Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı: Orhan Erinç # Dı$ Haberler Ergun B»lcı • Isahbarat Yalf m Çakır •
Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Ekonomı Bülent Kızanlık • Rad>o-TV Uygar Erantktar
• Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yncetnun
• Yurt Habcrlen Mehmet S»r»ç • Makaleler Sami
Karaören # Çevın Seyfettiıı Tuıiun # Düzeltme
AbduUahYazıcıS Fotoğrâf Erdoğan Köseoglu
Çetinkaya 9 Yazıışlerı Mudurlen
Ibrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu)
9 Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Yayın Kurulu flhan S«lçak
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke, Özgen Acar, Hikmel
Çetinkava, Şükran Soner. Ergun
Baia. DinçTayanç. tbrahim Yıldız.
Orhan Buralı, MusUfa Balbav.
AnkaraTemsücısı MustafaBaIba> •Haber MüdüruDoğan
AlanAtatürkBuhanNo 12î,Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel
4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar
Kmk,H.ZıyaBlv. 1352S.23Tel 4411220, Faks: 4419117
• AdanaTemsıkısıÇetinYiğeııo3u,lnönûCA 119S No 1
Kacl, Tel: 3522550, Faks. 3522570
Müessese Müduru Erol Erkırt • MEDYA C: • Yonetım Kunılu
Koordmatör' Ahmet Korukan 9 Başkanı-Gene! Müdur Gülbio
Muhasebe Bülent Yener • Idare Erdıran • Koordınatör Reha
Hüsevin Gûrer#tsletme Önder Ijıtman • Genel Müdıir Yantan-
Çeük#>Bılgı-tşlem N a i l l n a l » cısı Mine Akda| • Halkla tlış-
Bılgısayar Sıstem. Mûrüvet ÇBer kıler Müdüru Nurten Berkıoy
Yayunlaşan >e Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A §
Tibkocağıcad 3941 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul fel (0,212) 512 05 05 COhatl Faks (0 212)513 85 95
26MAYIS1995 lmsak: 3.38 Güneş: 5.31 Öğle. 13.08 tkındi: 17.04 Akşam20.31 Yatsı:22.15 M E D V A C ™ 5140753-5139580-5138460-61.Faks 5118466
pphan Kemal
Ödüfü ertetendi
• Kültür Servisi - Orhan
Kemal Roman Ödülü
seçicı kunılu 25 mayısta
toplandı. Kurul başkanı
Rauf Mutiuay'ın ölümü,
Semih Gümüş'ün ise seçici
kunıldan aynlması
dolayısıyla çoğunluk
sağlanamadı. Toplantıya
kanlan üyeler, daha önce
ödülü kazanan Yaşar
Kemal'le, Cevat Çapan'ın
üyeliğe alınmasına karar
verdi. Seçici kurul yeni
üyelerle birlikte ılerideki
birtarihte toplanacak.
Orhan İCemaİ Roman
Ödülü seçici kurulu Tank
Dursun K., Tahsin Yücel,
Konur Ertop, Nurer Uğurlu
ve Kemali Oğütçü'den
oluşuyor.
Binalar taç
giyiyor
• ÇEVtRİ SERVİSİ-
Ilginç dizaynlar artık
dünyanın dört bir bucağında
karşımıza çıkıyor. Bu defa
da sıra binalara taç
giydırmekte. Değişik metal
tasanmlanyla tanınan bir
tngiliz fırması görevlilen
Floransa'da yeni inşaatı
tamamlanan toplaııtı
merkezinin ana çatısına
metalden tacı
yerleştıriyorlar.
Romantik ilişki
yasağı kalktı
• MOSKOVA (A.A) -
ABD. Soğuk Savaş
döneminden kalma
yasaklardan birini daha
kaldırdı. Rusya'daki
elçilikte görevli kişiler, artık
Rus vatandaşlanyla
"samimı ve duygusal"
ilişkılere girebilecekler.
ABD elçiliğinin bir
sözcüsü, "Elçilikte
çalışanlann, Ruslarla
samimi ve duygusal ilişkiler
kurtnasını sınırlayan
yasağın kaldınldığım"
belirtti. Sözcü, bununla
biriikte elçilikte "kritik
görevler"de çalışanlann
Ruslarla sıkı ilişki kurmalan
konusundaki sınırlamalann
devam ettiğini, buna elçilik
bınasını koruyan
denizcilerin dahil olduğunu
söyledı.
TCDD'den yeni
selerlep
• ANKARA(ANKA)-
TCDD, iç ve dış tunzmin
geliştirilmesi, ekonomik ve
güvenli bir taşımacılığın
sağlanması amacıyla
Istanbul-Belgrad, Kiev ve
Moskova arasında 28
mayıstan itibaren tren
seferlerine başhyor.
TCDD'den yapüan
açıklamada, 28 mayısta
başlayacak Istanbul-Belgrad
hattında başlayacak
karşılıklı tren seferleri ile
Makedonya bağlantısımn
sağlanacağı bıldirildi.
Kristal Bma
Rektam ÖdüBeri
• İstanbul Haber Servis-
Reklam dûnyasının bir
yıllık çahşmalannın
değerlendirildiği Kristal
Elma Yanşması'na
başvurular başladı. Bu yıl
7.'ncisi yapılacak olan
Kristal Elma Yanşması'na
l.5.l994ve30.4.l995
tarihleri arasında reklam
ajanslan tarafından üretilen
ve değişik mecralarda
yayınlanan her türlü reklam
katılabilecek.
Ünivepsiteler
toplanıyor
• Haber Merkezi -
Boğaziçi Üniversitesi
Işletme ve Ekonomi
Kulübü, bugün saat 12.00-
12.45 arası, diğer
üniversitelerin de
kahhmıyla bir toplantı
düzenlıyor. Türkiye'de
işletme eğitimi, akademik
içerik, iş dünyasına öğrenci
hazırlama. işletme ve
ekonomi kulüplerinin
aktivitelerinın tartışılacağı
toplantıya Boğaziçi,
Bilkent, Dokuz Eylül,
Hacettepe, Istanbul,
Marmara ve ODTÜ işletme
kulüp ile topluluklan
katılacak.
Necati Cumalı'nın 'Viran Dağlar' adlı romanı 'Makedonya 1900'ün devamı niteliğinde...
'Istanbııl, büyük bir kasaba'• Benim ilk gördüğüm Istanbul
çok farklıydı. Şimdıki Istanbul,
büyümüş bir Anadolu
kasabasıdır. Taşralı o kadar
hâkim oldu ki... lstanbul'un
caddelerinde bir Avrupa şehrinin
yapısı, çizgileri var mı?
Romanda, daha uzun bir süre
kasabah kalacağız derken, "Bu
basamağı yerine koymadan,
bunun üstüne basıp da öbürüne
geçemeyiz" demek istedim.
GAMZEVARIM
Necati Cumah. 1977 yılmda Saıt Faik ar-
mağanım kazanan 'Makedonya 1900* adlı
yapıtmın devamı niteliğındeki Çağdaş Ya-
yınlan'nda yayunlanan 'Viran Dağlar" ad-
lı romanında, D. Murat'm uç beyi olarak
Makedonya'ya yerleştirdiği bir ailenin son
temsilcisi ZüHîkar Bey'in yaşamöyküsü-
nü anlatıyor. 'Cesareti ve kişfliğiyie bir kuy-
rukhıyıknz gibi Rumeli'den kayıp gitmiş,'
bırkahraman olarak Makedonyalılannbel-
leğınde yer eden Zülfikar Bey. Necatı Cu-
malı'nın babası Mustafa Cumalı'nın dayı-
sının oğlu.
Çocukluğundan beri yakınlanndan dın-
ledıği Zülfikar Bey'e ilişkin anılan, kendi-
sınden kattıklanyla bütünleştıren Cumah,
'Makedonya 1900' ile 'Viran Dağlar'ı 'gü-
nümüzde dünyanın en büyük sorunu olan
etnik aynhklan cevaplayan kitaplar' olarak
niteliyor.
Yazarla, 'Viran Dağlar' üzenne konuş-
tuk:
- 'Makedonya 1900' ile 'Viran Dağlar'
arasında uzun bir zaman dilimi var. İkinci
Idtap için neden bu kadar beklediniz?
Bu, benım 1970'lenn başında planladı-
ğım bir çalışma. Biz Makedonya göçmenı-
yiz, üç yaşında Türkıye'ye geldım. Hısım
akrabadan, komşulardan dmlediğim hikâ-
Necati Cumah, 'Viran Dağlar' romanının bugünkü Türkrye'ye nereierden geldiği-
mizin bir kaynağı olduğunu söylüyor. (FotoğTaf: HATlCE TUNCER)
yelerle büyüdüm. tkinci kitabın gecikme-
sınin sebebi şu: Balkanlar'da milliyetçilik
hareketlen başladığı zaman, Bulgar komi-
tacılan da var. Bunlann içınde ıkı akım var:
Makedonya'nın Bulgaristan'a bağianması-
nı isteyenler ve Bulgar kralhğından ayn bir
cumhuriyet olmasını isteyenler. îlk kitapta
bu bılgiyı verdım. Hikâyemn başka bu de-
ğeri yokmuş gıbı, kendılerini günün poli-
tikacılanna beğendirmeye çalışan bir iki
kişı yaygara kopardı. Onlar Bulgar komi-
tacısı değıl, Makedonya milliyetçileriymiş.
Benım anlattığım. geçen yüzyılın sonu,
bu yüzyılın başlangıcı. Makedonya Cum-
huriyetı yok ortada, tkinci Dünya Sava-
şı'ndan sonra kuruldu. Bütün kaynaklar
böyle söylüyor. Bir gürültü patırtı koptu.
Benim Bulgarlardan para aldığıma kadar
uydurdular Bu, bende bir soğukluk uyan-
dırdı. tkinciyı yazmaktan neredeyse vaz-
geçtim. 1979'da başlayıp 80'de bitirebilır-
dim bu romanı. Bu ikinci kitap, toplu ola-
rak bütün bölgeyi, sorunlan veriyor. Bu-
günkü Türkiye'ye nereierden geldiğimizin
bir kaynağı.
- Kahramanuıız Zülfikar Bev'e ilişkin
olaylar, bütünüyle gerçeğe mi davanıyor?
Yoksa kurmaca da var mı?
Amerikahlann Buffalo Bill'i
Zülfikar Bey'ı bütün Makedonya tanı-
yor. Amenkalılann Buffalo Bill'ı gibi. Ce-
saretıyle kişilığiyle kısacık hayatında kuy-
rukluyıldız gibi kaymış geçmiş Rume-
li'den. Kurmaca olmaz olur mu? Ben ro-
man yazıyorum, bilimsel eser yaznuyorum
ki. Onun anlatılan kışilığini kendımden
kattıklanmla bütünleştirdim. 4-5 yaşından
beri dinlediğim hikâyeler bunlar. Otantik
olaylar da var.
- Yabuzca dintediğiniz Ru tneli'yi mi yaz-
dııuz? Bölgeye gidip araşürma > aptmız mı?
Yunanistan haritalan aldım, Balkan Har-
bi'yle ilgili haritalan kitaplardan çıkardım.
tki defa da bölgeye gittim. Bir defasında
Yugoslavya, bir defasında da Yunanistan
bölümünü gezdim.
- Sizin yaprtlannızda sinematografiköğe-
ler var. Zaten bazılan sinema\-a aktanku.
'Viran Dağlan'nda da\ar_
Olmaz olur mu? Çocukluğumdan beri
okuduğum bütün klasik romanlarda görün-
tü önce gelir. Çünkü yazar beyninin içinde
oluşan fotoğraflan veriyor. Bır dünya ku-
ruyoruz, bunun canlanması lazım.
- Kasaba yaşamını öykü ve romanlan-
mzda irdelediniz. Kasabanın Türkiye'yi en
iyi yansıtan yeıieşim yeri okluğuna hâlâ ina-
myor musunuz? Bir söyleşinizde romanda,
daha uzun bir süre kasabalı kaJacağunızı
söylemiştiniz_
Benim ilk gördüğüm Istanbul çok fark-
lıydı. Şimdıki tstanbul, büyümüş bir Ana-
dolu kasabasıdır. Taşralı o kadar hâkim ol-
du ki... lstanbul'un caddelerinde bir Avru-
pa şehrinin yapısı, çizgileri var mı? Bugün
Türkiye'nin politikasma kasaba hâkim.
Kent bir uygarlıktır; kitaplığıyla tiyatro-
suyla geniş caddelenyle fılozoflanyla bil-
ginleriyle... Romanda, daha uzun bır süre
kasabalı kalacağız derken, "Bu basamağı
yerine koymadan, bunun üstüne basıp da
öbürüne geçemeyiz" demek istedim.
- Viran Dağlar', toplumsal beliek oluş-
tunnanın yanı sıra bugün dünyanın en
önemü sorunu olan etnik a/ınhklar konu-
sunu eie alması acısından da önem taşıyor.
Makedonya'ya gidip 600 sene yaşamı-
şız. Sonra dönüp geliyoruz bir kısmımız.
Nereye gittik, nereden döndük? 'Makedon-
ya 1900' ve 'Viran Dağiar'etnik aynlıklara
cevap veren kitaplar. Balkanlar bunun kay-
nağı. Makedonya'dabaşlıyorulusçuluk ha-
reketleri. Bulgar, Rum, Sırp, Romen, Türk.
Arnavut, Hırvat karmakanşık. Bunlann
hepsi, 500 sene bır arada yaşadıktan sonra
ayn telden çalmaya başladılar.
Otanazi için
bir izin daha.4
.
• A\
r
ustralya'run Kuzey Bölgesi
Parlamentosu, ümitsiz durumda olan
hastalara, doktor gözetimi altında
hayatlanna son verme hakkı verdi.
Çeviri Servisi - Avust-
ralya'nın Kuzey Bölgesi
Parlamentosu tarafından
açıklanan bir yasayla.
ümitsiz durumda olan
hastalara, hayatlanna son
verme hakkı (ötanazi) ve-
nldi.
Bu yasa gereğince has-
talar, kesinlikle ümitsiz
teşhısini koyacak iki dok-
torun kontrolünden geç-
tikten sonra bir başka
doktorun gözetimi altında
hayatlanna son verme ka-
rannı alabiliyorlar.
Hollanda ve Birleşik
Devletlerin Oregon Eyale-
ti'nde, referanduma daya-
nan bır kanun aracılığıyla
gerçekleştinlen gönüllü
ölümler, bu kanunun par-
lamentodan geçerek ya-
sallaştınlmasını bekliyor-
lar.
Annesı geçen yıl ölen
Perron, Avustralya'daki
diğer bölgelerde de aynı
kanunun yasal olarak ka-
bul edilmesı beklentisi
içinde olduğunu ilen sürü-
yor: "Böyle bir kararın
kabul edilebilmesi için,
sağlığınızın korkunç bir
aşamaya ulaşmış olması
gerekiyor. Aslında beni dü-
şündüren bu değil; biz,
ilerlemiş op teknolojisinin
sunduğu imkânlardan ya-
rarlanamavacak derecede
ümitsiz insanlar için bir
cözüm yolu arayişındayiz/'
Kuzey Bölgesi 'nde ka-
bul edilen yasanın diğer
bölgelerde de geçerlı olup
olmayacağı konusundaki
tartışmalar sürerken "Ya-
şam Öncesi Yanlılan" bu-
nu Avustralya'nın en
üzüntü verici girişımi ola-
rak niteliyorlar.
u
Bu yasayı kabul eder-
ken ne denli soğukkanlı-
lıkla hareket etmiş olduk-
lanna inanamıyornm" di-
yen "Yaşama Hakkı'' tcş-
kilatının konuşmacısı
Margaret Tighe, sözlerine
şöyle devam edıyor:
"Avustralya'nın diğer böİ-
gelerinde, hasta öldürme
girişimini destekleyecek
insan sayısı, buradaki ka-
dar fazla obnayacaknr."
İnsan hayatına son ver-
meyi yasallaştıran bu ka-
nunun olumsuz gelişmele-
re yol açacağını dile geti-
ren Katolik ve tslam grup-
lannın yanı sıra. Avustral-
yalı doktorlan kapsamına
alan Avustralya Tıp Birli-
ğı'ne göre bu girişımle
beraber insan yaşamına
verilen değer düşürülmüş
oluyor. Öte yandan, AIDS
hastalannı destekleyen bir
grup insan, yeni yasayı in-
sancıl ve düşünceli olarak
değerlendiriyor.
CemilIpekçi'denmoda gösterisi
Ünlü modacı Cemil Ipekçi, Türkıye moda üretiyor ancak
moda da yaratıyor' dedırtti öncekı gece tstanbul'da. .21-24
mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen 76. Dünya Tekstil
Konferansının kapanışmda gerçekleştirilen 'tpekçe'95' moda
gösterisi, konferansa kanlan dünyanın tekstil devlerinın
oldukça ilgisini çekti. Türkiye'de dokunmuş kumaşlardan
özgün bir moda gösterisi sunan Ipekçi, defile sonunda
gözyaşlannı tutamadı. Hazırlanan 90 giysiyi ünlü mankenler
bale ve müzik eşliğinde sundu. Defilenin sponsorluğunu
Suteks, tthalteks, Uğur Tekstil, Doruk Tekstil, Esin Dış
Ticaret'in gerçekleştırdiği belirtildi. Defile sonunda Ipekçi'ye
Tekstil Enstitüsü'nün onur üyeliği belgesi verildı. Tekstil
konferansının gümrük birlığine girme aşamasında olan
Türkiye için önemli olduğu vurgulandı Tekstil Enstitüsü
Ulusal Komıtesi Başkanlığı'nı yürüten Prof. Dr. tnci Tezcan,
konferansın temel amacının tstanbul'u ve Türkiye'yi tanıtmak
olduğunu belirtti. 150 yabancı konuğun katıldığı konferansta
dünya tekstilcilerinin politikalan ve ticaret stratejilerinin
saptandığı bıldirildi. Du Pont, Henkel, Hoechst,
Procter&Gamble gibi dünyanın önde gelen şirketlenninin üst
kademe yöneticilennın katıldığı Tekstil konferansının önemli
konuşmalannı Herve Giraud (Izmır Pamuk Mensucat'm
sahibi ve Avrupa Tekstil Üreticileri Federasyonu'nun başkan
yardımcısı), Prof. Steven Gray (Fransız moda okullannın
başkanı), Dr. M. Okamoto (Japonya'da yeni bir tekstil ürünü
olan elyafı keşfettı), Prof. Shishoo (tsvıçre'de tekstil
araştırma merkezi yöneticisi), Dr. R. VVeckmannn
(Almanya'da yönetici) yaptı. (FotoğraflarKAAN SAĞANAK)
Anti-nükleer
yürüyüş
Viyana'da
Haber Merkezi - For
Mother Earth'ın (Toprak .-
Ana) düzenledığı
nükleersiz bir dünya için
Avrupa uzun yürüyüşü,
Viyana'ya ulaştı. 5500
kilometrelik yürüyüş, 12
ocakta Brükserde
başlamıştı. 22 mayısda
Viyana'ya gelen nükleer
karşıtı grubta 13 ülkeden
64 yürüyüşçü bulunuyor.
Viyana Greenpeace,
yiyana Teknik
Üniversitesi, Kaine Atom
Avusturya tnisiyatifı ve
Atomsuz Bir Gelecek tçin
Kadınlar Grubu'nun
destek verdıği yürüyüşe
katılanlar, Viyana Teknik
Üniversitesi'nin
bahçesinde konakladılar
ve 23 mayısta gün boyu
eylem yaptılar.
'Atom bombasT kılığma
giren eylemciler;
yüzlerini, vücutlannı
rengârenk boyayıp,
davullar çalarak Viyana
sokaklannda dans ettiler
ve yürüdüler.
Viyana eytemine
Türkiye'den katılan
Barbara Pusch, Mekta
Keskin \ e Tunur Danış,
eylem boyunca
"Türkiye'de de nükleer
santralâra hayır" yazan
bır pankart taşıdılar.
Ingilizlere blues'u öğreten beyaz adam John Mayall, topluluğu The Bluesbreakers ile Açıkhava'daydı
John Mayall9
la geç kalan bir bıduşma
John Mayall: Şu anda yaptığun müziği çok seviyo-
rum. Ne yapöğunı arük daha iyi bfliyorum. Müzikal
olarak daha iyryinı ve şu anda sahip oMuğum en iyi
toplulukla çaİışıyorum.
EYÜPS.tBLAĞ
8. Uluslararası Yapı Kredi Gençlik Festi-
vali'ndeki blues gecelen dün gece izlediği-
miz muhteşem bır konser ile sona erdı. Art
arda izlenen Bülent Ortacgil. John Ham-
mond. Ben Harper ve Koko Taylor gecele-
rinin ardından Ingilızlere blues'u öğreten
beyaz adam John Mayall, topluluğu The
Bluesbreakers ile Açıkhava'ydı. Her za-
mankı gibi geç kalan bir buluşma. Sebebi-
ni tahmin etmek zor değıl.
Onun topluluğundan geçen gitarcılar, ne-
redeyse blues'un 'kim kimdir'i gibıdir. Ara-
lannda Eric Clapton, Mick Taylor, Peter
Green, John McVîe gibi efsanevi gitarcıla-
nn yanı sıra Mick Fleervtood, Roger Dean.
Jack Bruce, Aynsley Dunbar, Dick Hecks-
tall-Smith, Keef Hartiey, Chris Mercer gıbı
önemli ısimler de var.
1965 yılı çıkış albümü 'John Mayall Plays
John MayaD'ın ardından Eric Clapton'la bır-
hkte yaptığı 'Bluesbreakers with Eric Clap-
ton' artık klasik bir çalışmadır ve tüm be-
yaz blues dınleyicilerinin başucu eseridir.
Bu albüm. o zamanlar blues'u bilmeyen tn-
gılız müzikseverlere önemli ipuçlan ver-
mıştı. Daha doğrusu 1955-56'dan itibaren
tngiltere'de Alexis Korner, Cyril Davies,
Graham Bond tarafından yapılmasına kar-
şın, lngılızler, kıtlesel anlamda blues'la ilk
kez bu albüm sayesinde tamşmışlardır (iro-
nik şekilde bu tanışmayı Cream pekiştir-
miştir).
6O'ı geçen yaşınakarşın hâlâ yılda lOOci-
vannda konser veren John Mayall, kolay
kolay sönüp gidecek bır yıldız değil. Müzi-
ğe yaptığı katkılan yıllar (30 yıl) içinde i-
nişli çıkışlı da olsa daima takdir edilmiştir.
• 6O'ı geçen yaşına karşın hâlâ yılda 100 civannda konser veren
John Mayall, kolay kolay sönüp gidecek bir yıldız değil. Mayall, en
büyük ticari başansını geçen yıl Grammy'ye aday olan
'Wake up Call'a borçlu.
En büyük ticari başansını geçen yılın
Grammy adaylı'Wike up Call'a borçlu olan
sanatçı, yeni albümünde gitarcısını bir kez
daha değiştırmek zorunda kalmış. Yollarda
kendine şöhret arayan yeni bir bluesbreakers
gitarcısı daha mı? Kimbilir. Ben Coco Mon-
toya'ya şans veriyorum.
Kendisiyle on yıl boyunca gitaT çalan bü-
yük yetenek Coco Montoya'nın aynlması
üzenne, son albümü "Spinning Coin'deki
süper performansına tanıklık ettiğimiz Bud-
dy VVnittington'ı katmış grubuna. "Buddy,
bana Stevie Ray Vaughan'ı anunsabyor. Ne
de olsa aynı yerde doğup büyümüş. Biriikte
çahşoğım en muhteşem gftarcı" diyor.
John Mayall 1969 yılından bu yana Los
Angeles'ta yaşıyor. Bu yüzden yaptığı mü-
zikte Amerikan blues rock etkilerine rastla-
mak şaşırtıcı değil. John Mayall'ın hiç te-
reddütsüz en iyi albümlerinden biri olan
'Bare VYlres'de davulda John Hiseman, gı-
tarda ise Mick Taylorvardı. Ardından aynı
elemanlann yer aldığı 'Blues From Laurel
Canyon'da, Los Angeles'ta kaydedilen güç-
lü bır albümdü. Bu albümün ardından Mick
Taylor'ın Rollıng Stones'a katılmak üzere
gruptan aynlması üzerine the Bluesbreakers
isminin geçicı de olsa sonu gelıyordu. Bu-
nun ardından Mayall, akustik gitarlarda
John Mark,tenor saksofon ve flütte Johnny
,\lmond ve kontrbast StephenThompson'ın
yer aldığı davulsuz bır topluluk kurdu. Ar-
dından çıkardığı konser albümü 'The Tür-
ning Point' onun en çok satan albümü oldu
ve lngıltere'de ilk 10'a bile girdi. tçinde Ma-
yall'in en hoş armonika sololanndan birini
yaptığı 'Room to Move' ve 'Thoughts Abo-
ut Roıanne' gibi nıtelikli parçalar da vardı.
Bunun ardından geçici bir sanatsal krize gi-
ren sanatçınm listelere gıren son albümü,
1975 yılında, ilk kez bir kadın vokalistin de
yer aldığı 'New Band, New Company' oldu.
Bundan sonra albüm çalışmalanna uzun bir
süre ara verdi ve sadece, çok seyrek olarak
Los Angeles'ta çaldı. 1990 yılmdauzun yıl-
lardır en zevk veren albümlerinden biri olan
'A Sense of Place'i çıkarttı. Süregelen ener-
ji ise 1993 'te 'Wake up Call'la zirveye ulaş-
tı ve bu yıl yaptığı, aynı çizgideki 'Spinning
Coin' sayesinde de karşımıza geldi.
John Mayall (ben dahil) pek çok kişi için
tngiliz blues'undakı rolü dolayısıyla konser-
de görülebileceğine zor inanılacak isimler-
den biridir. Bugün Garry Moore'un 'John
Mayall&The Bluesbreakers'ın ruhunu
'90'larda yaşatmaya çalışması boşuna değil.
O, Chicago'nun sigara dumanı ve birası bol,
los ve salaş kulüplennde gelişen sıyah ada-
mın siyah müziğine bir fırça beyaz boya kat-
mıştır tngiliz beyazı, Amenkan beyazın-
dan çoğunlukla farklı. O bu farkı Britanya
adasında fark ettirenlerden biri; org ve ar-
monika çalıp, ince sesiyle şarkı söyleyerek.
Onun müzikal yaşamında aslında geriye
dönüşlere pek rastlanmıyor. Aslında her za-
man olduğu gibi, yaşamının en verimli yıl-
lannda yaptığı müziğe saygı duyuyor. "Şu
anda yaptığım müziği çok se%iyorum. Ne
yapbğunı artık daha iyi bUiyorum. Müzikal
olarak daha iyiyim ve şu anda sahip otdu-
ğum en iyi toplulukla çahşıyorum" diyor.
"Eddie Lang, Lonnie Johnson. Albert Am-
raons. Big Bill Broonzy_ babamda hepsüün
plaklan vanh. İyi eğhiklim vani"
Mayall, Ingiltere'dekı blues patlaması yıl-
lannı şöyle anımsıyor: "The Bluesbreakers
yıllannda Clapton 1965 yılının ağustos aym-
da parmaklannı soğutmak için Yunanis-
tan 'da iken ortadan kaybolmuştu. Önümüz-
de muttaka çıkmamız gereken konserieri-
miz \-ardi ve gitarcımız y anımızda yoktu. O
sırada herkesten daha iyi gitar çalabikceği-
ni söyieyen genç bir adam dolaşıyordu etra-
fimtzda. O adam Peter Green dL Clapton
gezisinden döndüğünde Peter Green çoktan
onun yerini almtşo. Klasik the Bluesbreakers
albümü Mart 1966'da kaydediML
Temmuzda albüm ilk lfl'a girdiğinde,
Clapton yeniden ortadan kayboldu. Yanına
da bascı Jack Bruce'u aldı ve Cream'i kur-
du.
Sonra Green yine geldi. O da John McVTe
ile aynldı ve Fuleetwood Mac'ı kurdu. Da-
ha sonra Mick Taylor gekli, ama o da kısa
süre sonra Rolh'ng Stones'daki Brian Jo-
nes'dan boşalan yeri doJdurmak üzere ben-
den aynidL"
Kafa kanştıran bir yıldızlar geçidi. Her-
halde John Mayall'in bu kadar yıl boyunca
öğrendıği en az bir şey vardır: Asla beğen-
diğin bir gitarcının telefonunu kaybetme-
melisin. Dün gece AçıkhavaTiyatrosu'nda
'herkese nasip olmayan' bir şansla John
Mayall'1 izledık.