29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 1995 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER Cezayir'deii dmcı oUuruMu • CEZAYÎR(AA)- Cezayir'in banliyösü Oran'da güvenlik kuvvetlerinin dûn gerçekieştirdiği operasyonlarda 11 aşın dıncinin öldüıüldüğü bildirildi. El Vatan gazetesi, öldürülenlerin, polis, asker, sivil ve aydınlann öldûrülmesı olaylanna kanşan gnıpta yer aldıklannı duyurdu. Dünkü operasyon, güvenlik kuvvetlerinin Oran'da gerçekleştirdikleri en önemli operasyon olarak nitelendirildi. Jirinoyski mcileri • MOSKOVA(AA)- Rusya'daki aşın milliyetçi Liberal Demokrat Partisi'nin (LPDR) lideri Vladimir Jırinovski, "Ukrayna'nın, Ruslann çoğunlukta oldugu Kırun'a yönelik politikasmın, Türk ordusunun Kınm'ı işgali ile sonuçlanacağını" iddia ederek, "incilerine" yenisini ekledi. Jirinovski, dûn Moskova'da Kınm sorumı ile ilgıli olarak düzenlediği basın toplantısında. "Ukraynalılar, o zaman, Zhitomir'in (Ukrayna'nın batısında, Yahudilerin çoğunlukta oldugu bir kent) öbür tarafinda saklanıyor olacaklar. Bu durumda, Kınm'ı kurtarmak, Rus ordusuna düşecek" şeklindeki kişisel tezini savundu. İsrail casus uydusu • KUDÜS (AA) - İsrail 'in dün yöriingeye oturttuğu Ofek-3 adlı casus uydusunun, Suriye, lran ve Irak üzerindeki bir güzergâhta seyredeceği bildirildi. Uyduyu üreten israil Uçak Endüstrisi'nin bir sözcüsü, uydunun her 90 dakikada bir, doğudan batıya37. enlem üzerindeki yörûngesinde dünya turunu tamamlayacağını söyledi. Di Pietpo siyasete attnayacak • ROMA (AA) - Italya'da iki gûn önce istifasmı veren ünlü 'temiz eller' soruşturmasının efsanevi savcısı Antonio Di Pietro, siyasete atılmayacagını açıkladı. Di Pietro, La Stampa gazetesine yaptığı açıklamada "Duymak istemeyenler için bir kez daha tekrarlıyorum, hiçbir seçim kampanyasına katılmayacağım, hiçbir siyasi koalisyondan aday olmayacağım ve hiçbir siyasi görüşün ya da partinin propagandasıru yapmayacağım" dedi. TÜPkiye'den Bosna'ya yardım • ANKARA(AA)- Kızılay, Bosna-Hersek'e 1991 yılından bu yana 7 bin 543 ton insani yardımda bulunurken nakdi olarak da 9 milyon 567 bin mark, 51 bin dolar ve 3.2 milyar lira yardım yaptı. Kızılay yetkilileri konuyla ilgili olarak yaptıklan açıklamada, son zamanlarda bazı çevrelerin, Bosna-Hersek'e Kızılay aracılığıyla yapılan yardımlann akibeti hakkında kuşku yaratmaya yönelik beyan ve iddialarda bulunduklannı belirterek bunun yanlış olduğunu söylediler. FiBıHiıli cliııeilerbı korkımç pLanı tçişleri Bakanı Rafael Alunan, Dünya Ticaret Merkezi'nin bombalanmasıvla ilgili olarak yakalanan 6 Arabı basına tanıöyor. • Filipinler'de önceki gün düzenlenen ve 47 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldından sorumlu tutulan Ebu Sayyaf grubunun tüm dünyayı sarsacak üçlü bir eylem planladıklan belirtildi. Dış Haberler Servisi - örgütlerindendesılahvepa- Filipinler'de önceki gün Hı- ra yardımı alıyor. Derginin haberinde, gnı- bun tüm dünyayı sarsacak üç aşamalı bir eylem planı üzerinde çalıştığı belirtildi. Gruba ait belgelerin polisin eline geçmesiyle ve aftan yararlanmak için teslim olan grup liderlerinden Ed- win Angeies'in itiraflanyla ortaya çıkanlan planın ana hatlan şöyle: 1 PapalI.JohnPaul 12 ocakta Manila'ya yaptığı zi- yaret sırasında düzenlene- cek bombalı bir saldınyla öldürülecekti. 2. Nitrogliserin yerleşti- rilmiş iki Boeing 747 yolcu uçağı 24 ocakta Hong Kong havaalanı üzennde infilak ettirilecekti. 3. Pakistanlı bir pilotun kullandığı patlayıcı yüklü küçük bir uçak, şubat başla- nnda Washington'daki CIA merkezine çakılacaktı. New York'taki Dünya Ti- caret Merkezi'nin bomba- lanması olayının başsanık- nstıyan nürusun çoğunluk- ta oldugu bir kente düzenle- nen ve en az 47 kişinin ölü- müyle sonuçlanan saldın- dan sorumlu tutulan aşın dinci Ebu Sayyaf grubunun tüm dünyayı kapsayan üçlü eylem planı ortaya çıkanldı. Merkezı Filipınlerin gü- neyindekı Mındanao ada- sında bulunan şeriatçı Ebu Sayyaf grubuna bağlı 350 Müslüman gerilla. önceki S"n ülkenin güneyindeki 1 kentine bir saldın dü- zenlemişti. Askeri kaynak- lar tarafından dün yapılan açıklamada ölü sayısı 47 olarak bildirildi, ancak bu sayının artmasından endişe ediliyor. Time dergisinde yer alan bir habere göre Filipinleri uluslararası terorizmin mer- kezi halıne getirecek kap- samlı bir terör planı tasarla- yan ancak gerçekleştireme- yen Ebu Sayyaf grubu, uluslararası lslamcı terör lanndan Remzi Ahmed Yu- suf tarafından hazırlanan bu planlar, Papa'nın ziyareti sı- rasında Yusuf'un, Mani- la'daki dairesine düzenle- nen bir polis baskını sonun- da suya düştü. Yusuf, 7 şu- batta Pakistan'da yakalandı ve ABD'ye verildi. Yusuf'un daıresınde bu- lunan bilgisayar disklerin- den yola çıkarak planlanan terör eylemleri hakkında bi- raz bilgi sahibi olan Filipin polisi. Ebu Sayyaf'ın iki numaralı adamı Edwin An- geies'in bundan bir kaç haf- ta önce yakalanmasıyla se- naryoyu tüm aynntılanyla öğrenme fırsatı bulabildı. Silah ve para yardımı Belgeler ve Angeies'in itiraflan grubun Libya hü- kümeti ile Ortadoğu, Pakis- tan ve Malezya'daki islam- cı örgütlerden silah ve para yardımı aldığını gösteriyor. lran destekli Hızbullah ör- gütü tarafından Ebu Say- yaf'a gönderildiği bıldinlen ancak askeri haberalma teş- kılatının eline geçen bir mektupta Suriye Devlet Başkanı Hafiz Esad'ın gru- ba silah alması için para yardımı yapmaya hazır ol- dugu belirtiliyor. ABD Rusya'ya baskıda kararlı Christopher'dan sonra Clinton da îran'da nükleer reaktöre izin vermeyeceklerini söyledi Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı Bill Clinton, Rusya'nın lran ile yaptığı nükleer anlaşma- nın iptali için Moskava'ya yapılan baskının süreceğini söyledi. Rus- ya'nın 1 milyar dolar karşılığında îran'da sivil amaçlı nükleer tesis- ler kurma karan almasından du- yulan hoşnutsuzluk ABD Dışiş- leri Bakanı 'ndan sonra Başkan Clinton tarafından da ifade edildi. Bill Clinton, lngiliz Başbakanı John Major ile Beyaz Saray'da görüşmesinin ardından düzenle- diği basın toplantısında gazeteci- lerin konuyla ilgili sorulannı ya- nıtlarken "Bu sorunu çözemeye- ceğimiri zannetmiyorum. Rus- ya'yı ikna etmek için gerekli çaba- yı göstereceğiz" dedı. ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher da önceki gün yaptı- ğı bir açıklama ile Tahran'ın Rus yapısı nükleer reaktörlen alması durumunda Rusya'nın dünyanın önde gelen sanayileşmiş ülkele- rinden oluşan G-7 grubu da dahil olmak üzere Batılı kurumlara ka- tılmasının ABD tarafından engel- lenebileceğini duyurmuştu. Rusya Başbakanı Vıktor Çer- nomirdin'in önceki gün lran'a re- aktör satışını engellemeye çalışan ABD'ye boyun eğmeyeceklerini açıklamasının ardından Christop- her bir karşı açıklama yaparak "Rusya. endüstriteşmiş hiçbir de- nıokrasinin İran ile nükleer konu- larda işbirliğine gitmek istemedi- ğini ve bunun çok tehiikeli olduğu- nu biliyor. Rusya'nın bu ve benzer konularda takinacagı tutum Batı- lı kurumlara katılması konusun- daki değerlendirmeyi tabii ki etki- leyecektir"demişti. Irak'a ambargo Clinton'ın Major'la görüşmesi sırastnda Irak'a uygulanan am- bargonun sürdürülmesi ve Kuzey trlanda sorununa çözüm bulun- ması konulannın yanı sıra Rusya lran işbirliğinden duyduğu rahat- sızlığı da bildirdiği belirtiliyor. Clinton. ülkesinin Îran'da Rus- ya tarafından yapılmasına karşı çıktığı nükleer reaktörlerin ben- zerlerini K.Kore'de yapacak ol- masından dolayı kendisıne gelen eleştirilere ise karşı çıkarak "Baş- kan olduğumda Kuzey Kore'de parJama noktasına gelmiş bir nük- leer program buldurn. şimdi bunu temizleme\eçalışı\orum. İran'da ise benden sonra gelecek başkanın benim Kuzej Kore'de karşılaştı- ğım durumla karşılaşmaması için bu planı engelleye çalışıyorum. Fark bundan ibaret" dedı. Christopher'ın Rusya diploma- tik bir dille tehdıt etmesinin ar- dından. ABD Başkanf nın da bu tutuma destek veren bir açıklama- da bulunmasının ardından ABD- Rusya ilişkilerinin gergin bir dö- neme girmesinden korkuluyor. ABD'nin uluslararası teroriz- me destek vermekle suçladiğı ve Japonya ile Avrupalı müttefikle- rinin de desteğini isteyerek tran'a karşı yaptınmlan çeşitli ticari ya- saklarla arttırmaya çalıştığı bir donemde Moskova yönetiminin Iran'ın yanında olmasından rahat- sızlık duyuyor. Bıırandi'de yeni katliam: 35 ölüDış Haberler Servisi - Burun- di'nin Kayanza bölgesinde önceki gün meydana gelen katlıamın ardın- dan dün de devam eden kabileler arası çatışmalarda 29'u Hutu kabile- sinden olmak üzere 35 kişi öldü. Burundi radyosunun habenne gö- re olaylar, genellikle "silahlı çete" olarak adlandınlan çoğunluktakı Hutu kabilesi içindeki aşın uçlar ta- rafından çıkanldı. Haberde saldır- gan grubun Muhanga kasabasında yaşayan bir ailenin 6 ferdini öldür- dükleri bildirildi. Cinayedere misüleme Burundi radyosunun haberine gö- re kabileler arası çatışmalar sonucu köylerinden kaçmak zorunda kalan ve ekim 1993 tarihinden itibaren Muhanga'daki göçmen kampına yer- leştirilen Tutsiler de cinayetlere mi- silleme olarak çevre dağlarda bulu- nan 29 Hutu'yu öldürdüler Cinayetler, geçen hafta boyunca 400 Hutu'nun, Tutsi militanlan ve çoğunluğunu Tutsılenn oluşturduğu Burundi ordusu tarafından katledil- diği haberlerinin duyuhnasmın erte- si gününe rastlıyor. ABD'nin Burundi bü>'ükelçisi Robert Krueger önceki gün yaptığı açıklamada 150'si Gasonve İcöyün- de olmak üzere geçen çarşamba gü- nünden bu yana 400 kişinin öldürül- düğünü söylemişti. Burundi ordusunun inkar etmesi- ne karşılık ABD Büyükelçisi Gasor- we köyünde yaptığı incelemeler sı- rasında hastanede taşlarla başlan ezilmeş ya da bıçaklanmış kadın ve çocuk cesetlerine rastladıgını açıkla- mıştı. Kafliamm sorumlulan Tutsiler ve Hutulararasında Ruan- da topraklannda patlak veren iç sa- vaşın birinci yıldönümünde ülkede- ki katliamı soruşturmak için Birleş- miş Milletler (BM) tarafından oluş- turulan mahkemenin katliamdan so- rumlu 400 kişiyi tespit ettığı bildınl- di. Lahey'de bir bildiri yayımlayan mahkeme savcısı Richard Goklsto- ne. "Bugüne kadar yapılan araştır- malar sonucunda insanhğa karşı suç işlemek ve soykınm ile suçlanan 400 kişiyi tespit ettiklerini"söyiedi. Goldstone şüphelilerin bir bölü- münün halen Ruanda'da olduğunu, diğerlennın ise çeşitli Afrika ülkele- ri ile Avrupa ve Kuzey Amerika'da yaşadıklannın tespit edildiğini be- lirtti. Richard Goldstone, şüphelilenn bu yılın ikinci yansında yargılanma- ya başlanacaklannı bildirdi \e teslim edilmeleri için iigili ülkelerden iş- birliği istedi. Bunındi'nin Gasonve kasabasmdald katliamdan kurtulan 11 yaşuıdaki erkek çocuk kaklınldığı Muyinga Hastanesi'nde yanekyiyor. ANKARA: Bakii ile gerginlikyok Dış Haberler Servisi - Ankara. Azerbaycan'da ge- çen ay meydana gelen ayaklanma sonrasında Tür- kiye ile Azerbaycan arasın- da gerginlik yaşandığı ve Türkiye'nin Bakü büyükel- çisinin Ankara'ya dönmek zorunda kaldığı yolundaki iddialan yalanladı. Dışişle- ri Bakanlığı, Bakü Büyü- kelçisi Altan Karamanoğ- lu'nun Azerbaycan'ı terk etmek zorunda kaldığı id- dialannın gerçeği yansıt- madığını belirterek büyü- kelçinin Türkiye'ye sadece danışmalarda bulunmak üzere geldiğini bildirdi. ANKA ajansının haberi- ne göre Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ferhat Ataman, haftalık olağan basın top- lantısında Türk-Azeri iliş- kilerine ilişkin iddialan ya- nıtladı. Ataman. Büyükelçi Karamanoğlu'nun Türki- ye'deki danışmalann Azer- baycan ile olan yakın ilişki- lerin bir gereğı olduğunu, bu danışmalann tamamlan- masından sonra büyükelçi- nin Bakü'ye döneceğini vurguladı. Türkiye ile Azerbaycan'ın her zaman 'bir millet, iki devlet' oldu- ğunu vurgulayan Ataman, petrol anlaşmasının bunu simgelediğini söyledi. Azerbaycan'daki gelişmeler sırasında iki ülke arasında sürekli en üst düzeyde te- maslar yapıldığını anlatan Ataman, Türkiye'nin Azer- baycan'da her meşruiyetten yana olduğunu bildirdı. AGUSTO SKANDAU Willy Claes'in ifadesi alınacak BRÜKSEL (AA) - Belçi- ka Başsavcılığı, Meclis Başkanı Charles Ferdinand Nothomb'a başvurarak, milletvekilleri WiD> Oaes, Guy Coeme ve Loüis Tob- back'ın. Agusta soruştur- ması çerçevesinde ifadele- rinin alınmasına izin veril- mesini istedi. Geçtiğimiz yıl sonunda NATO Genel Sekreteri ol- masına rağmen milletvekil- liği düşmeyen ve Sosyalist Parti ile ilışkilerini kesme- yen Willy Claes, önceki gün 6 büyük Avrupa gaze- tesinin temsilcilerine yaptı- ğı açıklamalarda, Agusta yolsuzluğu ile ilgisi olma- dığını öne sürmüştü. Belçika'da dokunulmaz- lığı olan milletA'ekillerinin ifadelerinin adli makamlar tarafından alınabilmesi için Meclis Başkam'nın izin vermesi gerekiyor. Belçika, 1987 yılında Kara Kuvvetleri'nin heli- kopterlerini yenilemeye ka- rar verdiği zaman Fransız, Alman ve ltalyan üç üretici firmadan teklifler aldı. Sosyalist Parti'nin güçlü bir şekilde iktidar koalisyo- nunda yer aldığı bu dönem- de Flaman Sosyalist Willy Claes Ekonomi Bakanlığı görevindeydi. 2 milyon dolar rüşvet 1988 yılında, Belçika Genelkurmay Başkanlığı, Fransız yapısı helikopterle- ri tercih ettiğini açıklarken, hükümet, aynı yıl, ttalyan Agusta firmasıyla kontrat imzaladı Agusta'nın, bu dönemde 250 milyon dolar civarında değer biçilen kontrat için, sadece Flaman Sosyalist Partisi'ne yakla- şık 2 milyon dolar rüşvet verdiği belirlendi. Konuk yazar Türkiye Kuzey Irak'ta tek başına kaldı Prof. Dr. EROL MANİSALI Avrupa ve Ortadoğu Araştırma Merkezi Başkanı K.Irak'ta bir Kürt devletinin varlıgı, Türki- ye'yi sürekli rahatsız edecek ve sıkıştıracaktır. Bu ise Türkiye'nin, Ermenıstan konusunda çok daha "toleransh" olmasına olanak sağlar. Son DUYURU "Milli Piyango Idaresi Genel Müdürlüğü'nün 20.10.1994 tarih ve B.07.1.MPİ.0.13.00.02/1914- 11060 sayılı iznine dayanıla-ak, odamızca düzenlenmış bulunan karşılığı nakıt olmayan pıyangonun ikramiye kazanan numaraları Cumhuriyet Gazetesı'nde 26.12.1994 tarıhınde ilan edilmesi gerekırken 27.12.1994 tarihde ilan edilmiş ve ikramiye son teslim tanhi de şehven belirtilmemiştır. ikramiyesini alamayan talîhliler aşağıda belirtilmış olup, ikramiyelennı alamayan talihlılenn bu ılanın yapıldığı tarihten itibaren 15 gün ıçınde odamıza başvuruda bulunması gerekmektedir. Belırtilen süreden sonra yapılacak başvurular dıkkate alınmayacaktır. İkramiyesini alamayan talıhllilere ait numaralar: 32897 Otomobil 11031-17643 Pratiksüp. 37433 Bulaşıkmak. 24027 •' Mikser 24239-11552 Fınn 24022-17737 Kol saati 30827 Televizyon 28345-22685-24253 Portakal sıkacağı 26174 Elektriksüp. 25522-17961-37678-38985-16366 Buharlı ütü 29243 Frrtöz 34048 VVolkman 22908-15372 Fotografmak. 24197 Saç kurutma mak. llgılilere duyurulur." TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİODASI yıllarda, PKK-Ermeni işbirliğınin yoğun olma- sı birtesadüf değildir ve bölgeye yönelik "uzun vadeli politikanın'' bir parçasıdır. On yıl sonra Ermenistan Avrupa Birliği'nin tam üyesi olur- sa bu bir sürpriz olarak değerlendirilmemelidir. ABD ve B. Avrupa, Ortadoğu ve Kafkas- ya'da; Yunanıstan, İsrail ve Ermenistan'ı kendi doğal uzantılan olarak göstermekte- dirler. Batı'da yönetimler bu ülkeler- den ne kadar şikâyet ederierse etsin- ler. Batfdaki "sosyo-politik'" ve "sos- yo-ekonomik" yapılanma bu sonucu doğurmaktadır. Uzun vadeli politika içinde de faturanm en büyüğü. Türki- ye'ye ödetılmek ıstenmektedir. PKK"yi destekleyen Yunanistan da yukandaki şema içinde yerine otur- maktadır. Kıbrıs konusunda Türki- ye'nin haksız yere sıkıştınlmasını yu- kandakı değerlendirme içinde algıla- mak gerekir. 4. K.lrak'ta ABD ve Avrupa dene- timınde bir devletin kurulması, ABD ve Avrupa için lran, Türkiye ve Suri- ye ve Bağdat'ı yönlendirme ve denge- leri kontrol etme olanağı yaratır. Yu- kanda sayılan unsurlar dışmda Doğu Akdentz'den Hazar Denizi'ne kadar olan geniş bir alanın kontrolü içinde böyle bir koz büyük önem taşır. Aynca ileride bölge ülkeleri arasm- da, Batı'nın bölge politikasına ters düşebilecek işbirliği ve yakmiaşma politikalan kolayhkla engellenebilir. Çünkü K.Irak'taki devletin, lran, Türkiye ve Suriye'de, sosyo politik uzantılan \ardır ve bu koz rahathkla kuîlanılabilir. llende Doğu Akdeniz - Kafkasya ekseninde bazı sınırlar değiştirilmek isteniyorsa Batı de- netimindekı K.lrak, bupolıtikalarda önemli bir köprü başı görevi alabilir. Aynca bölge ülkeleri içinde meydana gele- bilecek denetim dışı ekzojen gelişmeler karşı- sında da çok iyi kullanılabilecek bir araçtır. Unutmamak gerekir; Hazerbölgesi petrolleri ile Bosna Körfezi petrolleri artık "aynı eksenin un- surlan " olarak algılanmaya başlandı. Azeri Ha- zeri petrollerinde ABD'nin ağırlığı, Körfez'de oldugu gibi ön plana çıkmıştır. Yukanda belirtilen noktalar bir bütün olarak ele alındığında K.lrak'ta bağımsız bir devlet oluşması, ABD ve bazı B.Avrupa ülkeleri için büyük yararlar sağlanmaktadır. Petrol bölgesi- nin (Körfez-Hazar hattı) kontrolü, genel olarak bölge ülkelerinin kontrolü ve aralanndaki işbir- liğinin engellenmesi yanında Ermenistan ve ts- rail faktörleri "böyle önemli bir kozun Batı ta- rafından kullanılmasını" teşvik etmektedir. ABD'nin Ortadoğu ve Kafkasya politikala- n, yavaş yavaş birieştirilmektedir. Eskı Ortado- ğu kavramı değişmekte, petrol hattı ve politika- sına bağlı olarak Körfez-Hazar denizi ekseni- ne kaydınlmaktadır. Bu hat, yavaş yavaş Türk- menistan ve Kazakistan bölgelerine doğru ge- nişleyecektir. Ancak son halkada, Rusya Fede- rasyonu'nun da Batı yanındaki güçlere dahil edilmesi zorunluğu ortaya çıkabilir. ABvesayeti Avrupa Birliği'ne tam üye yapılmadan sade- ce Gümrük Birliği'ne dahil edilerek Avrupa'nın güdümüne sokulmuş bir Türkiye, Doğu Akde- niz - Hazar Denizi hattındaki Batı politikalan- nın yürütülmesinde Avrupa ve ABD'nin eline aralanndaki rekabete rağmen önemli kozlar ver- mektedir. 6 Mart 1995"te imzalanan Gümrük Birliği anlaşması Türkiye'yi AB vesayeti alü- na sokan bir anlaşmadır. Bu anlaşmayı, yukan- da açıklanan noktalar ile birleştirdiğimiz za- man Batı'nın bölgeye yönelik politikalannda- ki önemli yeri daha iyi anlaşılır. ABD ve A\"rupa'nın bölgeye yönelik politi- kalannın içinde, Türkiye'nin ulusal çıkarlan ile bağdaşmayan önemli yönlerin bulunması, Tür- kiye'yi zorlamakta olan ve yann da zorlayacak olan gelişmelere neden olmaktadır. Bunlann başında. K.lrak'ta bağımsız bir yönetimin ku- rulması ve Baü'nm Ermenistan'a yönelik poli- tikası gelmektedir. Bu iki faktör, Türkiye'nin ulusal çıkarlan ilebağdaşmamaktadır. K.Irak'ta bağımsız bir yönetim (veya devlet), lran ve Su- riye için de aynı etkiye sahiptir. Bağdat yöneti- mi üzerindeki etki ise zaten açıktır. Bu gelişme- ler karşısında, Türkiye'nin lran. Suriye ve Bağ- dat ile işbirliğine gidememesi, bölgede yatan diğer sorunlarla ilgilidir. lran'daki köktenci ya- pı, Suriye ile su sorunu bunlann başında gelir. Ancak uzun vadede Türkiye'nin, lran, Bağdat ve Suriye ile "asgari müştereklerde" işbirliği yapması zorunluluğu vardır. Aksi haide ABD ve bazı Batı Avrupa ülkelerinin bölge politika- lan sonucu, en büyük zaran, bölge ülkeleri gö- receklerdir. Kuzey Irak'taki son harekât, Türkiye'nin ve K.Irak'taki oluşumu tek başına durdurmak is- temesinden kaynaklandı. Bölge ülkeleri arasın- da işbirliği olmaması Türkiye'nin yalnız kal- masına yol açmıştır. Bölge ülkeleri arası nda iş- birliğinin olmaması, yann, diğer bölge ül- keleri ne de büyük zarar verecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle