22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2MAY1S1995SALI CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜN X* İLMLERİ TELEVIZYON 15 Senede Bir Gün 10.30 Show TV Dram /JJ\ Rumeli'nin Bulgar istilasına uğradığı günlerde birbirlerini delice se- vS'ven iki gencin sevda öyküsü. Yönetmen: Ertem Eğilmez. Oy- nayanlar: Kartal Tibet, Hülya Koçyiğit. San Çiçek Sokağı 11.30 Kanal D Melodram ®Bir kenar mahalle dilberi, film yönetmeninden iş teklifı alınca ha- yatı değişir. Avni Kütükoğlu'nun yönetiminde, Meral Konrad ve Erdinç Akbaş başlıca rollerde. Lady X'in Boşanması 11.30 HBB Güldürü /Z7\ (The Divorce Of Lady X) - Bir hotel odasını, 'düzenbaz' kadınla vi' paylaşan avukat, onun boşanmasına neden olduğunu zanneder. Yö- netmen: T. Whelan. Oynayanlar: L. Olivier. M. Oberon. Dünyanın En Güçlü Âşığı 12.00 Show TV Güldürü /f>) (VVorld's Greatest Lower) - 1920'lerde Rudy Valentino'nun ben- vî' zerinin seçileceği bir yanşma düzenlenmiştir. Gene Wilder hem yö- netmen hem de başrolde. Aynca Caro! Kane de var. Kanmla Değil 12.10 Interstar Duygusal /f>\ (Not VVith My Wife) - Kocası hava kuvvetlerinde görevli olan bir ^ü' kadın hayatmdan bezmiştir. Yönetmen: Norman Panama. Oy- nayanlar Tony Curtis, Virna Lisi. Angela 13.40 atv Dram |O\ (Angela) - Angela çocuk sahibi olur. Ancak kocası çocuğun ken- vÜ' disinin olduğuna inanmaz ve evi terk eder... Yönetmen: Boris Se- gal. Oynayanlar. Sophia Loren, Steve Railsback. Kürtaj 13.45 Show TV Melodram ®Kendisini seven iki erkek arasında kalan ve birini tercih etmek zo- runda olan kadının öyküsü. Yönetmen: Omit Efekan. Oynayanlar: Yalçın Gülhan, Suna Yıldızoğlu. Kavgamız 13.50 interstar Macera /Ç^\ Evli bir kadınla ilişki kuran adamın ve bir kan davasının öyküsü. ' Ö ' Melih Gülgen'in yönetiminde, Kadır lnanır ve Nil Onal başlıca rol- leri paylaşan oyuncular. Göç 14.10 Kanal D Macera /JJ\ Kıbns'ta geçen bir kahramanlık öyküsü anlatılıyor. Remzi Jön- ' ö ' türk'ün senaryosunuyazıp yönettiği filmde Fikret Hakan, Salih Gü- ney ve Tugay Toksöz başhca rollerde. Bir Damla Ateş 15.15 ShovvTV Dram Hapse giren Fikret. kız kardeşi Pınar'ı, Ferdı'ye emanet eder. Pı- nar, zengin ailenin oğluna âşıktır. Birlikteliklerini istemeyen baba, Pınar'ın geneleve düşmesini sağlar. Yön: O. Seden. Oyn: F. Tayfur. Muhteşem Enayi 15.30 atv Güldürü @Sık sık ekrana gelen bir film. Amcasının yanında çalışan ve hıçbir özelliği olmayan adamın başından geçen olaylar. Aydemir Akbaş yönetmen ve başrolde. Esrarengiz Suikast 15.30 TGRT Polisiye (The Brindamore Island Conspiracy) - Büyük işadamlan gizli bir örgüt kurmuştur. Aralanndan birisinin aynlma karan alması panik yaratır. Yönetmen: W. Hussein. Oynayanlar: T. Denson, R. Masur. Hercai 15.45 Kanal 6 Dram ®Yeşilçam'ın bilinen öykülerinden basmakalıp bir aşk filmi. Cevat OkçugiJ'in yönettiği yapımda Bülent Bilgiç ve Meral Orhonsay başlıca rollerde. ÖlümYolu 16.50 Kanal D Macera /Ç?\ Hapisten kaçan 7 mahkûmla rehin aldtklan bir kadın arasında ge- 'ö'çen olaylar... Yönetmen: Halit Refığ. Oynayanlar: Kadir Inanır, Hülya Avşar, Tanju Gürsu. Tannya Feryat 17.10 atv Dram Geçimsizlik nedeniyle boşandığı kocasını ve çocuğunu özleyen ve sonunda intihar eden kadının acıklı öyküsü. Yönetmen: Orhan El- mas. Oynayanlar: Gülşen Bubikoğlu, Ferdi Özbeğen. Bir Kuhım tşte 17.30 Show TV Dram Hapisten çıktıktan sonra tombalacı tarafından öldürülen mafya ba- basının öyküsü. Ibrahim Tatlıses yönetmen ve başrolde. Aynca Nil Ünal ve Aydemir Akbaş da rol alıyor. Üçlü İhanet 20.00 Kanal 6 Macera /T>\ (Romeo Is Bleeding) - Kariyer sahibi başanlı polis memuru evli. VV ama yine de hızlı bir çapkındır. lşinden sıkıldığı günlerde 'büyük patrona' bilgi satar... Yönetmen: P. Medak. Oynayanlar: Gary Oldman. Süper Çocuk -1 20.00 Interstar Güldürü ©(Magic Kid) - Amcalannı ziyarete giden iki 'ufaklık' bir süre son- ra onun başmın alacaklılanyla dertte olduğunu anlar ve yardım et- meye karar verirler. Yön: J. Merhi. Oyn: Ted Jan Roberts, Stephen Furst. 20.301 Show TV I Köyden Indim... Aynntı yanda 21.301TRT11 Cherbourg Şemsryeleri Aynntı yanda Bebek Hırsızı 22.20 TGRT Macera (Baby Snatcher) - Yıllardan beri çocuk özlemi çeken bir kadın ha- mileliği sırasında düşük yapar, daha sonra da bir çocuk çalar. Yönet- men' Joyce Chopra. Oynayanlar Verunica Hamel. 23.10/ Show TV I Mississippi... Aynntı yanda Kaçak 23.50 TRT 2 Dram (Le Clandestin) - Ülkesi Polonya'dan kaçarak yurtdışında işçilik yapan bir delikanlının. burada yaşlı bir kadınla kurduğu dostluğun öyküsü anlatılıyor. Yönetmen: J. L. Bertucelli. Oyn: Z. Zamachovski. Kan Kırmızı 00.10 Kanal 6 Dram /ÇS (Blood Red) - 1850'li yıllarda geçen öyküde, Kaliforniyalı üzüm V3/ üreticilerinin, arazilerini kaptırmamak için verdikleri mücadele an- latılıyor. Yönetmen: Peter Masterson. Oyn: Eric Roberts. G. Giannini. MezuniyetTafüi 00.15 HBB ? O(?) - HBB basın bülteninde film hakkında herhangi bir bilgi yer al- nuyor. Yer alan bilgi ise HBB'nin sık sık yaptığı gibi, yalnızca fil- min Türkçe adı. Ne çıkarsa bahtınıza. Asi Gençük-1 00.30 Kanal D Duygusal /TT\ (JFK Ruthless Youth-1) - Amerika'nın suikast sonucu öldürülen *O' genç başkanı John F. Kennedy'nin hayatının konu edildiği 2 bölüm- lük bir film. Yön: Harry Winner. Oyn: Patrick Dempsey, Teny Kinney. Sayona 01.05 atv Gerilim (La Sayona 1) - Yalnız seyahat edenleri taciz eden kadın yoksa bir hayalet midir? Yönetmen: Humberto Morales. Oynayanlar: Astrid C. Herrera, Arolda Betancourt. Batakhktaki Şeytan 03.10 TRT 1 Korku (Evil In The Swamp) - Arabasıyla göreve giderken, ıssız yolda bir çocuk bularak onu evine götüren gazeteciyi bir sürpriz beklemek- tedir. Yönetmen: B. Kennedy. Oynayanlar: Stacy Keach. İki Kafadar 03.30 Kanal 6 Güldürü ©(Apple Dumping Gang Rides Again) - tki arkadaş kazandıklan paralan yatırmak için bankaya giderler. Ancak banka soyulur ve suç onlara kalır. Yönetmen: V. Mc Eveety. Oyn: Tim Coneway, Don Knotts. İSh(wT\' :ı ın' Shcvvv TV daha önce son dakikada yayından kaldırmıştı MERCEKLE BAKTJVCA MAHMUT T. ONGORJEN Neden Şiddet? Yedi dalda Oscar'a ada> olan 'Mississippi Yanıyor', "görüntü" dalında *en iyi film' seçilmişti. FBI, ırkçılara karşı SEVIN OKYAY 'Mississippi Yanıyor', Yurttaşlık Hak- lan Yasası'nın ABD Senatosu'ndan geçi- şinden kısa süre sonra meydana gelen bir olaya dayalı film. Olay. bir cinayet. Daha doğrusu, üç cinayet. O sıralarda özellikle Güney'de yürütüfen Yurttaşlık Haklan Ha- reketi için çalışan üç kişi, yöre halkından karaderili James Chaney ve Kuzeyli iki genç Yahudi eylemci Andrew Goodman ve Michael Sclmerner, Ku Klux Klancı- lar ve kanunun koruyuculan tarafından öl- dürülmüştü. Parker, fılmini bu olay üze- nne kurmuş. Kendi ifadesine göre. Gerol- mo'nun senaryosunu da yeniden yazmış. Önce, fılmin olumlu yanlanndan söz edelim. 'Mississippi Yanıyor', teknik açı- dan çok iyi bir film. Cafcaflı görsel oyun- lardan uzak göriintüleri (ki Parker filmle- rinde zaman zaman böyle şeylere rastlanır), birinci sınıf. Zaten görüntü yönetmeni Pe- ter Biziou da 'Mississippi Yanıyor' ile hak ettiği bir Oscar almıştı. Filmin görsel mükemmelliğinde setlerin. kostümlerin ve Mississippi mekânlarının da büyük rolü var. Parker'in filmi, Biziou'nun görüntü- leri dışında, altı dalda daha Oscar adayı ol- muştu: En iyi yönetmen, en iyi film (*Ra- in Mart* aldı). en'fyiefkek oyundı (ttack- man, 'Rain Man'deki rolüyle Dustin Hoff- man'a yenik düştü), en iyi yardımcı kadın oyuncu (zalim şerif muavini Pell'in ufak tefek kansı rolünde Frances McDor- mand), en iyi kurgu ve en iyi ses. 'Missis- sippi Yanıyor'un oyunculan da yönetme- Mıssissıppi Yanıyor (Mississippi Burning)/ Yönetmen: Alan Parker. Senaryo: Chris Gerolmo, Görüntü: Peter Biziou, Müzik: Trevor Jones, Oyuncular: Gene Hackman, VVilliam Defoe. Frances McDormand, Brad Dourit, Lee Ermey, Gaillard Sartain. 1988. ABD yapımı, 128 dakika. nin kendilerine çizdiği yorumsal sınırlar dahilinde iyi. lçlerinden biri. bufilminçe- kimine kadarGüney'ın derinliklenne adım atmamış Ortabatılı Hackman ise Ander- son'da muhteşem. Anderson, tipik bir yir- minci vüzyıl göçmeni. Güneyliîenn ne gi- bi pislikler yapabıleceğini biliyor, çünkü Güneyli. Ama aynı zamanda yaptıklann- dan iğrenıyor. çünkü artık kalben Güneyli değil. Ancak Kuzeyli de olamamış. Kar- maşık, yalnız bir adam. Spike Lee, 'Mississippi Buming'i izle- dikten sonra, beyazlann haddini bilmeye- rek ırkçılık konusunda film yapmalan hak- kındaki samimifikırlenni,herzamanki gi- bi haykıra haykıradıle getırmişti. Hatta bu haddini bilmezliğe cevaben, doğrusu pek ahım şahım da olmayan 'Malcolm X'i yapmıştı. Lee kendi ırk aynmında önyar- gılı davTanıyor olabilir, ama Parier. yalnız- ca ABD'deki ırkçılık sorunu üzerine film çeken bir beyaz olmakla kalmıyor. aynı za- manda beyaz bir Ingiliz. Ve ne yazık ki bu dafilminneredeyse her karesinde bellı olu- yor. Parker, ırk aynmını sınıf koşullanna ve ekonomik farklılıklara bağlamış. Kah- ramanı Anderson. büyük bir yoksulluk içinde yetiştiği için KKK'cileri onaylama- sa da anlıyor. Çünkü gururlannı ayakta tu- tan tek şey karaderililere karşı duyduklan küçümseme. Tiksınti uyandıracak kadarda kötüler. Aynı zamanda cahiller. çırkinler ve gaddarlar. Lafın kısası, 'Gece Yarısı Ekspresi'ndeki Türkleri andınyorlar bı- raz. Bence 'Mississippi Yanıyor'un, yönet- menin yorumu açısından iki büyük hatası var: Birincisi siyahlann ağızsız dilsiz kur- banlar olarak sunulması. Oysa o Özgürlük Yazı'nda, karaderililer hanl hanl çalışıyor- du. Eylem içindeydiler, protestolar ve mi- tingler düzenliyor, şıddete baş\aırmadan hakaretleri göğüsleme eğitimi görüyorlar- dı. Hiç de filmde göründükleri gibi ödlek, özgürlüğe hazır olmaktan çok uzak, koyun misali güdülen yaratıklar değildiler. Parker filmindefigüranolarak oynattığı yöre ka- raderililerin yüzündeki ifadeye biraz dik- kat etseydi, onlardaki 'yaşamış' ifade bel- ki kendisine ilham verirdi. tkinci itiraz nok- tam ise işleri yüriitebilme yolu olarak or- taya konan çözüm. ulan da yönetme- ve ekonomik tarkJılıKJara bağlamış. K.ah- taya konan çozum. Grup Gündoğarken dağıldıktan sonra, Ilhan Şeşen'in ilk çahşması Evgin'in konukları Tunç ve Şeşen TV Servisi- "Erol Evgin Show"un bu gece yayımlanacak dördüncü bölümünün konukları. Çiğdem Tunç ve Ilhan Şeşen. Erol Evgin'in seslendireceği 'Bir de Ba- na Sor' isimli şarkının ardından, Çiğdem Tunç'la televizyon dünyasında yaptığı ça- lışmalardan ve şu an sahnelenmekte olan Haldun Dormen Tiyatrosundaki oyundan söz edecekler. "Benim Sevgili Radyom" köşesinde Dorio Moreno'nun "Deniz ve Mehtap" isimli şarkısını Çiğdem Tunç ve Erol Ev- gin birlikte seslendirecekler. Melih Kibar ise hazırlamakta olduğu "Adnan Menderes Müzikali"nin uver- rürünü piyanosu ile çalarak programa renk katıyor. Aynca "Genç Yetenek" köşesı- ne katılacak Ece Sandallı, söz ve bestesi Melih Kibar'a ait olan Italyanca bir şarkı- yı seslendirecek. Programın ikinci konuğu Ilhan Şeşen. Grup Gündoğarken dağıldıktan sonraki müzık çalışmalanndan söz edecek ve "1968" ile "Nanino" isimli şarkılannı seslendirecek. Erol Evgin'in 'Sitem' adlı şarkısından sonra. sanatçılann birlikte söy- leyecekleri flhan Şeşen'in 'Ankara'dan Abim Gelmiş" şarkısıyla sona erecek olan Erol E\gin Show'un yapım-yönetimini ise Şebnem Dcmirtaş üstlenmiş. Bir zamanlar her yerde kar vardı. Şimdi şiddet var. Sevinçlerde şiddet, acılarda şiddet, her yerde ve her şeyde şiddet... Neden böyle oldu? Bilgisizlikten mi? lletişimsizlikten mi? Enflas- yondan mı? Çözümsüzlükten mi? Baskılardan mı? Yasaklardan mı? Terörden mi? Eğitimsizlik- ten mi? Dincilikten mi? Demokratikleşememek- ten mi? Neden? Neden her yerde şiddet? Ailede şiddet. Okulda şiddet. Daha sonra şid- det. Sonunda yine şiddet. Kitle iletişim araçlarında da şiddeti izliyoruz. Özellikle sinemadaki şiddeti, arkasından televiz- yondaki şiddeti... Sinemadan ve televizyondan şiddet kalkarsa, yaşamdaki şiddet de azalır diye düşünüyoruz. Oysa yaşamdaki şiddetin kitle iletişim araçlarına yansıdığını ileri sürenler de var. Öyleyse, şiddet mi yaşamdan çıkar, yaşam mı şiddetten? Sorunun yanıtı ne olursa olsun, şiddet şimdi burada, oldukça da iyi iş yapıyor. Geçenlerde Av- rupa'ya iyi bir ders verdik. Keferelerden birinin ayaktopu takımını yendik. Gümrük birliğine girdi- ğimizde de aynı dersi Avrupa'ya bir kez daha ve- recekmişiz. Bu arada 5 ölü ve 11 yaralı da vermi- şiz. Ayaktopu yengisini kutlarken... 5 ölüyü ve 11 yaralıyı kim düşünüyor? Hep veriyoruz, ama dü- şünmüyoruz. 5 ölüyü ve 11 yaralıyı düşünmeyen ilk kadın başkanımız ve de 'anamız', Avrupa'ya ayaktopu yengisi ile iyi bir ders verdiğimiz kanı- sında. Miting alanlarında ve ekranlarda "Ben si- zin ananızım" diye bas bas bağıran 'anamız' ne- den söz ediyor? Ya insan haklan ihlallerinden, son yılllarda ölenlerin 4000'e vardığını kim düşü- necek? Faili meçhul cinayetlerde öldürülenlerin sayısı son yılda 400'e mi vardı? Gözaltında yitip gidenler 400'ü çoktan aştı mı? Güneydoğu'daki çatışmalarda ölenler 3000'i çoktan geçti mi? Ev baskınlarında ölenler 30'dan fazla mı? Bu ölümlerin düşündürdüğü analar kesinlikle vardı. Ama bunların arasında o 'anamızın' bulun- madığı kesindir. Öte yanda tüm bu şiddetten tek başına sorumlu tutulacak kişinin ise 'anamız' ol- madığı da bir başka kesin noktadır. Peki, o zaman şiddet, kültürümüzde mi var? Ama şiddet diğer kültürlerde de kendini gösteri- yor. Hatta biz biraz da diğer kültürlerdeki şidde- ti alıp daha bir şiddetleniyoruz. Özellikle televiz- yonlanmıza başkalarının kültüründeki şiddet yan- sıyıp duruyor. Tüm insanlıkta ve kendi insanımız- daki şiddetin nedenlerini anlama çabalanmız da derinlik ve sıklık taşımıyor. Şiddetin saldırganlığa yol açtığını, aralarında 'anamızın' da bulunduğu büyüklerimiz ve yetkililerimiz düşünemiyorlar. Bir de bu nedenle insan haklan sorunlarını durdur- maya yanaşmıyorlar. Bir de bu nedenle bir ulu- sal ayaktopu karşılaşmasında alınan yengi, gere- ğinden fazla büyütülüyor ve 'Avnjpa'ya ders ver- diğimizi' söylettiriyor 'anamıza'. Sonunda şiddetin içindeki 'siyasal etken' de görmezliğe geliniyor. Şiddetin salt televizyonlar- daki ürünlerden çıktığı sanılıyor. Oysa şiddetin üretilmesinde Türkiye de dahil hemen hemen her ülkede siyasal iktidar da rol oynuyor ve şiddeti kendi amaçları için kullanmaya çalışıyor. Şidde- tin arkasında siyasal iktidar, siyasai iktidarın ar- kasında da sermaye yok mu? Şimdi şiddet Türkiye'de de, başka ülkelerde de işe yarıyor. Bu nedenle de örnegin işin dış yanın- da göze batan şiddeti, yani televizyondaki şidde- ti bile önlemeye kimsenin gücü yetmiyor. Ameri- ka Birleşik Devletleri'nde de, Türkiye'de de... Ne de olsa 'Küçük Amerika' değil miyiz? Ama Avrupa'ya ders vermeye hazırlanan 'Kü- çük Amerika'... En etkili iletişim araçlarından birinin karikatür ol- duğunu daha önce belirtmiştim. işte yeni bir ka- rikatür albümü." Kamil Masaracı, "Bilinçlenince de Beni Yine Seviceksin Di mi?", Türk Kütüpha- necilik Derneği Istanbul Şubesi Yayınlan, Istan- bul, 1995. TRT1 2i.3o\ Bütün diyaloglann şarkı halinde olduğu, şiirsel anlatımlı bir yapım Sıradan bir askın efsanesiTV Servisi- Benzincide çalışan Guy ile dul annesine şemsiyeci dük- kânında yardım eden Gene\ıeve (19'unda bir Deneuve), birbirlerine aşık olurlar. Romantik bir akşamı birlikte geçirirler ve Guy askere ça- ğınlınca mecburen aynlırlar. Jacques Demy'nin Hollywood müzikallerinden esinlenerek yaptığı film. onlardan çok farklı. Onlann ço- ğunda olduğu gibi bir oyun ya da fil- min prömiyeriyle noktalanan bir hi- kâyesi yok. her şeyden önce. Demy, aşk hikâyelerini mutlu bir sona ulaş- tıramayan bütün âşıklar için, tatlı hü- zünledolu birfilmyapmış. Bütün sı- radanlığı ve görkemi ile. herkesin ba- şından geçebilecek bir aşkın efsane- sini ve sihrini sunuyor. Ne tam bir müzikal ne de gerçek anlamında bir operet. Demy'nin deyişiyle "Renk ve müzikle örülmüş bir film", "Cherbourg Şemsiyeleri". Basit bir hikayesi ve diyaloglan var ama. çok başanlı renk kullanımı, kamera hareketleri, göz çelici kostüm ve de- koru. olay örgüsünün hafifliğini ka- patıyor. Hollyvvood müzikallerinden Le Parapluıes De Cherbourg/ Yönetmen: Jacques Demy ' Senaryo: Jacques Demy ' Görüntü: Jean Rabier / Müzik: Michel Legrand' Oyuncular: Catherine Deneuve, Nino C astelnuvo, Anne Vernon, Ellen Farmer, 1964 Fransa - Batı Almanya yapımı, 92 dak. aynldıği bir diğer noktada. bütün di- yaloglann, Michel Legrand'ın müzi- ği ile şarkı halini almış olmasında. Gidiş, Yokluk. Dönüşbaşlıklı üç bö- lüme aynlmış olanfilm.Fransız eleş- tirmen Georges Sadoul'a göre "Şi- irsel bir yeni gerçeklik sergiliyor". Paris'teki gala gecesinde eleştirmen- lerin bircoşkuya kapıldıklan. izleyi- cilerin de kendilenni tutamayarak ağladıklan rivayet olunur. Yabancı dilde en iyi film. senaryo, müzik ve şarkı ("Seni BekJeyeceğim") dal- lannda Oscar adayı oldu. Deneuve ve Castelnuvo mutlu sona ulaşamayan âşıklan canlandırıyor. ShowTV 20.30\ 'Salak Milyoner'in devam çekimleri aceleye getirilmişti Eğümez 9 den halk tipi güldürü örneğı Köyden İndim Şehire Yönetmen: Ertem Eğilmez' Senaryo: Sadık Şendil / Görüntü. Hüsejin Özşahin / Oyuncular: Kemal SunaL 2Leki Alasya, Metin Akpınar, Halit Akçatepe, Meral Zeren, \line Mutlu, Tekin Akmansoy / 1974, Arzu Film yapımı. TV Servisi- Ertem Eğilmez'in 'Salak Milyo- ner'den sonra aynı oyuncularla çektiği devam fil- mi 'Köyden İndim Şehire'de. ICayserili dört kar- deşin, bulduklan bir küp altını bozdurmak için gittikleri başkentte, başlarından geçen birdizi gü- lünçlü seriiven anlatılıyor. 'Köyden İndim Şehi- re'de de 'Salak Milvoner'de olduğu gibi, halkın çok tuttuğu Devekuşu Kabare Tıyatrosu sanatçı- lannın başı çektiği bir avuç komedyen. sahnede- ki klasik gülmece tanımına yaklaşan parodilerini. esprilerinı. jestlerinı, mimiklerini beyazperdeye getiriyor. Filmin çekim yeri de, Devekuşu'nun Ankara turnesı nedeniyle başkente alınmış. Gül- dürmekten öteye hiçbir sanatsal işlevi olmayan, çekimi aceleye getirilmış, güldürü öğelerinin dü- zensiz biçimde yığınak yapıldığı; Sunal, Alasya, Akpınar tiryakilerinin bol bol gülebilmek için iz- leyecekleri sıradan halk tipi bir güldürü örneği. Kayserıli kardeşler Saffet. Himmet, Hayret, Gayret tarla sürerken babalannın sözünü ettiği bir küp altın bulup sevinç içinde Ankara'nın yolunu tutarlar. Kanal D 22.30 6 TekeTek 9 veda ediyor TV Servisi - Fatih Altaylı'mn hazırlayıp sunduğu "Teke Tek" bu akşam izleyeceğimiz bölümle Kanal D'ye veda ederek Show TV'ye geçiyor. Altaylı, Kanal D'den haber ağırlıklı bir TV kana- lı olmadığı için aynlma karan al- dıklannı belirterek şöyle konuştu: "Teke Tek'i haberlerin daha fazla değer kazandığı bir kanala aktarmak istedik. Kanal D ha- ber ağırlıklı olmayınca ilgi de o oranda oluyor. KanalD'nin ha- berleri daha çok magazin ağır- lıklı ve 2-3 rating alan haberler. Bize başlangıçta Show TV'nin de teklifi vardı. Aynca o kanalda daha fazla haber program oldu- ğu için Show TV'ye geçmeye ka- rar verdik." "'Teke Tek"in fark- lı bir program olduğunu da ekleyen Altaylı, ilk bir yılı programın tanı- tım ve anlatılması olarak değerlen- dirdiklerini belirtti. Altaylı, "Teke Tek"in bu geceki son bölümünde 'işkenceci bir polis'i ekranlara ge- tiriyor. "Türkiye'de işkence var mı" sorusunun da yanıtlanacağı bu bölümün ardından da Fatih Altay- lı kendisini sorguluyor. TRT1 14.10 'Hayatumz Roman' TV Servisi- "Hayatımız Ro- man"ın bu bölümünde namus ve ihanet konusu ele alınıyor. İstap- bul ŞehirTiyatrolan sanatçısı Til- be Saran sunuyor. Namus ve iha- net konusunun tartışılması sırasın- da, her zaman olduğu gibi Zey- nep Avcı'nın anlattığı edebi ya- pıttan yola çıkılacak. Saran ile da- nışman psikolog Murat Dokur söyleşecekler. Söyleşinin tartış- masını avukat Canan Ann. Hay- dar Dümen ve Seçkin Yasar ile Tunca Yönder yapacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle