Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 NİSAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ANAP lideri Yılmaz, 5 Nisan önlemlerinin faşist Pinochet'ninkinden ağır olduğunu söyledi
Çifler'e faşist diktatör benzetmesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 5
Nisan ekonomık önlemleri, birinci yıidö-
nûmûnde, DYP dışındaki tüm siyasi par-
tiler ve kitle örgütlerince eleştiri bom-
bardımanma tutuldu. ANAP Genel Baş-
kanı MestıtYılmaz. Başbakan Tansu Çil-
ler'ın, Uluslararası Para Fonu'nun (EMF)
istemlerini de dikkate alarak uygulama-
ya koyduğu önlemlerin "Şflili diktatör
faşist Pinochet'ninkinden bile ağır oldu-
ğunu" söyledi. Yılmaz, dünya ûzennde
uygulanan hiçbir ekonomik programın
çalışanlara 5 Nisan Kararlan kadar ağır
fatura getirmedığini belirterek, "Çataşan-
larm bugünkü kadar ezildiği, rantgelirry-
le geçinenlerin de bugünkü kadar rahat
ettiği bir dönem hiçbir zaman yaşanma-
nuşnr. Bu kadar büyük haksıdık ve so-
rumsuzluk ömeğini Türkiye hiçbir za-
man vaşamamıştır'' dedi. CHP Genel
Başkânı Hikmet Çetin de, 1995 yılında
yeni ekonomık politikalann uyguİamaya
konulması, ekonominın, üretım, sanayi
ve teknolojık gelişmeye yönelmesi ge-
rektiğini söyledi.
ANAP liden Yılmaz, Türk-Iş tarafin-
dan ekonomık önlemlerin binnci yıldö-
nümü nedenıyle düzenlenen "5 Nisan
Ekonomik Istikrar Tedbirleri ve Sonuç-
ton" konulu sempozyumda yaptığı ko-
nuşmada, hükümete ağır eleştınler yö-
• Türk-Iş tarafindan ekonomik önlemlerin birinci yıldönümü nedeniyle düzenlenen "5 Nisan
Ekonomik Istikrar Tedbirleri ve Sonuçlan" konulu sempozyumda konuşan ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, 5 Nisan Kararlan'run tarihin en büyük Fiyaskosu olduğunu söyleyerek, "Türkiye
böyle sorumsuzluk görmedi" dedi. CHP lideri Çetin ise ekonominin rotasının üretimle çevirilmesi
gerektiğini söyledi.
neltti. Başbakan Tansu Çfller'in, bir yıl
önce 24 Ocak Kararlan'nın yıldönümü
nedeniy le düzenlenen toplantıda, "Me-
murun cnflasyon attmda erimesi dönemi
sona ermiştir. Çiftçiyi, işçiyi memuru enf-
lasyon karşısında ezmemeye kararlı bir
hfiidimet var" dediğini anımsatan Yıl-
maz. Başbakan'ın 5 Nisan Kararlan'yla
dûnyada örneği görülmeyen bir uygula-
maya sahip olduğunu söyledi. Dünyanın
hiçbir yerinde 5 Nisan önlemleri kadar
çalışana ağır yük getiren istikrar progra-
mı bulunmadığını vurgulayan Yılmaz,
Şili'dekj faşist diktatör yönetimin uygu-
ladığı önlemlerde bile çalışanlann ücret-
lerinin reel olarak yüzde 25 düzeyinde
kayba uğradığını, bu oranın Türkiye'de
bir yıl içinde yüzde 45 olarak gerçekleş-
tiğıni kaydetti.
Yılmaz, hükümetin ekonomıyi
IMF'ye teslim ettiğinı ileri sürerek.
"BVfF ne isterse onu yapmak zorundalar.
HükümetLMF'yegösterdiğihassasiyetin
yansını millete verdiği söz için yapsaydı
Türkiye'nin durumu çok daha iyi olur-
du" görüşünü dile getirdi. Yılmaz, sa-
londa bulunanlara yönelttiği, "5 Nisan
Kararian'ndan memnun musıuiuz" so-
rusuna aldıgı "Hayır* yanıtlan üzerine,
"Bu işin ölçüsü budur. Başbakan ne ma-
sal anlatırsa anlatsın" dedi.
Çetin: Politikalar değişecek
CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Hikmet Çetin de, "selefi" eski
SHP Genel Başkanı MuratKarayalçın'ın
da savunduğu ekonomik önlemlere tam
destek vermedi. 5 Nisan'ın bazı yararla-
nnın yanı sıra, özellikle çalışan kesim
için zararlan da bulunduğunu söyleyen
Çetin, şöyle devam etti:
"Kararlann oiumiu yanianna karşın,
ekonomi küçüldü. işsizlik arttı, enflasyon
rekor düzevdegerçekleşti. Bunlan kabul
etmek zonındayız. Ekonomi küçültüle-
rek, yanranlardan vazgeçilerek sağhklı
bir istikrar gerçekleştirilemez. 1995'ten
itibaren yeni ekonomik politikalan uygu-
İamaya koymak durumundayız. Türki-
ye, ekonomik rotaanı, üretime, sanayiye.
teknoktjiye çevirmek zorundadjr."
RP Genel Başkanı Erbakan, partisinin
grup toplantısında yaptığı konuşmada,
önlemlerin, "facia kararlan" olduğunun
bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. 5
Nisan Kararlan ile vatandaşın sırtına 100
trilyon liralık vergi yüklendiğini kayde-
den Erbakan, yatınmlann durdugunu, bir
milyon insanjn işinden çıkanldığını, yüz-
de 300 devalüasyon yapıldığını, halkın
alım gücü düşerken bir yandan da enflas-
yonun yüzde 150'ye yükseldigini, herke-
sin fakirleştiğinı bildırdi.
Meral: EMF memnun oldu
Türk-tş Başkanı Bayram Meral, IMF
patentli, kısa vadeli yüzeysel önlemlerin
sonuç vermeyeceğini vurgulayarak, şu
görüşlen dile getırdı:
"Türk-İş, bu dönemde, halkımıza ve
vatanımıza yarar sağlayacağı umuduyla
birçok fedakârhğı kabtillendi. Son bir yıl
içinde işçiler birçok konuda fedakârîık
yaptuar. Işçi fedakâriık yapınca işsize iş
bulundu mu? Memurun ayuğı arttı mı?
Emeklinin sıkıntısı azaltıldı mı? Tüm hal-
kınıızuı fedakârhğı sayesinde Türkrye'nin
iç ve dış borçlan aksamadan ödendi. Kı-
sa vadeli ve çok yüksek faizli Hazüıe bo-
nalany la küçük bir kesime. halkın sırün-
dan trih/onlarca lira aktanldı."
Türkiye İşveren Sendıkalan Konfede-
rasyonu Başkanı Refik Baydur. "Korka-
nz üretimL yatınmı ve ihracatı merkez
alan poütika ve tedbirler hızJa yürüriüğe
konmadığı, 5 Nisan ile vaat edilen yapısal
düzenlemeler geçrekleşmedigi, Türki-
ye'nin büyüme stratejisi ihracata bağlı
olarak yenilenmediği takdirde, krizler ve
pakctler birbirin izleyecektir*' dedi
DSP Genel Sekreteri ZekiSezer. Yeni
Parti Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev
Anğ, ekonomık göstergelen sıralayarak,
uygulamalann başansızlıkJa sonuçlan-
dığını belirttiler.
Oğretim Elemanlan Sendikası Genel
Başkanı Yardımcı Doç. Dr. Ufuk Uras,
açıldamasında, "Emeği üegeeinen ve üc-
retierinden başka hiçbir geliri olmayan
bütün smıf ve katmanlaria biriiklc. öğre-
tim elemanlan olarak, kamu hizmetleri-
nin tasfıye edilmesine. sağhk ve eğitimin
piyasaya teslim edilmesine. ünrversitekrin
adım adım çökertilip sonra da özellesti-
rilmesine \e yeni 5 N'isan'lara şiddetle
karşı çıkıyoruz" görüşünü kaydetti
Notlar
Yurttaşlar:
Vicdanınız
rahat mı?
• Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı
Aykon Doğan, 5 Nisan
sempozyumunda, izleyici sıralanndan
gelen tepkiler nedeniyle konuşmasını
güçlükJe sürdürdü. Aykon Doğan,
"Inananlar ve umudu olanlar
umutsuzluğa ve inanmayaniara karşı
galip gelmiştir. tnançsızlara hiçbir
zaman istikbal yoktur" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-Iş'in 5 Nisan önlemlerinin birinci yıl-
dönümü nedeniyle düzenlediği sempozyu-
ma katılan ekonomiden sorumiu Devlet Ba-
kanı Aykon Doğan. salonda bulunan çalı-
şanlann yoğun tepkilen üzerine konuşması-
nı kısa kesti. Yurttaşlann, "Yicdanmız rahat
ediyor mu? Evde tüpgaz yok. Asgari ücretle
kaç kilo et ahnıyor?
<
'şeklındekı sözleri kar-
şısında soğuk terier dökerken heyecanlanan,
ancak ses tonunu jükselterek konuşmasına
devam eden Aykon Doğan, "tnançsızlara
hiçbir zaman istikbal yoktur"dedı.
Türk-lş tarafindan dün düzenlenen "5 Ni-
san Ekonomik tstirar Tedbirleri ve Sonuçla-
n"adlı sempozyuma Başbakan Tansu Çil-
ler'ın katılmaması dıkkat çekti.
CHP ve ANAP'ın genel başkanlan ile
Türk-Iş ve TİSK liderlerinin ardından 22
sayfalık bir kitapçık halinde bastınlan ko-
nuşma metniyle kürsüye çıkan Aykon Do-
ğan, son konuşmacı olmanın verdiğı avan-
tajı kullanarak bıraz uzun kalacağını belirt-
mesine karşın, gergin atmosfer nedeniyle
kürsüden erken ındı. llk olarak ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yümaz. yönelttiği eleş-
tirileri yanıtlayan Doğan'ın verdıği göster-
gelere, "Yanitş rakamlar. Dogru değfl
T>
diye
itiraz ettı. "Rakamlar doğru" diyerek söze
devam eden Aykon Doğan, salondan geien
eleştirilere aldırmadan metnı okumayı sür-
dürdü. 5 Nisan kararlannın ardından "umut
firetenlerle umutsuzlar" olmak üzere iki ke-
simın çarpıştığını savunan Doğan, ekono-
mik önlemlerin Dünya Bankası ve Ulusla-
rarası Para Fonu'nun (IMF) etkisıylealındı-
ğı yönündekı eleştirileri, "Türk halkına ya-
pümış bir hakaret" olarak niteledi. Doğan.
Yılmaz'm. ıktıdarda yapacaklanna ilişkin
vaatlerini, "8 senedir aklınız neredeydi? tk-
tidarda yapamadığmızı muhalefette söyle-
mekinandıncı olmamaktadır"dıye eleştıre-
rek. şu fıkrayı örnek gösterdi-
"Şair Eşref bir gün meyhaneden çıkmış.
Kendismden önce meyhaneden çıkan arka-
daşına 'Ne haber' diyesormuş. Arkadaşıya-
nrt vermiş:
'Senden ne haber, benden beter."
iHD'den cağri:
Hasan Ocak'ı
sağ istiyoruz
. tstanbul Haber Servisi- Gazi MahaJlesi
ve Omraniye'deki olaylar nedeniyle gözaltı-
na alınanlann serbest bırakılması için önce-
ki gün tstanbul Valiliği önünde eylem yapan
ancak. güvenlik güçlerince dövülerek gözal-
tına alınan ailelerin Terörle Mücadele Şube-
si'nde tutulduğu bildirildi. Terörle Mücade-
le Şubesi'nde tutulanlardan ismi belirlenen
37 kişinin arasında. Gazi Mahallesi ve Üm-
raniye'de meydana gelen olaylara kanştığı
gerekçesiyle gözaltına ahnarak kaybedildi-
ği ileri sürûlen Hasan Ocak'ın annesı Emi-
ne Ocak ile kızkardeşı Maşide Ocak da bu-
iunuyor.
tHD lstanbul Şubesi, 21 Mart 1995 tan-
hinde Aksaray-Yenikapı'da polis tarafindan
gözaltına alındığı öne sürülen ve o günden
beri kendisinden haber alınamayan Hasan
Ocak için, başta TBMM olmak üzere Içişle-
ri Bakanı, lstanbul Valisi ile Emniyet Genel
Müdürü'nü göreve çağırdı. İHD yetkilileri,
"Biliyoruz Hasan Ocak'ısağyakaladılar,sağ
istiyoruz" dediler.
İHD ile Halkın Hukuk Bürosu yetkilileri,
dün lstanbul Tabip Odası'nda yaptıklan
açıklamada, Hasan Ocak'ın polis tarafindan
gözaitmda kaybedilmek ıstendigini öne sür-
düler. Ocak'ın gözaltında tutulduğuna ilışkın
tanık ve belgelerin bulunduğunu belirten
yetkıliler, Ocak'ın da kayıplar listesine ek-
lenmesine ızın vermeyeceklerinı söylediler.
Tüm Sağlık Çalışanlan Sendikası, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde eylem yaptı
Sağlıkçılardan 5 Nisan'a tepkitstanbul Haber Servisi - Tüm Sağlık
Çalışanlan Sendikası (Tüm-Sağlık _
Sen) Aksaray Şubesi üyeleri dün, 1Ü
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bahçesinde
toplanarak "5 Nisan kararlan ve
uygulamalanm" protesto eylemi
gerçekleştırdı. Tüm-Sağlık Şen
Aksaray Şube Başkanı Dr. Özer
Güvenç, 5 Nisan kararlannın zengini
daha çok zengin, halkj ise ilaç ve
hastane kuyruklannda sürünme
amacını taşıdığını belirterek.
"Sendika olarak insanca bir ortamda
yaşayabilecek ücret. toplusözleşmeli ve
grev haklı yasal bir kuruhış olmak
istiyonız" dedi.
Hastanelenn özelleştirilmesini ve
"SözfcsmeB PersoneT uygulaması
istemediklenni açıklayan Güvenç,
"Kendi geleceğinuzi kendimiz
beürlemek istiyorsak, 5 Nisan paketini
istemiyorsak, uzun süreli iş
bırakmalara hazuianaum. tktidar
bizim sesimizi duymak istemijorsa,
tstanbul Ürûversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi çalışanlan 5 Nisan Kararlan 'nı düzenledikleri eylemle protesto ettiler.
bundan sonra daha güçlü eylemlere
hazırhkiı olsun" şeklinde konuştu.
Protesto eylemi sırasında "Kahrolsun
ücretti köklik düzeni". -Kahrolsun 5
nisan ekonomik paketi"şeklınde
slogan atan sağlık çalışanlan, daha
sonra üzerinde "5 Nisan Sömürfi
Paketi" yazan kutuyu yaktı.
Esnafı da vurdu
84bin
kepenk
kapandı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 5 Nisaq
Kararlan. ücretlilerin yanı
sıra küçük esnaf ve
sanatkârlara da ağır darbe
vurdu. 1994 yılında 84 bin
325 esnafın kepenk
kapattığı bildirildi.
Türkiye Esnaf ve
Sanatkârlan
Konfederasyonu (TESK)
Genel Başkanı Derviş
Günday, küçük esnaf ve
sanatkânn sorunlanyla
ilgili olarak Meclis
araştırma komisyonuna
bilgi verdi Esnaf ve
sanatkânn, vergi mevzuah
ve çok kalemde vergi
ödemesi dolayısıyla büyük
bir sıkıntı içinde olduğunu
belirten Derviş Günday,
esnafın kendi işinı
yapmaktan çok, vergi
dairelerinde uğraştığını
bildirdı Günday, esnaf ve
sanatkânn Bağ-Kurla da
ciddi sorunlan
bulunduğunu kaydetti.
Bağ-Kurlunun düşük maaş
almasının yanında sağlık
sorunlannın büyük bir yara
aldığını kaydeden Derviş
Günday, 5 Nisan
Kararlan'ndan sonra
kepenk kapatan esnaf
sayısmın hızla arttığına
dikkat çekti.
1994 yılında 84 bin 325
esnafın kepenk kapattığını
kaydeden Günday,
kapatmalann büyük
bölümünün iflastan
kaynaklandığinı vurguladı.
m
Işçi 1 Mayıs bayramına hazırlamyortstanbul Haber Servisi- Demokrasi
Platformu, 1 Mayıs'ı
u
Bağunsızuk,
Banş ve Demokrasi için Buiik,
Dayanışma ve Mücadele Günü"
olarak ilan ettı. İşçi ve meslek
örgütlennin oluşturduğu Demokrasi
Platformu, 1 Mayıs'ı nisan ayı
ortalanndan itibaren kutlamaya
hazırlamyor. Aralannda Türk-Iş,
DtSK, Kamu Çalışanlan Sendikalan
Konfederasyonlaşma Kurulu'nun ve
çok sayıda meslek örgütünün
bulunduğu Demokrasi Platformu, 1
Mayıs'ın işçi sınıfının uluslararası
birlik. dayanışma ve mücadele günü
olduğunun yasal düzlemde de kabul
edilmesini istedi.
1995 yılında 1 Mayıs'ın yalnızca bir
gün olarak değil, tüm çalışanlann
ekmek, banş, özgürlük, bağımsızlık
ve demokrasi talebinin tüm topluma
iletileceği ve ülkenin her yerinde
özellikle de yerel demokrasi
platformlan girişimlerinin bulunduğu
kentlerde nisan ayı boyunca
gerçekleştırilecek birdızi ctkinlikle
kutlanacağını bildiren Demokrasi
Platformu'nun açıkJadığı kutlama
programı şöyle:
•*- Llkemizin içinde bulunduğu
koşuüann değerlendirilmesi sonucu, 1
Mayıs'ın bu yılki içertği Bağımsızlık,
• DÎSK, Türk-Iş ve kamu çahşanlan sendikalanyla çok
sayıda meslek örgütünün bulunduğu Demokrasi Platformu, 1
Mayıs İşçi Bayrarnı'nı nisan ayı ortasından başlatacaklan türlü
etkinliklerle kutlama karan aldı.
Banş ve Demokrasi için Birlik,
Mücadele, Dayanışma' olarak
benimsenmiştir.
-Bu içeriğe uygun olarak tüm ülke
çapında Demokrasi Platformu'na
katılan tüm örgütlerle birlikte nisan
ayı ortalannda başlamak üzere bir
kampanya yürütülecektir.
- Bu kampanya kapsamında ülke
çapında afişler, bildiriler ve broşürier
çıkanlacaknr.
- Hazırlanan 'Bağımsızlık, Banş ve
Demokrasi Bildirgesi'ülkeçapında
imzaya açuacaknr.
- Nisan ayı ortalanndan itibaren
işyerlerinde, bölgelerde \e illerde,
gerek merke^i Demokrasi Platformu,
gerekse yerel Demokrasi Platformlan
tarafindan paneller, toplanOlar
düzenlenecektir.
- 1 Mayıs pazartesi günü başta
lstanbul olmak üzere Ankara, Izmir,
Adana, Bursa ve Samsun ıllerinde
Demokrasi Platformu'nca toplantılar
düzenlenecektır. Dığer bölgelerdekı
yerel Demokrasi Platformlan da
kendi koşullanndan harekelle
etkjrüiklerde bulunacaklardır.
- Hazırlanan 'Bağımsızlık, Banş ve
Demokrasi' biklirgesL, 1 Mayıs günü
alanlarda. toplantılarda, işyerlerinde
okunacaktır.'*
Tüm bu çalışmalan yürütmek üzere
bir komite oluşturan Demokrasi
Platformu, başta ışçi sınıfı olmak
üzere tüm çalışanlan daha çok birlik,
dayanışma ve mücadele içinde
olmaya, üretım, tüketim ve siyaset
alanlanndaki güçlerini daha etkin
kullanmaya çağırdı. Toplumsal banşın
ancak demokrasinın eksiksiz var
olduğu koşullarda yaşabıleceğinı
belirten Platform, açıldamasında şu
görüşlere yer verdi:
"Ancak, bugüne kadar
demokratikleşme konusunda verilen
sözler yerine getirilmemiştir.
Demokrasi Platformu, ülkemizde
toplumsal banşın büyük tehditlerle
karş
1
karşıya bulunduğu giinümüzde,
banşın önşartı olarak başta 12 Eylül
Ana>asas/ olmak üzere, tüm mevzuat
ve uygulamalarda
demokratikleşmeniıı sağlanması için
paıiamentoyu göreve ve tüm halkımızı
meşru ve demokratik mücadeleye
çağırmaktadır. 1 Mayıs konusunda 12
Eylül askeri darbosi sonrasında gasp
edilen hakkımız geri \erilmelL"
IMF ve Dünya Bankası gıbı
kuruluşlann dayatmasıyla gündeme
getirilen ekonomik politikalarla
krizden çıkışin farurasının emekçilere
çıkartıldığını belirten Platform
Başkanlar Kurulu. sosyal refah devleti
anlayışını ve uygulamalannı ortadan
kaldırmak isteyen sennayenin işçiyi
koruyucu mevzuatı da ortadan
kaldırma çabası içinde olduğunu
savundu.
5 Nisan İstikrar Programı'nı da
eleştiren Platform, enflasyonun
cunıhuriyet döneminin rekor düzeyine
çıktığını anımsattı. Kamu
emekçilerinin ve işçilerin yoğun
saldınlara manız kaldığını kaydedilen
açıklamada, şöyle devam edıldi
"Ozcllestirme, taşernnlaştırnıa. kaçak
işçi çalıştımna, işten çıkarma. işcileri
sendikalanndan zorla istifa ettirme,
sendikacılara baskı yapma. toplu iş
sözleşmelerini uygulamama. sıfır zam
ve grev erteleme gihi uygulamalarla
ülkemizde demokrasinin güvencesi
sendikacılık hareketi çökertilmek
istenmektedir."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Gene Kaşındılar...
Doğrusu bu sütunu polemikle doldurmak, kısır çe-
kişmelerin arenası yapmak istemiyonjm. Ama birile-
ri durup durup kaşınıyoriar. Kaşınanı da kaşımak ge-
rek. Yoksa meydan bunlara kalacak.
Okurlanm anımsayacaklardır. Çok satan boyalı bir
gazetenin, aynı zamanda bizim I.Ü. iktisat Fakülte-
si'nde öğretim üyesi olan bir köşeyazan vardır. Kim-
bilir nasil bir psikolojinin esiridir bilinmez. Ama kötü
giden her şeyin sorumlusu olarak, Mustafa Kemal'i
ve kendi deyışiyle, Türkiye Cumhuriyetı'nın militarist
bir temel üzerinde kurulmuş olmasını görür.
Kemalizmin getirdiği "aydınlık" ve "aydınlanma";
âlemin gözlerini kamaştınr, ama bu muhterem bunu
görmez. (Oysa ki babasının eski kitaplarını bir kanş-
tırsa, sayısız örnek ve övgü bulacak...) Sömürge ko-
numundan kurtularak, kendi ulus-devletlerini kurma-
ya çalışan az gelişmiş ülke aydınlannın gözlerini ka-
maştıran görkemli "Türk Devrimi", bu genç arkada-
şın gözünde. askeri bir rejimden başka bir şey değil-
dir.
Çağdaş uygarlık yolunda gerçek "aydınlatıcı"' (mür-
şid) olarak bilimi gören ve genç nesillere miras ola-
rak sadece "özgürdüşûnceyı" bıraktığını dile getiren
Mustafa Kemal, bunlann gözünde "geçmişte kalan"
bir önderdir. Ne diyelim, ÂJIah ıslah etsin...
Fakat işi AJIah'a bırakmak yetmiyor. Bu tür görüş-
ler, özgürlük ve demkorasi maskesi altında ve "su-
ret-i hak'tan" görünerek diie getirildiği zaman, bazı
gençlenn de kafası kanşıyor. Işte bu nedenle "teşhir
edilmeleri" gerekıyor. Bu ve bunun gibileri tam bir çe-
te...
Daha önceieri de yazdım. Birkaç gazetede köşe-
leri tutan bu çetenin üyelerinin sayısı yirmiyi geçmez.
Ama doğrusu bir ölçüde kamuoyunu da etkiliyorlar.
Bazen sosyal demokrat oluyorlar, bazen liberal; ama
sosyal demokrat da olsalar, liberal de olsalar aynı
şeyleri yazıyor ve söylüyorlar. Bazen Özal'cı olurlar,
bazen "kırafa binerler, bazen Marksist geçinirler. A-
ma laflan hep aynıdır. Bazen aralarından biri "uçar"
ve dayanaksız bir görüş ortaya atar. Diğerleri bunu
"referans"göstenp kendilerince "bilimsel" açıklama-
lara girişir. Tam atalanmızın söylediği gibi: "Bozacı-
nın şahidi şıracı..."
Yukarıda sörünü ettiğim "muhterem", bundan bir
süre önce bir açıkoturumda, cumhuriyeti kuran kad-
ronun "sanayileşme" niyeti olmadığını ileri sünmüş-
tü. Bu kadro militarist olduğu için sanayileşmeye kar-
şıymış...
Kanıt olarak da; ilk on bir hükümet programında sa-
nayileşmeden hiç söz edilmediğini ve bütçe gelirle-
rinin yüzde 25'ini oluşturan "aşar"\n kaldırılmasını
göstenmişti. Bu arkadaşa göre; tanm kesiminden alı-
nan aşarın kaldınlması, Türkiye'de sermaye birikimi-
ni engellemiş ve bu nedenle sanayileşememişiz. As-
lında onun bu konularda bir "ağababası" var, ama o
daha akıllı olduğu için şimdilerde pek kalem oynat-
mıyor...
Okurlanm belki anımsarlar. Bu görüşlerin yanlışlı-
ğını sütunumda açıklamaya çalıştım. llk on bir hükü-
met programından ahntılar aktardım. Fukara Türki-
ye'nın sanayıleşme konusunda nasıl bir heyecan için-
de olduğunu gösterdim. Bunun aksini ileri sürenlerin;
ya kara cahil, ya da yalancı olduğunu ileri sürdüm. Ar-
kadaştan "çıt çıkmadı." Adeta clilıni yuttu...
Aşann kaldınlmasının da sermaye birikimine engel
otmayacağını; tam tersine, sanayileşmek için gerö
1
ken sermaye birikiminın ancak böyle sağlanabilece-
ğini anlattım. Bu "muhterem", 4 nisanda yazdığı yâ-
zıda aynı konuyu tekrar ele almış ve önce benden
doğru bir alıntı yapmış:
"Kaldı ki kapitalizm için sermaye birikiminin tanm
kesiminde olması gerekir. Devletin tanm kesimini ver-
gilendirmesi, birikimi engeller ve kapitalistleşmeyi ve
dolayısıyla uzun dönemde sanayileşmeyı gecıktıhr."
Bu görüşlerimi şöyle yanıtlamıştı: "Sermaye biriki-
mi, eğer sömürgelerinız yoksa, ya tanmı vergılendir-
mekya da iç tıcaret hadlerinı yanı tanmın sanayi kar-
şısında göreli fiyatlannı gerileterek yapılır."
Bu görüşü de şöyle değerlendirmiştim: "Yukarda
söylediği şey doğru. Sermaye birikimi tanmı vergi-
lendirme ya da tanmın sanayi karşısındaki fiyatlannı
genleterek yapılır. Ama bu ancak sanayisini kurmuş
ûlkeierde olur... Oysa ki ben, sanayinin ilk kez kurul-
masından söz ediyordum. Ne benim yazdığımı an-
lamış; ne kendi yazdığının, daha doğrusu yaptığı alın-
tının ne anlama geldiğinden haberi var."
Bu "muhterem" 4 Nisan 1995 tarihli yazısında bu
alıntılara yer yerdikten sonra, (aynen) şunlan yazıyor
"Kapitalizm için sermaye birikiminin tanm kesimin-
de olması gerekir cümlesinin -sanayini ilk kez kuran-
bir ülke için söylendiği kabul edilince, bu konudaki
cehaiet -müstehcen- hale geliyor...
Çünkü Manc'ın -ilkel birıkim dönemi- olarak adlan-
dınlacağı bu sürecın temelı, -tanmsal üreticinin (köy-
lünün) topraktan kopanlıp alınmasıdır."
Buyrun bakalım... Vallahı aynen aldım. Artık, kim
anlar ve ne anlar bılemiyorum. Umanm dızgide bir ha-
ta olsun.
Ve sevgili Demir Demirgilden ansiklopedik bir
alıntı yapıyor: "İlkel bırikim, bir yandan özgür prole-
teryayı, dığer yandan kapıtalisti yaratmaktadır. llk
proleterier ve ilk kapitalist işverenler böylelikle orta-
ya çıkmıştır. Bütün bu sürecin temeli, tanmsal üreti-
cinin (köylünün) topraktan kopanp alınmasıdır."
Pes yahu... Demirgil burada beni mi doğruluyor,
onu mu? Eğer tanmı vergilendirirseniz; ilkel birikim
daha mı hızlı olur, yoksa daha mı yavaş? Ve ilkel bi-
rikım olmadan özgür proletarya ve ilk kapitalist işve-
renler nereden geîir?..
önceki yazımda da vurgulamıştım. Bu "muhte-
rem"(nasılsa) doğru bir şeyter buluyor ve okuyor, a-
ma okuduğunu anlamıyor. Ve bu yüzden de ne oku-
duğunun ve ne yazdığının farkında değil.
Batı'da yüzyıllarca süren "ilkel birikim", Osmanlı
Imparatorluğu'nda gerçekleşmedi. Zira topraktaki
düzen buna izin vermiyordu. Bu birikim cumhuriyet
döneminde başladı ve ancak 1970'lerde, 1980'lerde
sonuçlan görülmeye başlandı. Proleterieşme ve ka-
pitalistleşmenın Osmanlı döneminde olmamasının
sebebineolaki?..
Menderes neden "Hermahalledebirmilyonerya-
ratacağım" demişti acaba?
Nâzım Hikmet'in deyışiyle "birkaç ansiklopedinin
ırzına geçerek" öğrenemez ınsan bunlan. Hele baş-
kalannı cehaletle suçfayabilmek için, insanın ya ger-
çekten bilgisinin olması ya da körcehaletten kaynak-
lanan bir utanmazlığı olması gerekir.
MALATYA ASLİYE 1. HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
DosyaNo: 1993/287
Davacı Nadıye Tutar tarafindan eşi Malatya Merkez
Çarmuzu Mahallesi 015/01 cilt, 80 sayfa, 48 kütük sıra
numarasında nüfusa kayıtlı Cumalı oğlu Zeynep'ten ol-
ma, 1929 doğumlu davalı Ahseydı Tutar'ın 8 seneden
beri Malatya'yı terk ettığı bütün arama ve soruşturma-
lara rağmen izıne rastlanılmadığından bahısle gaip ka-
ran verilmesi talebı ile açılan davada verilen ara karan
uyannca;
Adı geçen da\r
alı Aliseydi Tutar'ın kendısını veyago-
renleri veya bılenleri veya nerede olduğundan haberdar
olanlann duruşma tanhı olan 13.6.1995 günü saat
09 20'ye kadar mahkememıze bılgı vermeleri veya ken-
dısının duruşmada hazır olması hususu ilan olunur.
Basın: 890