Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS 1995 PERŞEMBE
2 * %
OLAYLAR VE GORUŞLER
Sevrös
ÇELİKGÜLERSOY
^ ^ ^ ^ ^ eçenlerde Cumhurbaş-
f ^ kanı Demirel ayn-ayn
m _^^ kabul ettığı gazetecı
I T j gruplanna, son derece
^ L I net bır bıçımde açıkladı
^ ^ ı ı-™ "Batı, Sevr'ı amaçlı-
yor1
" tlk kez en üst dûzey Turkıye yetkı-
lısının bu kadar açıkhkla dıle getırdığı
durumun son derece onemlı olması ge-
rek
Ancak, "Batı" deyımının neyi kapsa-
dığı anlaşılamıyor
Avnıpa nu, ABD mi, her ikisi mi?
Bu da çok onemlı Çunku Turkıye'nın
ıçınde bulunduğu coğrafyanın, ekono-
mık olarak Avrupa ya bağımlı olsa da
polıtık ve ozellıkle stratejık olarak ABD
etkı alanında kaldığına daır. ortada bır-
çok belırtı var
0 yuzden Sevres planının yaşama geç-
me şansı bu nokta ıle bınncı derecede ıl-
gılı Yakın bır gelecekte Cumhurbaşka-
nımızın ışın bu onemlı kısmına da açık-
lık getırmesını beklemek hakkımızdır
Ozellıkle, geçenkı demecmın. ABD da-
yanağı ve desteğı ıle bağlantısına da, bır
netlık gelmış olur
Ben bu yazımda, tanhe gondermeler
yaparak, Avrupa polıtıkasının -yanı ser-
mayesının- şu Sevres planı ıle bağlantı-
sına, yeni bir yorum getırmek ıstenm
Sevres, Pans'ın bır banlıyo kasabası
1 Cıhan Savaşı bıttığınde, Almanya ıle
onun gereksız yandaşı Osmanlı Devle-
tı'ne. burada çok ağır koşullar empoze
edıldı Ama ılgınctır, Almanya taksıme
uğramadığı halde, Osmanlı'nın son yur-
du olan Anadolu bıle, börek tepsısı gıbı
doğrandı Fakat, bunun ozel sebebı var-
dı Bu kasabanın adı yakın tanhımızde
o yuzden uğursuz bır ısım olarak yerleş-
tı Bızım çocukJuğumuzda mıllı bayram
gunlennde caddeler üştune asılan bez ku-
şaklarda, "Sevres = Ölum, Lausanne =
Hayat!" yazardı Ama eğıtıcı bununla ye-
tınmez, bır Fransız kasabasının neden do-
layı bızım ıçın olumu. bır ls\ ıçre şehn-
nın ıse nıçın, yaşamı sımgeledığını, an-
latırdı
Yazgıda, Fransız kasabasının bu yaşı-
mızda tekrar önümüze çıkması varmış
Şımdı ılk belırtmek ıstedığım ve bugüne
kadar Türk okuyucumuza \enlenden
farklı bır bakış açısı getıren husus,
Sevres'ın. "uzun bir sıirecin son istasvo-
nu"* olduğudur
Sureç. 1400'lerılebaşlayanvetam500
yıldevamedenbırolguıdı Osmanlı'nın
Batı'ya yonelık seferlen Sevres, onakar-
şı, 1700'lerden başlayarak Avrupa'nın sı-
lah, asken güç \e ekonomı alanında sağ-
ladığı ustunluklerle başlattığı karşı hare-
ketin. 200 yıl sonra ulaştığı "terminus"
oldu Bu son ıstas>onu değerlendırme
konusunda, bızım nesıl, yanı Cumhun-
yette gözunu açıp yetışmışler ıçın bıle,
benım bakış açım, bıraz yadırgatıcı gele-
bılır Bunun sebebı şu
Cumhunyet eğıtımının 30'lu yıllarda-
kı çızgısı. Osmanlı yayılmacılığına pek
sıcak bakmayan bır eğılımdeydı Ata-
tûrk'un. fetıh akınlarıçın •'yüzyıllarsur-
müş maceracüık ve serkeşlik" yollu ka-
tegonk tanımlaması, eğıtıme bıraz yu-
muşatılmış olarak, ama aynı felsefe ıle,
yansımaktaydı Kutsallık, tam bır karşı
koyuş ve olum-kahm kavgası olan Ça-
nakkale Savunması'na ve ıstıklal Sava-
şı'na venlırdı
lnonu "restorasjomTnun 1940'larda
havayı değıştırmeye başladığı, tanhsel
bır gerçektır O > ıllann tutulan bır şarkı-
sı, "Karadeniz", "Barbaros'un torunla-
nnın, o sulardan duşmanlan kovmasını"
genç zıhınierde yankılatıyordu 1950 dö-
nemecınden sonra, her şey gıbı. tanhe
bakış açısı da kökten değıştı Osmanlı
seçkını aılelennden gelme mılletvekılle-
nnı on plana çıkaran yenı yönetım, onla-
ra padışah turbelennı açtınrken, ders kı-
laplan da futuhat övgüleri ıle dolmaya
başladı Artık Yahya Kemal. Balkan şe-
hırlennde çocukluğunun geçtığı yıllar-
da. ecdadı gıbı "her yılşimatedoğru akın-
lar" ozlemının "bağrından yankılandı-
ğmı'" manzumeleştınyordu
Tanhçıler de, Osmanlı savaşlannın
hepsını kutsallaştırdılar Bır hanım sul-
tanla evlı olan t.H. Danişmend, bu vadı-
deokadarılen gıttı kı, Fatih'ın Rodos'un
zaptına yolladığı donanmanın karacı ku-
mandamnın, yakında duşecek Ada'da ge-
leneksel 'yağma'yı ve 'talan'ı yasakla-
ması uzenne, askenn şevkmın kınldığı-
nı ve saldınlan yavaşlatmalan uzenne,
duşmanın, hepsını denıze dökmesını, do-
vunerek anlatır ve "gereksiz yere cimri-
likederTkomutana. lanetleryağdınr Da-
nışmend'e göre. Italvan çızmesıne anı çı-
kışımız dahı, alkışlanacak atılımlardı
Yahya Kemal'ın de "Çıktı Otranto'ya
pür-velveleAhmet Paşa!" dıye yuceleştır-
dığı, hesapsız kıtapsız ltalya saldınsı
Batı ıse, Balkan yavılmalannı bıle haz-
metmemış ıken, zorla Musluman edılmış
frenk çocuğu GedikAhmet'ın pür-velve-
le Otranto'yu basması ıle tam dehşete
duşmuştu
Avrupa'yı, tanh boyunca "mazlum"
bır konuma oturtmak, benım tezımın
ıçınde yer alamaz Çunku pek az ulke,
geçmışınde. sutten çıkrruş kaşıktır Avru-
pa, daha ortaçağda, zengın Yakın Do-
ğu'yu yağmalama ıştahını duymuştu
Merkantılızm çağı, tıcan sömurme ıhtı-
yaçlannı. endustnyı başlatan 19 yy ıse,
hammadde v e ürün satışı zorunluluklan-
nı gundeme getırmıştı Bunlann hepsı,
Avnıpa'nıneksilerhanesineyazılıdır Fa-
kat Batı'nın bu gozle baktığı Doğu'dan
tam tersıne, Osmanlı kılıcı ıle sıstematık
olarak yayılma dalgalannın gelmesı, Vı-
yana kapılanna kadar her yenn haraca,
yıllık vergıye bağlanması, Avrupa'yı bu
"Osmanlı mesetesıne" kesın bir çozum
getırmeye ıtelemıştır Bunu demek ıstı-
yorum Heretkı,bırtepkıgetınr Heleet-
kı, süreklılık kazanır ve her vatandaşın
kadenne hukmetmeye başlar ıse'
20 yy Turk Cumhunv etı ınsanının, bu
fütuhatı, Gedık Ahmet aklı ıle değıl, Ro-
nesans'ın ve Fransız ıhtılahnın getırdığı
kavramlar, vatan sevgısı ve modern fel-
sefe ıle ozumsenmış bır anlayışla yorum-
laması. zorunludur Ozellıkle de kendısı-
nı ıstılaya uğramış ulkeler halkının ye-
nne koyarak olaya bakması, baş koşul-
dur
Tarlada tanmı ıle kentlerde sanatlan
ve tıcaretı ıle meşgulken, Osmanlı bas-
kını ıle bır anda evınden, ışınden ve oz-
gurluğûnden olup, gemılere doldurulmak
ve zıncırlere bağlanıp Dersaadet'e nak-
ledılerek, Kasımpaşa da tersaneye forsa-
lığa atılmak, ya da Nur"u Osmanıye esir
pazannda bir at gibi dişine bakılarak sa-
tılnıak. hıç hoş olmasa gerektı
Baü, bu istilalann cevabını, uzun bır
sureçte verdı Son noktayı, Sevres'de
koymak ıstedı
Koydu demıyorum, ıstedı dıyorum
Çunku bılındığı gıbı, Batı da zulme
gıttı, Turk'ün 1000 yıllık ana yurdunu
bolmeye kalktı ve karşısına, beklemedı-
ğı bır Mustafa Kemal mucızesı çıktı
1995 Turku'nun. bır de şunu düşunmesı
gerek 1920 Sevres'i, bir cev-apü. 1995'te
Sevres, ne demek oluvor ve neye davanı-
vor?
1950'den bu yana sıstematık olarak
borçlandınlmış olan Turkıye hukûmet-
lennın gafletınden başka, hangı hak ve
hangı gerekçe bugun, Sevres utanmaz-
lığını gundeme getınr9
ARADABIR
Prof. Dr. SAHtR ERMAN
Burası Tiirkiye...
Gunumuzde en çok tartışılan konunun Terorle Mu-
cadele Kanunu'nun unlu 8 maddesının kaldırılması
olduğu ve tartışmalann bu madde etrafında yoğun-
laştığı bılınmektedır Öyle zannedılmektedır kı, bu
madde kaldırılırsa "demokratıkleşme" dıye anılan
sureç tamamlanmış, Turk ınsanı, Fikret'ın dedığı gı-
bı "fikn hur, vıcdanı hur, ırfanı hur" kışılığe nıhayet ka-
vuşabılmış olacaktır
Bundan bır sure once Istanbul Hukuk Fakulte-
sı'nde tertıplenen bır sempozyumda açıkladığımız
gıbı, bu maddenın kaldırılması şarttır, fakat ış bunun-
la brtmemekte, laıkhğın temınatı olan vıcdan ozgur-
luğunu kostekleyen ve çoğunluğun dını ınançlanna
aykın duşuncelerı açıklamayı ve bu ınançları tenkıt et-
meyı suç sayan Turk Ceza Kanunu'nun 175 mad-
desını de ılga etmek, hatta Terorle Mucadele Kanu-
nu'nu butunu ıle kaldırmak gerekmektedır
Bu fikıriere karşı çıkanların ılen surduklen başlıca
rtırazın "Eeee Burası Turkıye" dıye başlayıp "Tur-
kıye'nın şartlan bu gıbı hukumlerın getınlmesını ge-
rektınr" sozlenyle devam ettığı de bılınmektedır Evet,
doğrudur, burası Turkıye, yanı ozgurluklerın kısıtlan-
dığı bır ulkedır Evet, doğrudur, burası Turkıye, yanı
dın adına soylenenlerın doğru olmadığını belırtenle-
nn yakıldığı, çoğunluğun dını ınançlarından farklı bır
şekılde yaşayanların kahvehanelerde gupegunduz
kurşunlandığı bır ulkedır Evet, burası Turkıye'dır ve
burada ancak Bakanlar Kurulu'nca ulkeye sokulma-
sı yasaklanmamış olan kıtaplan okumak olanaklıdır
Çunku krtap tufekten de sunguden de tehlıkelı sayı-
lır Burası Turkıye'dır ve adam kaldırmak veya oldur-
mek serbesttır ve ınsanlar cezaevlerınde dahı oldu-
rulmektedır Burası Turkıye'dır, burada ınsanlar suç
teşkıl etmeyen fiıllerden dolayı tutuklanırlar, buna kar-
şılık herkesın gozu onunde suç ışleyenler ne hıkmet-
se daıma meçhul kalırlar Evet, burası Turkıye'dır ve
ısteyen ıstedığı kışının ozel hayatına gırmek, onun yal-
nız kalmak, kımseyle göruşmemek hakkını çığne-
mek ozgurluğunu kendınde bulur Ve ışte boyle bır
ulkede doğmuş olan kımse, bu alın yazısını, bu kotu
kaden değıştırmek olanağını bulamaz
Boyle bır kadere boyun eğmek, Turkıye'de yaşa-
yan kışının de çağdaş uygarlık duzeyıne ulaşmış dı-
ğer ınsanlar kadar ozgur başı dık ve onuriu bır yaşa-
ma layık olduğunu gormek, kara çarşaflara burunup
erkeğın beş aclım gerısınde yurumek zılletıne katlan-
mamak, kole olarak yaşamamak ve yaşatmamak ıs-
teyenler, kuşkusuz kı Terorle Mucadele Kanunu'nun
ve ozellıkle 8 maddesının kaldınlmasını ısteyecek-
lerdır Buna karşılık bu aşağılatıcı yaşam bıçımını sı-
yasal ya da dınsel, fakat her halde kışısel çıkarları ıçın
sürdurmek ısteyenler daıma Turkıye'nın şartlanndan
ve dının dogmalanndan soz edecekler ve 8 madde-
nın şu veya bu bıçımde devamından yana olacaklar-
dır Şurasını da vurgulamak ısterız kı, bu maddenın
kaldınlması herhangı bır boşluk yaratacak değıldır ve
bu nedenledır kı 8 madde kaldmlmakla beraber Ce-
za Kanunu'na bazı eklemeler yapıp korkulan boşlu-
ğu doldurmak gıbı bır "hıle-ı şerıye"ye sapmanın,
böylece bır elle venlenı otekı elle gerı alarak doğulu
bır kurnazlığa başvurmanın hem anlamı yoktur hem
de boyle bır kandırmaca ıle Turkıye'de demokratık-
leşmenın yapıldığına ınanılacağını sanmak çocukça
olur, unlu 8 madde esasen bır fazlahk, sırtımıza bın-
dınlen bır kamburdur Bu maddenın kaldırılması sa-
dece luzumsuz ve ulkemız ıçın bır ayıp sayılması ge-
reken bu kamburu kaldıracak, bıraz daha dık yurü-
memızı sağlayacaktır Ve tekrar edelım, Turk ınsanı
çağdaş uygarlığa ulaşmış ulkelerde yaşayan hem-
cınslerı kadar ozgur olmaya layık bır ınsandır
Ninnilerle, masallarla...
Av. FİKRET tLKİZ
1
3 Ocak 1994'te Cumhurbaşkanı Sö-
leyman Demirel, Basın Kanunu v e Te-
rorle Mucadele Yasası'nın 6 ve 8 ,
Turk Ceza Kanunu'nun 149, 158 ve
159 maddelen gereğınce 1990-1993
yıllannı kapsayan dönemde, 4693 ha-
zırlık soruşturması yapıldığını soyluyordu Açı-
lan davalarda 1352 mahkûmıyet karan venlmış.
1083 sanık beraat etmış, 1534 dava ıse devam edı-
>ordu Devlet Guvenlık Mahkemelen'nın 1994
yılında devam eden dava savısı 6091'dı Terörle
Mucadele Yasası'nın unlü 6, 7 ve 8 maddelen-
ne aykınlıktan açılan dava sayısı 1649 olmuştu
Hangı yontem, maksat ve duşünceyle olursa ol-
sun Turkıye Cumhunyetı devletının ulkesı ve mıl-
letıyle bolunmez bütunluğunu bozmayı hedef
alan yazılı ve sözlu açıklamalan propaganda sa-
yan 8 maddeye aykınlıktan açılan dava sayısı ıse
1190'dı Sanık sayısı ıse 4298, tutuklu sanık sa-
yısı ıse 64'tu Adalet Komısyonu Başkanı Yalçın
Öğfitcan, TMK hakkındakı tartışmalar devam
ederken 1994 yılı Kasım ayında rakamlan boyle
venyordu
Terorle Mucadele Kanunu'na muhalefetten
yargılanan yazı yazanlann, "terörist" sayılacağı-
nı kımse beklemıyordu Yasa, hukuka, demokra-
tık hak ve özgurlüklere uygun olarak, hatta tero-
run onlenmesı ıçın çıkanlıyor ımajı venlıyordu
25 Kasım 1991 tanhlı 49 hukümet ve yıne 50
hukümet programında "demokratikleşme
n
nın
mutlaka gerçekleşeceğı sozu venldı Ama ne ul-
ke "demokratik" bır ortama kavuşuyor ne de *de-
mokratık bir toplum duzeni" yaratacaklannı va-
at eden vekıller sozlennı tutuyordu
1995 yılında Turkıve, bılım adamlannı, yazar-
lannı. gazetecı ve aydınlannı, duşuncelennı açık-
ladıklan ıçın yargılavan, cezalarveren bırulke ha-
hne geldı Hükumet, 23 3 1995 tanhlı "uygula-
ma programına" şunlan yazdı "Her şejden on-
ce üİkemizdedüşüncenin sağhkb bir biçimde oluş-
masınuı ve özgiirce ifade edilmesinin önündeki
anavasal ve > asal engellerin kaldınlmasını, insan-
lara duvdugumuz savgının ve demokrasive olan
bağldığımızın vazgeçılmez bir gereği savıvoruz."
Verdığı sozu tutmakla > ukumlu olan hukümet,
herkesın ıfade ettığı gıbı "demokrasi ayıbına son
vermek" ıçın hıç olmazsa Terorle Mucadele Ya-
sası'nın 8 maddesını derhal kaldırmalıdır Bu-
nunla sorun sona ermıyor Terorle Mucadele Ka-
nunu'nun tamamı kaldınlmalıdır Geç olmadan
"demokratik toplum dtizeni" yaratmanın yolu
açılmalıdır
Teroru yasa ıle onlemek veya her sorunu yasa
yaparak çozmek doğru değıldır TMK, Devlet
Guvenlık Mahkemelen ıçın çok onemlı bır yuk-
tur Kaldınlması gereken DGM'lerdekı bu yuk,
yargıyı yıpratmaktır Sorunlara sorun katmakta-
dır Çunku sıyasal ıktıdar, çozemedığı toplumsal
ve sıyasal sorunlann tumunu yargıva aktarmak-
tadır En buyuk yanılgı budur
Çağımız. "demokrasi ve insan haklan" çağıdır
Bugörûş, sıyasıler ıçın kocabır valan vurttaşla-
ra "ninnilerle so>lenen" masaldır
Turkıye'de "hangi vontem, maksat ve düşün-
cevie olursa obun" şeklındekı 8 maddeye gore
yazılan her satırdan, soylenen her sozden, dev le-
tın ülkesı ve mıllehn bolunmez bütünluğu aley-
hme propaganda yapıldığı sonucunu çıkarabıhr-
sınız Bu sonucu çıkaracak savcılar ve bunlardan
mahkûmıyet karan verebılecek mahkemeler her
zaman bulabılırsınız Bır yanda ıletışım ozgürlü-
ğune, yanı halkın bılgı edınme hak ve ozgurlu-
ğûne saygılı olduğunu ıddıa eden sıyasal ıktıdar,
dığer yanda duşuncelennı soyledıgı ve yazdığı
ıçın cezaevlenne atılan aydınlar ve gazetecıler
TMK'nın 8 maddesını savunan mantık, asla
demokrasıye ınanmış bır mantık değıldır Bu çıf-
te standarttır ve ülke ınsanlanna guvenmemek ve
onlan aldatmaktır Demokratıkleşmeyı 8 madde
ıle sınırlamayın
Yasanın tumunun veya 8 maddenın ortadan
kalkması halınde hıçbır boşluk doğmaz Aksıne
bır demokrası ayıbına son venlmış olur Turk Ce-
za Kanunu'ndakı 311 maddeye bu maddeyı ta-
şımaya hıç gerek yoktur Sıyaseten başka formul
uretemıyorsanız boyle yapın Ama hukukla ve
demokrasıyle oynamayın Asıl onemlı olan, de-
mokratık hukuk devletı ılkelennı ıçımıze sındı-
rebılmektır Cesaretlı olunmadan ıfade ozgurlü-
ğu onundekı engeller kaidınlamaz Cesaret, yurt-
taşlara güvenle başlar Kotuyuortadan kaldınyo-
rum dıyerek aynı mantığı Ceza Kanunu'na taşı-
yıp ıyı olduğunu ıddıa etmek ozgurluk vaat eden-
lenn "ninnüerte sriylcdtğr masaldır Asıl sorun,
ıletışım hak ve ozgurluklen onundekı tum sınır-
lamalann gozden geçınlerek ortadan kaldınlma-
sını ıstemek ve bunu cesaretle gerçekleştırmek-
tır Bu ulkenın yurttaşlan, aydınlan ve gazetecı-
len, bılım adamlan, kendılenne hapıshane yolu-
nu açanlardan daha çok ülkelennı sevıyor De-
mokratıkleşmeyı tartışmayın, demokratıkleşme-
>ı gerçekleştınn Turkıye'yı yan açık cezaevı ol-
maktan kurtann Cıddı olun
Kafalannızda yarattığınız cezaevı duvarlannı
yıkm Korkmayın, altında kalmazsımz Yurttaş-
lanmız özgurlüklere ve çağdaş olan her şeye la-
yıktır Demokratık toplum duzenı hepımıze la-
zım Hatta mılletvekıllığınden ıstıfa etmek ıste-
yenlere bıle
Vekıller sozlennı tutmalı. msanlan aldatmak-
tan ve kandırmaktan vazgeçmelıdır Yoksa ya-
kında, kıtapta bölucüluk var deyıp bu kıtabı oku-
duğu ıddıasıyla kor bır vatandaşı ve onu dınleyen
bır yurttaşın sağır olduğuna bakmadan duyduk-
lannı ve İcıtaptakı fıkırlen başkalanna anlatan
dılsızı bırlıkte suçlayıp "bölüculukpropagandası
yaptriar" kabul ederek yargılayan ulke olacağız
Bu gemi ne yöne gidecek?u gemi ne yöne
gidecek'
sorusunun
vanıtını vermek
ıçın, once
kaptanın kım
olacağına bakmak gerekır
Şüphesız Turkıye'nm gelecegını
belırleyecek olanlar bugünku
gençlerdır Günumuz gençlen
Turkıye'yı ne yone goturebılırler9
Atatiirk'un ınşa ettıklenne bınalar
mı ekleyecekler, onlan yıkacaklar
mı9
Yoksa 2000'lenn Ataturk'u
çıkıp, her yen kısa zamanda ornek
model halıne mı geürecek''
Turk tanhı bır Atarürk'e sahıp
olduğu ıçın zaten çok şanslıdır
Lmıtlenmızı mucızelere bağlamak
venne, bu çok yonlu ınsanı örnek
alarak kendımızı ve ulkemızı
gelıştırmeye calışmak daha
mantıklıdır Ulkemızın geleceğını,
koylusu-kentlısı okumuşu-
okumamışı, tum gençler bırlıkte
belırleyecekler Ama bu gençlenn
ıçınde kendılennden en çok şey
beklenen grup unıversıte
oğrencılendır Yakında unıversıtede
oku> acak olan oğrencıler. şu anda
lısede okuyan ve lıseden mezun
durumundakı öğrencılerden farklı
kımseler değıldır Yalnızca bu
gençlenn ıçınden, uç buçuk saatlık
bır sınavla seçılmış olanlandır
Şu anda lıse oğrencılen ne
durumdadır
9
Ilk ve ortaokullarda
okuyan öğrencılenn fıkırlen her
gun değışır Sabahlan
oğretmenlennın anlattıklanna
katılırken, akşamlan evdekı
buyuklennden etkılenırler
Telev ızyon ve gazeteler de bu
değışken ortamın
tamamlayıcılandır Lıse oğrenımıne
başlayan oğrencıler, ılk »ıralar bu
değışkenlığı aynı şekılde yaşarlar
Ancak, lısenın son sınıflanna gelen
oğrencıler yavaş yavaş kendılennı
bulurlar Karakter, duşünce ve
huylan değışmekle bırlıkte, artık ne
yone gıdeceklen bellı olmuştur
Hâlâ hayat goruşlennı kazanmamış
oğrencıler de vardır. fakat onlar
gerçek hayata gecıkmelı olarak
başlarlar Lıse çağı, beyınlenn
olgunlaştığı çağ olduğu ıçın
gençlenn kafalannı esır almak ıçın
en uygun çağdır Şu anda da bır çok
genç beyın çeşıtlı fikır ve kımseler
tarafından esır alınmış durumdadır
Onlar, sebep ve sonuçlannı mantık
çerçevesınde düşünmeden,
kendılenne doğru bıldınlmış
şeylere ınarurlar Bu bıldın çoğu
zaman annelen, babaları. akrabalan.
öğretmenlen va da gûvendıklen
buyuklen tarafından venlır
Duşüncelen yonetılen gençler kadar
kötu durumda olan bır grup genç
de, kendılennden başka hıç kımseyı
umursamayanlardır Onlar ıçın
gorev, gelecek, ıdeal, yurt gıbı
sorumluluklar anlamsızdır Gunlük
eğlenceler ıçın yaşarlar Bu
durumda olmalannın sebebı,
yakmlanndan, ıhtıyaç duyduklan
ılgıyı gorememelen ya da *
gûvendıklen kışıler tarafından hayal
kınklığına uğratılmış olmalandır
tyıleştınlmelen. yukandakılerden
daha kolay olanlar da. kendılennı
çevrelennden soyutlayıp valnızca
ders çalışanlardır Kısır bır dongu
ıçınde ders çalı^ır. sınavlara gırerler
Ama hıç değılse uykulan
dığerlennden daha hafıftır Bır kaç
seslenme ıle uyanabılırler
Sayılan çok olmamakla bırlıkte,
hem derslenne çalışan hem
çevresıyle ılgılenen hem de fıkır ve
prensıplennın temellennı atan
gençler de vardır Kuşkusuz
unıversıte öğrenımı görecek
öğrencılenn ıçınde boş sıralarda yer
almak onlann hakkıdır
LHkemızde uygulanan unıversıte
sınavı nasıl bır olçudur0
"Parlak, temiz bir un tanesi, elekteki
bu- damlacık suvia ıslanarak
arkadaşlanndan avnlmak zorunda
kaurken. ınce bır çop parçası
elekteki delikten aşağı sıvnkh." I5te
tüm öğrencılenn ılkokuİdan ıtıbaren
korku ve merakla bekledıklen
unıversıte sınavının en kotu ozellığı
bu Bılmesı gerekenlen bılen.
duşüncelennı sağlam temeller
uzenne kuran, çevTesınde olup
bıtenlerden haberdar olan gençler
uç buçuk saatlık sınavda heyecan
moral bozukluğu gıbı geçıcı
nedenlerle elenebılırken. kafasını
kısa zaman surecı ıçınde ezber ıle
dolduran oğrencıler başanlı
olabılmekte Bu noktada ış vıne
büyüklenmıze duşuyor Bu
azınlıktakı gençlenn kendılennı
tanımalan, gelıştırmelen ve
kanıtlamalan ıçın gereklı olan
alanlara (kulturel, eğıtsel ve
sanatsal) önem vermelen gerekır
Benım, bulunduğum yaş ve
konumda elımden gelen en ıyı şey
çevremde gözledıklenmı kaleme
dokmek Bu gemının rotasmı
belırlemek ıse buyüklenmızın
v ıcdamna kalıyor
Damla Doğan
ÖSYS adayı
PENCERE
Batı Uygarlığmın
Ürünü: HiflerL
Hitler'ın ozyaşamını anlatan kıtaplarda, dıktatorun
Georges Sorel, Nietzsche, Schopenhauer1
! oku-
yarak yetıştığı anlatılır, 'tarıhın en buyük kasabı' c?.-
hıl bır kışı mıydı?
YukanAvusturya'dadoğduğunagore yalnızViya-
na valslerını duyarak buyumedı, Beethoven'den
Wagner'e en azından kulak dolgunluğu vardı, Go-
ethe ve Schiller'ı anadılınden okuyabılıyordu, Avru-
pa'nın gobeğınde doğmuş ve buyumuştu
Sozun kısası, tarıhın en buyuk soykırımının başak-
toru tam bır Avrupalıdır
Pekı, nasıl oluyor da bır canavar, Alman halkını pe-
şınden surukleyebılıyor^
•
Bınncı Dunya Savaşı, yeryuzunu paylaşım savaşı-
dır, 'galıpler' Almanya'ya Versaılles, Osmanlı'ya Sev-
res antlaşmalarını ımzalattılar
Turkıye, Sevres Antlaşması'nı yırtarak tanhın çop
tenekesıne attı
Boyun eğmedık.
Bızım Kurtuluş Savaşımız, Bınncı Dunya Savaşı'nın
Anadolu'da devamı sayılabılır yenıkduşenlerarasın-
da yalnız Turkıye dırenebılmıştır, Mustafa Kemal'ın
'olağanüstuluğu'ne kım ne dıyebılır1
Versaılles Antlaşması, Sevres kadar ağır değıldı, yı-
ne de Almanya, Avrupa'dakı topraklarından bolum-
ler yıtınyor, somurgelennı elden çıkarıyor, altından
kalkamayacağı ağır cezalara çarptırılıyordu Bır hal-
kın boyle bır cezayı kaldırabılmesı kolay değıldı, ama
kazananların hırsı ağır basmış, paylaşım savaşının
sonuçları 'Ikıncı Dunya Savaşı 'nın tohumlarını dun-
yaya serpmıştı
•
Alman, kaldırımda ızmarıt toplarken kazananlar
keyıf çatıyordu
Alman halkı, çığnenen onurunu yukseltecek, aç
mıdesını dolduracak bır Hıtler'ı sabırsızlıkla beklıyor-
du
Hıtler, başlangıçta bır ulusal halk kahramanı gıbı
yukselıp yıldızlaştı
Yalnız Alman halkının ozlemlen uzenne mı yukse-
lıyordu Alman Şansolyesı'? Somurge ımparatorlu-
ğu uzerıne oturmuş Ingıltere'nın, Fransa'nın ve yan-
daşlarının kurdukları 'dunya duzenı' Hıtler'ı turetme-
dı mı'' Kapıtalızmın ıç çelışkılen, emperyalızmın acı-
masız koşullan, somurgecılığın gerçeklen gozardı
edılerek Hıtler'ı açıklamak olanağı var mı?
Avrupa uygarlığı, Hıtler gıbı bır canavarı, Goet-
he'nın ulkesınde yarattı
•
Immanuel Kant 'Aydınlanma Devnmı 'nın baba-
sıdır, ancak Almanya, 'Reform 'un anayurdu olmak-
la bırlıkte, 'Aydınlanma'yı tam anlamındayaşayama-
dan 'Romantızm'\n alacalı duygulanna suruklendı,
'ınsan ruhu' kımı zaman aklın ışığına bır şal ortebılır
Faust, olağanustu guç hırsıyla benlığını şeytana
teslım etmemış mıydı?
Alman halkının Adolf Hitler'ın ırkçılığı peşınde su-
ruklenerek Yahudı soykırımını gerçekleştıren nazız-
me ruhunu teslım etmesının temelınde, Avrupa uy-
garlığmın otekı yuzunu goruyoruz Gerçekte Batı'nın
aydınlan, bılım adamlan, devlet adamları bu yuzden
ınsanlığın onunde dız çokerek bağışlanmayı dıleme-
lıdırler
Avrupa'nın hor gorduğu 'şark despotızmı'nden
Hıtler gıbı bır Drakula hıçbır zaman çıkmadı, Fatıh
Kanunnamesı'ne dayanarak kardeşlerını boğduran
Osmanlı padışahı ne Goethe'yı bılıyordu ne Beetho-
ven'ı dınlemıştı
•
Ikıncı Dunya Savaşı'nın sona ermesının 50'ncı yı-
lı kutlamalarında, Anadolu aydınının soyleyeceğı bır
şeyler olmalı
Bız bu pıs savaşın dışında kaldık, Kemalıst Turkı-
ye'nın barışçılığını Inönü lıdeıiığınde tarıhe yazdık
Ne mutlu bıze
1
T.C.
İLAN
OSMANİYE ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1994 6
KararNo 1994 1118
Davacı Alı Kurt tarafından davalılar Bayram Yıldınm
ve Erdal Yıldınm aleyhıne açılan tazmınat davasının ya-
pılan yargılaması sonunda
Davanın kısmen kabulüne 70 725 000 - TL tazmına-
tın dava tanhınden ıtıbaren yasal faızı ıle bırlıkte davalı-
lardan muştereken ve muteselsılen tahsılı ıle davacıya
venlmesıne, davacının mermer ıle ılgılı fazlaya ılışkm ta-
lebının reddıne 8 12 1994 tarıhınde karar venlmış, ven-
len bu karar dav alılardan Bay ram ve Erdal Yıldınm'a da-
ha oncekı belırtılen adresıne teblığe gondenlmış, muha-
taplar adreste bulunamadıklarından ve tanıyan da olma-
dığından teblıgat bıla teblığ mahkememıze ıade edıldı-
ğınden ılanen teblıgıne karar verılmıştır
Davalılar Bayram ve Erdal \ ıldınm mahkememızce
venlen yukanda numarası belırtılen karara bır ıtırazınız
varsa ılan tanhınden ıtıbaren 15 gunluk sure ıçensınde
bırdılekçe ıle mahkememıze basvurmanız aksı takdırde
temyız hakkınızdan vazgeçmış sayılacağınız karar yen-
ne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur
Basın 19536
ŞIK ŞIK ARÇELİK... Anındai
Arçelik'te çok şık var. Biri de hemen teslim! Arçelik'lerden istediğinizin peşinatını ödüyor,
hemen alıp gidiyorsunuz! Ayrıca, müzik setleri, klimalar ve bisikletler
peşin fiyahna taksitle! 1600 Arçelik Yetkili Satıcısı'nda
Şık Şık Arçelik'ler sizi bekliyor!