Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MAYIS 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
ALLECRO EVtN tLYASOĞLU
Moldau NehrPnin şiirsel seriiveni
îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın başanlı konseri, Alarko'nun kutlama konseri ve Zehra Yıldız'ın başansı
B,'ulgar şef Ivan
Anguelov (solda)
yönetimindeki
IDSO. mevsimin en
güzel
konserlerinden
birini sundu. Ünlü
Rus çellist ve şef
Alexander Rudin
yönetimindeki
Musica Viva
topluluğu da Hilton
Convention
Center'da bir
konser verdi.
Îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası mev-
simin en güzel konserlerinden birini geçen
hafta Bulgar şef Ivan Anguetov'un yöneti-
minde sundu. Anguelov, Savvallisch ve Kle-
Iber gibi ünlü şeflerle çalışmış, Kopenhag,
Monako ve Weimar gibi merkezlerde ödül-
ler kazanmış değerli bir sanatçı. Yumuşak
yaklaşımı, açık vuruşlan ve titiz yönetimiy-
le seslendirdiği Smetananın Vatanım adlı
senfonik şiirinden "Moldau" ve Şostako-
viç'in 9. Senfonisi uzun süre kulaklanmız-
da kalacak. Ayşe Bölükbaşı'nın başkeman-
cılığı üstlendiği bu konserde Moldau'daki
yaylı çalgılann akıcı ve sıcacık ortamı, ay-
ncaüfleme sololann netliği özellikle dikka-
ti çekti. Akarsuyun Bohemya'yı dolaşırken
geçirdigi seriiveni şiirsel nitelikleriyle din-
ledık.
Şostakoviç'in 1945'te Birinci Dünya Sa-
vaşı'nın hemen ardından yazdığı 9. Senfo-
nisi sanki banş ortamıyla gelen neşeyi yan-
sıtır. Büyük orkestranın içindeki sololan,
küçük topluluklarla büyük aileyi kaynaştır-
tlaftanınportresi: Zehra Yıldız
Geçen hafta sanat dünyasının en çok konuşulan
adı soprano Zehra Yüdız'dı. îstanbul Devlet
Opera ve Balesf nin Yekta Kara 'nın rejisi ile
gerçekleştirdiğı "Aida"operasındaki başanlı
rolüyle seyircisini adeta büyülemişti. Doruğa
tırmandığı oranda sorumluluklannın arttığını
belirten sanatçı, süreklı bir özeleştın içinde
olduğunu, hep daha disiplinlı bir tempo ile
çalışması. oluşturdugu imajı koruması gerektiğini
söylüyor. Bir opera sanatçısının sahneye çıkana
kadar geçirdiğı süreci anlatırken en önemli
etkenin onu çalıştıran korepetitör olduğunu; bu
kez Aıda'da Verdi operalannı çocukluğundan beri
tanıyan Elizabetta Di Stefano gibi bir hocayla
çalışma fırsatını bulduğu için çok mutlu. Aynca
Leyia Gencer gibi hayran olduğu bir sanatçının
da bu role hazırlanırken kendisine katkıda
bulunmuş olması Zehra Yıldız'ın büyük şansı.
Heryeni prodüksıyonda işe yepyeni bir öğrenci
gibi başlamaya, öncekı rollennden annıp, o rolün
kişisi olmaya özen gösteriyor. Bugüne dek hiç
CD kaydı yapmamış. Televizyonda yapılan
kayıtlanndan ise hiç memnun değil. Bu kayıtlan
ekrandan izlemeye bile dayanamıyor. Eğerbir
gün CD yapmak ıçin bir teklif alirsa, mutlaka
yapıtlan tematik bir bütünlük içinde sıralamayı
düşünüyor. Ve de ekliyor: "Mutlaka her eseri
kendi çağının üslubuna bağfa kalarak
o••» • yorumlamak gerekir. Belki beni çok katı
bnlacaksınız ama bırakın hafrf müzik söylemeyi,
tarih içindeki yapıtlann dahi en ufak şekilde
özünden sapbnlmasına dayanamıyorum."
Valerv Oistrakh
Bilkent'te 'Bahar
Etkinlikleri'
Kültür Senisi - Başkentli sanatseverler. geçen ay so-
naeren Bılkent Anadolu Festivali'nin ardından, Bilkent'te
yeniden müzik ziyafeti yaşamaya hazırlanıyorlar. Festi-
val süresınce ara verilen Bilkent akademik konserler di-
zisi salı günü başlıyor. Konserler 23 hazirana dek süre-
cek. "Bahar Etkinlikleri'' çerçevesinde bir opera dinleti-
si, iki senfonik konser, bir korolu konser, iki bale temsili
ve bir oda müziği konseri gerçekleştirilecek.
Bilkent Akademik Senfoni Orkestrası 30 mayısta
21.15 'te Gürer Aykal yönetimınde vereceği konserde or-
kestra, Mozart'ın Sol Min.
40. Senfonisi ile Bruck-
ner'in Mı Maj. 7. Senfoni-
si'ni seslendırecek.
Müzikseverler, Bahar
Konserleri'nin üçüncüsün-
de Bilkent Akademik Sen-
foni Orkestrası ve Kültür
Bakanlığı Devlet Çoksesli
Korosu'nu birlikte dinleme
olanağı bulacaklar. Orkest-
rayı ve koroyu Gürer Aykal
yönetecek. Carl OrfTun
'Carmina Burana' sahne
oratoryosunun seslendirile-
ceği konser 4 haziranda sa-
at 18.00 'de.
Bahar Etkinlikleri iki ba-
le temsili ile sürecek. Anka-
ralılar 9-11 haziran günle-
rinde Moskova Devlet Aka-
demik Klasik Balesi dansçı-
lanndan Ekaterina Verezina,
Vera Tûnaşova, Ludmilla
Vasilyeva, Alexander Kor-
batseviç, Konstantin Osin ve
tvau Korneyev'i yaklaşık bir
buçuk saatlik bir bale göste-
risinde izleyecekler.
Rusya Devlet Sanatçısı
umanını taşıyan sanatçılar,
her iki temsilde de 'Kuğu
Gölii', 'Esmaralda'. -Çaros',
'Paris Ateşf, 'Cülün Ruhu',
'GiseOe' ve 'Don Kişot' bale-
lennden örnekler sunacak-
lar.
Bahar Etkinlikleri, Karl
Anton Rickenbacher yöne-
timindeki Bilkent Akademik
Senfoni Orkestrası'nın 17
haziranda, saat 18.00'de ve-
receği konserle devam ede-
ceL Orkestra, bu konserde Mozart'ın Do Maj. Linzer
Senfonisi nı. Brahms'ın Haydn Çeşitlemeleri'ni ve Schu-
mann'ın Remın. 4. Senfonisi'ni seslendırecek.
'Bahar Eddnlikleri'nin son konseri kemancı tgorOist-
rakh'dan.Oıstrakh'ın Devlet Sanatçısı AylaErduran(ke-
man), Vafcn Oistrakh (viyola), NValter Nothas (viyolon-
sel) ve Naoİia ZertsaJova (piyano) ile vereceği konserde,
Brahms'ınkeman ve viyola için La Maj. 2. Sonatı, keman,
\iyola ve piyano için Mi. bemol Maj. Triosu ve Fa Min.
Qİunteti yer alıyor.
'Bahar Eıiinlıkleri' çerçevesindeki bütün konserler Bil-
kent ItonsaSalonu'nda gerçekleştirilecek.
Igor Oistrakh
ması bu yapıtı bir tablo gibi işler. Şef An-
guelov bu işlemeyi özenle sergilerken, Mo-
derato bölümünde lirik bir ortam yaratıp
abartılı duygusallıktan kaçındı. Bu bölüm-
deki fagot solonun biraz daha özenli olma-
sı beklenebilirdi. Konserin solisti ise Yu-
nanlı gitarist Akosta Kotsiolis idi. Zarif ve
duygusal yorumu ile Kübalı besteci Leo
Brouwer'in (1939)'in 3. Gitar Konçerto-
su'nu seslendirdi. Yaylı çalgılar grubunun
eşliğindeki konçerto Havana ve Arap gi-
zemselliğini, lspanyol ritimlerini postro-
mantik bir ortamda birleştiriyor. Yer yer so-
listin topluluktan aynlıp şarkısını tek başı-
na sürdürdûğü bölümlerde tekdüzeleşen bir
ortam yaşanıyor. Bestecinin çağdaş yön-
temleri içeren pek çok yapıtının yanısıra bu
konçerto Elegiaco, oldukça geleneksel ya-
pıda. Gitarcı Kotsiolis, bis olarak da Bro-
ınver'in "Bir Kasnn Günü" başlıklı küçük
parçasını seçmişti. Yine oldukça romantik
dokudaki bu yapıtı usta gitarcılığı ile sergi-
ledi. Gitar solo olduğu zaman hep aynı so-
runla karşılaşılır: lyi bir ses düzeni olması
gerekir. Oysa yine mikrofonun yanlış konu-
mu, hoparlörlerden dengesiz gelen seslere
neden oldu.
Alarko'nun kutiama konseri
Mikrofon vehoparlörlü konserler sorunu-
nu geçen hafta içinde bir başka kutlama
konserinde de yaşadık. Alarko'nun 41. ku-
ruluş yıldönümü dolayısıyla Hilton Con-
vention Center'de düzenlenen konserde ün-
lü Rus çellisti ve şefi Aleıander Rudin yö-
netiminde Musica Vrva topluluğunu dınle-
dik. Büyük kuruluşlann kutlama törenle-
rinde konserlerin yer alması yavaş yavaş ge-
lenek halini almaya başladı. Şurası bir ger-
çek ki, toplumlar kültür ve sanat dünyalan-
na önem verdiklerinde daha bir zenginleşı-
yorlar. Her şeyin yüzeysellikte kaldığı ve
sanat köşelennin çarçabuk dönüldüğü top-
lumumuzda böylesi kutlamalann yer alma-
sı kıvanç verici.
Alarko Konseri'nin programındaki yapıt-
lar da "Halk anlamaz hafıfçe birşeyler ol-
sun" niteliğinde seçilmemişti. Alexander
Rudin, yine de bir kaygi duydu ki, dinleti-
nin başına ve sonuna program dışı olarak ta-
nınmış Mozartbölümlen ekleyıverdi. Kuş-
kusuz Boccherini'nin Viyolonsel Konçer-
tosu'nun ardından Dvorak'ın Yaylı Çalgı-
lar Serenadı böylesi bir gece için seçilmiş
uzun birprogramdı. Ama Rudin'in çelloda-
ki rafine tekniği zarif şefliğı ile bırleşince
seçkin bir konser ortaya çıkıyor. Belki en
çok yakınılacak olay, salondaki akustik so-
runuydu. Hoparlörlerin sesi dinleyiciye me-
talik, bir tat ulaştınrken, konçertoda çello-
dan daha yüksek yere konan mikrofon or-
kestranın soloyu bastırmasına neden oldu.
Yine de kutlanz Alarko yönericilerini böy-
lesi değerli bir müzik topluluğunu kendi ko-
nuklanna tanıttıklan ve böylesi anlamlı bir
gecesinde klasik müziğe yer verdikleri için.
Oıris Isaak^ten kınk kalbinin
albiimü: Forever Blue
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Beş yıl önce "Wlcked Ga-
me" albümüyle ünlenen 36 yaşındaki şarkıcı
Chris lsaak, yeni albümü "Forever Blue" ile gün-
demde.
Yönetmen David Lynch'ın filmi "VVTld atHe-
art"la birlikte lanse edılen "Wicked Game"in ar-
dından Chris lsaak, oldukça sessiz kaldı.
Albümün pazar etkisi bitince, pek para getiıme-
yen bir ad olarak varlığını sürdürdü. Şu sıralar, bir-
çok ülkede olduğu gibi Isveç'te de aynı anda pi-
yasaya çıkanlan "Forever Blue" ile 36 yaşındaki
sanatçı, sahne ışıklanna üzüntülü, ama görkemli
bir dönüş yapıyor.
Özellikle romantık, hafıf parçalan sevenler için,
bu albüm bulunmaz bir fırsat. Herkes her şarkıda.
kendi son aşkını anımsayıp bol bol efkarlanabilir.
Ne var ki bu albümdeki parçalar, duygu istis-
man için yazılmamış; sevgılisinden aynlan genç
bır ınsanın duygulannı olduğu gibi yansıtmayı
amaçlıyor. Isveç'ın ünlü müzik eleştirmenlerinden
Lars Lindströra, beş üzerinden dört puan verdiğı
bu albüm konusunda "Her Şey Doğru" başlığı al-
tında şu yorumu yapıyor:
- Albümdeki beşinci parça her ne kadar "ma-
den işçisi sesiyle'' tipik bir George Torogood stili-
ni taşıyorsa da Chns lsaak, derhal o nefis Roy Or-
bison durumuna girmenin yolunu buluyor. "Some-
body's Crying" ile bir insan tek başına bir otel
odasında bütün bir geceyi doldurabilir. "GoVVal-
king Down Tbere" hızını, Iggy Pöp'un "The Pas-
sengern
ından almış. O ne nefıs şarkı söyleyiş!
Chris lsaak, bugüne dek böylesine hareketli,
duygulu bir sesle asla şarkı söylememiştir...
ABBA'nm "Fenıado"sunun tekrar bölümleri-
nı anımsatan "There She Goes", birçoklannın ba-
şarabıldığinin çok üstünde bir düzeye ulaşmış.
"Goin' Nowhere"deki "komp"a bir girmeyi de-
neyin hele...
Imkansız. Görüldüğü gibi, çok hoşuma gidiyor
bu albümdeki her şey.
Bir başka müzik eleştırmeni, Ronny OJovsson
da Chris lsaak' in albümüne aynı sayıdâ puanı uy-
gun görmüş. Yazısınm başlığı. her şeyı açıklama-
ya yetiyor: "Isaak, yolun sonuna dek yeterli kah-
yor." Mayıs aymın berbat bir havayla geçmesinin
verdiği etkiyle yazısını şu saptamayla bitiriyor:
"Arabamm stereosunda 'Forever Blue' obun da,
ilkbahar ne hah ederse etsin!"
GALERI- ATÖLYE
36 yaşmdaki
Chris lsaak,
yeni albümüyle
hüzünlü ama
görkemli bir
dönüş yapjvor.
Chris lsaak, San Francisco'da yaşıyor. Yalnız,
yapayalnız. Üç yıl önce aynldığı sevgilisini birtür-
lü unutamadığını, her verdiği söyleşide yineliyor.
Bütün bir albümü, o genç kadın için yazdığı açık.
Zaten albümün adı da çok yerinde: "Sonsuza Dek
Hüzünlü". lsveçli Anders Nunstedt i evinde ka-
bul etmiş. Albümünü hazırladığı zamandaki orta-
mını, duygulannı şöyle dile getiriyor
- Kişi, gece ışıklan kapatıp yattıktan sonra dü-
şünmeye başlıyor. "Neden bu dûnyada böylesine
didinip durmakzorundajTZ?" diye. Geçen yıl ya-
şantım oldukça kötüydü. Kız arkadaşımdan aynl-
mak beni perişan etmişti. Sanınm her gün yüzde
bir oranında iyileşiyorum. Yakında herhalde ye-
nıden sevme isteğini yüreğimde bulabileceğim.
"Forever BJue"yu eski sevgilisi için mi hazırla-
dığı sorusuna şu yanıtı veriyor:
- 26 Ekım 1993'te aynlışimızdan beri onu gör-
medim. Bu albümü edinip dinleyeceğinı de san-
mıyorum. Birlikteyken, ben elime gitanmı aldı-
ğım zaman hemen gider, televizyonu açardı. Mü-
ziğimle zırnık ilgilenmiyordu. Bu parçalan, ken-
di kendimi iyıleştirmek gibi biramaçlayazmadım.
Yazdığım sırada, ıkimizi anlatmak gibi birdüşün-
cem yoktu. Ne var ki, sonradan, bundan başka bir
şey yapmamış olduğum gün gibi açığa çıktı. In-
sanın içindeki yaranın zamanla tümüyle silenece-
ğine inanmıyorum. Sanki birbacağını yitirmişsin
ve zamanla yerine yenisi çıkmış gibi bir şey bu.
Yine bir bütün haline geliyorsun, ama içinde bir
şey hâlâeksik...
Chris lsaak o eksikliği, bir başka lsveçli gaze-
teciye, Tina Frennstedt'e şu sözlerle anlatıyor:
- Hâlâ onu düşünüyorum. Birkaç hafta önce
Amsterdam'daydım. Bir zamanlar onunla kaldı-
ğım aynı otelde bir gece geçirdim. Benim ne den-
li kötü oldugumu hiçbir zaman anlamadığına ina-
nıyorum. Öylesine para ve iş canlısıydı ki... Ben,
zayıf ve romantik taraftım bu ilişkide.
Anders Nunstedt'e ise aşk anlayışını içınden
geçtiği gibi dile getiriyor
- llk aşk, çok üzgün bir duygu. Hep başladığı
gibi sürüp gideceğıne inanıyor ınsan. Zamanla, her
ilişki tek tek yıpranıp yok olunca, bu inanç da eri-
yip gidiyor. Her yeni biriyle karşılastığında için-
den kendine sonıyorsun: "Ne kadar sürecek bu
kez?" Aşk, aslında acımasız bir olgu. Seni yere se-
rip bitirmeden rahat etmiyor. Her an direnmen ge-
rek. Küçük nedenlerle uğraşırken bir bakıyorsu-
nuz, her şey bitmiş.
Denizeâyk
Chris lsaak, sörf tutkunu. Sörf yaparken, "En
büyük aşkun" dediği denizle bir oluyor
- Geçen kış denize ne denli âşık oldugumu an-
ladım. Sörf yaparken dev bir dalga beni yakaladı-
ğı gibi dibe aldı. Işığın nasıl hızla kaybolduğunu
gördüm. Soğuk suda soluğunu tutmak da zor olu-
yor. Öleceğimden emindim. Ansızın bırakmtı be-
ni yüzeye çekti. Sörfümü alıp kıyıya ulaşmayı ba-
şardım. Biraz öksürüp su çıkannca, doğru denize
koştum: Işte aşk buna denir...
Ya yeni bir kadın? "Henüz kimse yok" diyor.
Arada bir sörf yaparken karşılaştığı, işitme duyu-
su az bir kızla kumsalda sohbet ettığini açıkladık-
tan sonra ekliyor:
- Ama su almaması gerektiği için kumsalday-
ken işitme cihazını evde bırakmış oluyor...
"Fore\wBlue"dan:
"Işte gidiyor o
sen kalryorsun,
Yıidıziann hepsi sönmüş
Güneş bir daha doğmayacak
Her gün hep a>-nı
Daha çok bulut, daha çok yağmur
İçinde sonsuza dek hüzün_"
Chris lsaak
293 89 78 (3HAT)
rajGaleri
KÜİLebriz
Karma Resim
Sergisi
[ylanOrf Ao* HOTO «pt No 16/2
Kıioıörsıld (0?l 2) 240 22 82
(OPERA)
S A N A T G A L E R I S I
ALIX
DERMELSON
Resım Sergısı
1 - 27 Mayıs '95
H*eı/e Konag, Sok. Sagl* Apl No 1
T*SjmTel 0212-249 « 0 2
FERHAN TAYLAN
ERDER
SeramiHi Scrgifi
Doğaçlama - 1
4 MAYIS - 4 HAZİRAN '95
Kadın Eserleri Kütüphanesi Fener Tel 0212İ34 95 50
Beylerbeyi Spor
Kulübü'ndeki futbolcu
lisansımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
MERT KÖKSALAN
Pasomu, nüfus
cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
GÜLCANAKGÜN
DÜŞÜNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Rauf Mutluay
Rauf Mutluay'ın. roman kışilerini çağlan içinde
ele alan incelemelerını Edip Cansever çok beğenir-
di. Sanınm bu yazıları ona ilk öven de Fethi Na-
ci'ydi. Hangisi bilmıyorum, biri bana arada bir, "Ra-
uf'u zoria da Yeni Dergi'ye öyle yazılaryazsın," der-
di. Oysa onlar çok daha yakın arkadaştılar. Içtikleri
ayn gitmezdi.
Bakın bu küçük anıdan neler çıkıyor:
1. Edip Cansever ile Fethi Naci yazarlığa öykü ile
başlayan Rauf Mutluay'ın eleştiri alanında daha ba-
şanlı olacağını o günlerden sezmişler.
2. Roman kışilerini kendi çağlan içinde ele alan in-
celeme yazılannın yazılması kolay iş değıl. Uzun ça-
lışmalar istiyor.
3. Yazarlığa en yakın, en planak veren uğraş diye
bilinen öğretmenlik bile, bir inceleme yazarına yete-
rince boş zaman bırakmıyor.
4. Rauf Mutluay çok onuriu bir yazar. Arkadaşla-
nnın zortamalan yetmiyor, uzun incelemelere mınn kı-
nn eden dergi yönetmenlerinden de öneri gelmesi-
ni beklryor.
5. Fettıi Naci kendi alanında çalışan, güzel incele-
meler yapan bir yazan kıskanıp engelîemek şöyle
dursun, tam tersine. destekliyor, yazılannı okumala-
rı için dostlarını uyanyor.
Küçücük bir anıdan çok şey mi çıkardık!..
özellikle bu sonuncusu, Fethi Naci'nin, Rauf Mut^
luay'ı eleştiriye çekişi, yüreklendirişi, üstünde düşü-
nülmesi gereken bir davranış.
Rauf Mutluay, 1977'de, İş Bankası Kültür Yayınla-
n arasında yayımlanan kitabı Bende Yaşayanlar'm
başında "kapital italik"o\arak tıpatıp şöyle diyor:
FETHİ NACİ'YE,
BENİ OLUMLU ÇALIŞMALARA YÖNELTEN
DOSTLUK GÜVENİNE TEŞEKKÜRLE...
HER ZAMAN SEVGİ.
İki eleştirmen arasında ne güzel bir dostluk yaşan-
mış...
Gerçek Yayınlan'nın "100Sorvda"dizisinde Rauf
Mutluay'ın dört kitabı var: Türk Edebiyatı; XIX. Yüz-
yıl Türk Edebiyatı; Edebiyat Bilgileri; Çağdaş Türk
Edebiyatı.
Öğretmenliği çok ağır basan bir eleştirmen Rauf
Mutluay. Hep yararlı olmak, birilerine bir şeyler öğ-
retmek, kitapları tanıtmak, okuma sevgisi aşılamak
gibi kaygılaria yazmış. Yıllarca yazın ile okurlar ara-
sında bir köprü olma görevini yüklenmiş. Hele "Cum-
huriyet" gazetesinde uzun süre her hafta yazdığı, şi-
irlerle donatılmış yazılar...
Bir gün Rauf Mutluay'ın odasının dört duvannı dol-
duran kitaplara bakıp şöyle demiş Fazıl Hûsnü Dağ-
larca:
"Sanki kitaplığını sırtında taşıyor, altında eziliyor-
sun; işin güç. Ben birkâğıt kalemle Boğaz lokanta-
sında şiirimi yazabilirim. Sen kaplumbağa gibi bü-
tün bu yüklersiz edemezsin." (Pas Demiri Yiyor, s.
10)
Bence, en çetıni kendini yazın ile okurlar arasında
bir köprü olarak görmenin getirdiği sorumluluk. Gön-
lüne göre değil, kendine yüklediğin göreve göre ya-
zacaksın... Bu büyük bir özveri...
Roman kişilerini ele alan inceleme dizisini tamam-
layamadan aramızdan ayrıldı Rauf Mutluay:
"Her zaman düşünüp, her gün yeniden niyetlen-
diğim bir yazı dizisidir o; araya nice uğraş girmesi-
ne karşın, içlmdeyatan düğüm..." (Bende Yaşayan-
lar, s. 5)
O yazj dizisinden dergilerde yayımlananlar şunlar-
dı:
Ahmet Celâl (Yaban); Ahmet Cemil (Mai ve Si-
yah); Yusuf (Kuyucaklı Yusuf); Feride (Çalıkuşu);
Şahin Efendi (Yeşil Gece); Fahim Bey (Fahim Bey
ve Biz); Efruz Bey (Efruz Bey); Rabia (Sinekli Bak-
kal); Naim Efendi (Kiralık Konak); Ahmet Kerim
(Hüküm Gecesi).
Yıllar önce Bilgi Yayınevi'nin bu on incelemeyi ki-
taplaştırma önerisini, Rauf Mutluay daha ele alaca-
ğı başka roman kişileri de olduğunu, hepsini birlikte
yayımlamak istediğini söyleyerek kabul etmemiş.
Ama ne yazık ki araya giren özverili işler tasarısını
gönlünce tamamlamasına olanak vermedi.
CHIerim Bilgi Yayınevi önerisinde direnerek o kita-
bı yayimlayıp yazann anısına armağan eder.
KULTUR ŞENLİKLERİ
24 mayıs çarşamba
13.00 Konser Emir Işüav,Grup Pharaoh
ÖZEL DARÜŞŞAFAKA LİSESİIII. KÜLTÜR VE
SANAT ŞENLİĞt
24 mayıs çarşamba
13.00-14.30 Tiyatro söyleşisi Yasemin Yalçın
14.30-17.00 Konser Grup Merdhen
19.00-21.00 Tiyatro gösterimi "Çok Uzak Fazla
Yakın" Tiyatro Kolu A Grubu (LJsküdar Şehir
Tiyatrosu)
İSTANBUL ANADOLU GÜZEL SANATLAR
LtSESİ 2. KÜLTÜR ŞENLİĞt
24 mayıs çarşamba
14.00 Imza günü ve söyleşi Cengiz Bektaş "îstanbul
tnsanın Dünü Bugünü"
16.00 Imza günü ve söyleşi Akm Ok-Nejat
Yavaşoğullan "Türkiye'de Müzik Nereye Gidiyor?"
18.00 Dia gösterisi Ali Ethem Keskin Kızıldeniz-
Akdeniz Sualtı Fotoğraflan
İTÜ II. ÖĞRENCt ŞENLtĞt
24 mayıs çarşamba
10.00-12.30 Söyleşi "AıuIanileTaşkışlahlar"yöneten:
Prof. Dr. Hande Suher
13.00-14.30 Söyleşi Orhan Pamuk
15.00-16.30 Konser Münip Utandı Klasik Türk Müziği
16.30-18.00 Tiyatro "Aldatma" İTÜ Oyunculan
18.00-20.00 Konser Mutlu Torun gitar resitali
KENTİN STRESİNDEN
KAÇIN!
• Hem ev, hem # Villa başı günlük
otel hizmetiyle fiyat "şimdilik"
konaklama. 3.500.000.- TL.
Çeşme - Ildın'da
OMARLAND
TATİL KÖYÜ,
200 metrekarelik villalanyla, gerçek
"tatil" yapmak isteyenleri bekliyor.
Tek yetkili seyahat acentası
Tel. (212) 231 63 30 - 231 63 87
Halaskargazi cad. No. 183 Kat. 7 / İSTANBUL