25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOM Türkiye-ABO • VVASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD ve Türkiye arasında, üzerinde uzun yıllar uzlaşılamayan "gelir üzerinden alınan vergilerde. çifte vergileri ve vergi kaçakçıhğını önleme" anlaşması tasansı dün parafe edildi. Türkiye ile ABD arasında ekonomik ve ticari işbirliği açısından en uygun ortamın yaratılması amacıyla gerçekleştirildiği bildirilen anlaşma tasansı, iki ülke parlementolannın onayına sunulacak. Anlaşma, bir üikenin işadamlanna ve şirketlerine de diğer ülkede gerçekleştirecekleri ekonomik faaliyet ve girişimler açısından vergi güvencesi sağlıyor. Cevheri'den yatıpım daveti H Ekonomi Servisi- Devlet Bakanı Necmettin Cevheri yurtdışındaki Türk girişimcilerini Türkiye'nin büyük projelerine katılmaya çağırdı. Türkiye'nin sermayeye ihtiyacı olduğunu belirten Bakan Cevheri, "Sizleri yap- işlet-devret modeliyle devreye sokulacak büyük projelere katılmaya davet ediyorum" dedi. Devlet Bakanı Necmettin Cevhen, Avrupa Türk lşadamlan ve Sanayicileri Derneği (ATİAD) üyeleriyle Düsseldorf'da düzenlediği yemekli toplantıda Türkiye'nin Batı dünyası dışında hıçbir seçeneğinin bulunmadığını söyledi. Hakjş, EBK üretimine talip • ANKARA (.\A) - Hak- îş Genel Başkanı Necati Çelik, konfederasyon olarak EBK'nin üretimine talip olduklannı ve kurum arazilerinin değerinin altında satılmasını istemediklerini bildirerek "Yetkili sendika olarak kurumda denetim görevi yapacağız" dedi. Çelik, EBK arazilerinin işletümesi satışı için hükümete yetki verildiğini hatırlattı. Bu yolun çalıştınlması halinde EBK'nin hem devlete yük olmaktan kurtulacağmı hem de alım satım yapabileceginı kaydeden Çelik, dolayısıyla kurumun eski üretim pazarlama kapasıtesine ulaşacagını söyledi. açılıyor • İZMİR (UBA) - TARİŞ Genel Müdürü Cihan AJtınöz, "TARlŞ'i demokratik katılımcı bir anlayışla yöneteceğiz" dedi. Altınöz, "Gümrük birliği dış pazarlara açılmarruzı zorunlu hale getirdi. Yeni bir ihracat seferberliği başlatıyoruz" diye konuştu. Genel Müdür Altınöz. ihracat seferberliği arifesinde TARÎŞ'inürettiği tüm ürünlerin, uluslararası pazarlarda tanıtımı için kampanya başlatıldığıru belütti. Petrol pezervleri azalıyor • ANKARA (AA)- Türkiye'nın bilinen üretilebilir9.5 yıllık hampetrol rezervinin bulunduğu belirlendi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilenne dayanarak yapılan hesaplamalara göre Türkiye'de geçen yıl yaklaşık 3.7 milyon ton hampetrol üretiiirken üretimin bu seviyede devam edeceği düşünüldüfünde 9.5 yıllık petrol rezervi kaldı. Memurlar, 44- 50 yaşinda emeklioluyor • ANKARA (ANKA)- Memurlann en çok 44-50 ya$ arasında emekliye aynldıgı belirlendi. Emekli Sandığı istatistiklennden yapılan belirlemeye göre geçen yıl ericek menıurlarda ortalama emekJilik yaşı 49.9, kadınlarda 46.1 olarak gerçekleşti. Geçen yıl emekliye aynlan 76 bin 4<>2 merrmrdan yüzde 48.2 onamndaki 36 bin 857sinin 44-50 yaş arasında bulunduğu belırlendı. ABD şirketleri için yüksek satış potansiyeline sahip 10 ülke arasında Türkiye de var ABD, pazamıı ayağuıa çağırdıFUATKOZLUKLU VVASHEVGTON - lşbaşına geldiği gün- den bu yana ABD'li yatınmcılara Türki- ye'nin "Dünyada yükselen 10 pazardan bi- ri" olduğu mesajını veren ABD Başkanı Bfll Clinton, iş dünyasının devleri ile hedef ülkelerin ekonomiden sorumlu yetkililerini Washington'a davet ettı. Türkiye'nin de aralannda bulunduğu 10 ülkeye büyük bir ekonomik çıkarma yap- ma hazırlıklan büyük oranda tamamlandı. Bundan sonrası için hedef, ticaret yapılma- sı avantajlı ülkelerin yönetimleri ile Ame- rikalı yatınmcılar arasında diyaloğu başla- tıp, var olan işbirligini de arttırmak. Clinton yönetimınin "Öncelikle ticaret yapmanın avantaju" olduğunu ilan ettiği ülkeler; Türkiye, Çin, Endonezya, Hindis- tan, Güney Kore, Meksika, Arjantin, Bre- zilya, Güney Afrika ve Polonya. 23-24 temmuzda vVashington'da yapıla- cak toplantının amacı. "yükselen büyük pazarlar" olarak belirlenen 10 üikenin 2'şer temsilcisi ile ABD'nin dev şirketleri- ni, ihracat. yatınm ve ortak proje hedefleri üzerinde strateji oluşturmaya yöneltmek. Toplantılara. Ticaret Bakanı Ron Brovm ev sahipliği yapacak. Ticaret Bakanlığı"ndan bir yetkili, 10 üi- kenin seçiminde göz önüne alman kriterle- rin. uygulanan ekonomik politikalar ülke ekonomisınin temel yapısının sağlamlığı, dışa açılma oranı. özelleştirme politıkalan ve iş gücünün niteliğı olduğunu hatırlata- rak "ABD, hedef pazar ilan ettiği ülkelere ihracatını arttırmak amacında. Ancak ih- racaün yanı sıra bu ülkelerle ortak projeler ohışturûlarak üçüncü ülkelere de ortak ih- racat vapılması düşünüiüyor" dedi. Milyarlık mülkleri pazarlayan Araslı geçirdiği sarsıntmın ardından tekrar sesini duyurmaya çalışıyor Emlak krah özelleştîrıneye talipHACERGEMİCİ Eski emlak kralı Adil Arasb özelleştir- meye de talip. 83 yasına rağmen milyarlık yalılann satışında aracılık eden ve bir süre- dır ekonomik sıkıntı içinde olan Adil Araslı. şimdi de özelleşnrmeye taktı. Özel- leştirmede yaşananlan "rezakt" olarak yo- rumlayan eski emlak kralı. 3 yıl içinde sa- tılmadık yer bırakmayacağını ifade ediyor. Hazırladığı projeleri üst dtizey yetkililere ilettiğıni, ancak kimseden yanıt gelmediği- ni ifade eden Araslı. bu konuda ciddiye alınmamaktan dolayı ise oldukça kırgın. Arasb usulü özeüeştirme Hükümetin özelleştirmeyı yüzüne gözü- ne bulaştırdığını belirten Araslı'nın formü- lü. bu işi ticaret ve sanayı odalanna bırak- makta yatıyor. Her vilayetin kendi bölge- sınde bulunan KlT'lerin özelleştirmesın- den sorumlu olması gerektiğini ifade eden Araslı'nın konuyla ilgili düşünceleri şöyle: "Arazfler ve ticarethaneler ticaret odala- nna, üretim yapan sanayi kuruluşlan da sanayi odalanna verilsin ve özelleştirmeyi bunlar yapsın. Ben kendi adıma konuşuyo- mm, en çok üç yıl içerisinde özelleştirmeyi tamamlanm. Ârazüeri açık arttırmaya çı- Adil Araslı kimdir? 1912 yıhnda Kafkasya'da doğan Aras- lı. 1 Dünya Savaşı sırasında aılesi ile Kars'a gelip yerleşti. 1933'te istihkam üsteğmenı olarak Tokat'ta ilk hızmetine başladı. 1954 yıhnda yani 42 yaşında or- dudan kendi isteği ile ayrılarak emlak komisyonculuğuna başladı. Bu arada 1978de "P*ra Çahşörma Usufleri" adlı bir kitap da yazdı. Yıllarca Istanbul Ti- caret Odası Emlak Komisyonculan Mes- lek Komitesi Başkanlığı görevinde bulu- nan Araslı geçen yıllarda geçirdiği bir trafik kazası ile zor bir döneme girdi. Cnlülerin yalılarını satmakla bilinen Araslı 'artık toparladım büyük projele- rim var' diyerek yaşam mücadalesıne kaldığı yerden 83 yaşında bir delikanlı olarak yenıden başlıyor. kanr ve kim en yüksek fiyatı verirse ona satarun." Bu arada Araslı'nın özelleştirme dışında Doğu'daki teröre yönelik de ilgınç fikirleri var. Son askeri hareket nedeni ile bir PKK'linin devlete 11 milyara mal olduğu- nu hatırlatan Araslı. para ile PKK'nin bile satın alınabıleceğını ifade ediyor. "Süahını getirene 10 milyon vereceğiz ve 5 milyon maaş bağlayacağız desek hepsi gelir" diyen Araslı. bu konudakı fıkırlerini de konu ile ilgili hemen her kesime ıletmiş durumda. Yıllannı emlak piyasasına adamış olan Araslı, 1912 doğumlu. vani 83 yaşında. llerleyen yaşına rağmen ışine olan düşkün- lüğü ve azmi ise oldukça dikkat çekici. Yaklaşık 1.5 yıl önce geçirdiği bir trafik kazası nedeni ile duyma zorluğu çekse de 40 yılın verdiği alışkanlıkla emlakçılıktan vazgeçmiyor. "Ben küçük işlerle uğraş- num" dıyen Araslı. son günlerde '200 mil- yar lira değer biçilen bir yalının satımı ile 400 müyarük Türk Japon Atakent projesi' üzerinde çalışıyor. Kilyos'ta 220 dönüm arazı üzerine kuru- lacak olan Atakent Projesı'nin komşulan da oldukça ilgınç. Birtarafta Özer ÇUİer'in 23 dönümlük arazısi, dığer yanda ise Tur- ban'ın Kilyos Tesisleri'nin bulunması bu- rayı daha da değerli kılıyor. Tanova Hol- ding tarafından projelendirilen Atakent 'in satış işlemlennı Adil Araslı üstlenmiş du- rumda. Beyoğlu'ndaki Tokathyan Han'daki bü- rosunu evsahıbı ile düştüğü anlaşmazlık nedeni ile boşaltmak zorunda kalan Araslı yine de mekânını terk etmemiş. Eski ortağı Remzi Onaran'ın yanında geçici olarak fa- aliyetlerini sürdüren Adil Araslı. iflas etti- ği yönündeki haberlere ise adeta ateş püs- kürerek "Ben iflas filan etmedim; bu ticari hayattır, zor dönemler olur, o dönemler geçti şimdi toparlanıyorum" diyor. Erken seçimi düşünmekbile istemiyor j -- B . Ayaydnı'dan 'aydınlık' tablo j H e m B o s c h > de İSTANBUL (AA)- Emlak Bankası Genel Müdürü ve Bankalar Birliği Baş- kanı Prof.Dr. Aydın Ayaydın, Türkiye ekonomisi açısından 1995'in "çokiyi bir yıl" olacağını söyledi. Ayaydın, bu yıl üretimin artacağım, yatınmlann "biraz"canlanacağını, kredi musluklannın açılacağını ifade etti. Geçen yıl yurtdışmdaki herhangi bir finans kurumunu aradıklannda telefona dahi çıkmazlarken, bugün onlann kendi- lerini aradığını belirten Ayaydın şöyle dedi: "Bugün onlar bi/im ayağimıza geü- yorlar. Türkiye"deki finans kuruluşlan, bütün bankalar. eskisi kadar ounasa da- hi, yurtdışından rahatbkla borçlanabiie- cek hale geidiler. Bu, giizel bir getişme.'' Ayaydın, borçlanmalarda faizlenn de uygun olduğunu ifade ederek, daha önce libor artı 6-7 ile borç para bulunmazken, bugün libor artı 1.25-1.5 ile borçlanıla- bildiğini söyledi. Bu yıl genel ekonomik duruma paralel Türk bankacılık sektö- riinde de olumlu gelişmeler olacağını vurgulayan Ayaydın, "1995'i ryi bir şekil- de bitireceğimizi ümit edhorum" dedi. Ayaydın, "Seçimle ilgilenmiyonım. Biz işimize bakıyoruz. Ancak bir seçün eko- nomisi uygulanırsa, bir takım ekonomik kararlarda değişiklik olursa, bunun olumsuz etkileri olabilir. Şu anki karar- laria bu şekilde yüriirse, Türk finans ke- simi 1995 yılını çok iyi bir şekilde bitirir" dedi. peşinatsız.» /nneniz .J/çin. OYLE DEGIL BOYLE B Ü I E N T K I Z A N L I Ekonomi, seçimi 1996'da da kaldırmaz T ürkiye yılın ikinci yansında, ekonomik gelişmeler açısından hassas bir dönemece gıriyor. 1995'in ekonomide gerçekten U dönüşü sağlayacak bir geçiş yılı olup olmayacağı ömimüzdeki 6-7 ayda şekıllenecek. Ozelleşurmede yıl sonuna kadar elde edilecek sonuçlar, bir anlamda ekonominin rotaanı belirleyecek. Özelleştirme üç yönüyle, gelişmelere ışık tutacak. Birincisi, "sermayenin tabana yayılması ve atıl durumdaki iştetrnelerin verimliliğe kavuştunılması" ilkelerine uygun bir özelleştirme, genel seçime bir yıl kala hükümet ortaklanna puan kazandırabilir. Aslında hükümet bu treni kacırmış gibi gözüküyor. Bugüne kadar DYP güdümünde, plansız programsız ve °Ne pahasına olursa olsun satalım" mantığıyla yürütülen çalışmalann, her başansız sonuçla birlikte ıçeride ye dışanda hükümete karşı güveni biraz daha tükettiği açık. Hükümetin çizdiği "bilinçsiz ve kararsız satıcı" profili, gerçek alıcılan özelleştirmeden uzaklaştınrken, vurgunculann ekmeğine yağ sürüyor. "Şeffafözelleştirme" söylemini yaşama geçirmenin, kuraJlan belli. KlT'leri, gerçek değerine satmak. Krrieri gerçekten verimli işletecek yap»daki işverene satmak. KİTIerdeki maksimum yatınm, üretim ve istjhdamı güvence altına almak. ÖzeHeştirmenin ryhuna uygun gerçekleştirilmesinin, getirisini de olumlu etkileyeceğini söylemek kehanet olmasa gerek. Böylece hükümet, başta borç ödemeleri olmak üzere kamu finansmanındaki yükünü bir miktar hafıfletme olanağını yakalayabilir. Özelleştiımedeki başannın bir diğer olumlu sonucu ise uluslararası finans piyasasında Türkiye'ye itibar kazandırmak olacaktır. Hükümet, içeride özelleştirmeyi yaz-boz tahtasına çevirdiği sürece, başta Telekom olmak üzere, önemli kamu kuruluşlannı yabancı piyasalara altın tepsi içinde sunmanın bir işe yaramayacağını artık görmelidir özelleştirmenin üretime, yatınma ve istihdama dinamizm kazandırmak olarak algılanmaması, kamu finansmanındaki dengelerin kurulması olasılığını azaltmakta, bu da Türkiye'nin kredibilitesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Türk ekonomisinin dış piyasalardan taze kaynak bulmadan, bir yıl daha istikrar içinde idare edebilecegini savunmak fazla iyimser bir yaklaşım olacaktır. Nitekim, 1994'ü dışı borç almadan atlatmakla övünen ekonomi bürokrasisi, bu yıl gerekli tüm girişimlerde bulunulacağını vurgulamaktadır. Kastedilen, 3'ü Türk bankası olmak üzere 18 bankadan sağlanan 500 milyon dolarlık "bayram harçlığı" değildir. Bugünün ekonomik verilerini yorumlarken, 1996'nın Türkiye'de seçim yılı olduğunu ve seçimlerin her dönemde ekonomi üzerinde benzer tahribatlara yol açtığını unutmamak gerekiyor. Ekonomi, 9 gün değil. yaklaşık 5-6 aydır bayram tatilinde. Vade 1 yıla kadar uzatılmakla birlikte, iç borç stoku daha yılın ilk 4 ayında 800 trilyon lirayı aştı. Yıl sonuna kadar 2 katrilyon lirayı bulması hiç de sürpriz olmayacak. Bunun gelecek yıl ödenmesi gerekiyor. Seçim yılında konsolidasyona gitmek ise neredeyse imkânsız. Dış borç kapılan açılmazsa, iç borcu, yeni iç borçla ödemek için yüksek faizden başka çıkar yol kalmıyor. Ekonomide temel hedefi "enflasyonu düşûrmek" olarak belirleyen hükümet, seçim yıhnda yeniden yüksek faize razı olacak mı? Faizler yeniden yükselişe geçince, hızla yükselen endeksiyle küçük yatınmcılar için geçerli bir alternatif haline gelen borsada, çöküntü nasıl önlenecek? Hükümet, seçim yılında küçük yatınmcının paralarını batırmak pahasına borsadaki çöküntüye nasıl göz yumacak? Faizler yükselmezse, 1994 başında yaşanan döviz krizi için geçerli şartlann tümü yeniden oluşmuş olmayacak mı?...Enflasyonun gerisinde tutulan döviz kurlan ve "Ithalata dayalı büyüme" modelinin neden olmaya başladığı dış ticaret açığındaki büyüme, dövizde yeni bir sıçramayı beraberinde getirmeyecek mi? 11 milyar dolarlık rezerviyle övünen Merkez Bankası, bu yıl yeni dış borç bulunmadan 7 milyar dolara yakın dış borç ödedikten sonra, bu sıkınftyı aşacak gücü nereden bulacak? 1994 yılındaki kriz ve 5 Nisan kararlannın ardından, kayrtdışına kaçırdığı öz kaynaklanyla sermayesini güçlendirmek zorunda kalan sanayici, İkinci bir sarsıntıyı hangi kaynaktan finanse edecek? Hükümetin önünde iki politik seçenek görünüyor: Ya 1996'ya daha büyük bir kriz devretmek pahasına kesenin ağzını açıp, sonbaharda baskın bir erken seçime gidecek ve bunun faturasını lecek yıldan itibaren ödemeye devam Ya, riski göze alıp, seçim takvimrni mevcut politıkalarta gelecek yıla kadar taşıyacak. İkinci yolu seçerse, büyük ihtimalle iktidann nimetlerini bir yıl fazla kullanmanın mutluluğu ile yetinip, "Gelecek olan düşünsün" demek zorunda kalacak. • Bir Bosch Yetkili Bayii'ne gelin, bol seçenekli küçük ev aietleri çeşitlerimizden dilediğinizi seçin. Hepsi de peşinatsız, değişik taksit seçenekleriyle.. tâSM 200' ÇubukMikser Peşin: 2.325.000 Taksitle: 557.800 x 5 ay = 2 785.000 W«, '1«~- SU ISltlCI Peşin: 3.967.000 Taksitle: 955.000 t 5 ay = 4 775.000 TM 9Î3 Termoslu Kahve Makinesi Peçin: 3.765.000 Taksitle: 902.000 ı 5 ay = 4.510.000 • Fıyallara KDVdahıldır Kampanya sıras.nda KDV oranlannda otuşabtlecek artış veya azalış fıyatlara yansıtılacakttr Kampanya süresmce (29 04 1995 - 15 05 1995) hyatlarırmz sabnctup satm aldığınız ürün ışlemlennız tamamfandtğında Boscti bayıınöer. öertıal teslım edılecekttr - Sanayı ve Tîcaret Bakanhğı'nca 25.5.1994 tanhlı, 21940 sayılı Resm ûazets'de ilan edılen "Taksttlı. Kampanyal' ve Kapıöan Satışlar Hakkındakt Uygulama Esaslarına Daır Tebhğ" hükümlenne uygundur 4 38öi Otomatik Buharlı Ütü Peşin: 2.484.000 Taksitle: 595.080 x 5 ay = 2.975.000 r "Cool Touch" Fritöz Peşin: 4.764.000 Taksitle: 1 141.000 x 5 ay = 5 705.000 BOSCHEn doğru seçim YORUM OZTIN AKGUÇ Toplumsal Dayanışma ve YardımlaşmaKurban Bayramı gibi dini bayramlar, aslında toplumsal dayanışma ve yardımlaşma günleridir. Kurban, hem Tanrı'ya şükretmenin hem de top- lumsal yardımlaşmanın bir simgesidir. Kurban Bayramı'nı, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma günleri olarak geliştirmeliyiz. Yalnız kurban kesmekle dini bir ödevin (vecibenin), top- lumsal bir görevin yerine getirildigini düşünmeme- liyiz. Özellikle 1980'li yılların başlanndan itibaren ge- rek ekonomide süregelen fiyat artışlan, gerek Tür- kiye'yi yönetenlerin davranış biçimleri, yann kav- gası, değer yargılarımızı büyük ölçüde altüst etti, yozlaştırdı. Köşedönücülük, almak, nasıl olursa oJ- sun almak, göz boyamak, adeta yaşam felsefesi oldu. Toplum, bu kirlenmiş yoz değer yargıların- dan kurtulmalıdır. Dini bayramlar bu kirtilikten kur- tuluşun başlangıçlan olabilir. Sürekli almak, başkalannı kandırarak sömürerek almak, belki insanı maddi olarak zenginleştirir, ama manevi olarak da yoksullaştınr. Gerçek zen- ginliği yaratan, paylaşmadır. Kişi, paylaştıkça, ürettikçe, manen zenginleşir. Verme, paylaşım, yalnız maddi olarak düşünülmemelidir. Bence bilgi üretenler, sanatsal yapıtlar sunanlar, araştırmacı- lar, bulucular (mucitler), gerçek anlamda insanlığa, çok şey vermekte, yaşama değer katmaktadırlar. Yardım bir gösteriye, bir reklama, affedersiniz hava atmaya dönüşmemelidir. Bizde ne yazık ki bazı zenginlerimiz, haklı olup olmadığı tartışılabilir servetlerinden yaptıkları bağışlan, yardımları, bir kişisel gösteriye dönüştürmekte, adeta bir pazar- lama yatırımı, bir reklam gibi düşünmekte ve hare- ket etmektedirler. Paylaşım, dayanışma, maddi çıkar kaygısıyla yapılmamalı, ayrıca bundan yararlananları da in- citmemelidir. Gönül kırarak, küçük düşürerek ya- pılan bir yardımın veya paylaşımın değeri yoktur. Insan, kendisine karşı da Tanrı'ya karşı da dü- rüst ve saygılı olmalıdır. Belirli bir şekilde hareketi, inandığı için, doğru bulduğu için yapmalıdır. Çev- reyi kandırmak için veya Tanrı'nın cezalandırma- sından korkarak bazı davranışlar içine girmemeli- dir. insanlarda korku değil, Tann sevgisi yeşenme- lidir. Türiü kötülükler yaptıktan sonra, Müslümanlığın şekil şartlarını yerine getirerek bu kötülüklerin yü- künden sıynlınabileceğine inanmıyorum. Kişi, yap- tıklarının, kötülüklerin cezasını şu veya bu şekilde ödemelidir. llahi adalet görünmeli, gerçekleşmeli- dir. llahi bir güce inanıyorsak ilahi adalete de inan- malıyız. Bir dindar, bilinçli olmalıdır, dinin tüm gereklerini (yalnız şartlarını değil) bilmelidir. Kendisine yapıl- maya çalışılan yönlendirmelere, aşılamalara (tel- kinlere) karşı da duyarlı olmalıdır. Ne yazık ki din, günümüzde bir çıkar aracı olarak kullanılmakta, bazı kişiler bundan yararlanarak kendilerine mad- di, manevi yarar sağlamaktadırlar. Bu tıynette kişi- lerin din adına ayartılanna (iğvasına) karşı toplum olarak dikkatli olmalıyız. Kurban bayramlannı, bir dayanışma, yardımlaş- ma, paylaşma, Tanrı'ya şükretme şölenleri olarak algılamalı ve kutlamalıyız. Clinton, Japonya için WTO'ya şikâyet edilmesi talimatını verdi ABD ile Japonya arasında ipîer koptu • Clinton. ABD ticari yaptınmlanna konu olacak Japon mallannın listesinin hemen hemen tamamlanmış olduğunu ve ABD Ticaret Temsilcisi Mickey Kantor'a, WT0 nezdinde şikâyette bulunması için yetki verdiğini bildirdi. lara herhangi bir çözüm bu- lunamaması durumunda 30 gün içinde yürürlüğe gırece- ğini söyledi. Japonya'nın Amerikan otomobil ıthalatı- na getırdiğı sınırlamaları "anlamsız ve aynhkçı" ola- rak nitelendiren Kantor, "Japoma'niD açık ve eşit bir ticaretten kaçınma>a devam etmesi, bence Düma Ticaret Örgiitü'nün görevi kapsa- mına giriyor'" dedi. Kantor, ABD'nin Japonya'ya WTO nezdinde şikâyet edecegini de kaydetti. Mickey Kantor, "Eğer Ja- ponlar sorunlar üzerinde görüşmeyi isterlerse, bu gö- rüşmeierin anlamlı olmasını isteriz. KesinlikJe Japonlan dinleriz, ancak cezalandına adıralanmız da süreç çerçe- vesinde ilerlemeye devam edecektir" dedi. Yaptınmlann uygulamaya girmesi durumunda milyar- larca dolarlık Japon malının hedef olacağına dair iddi- alara ilişkin sorulara Kan- tor, "Tarifelerin toplamı, karşı karşıya bulunduğu- muz sorunla orantüı olacak- tır" şeklinde yanıt verdi. ABD'nin yaptınmlar uy- gulaması ve Japonya'nın da buna misillemede bulunma- sının. bir ticaret savaşına yol açıp açmayacağına ilişkin bir soru üzerine Kantor, "1932 yılından bu yana bir ticaret savaşı olmadı. Bun- dan sonra da bir ticaret sa- vaşı olacağına inanmıyo- rum. Ticaret savaşı deyişi çok kötü bir ifade" dedi. Japonya Ticaret Bakanı Ryutaro Hashimoto da ABD ile otomotiv sektörüne ilişkin anlaşmazlıkların dünyanın iki büyük ekono- misi arasındaki bütün ilışki- leri zedelemeyeceğıni söy- ledi. Hashimoto. "ABD-Japon- ya ilişkileri güçlü bir şekilde gelişhor. İki ülke de birbirle- rinin kaçııulmaz iş ortaklan. Japonya, otomobil ve oto- mobil parçalanna ilişkin gö- rüş avrılıklarının iki ülke arasındaki ilişkilere kesinlik- le zarar vermeyeceği görii- sünde" dıye konuştu. WASHINGTON/ TOK- YO/CENEVRE (AA)- • ABD'nin Japonya'ya ticari yaptınm uygulama karan ve bu ülkeyi Dünya Ticaret Ör- gütü'ne (WTÖ) şikâyet et- mesi. ABD ve Japonya'yı bir ticaret savaşının eşiğine getirdi. ABD Başkanı Bill Clin- tonjaponya için WTO nez- dinde "haksı/ ticaret" şikâ- yetınde bulunulması talima- tını verdı. Beyaz Saray açıklamasın- da Clinton'un. "Son 20 ay- ' dır yönetim olarak Japon otomobil ve otomobil parça- lan konusundaki sorurılann ortadan kaldırılması için her türlü çabayı harcadık. Ancak ne yank ki bu görflş- melerden bir sonuç çıkma- dı" sözlerine yer \erildi. Clinton. ABD ticari yap- tınmlanna konu olacak Ja- pon mallannın listesinin he- men hemen tamamlanmış olduğunu ve ABD Ticaret Temsilcisi Mickey Kan- tor'a, WTO nezdinde şikâ- yette bulunması için yetki verdiğini bildirdi. Bifi Clinton açıklamada. "Şumın alünı kesintikle çiz- mek istiyorum, bu hareket- leri tamamıyla destekliyo- rum" ifadesini kullandı. Bu arada ABD yetkilileri. ABD'nin son iki yıldır de- vam eden görüşmelerde, gö- rüş aynlıklannın giderilme- si için çatışmaktansa göriiş- me yolunu tercih ettığini bıldirdiler. Ancak yetkililer. ABD'nin yaptırım uygula- ma kararlılığının da şüphe götürmez bir gerçek oldu- ğunu vurguladılar. ABD Ticaret Temsilcisi Mickey Kantor da Beyaz Saray"da basın mensuplanna yaptığı açıklamada. "Japon- ya, ABD'de yüzde 24 ora- nında piyasaya girebilirken ABD'nin Japonya'da yüzde 1.5 oranında paya sahip ol- masına, artık VVashing- ton'un tahammülü kalma- dı" dedi. Kantor. yaptınmlara konu olacak Japon mallanna iliş- kin listenin birkaç gün için- de açıklanacağını ve sorun-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle