Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MAY1S 1995 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Ciddiye almadım
MELİH CEVDET ANDAY
N
urullah Ataç'ın "Dev-
rimler Yok Devrim
Var" başlıkh yazısı
cumhunyetle gırdığı-
mız aydınlanma çağına
eşsız bır yaklaşımın
belgesıdır Ona gore devnmler tek tek
değerlendınlemez, bunlann tumu bır
arada ele alınmalıdır kı gerçek anlanıı
ortaya çıkanlabılsın
Ne demektır bu9
Cumhunyetle başla-
yan yenıleşme etkınlıkJennın kımıru be-
ğenıp, kımını yanlış, gereksız saymak
olaym ozunu kavTamamak demefe gehr
"Lâtin abecesine evet, ama şapka giy-
mem" gıbı
Bızde gencılığın başkaldırması boyle
oldu dılın özleşmesme karşı gelenler
gıderek cuma namazı ıznıne dayandılar
Ben dılde ozleşme çabasının başan>a
erdığı kanısmdayımdır bundan hıç kuş-
kumyok Bugûn "Osmanlıca''dıye andı-
ğımız, Turkçe, Arapça, Farsça karması
dıl, tanhsel bır gerçektır, bundan oturu
doğru >a da yanlış olduğu tartışılamaz,
ama dılde ozleşme akımının dayandığı
ılkeler onu yadsımayı ıçenr kuşkusuz
Şundan kı, Turkçe, Arapça, Farsça
başka başka dıl aılelenndendırler (Türk
dıllen, Semıtık dıller, Hınd-A\rupa dıl-
len), böyle olduğu ıçın o ıkı yabancı dıl
Turkçeyı zengınleştırmedı, kısırlaştırdı
Avrupalılar, dıllennı zengınleştırmek
ıçın Yunanca ve Lâtınce koklen ve ekle-
n ışletırken doğru yoldaydılar. çunku
Batı dıllen o ıkı (klâsık) dılle bır aılen-
dendırler Bızım ıçın ıse, yenı sozcuk ge-
reksemelenmızı karşılamak ıçın Tûrkçe
koklen kullanmaktan başka yol yokru
Bunu yaptık
Şımdı bu konuyu açmamın nedenıne
geleyım
Pazar gunlen gazetemızın "Fenato"
köşesınde yazılannı yayımlayan arkada-
şımız Memet Baydur, 7 Mayıs ve 14 Ma-
yısgunlennıbırmektubaayırdı Buuzun
mektubu yazan, Turkçenın ozleşmesını
vahım dıye nıtelendınyor Bu mektubu
başka bır gazetede, başka bınnın koşe-
sınde gorseydım, uzennde durmaz ge-
çerdım
Şovlebaşlıyor "Seninlefikrîvekalbî
dostluğumuzun başladığından bugune
kadar sık sık konuştuğumuz mevzular-
dan birl Turk dılının bugunku kısırlaş-
nuş, acı hali. Gazetelerde \e mecmualar-
da neşredüen \anlar hemen her muhar-
ririn kendi kendıne uydurduğu. İngiliz-
ce ya da Fransızca'dan buyuk bır comert-
likk serpiştirdiği keUmeierle dolu."
Bız "mevzu" venne "konu", "mec-
mua" yenne "dergi", "neşretme" ye-
nne "yayımlama", "muharrir'' yenne
"yazar" dedığırruz ıçın mı Turkçe kısır-
laştı9
Anlayamadım Turkçe kısır bır dıl
mı9
Şunu da belırteyım Her yazar ken-
dı kendıne uydurmuyor Keşke oyle ol-
sa Arapçadan uydurulan sozcukler tatlı
da, Turkçeden uydurunca mı acılaşıyor9
Ingılızce ve Fransızca sozcukler konusu-
na gırmıyorum şımdılık Ancak şunca-
sını söylemeden geçmeyeyım, Arapça-
dan. Farsçadan serpıştınnce doğru da,
lngılızceden, Fransızcadan serpıştınnce
mı vanlış0
"Ben dilini, Türkçeyi seven herhangi
bir künseyim. Binaenaley h aşağıda senin
nazan dıkkatini çekmesinj istediğim şah-
si goruşlerim bir hezeyan olabilir. Buna
rağmen sana bu uzun mektubu yazmak-
tan da kendimi men edemryorum."
"Binaenalevh" sözcuğüne orada hıç
gerek yok, aynca ne demek oldugunu da
kımse bılmıyor o sozcüğun
"Nazan düdtafe gelelım "Nazar"ın
sonundakı "ı"yı bır tıre ıle ayırmak ge-
rekırdı Neyse "Dfltkat" sozcüğunu Zi-
ya Gökalp uydurmuştu ve fesahatçılar
bunun yanlış oldugunu soylemışlerdı
Bu uydurmaya bır de "nazar"ı ekleme-
ğe ne gerek vardı17
Ille "terkip'' mı yapı-
lacak Ustelık Farsça bır tamlama Ikı
Arapça sozcukJe bır Farsça tamlama
Katmerlı yanlış
"OsmanJı duşuncesi veya Turk duşun-
cesi her medeniyette olduğu gıbı nesırle
başlar."
Doğru değıl Duzyazı bızde çok gecı-
kerek, Tanzımat'la başlayabılmıştır an-
cak Sonra mektubu yazanın "güzel ne-
sir vazDiışlardır"dıye omek getırdığı ad-
lar arasındakı Kâtip Çelebi, doğnıdan
Arapça kaleme almıştır yapıtlannı Bu-
nu bılmeyenın o mektubu yazmaktan
kendını men etmesı gerekırdı
"Cumhuriyet devnne gelivonız. Lisan
tekrar bir sıvasi mesele olarak karşımız-
da. CumhuriyetTurkrvesL,Osmanlı Tur-
kiyesi ilebütün bağiannı koparmak mec-
buriyetinde. Hâkım olan duşunce, eğer
bürun bağlar kopmazsa Cumhuriyet ya-
şavamaz— Madem ki Osmanlı medeniye-
ti ıslâm'a, lslâm da Arapçaya bağu, ev-
veia yanmızı değiştiriyonız. Ve sonra It-
bhatçılann başlayıp da bitiremediği dili
sadeieştirmek meseiesini ele alryoruz."
Dıl elbette bır sıyasal sorun olarak çık-
mıştı karşımıza Bır uygarlık değıştırme
sorunu Başka deyışle, yaşayıp yaşama-
ma sorunu Osmanlı, lslâm-Arap uygar-
Iığı ıçınde çokmuştu Onun yenne gelen
Türkıye Cumhunyetı "Aydınlanma" yo-
luna gırecektı çünku Bunun ıçın de dılı
ıle tanhı ıle kendı ulusal kımlığını yara-
tacaktı
AhAtaç' Nasıl anmam senın o yazı-
nı Devnmler yok, devnm var Bunlar-
dan bınru yoksadın mı ötekılen yoksa-
mak da çorap sökuğu gıbı gelır bırbın ar-
dısıra Laıklığı kaldır, şenat gelsın, pa-
zar dmlencesını at, cuma tatılını dınlt.
soldan yazıyı bırak, sağdan yazıya geç1
Sıyaset değıl mı bu7
Dılı sadeieştirmek Hayır efendım,
dılımızı kurmaktı gereklı olan Unutulan
Yunus Emre'den yola çıkarak.
Yıne mektuptan bır soz
"Osmanlı Turklen ihtiyacı olan keB-
mderi Rumcadan ve Laünceden alamaz-
du Osmanlı duşuncesi, duşmanı olduğu
bir milletin bsanından değü, dmen ortak
olduğu Arapça ve Farsçadan ıstifade et-
mek mecburiyetinde idL"
Neresını düzelteyım, bılemıyorum
Osmanlı, Rumcadan ve İtalyancadan yı-
ğınla sozcuk almıştır Düşman konusu-
na gelınce, yenenler her yerde yenılen-
lenn kultûrune yenılmışlerdır Tanh bu-
nun ılgınç orneklen ıle doludur Nıtekım
Osmanlı da lstanbul'a yerleştıkten son-
ra geleneklennden bırçoğunu bırakmış
ve devlet düzenını >enı örneğe göre baş-
tan lcurmuştur Muzığını kılıseden almış-
tır Şunu da behrtmek yennde olur Fa-
tih Mehmed, Bızanslılan duşman say-
mıyordu kendıne, onlara bırçok aynca-
lıkJartanıması, kaçanlan kente çağırma-
sı, Bızanslı bılgınlerle dostluklar kurma-
sı bunu gostenr
Bızım ni. Selim'den bu yana Batı'ya
donük olmamızı buyuk bıryanJışlık ola-
rak gostermek ıstıyor mektup vazan
Başka turlu olabilir mıydı9
Arap'ta,
Acem'de hangı bılımı, hangı felsefeyı,
hangı sanatı bulabılırdık kı9
Memet Baydur, bu uzun mektup sona
erdıkten sonra yazısını şoyle bıtın>or
"Dil konusu, hayatımın yüreğinde dur-
makta devam ediyor. Katılsanız da. kar-
şı çıksanız da bu mektubun sorduğu so-
ruları ciddiye almadan yapabilir misi-
niz?"
Ben yapabılınm, çünku ciddiye alma-
cak hıçbır soru ıle karşılaşmadım bu
mektupta Baştan başa yanlışlarla dolu,
Cumhunyet devnmıne ve aydınlanmaya
karşı bır mektup Sayın Baydur bıze bu
mektupta bulduğu olumlu > anlan anla-
tırsa se\ ınınm
Şunu soyleyerek bıtıreyım yazımı
Osmanlı medresesınde okutulan dıl
Arapça ıdı Arapça bılmeyenlenn, şım-
dı kalkıp Osmanlıcaya övguler duzme-
lennı nasıl anlayabıbnm9
Mektupçunun
"tisan silahsörii" dıye nıteledığı Zıya Gö-
kalp'ın uydurduğu sözcukJerle akıl ho-
calığına kalkmasını nasıl cıddıve alabı-
hnm9
Bız uyduruyorsak Turkçe koklen ış-
leterek uyduruyoruz, bılmedığımız dıl-
lerden değıl
Nedır bu Turkçe dûşmanlığı'
ARADA BIR
RECEP BtLGtNER
Sanatta da Temiz Bler...
Yıllar once, Varşova'da, unlu tryatro adamı J. Şay-
na'nın Dante oyununu seyretmıştım Sevgılısı Beat-
nçe, otekı dunyadan elınde bır havlu ve buyuk bır
tasla gelır Seyırcılere bu tastakı suyla ellennı yıka-
malarını söyler Çunku der "Dunya o kadar kırtendı
kı, ancak bu suyla elınızdekı kın gıderebılırsınız "
Geçen yıl, Italya'da bır fırtına gıbı esen temız eller
operasyonu, kıyafet modası gıbı, ulkemızde de gu-
nun konusu oldu Ama, kısa surdu, unutulup gıttı Kır-
lılık devam ediyor; hem de daha pervasızca, daha
yaygın olarak
1
Ust kademe yoneticılerımızın kımılerı, bu kırlılığı
kendı yaşamlannda surdururken, kamu duyuncu
(vıcdanı) denılen olgu da, bunu normal saymaya baş-
ladı Yanı, kırlılık esas oldu, temızlık mucıze
Para kırlı, sıyaset kırlı, sosyal ılışkıler kırlı Içten dı-
leğım Hıç olmazsa, sanat ve kultur alanında olsun,
temızlığı koruyabılsekJ Çunku, sanat ve kultur, kırlılı-
ğı kaldıramaz Insanlığın geleceğı bu ıkı olgunun te-
mız kalmasına bağlı fnsanın ıçındekı kırlenmeyı de,
toplumdakı kırlenmeyı de, ancak, bu ıkı olgu temız
tutabılır En etkılı temızleyıcıdır bunlar Duşunuyo-
rum, sanat ve kultur ortamımız, bu gorevını yapabı-
lıyor mu, yoksa, o da zamanla kırienıyor mu?
Gazetelenn, dergılenn sanat sayfalanna bakıyo-
rum Televızyonlan seyredıyorum Bu sonuncular-
da gorduklenm, sozumona sanat ve kultur adına,
her şeyı raıtıng denılen zevksızlığe, çırkınlığe gore
ayarladığı ıçın, kırlılık akıyor Sokak şarkıcısı bıle ola-
mayanlar mahalle duğunlennde gobek kıvıran ko-
çeklerın duzeyınden aşağı dansozler Turkçeyı konu-
şamayan sunucular, belden yukarı çıkamayan esp-
rılenyle bayağılığı sergıleyen komıkler, sanatçı yafta-
sıyla doldurmuşlar programlan Bayram boyunca,
gobek kıvırmalar, kalça oynatmalar, akortsuz sesler-
den oluşan ve ustelık sanat adına yapılan kırlıhkler-
den kurtuluş yok galıba
Sanat bır emek ışıdır Bınkımdır, ust duzey zevke
erışme ve enştırme ışıdır Fransız devrımı sırasında,
bır duşunur, gorkemlı bır anıta bakıp "Erdem ayak-
lar altında, rezalet at üstunde" demış Bızım sanat
ve kultur yaşamımız da boyle olma yolunda.
Geçenlerde bır televızyon programında sunucu,
karşısındakı edebıyatçı ıle konuşurken, bırden sozü
"Yakında daha başka neler yazacaksınız" sorusuna
getırdı Karşısındakı de uzun uzun gelecek hayalle-
rınden soz ettı Boylece yazılmayanı ballandıra bal-
landıra anlattı Yazılmış yuzlerce kıtabın adını anma-
yarak, haksızlık ettı, çıkar ılışkılen adına Bırbırierını
kollamada yanş ediyor yeteneksızler Ele geçırdıkle-
rı TV ekranlannda, çalıştıklan gazete ve dergılerde,
ya danışmanı oldukları ya da başka bır çıkar ılışkıle-
rı bulunan yayımevlennın kıtaplarını getırırler gunde-
me Bayram oncesı, anlı şanlı gazetelerımızden bı-
nnde bır haber gordum O gazetede çalışanlardan bır
gazetecı-yazann ılerde yayımlanacak olan kıtabınm
ovgusu vardı, hem de uzun uzun Yanı, daha doğ-
mamış, doğunca nasıl olacağı bellı olmayan bır ço-
cuğun reklamı yapılıyordu
Açıkçası, ortada olan ganplık daha doğrusu ham-
lıkşu
Değerlendırmelerde, gerçekler bır yana ıtılmıştır
Ideolojık anlayışlardan bedensel zevklere kadar ay-
nı yolun yolcuları, kendılen dışında kalanların hakla-
rını, utanmadan çığneyebılıyorlar Dahası onlan yok
sayıyorlar Sanatla, kulturle ılışkısı olmayan kışıler, ış-
te boyle kırletıyorlar ortamı En temız kalması gere-
ken kultur ve sanat adına yayılıyor bu kırlılık Medya
dedığımız b j yaygın ıletışım araçlannda, kultur ve sa-
nat ya bılgısızlerın elınde ya da çıkarcıların Bınncıler
değerlendırme yeteneğınden yoksun, ıkıncılerse çı-
karcı
1
Ban Edebıyatçılar Bırlığı, YazarlarSendıkası gı-
bı kuruluşlar, bu kırlılığı yapanların ıplığını pazara
çıkaracak atıiımlar yapsa
KADIKÖY BELEDİYESİ
KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ
27 MAYIS 1995 CUMARTESİ
S.\AT: 15.00
SÖYLEŞt
Prof. Dr. İsmail TUNALI
AVRUPA TOPLULUĞU'NA
KÜLTÜR AÇIDAN
BİR YAKLAŞIM
Giriş Serbesttir.
KSM Bağdağ Caddesı Haldun Taner Sokagı Caddebostan
Tel 360 90 95
TARTTŞMA
İnce sorular...
12
Eylul ve
sonrası
sorunlan
bunalımlarla
suruyor
Şışmlmış
hedeflerle dolu bolca ortadırek
edebıyatı, çağ atlama, bır koyup
uç alma ve umuk sıkmak gıbı
palavralann atıldığı arabesk
gunler gende kaldı sanılıyordu
Şımdı de "ya olacak, ya olacak"
soylemlenjle ya da
Sosyal Demokratlann lıder
değışımlenne umutlar bağlandığı
oyalanma gunlen mı
geçınyoruz
9
Sosyal ve sıyasal
bunalımlann temelınde, ulke
ışverenlennın ve zengın sınıfin
doyumsuzluğunun yarattığı
ekonomık dengesızlığı goremıyor
muyuz
7
SurekJı artan rant
gelırlenyle ışverenlenn daha çok
kazanma. az vergı verme, SSK
pnmlennı odememe
yuzsuzkığune ne denılmelıdır
9
Sosyal Demokratlann lıder
değışımlen, 5 Nısan K.ararlan'nın
altına atılan ımzayı unutturabılır
mı
9
Yuzde 150 yaşam
pahalılığına karşın ortalama
yuzde 70 arttınlan ucretlerle
çalışan kesımın memnun
oldugunu mu sanıyorlar
9
Halktan, ülke gerçeklennden, oy
aldıklan kesımın beklentılennden
kopuk bır sıyasal anlayışı sosyal
demokratlıkla bağdaştırmak
olanaklı mıdır
9
Demokratıkleşmeyı
uç yılı aşkın bır sure
gundemde tutup
sonuçlandıramama becenksızlığı
de ne oluyor
9
Sosyal Demokratlann
kararsızlıklan guvenı
sarsmamış mıdır
9
Dayandıklan halk yığınlannın
kuskunluğunu, onlardan umut
kesıldığını goremıyorlar mı
?
Okullannda her ay katkı adı
altında çocuklanndan para
toplamayı ıçme sındırebılen
ya da kampanyalarla paralar
toplamaya kalkan bır anlayışı
Sosyal Demokratlann kabul
etmesı anlaşılacak ış mıdır
9
Devletı, sosyal devlet olmaktan
çıkanp guçsuz gostermeye
tanhımızın hangı
dönemınde bu denlı curet
edılebılmıştır
9
Vergı toplama kampanyasıyla
bırhkte. vergı kaçıranlan,
hırsızlan yakalama kampanyası
açılması neden
dûşunulmemektedır
9
Çalışanlar bu ucretlerle
mılyarlan aşan ev fıyatlanna
nasıl ulaşıp ev sahıbı olacaklar'
7
Uç buçuk yıl oncesı ıktıdar ortağı
olanlar,
bu durumu oy ısteyeceğı
kesıme açıklayabılecekler mıdır
9
u
Çağdaş oimanın,
çağı atlamanın ölçusü; birkaç
marka es\a değışikligivle
zenginlenn iki-uç >azlık ev \a da
villa>
r
a sahıp olması\la çok kanallı
TV'İerde sunulan yoz yaşam
bıçımı midir?'" Duşunsel
oluşumun tanhsel ve felsefı
temellenne ulaşma ısteğıyle para
değer ılışkılennın oluşturduğu
duşunsel tembellığı aşabılmenın
neresmdeyız
9
Tanhın oğretısı, ergeç buyuk
kıtlelenn uyanacağı, paranın
çıkarcı duruma soktuğu ınsanlık
anlayışına ters bır surecın
başlayacağı yonunde
degıl mıdır
9
Aydınlık geleceğın onu
kesılemeyecektır
Bılgıye, bılınçle yurumenın
uğraşını vermek zaman
değıl mıdır
9
AdilAlaj
Emeklı Oğretmen
PENCERE
Zamanla ve Uzamla
Barışmak!..
Ganı Gırgin, Melih Cevdet'ın geçen haftakı cuma yazı-
sına yıne konuktu
Yine öfkelıydı
Yazıyı okurken Ganı Gırgın'ın kendıne ozgu bıçemıyletiı-
le getırdığı şu tumcelenn altnı çızdım "Insan, bılıncınde
olsa da, olmasa da, yaşamını ıkı kavram ıçınde surdurur
Bunlardan bın zamandır, ötekı mekân Uzam sözcuğunu
kullanamayacağım, kusura bakma, çünkû bu sozcüğun
kafamda ımgesı yok daha, belkı ılerde olabilir"
Insanın vartığı, yaşam ve uzam (mekân) ıçınde anlam ka-
zanıyor, duşunmesı de
1) Tanh bılımı gehşmeden once ınsan duşuncesının za-
mana yayılması kısıtlıydı
2) Iletışım devnmı uzamı genışlettı, dunyamız avuç ıçı gı-
bı oldu
Bugun geçmışımızı bılıyoruz, gunumuzde yeryuvarlağın-
da neler olup brttığını gozluyoruz Osmanlı tanhını kıtap-
larda okuyoruz, kıtabı kapatıp televızyonun başına geçtık
mı, Iran'da Mısır'da, Afganıstan'da yaşananlan ızlıyoruz,
bu bılgıler duşunmemıze yardımcı oluyor
•
Gunumuz Turkıyesı'nde laıklık dûşmanlığı alabıldığıne
serpılıyor, çoğu okumuşyazmış seçkın de benlığını bu ruz-
gâra kaptırdı, şerıatçı, entelı buktu, etkısıne aldı, soyle-
nenlere bakarsanız Cumhuriyet devletı dın duşmanıymış,
tanhımızle ve dınımızle banşmalıymışız
Tuhaf laflar
Çunku ulkemızde ılencı-gencı çatşması, ne cumhunyet-
le başladı, ne de Ataturk'le
Istersenız bu konuyu daha da açmak ıçın hem zaman,
hem mekân açısından ele alalım duşunmemızı bu ıkı bo-
yuta yayarsak, uçuncu boyutu, daha başka deyışle ger-
çeğın dennlığını yakalamak kolaylaşır
•
Tanhımızle banşmak ıçın nereye kadar uzanabılınz?
1071'den oncesıne mı gıdeceğız Selçuklulara ne dersı-
nız? Haydı Osmanlı'ya ınelım, Uçuncu Sdım'e gelelım,
çunku Kabakçı Mustafa ıle Alemdar Mustafa Paşa'dan
hangısıyle kus, hangısıyle barışık olacağımızı duşunmek-
te yarar var
Tanh çocuk oyunu değıldır, ama, oynayalım
1789 Devnmı Fransa'da patlayıp da dunyayı sarsınca,
depremın lstanbul'a yansıması kaçınılmazdı O gunlerde
Ataturk ortalıkta yoktu, ama, ulkede -tıpkı bugunku gıbı-
yobazlarla yenılıkçıler arasında kıyasıya bır kavga suruyor-
du Kabakçı bınncılenn adamıydı Alemdar ıkıncılenn
Bılmem kı hangısıyle kusup hangısıyle barışacağız'?
Ikısı de toprak oldular
Alemdar Mustafa Paşa, gencılen tepeleyıp saraya vardı-
öında ılencı padışah Uçuncu Selım'ı olu bulunca, yenne
Ikincı Mahmut'u tahta çıkarmıştı
Yaşadığımız topraklarda, nıce ılencı gencı ayaklanma-
sıyla olduruldu, nıce kelle bu yolda duşuruldu, 1923 Dev-
nmı bu çatışmalara son vermek ıçın kuruldu Sonuçta dı-
yebılınz kı Ataturk olmasaydı, laık cumhunyet kurulma-
saydı, bugun şenatçılarla laıklık yandaşlannın kavgası da-
ha beter olacaktı
Iran'da, Mısır'da, Cezayır'de, Bangladeş'te, vb 'de bu
kavga surmuyor mu
9
Evet, ışte şımdı tanhten geçtık uzama, yanı mekâna gel-
dık Zaman ıçınde suregelen çatışmanın gunumuz coğraf-
yasında guncelleşmesı ne anlam taşıyor? Mısır'da, yazar
Necıp Mahfuz un bıçaklanması, Bangladeş'te yazar Tes-
lime Nesrin'ın dramı, Ingıltere'de yazar Salman Ruş-
dü'nun olum fetvasını boynuna asması, ılencı-gencı çatış-
masının uzamdakı göstergelendır.
•
Turkıye, zamandan ve uzamdan kopuk bır ulke değıl bu-
gunku ıçınde yaşadığımız çatışma da Ataturk'le başlama-
dı, Osmanh'dan ben suruyor Tanhımızle kus olanlar, ba-
nşmak ıstıyoriarsa, tarihı lyıce bellemek zorundadırlar, bu
da ınsanın bılıncını zamana ve mekâna oturtmasıyla ger-
çekleşır
juct* MMAaınc
ELEFON,
ELEKTRİK
DOGALGAZ
FATURA ODEMELERINIZ
T E L E 2 4 K O L A Y L I G I
Ü S T E L İ K Ü C R E T S İ Z
Yapı Kredi'nin sunduğu bu büyük kolaylıktan yararlanmak için,
size en yakın Yapı Kredi Şubesi'ne gelip,
Süper Hizmet Yetkilisi'yle görüşmeniz,
Telecard'ınız yoksa, hemen bir Telecard
sahibi olmanız ve tek bir talimat vermeniz yeterlidir.
• • # •
BUYUK BIR
KOLAYLIK.
Telefon, elektnk, su, doğalgaz
ve kablolu TV faturalannızı.
Turkıye'nın dort bır yanında,
tam 760 noktada hizmet veren
Tele24 lerden, gunun dıledığınız
saatınde. Telecard'ınızla
odeyebılırsınız. Odemenızı
VVorldcard ınızla, kredı kartı
hesabınızdan da yapabılırsınız.
Odemenız sırasında hangı tuşa
basacağınızı, odeme ışlemını
nasıl yapacağınızı, Tele24
ekranından adım adım
gorerek, odemenızı kolayca
gerçekieştırırsınız. Sız de gelm
Yapı Kredı'ye, Super Hizmet
Yetkilisi'yle goruşun, Yapı Kredı
farkını yaşamaya başlayın.
Burası Yapı Kredi
YAPI^CKREDi
"hizmette sınır yoktur"
• Istanbullular telefon elek'nk (AKTAŞ TEDAŞ) su ^e kablolu TV fa^raiar m Ankaralılar 'elefon dogalgaz .e
kablolu TV fatjralarını Izmlrlller telefon ve elektnk faturalanm Bursalıiar telefon elektnk ve SL faturaların
Adana Adapazarı AKsaray Antalya Aydın Balıkeslr Bolu Denlzll Dlyarbakır Edlrne Elazığ Eskişehlr
Gazlantep Hatay Isparta tçel Izmtt Kahramanmaraş Kars Kayserl Konya Manlsa Muğla Samsun
Slvas Teklrdağ Tokat Trabzon ve Zonguldaklılar telefon faturalann Tele24 lerden öoeyebılırler