06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS 1995 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Petrol Ofisi'ne fîre davası • Baştarafi 1. Sayfada yanhş ölçüm yapmakla suç- ladı. Değer, yakıt taşıyan tejikerlerdeki ürünlere ka- çak mal kanştınldığı yö- nündeki savlar üzerine Cumhuriyet'e yaptığı açık- lamada. TÜPRAŞ'tan yakıt aldıktan sonra her aracın 5- 10 kişilık heyetlerle incele- nerek kurşunla mühürlendi- ğine dikkat çektı. Değer, "Bir mührün bozulması anında. bir yıpranma olma- a durumunda anında mü- dahak yapüarak işlem iptal edilir" dedi. Rafınenden taşidığı jet yakıtlan ve bertzınde olu- şan firenin. yanlış ölçüm- den kaynaklandığını belir- ten Değer, Petrol Ofısi ts- kenderun Bölge Müdürlü- ğü'nün de bu yönde bir ra- poru bulunduğunu açıkladı. Değer tarafından sunulan raporda şöyle denıldı: "Tespit edilen noksanlık- lann neden ve nasıl kaynak- lanmakta olduğuna dair bölgemizin görüşü alınma- dığı gibL konunun bir defa daha görüşülerek değerlen- dirmemiz istenmiştir. Mey- dana gelen noksanlıklar, ke- sin olarak biünmemekle bir- likte, iki kantar arasında her zaman farklılıklar olabi- Br. 40 santigrat derecede yo- la çıkan tankerlerde aşın buharlaşma olabilir. Sayaç ve kantar arasındaki değer- ler, her zaman eşitlik sağla- mayabilir." Değer, firelerle ilgili ola- rak "Sayaçla veriyorlardı, kantarla tartıyoriardı. 20 gün ugraşarak müfettişleri ben bizzat getirttim. Miifet- tişler mahn TÜPRAŞ'tan eksik geldiğini vurguladı- lar" açıklamasını yaptı. Müfettışlenn hazırladık- lan raporlarda kendisi aley- hine hiçbir değerlendirme- de bulunmadığını savunan Değer, kendisi hakkındaki savlann Teftiş Kurulu Baş- kanı Yalçın Gökçe ile Petrol Ofısi Genel Müdürü Korel Aytaç arasındaki sürtüş,me- den kaynaklandığını öne sürdü. Değer, "Teftiş Kuru- lu Başkanı, genel müdürü hedef alan böyle raporiar hazjrlamakta" dedi. Değer, taşıma yaptığı araçlardaki yakıtlardan fîre verildiği gerekçesiyle jet yakıtlan için 753 mılyon 256 bin lira, benzin için de 413 milyon 521 bin lira dü- zeyinde hak ettiği navlun alacağının kesildiğini bildı- rerek geçen haftalarda Pet- rol Ofisi'ne dava açtığını açıkladı. Değer'in Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'ne sun- duğu dava dilekçesinde şöyle denildi: "Navlun is- dhkakından haksız olarak 'mal eksiklıği' adı altında kestntiler yapılmış, eksiklik- ler fıre limiri içinde kaldığı gibi, bizatihi nakliyeciye at- fi mümkün oimayan olayın kendinden neşet etmiştir. Arzedilen nedenlerden do- layı şirketin na\ lun alacağı olan ve istihkakından kesi- len toplam 1 miryar 166 mil- yon liranın reeskont faiziyle biriikte tahsiline karar ve- rilmesini arz ederiz." Mehmet Emin Değer dûn bir basın toplantısı düzenle- yerek ANAP Bılecik Mil- letvekili Mehmet Seven aleyhine tazminat davası açacağını bildırdi. Değer, gündemde kalabilmek için her elde ettiği haberi araştır- madan kamuoyuna açıkla- makla suçladığı Seven'i "şöhret budalası" ve "hay- siyet celladı" olarak da tâ- nımladı. Değer, Seven'in iddiala- nnı kanıtlaması durumun- da "idam fermanını" kendi- sinin imzalayacağını da sa- vunarak, "Ama eğer Seven bu iddialan kanıtlayamaz- sa. ben de onun milletvekil- liğinden istifa etmesini isti- yorum. Çamur atmanın u- cuz olmadığuu herkes bil- sin" dedi. Düşen askeri Jet- lerde bozuk akaryakıt kulla- nıldığına ilışkın iddıalar Başbakanlık tarafından in- celemeye alındı. Devlet Bakanı Ali Şevki Erek, Seven'ın DGM'ye suç duyurusunda bulundu- ğunu hatırlatarak. "Konu hassasiyetle izlenmeye ahn- mış ve iddialann Başbakan- lık yetkili organlanna tevdi edilmesi ve gerekli işlemierin tamamlanması uygun bu- lunmuştur" dedi. Erek, ya- sal incelemelerin büyük bir titizlikleyapılacağını, konu tüm aynntılan ile incelen- dikten sonra kamuoyuna ay- nntılı bilgi sunulacağını belirtti. IOÖLU 1. KOŞU: F: Beybaba (5), P: Kılıçali (7), PP: Mertkan (2), S: Vardar (6). 2. KOŞU: F: Muratbey 1 (5), P: Umudum (6), PP: Ka- zaska (7). S: Doğanay (8). 3. KOŞU: F: Vinya Delmar (4), P: Court Briton {5), PP: Gözde 2 (6), S: Şanslı 1 (8). 4. KOŞU: F: tncirlispor (3), P: Fiyaka 2 (2), PP: Ahum 2 (4), S: Esnazlı (8). 5. KOŞU: F: Sakab (6), P: Air Man (1), PP: Jerry Le- wis (2), S: Don't Forget Me (5). 6. KOŞU: F: Paşakızı 1 (16), P: Berhanbey (4), PP: Melihcah (8). S: Hadibey (3), SS: Mürsel (9). 7. KOŞU: F: Uçanbulut (5), P: Jakarta (2), PP: Big Rock (6), S: Satiye (4). Günün İkilisi: 5. Koşu: 1 6 TabebBahis:16.4. 8. 3. 9. ALTILIGANYAN 5 6 7 3 2 4 11-6 14 4 8 5 2 OTORİTEfltiNGÖfiÜŞLBti BurhanDalgıç ErtanÛzsu M.Özkavaz GûneyAJancı 5-6-7-2 6-5-7 6-7-5-3 6-8-5-7 4 4 4 4-5-6 4-3-6-11 3-6-4-11 TM-6-3 3-11-4-6 6-1-2-5 6-1 6 6 4-16-8-9 16-4-3-5 16-4-8-9 16-4-8-9 2-5 5-6-2 5-4-2-6 2-5 G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada lı ulaşım araçları bizi bekliyor. Demirerin Latin Amerika gezisinin dönüşündeyaşanan tehlikenin izleri, bu geziye de yansıdı. Pilot havalandıkian hemen sonra anons etti: - Sayın misafirlerimiz, yolculuğumuz sırasında uçağımız türbülansa girebi- lir... Ama 14 saat boyunca beklenen tür- bülans gelmedi. Pekin Havaalanı'na inince toplu bir alkışla uçaktan aynldık. Geziye katılan işadamlarıyla ara ara sohbet ettik. Pek çok ülkeye olduğu gi- bi Çin'e de bütün dünya girdikten son- ra bizimkiler girmeyi akıl etmişler. Dış Ekonomik flişkiler Konseyi'nin (DEİK) hazırladığı raporda Çin'deki ya- tınm alanlanndan söz edilirken tümce- ler şöyle son buluyor: Büyük bir imkândır, ama Türkfirma- lan uzak bulmaktadır." "Bu konuda yetkin Türk firmaları var- dır, ancak görüşmeler sürmektedir." Çin'de ilk fabrika kurma girişimi De- nizli'deki Baycan şirketinden gelmiş. Her Çinliye bir çiklet satsalar iş tamam. Tadelle, benzer arayışlar içinde. Milli ta- kıma 15 tane çikolata verip satışlannı üç kat arttırdılar. Çin milli takımıyla da işi bağlariarsa köşeyi döndük demektir. Uzaklık Beyinlerde.. Dünyanın bu köşesinde katlanarak artan ekonomik kalkınma, her şeyin te- meli. Ülkeler arasındaki gerginlikler, ekonomik çıkarlann çakışmasıyla yu- muşamaya yüz tutmuş. Çin ve Güney Kore art arda anlaşmalar imzalryoriar. Japonlarla eski soğukluk yok. Bu süre- cin yakın gelecekte Asya-Pasifik birii- ğiyle sonuçlanacağı değerlendirmeleri yaygın. Her ülke kendi çıkariarını koru- yarak hem bölgesel işbiriiğine hem de dünyanın en uzak ülkelerine kapılannı açmış. Dünya ölçeğinde baktığımızda uzak- lık, artık beyinlerde kalan bir kavram. İş dünyası bu sözcüğü, sözlükten çıkar- mış. Bu tartşmalan gezinin kalan günlerin- de de sürdüreceğiz. Şimdi Marco Po- lo'nun Çin yolculuğuna dönelim. "Gör- düklerimin yansını inanmazlardiye yaz- madım" diyen Polo, Hürbüz bölgesini anlatıyor: "önemli biradam öldüğü zaman ka- dınlar, dört hafta boyunca her gün bir kezaynı anda ağlaşıriar. Aynca, ağlaşıp dövünmeyi iş edinip birinin yakını ölün- ce ardından ağlayarak para kazananlar da vardır." Polo, Hotan'dan beş günlük yolcu- luktan sonra uiaştığı Keriya'yı anlatıyor: "Geteneklerine göre biradam biryol- culuğa çıkıp 20 gün içinde dönmezse kansının, başka bir kişiyi koca olarak al- ma hakkı vardır. Erkeklerde aynı neden- den ötürü gittikleri yerde evlenebilirier. Saydığımız Kaşgar, Hotan, Keriya illeri ve Lop Çölü'ne değin uzanan diğer il- ler, Türkistan sının içinde bulunmakta- dır." Polo, Çin'in kuzeyinde Tatartann ya- şadığı bölgedeki ilginç birgeleneği şöy- le aktanyor "Bir kişinin evlilik çağındaki oğlu, bir diğer kişininde aynı çağdakikızı ölmüş- se birbiriyle evlendiriliher. Birkâğıt üze- rine ölen erkek ve kızı simgeleyen insan resimleri, at, giysi ve ev eşyası figühe- ri yapılır. Ateşe atılır. Çıkan dumanın öbürdünyadaki çocuklara ulaşacağına ve onlann kan-koca olacaklanna inanı- lır. Bu törenden sonra kızın ve oğlanın aileleri yakmlaşır." Polo, Pekin'in 13. yüzyıldaki kent pla- nını şöyle betimliyor: "Sokaklar öylesine dosdoğrudur ki kentin dış kapılannın birinden girildiğin- de kentin öbürucunda bulunan dış ka- pısı görülebilmektedir." Bugünkü Pekin için aynı şeyi söyle- mek güç. Polo'nun Tibet'ten geçerken not et- tiği bir gelenek de şöyle: "Bu ülke halkının erkekleri, bakire kız- larta evlenmek istemez. Buraya birker- van gelip geçebilmek için çadır kur- duğunda anneler, kervandaki yaban- cılara, evlenme çağındaki kızlanyla bir gece beraber olmalan için yalvanrlar. Ancak yabancılar, bu kızlan beraber- lerinde götüremez. Bir yabancıyla beraber olan genç kız evlenmek isterse onun hediye ettiği süs eşyalannı takar. Evlendikten sonra da hiçbir yabancı erkek, artık bu kadınlar- la ilişki kuramaz. Bu yasaya kesinlikle uyulur." Polo'da öykü çok, ama burada ke- selim. Pekin'de uzun yıllar kalan ve Ku- bilay Han'ın güvenini kazanan Polo, burada öğrendiği pek çok şeyi Av- rupa'ya taşımış. ttalyanlann makarnayı Polo aracılığıyla Çinlilerden öğrendiği söyleniyor. Tarih; matbaayı, pusulayı, barutu, dökme demiri, kâğıdı ilk Çinlilerin kul- landığını yazıyor. Çinliler bugün de kapitalizmle sos- yalizmi bir potada eritmeye çalışıyor. Basuı patronu öldürüldü • Baştarafi 1. Sayfada Kutmangıl'in öldürülme- siyle ilgili olarak adı henüz açıklanmayan bir kişinin gö- zaltına alındığı öğrenildi. Emniyet yetkilıleri, saldı- nnın Bekır K.utmangil'ın ya- nında geçen yıla kadar 'gü- venlik görevlisi'olarak çalı- şan ve 1992 yılında 'çek-«e- net tahsilao'ndan sabıkası bulunan 'ülkücü kabadayı' Ibrahim Cici'den kaynaklan- dığını belirttiler. Saldırganlann kullandığı araçta yapılan parmak izi in- celemesinde Ibrahim Ci- ci'nin parmak izlerinin bu- lunduğunu söyleyen yetkili- ler, yurtdışmda olduğunu yaymasına karşın Cici'yi ls- tanbul'da aradıklannı belirt- tiler. Fail olarak aranan Ibrahim Cici'nin Kemerburgaz civa- nnda kömür ocaklannı ka- patmak, sahiplerinin de ko- rumalığını yapmak için ül- kücülerden oluşan bir çete kurduğunu, geçen yıla kadar Bekir Kutmangil'in 'koru- ma" işini yaptığını anlatan yetkıliler, Cici'nin Kutman- gıl'e ortak olmak istediğini, ancak Kutmangirin ret ya- nıtı üzerine korumalığını bı- raktığını belirttiler. Cici'nin ortak olmak için Kutmangil'ı tehdit ettiği, Kutmangil'in de tehditlere karşılık önce Cici'nin evini, sonra da 11 Mart 1994 tari- hinde de kendisini kurşun- lattığına dikkat çeken yetki- liler, cinayetin bu kurşunlat- manın misillemesi düşünce- sinde olduklannı belirttiler. Olayın görgü tanığı koru- malar, asayiş şubesi cinayet masası dedektiflerince sor- gulandılar. 3 saldırgandan eşkâli belirlenen birinin ro- bot resmi, görgü tanıklannın ifadeleri doğrultusunda çizi- lerek basına dağıtıldı. 25-30 yaşlannda, 1.65-1.70 boyun- ZİNCtRUKUYU MEZARUÖ da ve 68 ile 70 kilo ağırhğın- da olduğu sanılan bu kişinin. siyah saçlı, açık buğday ten- li olduğu belirtildi. Olaydan sonra Florance Nightingale Hastenesi'ne kaldınlan Bekir Kutman- gil'in cesedi, buradan otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Ku- rumu'na götürüldü. Mehmet Bekir Kutmangil'e yapılan otopside. Kutmangil'in yü- Yenı Gûnaydın Gazetesı sahıbı Mehmet Bekır Kutmangil'in silahlı saldınya uğradığı yer züne ve boynuna 2 kurşun. göğsüne de 1 kurşun isabet etmesi sonucu öldüğü belir- lendi. Kutmangil'in hastaneye gelen yakınları, saldınnın profesyonelce olduğunu be- lirtirken, "Kandilli'deoturu- yordu. Yölda saldın için uy- gun bir yer yoktu. Saldın için en uygun yer. Zinciriikuyu i- di" dediler. Kutmangil'in ka- yınpederi Naci Vatansever. gazetecılere yaptığı açıkla- mada. "Suçluyu poiis değil, ben bulacağım. Bunun kanı yerde kaJmaz" dedi. Yeni Gûnaydın gazetesinın genel yayın koordinatörü Peyami Taneri. olayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Bekir kuhnangiL, 6 ay önce gerek görmediği için kendi koru- malannı kaldırmıştı. Kim- seyie husumeö yoktu. Basına yönelik olan bu saldınyı şid- detfc kınıyorum'" dedi. Cumhurbaşkanı Süle>- man Demirel ve Başbakan TansuÇiDer, Yeni Gûnaydın gazetesinin sahibi Mehmet Bekir Kutmangil'in öldürül- mesi nedeniyle, eşi Nebahat Kutmangil, Kutmangil'in kardeşf Fazh Kutmangfl ile Yeni Gûnaydın gazetesi ge- nel yayın koordinatörü Peya- mi Taneri'ye de birer başsağ- lığı telgrafı gönderdiler. Türkive Gazeteciler Sen- dikası Genel Başkanı Orhan Erinç, Basın Konseyi Başka- nı Oktay Ekşi, Antalya ve Er- zurum gazeteciler cemiyet- leri ile Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz Şubesi, Hak İş Genel Başkanı Neca- tiÇetak. TİSK Başkanı Refik Baydur, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Ya- lım Erez, MHP Genel Baş- kanı Atpadan Türkeş Gaze- te Sahipleri Birliği Genel Sekreteri Bartas Küntay, Ye- ni Gûnaydın gazetesi sahibi Bekir Kutmangil'in silahlı bir saldın sonucu öldürülme- sini kınadılar. Mehmet Bekır Kutman- gil'in cenazesi, ailesınin iste- mi üzerine perşembe gûnüne kadar Adli Tıp Kurumu mor- gunda kalacak. 25 mayıs perşembe günü Eyüp Sultan Camii'nde kılınacak öğle namazını tak- iben Eyüp'teki aile mezar- lığında toprağa verilecek. Eski koruması iilkücü İhralıiııı Oci aranıyor MİYASEİLKNUR Ugradığı saldın sonucu yaşamı- nı yitiren Gûnaydın gazetesinin genç patronu Mehmet Bekir Kut- mangil'in öldüriilmesi üzerine araştırmalara başlayan tstanbul Emniyeti failı belirledi. Emniyet'e göre olayın faili, ülkücü çete reisi Ibrahim Cici. Peki kim bu îbrahim Cici? Geçen yıla kadar Bekir Kut- mangil'in en yakınında olan kişi. Koruması, yardımcısı ve arazi ile maden ocağındaki işlerinde eli ayağı Ibrahim Cici'yi, Behçet Cantürk'le kapışmasından sonra kendisini korusun diye yanına al- mıştı. Babasının ölmesinden son- ra maden ocağının bulunduğu ara- ziye sahip çıkmak isteyen Behçet Cantürk'e karşı dişe diş mücadele veren Kutmangil de artık çevre- sinde silahlı çetelerin dolaştığı ve yeraltı dünyasmın saygı gösterdi- ği isimlerden biri olup çıkıvermiş- ti. Kutmangil'in maden ocağını da koruyan ve arazisine yenilerini katması için çaba gösteren Ibra- him Cici. bir sûre sonra onun ver- diği paralarlayetinmeyerek ortak- lığı getirip dayattı. Hisse istiyordu Kutmangil'den. Ancak Kutmangil de 32 yaşında mafyadan ürken toy madenci değildi artık. O günler geride kalmıştı. Yeraltı dünyasın- dan Cici dışında tanıdığı daha bir dolu insan vardı. Cici'nin dayat- masına karşılık kapıyı gösterdi. Ancak Cici, tehditlerine devam et- ti. Tehditler sonrasında bir de ba- kıldı ki Cici'nin önce evi, sonra kendisi kurşunlanıverdi. Cici, ge- çen yıl Bakırköy'de karnından iki kurşun yarası aldı. Polise göre bu korkutma değil doğrudan doğruya öldürme amacıyla dûzenlenen bir saldınydı. Polis, Kutmangil'den kuşkulanmasına karşın tetiğı çe- ken suçu üstlenince dosya kapan- dı. Dosya, polis ve Kutmangil'e göre kapanmış olabilirdi ama, tb- rahim Cici'ye göre kapanmamış- n. Bekir Kutmangil de bunun bi- lincinde olsa gerek ki geçen gün- lerde kendisine "akrep" tabir edi- len otomatik bir silah almıştı. An- cak kullanmaya dahi fırsat bula- madı. Polis, olay sonrasında yap- tığı araştırmada, saldırganlann kullandığı arabada Cici'nin par- mak izlerini tespit etti. Cici, yurt- dışmda olduğu söylentisini yay- masına karşın polis, Cici'nin ts- tanbul'da olduğunu biliyor ve bir- kaç gün içinde yakalayacağına inanıyor. Bu noktaya nasıl geldi? Bekir Kutmangil. çok genç yaş- ta paraya ve şöhrete ulaştı. Oldü- ğûnde 39 yaşındaydı. Ormancılık ve madencilik şirketlerinin yanı sı- ra bir gazete ve radyo sahibi genç bir patrondu. Babasının 1988 yı- lında ölmesi üzerine kendisini bir anda şirketin başında buldu. Şir- ketlerin basına geçtiğinde 32 ya- şındaydı. Uç kardeşten ortancası olan Bekir Kutmangil, ablası ve kardeşinin de onayıyla, ailenin ekonomik organizatörlüğünü üst- lendi. Marmara Üniversitesi tkti- sat Fakültesi'nden mezun olan Be- kir Kutmangil, şirket yönetme ko- nusunda deneyımli sayılırdı. Adına yeraltı dünyası denen bir dünyanın koyduğu bazı kurallan da ancak babası Halis Kutman- gü'den sonra şirketin basına ge- çince öğrendi. Daha 32 yaşınday- ken yeraltı dünyasının en ünlüle- rinden Behçet Cantürk'le hasım oluverdi bir anda. Kutmangil ailesi, 1930'luyıllar- da lstanbul'da demirticareti yapa- rak iş dünyasında adını duyurdu. 1949 yılından itibaren Etibank'ın müteahhitliğini 5 yıl boyunca sür- düren Kutmangiller, 1954 yılında maden işletme ruhsatı alarak Ağaçlı bolgesinde madenciliğe başladı. Aile demir ticareti, ma- dencilik ve müteahhitliğı bir ara- da yürütürken amcası da Tercü- man gazetesini satın alarak aileyi bir de gazeteciliğe bulaştırdı. An- cak Ragıp Kutmangil'in ölümün- den sonra işlerin basına geçen Be- kir Kutmangil'in babası Halis Kut- mangil. diğer işleri bırakıp bütün ağırlığını madenciliğe verdi. 1988 yılında Halis Kutman- gil'in ölümünden sonra da Bekir Kutmangil şirketin yönetim kuru- lu başkanlığını üstlendi. Ancak 32 yaşında şirketin basına geçen Be- kir Kutmangil'in başı sık sık ünlü kabadayılar ve arazi mafyasıyla belaya girdi. Genç aile reisi Maden ocağının bulunduğu ara- zinin kendilerine ait olduğunu öne sûren başta Behçet Cantürk olmak üzere birçok ünlü kabadayı karşı- sına dikilmışti. Kutmangil ailesi- nin reisliğini bu genç yaşta üstlen- mek zorunda kalan Bekir Kutman- gil, yeraltı dünyası ile uzlaşmak yerine mücadele yolunu seçti. Behçet Cantûrk'ün korkutmak amacıyla kendisini kurşun yağdır- masına sessiz kalmayarak, şimdi aramızda oimayan bu ünlü kaba- dayıya kendi dünyasının kurallan- nın gerektirdiği şekilde yanıt ver- di. Silahıyla Behçet Cantürk'ü ko- valadı. Bu anlaşmazhk uzun za- man sürdü. Bekir Kutmangil, kö- mür ocağının bulunduğu araziyi tellerle çevirerek her iki yüz met- rede bir koydurduğu bekçi kulube- leriyle ocağın çevresini donattı. Ülkücü çetelerle anlaşarak yeraltı dünyasına karşı koydu. Bu olay- dan sonra yeraltı dünyası ile çeşit- li vesilelerle ilişkiler ve dostluklar kuran Kutmangil, araya başka ün- lü kabadayılann girmesi sonucu Cantürk'le banştı. Sürekli etrafın- da silahlı adamlar dolaşırken ken- disi de sılahla dolaşmayı seven Kutmangil de artık bu dünyadan sayılıyordu. Gûnaydın gazetesini satın aldık- tan sonra projektörler bu genç pat- ronun üzerine çevrildi bir anda. Gazete içindeki sol kadrolan tas- fiye ederek muhafazakâr sağ gö- rüse mensup ve birçoğu emekli ga- zeteciyi yönetim kademelerine ge- tirdi. Ancak, ne promasyon ama- cıyla dağıttığı kömürler ne de ço- cuklar için dağıttığı kırtasiye mal- zemeleri, gazetenin tirajmı yerin- den kımıldatamadı. Piyasaya sü- rekli borçlanıyor, ama gazeteyi satmaya da yanaşmıyordu. Gazete sayesinde protokole gir- miş, sosyete ile daha yakın olmuş ve bu işi sevmişti. Eskiden çap- kınlıklan kimseyi ilgilendirmez- ken Ayşegül Nadir'le olan kaça- mağı bile dillere destan olmuştu. Piyasaya olan borçlan yüzün- den hayli başı ağnyan Kutman- gil'in sık sık yüzde 40'larla önem- li miktarlarda çek kırdırdığı en ya- kmlannın ifadesi. Bekir Kutmangil, evli ve biri kız, biri erkek iki çocuk babasıy- dı. Gazete ve şirketlerin basına çocuklannın küçük olması nedeniyle kardeşinin geçeceği sanılıvor OLAYLARIN ARDINDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada toplum" üzerine yazılar yazılıyor, demeçler verili- yor. Başbakan Çiller, önceki gün DYP'ye katılımlar üzerine dûzenlenen tören- de hazır bulunanlara şu sözlerle ant içiriyor: "Ul- kem hep bir ve bütün ol- sun I Geleceği aydınlık ol- sun I Türkiyem büyük ve güçlü olsun I Dava arka- daşlanm gazanızmübarek olsun." Türkiye'de vergi kaçırıp Amerika'da yatınm yapan bir başbakanın "dava ar- kadaşlanna gazalan mü- barek olsun!.." Gördüğümüz kadanyla Başbakan Çiller, susmak- la vergi kaçırdığına ilişkin gerçeklerin örtbas edile- ceğini ya da unutulacağı- nı hesap ediyor. Bu yakla- şım, gereksiz iyimserlikle yüklü gerçek dışı bir var- sayımdır; Çiller ailesine er ya da geç hesap sorula- cak; trilyonluk gayrimen- kullerinin kaynağını, ABD'deki yatırımlannın anlamını ve vergi kaçakçı- lığına ilişkin gerekçelerini açıklaması beklenecek... Bugün sussa bile Çiller, yann, ister istemez konu- şacak. Türkiye'de vergi kaçınp Amerika'da vergi ödeyen bir başbakan Cumhuriyet tarihinde ilk kez görülüyor. Böyle bir başbakanın koltuğunda oturması bile, yaşadığımız dönemin anlamını ser- gilemiyor mu?.. • • • Maskeli tiyatro • Baştarafi 1. Sayfada sından kayan bir bebek... ilk 'ıngaa\ hayata merha- ba... tlkaşk, aynlık. yeni bir aşk. evlilik ve çocuk... Ha- yat böyle sürer gider... Ölü- me dek... Son... Diktatör sahnede Ama insanoğlu yerküre- yi paylaşamıyor. Toprak kavgasının sonunda her şe- yin uygar bir bıçimde çö- zülebilmesi için komik kos- tümlü, koca kafalı liderler devreye giriyor. Birbirlen- ne uzattıklan. iyi niyetli uz- laşma çabalannı simgele- yen ipler bir anda kördüğü- me dönüşüyor. Oyuncula- nn, kostümlerini çıkanpbir kenara atarak tutuştuklan kavga, bir diktatörün sah- nede arz-ı endam etmesiy- le son buluyor. Izleyicilere dönerek "Ben kralım, siz de benim tebamsınız. Artık dinlen- mek ıstiyorum" diyen haş- metmeab. gitmemizi emre- diyor. Ama oradan aynlma- ya hiç niyeti oimayan sanat- sever teba, Kral'ın işini güçleştirip iktidanndan kuşku duymasına yol açı- yor: "Ben kralım ve bura- dan çıkıp girmenizi emredi- yürum". Bu arada izleyici- İerin kahkahalara boğuldu- ğunu söylememize gerek yok. 7. Uluslararası lstanbul Tiyatro Festivali, ülkemiz- de ilk kez bir sokak tiyatro- sunun gösterisiyle böylesi- ne ilginç, renkli ve görkem- li başladı. ELECTRDLUX ER GUATTRO CFC-FREE B Bu tazelik hiç bitmesin ister misiniz? 4 kapılı, rahat ulaşılabilir dizayn.. Geniş iç hacim... Kapı içi soğuk ıçecek çeşmesi...Sıfır freon gazı, çevre dostu., Çok sessiz.. Düşük enerji tüketimi... No-Frost derin dondurucu ve uzun süreli tazelik için sıfır derece bölmesi... Buz makinesi... Şok soğutma ve dondurma işlemi. Derin dondurucu raflarında raylı sistem... Ayarlanabilir camlı raf sistemi sayesinde kolay temizlik... Electrolıu ER 4671 S Quattro CFC-Free buzdolabı hayatınıza yepyeni bir ferahlık. benzersiz bir koiaylık getiriyor. Farklı özelliklere sahip diger Electrolux modelleriyle siz de bir an önce tanışın! . ' Size en yakın Electrolux bayıini ögrenmek ve ayrıntıh bilgi için Türkiye'nin her yerinden ücretsiz servis telefonumuzu hemen arayın. II ÖCKRİ'zlîjlSİ DANIŞMA' SERVİSİ IPŞPP?11 6032 ı»iikffi.fi:nl • KBKEZ TARLASAŞI BULVARI NO 35 TAKSM 80060 BTANBUL TEL 02-229310 20 FAX 0212İ5160M • ŞUB£: ATMÛflX CAO NO 378 K.5-5C1 ALSANCAK 35220 IZMIfl 0232.4639315 FAX 023246392 52 B e y a z E ş y a d a D ü n y a
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle