Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 1995 CUMA
EKONOMI/PARA RAPORU
HMKB Japonya'da
• AMCARA(AA)-
Japonya Aracı Kurumlar
Birliği, Istanbul Menkul
Kıymetler Borsası'ru
(IMKB) tanıdı. İMICB
Başkanı Tuncay Artun,
Japonya Borsa Aracı
Kurumlar Birliği'nin
öncekı gece, İMKB'nin
Tokyo Borsasfnda taraf
olarak kabul edildığini
kendilerine bildirdiğini
söyledi. Tuncay Artun,
"Japonya Menkul
Kıymetler Borsası'na
kabulü İMKB'nin ufkunu
genişletecektir" dedi.
Alün borsasma
• ANKARA (ANKA)-
Kuruluş çalışmalan
sürdürülen altın borsasında
faaliyet göstermek için bir
şirket daha oluşturuldu.
Olcay ailesi tarafından
Istanbul'da kurulan şirkete
'Olcay Kıymetli Madenler
AŞ' adı verildi. Şirketin 10
milyar lira olan
sermayesinde Mazhar
Olcay yüzde 87, Erol
Türeman yüzde 10, Musa
Semih, Melih ve Murat
Olay da yüzde 1 'erlik pay
edindi.
Halka açılmalar,
nisanda hızJandı
• ANKARA (ANKA)-
Borsadaki hareketlilik,
işlem hacmindeki patlama,
endeksin her gün yeni bir
rekor kırması nisan ayında
şirketlerde halka açılmalan
hızlandırdı. Sermaye
Piyasası Kurulu
verilerinden yapılan
belirlemeye göre, yılın ilk
dört ayında 13 şirket,
toplam 367.8 milyar lira
monimal değerli hisselerini
halka sattı.
ÇEAf'tan
Uzanliir'a eleştiri
• ANKARA(ANKA)-
Çukurova Elektrik'te
Uzanlîur'la azınlık hissesine
sahip ortaklar arasındaki
tartı'.$malar durmak
bikniyor. Bazı ortaklar,
Uzanlar'ı şirket fonlannı
şirket dışı amaçlarla
kullanmakla suçlarken
bazılan Uzanlar'ı çok
sayıda şirket kurarak fazla
açılmalan yûzünden
eleştirdi.
Bira sektörünün
kâpkeyfî
• ANKARA (ANKA)-
Bira sektörünün kâr keyfi
sürüyor. Ulusça biracı
olunca dört bira fabrikası
1995 yılının ilk üç ayını
550 milyar 334 milyon lira
kârla kapattı. Sektörde kâr
rekorunu 209 milyar 115
milyon lira ile Erciyas
Biracılık kırarken, Erciyas
Biracılık'ı 183 milyar 220
milyon lirayla Ege
Biracılık, 34 milyar 199 ,
milyon lirayla Anadolu
Biracılık ve 23 milyar 800
milyon lirayla da Güney
Biracılık izledi.
ÖİB, Erdemip için
teklif bekliyor
• ANKARA (UBA)-
Özelleştirme Idaresi
Başkanlığı (ÖİB) 8
konsorsiyumdan aldığı
Erdemir tekliflerini
değerlendirdi ve birinci tur
görüşmeleri sonunda
teklifleri beğenmeyince
konsorsiyumlardan daha
yüksek bir teklif istedi.
OlB, yeni ve yüksek
teklifleri beklerken yeni
konsorsiyumlara da teklif
verebilmesi için kapıyı açık
bıraktı. Bu gelişmeler
olurken Erdemir'e Sabancı
Holding'in de teklif
vereceği öne sürûldü.
di/a
Gümrük birliğine giriş ön protokolü dahi otomobil sektörünü altüst etti
Ucuzhık beldentisi saüslaıı vurdu
HÜLYAGENÇ
Gümrük birliği beklentisi otomobil
satışlarını düşürdü. 1994 yılında yaşanan
ekonomik kriz nedeniyle süregelen dur-
gunluğa bir de gümrük birliğine giriş ön
protokolü eklenince otomobil satışlannın
yüzde 42 oranında düştüğü kaydedildi.
Ithal Otomobilleri Türkiye
Mümessilleri Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı tlhan Çetinkaya, ucuzluk bek-
lentisine giren tüketicinin otomobil
alımlannı ertelemesini büyük bir yanılgı
olarak nitelendirdı.
Gümrük birliğine giriş ön protokolü
sonrasında kamuoyunda oluşan ucuzluk
beklentisinin satışlan düşürdüğünü vur-
gulayan Çetinkaya, 1995 yılının ilk
çeyreğinde ithal ve yerli otomotiv
• Motorlu araç satışlan
OCAK - MART
1994
Adet
Oto
Tıcari
Toplam
Pay
hhal
10.814
2.967
13.781
13.76%
Yerli
75.349
11.052
86.401
86.24%
Toplam
86.163
14.019
100.182
100.00%
1995
Adet
Oto
Tıcari
Toplam
Pay
hhal
2.473
834
3.307
5.57%
Yerli
47.937
8.075
56.012
94.43%
Toplam
50.410
8.909
59.319
100.00%
satışlannda çok açık şekilde görülen bir
durgunluk yaşandığına dikkat çekti.
Ticari araç satışlannın yüzde 42
düştüğünü vurgulayan Çetinkaya, otomo-
bil satışlannın .yüzde 36 gerilediğini
söyledi. İthal otomobil satışlannın 1994
yılının ilk çeyreğinde yüzde 13 olduğunu
anımsatan Çetinkaya. 1995 yılının ikinci
yarısında bu oranın yüzde 5 düzeyine
indiğini bildirdi.
1994 yılının ilk çeyreğinde toplam 86
bin 153 adet özel otonon satıldığını
anımsatan Çetinkaya, 1995 yılında bu
rakamın 50 bin 410 adete indiğini
hatırlattı. 1994'ün ilk çeyreğinde 14 bin
19 adet olan ticari oto satışlannın, 1995
yılı ilk çeyreğinde 8 bin 909'la sınırlı
kaldığını kaydetti.
'Fiyatiar artabilir'
Türkiye ile AT arasında imzalanan
36'ıncı dönem Ortaklık Konseyi Karar
Metni'nin kısa vadede elle tutulur bir
ucuzluk öngörmediğine dikkat çeken
Çetinkaya, uzun süredir tartışılmakta
olan Özel Tüketim Vergisi karar
taslağının da yerli otomobilin ucuzla-
masına engel olacağını söyledi. Bazı oto-
mobillerde Özel Tüketim Vergisi
nedeniyle fiyatların artacağına dikkat
çeken Çetinkaya,"Esasta yüksek olan
vergilerin, yüksek oranlı Özel Tüketim
Vergisi ile daha da yükselmesi otomotiv
sektörü için önlenmesi imkânsız olacak
yenj bir kriz doğuracakür" dedi.
Orta sınıfalmazsa
otomobil satılmıyorAHMETÇELİK
1994 yılındaki krizden sonra kur ve fa-
izlerde yaşanan hızlı yükselmenin üzeri-
ne satışlan dibe vuran ithal otomobilci-
ler, kredi faizlerindekı düşüşle birlikte
umut tazeledi.
1995 yılını geçiş yılı olarak gördükle-
rini belirten Skoda'nın Türkiye Distribü-
törü Yüce Auto Yö-
netim Kurulu Başka-
nı Orhan Yüce,
"1993 yılında 23 bin
adet oto satarak La-
da ile bir numara ol-
duk. Fakat krizle bir-
likte 1994 yıhnda sa-
üşlannuz 4000'e düş-
tü. 1995 için hedefı-
miz 10 bin rakamını
yakalamak. Bu konu-
da oldukça iddialı-
yız" dedi.
Orta sınıf için oto-
mobil getirdiklerini
belirten Orhan Yüce
şöyle konuştu:
"1993 yıhnda ban-
ka kredilerinin düş-
mesiyle özellikle orta
sınıf otomobil sahibi Skoda Türkiye Distribütörii Yüce.
olmaya başladL Ancak geçen yıUd krizden
sonra banka kredi fai/Jerinin anormal
yükselmesi ve dövizin yüzde 100'ün iize-
rinde artması orta sınıfin oto sahibi olma-
sını engelledi. Satışlar bıçak gibi kcsildi.
Siparişleri iptal ettik. 1994'ün mayıs hazi-
ran ve temmuz aylannda tek bir oto sata-
madık. Ağustos ayının sonunda mali>etin
yüzde 40 amndaki fiyatJarla bir kampan-
ya başlatbk ve stoklanmızı 10 gün gibi kı-
sa sürede erittik."
Taze kur ve maliyetlerle ithalata yeni
yeni başladıklannı belirten Yüce, banka
kredi faizlerinin düşmesinin sevindirici
olduğunu kaydetti.
Artık otomobilin lüks olmadığımn an-
laşılmaya başlandığını ifade eden Yü-
ce, "Ama hâlâ bütçe için yeni bir gelir
kaynağı düşünüldüğünde ilk akla gelen
taşıt alım vergisine
zam yapmak oluyor.
Bari orta sınıf araba-
lara lüks arabalara
oranla daha az vergi
zammı yapılsın. Hü-
kümette görev alan
kişilerin ilk düşün-
dükleri şey arabalan-
m degistirmek oluyor.
300-500 Mercedesalı-
yorlar. Niçin yerü ara-
ba kullanmıyarlar?
Çünkü prestij olarak
görüyorlar. Peki sen o
arab'ayla mutlu olu-
yorsun. Neden orta SH
nıfı mutlu etmiyor-
sun" diye yakındı.
Ekonomik verilerin
otomobil satışlan açı-
sından iyiye gittiğini
düşünen Yüce. şöyle konuştu:
"Karamsar olmamak İazım. Çünkü
döviz bir yerde sabitleşti. Devlet daha
uzun \adeli borçlanmava başladı. Para
borsaya dolayısıyla da ekonomiye gidiyor.
Ben 95 yılının onanm yılı olarak görüyo-
nım. 1996 yıiı iyi bir yıî olacak. Otomobi-
le olan talep de başladı. Ölü devir bitti ve
sürekli ithalata başladık. Bunlar iyi şey-
ler."
triıınruk bırbgıne
bürokrasi engeli
MERİHAK
İZMİR - Türkiye'nin, gümrük bırliğı sü-
recinde Türk Ticaret Kanunu'nun şirketler-
le ilgilı 14 maddesinde yeni düzenlemeler
yapması gerekiyor. tşadamlan ve sanayici-
ler, kendilerinin ve toplumun gerekli olan
düzenlemeler konusunda yeterince bilgi-
lendirilmediğini vurguluyorlar.
Gümrük birliğiyle ilgili başta sanayiciler
olmak üzere, toplumun bü-
yük kesiminin yeterli bilgiye
sahip olmaması da kaygılara
yol açıyor. Ege Bölgesi Sana-
yi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Selim Yaşar, gümrük
birliği mevzuatıyla ilgili ça-
lışmalann gerek'tiği gibi ya-
pılmadığını savundu. Yaşar,
"Ankara'da bir durgunluk
yaşanıyor... Türkiye önemli
bir dönemeçten geçiyor. Mil-
lervekilleri kendi hayatlann-
dan ve tatillerinden fedakâr-
lık etmelidirler. Hızlı çalışıl-
ması gereken bir dönemden
geçivoruz. Başka tiiıiü çıka-
cak kanunlann. ha/ııiıkların
gümrük birliğine yetişmesi
mümkün değildir" diye ko-
nuştu.
Bu çerçevede gerekli mevzuatın Türkçe-
ye çe\Tİlmesi, bunun yanı sıra yasalarda da
bazı değişikler yapılması gerekiyor. Türk
Ticaret Kanunu'nun da 14 maddesinde bu
çerçevede yeni düzenlemelere gidilmesi
gerekiyor.
Devlet Planlama Teşkilatı'nın "Gümrük
Birliğine Mevzuat Uyum Çalışmalan" ra-
poruna göre şirketlerin 500 bin lira olan
asgari sermayesinin 25 bin ECU'ya (1.2
EBSO Başkanı SeUm Va-
sar. gümriik biriiği mevzu-
atı\ la ilgili çaüşmalann ge-
rektiği gibi yapümadığını
savundu.
milyar lira) çıkarmalan gerekiyor. Şirketle-
rin bölünmesinde çalışanlann durumlann-
da da değişıklik yapılması öngörülüyor.
Buna göre anonim şirketlerin ve koopera-
tiflerin bölünmesine ilişkın olarak menfaat
gruplannın (bölünen ve bölünmeye katılan
şirketlerin ortak ve alacaklanyla çalışanla-
n) haklannın güvence altına alınması gere-
kiyor. Bankalar Kanunu, Sigorta Murakabe
Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu'na
tabi şirketler için var olan
zorunlu dış denetimin bütün
şirketlere yayılması da öngö-
rülüyor.
TTK'nin Rekabet Kanu-
nu'nda kamu ihaleierinde
tüm kamu kurum ve kuru-
luşlannın ihale mevzuatına
tabi tutulması gerekiyor.
Tican haklarda da özellik-
le markalann korunmasında
AT Konsey direktifine uy-
gun düzenlemeler gerekiyor
Buna göre markalann uîus-
lararası tescil hakkında Mad-
rid Anlaşması protokolüne
Türkiye'nin katılımı istenı-
yor.
Tüketicinin korunması ko-
nusunda da TTK'de yeni ka-
nunlar gerekiyor.
Vergilendirme konusunda da taşıt alım-
la, banka ve sigorta muamelelerinin KDV
çerçevesinde vergilendirilmesi; yatırım
mallan için ödenen KDV'nin tamamının
bir defada indirilmesi ilkesini öngören tü-
ketim tipi KDV modelinın benimsenmesi;
1 Ocak 1996'dan itibaren varış ülkesinde
vergilendirme ilkesinden vazgeçilerek
mallann üretildiği ülkede vergilendirilmesi
ilkesinın benimsenmesi isteniyor.
Konuk
Yazar 6 mart anlaşmasının etkileri nasıl incelenmeli?
Prof. Dr. EROL MANİSAL1
6 Mart 1995 anlaşması. eğer "normal bir
gümrük birliğine, Türkiye'nin eşit üye sta-
tüsünde kaülınuna olanak veren bir anlaş-
ma olsaydı" o zaman yapılacak ekonomik
tahliller ve vanlan sonuçlar oldukça farklı
olurdu. Normal bir gümrük birliği derken
kastedilen şudur: Eğer AB ülkeleri (15
üye), "sadece. aralannda gümrük duvarla-
nnı kaldırmış ve dış dünyaya karşı ortak bir
gümrük tarifesi uygulavan" bir yapı içinde
olsaydı ve Türkiye de, 16. üye olarak bu
birliğe katılsaydı, Türk ekonomisi üzerin-
deki etkiler,
a) Bir defa, büyük pazar içinde bulunma-
nın sağlayacağı ekonomik avantajlar ele
alınarak değerlendirme yapılırdı;
b) İkinci olarak da Türk ekonomisinde,
özellikle sanayi ve hizmet sektörlerinin bü-
yük pazar içindeki rekabet koşullan değer-
lendirilir ve bu koşullann üretim, ihracat,
büyüme, yatınmlar, istihdam ve gelir bölü-
şümü üzerindeki etkileri ıncelenerek bir so-
nuca vanlırdı. (a) ve (b) şıklan arasında da
zaten etkileşim (ilişki) buiunmaktadır.
c) Gümrük birliğine katılımın (normal
bir üye gibi katılımın). Türk ekonomisi
üzerindeki; c-1) ticaret yaratıcı etkisi, c-2)
ticareti (dış) saptıncı etkisi incelenir ve
bunlann makro etkileri (refah etkisi) ortaya
konarak değerlendirmeler yapılırdı.
Ancak, 6 mart anlaşması için yukandaki
analiz yöntemini kullanarak bir sonuca va-
nlamaz. Bunun açık nedenleri ise şunlar-
dır
a) AB, bir gümrük birliği değildir. AB,
kendine özgü bir konfederasyon olma yo-
lunda ilerleyen, "geleceğin Avrupa devleti-
dir." Parlamentosu, Bakanlar Kurulu. Yö-
netim Kurumu (komisyon) ve Adalet Diva-
nı ile siyasi, hukuki, askeri (BAB). sosyal,
mali ve ticari bir yapılanmadır. Bu konfe-
derasyonun, "gümrük biıüğj" diye adlandı-
nlan ayn bir ünitesı yoktur. Konfederasyo-
na, ancak tam üye olarak gırilir ve tam üye
olunduğu zaman da: diğer mekanizmalarla
birlikte, ticari mekanızma (gümrük birliği)
içinde yer alınmış olur.
b) Siyasi. sosyal, askeri. mali ve ticari
katlardan oluşan bu kendine özgü konfede-
rasyonun bu bölümleri birbirlerinden ba-
ğımsız değildir. Ticari bölümü ile diger bö-
lümler arasında karşılıklı bağlar vardır (ör-
nek; AB dış politikasmı, ticari bölüme, ya-
ni gümrük birliğine yansıtır). Veya aksi
yönde, "Bir ülke ile politik sorun çıkarsa,
dış ticaret politikasını da buna göre vönlen-
direrek ticari bölmedeki araçlardan yarar-
lanır" (ömek; ticaret ambargosu, veya itha-
latta miktar kısıtlaması).
AB'nın, normal bir gümrük birliğinden
çok farklı olan bu yapısı karşısında; "Tür-
kiye'nin, AB'nin sadece bir bölümü olan ti-
cari çarkına (gümrük birliğine) dahil edil-
mesinin Türk ekonomisi üzerindeki etldle-
ri" nasıl tahlil edilecektir? Bu durumda.
Türkiye'nin, sadece gümrük birliğı niteliğı
taşıyan bir kuruluşa ginnesinde olduğu gibi
bir analiz yöntemi uygulanamaz. AB, yal-
nızca bir gümrük birliği kuruluşu olsaydı, o
zaman, yukanda belirttiğimiz gibi, büyük
pazar içinde bulunmanın etkileri, ticaret
yaratma ve değiştirme etkileri incelenirdi.
AB'nin çatısı göz önüne alındığında.
"Türkiye'nin, AB'nin, yalmzca ticari çarkı-
nın içine dahil edilmesinin Türk ekonomisi
üzerindeki etkilerini"anlayabilmek için,
aşağıdaki başhklann incelenmesi gerekir:
1) AB'nin dış ticaret politikasına, Türki-
ye'nin tek yanlı bağımlı olmasının Türk
ekonomisi üzerindeki etkileri nelerdir?
2) AB'nin mali, ekonomik ve ticari poli-
tikalanna tek yanlı bağımlı olmanın Türki-
ye üzerindeki etkilen nelerdir? (Not; tican
mekanizmaya bağımlılık, diğerlerine de ba-
ğımlı yapar.)
3) ÂB. tercihleri doğrultusunda, Türki-
ye'nin içinde yer almadığı kurumların
(Türkiye tam üye değil) belirlediği ve ileri-
de belirleyeceği ekonomik ve ticari mevzu-
ata Türkiye'nin uymak zorunda bulunması-
nın, Türk ekonomisi üzerindeki etkileri ne-
lerdir?
4) Türkiye'nin içinde bulunmadığı AB
Yüksek Adalet Divanı'nın ticari meseleler-
deki kararlanna Türkiye'nin uymak zorun-
da olmasının, Türk ekonomisi üzerindeki
etkileri nelerdir?
5) Sorunlar yûzünden Türkiye yann. 6
Mart 1995 anlaşmasına uymadığı takdirde,
bunun Türk ekonomisi üzerindeki etkisi ne
olur?
Yukanda belirtilen etkilere, daha başka-
lan da eklenebilir. Ancak (5) kalem incele-
me konusu bile meselenin ne kadar zor ve
karmaşık olduğunu gösteriyor. Bu zorluk,
AB'nin kendi iç mekanizmalannm bozuk-
luğundan kaynaklanmıyor. Kaynağı, "Tür-
kiye'nin, büyük bir sistemin. sadece bir bö-
lümüne bağlannıasından" kaynaklanmak-
tadır. Türkiye, AB içinde, diğer üyeler sta-
tüsünde (tam üye olarak) yer alrruş olsa idi;
o takdirde, "AB'nin tek yanlı yönlendirmesi
veya Türkiye'nin tek yanh bağımlılığı ifade-
leri ortadan kalkacak", inceleme konulan
ekonomi ve siyaset mantığının (ve bilimi-
nin) kurallan içinde daha net değerlendiri-
lebilecekti.
Ancak 6 Mart 1995 anlaşması öylesine
büyük dengesizlikleri ve çelişkileri içer-
mektedır ki, böyle bir belgenin mantığı
(veya mantıksızhğı) içinde iktisadi bir tah-
lil yapmak da zorlaşmaktadır. Ancak net
olan ve kolay görülen çok önemli bir nokta
vardır; "Diğer üyeler statüsünde olmayan
(tam üye olmayan) bir ülke, sistemin sadece
bir bölümüne monte edilirse sistemin bütü-
nü tarafından (AB üst kurumlan tarann-
dan) yönlendirilen ve idare edilen bir ülke
konumuna düşer."
Zaten AB'de sadece gümrük birliğine da-
hil olma diye bir mekanizma (sınıflama)
bulunmamaktadır. Bundan dolayı, Türkiye
benzeri ilişki kuran başka bir ülke bulun-
muyor ve yann da bulunmayacaktır.
O zaman, 6 mart anlaşmasının Türk eko-
nomisi üzerindeki etkileri derken aslında
sorduğumuz soru şudur: "Türk ekonomisi,
AB tarafından idare edilen bir ekonomi
oiunca, bunun etkileri nasıl oJacakür?" Do-
ğal olarak sorunu sadece ekonomik mese-
leler içinde bırakmamak gerekir. Daha ger-
çekçi olmak için soruyu şu şekilde degiştir-
mek daha uygun olur:
"Eğer Türkiye, AB'nin kendi politik, sos-
yal, ekonomik ve askeri tercihleri doğrultu-
sunda AB tarafından idare edilirse bunun
Türk ekonomisi üzerindeki etkileri neler-
dir?"
Bu soru, 6 Mart 1995 anlaşmasının içer-
diği maddeleri çok daha iyi ortaya koymak-
tadır. AB'nin yapısıru iyi bilen, iyi bir hu-
kuk ve iktisat bilgisi olan biri (veya birile-
ri), anlaşmada var olan maddeleri önyargı-
sız olarak inceledikleri takdirde vanlacak
sonuç budur.
6 mart anlaşmasının Türkiye üzerindeki
etkileri, yukanda sorulan sorunun karşıhk-
lan araştınlarak bulunabilir.
Çiller,AB'li ••
yatınmcılarla
buluşuyor
ANKARA (ANKA) -
Avrupa Birliği Komisyo-
nu'nun, Türkiye'ye yöne-
lik AB yatınmlannı teşvik
amacıyla gelecek ay Briik-
sel'de düzenleyeceği Tür-
kiye'deki özelleştirme ko-
nulu toplantıya Başbakan
Tansu Çillerin katılması
bekleniyor.
12-13 hazıranda gerçek-
leşecek toplantıya Türki-
ye'den Başbakan Çillerin
yanı sıra üst
düzey bir bü-
rokrat heyetiyle
TÜSİAD, YA-
SED, TOBB ve
İKV gibi kuru-
luşlann temsil-
cilerinin katıl-
ması planlanı-
yor. Bu arada,
Türkıye'dekı
yatınmlara ilgi
gösteren 150
civarında AB
ışadamının da
toplantıya da-
vetedileceği bildirildi.
Öte yandan öngörüldü-
ğü gibi Çiller'in toplantı-
ya katılması halinde AB
Komisyonu da bu etkin-
likte en üst düzeyde temsil
edilecek.
Bu durumda, toplantıda
AB Komisyon Başkanı
Jacques Santer ve Dış tlış-
kilerden Sorumlu Komıser
Başbakan Çiller, özel-
leştirme toplantısı için
Brüksel'e gidecek.
Hans Van Den Broek de
bulunacak.
Çiller'in Brüksel'de ya-
pacağı konuşmaya Türki-
ye'deki.AB yatınmlannın
geleceği açısından AB
çevrelerinde büyük önem
veriliyor. Bu çevreler, son
dönemde Türkiye'nin AB
yatınmcılan için çekicili-
ğini bir ölçüde yitirdiğini,
bu nedenle Başbakan Çil-
ler'in Brüksel'de vereceği
mesajlar ile
yaratacağı
h a v a n ı n
önem taşıdı-
ğını öne sü-
rüyorlar. Baş-
bakan Çil-
ler'in gerek
özelleştirme,
gerekse güm-
rük birliği ça-
lışmalan ko-
nusunda ka-
rarlılık göste-
risi yaparak
güvence ver-
mesi bekleniyor.
Başbakan Çiller'in
Brüksel'de AB Komisyo-
nu üst düzey yetkilileriyle,
ikili temaslannda gümrük
birliğine hazırlık çalışma-
lanna ilişkin bilgi verece-
ği, bu hazırlıklann "zama-
nında" tamamlanacağı yö-
nündeki taahhütleri yine-
leyeceği ifade ediliyor.
TİSK'e göre çalışma
yasalan gümrük
birliğine hazır
• Türkiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu
tarafından hazırlanan raporda. Türkiye'de
çalışma hayatını düzenleyen yasa ve normlann
Avrupa Birliği ülkelerinin gerisinde olmadığma
işaret ediürken. rekabet koşullanna dayanabil-
menin 'düşük ücreti' ve "daha çok çalışmayf
beraberinde getireceği ileri sürülüyor.
ANKARA (ANKA)-
Gümrük birliğine uyum
tasarılarını yasalaştırma
çalışmalan sürerken. Tür-
kiye tşveren Sendikaları
Konfederasyonu (TİSK),
gümrük birliğının Türk
çalışma yasalan açısından
bir uyum çalışmasını ge-
rektirmediğini bildirdi.
TİSK. gümrük birliği ile
"geleneksel sendikacılık
anlayışının degişmesi" ge-
rektiğine işaret ederek. re-
kabet koşullanna dayana-
bilmenin "düşük ücreti"
ve "daha çok çalışmayı"
beraberinde getireceğini
kaydeni.
TİSK tarafından hazır-
lanan raporda.
Türkiye'de çalış-
ma hayatını dü-
zenleyen yasa ve
normlann Avru-
pa Birliği ülkele-
rinin gerisinde olmadığına
işaret edildi. Raporda, ça-
lışanlann sorunlannın ka-
muoyunda demokratikleş-
me paketi olarak bilinen
yasa değişiklikleri ile de-
ğil, ekonominin üretim
gücünün artması halinde
çözülebileceğine dikkat
çekilerek, "Demokratik-
leşme paketi adı altında
memur sendikacüığı, işsiz-
lik sigortası, iş güvencesi
gibi ekonomik imkânlan-
mızm çok üzerindeki stan-
dartlan ülkemize getirme-
ye çalışmamız. gümrük
birliğinin ekonomik fayda-
lannı engellevecektir" de-
nildi.
TlSK raporunda, güm-
rük birliğinin Türk çalış-
ma hayatı üzerindeki etki-
lerine de dikkat çekilerek
şöyle deniİdi:
"Gümrük biriiği dış re-
kabeti arttıracağı için bu
rekabete dayanamayacak
işletmelerin yapı değişiku-
ğîne gitmeleri, küçülmele-
ri ya da piyasadan rümüy-
le çekilmeİcri sonucu, bu-
ralarda çalışan işgücünün
hiç değilse bir bölümünün
işlerini kaybetmesinden
korkulmaktadır. Bu olum-
suz etkinin ortaya çıkma-
ması ya da hafifletilmesi
için firmalann süratle re-
kabet güçlerini arttırıcı
tedbiıiere başvıırması ka-
çınılmaz görünmektedir.
Bu bağlamda, teknoloji
yenileme. kalite
arttırma, mali-
yetleri sıkı dene-
tim altına alma
büyük önem tası-
maktadır. Diğer
girdi fiyatları yanında üc-
retlerin de rasyonel bir sis-
teme oturtulması ve ve-
rimlilik artışlarına en-
dekslenmesi gerekecektir.
Bu da önemli ölçüde, ke-
simlerarası diyaloğa ve ül-
kemizde yerleşmiş gele-
neksel sendikacılık anlay>
şının değişmesine bağb bir
husus olarak karşımıza
çıkmaktadır. Gümrük bir-
liği, emek ve sermaye gibi
üretim faktörleri arasın-
daki geleneksel zıddrvet ve
çekişmenin yerini, işletme-
nin ve bir bütün olarak
onun menfaatlerinin al-
masını zorunlu küacak bir
olgudur. Başka türlü dış
rekabet gücü kazanmak
ve sürdürmek mümkün
degüdir."
Türk Resim Sanatı'nın gelişim
sürecini 1967'den bu vana yakından
izlemeyi ve desteklemeyi ilke edinen
DYO Resim Yarışmaları'nın 27. sini
DYO adına Yaşar Eğitim ve Kültür
Vakfı düzenlemiştir. Boya ve kimya
sanayi nin öncü kuruluşlarından
DYO bu yarışmaya katılacak tüm
sanatçılara başarılar diler.
KATrLMA KOŞULLARI
- Yarışma Seçici Kurul'da görev alanlar
dışında tum sanatçılara açıktır.
- Vanşmaja katılacak eserler yağlıboya,
akrilik. ozgun baskı ya da karışık teknikte
olabilir.
- Her sanatçı yarışmaya en fazla 3 eserle
katılabilir.
- Konu serbesttir.
- Yarışraaj a katılan eserler daha once
>arışmaya ka!ılmamış,ödul almamış \e>a
herhangi bir yerde ya.vınlanmamış olmalıdır.
- Resimlerin kısa keaariarı 60 cm'den küçük,
uzun kenarları ise 1.50 m'den buyuk
olmamalıdır.
BAŞM RL VE ESERLERİN TESLİMİ
- Varışmaya katılmak içâı aşağıdaki
adreslerden temin edilecek katılma belgesi
ve özgeçmiş formu elaftsiz doldurularak
eserler ile birlikte aym adreslere
gönderilmek \eya tesüın edilmek suretivle
\ apılır.
- Eserlerin arka yüzünde sanatçının adı ve
soyadını, eserin adını, boyutlarını >e
rıyatını belirten biretikel bulunmalıdır.
- Eserler 21 Temmuz 1995 akşamına kadar
teslim edütniş olmalıdır.
- Posta \e kargo ile gonderilecek eserlerin
tüm sorumluluğu sanatçıva aittir.
- Başvuru ve Eser Teslimi aşağıdaki
adreslere yapılacaktır.
YAŞAR EĞİTİM VE KLLTÜR VAKFI
Şehit Fethibey Cad. 120 İZMIR
Tel: (232ı 482 22 0«
YAŞAR HOLDİNG
ANKARA TEMSİLCİLİĞİ
Atatıirk Blv. Enguru İşbanı ND: 107/6
Kızılay ANKARA Tel: (312) 434 02 30
YAŞAR HOLDİNG
İSTANBl'L TEMSİLCİLİĞİ
Set L'stû No: 23 Kabataş/İSTANBUL
Tel: (212) 251 46 40
ÖDÜLLER
Sergjlenmek üzere seçilen eserler arasından.
- S esere eşit 100'er milyon TL. Başarı
odulü \e plaketi verilecektir.
- Para odülü almayan eserler sergilerde
sanalçılann katılma formlarında
belirttikleri fîyat ile satışa sunulacaktır.
- Satılan eserler. satın alanlara sergilerin
sonunda teslim edilecektir.
SEÇİCİ KURUL
Prof. Mustafa ASLIER '
Prof. Tomur ATA(
Ferruh BAŞAĞA
Prof. Turan EROL
Abdulkadir Gl NYAZ
HüsamrtÜn KOÇAN
Prof. Doğan KL'BAN
SONUÇLAR
- Yarışma sonuçları ilan ile duyurulur.
- Ödul kazanan ve sergilenmeye değer
bulunan eserler İstanbul. Ankara, İzmir ve
diğer illerimizde sergilenecektir.
- Odııl kazanan eserler butün haklanyla
salın alınmış gibi işlem goriir ve DYO
Koleksiyonu'na girer.
- Sergi tarihleri ayrıca duyurulacaktır.
• Ödul kazanma} an ya da satın alınmayan
eserler sanatçılara teslim alındıkları yerde
ya da masraf ve sorumluluk kendilerine
ait olmak uzere kargo ile iade edilecektir.
Vakıf altı ay içinde geri alınmayan
eserlerden hiçbir şekilde sorumlu değildir.
DİĞER KOŞULLAR
- Yaşar Eğitim ve Kultür Vakfı. yarışmaya
katılan eserleri teslim aldığı andan teslim
edeceği ana kadar geçen sıire zarfında
korumaya yönetik sigorta dahil her turlu
önlemi alır.
Yanfmara ilifkin her tiiıiü bilgi için;
YAŞAR EĞİTİM VE KULTLR VAKFI
Şehit Fethibey Cad. No:120 İZMİR
Tel: (232) 4S2 22 00 adnsine bapurulabilir.
YAŞAR EĞİTİM VE KULTÜR VAKFI