Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MAYIS 1995 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Petrol Ofisi'ne
fîre davası
• Baştarafi 1. Sayfada
yanhş ölçüm yapmakla suç-
ladı. Değer, yakıt taşıyan
tejikerlerdeki ürünlere ka-
çak mal kanştınldığı yö-
nündeki savlar üzerine
Cumhuriyet'e yaptığı açık-
lamada. TÜPRAŞ'tan yakıt
aldıktan sonra her aracın 5-
10 kişilık heyetlerle incele-
nerek kurşunla mühürlendi-
ğine dikkat çektı. Değer,
"Bir mührün bozulması
anında. bir yıpranma olma-
a durumunda anında mü-
dahak yapüarak işlem iptal
edilir" dedi.
Rafınenden taşidığı jet
yakıtlan ve bertzınde olu-
şan firenin. yanlış ölçüm-
den kaynaklandığını belir-
ten Değer, Petrol Ofısi ts-
kenderun Bölge Müdürlü-
ğü'nün de bu yönde bir ra-
poru bulunduğunu açıkladı.
Değer tarafından sunulan
raporda şöyle denıldı:
"Tespit edilen noksanlık-
lann neden ve nasıl kaynak-
lanmakta olduğuna dair
bölgemizin görüşü alınma-
dığı gibL konunun bir defa
daha görüşülerek değerlen-
dirmemiz istenmiştir. Mey-
dana gelen noksanlıklar, ke-
sin olarak biünmemekle bir-
likte, iki kantar arasında
her zaman farklılıklar olabi-
Br. 40 santigrat derecede yo-
la çıkan tankerlerde aşın
buharlaşma olabilir. Sayaç
ve kantar arasındaki değer-
ler, her zaman eşitlik sağla-
mayabilir."
Değer, firelerle ilgili ola-
rak "Sayaçla veriyorlardı,
kantarla tartıyoriardı. 20
gün ugraşarak müfettişleri
ben bizzat getirttim. Miifet-
tişler mahn TÜPRAŞ'tan
eksik geldiğini vurguladı-
lar" açıklamasını yaptı.
Müfettışlenn hazırladık-
lan raporlarda kendisi aley-
hine hiçbir değerlendirme-
de bulunmadığını savunan
Değer, kendisi hakkındaki
savlann Teftiş Kurulu Baş-
kanı Yalçın Gökçe ile Petrol
Ofısi Genel Müdürü Korel
Aytaç arasındaki sürtüş,me-
den kaynaklandığını öne
sürdü. Değer, "Teftiş Kuru-
lu Başkanı, genel müdürü
hedef alan böyle raporiar
hazjrlamakta" dedi.
Değer, taşıma yaptığı
araçlardaki yakıtlardan fîre
verildiği gerekçesiyle jet
yakıtlan için 753 mılyon
256 bin lira, benzin için de
413 milyon 521 bin lira dü-
zeyinde hak ettiği navlun
alacağının kesildiğini bildı-
rerek geçen haftalarda Pet-
rol Ofisi'ne dava açtığını
açıkladı.
Değer'in Ankara Asliye
Ticaret Mahkemesi'ne sun-
duğu dava dilekçesinde
şöyle denildi: "Navlun is-
dhkakından haksız olarak
'mal eksiklıği' adı altında
kestntiler yapılmış, eksiklik-
ler fıre limiri içinde kaldığı
gibi, bizatihi nakliyeciye at-
fi mümkün oimayan olayın
kendinden neşet etmiştir.
Arzedilen nedenlerden do-
layı şirketin na\ lun alacağı
olan ve istihkakından kesi-
len toplam 1 miryar 166 mil-
yon liranın reeskont faiziyle
biriikte tahsiline karar ve-
rilmesini arz ederiz."
Mehmet Emin Değer dûn
bir basın toplantısı düzenle-
yerek ANAP Bılecik Mil-
letvekili Mehmet Seven
aleyhine tazminat davası
açacağını bildırdi. Değer,
gündemde kalabilmek için
her elde ettiği haberi araştır-
madan kamuoyuna açıkla-
makla suçladığı Seven'i
"şöhret budalası" ve "hay-
siyet celladı" olarak da tâ-
nımladı.
Değer, Seven'in iddiala-
nnı kanıtlaması durumun-
da "idam fermanını" kendi-
sinin imzalayacağını da sa-
vunarak, "Ama eğer Seven
bu iddialan kanıtlayamaz-
sa. ben de onun milletvekil-
liğinden istifa etmesini isti-
yorum. Çamur atmanın u-
cuz olmadığuu herkes bil-
sin" dedi. Düşen askeri Jet-
lerde bozuk akaryakıt kulla-
nıldığına ilışkın iddıalar
Başbakanlık tarafından in-
celemeye alındı.
Devlet Bakanı Ali Şevki
Erek, Seven'ın DGM'ye
suç duyurusunda bulundu-
ğunu hatırlatarak. "Konu
hassasiyetle izlenmeye ahn-
mış ve iddialann Başbakan-
lık yetkili organlanna tevdi
edilmesi ve gerekli işlemierin
tamamlanması uygun bu-
lunmuştur" dedi. Erek, ya-
sal incelemelerin büyük bir
titizlikleyapılacağını, konu
tüm aynntılan ile incelen-
dikten sonra kamuoyuna ay-
nntılı bilgi sunulacağını
belirtti.
IOÖLU
1. KOŞU: F: Beybaba (5), P: Kılıçali (7), PP: Mertkan
(2), S: Vardar (6).
2. KOŞU: F: Muratbey 1 (5), P: Umudum (6), PP: Ka-
zaska (7). S: Doğanay (8).
3. KOŞU: F: Vinya Delmar (4), P: Court Briton {5),
PP: Gözde 2 (6), S: Şanslı 1 (8).
4. KOŞU: F: tncirlispor (3), P: Fiyaka 2 (2), PP:
Ahum 2 (4), S: Esnazlı (8).
5. KOŞU: F: Sakab (6), P: Air Man (1), PP: Jerry Le-
wis (2), S: Don't Forget Me (5).
6. KOŞU: F: Paşakızı 1 (16), P: Berhanbey (4), PP:
Melihcah (8). S: Hadibey (3), SS: Mürsel (9).
7. KOŞU: F: Uçanbulut (5), P: Jakarta (2), PP: Big
Rock (6), S: Satiye (4).
Günün İkilisi: 5. Koşu: 1 6
TabebBahis:16.4. 8. 3. 9.
ALTILIGANYAN
5
6
7
3
2
4
11-6
14
4
8
5
2
OTORİTEfltiNGÖfiÜŞLBti
BurhanDalgıç
ErtanÛzsu
M.Özkavaz
GûneyAJancı
5-6-7-2
6-5-7
6-7-5-3
6-8-5-7
4
4
4
4-5-6
4-3-6-11
3-6-4-11
TM-6-3
3-11-4-6
6-1-2-5
6-1
6
6
4-16-8-9
16-4-3-5
16-4-8-9
16-4-8-9
2-5
5-6-2
5-4-2-6
2-5
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
lı ulaşım araçları bizi bekliyor.
Demirerin Latin Amerika gezisinin
dönüşündeyaşanan tehlikenin izleri, bu
geziye de yansıdı. Pilot havalandıkian
hemen sonra anons etti:
- Sayın misafirlerimiz, yolculuğumuz
sırasında uçağımız türbülansa girebi-
lir...
Ama 14 saat boyunca beklenen tür-
bülans gelmedi. Pekin Havaalanı'na
inince toplu bir alkışla uçaktan aynldık.
Geziye katılan işadamlarıyla ara ara
sohbet ettik. Pek çok ülkeye olduğu gi-
bi Çin'e de bütün dünya girdikten son-
ra bizimkiler girmeyi akıl etmişler.
Dış Ekonomik flişkiler Konseyi'nin
(DEİK) hazırladığı raporda Çin'deki ya-
tınm alanlanndan söz edilirken tümce-
ler şöyle son buluyor:
Büyük bir imkândır, ama Türkfirma-
lan uzak bulmaktadır."
"Bu konuda yetkin Türk firmaları var-
dır, ancak görüşmeler sürmektedir."
Çin'de ilk fabrika kurma girişimi De-
nizli'deki Baycan şirketinden gelmiş.
Her Çinliye bir çiklet satsalar iş tamam.
Tadelle, benzer arayışlar içinde. Milli ta-
kıma 15 tane çikolata verip satışlannı üç
kat arttırdılar. Çin milli takımıyla da işi
bağlariarsa köşeyi döndük demektir.
Uzaklık Beyinlerde..
Dünyanın bu köşesinde katlanarak
artan ekonomik kalkınma, her şeyin te-
meli. Ülkeler arasındaki gerginlikler,
ekonomik çıkarlann çakışmasıyla yu-
muşamaya yüz tutmuş. Çin ve Güney
Kore art arda anlaşmalar imzalryoriar.
Japonlarla eski soğukluk yok. Bu süre-
cin yakın gelecekte Asya-Pasifik birii-
ğiyle sonuçlanacağı değerlendirmeleri
yaygın. Her ülke kendi çıkariarını koru-
yarak hem bölgesel işbiriiğine hem de
dünyanın en uzak ülkelerine kapılannı
açmış.
Dünya ölçeğinde baktığımızda uzak-
lık, artık beyinlerde kalan bir kavram. İş
dünyası bu sözcüğü, sözlükten çıkar-
mış.
Bu tartşmalan gezinin kalan günlerin-
de de sürdüreceğiz. Şimdi Marco Po-
lo'nun Çin yolculuğuna dönelim. "Gör-
düklerimin yansını inanmazlardiye yaz-
madım" diyen Polo, Hürbüz bölgesini
anlatıyor:
"önemli biradam öldüğü zaman ka-
dınlar, dört hafta boyunca her gün bir
kezaynı anda ağlaşıriar. Aynca, ağlaşıp
dövünmeyi iş edinip birinin yakını ölün-
ce ardından ağlayarak para kazananlar
da vardır."
Polo, Hotan'dan beş günlük yolcu-
luktan sonra uiaştığı Keriya'yı anlatıyor:
"Geteneklerine göre biradam biryol-
culuğa çıkıp 20 gün içinde dönmezse
kansının, başka bir kişiyi koca olarak al-
ma hakkı vardır. Erkeklerde aynı neden-
den ötürü gittikleri yerde evlenebilirier.
Saydığımız Kaşgar, Hotan, Keriya illeri
ve Lop Çölü'ne değin uzanan diğer il-
ler, Türkistan sının içinde bulunmakta-
dır."
Polo, Çin'in kuzeyinde Tatartann ya-
şadığı bölgedeki ilginç birgeleneği şöy-
le aktanyor
"Bir kişinin evlilik çağındaki oğlu, bir
diğer kişininde aynı çağdakikızı ölmüş-
se birbiriyle evlendiriliher. Birkâğıt üze-
rine ölen erkek ve kızı simgeleyen insan
resimleri, at, giysi ve ev eşyası figühe-
ri yapılır. Ateşe atılır. Çıkan dumanın
öbürdünyadaki çocuklara ulaşacağına
ve onlann kan-koca olacaklanna inanı-
lır. Bu törenden sonra kızın ve oğlanın
aileleri yakmlaşır."
Polo, Pekin'in 13. yüzyıldaki kent pla-
nını şöyle betimliyor:
"Sokaklar öylesine dosdoğrudur ki
kentin dış kapılannın birinden girildiğin-
de kentin öbürucunda bulunan dış ka-
pısı görülebilmektedir."
Bugünkü Pekin için aynı şeyi söyle-
mek güç.
Polo'nun Tibet'ten geçerken not et-
tiği bir gelenek de şöyle:
"Bu ülke halkının erkekleri, bakire kız-
larta evlenmek istemez. Buraya birker-
van gelip geçebilmek için çadır kur-
duğunda anneler, kervandaki yaban-
cılara, evlenme çağındaki kızlanyla bir
gece beraber olmalan için yalvanrlar.
Ancak yabancılar, bu kızlan beraber-
lerinde götüremez.
Bir yabancıyla beraber olan genç kız
evlenmek isterse onun hediye ettiği süs
eşyalannı takar. Evlendikten sonra da
hiçbir yabancı erkek, artık bu kadınlar-
la ilişki kuramaz. Bu yasaya kesinlikle
uyulur."
Polo'da öykü çok, ama burada ke-
selim. Pekin'de uzun yıllar kalan ve Ku-
bilay Han'ın güvenini kazanan Polo,
burada öğrendiği pek çok şeyi Av-
rupa'ya taşımış. ttalyanlann makarnayı
Polo aracılığıyla Çinlilerden öğrendiği
söyleniyor.
Tarih; matbaayı, pusulayı, barutu,
dökme demiri, kâğıdı ilk Çinlilerin kul-
landığını yazıyor.
Çinliler bugün de kapitalizmle sos-
yalizmi bir potada eritmeye çalışıyor.
Basuı patronu öldürüldü
• Baştarafi 1. Sayfada
Kutmangıl'in öldürülme-
siyle ilgili olarak adı henüz
açıklanmayan bir kişinin gö-
zaltına alındığı öğrenildi.
Emniyet yetkilıleri, saldı-
nnın Bekır K.utmangil'ın ya-
nında geçen yıla kadar 'gü-
venlik görevlisi'olarak çalı-
şan ve 1992 yılında 'çek-«e-
net tahsilao'ndan sabıkası
bulunan 'ülkücü kabadayı'
Ibrahim Cici'den kaynaklan-
dığını belirttiler.
Saldırganlann kullandığı
araçta yapılan parmak izi in-
celemesinde Ibrahim Ci-
ci'nin parmak izlerinin bu-
lunduğunu söyleyen yetkili-
ler, yurtdışmda olduğunu
yaymasına karşın Cici'yi ls-
tanbul'da aradıklannı belirt-
tiler.
Fail olarak aranan Ibrahim
Cici'nin Kemerburgaz civa-
nnda kömür ocaklannı ka-
patmak, sahiplerinin de ko-
rumalığını yapmak için ül-
kücülerden oluşan bir çete
kurduğunu, geçen yıla kadar
Bekir Kutmangil'in 'koru-
ma" işini yaptığını anlatan
yetkıliler, Cici'nin Kutman-
gıl'e ortak olmak istediğini,
ancak Kutmangirin ret ya-
nıtı üzerine korumalığını bı-
raktığını belirttiler.
Cici'nin ortak olmak için
Kutmangil'ı tehdit ettiği,
Kutmangil'in de tehditlere
karşılık önce Cici'nin evini,
sonra da 11 Mart 1994 tari-
hinde de kendisini kurşun-
lattığına dikkat çeken yetki-
liler, cinayetin bu kurşunlat-
manın misillemesi düşünce-
sinde olduklannı belirttiler.
Olayın görgü tanığı koru-
malar, asayiş şubesi cinayet
masası dedektiflerince sor-
gulandılar. 3 saldırgandan
eşkâli belirlenen birinin ro-
bot resmi, görgü tanıklannın
ifadeleri doğrultusunda çizi-
lerek basına dağıtıldı. 25-30
yaşlannda, 1.65-1.70 boyun-
ZİNCtRUKUYU
MEZARUÖ
da ve 68 ile 70 kilo ağırhğın-
da olduğu sanılan bu kişinin.
siyah saçlı, açık buğday ten-
li olduğu belirtildi.
Olaydan sonra Florance
Nightingale Hastenesi'ne
kaldınlan Bekir Kutman-
gil'in cesedi, buradan otopsi
yapılmak üzere Adli Tıp Ku-
rumu'na götürüldü. Mehmet
Bekir Kutmangil'e yapılan
otopside. Kutmangil'in yü-
Yenı Gûnaydın Gazetesı
sahıbı Mehmet Bekır
Kutmangil'in silahlı
saldınya uğradığı yer
züne ve boynuna 2 kurşun.
göğsüne de 1 kurşun isabet
etmesi sonucu öldüğü belir-
lendi.
Kutmangil'in hastaneye
gelen yakınları, saldınnın
profesyonelce olduğunu be-
lirtirken, "Kandilli'deoturu-
yordu. Yölda saldın için uy-
gun bir yer yoktu. Saldın için
en uygun yer. Zinciriikuyu i-
di" dediler. Kutmangil'in ka-
yınpederi Naci Vatansever.
gazetecılere yaptığı açıkla-
mada. "Suçluyu poiis değil,
ben bulacağım. Bunun kanı
yerde kaJmaz" dedi. Yeni
Gûnaydın gazetesinın genel
yayın koordinatörü Peyami
Taneri. olayla ilgili olarak
yaptığı açıklamada, "Bekir
kuhnangiL, 6 ay önce gerek
görmediği için kendi koru-
malannı kaldırmıştı. Kim-
seyie husumeö yoktu. Basına
yönelik olan bu saldınyı şid-
detfc kınıyorum'" dedi.
Cumhurbaşkanı Süle>-
man Demirel ve Başbakan
TansuÇiDer, Yeni Gûnaydın
gazetesinin sahibi Mehmet
Bekir Kutmangil'in öldürül-
mesi nedeniyle, eşi Nebahat
Kutmangil, Kutmangil'in
kardeşf Fazh Kutmangfl ile
Yeni Gûnaydın gazetesi ge-
nel yayın koordinatörü Peya-
mi Taneri'ye de birer başsağ-
lığı telgrafı gönderdiler.
Türkive Gazeteciler Sen-
dikası Genel Başkanı Orhan
Erinç, Basın Konseyi Başka-
nı Oktay Ekşi, Antalya ve Er-
zurum gazeteciler cemiyet-
leri ile Çağdaş Gazeteciler
Derneği Akdeniz Şubesi,
Hak İş Genel Başkanı Neca-
tiÇetak. TİSK Başkanı Refik
Baydur, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Başkanı Ya-
lım Erez, MHP Genel Baş-
kanı Atpadan Türkeş Gaze-
te Sahipleri Birliği Genel
Sekreteri Bartas Küntay, Ye-
ni Gûnaydın gazetesi sahibi
Bekir Kutmangil'in silahlı
bir saldın sonucu öldürülme-
sini kınadılar.
Mehmet Bekır Kutman-
gil'in cenazesi, ailesınin iste-
mi üzerine perşembe gûnüne
kadar Adli Tıp Kurumu mor-
gunda kalacak.
25 mayıs perşembe günü
Eyüp Sultan Camii'nde
kılınacak öğle namazını tak-
iben Eyüp'teki aile mezar-
lığında toprağa verilecek.
Eski koruması iilkücü İhralıiııı Oci aranıyor
MİYASEİLKNUR
Ugradığı saldın sonucu yaşamı-
nı yitiren Gûnaydın gazetesinin
genç patronu Mehmet Bekir Kut-
mangil'in öldüriilmesi üzerine
araştırmalara başlayan tstanbul
Emniyeti failı belirledi. Emniyet'e
göre olayın faili, ülkücü çete reisi
Ibrahim Cici. Peki kim bu îbrahim
Cici? Geçen yıla kadar Bekir Kut-
mangil'in en yakınında olan kişi.
Koruması, yardımcısı ve arazi ile
maden ocağındaki işlerinde eli
ayağı Ibrahim Cici'yi, Behçet
Cantürk'le kapışmasından sonra
kendisini korusun diye yanına al-
mıştı. Babasının ölmesinden son-
ra maden ocağının bulunduğu ara-
ziye sahip çıkmak isteyen Behçet
Cantürk'e karşı dişe diş mücadele
veren Kutmangil de artık çevre-
sinde silahlı çetelerin dolaştığı ve
yeraltı dünyasmın saygı gösterdi-
ği isimlerden biri olup çıkıvermiş-
ti. Kutmangil'in maden ocağını da
koruyan ve arazisine yenilerini
katması için çaba gösteren Ibra-
him Cici. bir sûre sonra onun ver-
diği paralarlayetinmeyerek ortak-
lığı getirip dayattı. Hisse istiyordu
Kutmangil'den. Ancak Kutmangil
de 32 yaşında mafyadan ürken toy
madenci değildi artık. O günler
geride kalmıştı. Yeraltı dünyasın-
dan Cici dışında tanıdığı daha bir
dolu insan vardı. Cici'nin dayat-
masına karşılık kapıyı gösterdi.
Ancak Cici, tehditlerine devam et-
ti. Tehditler sonrasında bir de ba-
kıldı ki Cici'nin önce evi, sonra
kendisi kurşunlanıverdi. Cici, ge-
çen yıl Bakırköy'de karnından iki
kurşun yarası aldı. Polise göre bu
korkutma değil doğrudan doğruya
öldürme amacıyla dûzenlenen bir
saldınydı. Polis, Kutmangil'den
kuşkulanmasına karşın tetiğı çe-
ken suçu üstlenince dosya kapan-
dı. Dosya, polis ve Kutmangil'e
göre kapanmış olabilirdi ama, tb-
rahim Cici'ye göre kapanmamış-
n. Bekir Kutmangil de bunun bi-
lincinde olsa gerek ki geçen gün-
lerde kendisine "akrep" tabir edi-
len otomatik bir silah almıştı. An-
cak kullanmaya dahi fırsat bula-
madı. Polis, olay sonrasında yap-
tığı araştırmada, saldırganlann
kullandığı arabada Cici'nin par-
mak izlerini tespit etti. Cici, yurt-
dışmda olduğu söylentisini yay-
masına karşın polis, Cici'nin ts-
tanbul'da olduğunu biliyor ve bir-
kaç gün içinde yakalayacağına
inanıyor.
Bu noktaya nasıl geldi?
Bekir Kutmangil. çok genç yaş-
ta paraya ve şöhrete ulaştı. Oldü-
ğûnde 39 yaşındaydı. Ormancılık
ve madencilik şirketlerinin yanı sı-
ra bir gazete ve radyo sahibi genç
bir patrondu. Babasının 1988 yı-
lında ölmesi üzerine kendisini bir
anda şirketin başında buldu. Şir-
ketlerin basına geçtiğinde 32 ya-
şındaydı. Uç kardeşten ortancası
olan Bekir Kutmangil, ablası ve
kardeşinin de onayıyla, ailenin
ekonomik organizatörlüğünü üst-
lendi. Marmara Üniversitesi tkti-
sat Fakültesi'nden mezun olan Be-
kir Kutmangil, şirket yönetme ko-
nusunda deneyımli sayılırdı.
Adına yeraltı dünyası denen bir
dünyanın koyduğu bazı kurallan
da ancak babası Halis Kutman-
gü'den sonra şirketin basına ge-
çince öğrendi. Daha 32 yaşınday-
ken yeraltı dünyasının en ünlüle-
rinden Behçet Cantürk'le hasım
oluverdi bir anda.
Kutmangil ailesi, 1930'luyıllar-
da lstanbul'da demirticareti yapa-
rak iş dünyasında adını duyurdu.
1949 yılından itibaren Etibank'ın
müteahhitliğini 5 yıl boyunca sür-
düren Kutmangiller, 1954 yılında
maden işletme ruhsatı alarak
Ağaçlı bolgesinde madenciliğe
başladı. Aile demir ticareti, ma-
dencilik ve müteahhitliğı bir ara-
da yürütürken amcası da Tercü-
man gazetesini satın alarak aileyi
bir de gazeteciliğe bulaştırdı. An-
cak Ragıp Kutmangil'in ölümün-
den sonra işlerin basına geçen Be-
kir Kutmangil'in babası Halis Kut-
mangil. diğer işleri bırakıp bütün
ağırlığını madenciliğe verdi.
1988 yılında Halis Kutman-
gil'in ölümünden sonra da Bekir
Kutmangil şirketin yönetim kuru-
lu başkanlığını üstlendi. Ancak 32
yaşında şirketin basına geçen Be-
kir Kutmangil'in başı sık sık ünlü
kabadayılar ve arazi mafyasıyla
belaya girdi.
Genç aile reisi
Maden ocağının bulunduğu ara-
zinin kendilerine ait olduğunu öne
sûren başta Behçet Cantürk olmak
üzere birçok ünlü kabadayı karşı-
sına dikilmışti. Kutmangil ailesi-
nin reisliğini bu genç yaşta üstlen-
mek zorunda kalan Bekir Kutman-
gil, yeraltı dünyası ile uzlaşmak
yerine mücadele yolunu seçti.
Behçet Cantûrk'ün korkutmak
amacıyla kendisini kurşun yağdır-
masına sessiz kalmayarak, şimdi
aramızda oimayan bu ünlü kaba-
dayıya kendi dünyasının kurallan-
nın gerektirdiği şekilde yanıt ver-
di. Silahıyla Behçet Cantürk'ü ko-
valadı. Bu anlaşmazhk uzun za-
man sürdü. Bekir Kutmangil, kö-
mür ocağının bulunduğu araziyi
tellerle çevirerek her iki yüz met-
rede bir koydurduğu bekçi kulube-
leriyle ocağın çevresini donattı.
Ülkücü çetelerle anlaşarak yeraltı
dünyasına karşı koydu. Bu olay-
dan sonra yeraltı dünyası ile çeşit-
li vesilelerle ilişkiler ve dostluklar
kuran Kutmangil, araya başka ün-
lü kabadayılann girmesi sonucu
Cantürk'le banştı. Sürekli etrafın-
da silahlı adamlar dolaşırken ken-
disi de sılahla dolaşmayı seven
Kutmangil de artık bu dünyadan
sayılıyordu.
Gûnaydın gazetesini satın aldık-
tan sonra projektörler bu genç pat-
ronun üzerine çevrildi bir anda.
Gazete içindeki sol kadrolan tas-
fiye ederek muhafazakâr sağ gö-
rüse mensup ve birçoğu emekli ga-
zeteciyi yönetim kademelerine ge-
tirdi. Ancak, ne promasyon ama-
cıyla dağıttığı kömürler ne de ço-
cuklar için dağıttığı kırtasiye mal-
zemeleri, gazetenin tirajmı yerin-
den kımıldatamadı. Piyasaya sü-
rekli borçlanıyor, ama gazeteyi
satmaya da yanaşmıyordu.
Gazete sayesinde protokole gir-
miş, sosyete ile daha yakın olmuş
ve bu işi sevmişti. Eskiden çap-
kınlıklan kimseyi ilgilendirmez-
ken Ayşegül Nadir'le olan kaça-
mağı bile dillere destan olmuştu.
Piyasaya olan borçlan yüzün-
den hayli başı ağnyan Kutman-
gil'in sık sık yüzde 40'larla önem-
li miktarlarda çek kırdırdığı en ya-
kmlannın ifadesi.
Bekir Kutmangil, evli ve biri
kız, biri erkek iki çocuk babasıy-
dı. Gazete ve şirketlerin basına
çocuklannın küçük olması
nedeniyle kardeşinin geçeceği
sanılıvor
OLAYLARIN
ARDINDAKI
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
toplum" üzerine yazılar
yazılıyor, demeçler verili-
yor.
Başbakan Çiller, önceki
gün DYP'ye katılımlar
üzerine dûzenlenen tören-
de hazır bulunanlara şu
sözlerle ant içiriyor: "Ul-
kem hep bir ve bütün ol-
sun I Geleceği aydınlık ol-
sun I Türkiyem büyük ve
güçlü olsun I Dava arka-
daşlanm gazanızmübarek
olsun."
Türkiye'de vergi kaçırıp
Amerika'da yatınm yapan
bir başbakanın "dava ar-
kadaşlanna gazalan mü-
barek olsun!.."
Gördüğümüz kadanyla
Başbakan Çiller, susmak-
la vergi kaçırdığına ilişkin
gerçeklerin örtbas edile-
ceğini ya da unutulacağı-
nı hesap ediyor. Bu yakla-
şım, gereksiz iyimserlikle
yüklü gerçek dışı bir var-
sayımdır; Çiller ailesine er
ya da geç hesap sorula-
cak; trilyonluk gayrimen-
kullerinin kaynağını,
ABD'deki yatırımlannın
anlamını ve vergi kaçakçı-
lığına ilişkin gerekçelerini
açıklaması beklenecek...
Bugün sussa bile Çiller,
yann, ister istemez konu-
şacak. Türkiye'de vergi
kaçınp Amerika'da vergi
ödeyen bir başbakan
Cumhuriyet tarihinde ilk
kez görülüyor. Böyle bir
başbakanın koltuğunda
oturması bile, yaşadığımız
dönemin anlamını ser-
gilemiyor mu?..
• • •
Maskeli
tiyatro
• Baştarafi 1. Sayfada
sından kayan bir bebek...
ilk 'ıngaa\ hayata merha-
ba... tlkaşk, aynlık. yeni bir
aşk. evlilik ve çocuk... Ha-
yat böyle sürer gider... Ölü-
me dek... Son...
Diktatör sahnede
Ama insanoğlu yerküre-
yi paylaşamıyor. Toprak
kavgasının sonunda her şe-
yin uygar bir bıçimde çö-
zülebilmesi için komik kos-
tümlü, koca kafalı liderler
devreye giriyor. Birbirlen-
ne uzattıklan. iyi niyetli uz-
laşma çabalannı simgele-
yen ipler bir anda kördüğü-
me dönüşüyor. Oyuncula-
nn, kostümlerini çıkanpbir
kenara atarak tutuştuklan
kavga, bir diktatörün sah-
nede arz-ı endam etmesiy-
le son buluyor.
Izleyicilere dönerek
"Ben kralım, siz de benim
tebamsınız. Artık dinlen-
mek ıstiyorum" diyen haş-
metmeab. gitmemizi emre-
diyor. Ama oradan aynlma-
ya hiç niyeti oimayan sanat-
sever teba, Kral'ın işini
güçleştirip iktidanndan
kuşku duymasına yol açı-
yor: "Ben kralım ve bura-
dan çıkıp girmenizi emredi-
yürum". Bu arada izleyici-
İerin kahkahalara boğuldu-
ğunu söylememize gerek
yok.
7. Uluslararası lstanbul
Tiyatro Festivali, ülkemiz-
de ilk kez bir sokak tiyatro-
sunun gösterisiyle böylesi-
ne ilginç, renkli ve görkem-
li başladı.
ELECTRDLUX ER
GUATTRO CFC-FREE B
Bu tazelik hiç bitmesin ister misiniz?
4 kapılı, rahat ulaşılabilir dizayn.. Geniş iç hacim... Kapı içi soğuk ıçecek çeşmesi...Sıfır freon gazı, çevre dostu.,
Çok sessiz.. Düşük enerji tüketimi... No-Frost derin dondurucu ve uzun süreli tazelik için sıfır derece bölmesi...
Buz makinesi... Şok soğutma ve dondurma işlemi. Derin dondurucu raflarında raylı sistem...
Ayarlanabilir camlı raf sistemi sayesinde kolay temizlik...
Electrolıu ER 4671 S Quattro CFC-Free buzdolabı hayatınıza yepyeni bir ferahlık.
benzersiz bir koiaylık getiriyor.
Farklı özelliklere sahip diger Electrolux modelleriyle siz de bir an önce tanışın! . '
Size en yakın Electrolux bayıini ögrenmek ve ayrıntıh bilgi için Türkiye'nin her yerinden ücretsiz servis telefonumuzu hemen arayın.
II ÖCKRİ'zlîjlSİ DANIŞMA' SERVİSİ
IPŞPP?11
6032 ı»iikffi.fi:nl
• KBKEZ TARLASAŞI BULVARI
NO 35 TAKSM 80060 BTANBUL
TEL 02-229310 20 FAX 0212İ5160M
• ŞUB£: ATMÛflX CAO NO 378
K.5-5C1 ALSANCAK 35220 IZMIfl
0232.4639315 FAX 023246392 52
B e y a z E ş y a d a D ü n y a