28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26MAYIS1995CUMA 12 HABERLER Cııma izni 4 pek münasiptir 9 Cuma namazı tatili, özel sektörü de kapsamalıdır. Tatil yapma, cennete gitme vb. bir hakkın salt kamu çalışanlanna tanınmasına, özel sektör çahşanlannın, işçilerin bundan mahrum tutulmalanna ne çağdaş hukuk, ne şeriat razı olur AYDESENGİN Karışmayacaktım. Bu konuda yazı mazı yazmayacaktım. Ama cuma na- mazı tatili tartışması hem bitmiyor, hem yanlış bir yörûngede dört nala gi- diyor. Önce bu konudaki kişisel görü- şümü, tutumumu açıklayayım kı oku- yucu yazının devamını okuyup okuma- yacağına baştan karar versin: Cuma namazı tatilini kesinlikle des- tekliyorum. Latinlenn de facto, Osmanlının fiili vaziyet terimleri sanki tam da 1995 Türkiyesi'nde cuma namazı tatili için üretilmiş gibi. Bunu kişisel ve mesleki deneyimlerime dayanarak ısrarla savu- nuyorum. fnanmayanlar bir cuma namazı vakti Üsküdar Belediyesi'ne gitsinler ve ör- neğin emlak vergilerini yatırmak iste- sinler... Ya da bir cuma namazı vakti Ela- zığ"da morga gitsinler ve 1993 Şuba- tı'nda bizim yaptığımız gibi örneğin bir faili meçhul cinayetin otopsi rapo- runu almaya çalışsınlar... Daha da inanmayanlar varsa. bir cu- ma namazı vakti, bizim yaptığımız gibi tstanbul hfaiye Müdürlüğü'ne telefon etsinler. Onlarca dakika sonra karşılan- na çıkan memurun "Cuma günü na- maz vakti telefon edilir mi be gardeşim" diye sizi tatlı-sert azarlamasına tanık olsunlar ve ancak bütün bunlardan son- ra cuma namazı tatili tartışmasına katıl- smlar. Tutumlan değişecektir. Resmi dairede kalmak ya da kalmamak_ Dahası var. Ömeğin Yozgat'ta, cuma namazı vakti resmi dairede bulunma- mak değil. bulunmak sorundur. Sosyal demokrat bir tanıdığımız. namazla ni- yazla başı pek hoş olmadığı halde, Yoz- gat'ta namaz vakti daireden tüyüp evi- ne gitmek zorundaydı. O yüzden onun- la makam odasında değil. evinde konu- şabilmiştik. Bize vereceğinı söylediği belgeler ise dairede olduğundan, namaz vaktinin geçmesini beklemiştik. Yani DYP'li milletvekilinin verdiği yasa teklifi, laik devlet ilkesinin dina- mitlenmesi filan değil, fiilen var olan bir durumun admın konmasından iba- rettir ve isabetlidir. Böylece hiç olmaz- sa kımse kimseyi kandırmak zorunda kalmaz. Galileo Galilei'nin trajedisini yaşamak gerekmez. . Hani Galilei üstadın, Papa'nın tehdit- 1 len karşısında yıljp. "Tamam Papa > ÜKendi Beykardeşim, sen hakksın. Dün- ya dönmüyor" deyip paçayı kurtardık- tan sonra kendi kendine "Ama ne yapa- bilirim ben? O gene de dönüyor" deyışi gibi.. Törkiye'de resmi dairelerin mesai sa- atleri yasalarla belirlenmiştir. Tamam. Pazartesi, salı, çarşamba. perşembe günleri mesai saatleri (diyelim ki) 8.30 - 12.00 ve 13.00 - 17.00 arasındadır. Cuma günü ise öğlene kadar gene 8.30 - 12.00 arasındadır, ama öğleden sonra artık miladi takvim değil, tslami tak- vim uygulanır ve öğleden sonra mesa- inın başlangıcı lslami takvime (hicri, rumi. kameri fılan gibi adlan var ama hangisi bilemiyorum) göre düzenlenir. Bu yan burada bitmez Şimdi buraya kadan herkesçe bılinı- yor. Olsa olsa biz kimilerinden farklı olarak cuma tatilinden yana çıkıyoruz. Hepsi bu. Okuyucu ya kızar ya destek- ler; bu yazı da burada biter. l-ıh. Bitmez. Türkiye'de özelleştirme ve sendika- sızlaştırma süreçleriyle ilgili bir yazı dizisine çalışıyoruz. Becerirsek önü- müzdeki haftalarda okursunuz. Arçe- lik'ten işçi arkadaşlanmızla bir kahve- de buluştuk. Sendikalaşmanın zorlukları, hatta 1995 Türkiyesi'ndeki olanaksızlığı üs- tüne yürüyor sohbet. Sosyalist olduğu- nu öteden beri bildiğimiz bir arkadaşı- mız anlatıyor: - Abi inanır mısın, sosyal demokrat görüştekj işci arkadaşlar iyiden iyiye yılgın. Sendikalaşma dedin mi bucak bucak kaçıyorlar. Ama Refahlılar öyle değil. Onlarla bu konuda iyi anlaşryo- ruz. Biz de onlara kıyak aüyoruz. - Yani ne yapıyorsunuz ? - Yani abfcim, cuma namazı vakti bir köşede namaztaruu kılarlarken biz er- keteye yanyoruz. Fabrikalar durur mu? - O niye o ? - Abi vardiya zamanı fabrikanın akar bandı namaz niyaz dinler mi ? Güzel soru. Fabrikanın akar bandı namaz niyaz dinler mi ? O yüzden yazının başında açıkladi- ğım cuma namaz tatiline destek yargı- mı genişletiyorum. DYP'li milletvekili- nin hatasını örtüyor, eksiğini gideriyo- rum ve cuma namazı tatilinin salt kamu çalışanlanna tanınmasına şiddetle karşı çıkıyorum. Cuma namazı tatili bütün çalışanlara tanınmalıdır. Yani Avrupa Birliği'ne katılmakta kararlı, gümrük birliğine katılmakta sa- bırsızlanan, serbest piyasa ekonomisi- nin mucizeler yaratan reçetelerine ke- sinkes inanan özel sektörümüzde de cu- ma namazı tatili geçerli olmalıdır. Nü- fusunun yüzde 99.5'u Müslüman olan bu ülkede, herhalde Vehbi Koç amcam da Sakıp Sabancı ağam da adlan bu sayfaya sığmayacak özel sektörümüzün anlı, şanlı ve ünlü elebaşılan da öneri- mi destekleyeceklerdir. Ozel sektörün görevi Buna eminim. Çünkü onlar da her- halde yüzde 99.5'a dahildirler ve üç kuruşluk çıkarlan için Allah'ın emrine. peygamberin buyruğuna karşı gelme- yeceklerdir. Ne olur yani. Tofaş'ın. Re- nault'nun, Otosan'ın, Opel'in, Arçe- lik"in, AEG'nin akarbantlan cuma gün- leri bir saat duruversinler. Dini bütün birer Müslüman olduklanna kuşku du- yulmaması gereken özel sektörümüz buna salt razı olmayacak, bunu bizzat kendisı ısteyecek, gerçekleştirecektir de. (Amin). Sonra Istanbul'da Yeşildirek, Mah- mutpaşa. Rıza Paşa Yokuşu gibi ış semtlerinde, 27 Mart seçımleri öncesi Tayyip Erdoğan'ın posterleriyle dona- tılmış dükkânlannda ticaret yapan top- tan kumaş, iplik, fanila, gömlek, don, düğme tüccarlanmız da bu konuda an- layışlı davranacaklardır. Esnafdesteklemeli Büyük çoğunlugu hacı emmi diye anılan ve bunu hak etmış bu tüccaran taifesi, yanlannda çalışan tezgâhtarlan- na, işhanlannın üst katlarında ya da bodrumlannda kumaş. çorap. fanila. don dokuyan sarı benizli dal gibi genç kız ve delikanlılara da cuma namazlan sırasında mutlaka izin vermelidirler. Verecektirler de. Hacca gitmiş bu nur yüzlü amcalar, üç kuruşluk dünya malı için işçilerinin mübarek cuma nama- zından uzak kalmasına elbette razı ol- mayacaklardır. Sonra Konya'da, Yozgat'ta, Şerefli- koçhisar'da, Çorum'da, Erzurum'da buğday. arpa. çavdar, un ticareti ile işti- gal eden kantariyeci esnafi da bu konu- da yanlannda çalışanlara anlayışla dav- ranacaklar hatta onlan cuma namazı ta- tili yapmalan için özellikle teşvik ede- ceklerdir. Onlar ki faizci bankalara itibar etme- yip El Barakalarla, Faysal Finanslarla çalışmayı yeğleyecek dinsel ayıklığı defalarca göstermişlerdir. Bu konuda da farklı bir rutum izleyecekleri düşü- nülebilir mi ? (Buna da amin). TÜSİAD öncüolmah Ancak birkaç paragraf geriye dön- mek ve yeniden vurgulamak istiyorum. Bu konuda başı özel sektör, örneğin TUSlAD çekmeli. öncülük yapmaJıdır. Tartışmalan öyle tribünde oturup salt izlemek TUSlAD'a yakışmaz. Nasıl büyük sermayedarlanmız, artık önemli kararlann, Ankara'daki ikınci, üçüncü sınıf politikacılara bırakılama- yacağını savunuyorlarsa (Cem Boy- ner'in demeçlerini anımsayınız), şimdi de cuma namazı tatili konusunu politi- kacılara bırakmamalı, ağırlıklannı koy- malıdırlar. Kaldı ki bu tatil hakkının salt kamu çalışanlanna tanınması anayasamızın (yani şu, din derslerini zorunlu kılan emekli general Evren'in anayasasının) eşitlik ilkesine de aykındır. Bir hakkın (tatil yapma, cennete gitme vb hakkı) salt kamu çalışanlanna tanınmasına. özel sektör çahşanlannın, işçilerin bun- dan mahrum tutulmalanna ne çağdaş hukuk. ne şeriat razı olur. Bu konuda sesini yükseltenin. bir haksızlığı düzeltmeye çalışanın, bu hakkın tanınmasını karşı konulmaz ge- rekçelerle savunanın yüzde doksan do- kuz buçuktan sayılmayan bir fukara ga- zeteci olmasının ayıbı ise hem özel sektörümüze hem milletvekillerimize bir ömür boyu yeter. Hatta bunca günahıma rağmen bu hizmetimden dolayı benim cennete gitme olanağım bile belirdi bence... Haydi hayırlısı... Latinlerin defacto, Osmanlının fiili vaziyet terimleri sanki tam da 1995 Türkiyesi'nde cuma namazı tatili için üretilmiş gibi. Çünkü ülkemizde cuma namazı saatinde çalışan memur bulmak neredeyse olanaksız gibidir. Hatta bu durum kimi yeıierde itfai\e memurlannın bile görevi bırakmasına kadar ulaşabilmektedir. Pir Sultan Dernekleri Başkanı Murtaza Demir. memurlara cuma namazı izni verilmesine karşı: Fiîli şeriat, yasalaştırıhyor BCLENTSARIOĞLU ANKARA - Memurlara cuma namazı izni verilmesi girişimlenne tepki gösteren Aleviler, kendi mezhepleri için özel önemi bulunmasına karşın. perşembe günü için bile böyle bir uygulamayı kabul etmeyeceklerini belirttiler. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Murtaza Demir. 'halkuı çok gerisinde olmak'la suçladığı parlamentonun, ilk kez şeriattan yana bir tavır aldığını ve fiilen uygulanan şeriat hükümlerinin adım adım yasalara yerleştirildiğini vurguladı. Demir. ANAP ve DYP'deki liberal ve muhafazakâr eğilımli milletvekillerinın RP ile yanşması nedeniyle dine olan saygınlığın zedelendiğini söyledi. 'Mecüs halkın gerisinde' Murtaza Demir, Cumhuriyet'in sonısu üzerine, Sünni ve Şii mezhebinde cemaatle kılınması önem taşıyan cuma namazı için memurlara izin • Parlamentoyu halkın gerisinde olmakla suçlayan Murtaza Demir, Meclis'in ilk kez şeriattan yana bir tavır aldığını ve fiilen uygulanan şeriat hükümlerinin adım adım yasalara yerleştirildiğini belirterek, ANAP ve DYP'deki liberal ve muhafazakâr eğilimli milletvekillerinin RP ile yanşması nedeniyle dine olan saygınlığın zedelendiğini söyledi. verilmesine karşı çıktıklannı, Aleviler için kutsal sayılan perşembe günü de böyle bir uygulamaya gidilmesi durumundâ aynı şekılde karşı çıkacaklannı belirrtı. Parlamentonun, laik Türkiye insanının dinsel görüşünü yansıtmaktan uzak ve geri kaldığını belirten Demir. sözlerini şöyle sürdürdü' "Şu güne degin hiç kimse cuma namazını kılınca başıma bir iş geldi yakınmasında bulunmamıştır. Yine her zaman olduğu gibi dini politikaya alet ermek ve bu anlamda puan kazanmak istiyorlar. RP ile yanşma icinde olmalan endişe> le izlenecek bir durum. RP ile muhafazakâr ve liberallerin poütika olarak aynlıklannı koymaları gerekirken, dinsel konularda yanşıyorlar. Oysa bunlaruı farklılıklannı ifade etmeleri gerekiyor. RP. takiye uygulayan şeriatçı bir parti. Özel ilişkilerinde şeriatı savunan ve bu ülkenin şeriatla \önerilmesi anlamında örgütlenen bir parti. Oysa DYP ve ANAP tabanının şeriah isteyen bir taban olduğuna inanmı\orum. Bu çabalara verilen destekleri DYP ve AJVAP tabanının görüşJerini yansıtan göstergeler olarak düşünmüyorum. Insanlann dinleriyle. inançlam la bu denli uğraşılmaz. Bu denli politik mal/enıe haline getirilemez. Bu inanca da savgısızlık, inanan insanlara da sajgısızlık. Politik insanlar. dini çok kötü noktaya getiriyoriar. Dinin saygınlığuu ortadan kaldınvorlar." Demir, anayasanın en azından 'şeklen' şeriatçı örgütlenmeye kapalı olduğunu belirterek. "Ancak, bu bir şeriatçı" düzenlemedir. Bu şeriatın adım adım fiilen gelmesinin yani sıra >asal olarak da ortaya konulması anlamındadır. Laik Türkiye Cumhurneti'nde ilk kez bir pariamentomuz şeriattan yana tavır almıştır" dedi. 'Bölücülük yapılıyor' Murtaza Demir, devletten Alevı inancina yönelik hıçbir özel düzenleme ve destek beklemediklerini vurgulayarak. şunlan söyledi: "Bu rür uygulamalann bölücülük olduğunu düşünüvoruz. Bölücülük lafını tcmcit püav ı haline gerirenler. esas olarak kendileri bölücülük yapıyoriar. Bunlar ülkenin bir bölümüne tanınan haklardır. Bir inanca tanınan yasal düzenlemelerdir. Ülkede zaten egemen olan bir inancuı daha da egemen olmasının yohınu açan bir düzenlemedir." ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARIYILMAZ ŞİPAL Maaşlara %91 zam yapıldı ım? Yüzde yüzelliyi bulan 1994 enflasyonuna, memuru, emekliyi, du- lu ve yetimi ezdirmemek amacıyla maaşlara %91'e ulaşan oranlar- da zam yapıldığı açıklanmıştı. Oysa ki yaptığımız hesaplamalarda gördük kı, büyük çoğunluğa yapılan zam %50'ye bile ulaşamamış durumdadır. Aynca, %91'e ulaştığı açıklanan, ancak %35 ile %45 arasında gerçekleşen bu "enflasyonu göğüsleyecek boyuttaki maaş zamlan". haziran 1995'te verilmesi gereken zamlann da önünü kesmiştir. Ilgililerce yapılan açıklamalarda, 15 nisandan geçerli olarak yapı- lan bu büyük zammın, haziran 1995'te verilmesi gereken zamlann yerini aldığı belirtilmiştir. Her yıhn haziran ayında verilmesi olağan maaş zamlannı engelleyen bu zam, memur emeklilerine 15 Nisan - 31 Arahk 1995 dönemi için %15 dolayında ve ayda 1 milyon 300 bin lira olarak yansıyacakhr. Böylece emekli, dul veyetimlerbu%15'likbirzamlabirlikte 1995 yılında %50'ye ulaşamayan "büyük zam" ile % 150 oranına ulaşan enflasyonu göğüslemek zorundadır 15 Nisan 1995 'ten geçerli % 15 dolayında ve 1 milyon 300 bin liralık zam. sigorta emeklilerine de sosyalyardım zammının 3 milyon 390 bin liradan 4 milyon 690 bin liraya çıkanlmasıyla yansıtılmıştır. Gerek memur, gerekse sigorta emeklileri, dul ve yetimleri 15 ni- san - 31 aralık arasında geçecek 8 ay 15 günlük süre için bu 1 mil- yon 300 bin liralık zamla yetinmek durumundâ kalmıştır. Emeklilir, dullar ve yetimler % 150 oranına ulaşan bir enflasyonu %50'yi bile bulamayan bu "büyük maaş zamlan" ile karşılamak zo- runda bırakılmıştır. Şimdi, sözü sayılara bırakahm ve 1995 yılında %91 oranında ya- pıldığı açıklanan bu zamlann. 25 yıl hizmetten sonra, memurluğun en üst noktasına ulaşıp, 1. derecenin 4. kademesinden emekli olan memurlann maaşlarına ne oranında yansıdığmı görelim. Unvanı Memur (Yüksek okul) Memur (llk-orta-lıse) Mühendıs Kımyager Tekniker Teknisyen Doktor Usansiyer Öğretmen Avukat Imam {Yüksekokul) Imam (llk-orta-lıse) Emnıyet müdüaı Polis (Yüksekokul) Polıs (llk-orta-lıse) Arahk 1994 Emekli aytığ. 6.496.875 6 043125 7.569.375 7 074.375 6.496.875 6.043.125 7.569.375 6.496.875 7.074.375 7.074.375 6.496.875 6.043.125 7.074.375 6.496.875 6.043.125 15 Nisan 1995 Emekli ayhğı 9 495.563 8.852.438 10 781.810 10 230.560 9.495.563 8.852.438 10 781.810 9.495.563 10.230.560 10.230.560 9.495.563 8.852.438 10.230.560 9.495.563 8.852.438 1995 Yıh Artış TL 2.998.688 2.809.313 3.212.438 3.156.188 2.998.688 2.809.313 3.212.438 2.998.688 3.156.188 3.156.188 2.998.688 2.809.313 3.156.188 2.998.688 2.809.313 Artış % 46.16 46.49 42.44 44.61 46.16 46.49 42.44 4616 44.61 44.61 46.16 46.49 44.61 46.16 46.49 ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Işık Karanlığı Deler Yaş otuzbeş, ömrün yarısı diyor sevgilı ozanımız. Ömrümün yarısı başkentte geçmiş demek! 27 Ma-t yıs Devrımi'nden sonra geldim, gitmedim. Istan- bul'da on yıldan sonra yeni bir dönem başladı mes- leğimde. Akşam'da yazıyorum o zaman, Kuvvet gazetenin Ankara Temsilcısi, Sıhhiye'de Hanımeli Sokağı'nda bir büro. bahçesinde güller, leylaklar, bir de kayısı ağacı. Doğan Avcıoğlu ile ne güzel düş- lerimiz var o ağacın altında. Nerdeyse duşsel söyle- şiler. Havada devnmin sıcak soluğu, yeni bir anaya- sa, yeni bir Türkiye, yeni bir düzen özlemi var top- lumda. DP döneminin düş kınklığını aşmak umudu. Sabahleyin kalkıyor, eski Meclis'e gidiyorum, Milli Birlikçıler'le konuşuyorum. sonra büroya dönüyo- rum, konuklar geliyor durmadan, odalara sığmıyor, bahçeye taşıyor kalabahk. 27 Mayıs'çılar, genç su- baylar, öğretmenler, öğrenciler. mımarlar, doktorlar, herkesın söyleyecek sözü var. Akşam olunca evi- mizde sürüyor söyleşıler. Kurucu Meciis'te anayasa görüşmelerı başlayınca eve gelemiyoruz artık. Gün- lerim, gecelerım Meclis'te geçiyor, kımi oturumlar sabaha dek uzuyor, horozlar öterken dönüyoruz eve. Gazetecıliğımin güzel dönemi, habercilikte atı- lım yapıyor Akşam, Ankara baskısını gerçekleştiri- yor Kuvvet, Anadolu illeri de aynı gün okuyor gaze- teyi. Kurucu Meclis'te önemli bir olay yaşanırsa ka- lıp değişıyor. Şimdi acı bir gülümsemeyle anımsıyo- rum o günleri. Çağdaş teknolojiye karşın habercilik- te hayli gerideyiz! 1961 Anayasaşı'nı 27 Mayıs Devrimi'nin onur belgesi diye düşünürüm ben. Atatürkçülükten sa- panlara, devrimleri yozlaştırma çabalarına bir uyan, çağdaş bir toplumu amaçlayanlara ışık, yol diye yo- rumlarım. O anayasa yaşama geçebilseydi, otuz beş yılda başka bir toplum olurduk! Ülkemizin gün- deminde yapay konular yer almaz, onca sorun çö- züm beklerken cuma namazına, dua önergelerine takılıp kalmazdık bugün. Düşlerın gerçekleşmesinı beklerken gerçekler karabasana dönüşüyor! Siya- sal sahneoe neler seyrediyoruz, Meclis'te, açıkotu- rumlarda neler konuşuyor kimi politıkacılar! 1961 Anayasası yürürlükte kalsaydı sanırım böyle konuşmalar gelemezdi gündeme, o anayasa doğ- rultusunda çalışmalara yönelirdi politikacılar. Fırsat eşitliği, eğitim eşitliği, dernekler, sıyasal yelpazeyi sola doğru da genişleten partiler, sendikalar, tüm kuruluşlarla. geniş bir katılımla demokrası yolunda daha geniş ufuklara yönelirdi genç kuşaklar. Geriye değil ileriye bir yürüyüş yaşardı toplum. Once 12 Mart. ardından 12 Eylül, önce anayasa onanmı, ardından 27 Mayıs'ı bayram olarak kutla- mayı yasaklayanların yaptığı 82 Anayasası'yla olu- şan ortamda çağın dışında taşınıyoruz 21. yüzyıla. Bilimin ışığını söndürmeye çahşıyor karanlık güçler Ama söndürebihrler mı? Nehırler tersıne akmıyor hiç. Kapalı denızlere sığmıyor insanlar, sığ sulardan okyanuslara açılmayı, derin sularda yüzmeyi özlü- yor, ışığa, aydınlığa ulaşmayı... 27 Mayıs'ın bayram olarak kutlanmamasına karar verildıği zaman, bu köşede bir yazım var. Evren Paşa da okumuş, beğenmedığini söylemiş Uğur Mumcu'ya. Içımden geleni yazdım, kimseden be- ğeni beklemedim. Artık resmi bayram değil, ama yıldönümlerini kutlarım her zaman. Takvımden sıli- nenler tarihten silinemez değil mi? O devrimin bir özelliği var bence, dokusu başka bir olay, kimi dün- yamızda değil, ama yaşayanlar yorgun savaşçı ol- madı hiçbır zaman. Işte şimdi de bir vakıf kurdular, çağdaş çalışmalarta 27 Mayıs Devrımi'ne, o devri- min somut bir belgesi olan 1961 Anayasası'na yeni bir boyut vermek, çoksesli, çokyönlü tartışmalara açmak istiyorlar. Bilimin ışığında yeni bir yürüyüş, karanlık güçlere bir ışık, bir uyan. Hepsı Ankara'ya gelecek mi bılmem, ama 27 Ma- yıs günlerini başta eniştem Selahattin Özgür birlık- te kutlarız her zaman, telefonla. çiçeklerle, anılaria. Ağarmış saçlarımıza, by-pass'lı kalplere. ülsere, kansere, kireç çağına karşın solmayan umudumuz ve özlemimizle. Kimiyle yıldızımız banşmadı hiç, kı- miyle güzel yıldızlar parlattık yıllar boyunca, Anka- ra'da, Istanbulda, Körfez'de, Kaz Dağlan'nda. 27 Mayıs bayramını yasaklayanlar. TV kanallann- da düzenlenen programlarla eleştirenler, doğrultu- sunu çarpıtanlar da var, ama karşı güçleri, 27 Mayıs Devrimi'yle, 1961 Anayasası'yla oluşan düşünce ortamından gocunanlann, güçleri, çıkarlan zedele- nen çevrelerin çabasını anlamak güç değil. 27 Ma- yıs'ın başka bir dokusu var aslında. Aşağıdan bir atılım, yukardan, dışardan değil. Yıpratma polıtıkası da burdan kaynaklanıyor bence. 1961 Anayasası da bu nedenle yürürlükten kalkıyor. Toplumun değı- şik kesimlerınden kişılerin, sol aydınların da katılı- mıyla gerçekleşen bir belge olması nedeniyle. O belgenin boşluğu dolamıyor. Dolacak elbet, hepimızın katkısıyla. Cumhuriyetimiz 75. yıla ulaşıyor. 27 Mayıs 35. yı- la. olgun çağı ve orta çağı simgelıyor bu yıllar. Bu yılların güzel bir birikimi, bir gücü var. Geçmişten geleceğe uzanan bir ışığı. Karanlık güçler söndüre- mez o ışığı. Doğanın da toplumun da değişmez yasası bu, ışık karanlığı deler. B U L M A C A SEDAT y:4j>4y:4A 1 2 3 4 5 6SOLDAİS SAGA: 1/ Soluk borusu. 2/ Su... Eskıden TürklerveYunan- lılar tarafından kullanılmış mavı ipekpüsküllükır- mızı takke. 3/ Dar ve kalınca tahta... Bırsayı.47Ürenın kanda bırikmesı sonucu meydana gelen hastaîık. 5/ Eskı Türklerde bir babanın taşın- maz mallannm mırasçısı olan en küçük oğul... Bazı kâğıt oyunlann- da, ortaya sürülecek parayı ödeyebilmek ıçın her oyun- cunun kendi önüne kovduğu toplam para. 6/ Araç... Be- yoğlu semtinın eskı adı. 7/ Tepkili uçak... Boru sesı... Hay\anlara \urulan damga. 8/Arazi üzennde secılmış bir ışaret noktasının düşeyinı gösteren ve yön belınmek için uzaktan gözlenen geometrik biçimli tahta lata... Apan- sız. 9/ Yunanıstan'da bir kent. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir seçimde adaylardan hıçbırinin gerekli oyu sağlaya- maması nedeniyle seçımin sonuçsuz kalması II En küçük ızcı kuruluşu.. Kımr bıtkilerden elde edılen yumuşak bir reçıne.3/Üretılenşeylerinkullanılıpharcanması.4/Bırge- zegen... Bir nota. 5/Rad>umun simgesi... Genışlik... Lez- zet. 6/ Ermenıstan'ın para bınmi. . Matematıkte kullanılan sabit bir sayı. 7/ Bir kumaştan kesılmış motıflenn başka bir kumaşa işlenmış durumu... Bir renk. 8/.Mutluluk... Boğa güreşı yapılan alan. 9/ Çatı arasında ya da dükkânlann üs- tünde bulunan basık oda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle