Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 MAYIS 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
Türkiye-ABO
• VVASHINGTON
(Cumhuriyet) - ABD ve
Türkiye arasında, üzerinde
uzun yıllar uzlaşılamayan
"gelir üzerinden alınan
vergilerde. çifte vergileri
ve vergi kaçakçıhğını
önleme" anlaşması
tasansı dün parafe edildi.
Türkiye ile ABD arasında
ekonomik ve ticari
işbirliği açısından en
uygun ortamın yaratılması
amacıyla gerçekleştirildiği
bildirilen anlaşma tasansı,
iki ülke parlementolannın
onayına sunulacak.
Anlaşma, bir üikenin
işadamlanna ve
şirketlerine de diğer
ülkede
gerçekleştirecekleri
ekonomik faaliyet ve
girişimler açısından vergi
güvencesi sağlıyor.
Cevheri'den
yatıpım daveti
H Ekonomi Servisi-
Devlet Bakanı Necmettin
Cevheri yurtdışındaki
Türk girişimcilerini
Türkiye'nin büyük
projelerine katılmaya
çağırdı. Türkiye'nin
sermayeye ihtiyacı
olduğunu belirten Bakan
Cevheri, "Sizleri yap-
işlet-devret modeliyle
devreye sokulacak büyük
projelere katılmaya davet
ediyorum" dedi.
Devlet Bakanı Necmettin
Cevhen, Avrupa Türk
lşadamlan ve Sanayicileri
Derneği (ATİAD)
üyeleriyle Düsseldorf'da
düzenlediği yemekli
toplantıda Türkiye'nin
Batı dünyası dışında hıçbir
seçeneğinin
bulunmadığını söyledi.
Hakjş, EBK
üretimine talip
• ANKARA (.\A) - Hak-
îş Genel Başkanı Necati
Çelik, konfederasyon
olarak EBK'nin üretimine
talip olduklannı ve kurum
arazilerinin değerinin
altında satılmasını
istemediklerini bildirerek
"Yetkili sendika olarak
kurumda denetim görevi
yapacağız" dedi. Çelik,
EBK arazilerinin
işletümesi satışı için
hükümete yetki verildiğini
hatırlattı. Bu yolun
çalıştınlması halinde
EBK'nin hem devlete yük
olmaktan kurtulacağmı
hem de alım satım
yapabileceginı kaydeden
Çelik, dolayısıyla
kurumun eski üretim
pazarlama kapasıtesine
ulaşacagını söyledi.
açılıyor
• İZMİR (UBA) - TARİŞ
Genel Müdürü Cihan
AJtınöz, "TARlŞ'i
demokratik katılımcı bir
anlayışla yöneteceğiz"
dedi. Altınöz, "Gümrük
birliği dış pazarlara
açılmarruzı zorunlu hale
getirdi. Yeni bir ihracat
seferberliği başlatıyoruz"
diye konuştu. Genel
Müdür Altınöz. ihracat
seferberliği arifesinde
TARÎŞ'inürettiği tüm
ürünlerin, uluslararası
pazarlarda tanıtımı için
kampanya başlatıldığıru
belütti.
Petrol
pezervleri
azalıyor
• ANKARA (AA)-
Türkiye'nın bilinen
üretilebilir9.5 yıllık
hampetrol rezervinin
bulunduğu belirlendi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı verilenne
dayanarak yapılan
hesaplamalara göre
Türkiye'de geçen yıl
yaklaşık 3.7 milyon ton
hampetrol üretiiirken
üretimin bu seviyede
devam edeceği
düşünüldüfünde 9.5 yıllık
petrol rezervi kaldı.
Memurlar, 44-
50 yaşinda
emeklioluyor
• ANKARA (ANKA)-
Memurlann en çok 44-50
ya$ arasında emekliye
aynldıgı belirlendi.
Emekli Sandığı
istatistiklennden yapılan
belirlemeye göre geçen yıl
ericek menıurlarda
ortalama emekJilik yaşı
49.9, kadınlarda 46.1
olarak gerçekleşti. Geçen
yıl emekliye aynlan 76 bin
4<>2 merrmrdan yüzde 48.2
onamndaki 36 bin
857sinin 44-50 yaş
arasında bulunduğu
belırlendı.
ABD şirketleri için yüksek satış potansiyeline sahip 10 ülke arasında Türkiye de var
ABD, pazamıı ayağuıa çağırdıFUATKOZLUKLU
VVASHEVGTON - lşbaşına geldiği gün-
den bu yana ABD'li yatınmcılara Türki-
ye'nin "Dünyada yükselen 10 pazardan bi-
ri" olduğu mesajını veren ABD Başkanı
Bfll Clinton, iş dünyasının devleri ile hedef
ülkelerin ekonomiden sorumlu yetkililerini
Washington'a davet ettı.
Türkiye'nin de aralannda bulunduğu 10
ülkeye büyük bir ekonomik çıkarma yap-
ma hazırlıklan büyük oranda tamamlandı.
Bundan sonrası için hedef, ticaret yapılma-
sı avantajlı ülkelerin yönetimleri ile Ame-
rikalı yatınmcılar arasında diyaloğu başla-
tıp, var olan işbirligini de arttırmak.
Clinton yönetimınin "Öncelikle ticaret
yapmanın avantaju" olduğunu ilan ettiği
ülkeler; Türkiye, Çin, Endonezya, Hindis-
tan, Güney Kore, Meksika, Arjantin, Bre-
zilya, Güney Afrika ve Polonya.
23-24 temmuzda vVashington'da yapıla-
cak toplantının amacı. "yükselen büyük
pazarlar" olarak belirlenen 10 üikenin
2'şer temsilcisi ile ABD'nin dev şirketleri-
ni, ihracat. yatınm ve ortak proje hedefleri
üzerinde strateji oluşturmaya yöneltmek.
Toplantılara. Ticaret Bakanı Ron Brovm ev
sahipliği yapacak.
Ticaret Bakanlığı"ndan bir yetkili, 10 üi-
kenin seçiminde göz önüne alman kriterle-
rin. uygulanan ekonomik politikalar ülke
ekonomisınin temel yapısının sağlamlığı,
dışa açılma oranı. özelleştirme politıkalan
ve iş gücünün niteliğı olduğunu hatırlata-
rak "ABD, hedef pazar ilan ettiği ülkelere
ihracatını arttırmak amacında. Ancak ih-
racaün yanı sıra bu ülkelerle ortak projeler
ohışturûlarak üçüncü ülkelere de ortak ih-
racat vapılması düşünüiüyor" dedi.
Milyarlık mülkleri pazarlayan Araslı geçirdiği sarsıntmın ardından tekrar sesini duyurmaya çalışıyor
Emlak krah özelleştîrıneye talipHACERGEMİCİ
Eski emlak kralı Adil Arasb özelleştir-
meye de talip. 83 yasına rağmen milyarlık
yalılann satışında aracılık eden ve bir süre-
dır ekonomik sıkıntı içinde olan Adil
Araslı. şimdi de özelleşnrmeye taktı. Özel-
leştirmede yaşananlan "rezakt" olarak yo-
rumlayan eski emlak kralı. 3 yıl içinde sa-
tılmadık yer bırakmayacağını ifade ediyor.
Hazırladığı projeleri üst dtizey yetkililere
ilettiğıni, ancak kimseden yanıt gelmediği-
ni ifade eden Araslı. bu konuda ciddiye
alınmamaktan dolayı ise oldukça kırgın.
Arasb usulü özeüeştirme
Hükümetin özelleştirmeyı yüzüne gözü-
ne bulaştırdığını belirten Araslı'nın formü-
lü. bu işi ticaret ve sanayı odalanna bırak-
makta yatıyor. Her vilayetin kendi bölge-
sınde bulunan KlT'lerin özelleştirmesın-
den sorumlu olması gerektiğini ifade eden
Araslı'nın konuyla ilgili düşünceleri şöyle:
"Arazfler ve ticarethaneler ticaret odala-
nna, üretim yapan sanayi kuruluşlan da
sanayi odalanna verilsin ve özelleştirmeyi
bunlar yapsın. Ben kendi adıma konuşuyo-
mm, en çok üç yıl içerisinde özelleştirmeyi
tamamlanm. Ârazüeri açık arttırmaya çı-
Adil Araslı kimdir?
1912 yıhnda Kafkasya'da doğan Aras-
lı. 1 Dünya Savaşı sırasında aılesi ile
Kars'a gelip yerleşti. 1933'te istihkam
üsteğmenı olarak Tokat'ta ilk hızmetine
başladı. 1954 yıhnda yani 42 yaşında or-
dudan kendi isteği ile ayrılarak emlak
komisyonculuğuna başladı. Bu arada
1978de "P*ra Çahşörma Usufleri" adlı
bir kitap da yazdı. Yıllarca Istanbul Ti-
caret Odası Emlak Komisyonculan Mes-
lek Komitesi Başkanlığı görevinde bulu-
nan Araslı geçen yıllarda geçirdiği bir
trafik kazası ile zor bir döneme girdi.
Cnlülerin yalılarını satmakla bilinen
Araslı 'artık toparladım büyük projele-
rim var' diyerek yaşam mücadalesıne
kaldığı yerden 83 yaşında bir delikanlı
olarak yenıden başlıyor.
kanr ve kim en yüksek fiyatı verirse ona
satarun."
Bu arada Araslı'nın özelleştirme dışında
Doğu'daki teröre yönelik de ilgınç fikirleri
var. Son askeri hareket nedeni ile bir
PKK'linin devlete 11 milyara mal olduğu-
nu hatırlatan Araslı. para ile PKK'nin bile
satın alınabıleceğını ifade ediyor. "Süahını
getirene 10 milyon vereceğiz ve 5 milyon
maaş bağlayacağız desek hepsi gelir" diyen
Araslı. bu konudakı fıkırlerini de konu ile
ilgili hemen her kesime ıletmiş durumda.
Yıllannı emlak piyasasına adamış olan
Araslı, 1912 doğumlu. vani 83 yaşında.
llerleyen yaşına rağmen ışine olan düşkün-
lüğü ve azmi ise oldukça dikkat çekici.
Yaklaşık 1.5 yıl önce geçirdiği bir trafik
kazası nedeni ile duyma zorluğu çekse de
40 yılın verdiği alışkanlıkla emlakçılıktan
vazgeçmiyor. "Ben küçük işlerle uğraş-
num" dıyen Araslı. son günlerde '200 mil-
yar lira değer biçilen bir yalının satımı ile
400 müyarük Türk Japon Atakent projesi'
üzerinde çalışıyor.
Kilyos'ta 220 dönüm arazı üzerine kuru-
lacak olan Atakent Projesı'nin komşulan
da oldukça ilgınç. Birtarafta Özer ÇUİer'in
23 dönümlük arazısi, dığer yanda ise Tur-
ban'ın Kilyos Tesisleri'nin bulunması bu-
rayı daha da değerli kılıyor. Tanova Hol-
ding tarafından projelendirilen Atakent 'in
satış işlemlennı Adil Araslı üstlenmiş du-
rumda.
Beyoğlu'ndaki Tokathyan Han'daki bü-
rosunu evsahıbı ile düştüğü anlaşmazlık
nedeni ile boşaltmak zorunda kalan Araslı
yine de mekânını terk etmemiş. Eski ortağı
Remzi Onaran'ın yanında geçici olarak fa-
aliyetlerini sürdüren Adil Araslı. iflas etti-
ği yönündeki haberlere ise adeta ateş püs-
kürerek "Ben iflas filan etmedim; bu ticari
hayattır, zor dönemler olur, o dönemler
geçti şimdi toparlanıyorum" diyor.
Erken seçimi düşünmekbile istemiyor j -- B .
Ayaydnı'dan 'aydınlık' tablo j
H e m B o s c h
> de
İSTANBUL (AA)- Emlak Bankası
Genel Müdürü ve Bankalar Birliği Baş-
kanı Prof.Dr. Aydın Ayaydın, Türkiye
ekonomisi açısından 1995'in "çokiyi bir
yıl" olacağını söyledi.
Ayaydın, bu yıl üretimin artacağım,
yatınmlann "biraz"canlanacağını, kredi
musluklannın açılacağını ifade etti.
Geçen yıl yurtdışmdaki herhangi bir
finans kurumunu aradıklannda telefona
dahi çıkmazlarken, bugün onlann kendi-
lerini aradığını belirten Ayaydın şöyle
dedi: "Bugün onlar bi/im ayağimıza geü-
yorlar. Türkiye"deki finans kuruluşlan,
bütün bankalar. eskisi kadar ounasa da-
hi, yurtdışından rahatbkla borçlanabiie-
cek hale geidiler. Bu, giizel bir getişme.''
Ayaydın, borçlanmalarda faizlenn de
uygun olduğunu ifade ederek, daha önce
libor artı 6-7 ile borç para bulunmazken,
bugün libor artı 1.25-1.5 ile borçlanıla-
bildiğini söyledi. Bu yıl genel ekonomik
duruma paralel Türk bankacılık sektö-
riinde de olumlu gelişmeler olacağını
vurgulayan Ayaydın, "1995'i ryi bir şekil-
de bitireceğimizi ümit edhorum" dedi.
Ayaydın, "Seçimle ilgilenmiyonım. Biz
işimize bakıyoruz. Ancak bir seçün eko-
nomisi uygulanırsa, bir takım ekonomik
kararlarda değişiklik olursa, bunun
olumsuz etkileri olabilir. Şu anki karar-
laria bu şekilde yüriirse, Türk finans ke-
simi 1995 yılını çok iyi bir şekilde bitirir"
dedi.
peşinatsız.» /nneniz .J/çin.
OYLE DEGIL BOYLE
B Ü I E N T K I Z A N L I
Ekonomi, seçimi
1996'da da kaldırmaz
T
ürkiye yılın ikinci yansında,
ekonomik gelişmeler açısından
hassas bir dönemece gıriyor.
1995'in ekonomide gerçekten U
dönüşü sağlayacak bir geçiş yılı olup
olmayacağı ömimüzdeki 6-7 ayda
şekıllenecek.
Ozelleşurmede yıl sonuna kadar elde
edilecek sonuçlar, bir anlamda
ekonominin rotaanı belirleyecek.
Özelleştirme üç yönüyle, gelişmelere
ışık tutacak.
Birincisi, "sermayenin tabana yayılması
ve atıl durumdaki iştetrnelerin verimliliğe
kavuştunılması" ilkelerine uygun bir
özelleştirme, genel seçime bir yıl kala
hükümet ortaklanna puan
kazandırabilir. Aslında hükümet bu treni
kacırmış gibi gözüküyor. Bugüne kadar
DYP güdümünde, plansız programsız
ve °Ne pahasına olursa olsun satalım"
mantığıyla yürütülen çalışmalann, her
başansız sonuçla birlikte ıçeride ye
dışanda hükümete karşı güveni biraz
daha tükettiği açık. Hükümetin çizdiği
"bilinçsiz ve kararsız satıcı" profili,
gerçek alıcılan özelleştirmeden
uzaklaştınrken, vurgunculann ekmeğine
yağ sürüyor. "Şeffafözelleştirme"
söylemini yaşama geçirmenin, kuraJlan
belli.
KlT'leri, gerçek değerine satmak.
Krrieri gerçekten verimli işletecek
yap»daki işverene satmak.
KİTIerdeki maksimum yatınm, üretim
ve istjhdamı güvence altına almak.
ÖzeHeştirmenin ryhuna uygun
gerçekleştirilmesinin, getirisini de
olumlu etkileyeceğini söylemek kehanet
olmasa gerek. Böylece hükümet, başta
borç ödemeleri olmak üzere kamu
finansmanındaki yükünü bir miktar
hafıfletme olanağını yakalayabilir.
Özelleştiımedeki başannın bir diğer
olumlu sonucu ise uluslararası finans
piyasasında Türkiye'ye itibar
kazandırmak olacaktır. Hükümet,
içeride özelleştirmeyi yaz-boz tahtasına
çevirdiği sürece, başta Telekom olmak
üzere, önemli kamu kuruluşlannı
yabancı piyasalara altın tepsi içinde
sunmanın bir işe yaramayacağını artık
görmelidir özelleştirmenin üretime,
yatınma ve istihdama dinamizm
kazandırmak olarak algılanmaması,
kamu finansmanındaki dengelerin
kurulması olasılığını azaltmakta, bu da
Türkiye'nin kredibilitesini olumsuz
etkilemeye devam etmektedir.
Türk ekonomisinin dış piyasalardan
taze kaynak bulmadan, bir yıl daha
istikrar içinde idare edebilecegini
savunmak fazla iyimser bir yaklaşım
olacaktır. Nitekim, 1994'ü dışı borç
almadan atlatmakla övünen ekonomi
bürokrasisi, bu yıl gerekli tüm
girişimlerde bulunulacağını
vurgulamaktadır. Kastedilen, 3'ü Türk
bankası olmak üzere 18 bankadan
sağlanan 500 milyon dolarlık "bayram
harçlığı" değildir.
Bugünün ekonomik verilerini
yorumlarken, 1996'nın Türkiye'de
seçim yılı olduğunu ve seçimlerin her
dönemde ekonomi üzerinde benzer
tahribatlara yol açtığını unutmamak
gerekiyor.
Ekonomi, 9 gün değil. yaklaşık 5-6
aydır bayram tatilinde. Vade 1 yıla
kadar uzatılmakla birlikte, iç borç stoku
daha yılın ilk 4 ayında 800 trilyon lirayı
aştı. Yıl sonuna kadar 2 katrilyon lirayı
bulması hiç de sürpriz olmayacak.
Bunun gelecek yıl ödenmesi gerekiyor.
Seçim yılında konsolidasyona gitmek
ise neredeyse imkânsız. Dış borç
kapılan açılmazsa, iç borcu, yeni iç
borçla ödemek için yüksek faizden
başka çıkar yol kalmıyor.
Ekonomide temel hedefi "enflasyonu
düşûrmek" olarak belirleyen hükümet,
seçim yıhnda yeniden yüksek faize razı
olacak mı?
Faizler yeniden yükselişe geçince, hızla
yükselen endeksiyle küçük yatınmcılar
için geçerli bir alternatif haline gelen
borsada, çöküntü nasıl önlenecek?
Hükümet, seçim yılında küçük
yatınmcının paralarını batırmak
pahasına borsadaki çöküntüye nasıl
göz yumacak? Faizler yükselmezse,
1994 başında yaşanan döviz krizi için
geçerli şartlann tümü yeniden oluşmuş
olmayacak mı?...Enflasyonun gerisinde
tutulan döviz kurlan ve "Ithalata dayalı
büyüme" modelinin neden olmaya
başladığı dış ticaret açığındaki büyüme,
dövizde yeni bir sıçramayı beraberinde
getirmeyecek mi? 11 milyar dolarlık
rezerviyle övünen Merkez Bankası, bu
yıl yeni dış borç bulunmadan 7 milyar
dolara yakın dış borç ödedikten sonra,
bu sıkınftyı aşacak gücü nereden
bulacak?
1994 yılındaki kriz ve 5 Nisan
kararlannın ardından, kayrtdışına
kaçırdığı öz kaynaklanyla sermayesini
güçlendirmek zorunda kalan sanayici,
İkinci bir sarsıntıyı hangi kaynaktan
finanse edecek? Hükümetin önünde iki
politik seçenek görünüyor:
Ya 1996'ya daha büyük bir kriz
devretmek pahasına kesenin ağzını
açıp, sonbaharda baskın bir erken
seçime gidecek ve bunun faturasını
lecek yıldan itibaren ödemeye devam
Ya, riski göze alıp, seçim takvimrni
mevcut politıkalarta gelecek yıla kadar
taşıyacak. İkinci yolu seçerse, büyük
ihtimalle iktidann nimetlerini bir yıl fazla
kullanmanın mutluluğu ile yetinip,
"Gelecek olan düşünsün" demek
zorunda kalacak. •
Bir Bosch Yetkili Bayii'ne gelin, bol seçenekli
küçük ev aietleri çeşitlerimizden dilediğinizi seçin.
Hepsi de peşinatsız, değişik taksit seçenekleriyle..
tâSM 200' ÇubukMikser
Peşin: 2.325.000
Taksitle:
557.800 x 5 ay = 2 785.000
W«, '1«~- SU ISltlCI
Peşin: 3.967.000
Taksitle:
955.000 t 5 ay = 4 775.000
TM 9Î3
Termoslu Kahve Makinesi
Peçin: 3.765.000
Taksitle:
902.000 ı 5 ay = 4.510.000
• Fıyallara KDVdahıldır Kampanya
sıras.nda KDV oranlannda otuşabtlecek
artış veya azalış fıyatlara
yansıtılacakttr Kampanya süresmce
(29 04 1995 - 15 05 1995) hyatlarırmz
sabnctup satm aldığınız ürün
ışlemlennız tamamfandtğında Boscti
bayıınöer. öertıal teslım edılecekttr
- Sanayı ve Tîcaret Bakanhğı'nca
25.5.1994 tanhlı, 21940 sayılı Resm
ûazets'de ilan edılen "Taksttlı.
Kampanyal' ve Kapıöan Satışlar
Hakkındakt Uygulama Esaslarına Daır
Tebhğ" hükümlenne uygundur
4 38öi
Otomatik Buharlı Ütü
Peşin: 2.484.000
Taksitle:
595.080 x 5 ay = 2.975.000
r "Cool Touch" Fritöz
Peşin: 4.764.000
Taksitle:
1 141.000 x 5 ay = 5 705.000
BOSCHEn doğru seçim
YORUM
OZTIN AKGUÇ
Toplumsal Dayanışma
ve YardımlaşmaKurban Bayramı gibi dini bayramlar, aslında
toplumsal dayanışma ve yardımlaşma günleridir.
Kurban, hem Tanrı'ya şükretmenin hem de top-
lumsal yardımlaşmanın bir simgesidir.
Kurban Bayramı'nı, toplumsal dayanışma ve
yardımlaşma günleri olarak geliştirmeliyiz. Yalnız
kurban kesmekle dini bir ödevin (vecibenin), top-
lumsal bir görevin yerine getirildigini düşünmeme-
liyiz.
Özellikle 1980'li yılların başlanndan itibaren ge-
rek ekonomide süregelen fiyat artışlan, gerek Tür-
kiye'yi yönetenlerin davranış biçimleri, yann kav-
gası, değer yargılarımızı büyük ölçüde altüst etti,
yozlaştırdı. Köşedönücülük, almak, nasıl olursa oJ-
sun almak, göz boyamak, adeta yaşam felsefesi
oldu. Toplum, bu kirlenmiş yoz değer yargıların-
dan kurtulmalıdır. Dini bayramlar bu kirtilikten kur-
tuluşun başlangıçlan olabilir.
Sürekli almak, başkalannı kandırarak sömürerek
almak, belki insanı maddi olarak zenginleştirir,
ama manevi olarak da yoksullaştınr. Gerçek zen-
ginliği yaratan, paylaşmadır. Kişi, paylaştıkça,
ürettikçe, manen zenginleşir. Verme, paylaşım,
yalnız maddi olarak düşünülmemelidir. Bence bilgi
üretenler, sanatsal yapıtlar sunanlar, araştırmacı-
lar, bulucular (mucitler), gerçek anlamda insanlığa,
çok şey vermekte, yaşama değer katmaktadırlar.
Yardım bir gösteriye, bir reklama, affedersiniz
hava atmaya dönüşmemelidir. Bizde ne yazık ki
bazı zenginlerimiz, haklı olup olmadığı tartışılabilir
servetlerinden yaptıkları bağışlan, yardımları, bir
kişisel gösteriye dönüştürmekte, adeta bir pazar-
lama yatırımı, bir reklam gibi düşünmekte ve hare-
ket etmektedirler.
Paylaşım, dayanışma, maddi çıkar kaygısıyla
yapılmamalı, ayrıca bundan yararlananları da in-
citmemelidir. Gönül kırarak, küçük düşürerek ya-
pılan bir yardımın veya paylaşımın değeri yoktur.
Insan, kendisine karşı da Tanrı'ya karşı da dü-
rüst ve saygılı olmalıdır. Belirli bir şekilde hareketi,
inandığı için, doğru bulduğu için yapmalıdır. Çev-
reyi kandırmak için veya Tanrı'nın cezalandırma-
sından korkarak bazı davranışlar içine girmemeli-
dir. insanlarda korku değil, Tann sevgisi yeşenme-
lidir.
Türiü kötülükler yaptıktan sonra, Müslümanlığın
şekil şartlarını yerine getirerek bu kötülüklerin yü-
künden sıynlınabileceğine inanmıyorum. Kişi, yap-
tıklarının, kötülüklerin cezasını şu veya bu şekilde
ödemelidir. llahi adalet görünmeli, gerçekleşmeli-
dir. llahi bir güce inanıyorsak ilahi adalete de inan-
malıyız.
Bir dindar, bilinçli olmalıdır, dinin tüm gereklerini
(yalnız şartlarını değil) bilmelidir. Kendisine yapıl-
maya çalışılan yönlendirmelere, aşılamalara (tel-
kinlere) karşı da duyarlı olmalıdır. Ne yazık ki din,
günümüzde bir çıkar aracı olarak kullanılmakta,
bazı kişiler bundan yararlanarak kendilerine mad-
di, manevi yarar sağlamaktadırlar. Bu tıynette kişi-
lerin din adına ayartılanna (iğvasına) karşı toplum
olarak dikkatli olmalıyız.
Kurban bayramlannı, bir dayanışma, yardımlaş-
ma, paylaşma, Tanrı'ya şükretme şölenleri olarak
algılamalı ve kutlamalıyız.
Clinton, Japonya için WTO'ya
şikâyet edilmesi talimatını verdi
ABD ile Japonya
arasında ipîer koptu
• Clinton. ABD ticari yaptınmlanna konu
olacak Japon mallannın listesinin hemen hemen
tamamlanmış olduğunu ve ABD Ticaret
Temsilcisi Mickey Kantor'a, WT0 nezdinde
şikâyette bulunması için yetki verdiğini bildirdi.
lara herhangi bir çözüm bu-
lunamaması durumunda 30
gün içinde yürürlüğe gırece-
ğini söyledi. Japonya'nın
Amerikan otomobil ıthalatı-
na getırdiğı sınırlamaları
"anlamsız ve aynhkçı" ola-
rak nitelendiren Kantor,
"Japoma'niD açık ve eşit bir
ticaretten kaçınma>a devam
etmesi, bence Düma Ticaret
Örgiitü'nün görevi kapsa-
mına giriyor'" dedi. Kantor,
ABD'nin Japonya'ya WTO
nezdinde şikâyet edecegini
de kaydetti.
Mickey Kantor, "Eğer Ja-
ponlar sorunlar üzerinde
görüşmeyi isterlerse, bu gö-
rüşmeierin anlamlı olmasını
isteriz. KesinlikJe Japonlan
dinleriz, ancak cezalandına
adıralanmız da süreç çerçe-
vesinde ilerlemeye devam
edecektir" dedi.
Yaptınmlann uygulamaya
girmesi durumunda milyar-
larca dolarlık Japon malının
hedef olacağına dair iddi-
alara ilişkin sorulara Kan-
tor, "Tarifelerin toplamı,
karşı karşıya bulunduğu-
muz sorunla orantüı olacak-
tır" şeklinde yanıt verdi.
ABD'nin yaptınmlar uy-
gulaması ve Japonya'nın da
buna misillemede bulunma-
sının. bir ticaret savaşına yol
açıp açmayacağına ilişkin
bir soru üzerine Kantor,
"1932 yılından bu yana bir
ticaret savaşı olmadı. Bun-
dan sonra da bir ticaret sa-
vaşı olacağına inanmıyo-
rum. Ticaret savaşı deyişi
çok kötü bir ifade" dedi.
Japonya Ticaret Bakanı
Ryutaro Hashimoto da
ABD ile otomotiv sektörüne
ilişkin anlaşmazlıkların
dünyanın iki büyük ekono-
misi arasındaki bütün ilışki-
leri zedelemeyeceğıni söy-
ledi.
Hashimoto. "ABD-Japon-
ya ilişkileri güçlü bir şekilde
gelişhor. İki ülke de birbirle-
rinin kaçııulmaz iş ortaklan.
Japonya, otomobil ve oto-
mobil parçalanna ilişkin gö-
rüş avrılıklarının iki ülke
arasındaki ilişkilere kesinlik-
le zarar vermeyeceği görii-
sünde" dıye konuştu.
WASHINGTON/ TOK-
YO/CENEVRE (AA)-
• ABD'nin Japonya'ya ticari
yaptınm uygulama karan ve
bu ülkeyi Dünya Ticaret Ör-
gütü'ne (WTÖ) şikâyet et-
mesi. ABD ve Japonya'yı
bir ticaret savaşının eşiğine
getirdi.
ABD Başkanı Bill Clin-
tonjaponya için WTO nez-
dinde "haksı/ ticaret" şikâ-
yetınde bulunulması talima-
tını verdı.
Beyaz Saray açıklamasın-
da Clinton'un. "Son 20 ay-
' dır yönetim olarak Japon
otomobil ve otomobil parça-
lan konusundaki sorurılann
ortadan kaldırılması için
her türlü çabayı harcadık.
Ancak ne yank ki bu görflş-
melerden bir sonuç çıkma-
dı" sözlerine yer \erildi.
Clinton. ABD ticari yap-
tınmlanna konu olacak Ja-
pon mallannın listesinin he-
men hemen tamamlanmış
olduğunu ve ABD Ticaret
Temsilcisi Mickey Kan-
tor'a, WTO nezdinde şikâ-
yette bulunması için yetki
verdiğini bildirdi.
Bifi Clinton açıklamada.
"Şumın alünı kesintikle çiz-
mek istiyorum, bu hareket-
leri tamamıyla destekliyo-
rum" ifadesini kullandı.
Bu arada ABD yetkilileri.
ABD'nin son iki yıldır de-
vam eden görüşmelerde, gö-
rüş aynlıklannın giderilme-
si için çatışmaktansa göriiş-
me yolunu tercih ettığini
bıldirdiler. Ancak yetkililer.
ABD'nin yaptırım uygula-
ma kararlılığının da şüphe
götürmez bir gerçek oldu-
ğunu vurguladılar.
ABD Ticaret Temsilcisi
Mickey Kantor da Beyaz
Saray"da basın mensuplanna
yaptığı açıklamada. "Japon-
ya, ABD'de yüzde 24 ora-
nında piyasaya girebilirken
ABD'nin Japonya'da yüzde
1.5 oranında paya sahip ol-
masına, artık VVashing-
ton'un tahammülü kalma-
dı" dedi.
Kantor. yaptınmlara konu
olacak Japon mallanna iliş-
kin listenin birkaç gün için-
de açıklanacağını ve sorun-