Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyetImtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkay a 0 Yazıışlen Mudurlen
fbrafainı Yddız (Sorumlu), Dinç Tayanç
# Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara
# Görsel Yonetmen Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Bılcı • Istıhbarat Yalçın Çıkır •
Ekooomı BülentKızuılıktt Radyo-TV liygar Eremektar
• Kühur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücehnın
• Yuıt Haberlcn Mehmet Saraç • Makaleler Sami
Karaören • Çevm Seyfetfin Turhan • Düzeltme
Abdollah YIZKI • Fotoğraf Erdoğu Kücoğhı
Yayın Kurulu. tlhın Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Okta\
Kurfböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya, Şfikran Soner, Ergun
BalcL Dinç Tayanç, tbrahim Yıkhz,
Orhan Bursab. Mustafa Balbay.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay • Haber MüdüriL Doğan
AkmAtatüıtBuKanNo 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel
4195020 (7 hat). Faks. 4195027 • Izmır Temsıkısı: Serdar
Kıak,H ZıyaBlv. 1352S 2/3 Tel 4411220, Faks 4419117
• Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd 119 S. No. 1
Kat 1, Tel: 3522550, Faks 3522570
Mûessese Müdürü: Erol Erkırt • MEDYA C: • Yonetım Kunıhı
Koordmatör Ahmet Korohan • Başkam-Genel Müdûr Gfllbin
Mubasebe Bülent Yener • ldare Erdnran • Koordınator Retaa
Hiseyin Gürer # lşletme Onder Ijıtman • Genel Müdür Yanhm-
Çefik • Bılgı-Işlem Nail tnal • cısı Mme Akdağ • Halkla tlış-
Bılgısa>arSıstemMürüvetÇîler talerMüdürü Nnrten Berksoy
Yayımlavan ve Basan: Yenı Gün Haber \jansî Basın ve Yayıncılık A Ş
Türk«.agı cad 19 41 Cagaioglu 34334 Ist PK 246 Istanbul fcl (0/212) 512 05 05 (20 hat) Falcs (0/212)513 85 95 6NİSAN1995 lmsak: 5.05 Gûneş:6.33 Öğle: 13.14 Ikmdı: 16.48 Akşam: 19.40 Yatsı:21.03 MEDYACTei 51407 53-5139580-5i384«wı,Faks 5118466
1995
sonbaharında
moda
• Haber Merkezi - Geçen
aylarda Paris ve Londra'da
yoğun olarak
gerçekleştınlen
defilelerden sonra moda
dûnyasında dikkatler
şımdide New York'ta
yapılan defilelere yöneldi.
New York'ta yapılan
defilede modacı Elen
Tracy"nın 1995 sonbahar
koleksıyonunun
sergılendiği defıle oldukça
ılgi çektı.
Nobel ödüffli
Altven öldü
• STOCKHOLM (AA) -
1970 yilında Nobel Fizik
Ödülü'nü alan îsveçli
astrofîzikçi Hannes
Alfven iki gün önce öldü.
Molekül, iyon ve
elektronlann oluşturduğu
gaz kümeleri olan
plazmalann incelemesini
konu edınen plazma
fizığının kurulmasındaki
katkılan nedeniyle ödüle
hak kazanan Alfven,
öldüğünde 86 yaşındaydı.
Mimarlar
Safranbohi
/
da
• SAFRANBOLU
(Cumhurhet) - Paris
Ecole D'architecture
Bellevılle grubu 'CEAA'
ıle Istanbul Mimar Sinan
Oniversıtesı lisans 3. sınıf
öğrencılerinin
Safranbolu'yu konu alan
15 günlükortak
çalışmalan devam ediyor.
Her bıri mimar olan
Fransız grubun Türkiye
Atölyesi kapsamındaki
lisansüstü ıncelemeleri
'Geleneksel Türk Sivil
Mimarisı ve Kent Dokusu
Ömeklen' üzennde
yapılıyor.
NüKleer
kurultay iptal
• MUĞLA (Cumhuriyet}
Makine Mühendisleri
Odası'nın mayıs ayında
Antalya'da yapacağı
"Nükleer Teknoloji
Kurultayı" aynı tarihlerde
çevTecilerin nükleer karşıt
etkinlikler düzenlemesi
üzerine iptal edildi. Bunun
üzerine Batı Akdeniz
Çevre Platformu'nun
Antalya toplantısı ve
nükleer karşıtı etkinlikleri
nısan ayına çekildi.
mezunları
• ANKARA (ANKA)-
Ebelık, hemşırelik, sağlık
memurluğu, çevTe sağlığı,
laboratuvar, anestezi,
radyoloji, dış protez ve
ortez-protez teknisyenliği
bölümlennde egitim gören
sağlık okulu mezunlanna
sağlık meslek liselenni
dışandan bitirme smavı
açılarak lise mezunu
diploması verilecek. Yaz
ve güz dönemı olarak iki
kez yapılacak sınavlann
ilkine başvurular 17 Nisan
-5 Mayıs 1995 tarihleri
arasında yapılacak.
Yabancı ögretim
üyesi krizi
• ANKARA (AA)-
Türkıye'deki çeşitli
üniversitelerde çalışmak
üzere görevlendirilen ve
çalışmalan YÖK Yürütme
Kurulu tarafından
onaylanan 14 ülkeden 60
ögretim üyesinin açıkta
kaldığı öğrenildi. YÖK
yetkilileri, Başbakanhğın
30 Ocak 1995 tariMi
genelgesi ile bütün kamu
kuruluşlanndaki kadro ve
sözleşmelerin
durdurulduğunu
hatırlatarak "Bu genelge
yüzünden 60 ögretim
üyesi açıkta kaldı"
dedıler.
Özel Ögretim Kurumlan Yasa Taslağı hazırlanıyor
Yabancıya özel okıd kolayhğı
EMtNE KAPLAN
ANKARA - Mıllı Eğıtım Bakanhğı,
yerli ve yabancı gınşimcıleri özel okul
sektörüne yönlendırebılmek için, vergi
muafıyeti, vehlere eğitım kredisı veril-
mesi ve devlet okullanna sağlanan ayn-
calıklann özel okullara da tanınması yö-
nünde bır dızi kolaylık getirmeyi planlı-
yor. Özel okullara tanınacak ayncalıklara
karşıhk ücretlenne sınırlama getirmeyi
amaçlayan bakanlık, Türkıye'de özel
okul açan yabancılara da kurumlannı
Milli Egitim Bakanlığrnın dışında "kişi
ve korumlara devretme'' yetkısı verilme-
si görüşü üzennde duruyor.
Milli Eğıtim Bakanhğı, özel öğretım
kurumlanrun görüşleri yönünde hazırla-
nan 625 sayılı özel Öğretım Kurumlan
Yasası'nın bazı maddelennın dej^ıştiril-
mesine ilişkin yasa taslağı. Özel Oğretım
Kurumlan Yönetmelıği ve özel öğretım
Kurumlan Standartlar Yönergesi'ne son
şeklini verdi. Yasa taslağında, yabancılar
• Milli Egitim Bakanlığı, yabancı sermayeyi özel okul sektörüne
özendirmek için, 625 sayılı Özel Ögretim Kurumlan Yasası'nda
değişiklik yaparak, yabancılann okullannı Milli Egitim
Bakanhğı'nın dışında özel kişi ve kurumlara devredebilme olanağı
getirecek.
tarafından açılan okullann taşramaz mal-
lannın satılması ve devredilmesinde de-
ğişiklik yapıhrken, yabancılara kurumla-
nnı Milli Egitim BakanlığVmn dışındaki
kişı ve kurumlara devretme yetkısı veril-
mesı öngörüldü.
Bakanlık yetkılilen, yabancılann Tür-
kjye'de özel okul açmayı tercih etmedik-
lerini belirterek, "Kurumlannı devret-
mek istedikleri zaman yalnızca devlete
devredebiliyorlar. Burada da rekabet un-
suru olmadığı için istedikleri fryata devre-
demiyoriar. Eğer bu serbest bırakılırsa,
yabancı sermaye ülkemize gelecektir
r
di-
ye konuştular.
Yasa ve yönetmelik değişıklikleri uya-
nnca, özel okul girişirncilerine sağlan-
ması planlanan "özendirici önlemler"
şöyle:
- Yeni açılan özel ögretim kurumlanna
gelir ve kurumlar vergisi muafîyeti getiri-
lecek.
- Özel okullara uygulanan KDV oranı
yüzde 8'den yüzde 2'ye düşürülecek.
- Kalkınmada öncelikli illerde özel okul
açacak kişilere uzun vadeli düşük faizli
kredi verilecek.
- Çocuklannı özel okullara gönderme-
leri için velilere düşük faizli egitim kre-
disi verilecek ve egitim giderleri vergı-
den düşürülecek.
- PTT, DMO ve Kömür Işletmete-
ri'nden devlet okullan gibi özel okullar
da vararlanacak.
- Özel okullara, kalkınmada öncelikli
ıllerde 10 yıl, diğer illerde 5 yıl gelir ve
kurumlar vergisi muafıyeti getirilecek.
Ucret arüşına sınırlama
Yasa taslağında, özel okullara getirilen
ayncalıklara karşılık ücret artışına da sı-
nırlama getırilmesi hükme bağlandı.
Özel okullar, bir öğrencinin devlete mali-
yetinin yüzde 25 fazlasının üstünde ücret
artışı yapamayacak. Yetkihler, ülke gene-
lindekı bütün özel okullann aynı düzeyde
tutulmasının mümkün olmadığını belirte-
rek, özel okullarda devlet okullannda ol-
duğu gıbi sınıflandırmaya gidileceğini
kaydettiler. Yetkililer, Özel Oğretim Ku-
nımlan Standartlar Yönergesi'yle de
özel okullara getirilen teknik kısıtlamala-
nn da kaldınlacağını ıfade ederek, "Snııf
ve tuvaletlerin dûzeni gibi konularda ay-
nnülı koşullar vardı. Bir okul bürryesinde
birden fazla eğinın kunımu \-arsa ayn ay-
n müdür atanması isteniyordu. Bunlara
da kolaynk getirilecek" dıye konuştular.
İKLİM KONFERANSI
İlgi var,
sonuç yokÇeviri Servfai - Bır haf-
tadır sonuçsuz tartışma-
larla süren "Berlin tkffim
Konferansı" ya da gide-
rek artan "dünya ısısnıın
normale dönüştürülmesi"
toplantısı 1992'de Rio de
Janeiro'da aynı amaçla
yapılan toplantının ötesi-
ne geçemedi. Tıpkı o top-
lantıda olduğu gıbı dünya
çevresinde ısı yükselme-
sinın bir felakete doğru
gelişmekte olduğu tüm
katılanlarca kabul edil-
mekle birlikte, bunun
durdurulması ve bir nok-
taya kadar geriletilmesi
konusunda herhangi bir
belirri görülmüyor.
Tarüşma hep atmosfer-
Elli yıl boyunca müzelerde saklanan başyapıtlar, St.Petersburg'daki Hermitage Müzesi'nde sergileniyor
Almanya'dan kaçınlan yapıtlar günışığında
Kültür Servisi - Rus-
ya'nın son elli yıldır bü-
tün dünyadan gizlediği
başyapıtlar, St. Peters-
burg'dakı Hermitage Mü-
zesi'nde sergileniyor. 74
başyapıttan 63'ü bir süre-
dir Moskova'dakı Puşkin
Müzesi'nde sergilenirken;
Almanya ve Rusya ara-
sında da tablolann gerçek
sahiplennin kım olduğu
ve Almanya'ya iade edi-
lıp edilmeyecekleri konu-
sundakı diplomasi yanşı
sürüyor.
lngılız The Indepen-
dent gazetesinin pazar
ekınde çıkan yazıda, Ge-
raldine Norman, tablola-
nn tarihçesi ve şimdiye
kadar nasıl saklandıklan
hakkında bilgi veriyor:
1945 yılında, Kızıl Ordu,
Almanya'daki müzelerde
saklanan sanat yapıtlannı
ortaya çıkanp Rusya'ya
götürdü Rus askerleri ya-
pıtlan yağmalarken özel
savaş ganimeti görevlileri
de o zamana dek gördük-
leri en değerli sanat yapıt-
lannı, Rusya'ya giden ge-
milere yüklemekle meş-
guldüler. Yapıtlann büyük
çoğunluğu 1950'lerde
Doğu Almanya'ya gen
verildı. ama So\\etler
Birliği sınırlan içindekı
müzeler, varlıkları son
birkaç yıldır kabul edilen
bazı yapıtlan, hâlâ elle-
rinde tutuyor. Rusya'nın
elindeki tablolar arasında
en çok yankı uyandıran
grup, son elli yılı St. Pe-
tersburg'dakı Hermitage
Müzesi'nin ikincı katın-
daki küçük bır depoda ge-
çiren 74 ızlenimci ve izle-
nimcilik sonrası tablo.
Müze müdürü Mihail Pi-
yotrovski, "Herkes tablo-
lann orada olduğunu bi-
lirdi, ama kimse onlar
hakkında konuşmazdı"
dıyor. tzinsiz gıriş-çıkışla-
n önlemek için. kapısında
kilit olarak, bır kez kınl-
dığında bır daha onanla-
mayan balmumu damga-
lar kullanılan depoya, Pi-
yotrovski 1991'de girebil-
miş.
Sovyet müzelerinde
saklanan savaş ganimetle-
ri, 1958'den sonra halktan
gizlenmişti. Savaş gani-
metlerinin varlığı, iki yıl
önce, iki cesur sanat küra-
törü Konstantin Aldnşa ve
Grigory Kozlov tarafından
açıklandı. 1992'de kuru-
lan Rus-Alman İade Ko-
misyonu, Rus müzelerin-
de saklanan yapıtlann lis-
L'Absinthe- Pkasso, 1901. Bovutlan 652 x 49.6 cm Pi-
casso. her seferinde a>n bir model kullanarak, üç ayn
"The Absinthe Drinker*'(Sarhoş) resmi yapü.
tesini hazırhyor. Komis-
yona Hermitage Müdürü
Pıyotrovskı ve Dresden
Müzeleri Müdürü Wemer
Schmidt ortaklaşa baş-
kanlık ediyorlar. Yapılan
çalışmalar sonucu, henüz
herhangi bir tablonun iade
ışlemi gerçekleştirileme-
dı. Almanlar, Ruslann ya-
pıtlan kendilerinden "çal-
dığını" iddia ederken
Ruslar, tablolann, Rus ya-
salarının konuyla ilgılı
hükümlerıne uygun ola-
rak Almanya'dan götürül-
düğünü söylüyorlar.
70 yıldır görükneyen
yapıtlar
Hermitage'da sergilen-
meye başlanan tablolar
arasında, Degas, Pissaro,
Daumier, Van Gogh, Ce-
zanne, Toulouse-Lautrec,
Seurrat, Gauguin ve Re-
noir'ın, son 70 yıldır hiç-
bir yerde görülmeyen ça-
lışmalan yer alıyor. The
International Herald Tri-
bune gazetesinden John
Russell, tablolann açık
arttırmaya çıkmalan du-
rumunda, en azından bır-
kaç yüz milyon dolara sa-
tılacaklannı belirtiyor.
Sergi, Hermitage'ın en
büyük odasında yer alı-
yor Tablolar, Birincı
Dünya Savaşı öncesi ve
1920'lerde, Alman kolek-
siyonculannın ne kadar
isabetli seçimler yaptığını
da gösteriyor. Bunun en
güzel örneğini Pissa-
ro'nun natürtnortu oluştu-
ruyor. Pissaro'nun bütün
çalışmalan içinde yalnız-
ca yüzde 1 'lik bir yer kap-
layan natürmortların en
önemlilerinden olan
u
Stffl
Life With Coffee Pot"
(1900), Cezanne'ı anım-
satırken aynı zamanda,
Matisse'in on yıl kadar
sonra gerçekleştirdiği na-
türmortlann da habercıli-
ğinı yapıyor. Van Gogh
için de aynı durum söz
konusu. Güney Fransa'yı
çok sevmesıne karşın,
Hollanda'yı bir türlü unu-
tamayan Van Gogh, 1889
yıhnda Saint-Remy'de te-
pelere çıkıp saban süren
köylüleri izlerdi. Bu görü-
nümü, en güzel tablola-
nndan birine dönüştürdü:
"Landscape VVith House
and Pknvman—"
j
Dans Le Jardin - Renoir, 1885. Boyutlan 1705 ve 1125 cm Renoir'ın kendi kansı ve genç bir ressam arkadaşu
Henri Laurens'm poz verdikleri tablo, Berlin Zooiogkal Gardens'da Ruslar tarafindan bulunan Gerstenberg tab-
lolan arasmda yer atayor.
Rusya, Türkiye'den yardım istiyor
Alman arkeolog Heinrich
Schtiemann'm Truva'da bulup gizlice
Almanya'ya kaçırdığı 260 altın ve
gümüş sıkkenin de, gelecek yıl,
Moskova'daki Puşkin Müzesi'nde
sergilenmesi tasarlanıyor. "Priam
Hazineleri'' olarak da bilinen
sikkeler, savaş sırasında Berlin
Müzesi'nden alınarak Moskova'ya
götürülmüştü.
Rus Kültür Bakanhğı yetkilileri,
Türkiye'nin bu tür sergilerde daha
deneyimli olduğunu belirterek
özellıkle katalog çalışmalan
konusunda yardım ıstediler. Truva
Hazineleri hakkında Türkiye'den
doküman, slayt, fotoğraf ve bılimsel
yayrn isteminde de bulunan Rus
yetkililer, sergileme yöntemlerini
yerinde görmek amacıyla bu yaz
Türk müzelerini gezmek istediklerini
belirttiler. Truva Hazineleri'nin
Türkiye'ye iadesi konusunda
görüşmeler yapmak üzere
oluşturulan komısyonda yer alan bir
Rus yetkili, Ikinci Dünya Savaşı
sonrasında çok sayıda değerli yapıtın
Rusya'ya götürüldüğünü arumsatarak
matbaayı icat eden Gutenberg'in ilk
bastığı Incil başta olmak üzere,
büyük Alman ressam ve
heykeltıraşlannın çok önemli
yapıtlannm ve Alman arkeolojisinin
değerli hazinelerinın de Ruslann
elinde bulunduğunu belirtti. Rus
yetkili, Almanlann elinden alınıp
Rusya'ya kaçınlan yapıtlar arasmda
Anadolu kökenli olanîann varlığına
da dikkat çekti.
deki ısınmaya karşı mü-
cadelenin nasıl yapılacağı
konusunda yoğunlaşıyor,
ama önlemlerden söz
edilmeye başlanınca çö-
züm umudu yaratmayan
görüş aynlıklan ortaya
çıkıyor.
Konferansın yedinci
gününde. toplantıya katı-
lan 130 ülkeden kalkın-
ma halindeki ülkelerle
ada devleti durumundaki
40 ülkenın temsılcileri ta-
rafından başkanlığa sunu-
lan bir öneride, soramlu-
luğun sanayileşmış ülke-
ler üzerinde toplandığı
belirtilerek bunlan yasal
yönden de bağlayıcı ka-
rarlar alınması istendi.
Bu amaçla konulacak kı-
sıtlayıcı önlemlerde, bu
ülkelerin karbondioksit
yayılmasını 2005 yılında
1990 düzeyine indirmek
üzere yüzde 20 azaltacak
yönde önlem almalan is-
teniyoTdu. Tartışmaları
bir ölçüde somutlaştıran
bu öneri, beklenebıleceği
gibi sanayileşmiş ülkelçr
ve özellikle de OECD'ye
bağlı 24 ülke tarafından
şıddetli itırazlara yol açtı.
Cumartesi günü ıçeride
tartışmalar sürerken yak-
laşık 10 bin bisikletli top-
lantının yapıldığı bina
önünde gösteri düzen-
lediler.
"Yüz yıldır otomobil
kuUanıhyor, yeter artik."
"Enerji tasarrufu sağla-
mak için harcanan enerji
hiç de yeterfi dep." "Çev-
reyi korumak için ceza
önJemi yoksa sonuç ahna-
maz eüüet" "Çevre koru-
macıltğı insan haklan gibi
dikkate ahnmah ve işlem
görmelidir" gıbı slogan-
lar dikkat çekti.
Hafta sonunun şaşırtıcı
sahnelennden bıri de
Norveç delegesı, 20 ya-
şındaki Silje Schei Tveit-
dal'ın konuşması oldu.
Tveitdal'm "Konuşanla-
nn hepsi de konuya bü-
yük ilgi duyduklanndan
söz ediyorlar. Ama bir so-
nuca varabilmek için Ugi
veterti mi acaba?" sözlen
destek gördü.
Filıpinler delegelerinin
Asya ve Pasifik ülkeleri
adına sunduklan önerge-
de, sanayileşmiş ülkeler
için önlemler alınması ve
bu önlemlerin bağlayıcı
olması da Norveç delege-
sınin gözlemlenni doğru-
layan bir "flgi''yle karşı-
landı, ancak önerirün ka-
rara dönüştürülmesi yo-
lunda herhangi bir adım
atılmadı.
Yine hafta sonu görüş-
meleri sırasında, konfe-
ransa başkanlık eden Al-
manya Çevre Bakanı'nın,
çarşamba gününden önce
1992'de Rio de Janeiro
konferansı kararlarını
takviye edici sonuçlara
vanUnası yolundakı iste-
ği, dinlenihnekle yetinil-
di.
Pazartesi günkü toplan-
tılarda, karar konusu ya-
pılması istenilen önerge-
lerin çoğaldığı dikkatı
çekti. Çalışmalarda görü-
len bu hızlanma çarşam-
ba günü, konferansa katı-
lan ülke bakanlannın top-
lantıya katılmalarının
beklenmesinden ileri ge-
liyordu.
Dünya ıriifıısıı lıızla yaşlanıyor
ÖZLEMYÜZAK
Dünya bir yaşlıhk krizine doğru adım
adım yaklaşıyor. Tıpta kaydedilen geliş-
melerle insan ömrünün süresi uzarken,
özellikle gelişmiş ülkelerde doğum oran-
lan da hızla azalıyor. Sonuçta dünyanın
yaşh nüfiısu giderek çoğalırken, yaşlılan
İcorumakla görevh sosyal güvenlik sis-
temleri de çöküntüye uğ^uyorlar.
Dünya Bankası tarafindan Ekim 1994
yılında hazırlanan "Yaşlıhk Krizinden
Kaçmmak" başlıklı raporda, 1990 yılın-
da, dünyada 60 yaşm üzennde yaklaşık
yanm milyar insan yaşarken, 2030 yılın-
da bu sayının 3 kat artarak 1.4 milyara çı-
kacağı vurgulanıyor. Bu artışın büyük
lasmının gelişmekte olan ülkelerde, yan-
dan fazlasının Asya'da ve dörtte bırden
büyük bir kısmının da Çin'de olacağı be-
lirtiliyor. Dünya Bankası raporuna göre
artan yaşlı nüfus dünyada giderek bir
yaşlıhk krizine yol açacak Buna karşı
şimdiden sosyal güvenlik sıstemlennın
güçlendirilmesı eerekiyor.
Günümüzde, dünya nüfusunun yaşlan-
ması nedeniyle, yaşlıhk güvence sistem-
leri dünyanın her yerinde zor durumda.
Gelişmekte olan ülkelerde, kentleşme, ar-
tan hareket serbestliği, açlık ve savaş, ge-
• 2030 yılında dünyada 1.4 milyar kişinin yaşayacağı tahmin
ediliyor. Nüfus artışı, yaşlılan korumakla görevli sosyal güvenlik
sistemlerini çöküntüye uğraüyor.
nış aıleleri ve diğer geleneksel destek
yollannı zayıflatıyor. Sanayileşmiş ülke-
lerde ise, tırmanan malıyetler, kamusal
emeklilik programlarını tehdit ediyor,
hatta bu planlar sık sık genel büyümeyı
engelliyor. Sonuçta bu sorun, sadece yaş-
lılan değil, yaşlılar için sağlanan hizmet-
lenn giderek ağırlaşan yükünün büyük
bir kısmını doğrudan ya da dolaylı olarak
taşımak zorunda olan onlann çocuklan
ve torunlannı da tehdit ediyor.
Yaşbhk krizinden kaçınmak.^
Dünya Bankası, "Yaşlılık Krizinden
Kaçınmak" başlıklı raporu ile bu poten-
siyel kriz hakkında tehlike çanlannı çalı-
yor ve acil sorunlara cevaplar sunuyor.
Rapor, hem yaşlılann mali güvencesi-
ne hem de ekonomik büyümeye daha ıyi
hizmet verebılecek 3 ayaklı bir sistem
oluşturulmasını öngörüyor. Sistemin ka-
musal ayak olarak da tanımlanan binnci
ayağı, hükümetlenn zorunlu katılımını
öngörüyor. Kamusal ayak bir yandan
yaşlıhk döneminde yoksulluğu ortadan
kaldmrken, öte yandan çeşitli nsklere
karşı ortak sigorta sağlamak amacını gü-
düyor. Sistemin ikinci ayağı ise özel ke-
sım tarafindan yönetılen zorunlu tasarruf
sistemi. Dikkatli bir yasal düzenlemeyle
bu ikinci zorunlu ayağuı, kamusal ayağm
meyilli olduğu ekonomik ve politik çar-
pıkîıklann bazılannı önleyeceği ileri sü-
rülüyor. 3. ayak olarak tanımlanan gönül-
lü mesleki veya kişisel tasarruf program-
lan ise yaşlılık dönemlerinde daha fazla
gelir ve güvence isteyen ınsanlar için ek
koruma sağlayacak. Her üç ayağın birden
ele alınması halinde yaşlıhk çağının risk-
lerine karşı ortak sigorta sağlayabilecek.
Raporda sistemlerin kanşımının, zaman-
lamanm ve geçişin ülkeler arasında deği-
şeceği kabul edilmekle birlikte tüm ülke-
lere, yaşlanan nüfuslan için plan yapma-
ya başlamalan tavsiye ediliyor. Raporda
şu noktalara dikkat çekiliyor:
- Dünyada yaşlılann yansından faz-
lasının gelir güvencesi olmadığı için,
yakın akrabalanndan gıda ve barınma
yardımı aldıkları ve bunlar tarafından
bakıidıklan ileri sürülüyor. Ancak ye-
ni dünya düzeni içcrisinde geniş aileler
giderek kfiçülüyor ve çekirdek aile tip-
leri yaygınlaşıyor.
- Tıpta kaydedilen gelişmelerle, geliş-
mekte olan ülkelerdekı yaşlılann sayısı,
geçmişte sanayi ülkelerinde olduğundan
çok daha hızlı bir şekilde artıyor. Bu, ge-
lişmekte olan ülkelerde kişi başına düsen
mıllı jelirin azalmasına neden oluyor.
- Ülke nüfuslan yaşlandıkça sağlık
hizmetlerine olan talep de artıyor. Yaş-
larının ilerlemesi\le birlikte sağlık so-
runlan artan kişiler, pahalı tıbbi teda-
vilere bağımlı hale geliyorlar. Sağlık ve
emeklilik harcamalarının paralel artışı
nedeniyle, nüfus >aşlandıkça, ülkelerin
kaynaklan ve hükümet bütçesi üzerin-
deki mali baskı da katlanarak artıyor.
- Yaşhlara aynlan kamu yönetimindeki
fonlar, genellikle kötü idare nedeniyle is-
raf ediliyor. Özellikle gelişmekte olan ül-
kelerde sosyal sigorta fonlannın büyük
bir bölümü devlet tahvıllerine yatınldı-
ğından değer kaybına uğruyorlar.
- Kamusal emekli aylıkları nadiren
enflasyona endeksleniyor. Bu nedenle
işciler yaşlılıklannda son derece yeter-
siz şekilde korunuyorlar.