02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MAYIS 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hasret Gültekin Kültür Merkezi • KÖLN (URA)ı - Sanatçı Hasret Gültekin'in anısına Köln'de kültür merkezi kuruldu. 2 temmuzda Sıvas'ta yakılarak öldürûlen Hasret Gühekin'in ismi, kültür merkezi ile yaşatılacak. Eşi Yeter Gühekin'in öncülügünde Almanya'nın Köln kentinde bir araya gelen girişimciler, kültür merkezinin kunıluş kongresini yaptılar. Kongreye, Kleferd'de faaliyet gösteren Türkiyeli Demokratlar Birliği'nin davetlisi olan yazar Ali Balkız da katıldı. Yazar Ali Balkız. kültür merkezinin kunıluş kongresinde ve Kleferd'de yaptığı konuşmalarda Sıvas olayından önemlı dersler çıkanlması gerektiğine işaret ederek bu tür olaylann bır daha yaşanmaması için yapılması gerekenlere değindi. Türkiye bir kâbus yaşıyor' • MANİSA (AA) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli, 'Mehmetçik'le El Ele Kampanyası'nı hükümetin, Güneydogu Anadolu'daki ekonomik yükünü azaltmak için başlattığını öne sürdü. Pakdemirli, Manisa'da düzenlediği basın toplantısında, "Bu hükümetten erken seçim ile kurtulmak zorundayız" dedi. Ekonominin süratle küçüldüğünü savunan Pakdemirli, "'Türkiye bir kâbus yaşamaktadır. Borçlar katrilyon ile ifade ediliyor. Ancak biz ülkeyi bunlardan alacak, 2000"li yıllara götüreceğiz" diye konuştu. 11 PKK'Iİ olduruldu • DİYARBAKIR (AA) - Güvenlik güçlerince Tuncelı, Şırnak ve Batman'da dün sürdürülen operasyonlarda 11 terörist ölü ele geçirildi. Çatışmalarda bir güvenlik görevlisi şehit oldu. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Tunceli'nin kuzeyinde yer alan "Kutuderesi" mevkıinde 6, Şırnak'm Uludere ilçesi kirsalı ile Silopi ilçesi Üçağaç Köyü yakınında 4 ve Batman'ın Sason ilçesi Camitepe bölgesinde de 1 olmak üzere toplam 11 terörist ölü olarak sılahlan ile bırlıkte ele geçirildi. > Styasette Türk-İş ağırhğı • ANKARA (AA) - Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, Türk-lş'in gün geçtikçe halk nezdinde saygınlığını arttırdığını bildirerek destekleyecekleri veya yasaklann kalkmasıyla birlikte kuracaklan siyasi partinin halktan büyük destek göreceğini savundu. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, konfederasyonun, siyasi partilere Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik konulara ilişkin 190 maddeyi içeren bir talep mektubu gönderdiğini anımsatarak bu hareketle Türk-lş'in, gelecekte siyasete ağırlığını koyacağmın ışığını yaktığını belırtti. Sapan iade edilecek • AMSTERDAM (AA) - Hollanda Dışişleri Bakanı Hans van Mierlo, PKK'nin Avrupa temsilcisi Ali Sapan'ın tekrar yakalanması halinde Türkiye'ye iade edileceğini söyledi. Mierlo, Interpol tarafından aranan Ali Sapan'ın, bir yıl önce Hollanda'da gözaltına alınmasına rağmen neden Türkiye'ye iade edilmediği ve Hollanda'ya nasıl serbestçe giriş çıkış yapabildigi konusunda hükümete yöneltilen sorulan yanıtladı. MHP otobüsü kımdaklandı • ALİAĞA(AA)- Milliyetçi Hareket Partisi Izrnir il teşkilatına ait seçim otobüsü dün sabah kimliği beltrsiz kişi ya da kişiler tarafından altında 12 kilogramlık piknik tüpü yakılarak kundaklandı. Otobüste hasar meydana gelırken ölen ya da yaralanan olmadı. Zarann 5O0 milyon lira dolayında oldığu bildirildi. 31 ağustosta gerçekleştirilmesi düşünülen kurultayın bu tarihe yetiştirilmesi güç görünüyor CHP kurultayı ertelenebilir Gend Başkan Çetin, emanetçi obnadığını sık sık vurguluyor. TÜREYKÖSE ANKARA- SHP ile birleşme protokolü uyarınca en geç 31 ağustosta yapılması gereken CHP olağan kurultayının erte- lenmesi gündeme geldi. Kulislerde. erken seçim ka- ran alınması durumunda kurul- tayın yapılamaması olasılığına da dikkat çekilirken lider aday- lan "31 ağustosta kurultay ya- pılacakmış gibi" çalışmaiannı sürdürüyor. CHP'nin bütünleşme öncesi lideri Deniz Baykal eşine söz verdiği Uzakdoğu gezisini unutmuş görünürken feshedilen SHP'nin son genel başkanı Murat Karayalçın. il il gezerek konuşmalar yapıyor, örgütleri ziyaret ediyor. CHP Ankara Milletvekili Prof. Dr Mümtaz Soysal da çeşitli illerde yapılan toplantılarda konuşurken, "Ben vanm, var olmaya devam edryo- nım" mesajı veriyor. "Kalıcı" olmayı hedefleyen CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcı- sı Hikmet Çetin de bayramdan sonra sahaya iniyor. CHP-SHP bütünleşme proto- kolü gereğince il. ilçe yönetim- lerinin bütünleşmesi, SHP'nin üye kayıtlannın CHP'ye akta- nlması, ilçe ve il kongrelerinin yapılmasının ardından en geç 31 ağustosta olağan kurultaya gidilmesi öngörülüyor. 76 il yö- netiminin bütünleşmesi yeni ta- mamlanırken 900 ilçeden de 7 00'ünün bütünleşmesi sağlan- dı. Çankaya ilçesinde mahkeme- lere dek taşan bütünleşme san- cılan. sürecin tamamlanmasını geciktirdi. CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ise bazı sıkıntılar yaşanmasını doğal karşıladığını belirterek, "Birteşme çok başa- rılı gidiyor. Elbette zaman za- man kiiçük sorunlar çıkacak. böyle büyük bir olavın içinde bunlar çok küçümsenecek şey- lerdir. Böyle büyük bir olayın hiç sorunsuz. sancısız olması mümkün değiT dedi. Bayramdan sonra, SHP'nin 800 bin dolayındaki üyesi CHP'ye aktanlacak, daha sonra da ilçe ve il kongreleri yapıla- cak. Bayram sonrası mayıs ayı- nın da yanlanmış olacağına, bu sürecin 31 ağustosa dek ta- mamlanmasının olanaksız oldu- ğuna dikkat çekilerek CHP ola- ğan kurultayının ertelenebilece- ği haberleri yaygınlaştı. CHP Genel Başkan Yardım- cısı Etem Cankurtaran, " Ku- rultayın 31 ağustosta yapılacağı- nın söylenmesi erken bir laftı. Yetişmeyebilir. Bir süre ertelene- bilir. 800 bin üye aktanlacak, kongreler yapılacak, kolay de- ğil'' diye konuştu. Adaylar sahada "•Emanetçi, geçici olmam" di- yen CHP lideri Hikmet Çetin, bayram sonrasında sahaya ini- yor. Çetin. 17-18 mayıs günleri seçim bölgesi Gaziantep'e gi- decek. Çetin, daha sonra da yo- ğun bir programla yurt gezileri- ni sürdürecek. Feshedilen SHP'nin genel başkanı Murat Karayalçın da çeşitli illerde düzenlenen top- lantılara konuşmacı olarak katı- lıyor ve gittiği yerlerde CHP ör- gütlenni ziyaret ediyor. Murat Karayalçın'ın kurmayları da Ankara'da tutulan bir büroda kurultaya dönük çalışmalan yü- rütüyor. CHP'nin bütünleşme öncesi genel başkanı Deniz Baykal ise "eşine söz verdiği" Uzakdoğu gezisine bir türlü çıkamadı. TBMM çalışmalanna etkin ola- rak katılan Baykal, parti ve hü- kümete ilişkin konularda sus- kun kalmayı yeğliyor. Bay- kal'ın ekibı ise genel merkezde yoğun bir çalışma yürütüyor. CHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal da bazı illerde konferanslar veriyor. Soysal. kurultaya dönük sorulara, "Ben' vanm, var olmaya devam edece- ğün" karşıhğını veriyor. Başbakan, partisinin delegelerini yenilerken partiye de damgasını vurmaya çalışıyor Çıller, DYP'den DemirePi sîlecek• DYP üyesinden delegesine kadar yenileniyor. Bir süreden beri örgütlerde üye yazımlan yapılıyor. Eylül ayından sonra da ilçe kongreleri başlayacak. Genel merkezin örgütlere müdahalesi partide huzursuzluk yarattı. AYŞE SAYIN ANKARA - DYP Genel Başkanlığı'na seçildiğinden bu yana görevi devraldığı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile yıldızı banşmayan Başbakan Tansu ÇU- ler, parti örgütlerine de kendi damgasını vurmaya hazırlanıyor. DYP'de bir süre önce başlatılan üye kayıtlannın yenilen- mesi çalışmalan hızla sürdürülürken ey- lül ayında kongre süreci başlatılarak dele- geler de yenilenecek. Çiller'in. bazı ör- gütleri genel merkez tarafından görevden aldırması ise parti içi muhalefeti huzur- suz etti. DYP'de üye yazımlanna ilişkin ilk ra- hatsızlık, yazımların biçimi konusunda yaşandı. Başbakan Çiller'in talimatıyla önce, kayıtlı üyeler dahil, bütün yazılım- lann yenilenmesi kararlaştınldı. Ancak DYP Genel ldare Kurulu'nda. bu görüş- ten, mevcut üyelerin "küsmesine"neden olacağı ve bazı üyelerin "tasfiyesi" amacı taşıdığı izlenimi doğuracağı gerekçesiyle vazgeçildi. Bunun yerine, mevcut üye ya- zımlannın gözden geçirilmesi, ölüm, yer değiştirmelerin saptanarak listelerin sade- leştirilmesi esası benimsendi. DYP Genel Sekreteri Şinasi Altıner. amaçlarının 2 milyon 500 bin "sağlam üye"ye ulaşmak olduğunu belirtirken halen kayıtlı görü- nen 1 milyon 500 bin üyeden sadece 700 bininin üyelik nıteliği taşıdığını bildirdi. DYP'de bir yandan üyeler yenilenirken diğer yandan da örgütlerin yenilenmesi hedefleniyor. Ancak bu işlemin bazı yer- lerde "fesUı" yoluyla yapılması, özellikle muhalifleri rahatsız ediyor. Şimdiye ka- dar 6 il ve 20 ilçe örgütü genel merkez ta- rafından gerekçesiz olarak feshedildi. Son zamanlarda Başbakan Tansu Çiller'e karşı çıkışlanyla dikkatleri çeken TBMM Başkanı Hüsamettin Cindonık, örgütle- Küçük ziyaretçi Bavram tatilini BeİdibindekiCTub Alda'da geçiren Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bavram namazını Aritalya'da Tekeli Mehmet Paşa Camii'nde kıldh Namaz çıkışında yoğun ilgivle karşılaşan Demirel, vatandaşlarla bayramlaştı. Cumhurbaşkanı Demirel, Q u b Alda'da öğleden önce protokolü kabul etti. Başbakan Tansu Ç'iller de Cumhurbaşkam'm telefonla aravarak bayramını kutladı. rin. ancak "ağır parti suçu işlemeleri ha- linde" feshedilebileceğini \urgularken tepkisini "Bu kadar çok örgüt feshi yapı- lan ülke yok Tl sözleriyle dile getirmişti. DYP'li muhaliflerden Ankara Milletve- kili İrfan Köksalan da Cumhuriyet'ın so- rulannı yanıtlarken Çiller'in. parti örgüt- lerini kendi isteğine göre biçimlendirmek istediğini belirterek "Ancak bn çabalar sonuçsuz kalır. Çünkü, DYP tabanı, iste- mediği yapm banndırmaz. Bir sonuç ala- cağını sanmıyorum'"diye konuştu. DYP'de kongre sürecinın de eylül ayın- dan itibaren başlatılması hedefleniyor. Altıner. ilçe \e il kongrelerinin 1996 yılı içinde tamamlanacağını belirtirken Çil- ler'in. büyük kongrede, genel başkanlığı garantılemek ıçın örgüt yönetimi ve dele- ge seçimı üzerinde etkisi olacağı savlan- nın doğru olmadığını savundu. Altıner, 960 ilçede delege seçimi yapılacağına dikkat çekerek "Sayın ÇUIer'in bütün bu ilçelerde, "Şu ilçelerde, şu delegeleri be- lirleyın' demesi, pratikte mümkün değil. Kaldı ki Sayın Çiller. kendisini 13 hazi- randa seçen delegeyi tanımıyordu bile. Ama delege kararını verdi ve kendisini genel başkanlıga getirdi" diye konuştu. Bükrese gidecek Demirere bir teşekkür, bir davet ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu)- ABD Başkanı Bill Ch'nton, Öklahoma patlamasından sonra başsağlığı mesajı gönderen Cumhurbaşkan Süleyman Demirele gönderdiği teşekkür mesajmda, terorizme karşı bütün ülkelerin ortak çaba sarf etmesı gerektığini vurguladı. Clinton, Cumhurbaşkanı Demirel'in Öklahoma olayından sonra gönderdiği başsağlığı mesajına verdiği yanıtta. terorizme karşı birlik çağnsı yaptı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Clinton, mesajında şu görüşlere yer verdi: "Bu dehşet verici olay, terorizm tehdidinin her zaman var olduğunu ve ne zaman, nerede karşılasırsak karşılaşalım terorizmle mücadelede ortak çaba sarf etmemiz gerekriğini bizlere bir kez daha hatııiatmıştır. Biıieşik De\ lerler. bu korkakça terör olayinın faillerini adalet huzunına çıkarma kararlılığından asla vazgeçmeyecektir. Samimi duygulannızı yansıtan sıcak ifadeleriniz için yakınlannı kaybeden aileler adına teşekkürlerimi sunarım." Romanya Cumhurbaşkanı Ion lliescu da Demırel'i, 30 haziranda Bükreş'te yapılacak Karadeniz Ekonomik Işbirlıği (KE1) 2. zirve toplantısı için ülkesıne davet etti. lliescu, Demirel'e gönderdiği mesajda. şöyle dedi: "Sirinle Romanya'da tekrar buluşmak ve 1995 Haziran ayı sonunda si/j Bükreş'te görmek bana nıutİuluk verecektir." Bölge dışından ve Avrupa'dan gelecek ış çevrelen ve ekonomik-mali gruplann katılımıyla KEİ Ekonomi Forumu'nun tpplanacağına dikkat çeken lliescu, "Ülkeniz iş çevrelerinin KEİ forumunda en iyi şekilde temsil edilerek yeni işbüiiği ve temas olanaklan sağlayacaklannı ümit edivorum* dedi. İZLENÎM /AYDIN ENGIN Elbeyli'de bayram namazı, hocaların vaazı Dün sabah erkenden kalktık. Mete Tapan'la lz- nik'e indik. Saat 05.40. Gün çoktan ağarmış. Bay- ram namazı 06.36"da. Bır saat vaktimiz var Meğer yokmuş. tznik'te Hıristıyan dünyasının, tncil enflasyo- nuna son vermek üzere "lkinci KonsiT'ı toplayıp "meşru lncil"sayısını dör- de indırdiği ünlü Aya Sofia Kilısesi'nin kalıntılarına birkaç adım uzaklıktaki ca- mide yer kalmamıştı. Bay- ram vaazı ise çoktan başla- mıştı. lznik Müzesı'nın karşısındaki ünlü Yeşil Ca- mii'ye yöneldik. Orası da çoktan dolmuş. Bizcileyin geç kalanlar cami avlusun- da. çimenlere serdikleri seccade ve battanıyelerin üstünde saf tutuyorlardı. Orada da vaaz çok- tan başlamıştı. Vaazın uzunca bir bölümûnü ayakta dinledik. Çocukluğumuzda biraz merak. biraz bü- yüklere özenti, biraz ana baba özendırmesi ile gittiğimiz birkaç bayram namazında dinledı- ğimiz vaazlan aradık. Bulamadık. Politik bir vaaz dinliyonız. "Kurban deri- leri de mesele oldu muhterem müminler" diyor vaiz. "Kim, kurban derisini nereye vereceğini bilemez oldu. Aslında biz biliyo- ruz da karıştıranlar karıştınyor. Karar ve- rin, derileri kim en hayırlı yere kullana- caksa derilerinizi ona verin. Bu mevzuda daha söylenecek çok söz var ama, biz bu- rada keselim..." Ardından Islam Peygamberi Muham- med'in yüceliğini, ölmezliğini anlatmaya başladı. Buraya kadan doğal. ,\ncak bır kanıt bulrnak çabasına gırdı. Bulduğu kanıttan pek hoşnut kalmış olacak ki tadını çıkara çıkara anlattı: - Muhterem müminler, geçenlerde Gor- baçov geldi hani. Gorbaçov'a Lenin'in pos- terini gösterdiler. "Yav'dedi Gorbaçov, "Bu Lenin bizim oralarda öldü. Burda ne an- yor?" Biz, Gorbaçov nerden çıktı bu vaazın içine girdı, diye düşünürken vaiz sözünü sürdürdü: - Demek Lenin ölmüş. Muhammed öl- müş mü? O hepimizin imanında yaşıyor. Doğru. Muhammed ınananların, Müslü- manlann yüreğinde, ınancında gerçekten ya- şıyor. Ama doğrusu buna. kırk yıllık. dinsiz imansız Gorbaçov "un tanıklık etmesıne aklı- mız ermedi. Vaaz yüzünden değıl. >er olmadığından, eh, "herkesin bir ve eşit" olduğu camide. Mete Tapan Istanbul Büyükşehır Belediye- si'ndeki alışkanlıklan yüzünden protokol sı- rası. biz de basın sırası arayacak kadar densız de otmadığımızdan, dört kilometre ötedeki Elbeyli köyünün yolunu tuttuk. Olağanüstü bitek lznik ovasmın bu varlıklı ve gelişkin köyünde Iznik'e yarasır bir camı. lznik çinileri süslüyor Elbeyli Camii'ni. Hem de ınce ve gelişkin bir zevkle. Orada da he- nüz vaaz sürüyor. Bir yer bulduk kendimize. Oturduk. Vaaz dinliyonız. Işte evet. çocukluğumuzun bir bayram na- mazı bu. Bu vaaz. çocukluğumuzun bayram vaazlarından. Doğal. içten ve temiz. Ne dı- yordu 47 yıl önce. Ödemiş'in Yeni Camii'nde Ardahanlı Hoca: - Şimdi Terzi Halim beş vakit namaz kıl- sa, sonra getirilen kumaştan çalsa onun Müslümanlığı Müslümanlık mıdır ? Şimdi Saraç Tevfik, Halil Emmi'nin atının eğe- rinde yanık deri kullansa, sonra oturup namaza dursa, o namaz namaz olur mu ? Saraç Tevfik Amca'yla Terzı Halim Amca kulaklanna kadar kızarmış önlerine bakıyor- lardı. Babam dahil tüm cemaat kıs kıs gülü- vor, Ardahanlı Hoca. bayram sevincini. neşe- sini daha namazda başlatıyordu. Elbeyli 'nın imamı da aldı bizi çocukluğu- muza götürdü. Vaazında 'hoşgörü'ye değin- diği bölümde lafı gediğine koydu. - Allah önce sıhhat afiyet versin muhte- rem müminler. Komşularım bilir, bir va- kittir böbreklerimden rahatsızım. Çeken bilir, kıvrandırıyor insanı. O yflzden evvel- ki akşam ve dün akşam namazlarına ine- medim. Şimdi kalkıp bunun dedikodusunu yapmak Müslümanlığa sığar mı? Hani hoşgörü? Ne diyor Peygamber efendimiz... fmam bir ayetten Arapça bölümler okur- ken, cemaatta kımılen kıs kıs güldü Yanı- mızdakı koylü "Hoca efendi eyi oturttu lafı baaa" dıve fısıldadı. "Oh, bizim imamın işi iş. Aylıklar cebe. Akşam olunca camide ara ki imamı bulasın" diye dedıkodu yapan Elbeyli'nin "Saraç Tevfik"i ile "Terzi Ha- lim"ı de herhalde kulaklanna kadar kızarıp önlerine bakmışlardır. lmam lafı gediğine koyduktan sonra saati- ne baktı, vaazı bitirdi - Namaz vakti geidi muh- terem cemaat. Ancak bu arada Ahmet Amca sakal bırakıyor. Şunun sakal du- asını da hep birlikte edive- relim. Hep beraber Ahmet Am- ca'nın sakal duasını da edı- verdik. Yanımızdaki gene fı- sıldadı: - Eyi oldu. Bak Ahmet \mca'nın sakal duası şen- lendi. Bütün cemaat burda. Eyi oldu. Ahmet Amca da mutlu ol- muşrur herhalde. Iznik'ın Elbeyli köyünde biz çocukluğumuzdan anılar bulduk. Elbeyli'nin Müslü- manlan bir guzel bayram na- mazını eda edip. caminin önünde bayramlaştılar. Küs- lükler bıtmedıyse de ertelen- di, düşmanlar barışmadıysa da ateşkes ılan enıler. Terzi Halimler, Saraç Tevfikler. en azından "Şu dedikodu huyum- dan vazgeçsem iyi olacak" gibisınden olum- lu duygulan bır an ıçın bıle olsa ıçlerinden geçırdiler. Cezayir'de demokrasiyi arayan ve bu uğur- da savaşan bir kadın gazeteci, "Ben Müslü- manım, Islamcı değil" demışti Biz de El- beyli'de, kan döken, can alan. hoşgöruden na- sıpsız 'Islamcı" teröristlerle, dıni sıyasal tır- manışlarımn bınek taşı olarak kullanan 'Is- lamcı' politika cambazları ile Elbeyli'nin •Yiüslüman' halkı arasındaki derin uçurumu bir kez daha gördük. Elbeyli'deki bayram na- mazı bizim için de bır 'mesleki gözlem'den çıktı. Biz de Elbeyli'de namaz sonrası. caminin önünde esen hoşgörü ve bary rüzgârlanndan payımızı aldık. "Müslümanlık dcmokrasi- nin önünde bir cngeldir"' diyen toptancı yargılar. "Siyasal Islamla inanmış, sade Müslümanlar arasında bir fark, hatta siya- sal çelişki var mıdır?" sorusunu tartışmak zorundalar. Bizcileyin kıdemli bir 'ateist' bi- le olsalar bunu yapmak zorundalar. Tabıi Türkıye'de demokrasiyi kazanma savaşımıni ciddıye alıyor ve demokrasıyi somut bir hedef, bır yaşam bıçırnı olarak kazanmayı amaçlıyorlarsa... POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Sorbonlu Gül... Ege ve Akdeniz kıyıları dopdolu... Otellerde ve motellerde yer yok... Bir arkadaşım dedi ki: "Vallahi enflasyon menflasyon vız geliyor Türk milletine..." Ardından da ekledi: • "Baksana Ege ve Akdeniz kıyılan dolup taşmış. Demek ki millette para var..." Güldüm... Dedim ki: "60 milyon nüfuslu bir ülkede 700-800 bin kişi tatile çıkabilir..." Arkadaşım gürledi... "Olur mu öyle şey" dedi önce. Ben "Neden ol- masın" diye yanıt verdim. Bu kez öfkelendi: "Istanbul boşaldı. En az 2-3 milyon kişi tatile çık- tı. Ankara ve Izmir'i de ekle. En az 10 milyon insan deniz kıyısında..." Ben ise iddia ediyordum: "En fazla 1 milyon kişidir tatile çıkan. 60 milyo- nun yaşadığı Türkıye'de, ancak 1 milyon kişi enf- lasyondan etkilenmez ve tatilyapabilır..." Elimde Turizm Bakanlığı'nın 1994 yılı verileri bu- lunuyordu... Turizm Bakanlığı'ndan belgeli yatak sayısı 308 bin 744'tü. Belediye belgeli yatak sayısı (pansiyon- % lar) ise 187 bin 319'du. Kamu kamplarındakı yatak sayısı da 59 bin 388'di. Bir de 8 bin 662 yatak ka- pasiteli yatlar vardı. Yani toplam yatak sayısı (1995 yılında açılacak otel, motel ve pansiyonları da ek- lersek) yaklaşık 600 bin dolayındaydı. lkinci konut- lann yatak sayısının (yazlık evler de) 500 bin oldu- ğunu düşünürsek toplam sayı 1 milyon 100 bine ulaşıyordu. Arkadaşım inanmıyordu... Dediki: . . • "Çadır kamplannı unuttun..." . • • Yanıt verdim: "Turizm Bakanlığı'nın kamu kamplan dediği bö- lüme giriyoro sayı da..." Arkadaşım inanmadı... O, en az 5 milyon insanın 10 günlük tatile çıktığı- na kendini inandırrrnştı... • • • Kentin sokaklan bomboş... Sabah yine erken uyandım. Balkondan caddeye baktım. Koca kent sanki uyuyor gibiydi. Güneş, yavaş yavaş yükseldi... Bizim sokak hareketlenmeye başladı... Kapıcı gazeteleri henüz getirmemişti. Bir gün ön- ceki gazetelere bır kez daha göz attım. Sorbon Üniversitesi'nden Esengül Düzce'nin fo- toğrafına baktım önce. Merak ettim, haberi oku- dum: "Geçen martta Gaziosmanpaşa'da meydana ge- len ve 17 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara ka- rışan yasadışı MLKP/K üyesi bin kadın, 9 kişi yaka- landı. Gözaltına alınanlardan 'Huriye Şahin' sahte kimlikli 22 yaşındaki Esengül Düzce'nin Sorbon Üniversitesi Hukuk Bölümü son sınıf öğrencisi ol- duğu bildirildi. Okulu terk ettiğini söyleyen Düzce, konuşmaktan kaçındı..." Haberi diğer gazetelerde de okudum ve fotograf- larada baktım... Bir şey dikkatimi çekti. Masanın üzerinde bir ta- banca ile üç kitap duruyordu. Bir de yakalanan sa- nıklar. Içlerinden sadece birisı zafer işareti yapıyor- du elini havaya kaldırarak. Sorbonlu Esengül de aralanndaydı. Acaba neden sadece Ayhan Güneş elini havaya kaldırıp zafer işareti yapmış, diğerleri yapmamıştı?.. Merak ettim... Haberde, Gaziosmanpaşa olaylarına katıldıkları bildiriliyordu yakalananlann. Ancak haberin ağırlığ» Ayhan Güneş'in (zafer işareti yapan kişi) Maltepe Gülsuyu'nda Komiser Muavini Yıldırım Güler'i ya- raladığı; bir de bu kişilerin Kadıköy'de Bilimsel Es- tetik Kültür Sanat ve Araştırma Vakfı'nı (BEKSAV) kurduklan yolundaydı. Kafam iyice kanştı... Bir gün sonra Esengüi Düzce ve 4 kişi mahke- mece serbest bırakılmıştı. Ne yazık ki gazetelerinin 1. sayfasına 'Sorbonlu Gül Provokatör Militan Çık- f/'başlığını atanlann ise yüzleri hiç kızarmamıştı. Bu ne biçim gazetecilikti? Bir üniversiteli genç kız nasıl olur da kışkırtıcı olarak suçlanabilirdi? Bu, bir yargısız infaz değil miydi? Bizim medyanın to- suncuklan, şimdi ne yapacaklardı? • • • Koca kent boşalmış sanki... Oysa 700-800 bin insan tatile çıkmış... Cem Boyner, Çanakkale'nin Biga ilçesinin Aşağı Demirci Köyü'nde bir düğüne katılmış. Boyner ku- zu çevirmiş, kırlarda dolaşmış, üstelik 'afeş dansı' bile yapmış. Cem Boyner demiş ki: "Ara seçim YDH'nin ve Refah'ın zaferiyle sonuç- lanacak..." Cem Bey katıksız bir demokrat. Bıkmadan usan- madan demokrasi, insan hakları ve düşünce öz- gürlüğünü savunuyor. Vallahi iyi de yapıyor. Boyner, bir konuda hiç konuşmuyor: 'Sendikal hak ve özgürlükler...' Bizim cadde, biraz hareketlendi... Vakıflar, ortalıkta dolaşmaya başladı: "Kurban derilerinizi bize verin..." Trilyonluk pazarda şeriatçı vakıflar yine devrede. Acaba Cem Bey, kurban derisini kime verdi?.. Öğrenir öğrenmez yazacağım... Yılmaz: Çiller'in Rusya gezisi yanlış İstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Çeçen- ya'da yaşanan vahşete dünyada en fazla tepki göstermesi gereken ülke- nin Türkiye olduğunu be- lirterek "Böyle bir olay de- vam ederken, Türk Baş- bakam'nın, Rusya'da fa- şizmin yikılış yıldönümü törenine katılması bence yanlıştır" dedi. Yılmaz, Deniz Gezmiş, Yusuf As- lan ve Hüseyin İnan'ın idamlanna avukatlarının eksikliğinin neden olduğu savının doğnı olması du- rumunda. idamların bü- yük bir hukuksal hata ol- duğunu söyledi. Mesut Yılmaz. eşi Ber- na Yılmaz ile birlikte kal- makta olduğu Swisso- tel'den ayrılırken, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yılmaz, Başba- kan Tansu Çiller'in Rus- ya'da kalmakta olduğu oteldeki odasında dinleme cihazları bulunduğu yo- lundaki haberlerin hatıria- tılması ve böyle bir olayın başına gelmesi durumun- da tepkisınin ne olacağı- nın sorulması üzerine, "Olay doğru mudur, değil midir bilmiyorum. Ania eğer doğruysa, olağan bir şeydlr" yanıtını verdi. Yılmaz, bu konuyla ilgiii tam bir bilgisi olmadığı için, yorum yapmayacağı- nı da ekledi. Yılmaz, bir gazetecinin, DYP Milletvekili Bakl Tuğ'un Deniz Gezmiş ve arkadaşlannın idamlannın avukatların yetersizliğin- den kaynaklandığı savını anımsatması üzerine "Avukatlarının eluikli^in- den dolayı ölüm cczasına çarptmlmışsa, bu büyük bir hukuki hatadır. Sayın Baki Tuğ'un da bu sckiîdc ifade etmesine doğrusu bir anlam veremedirrT dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle