı ve Tanh Vakfı tarafindan hazırlanan
"Türkhe Sendikacdık Ansiklopedisin
dün
Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen
toplantıyla tanıtıldı. Toplanhya, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven Gür-
kan, eski çalışma bakanlan, DlSK, Türk-lş
ve Hak-lş Konfederasyonu'nun temsilcile-
ri ile çok sayıda sendikacı katıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ay-
dın Güven Gürkan, toplantı öncesinde ga-
zetecilerin sorulannı yanıtladı. ÎSO'nun
toplantısında "yiyicilikle" suçlanmasının
kendisini kızdırdığını söyleyen Gürkan,
"Soruo, işsizlik sigortası. iş güvencesi, top-
hısözksme veGrev Yasasrm yenileme konu-
sundaki arzum. Bunu yapmak için büyük
birçalışma gösterecegimi görüyoriar. Bir di-
ğer anlamda bence sindirmeve çahşıyorlar.
Ama sinmem. Ben Sakıp Bc> 'e kızmıyorum
da tarihin bu geçici akışına kıayorum. Baş-
kabnnı 'yıyici' diye suçlamasını saglaya-
cak, geçici okiuguna inandığım bu ortama
çok laztyonım. Sakıp Bev 'in beni kastetme-
digine eminim. Aslında terminolojisi \etmi-
yor. Sanıyorum tüketen demek istedi" dedi.
Gürkan, bir gazetecınm "Sizce bu sozler-
le Başbakan mı kast edildi" sorusuna ise şu
yanıtı verdi: "Bilemem. Kimi kastederse
kastetsin; ister Sakıp. ister Hasan Ağa kim-
senin böyle bir söz söyleme hakkı voktur.
Karşı çıkabilir, elindeki imkânlan karşı kul-
lanabilir, ama kim olursa olsun küçük dü-
şfirücü, hakaretedici. kaba, hoyrat,temsil et-
tiği topluma yakışmayan sözler söyleyemez,
söviememeü.
Af Örgütü Türkiye Sorumlusu.
Türkiye'nin geleceği
aydınlık değil
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOUV1 - Pazarte-
si günü Stockholm'de iki ay-
n toplantıda Türkiye tartışıl-
dı. fsveç Dış Politıka Ensti-
tüsü'nde gazetemız vazarı
Mahmut Tali Öngö-
ren, Türkiye'de tnsan Hak-
lan" konu'lu bir konuşma
yaptı. "Türidye'nin Getece-
ği" ise, iki büyük işçi örgü-
tünün, Olof Palme Uluslara-
rası Merkezi ile AGtK'teki
Isveçli Parlamenterler Gru-
bu'nun ortak seminerinin
konusuydu.
Isveç Dış Politika Enstitü-
sü'nde, Mahmut Tali Öngö-
ren'in yaptığı konuşmaya ıl-
gi büyüktü. Yandan çoğu Is-
veçlilerden oluşan izleyicı-
ler arasında. çok sayıda çe-
şitli ülkelerden Kürtler var-
ken gözlerimiz, Türk izleyi-
cileri aradı. Türklerin sayısı,
bir elin beş parmağından
fazla değildi. Mahmut Tali
Öngören, Türkiye'de Insan
Haklan Derneğı ile lnsan
Haklan Vakfı'nın geçmişini
anlattı ve günümüzdekı ça-
lışmalanndan örnekler ver-
di. Konuşma sonrası yazan-
mıza çeşitli sorularyöneltil-
di.
Öte yandan. Türkiye'den
gazetecı Derya Sazak, sen-
dikacı Vicdan Baykara'nın
da katıldığı öteki toplantı,
bütün günü kaplayan bır se-
minerşeklindeydi. Uluslara-
rası Af Örgütü'nün Türkiye
Masası Sorumlusu Jonat-
han Sugden, günün en il-
ginç konuşmasını yaptı.
Sugden, örgütünün tek yan-
lı ohnakla suçlanmasını yer-
siz bulduğunu belirterek
şöyle konuştu:
"Türk makamlan rapor-
larunızı okumuvorlar. Biz,
insan haklanna karşı işlenen
her suçu kınıyoruz. PKK'nin
1993'te yaklaşık 200 suçsuz
insanı ökJürdüğünü saptadık
ve kınadık. Geçen v ılın Uk 10
ayında 167 kişi, PKK'nin aşı-
n şiddete başvurmasından
ötürii canınıyhirdL Biz bunu
da kınadık."
Geçen sonbahardan beri
Türkiye'ye girmesine izin
verilmediğini söyleyen Sug-
den, yargısız infaz ve kay-
bolma olaylannın "jan üst
makamdaki" vönetıcilerin
emnyle olduğu izlenımini
edindiğini, birçok olaydan
en üst makamdaki müdürle-
rin habersiz bırakıldığmı da
ileri sürdü.
AVRUPA'DA DİN
SAVAŞLARI
ALMANYADA SAYILARI HIZLA ARTAN DİNİ ORGÜTLER
CEMALETTİN KAPLANIN ÖLUMÜYLE SARSILDI. 15 BİN MÜRİDİ
KENDİ ORGÜTLERİNE ÇEKMEK İSTEYEN DİĞER DİNİ KURU-
LUŞUR KOLLARI SIVAMIŞ DURUMDA. NE DE OLSA MADDİ
BIRİKİMLERİ VE J
40 TON ALTIN IYLA KAPLAN HİLAFETİ. YABANA
ATILAMAYACAK BİR FİNANS KAYNAĞI.
AVRUPA'DA SOL YÛKSELİRKEN
TÛRK SOLU "YÜKSELEN DEĞERLER" KISKACINDA
"SENİ MEDYA ADINA
ÖLÜME MAHKUM EDİYORUM"
KARAR ÇOKTAN VERILDİ. SANIK AYAĞA KALK!
HİSSELİ KOALİSYON KUMPANYALARI!..
BİLMEZDİK, TANIDIK, YADIRGADIK, KORKTUK, ALIŞTIK
DÜŞÜNCE SUÇLARI MÜZESİ:
YARGILANIRKEN MÜZELIK OLDULAR
İLAHİCİLER, MEHTERAN GRUBU,
TASAVVUF MÜZİĞİ VE TİYATRO
YENİ MODA İSLAMI DÜĞÜN
• \U \M1RMA ŞİRKtTLERI GEKÇEĞE \E K.ADAR
>AKi\S|>OR ARAMIRfP IM MI VA^'IVLASAK.
\RASTIRMADAN MI-
• TOPPURI' MESIN YLVARLAĞIN TÜRKİYE
.SEYAHATNAMEM