Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4NİSAN1995SALI
HABERLER
Ingiliz
büyükelçisinin
zfyareti
• Istanbul Haber Servisi -
tngiltere Büyükelçisi Sir
Kieran Prendergas dün
gazetemizi ziyaret ederek
Genel Yayın
Yönetmenimiz Orhan
Erinç'le bir süre görüştü.
.30 yıl önce de Türkiye'de
görev yaptığını ve
gazetemizi ziyarete
geldiğini belirten
Prendergas. gazetemiz ve
çalışmalar konusunda bilgi
aldı.
Atevilerle
ügili önerge
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- CHP lstanbul *
Milletvekilı Ibrahim
Gürsoy, Milli Eğıtim
Bakanı Nevzat Ayaz'ın
cevaplandırması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na
sundugu yazılı soru
önergesinde, Balgat
Yûzüncü Yıl Kılıçarslan
Lisesi'nde Alevı
öğrencilere hakaret eden
bir öğretmenin daha sonra
geçirdiği soruşturma
sonrasında, Ankara"nın en
ünlü okullanndan biri olan
Tevfîk Fikret Lisesi'ne
atanmasının ödüllendirme
anlamına gelip gelmediğini
sordu.
Keskin'e
müebbet ceza
• BURSA (Cumhuriyet) -
Engin Civan-Selim Edes
davasının önemli
tanıklanndan Uğur Kılıç'ı
öldürmek suçundan Bursa
1. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde yargılanan
tetikçi Abdurrahman
Keskin. müebbet hapis
cezasına çarptınldı.
Keskin'i azmettinnek
suçundan gıyabında
yargılanan Alaattin Çakıcı,
hakkındaki dava dosyası
ise yakalandığında
görülmek üzere davadan
aynldı.
hi eski DEP'liyi
Hizbulkontra
oUupdu
• SAMANDAĞ
(Cumhuriyet) - Hatay'ın
Samandağ ılçesinde "faili
meçhul bir cinayet"e
kurban giden eski
Demokrasi Partisi tlçe
Başkanı Mehmet Latifeci
ile babası Yahya Latifeci'yi
öldürenin Behçet Karaağaç
adli bir kişi olduğu öne
sürüldü. HADEP tlçe
Başkanı Mevlüt Oruç.
yaptıği açıklamada.
cinayetin "Hizbulkontra
tarafindan işlendiğini" öne
sürdü.
ÇGD: fiazeteciler
bırakilsın
• Haber Merkezi - Cizre-
Nusaybın karayolunun 40.
kilometresinde yol kesen
bir grup PKK militanmın
kaçırdığı AFP muhabiri
Kadri Gürsel'le Reuter
muhabiri Fatih Sanbaş'tan
dün de haber alınamadı.
Çağdaş Gazeteciler
Demeği (ÇGD) Genel
Başkanı Mustafa Ekmekçi,
kaçınlan gazetecilerin
serbest bırakılmasını istedi.
ftvustupya
uçağma bomba
ihbarı
• İSTANBUL(AA)-
Avusturya Lauda Hava
Yollan'na ait Bankok-
Viyana seferini yapan
Boeing 767 tipi bir uçak,
bomba konduğu ihban
üzerine Atatûrk
Havalimanı'na zorunlu
iniş yaptı. Yetkililerden
alınan bilgiye göre,
sarhoş olduğu bildirilen
bir yolcunun, uçakta
bomba bulunduğunu
söylemesi üzerine içınde
172 yolcu ve 11 mürettebat
bulunan uçak, saat 18.00
sıralannda Atatürk
Havalimanı'na indi.
Yolcular ve bagajlar
boşaltıldıktan sonra
gerçekleştirilen kontrolde
ihbann asılsız olduğu
anlaşıldı
Bilançoda kalem oyunuPetrol Ofisi'ndeki 125 milyar liralık çek yolsuzluğu 1993 yılı bilançosuna tahsilat olarak yansıdı
ESRAYENER
ANKARA- Petrol Ofisı İstanbul Bölge
Müdürlüğü'nde ortaya çıkartılan 125
milyar liralık çek yolsuzluğu, kurumun
1993 yılsonu ve 1994 yılı ara
bilançosuna da yansıdı. Kurumun teftiş
kurulu müfettişferi tarafından yapılan
incelemelerin sonuç raporunda; bölge
müdürlüğündeki belgelerin hesaplara
yanhş işlenmesi nedeniyle Petrol
Ofisı'nin 1 trilyon 171 milyar lira kâr
ettiği açıklanan 1993 yılı bilançosunun
gerçek faaliyetleri göstermediği
belirtıldi. Petrol Ofîsi Istanbul Bölge
Müdurlüğü'nde, kurumun teftiş kurulu
müfettişlerinin yaptıği incelemeler
sonucunda, müdürlük personelinin
bayilerle anlaşarak karşılıksız çeklen
muhasebeye kaydettirmesi sonucunda
şirketin 125 milyar lira zarara sokulduğu
ortaya çıktı.
Teftiş Kurulu Başkanı Yalçın Gökçe
tarafından Genel Müdürlüğe ve Petrol
Ofısi Genel Müdürü Korel Aytaç'ın olur
imzasıyla lstanbul Küçükçekmece
Savcılığı'na gönderilen rapora göre;
yolsuzluğa neden olan karşılıksız çekler
muhasebeye işlendi. Raporda, yapılan
usulsüz belgelendirme nedeniyle Petrol
Ofisi'nin 1 trilyon 171 milyar lira kâr
gösteren 1993 yılsonu bilançosunun
ofısin gerçek faaliyetlerini göstermediği
kaydedildı Raporda şöyle denildi:
"1993 yıh yılsonu bilançosu ve ara
bilançolan ile 1994 yılı ara
bilançolanndaki banka hesap
bakhelerinin banka hesabmda, mevcut
bakiyelerden farklı olduğu. birbirinin
aynı olması gereken maliyet-hasılat
hesaplanndaki satış miktannuı farklı
olduğu, dolayısıyla söz konusu
bilançolann. bu bilançolan doğrulaması
lazım gelen belgelerte mutabakat
yapılmadan. hatalı olarak kabul edikliği
ve ofisin gerçek faaliyetlerini yansıtmayan
söz konusu bilançolann yayımlanmasına
neden olunduğu-."
Bılançolann hatalı yayımlanması ve
gereklı denetlemenin yapılmaması
nedeniyle "kötü niyetli personelin
yolsuzluk yapılmasına ortaoı
hazırlandığT belirtilen raporda, kurumun
büyük kayıplara uğratıldığı gerekçesiyle
Petrol Ofisı Muhasebe Daire Başkanı
Recep Özhan. Muhasebe Daire Başkan
Yardımcısı Selahattin Balta ve Bütçe
Bilanço Şube Müdürü Yaşar Hışır
sorumlu gösterildi.
Petrol Ofisi müfettişleri tarafından
hazırlanan raporda aynca; Finansman
Daire Başkanlığı'nın haftalık ve aylık
nakıt hareketlerini iziemek görevlerini
yenne getirmediği, banka ve çek
hesaplarının merkezden ızlenmediği
belirtilerek şu saptamalara yer verildi:
"Ofısin büyük miktarüa zarara
uğratümasDida belirtilen görevleri
yapmakla yükümlü Finansman Daire
Başkanı Celalettin Döver ile Finansman
Şube Müdürü Levent Demır'in
görevterini yerine getirmemekte kusurlu
davTandıklan.-"
Raporun sonuç bölümünde, Petrol
Ofisi'nin 1993 yılı bilançosunun
kurumun gerçek faaliyetlerini
göstermediğine ve bilançolann îstanbul
Menkul Kıymetler Borsası'na
gönderilerek yatınmcılar ile kamuoyunun
yanıltıldığına dikkat çekildi. Raporda,
Muhasebe Daire Başkanı Özhan, Başkan
Yardımcısı Balta ve Yaşar Hışır'ın
-aylıktan kesme cezası" ile
cezalandınlarak görevden alınmalan
önerildi. Raporda aynca. Finansman
Daire Başkanı Döver ile Finansman Şube
Müdürü Demir'in de görevden alınarak
cezalandınlmalan istendi.
Ekonomide
5 Nisan
fiyaskosu
• Enflasyonun düşürülmesi, bütçe
açıklannın kapatılması ve makro
ekonomik dengelerin yeniden rayına
oturtulması hedeflerini temel a'an 5
Nisan istikrar önlemleri, yüzde
149.6'hk enflasyon. ekonomide yüzde 6
oranında küçülme ve 146 trilyon Iiraya
ulaşan bütçe açığıyla sonuçlandı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü-
metin, ekonomideki dengelerin rayına otur-
tulması hedefleriyle tam bir yıl önce uygu-
lamaya koyduğu 5 Nisan istikrar önlemle-
ri, 1994 sonunda yüzde 149.6 oranında enf-
lasyon, ekonomide yüzde 6 oranında küçül-
me ve 145 trilyon 935 milyar Iiraya ulaşan
bütçe açığıyla son bulan bir fiyaskoya dö-
nüştü. Bir yıldan beri uygulanan ekonomik
önlemlerin olumlu etkisi 1995 yılında da
görülmedi. Enflasyon rekor oranlarda ger-
çekleşmeye devam ederken. bütçe. yılın ilk
iki ayında 36 trilyon 328 milyar lira açık
verdi.
5 Nisan fiyaskosu
5 Nisan Kararlan'nın amaçlan ve 1994
yıl sonu ekonomi bilançosu şöyle:
Enflasyon bozgunu: Kararlann temel
amacını oluşturan 'enflasyonun htda düşü-
rülmesi'programı çerçevesindeyıl sonu içın
açıklanan yüzde 110 oranındaki enflasyon
hedefı. 1994 sonunda toptan eşya fiyatlann-
da gerçekleşen yüzde 149.6'lık cumhuriyet
tarihinin en yüksek oranıyla fiyaskoya dö-
nüştü. Hükümetin, geçen yılın ikinci 6 ayın-
da toplam fiyat artışlannın yüzde 20'nin
üzerinde artmayacağı yönündeki hedefi de,
bu dönemde gerçekleşen yüzde 42 oranın-
daki enflasyonla birlikte açığa düştü.
Bütçede dev açık: Hükümet, ekonomik
denge vergısı ve net aktif vergisi adı altvn-
da bir defaya mahsus olmak üzere iki ek
vergiyi uygulamaya koyarak. 79 trilyon li-
ralık ek gelirsağladı. Programı çerçevesin-
de açıkladığı 109 trilyon liralık bütçe açığı
hedefı de yıl sonunda gerçekleşen 145 tril-
yon 935 milyar liralık açıkla birlikte bozgu-
na uğradı.
Ekonomi büzüldü: 5 Nisan Kararlan çer-
çevesinde hükümetin açıkladığı yüzde 1.9
oranındaki büyüme hızı ve yüzde 3.2 ora-
nındaki üretım artışı hedefi açığa düştü.
Üretimdeki düşmeyle birhkte. ekonomi son
50 yılın en yüksek oranlı daralmasını yaşa-
dı; gayri safi milli hasıla (GSMH) yüzde 6
oranında düştü.
GSMH'deki düşüş, tanm sektöriinde bin-
de 3, sanayide yüzde 5.7, inşaatta yüzde 7.5
oranlanna kadar ulaştı.
26 yaşında yaşamdan kopan Hasan Gürgen'in annesi (solda) tek gözfâ gecekondusunda bir başına kaldı.
Gazi Mahallesi'nde öldürülen Hasan Gürgen'in annesi, televizyonda
olaylan görünce korktuğunu, oğlunu engellemeye çalıştığını söyledi
'Gümededhn, ölümegitti'
MİYASE İLKNUR
Hasan Gurgen'miş adı. Son-
radan öğrendım. 26 yaşınday-
mış. Onu. ilk ve son kez, 14
mart günü savaş alanına dönen
Gazi Mahallesi'nde bir pazar
tahtası üzerinde boylu boyunca
yatarken gördüm. Sol kann boş-
luğundan vurulmuştu. Beyaz
gömleğinin sol tarafı akan kan-
dan kıpkırmızı olmuştu. Arka-
daşlannın eller üzerinde taşıdı-
ğı cesedıni gören kalabalık. iyi-
ce çığnndan çıktı. Cesedini ma-
halle halkı alıp cemevınin alt
katına indirdi. Kısa bir süre son-
ra annesi feryat fıgan cemevınin
kapısına dikildi. Oğlunu gör-
mek istiyordu. Göstermediler.
Daha sonra da Hasan Gürgen
hastanenın morguna doğru yo-
la çıkanldı.
Gazi Mahallesi 1389. So-
kak'ta tek gözlü gecekonduda
annesiyle birlikte yaşayan Ha-
san Gürgen, 1967 yılında Sıvas
Zara'da doğmuş. Askerliğini
yaptıktan sonra lstanbul'a üvey
agabeyinın yanına gelmiş. Ge-
çen yıl da annesini getirmiş Sı-
vas'tan.
Ana-oğul. Gazi Mahallesi
1389. Sokak'taki tek gözlü ge-
cekondulannda mütevazı bir
yaşam sürerken ecel, ansızın ça-
İıyorkapılannı.
Gazi Mahallesi'nın henüz yo-
Hasan askerliğini Kıbns'ta yapmıştı
luolmayan.bileklenmıze kadar
battığımız çamurnedeniyle ara-
bamızı başında bıraktığımız bu
sokağa beş gün önce de gelmış-
tık. Hasan Gürgen'in evınin tam
karşısında olaylarda kendisi gi-
bi yaşamını gitiren Fevzi
Tunç'un evı var. Gazi Mahalle-
si olaylannı sakin bir şekilde
bastırmakla görevlı güvenlik
güçlerinin sorumsuzluğu, bu
sokaktan gencecik iki cana mal
oluyor.
Kapısını çaldığımız Gür-
gen'in evınde de acıyla birlikte
korkunç bir yoksulluk çarpıyor
yüzümüze. Öyle bir çarpış ki
bu. ınsanhğımızı zaman zaman
unuttuğumuzu da hatırlatıyor
bıze. Annesi siyah elbiseler
içinde ellerini göğsü üzennde
kenetlemiş, boş gözlerle yere
bakıyor. İki komşu kadının te-
selli sözcüklerini duymuyor bı-
le. Yalnız yaşayacağını, evli
olan kızlannın yanına gitmeye-
ceğini söylüyor. "Böyle yalnız
nasıl yaşarsınız" diye sorduğu-
muzda "Düşmanlar Hasanımı
vurdular ki ben böyle yalnız ka-
layım diye herhalde" diyor.
12 mart pazar akşamı evde te-
levizyon seyredıyor ana-oğul.
Kahvelerin tarandığını ve ceme-
vinde yaşayan Halil Kaya'nın
öldüğünü duyunca annesi ağla-
maya başlıyor. Annesine azıcık
takılmak ısteyen Hasan Gürgen,
"Aman be ana, ne var agjaya-
cak._ O ihtiyann ne işi vardı
kahvetfc? Otursaydı ya odastn-
da" dıyor. Bir gece önce böyle
diyen Hasan, ertesi gün kendi-
sini gelip çağıran arkadaşıyla
birlikte olayı protesto etmek
içın yine de cemevınin önüne
koşuyor. Annesi oğluyla arasın-
da geçen son diyaloğu gözyaş-
lan içinde anlatıyor:
"Sabata eve Hasan'ın bir ar-
kadaşı geldi. Cemevinin önüne
gidip akşam öidürülen o ihtiya-
nn cenazesini kaldıracaklarmış.
Ben televizyonda olaylan seyTrt-
tiğim için korktum, 'gıtme' de-
dim. Arkadaşı" Eîenjitmezsem.
sen gitmezsen, o gıtmezse kim
sahıp çıkacak bu yola' dedL Se-
simi çıkamıadım. Sadece oğlu-
ma ihtiyann cenazesi için belki
yardım etmesi gerekir dr>e ce-
binde parası olup olnıadığını
sordum. '350 bin lıram var, ye-
ter ana' dedL Oğieden sonra Ha-
san'ım vurulmuşT
Anası. oğlu Hasan'ın Kıb-
ns'ta askerlık yaparken çektir-
dığı resmi bıze uzatarak "Bu
devlet icin bir de Kıbns'ta as-
kerlik yapmıştr dıyor. Bıze ise
susmak düşüyor. Resminin ke-
nannda yazdırdığı bİT cümle
takılıyor gözümüze:
"kaderimse çekerim".
Polis, Gazi Mahallesi'nde provokatörlük yaptıği savıyla 13 kişiyi basma gösterdi
Balistik inceleme hâlâ ortada yoktstanbul Haber Servisi
- 19 kişinin öldüğü Gazi
Mahallesi'ndeki olaylarda
"provokatörlük >
ı
aptıklan"
ve "polise ateş açüklan" sa-
vıyla gözaltına alınan 13 ki-
şi dün basına gösterildi. Ya-
kalananlann üzerinde ele
geçirilen 1910 yılı yapımı
bir silahla olaylar sırasında
bir polis memurunun vurul-
duğunun saptandığı açık-
landı.
Yakalanan zanlılar suç-
lamalan reddederken, em-
niyet yetkilileri, 12 mart ge-
cesi 5 kahve ve bir pastane-
ye otomatik silahlarla ateş
açanlar, halkm üzerine ateş
açtıklan iddia edilen polis-
ler ve olaylarda ölen 19 ki-
şiyle ilgili balistik incele-
me sonuçlannın neden hâ-
lâ tamamlanamadığı konu-
sunda bilgi vermediler.
lstanbul Emniyet Mü-
dürlüğu'nden yapılan açık-
lamaya göre, yakalanan ki-
şilerin 12 ve 13 martgünle- Yakalananlann üzerinden çıkan 1910 yapımı silahla olaylar sırasında bir polisin vurulduğu saptanmıs.
ri Gazi Mahallesi'ndeki demokratik kitle
örgütlennin içine sızarak, kahvehanelerin
taranmasını amaçlı olarak saptınp Alevile-
re saldınldığını halk arasında yaydıklan
öne sürüldü.
Aynca sanıklann başta Gazi Mahallesi,
Alibeyköy ve Okmeydanı Pir Sultan Abdal
Canlar. Hacı Bektaş-ı Veli demekleri ve
cemevlerinde faaliyete geçerek halkı dev-
lete ve polise karşı direnişe çağırdıklan id-
dıa edildi. Açıklamada, sanıklann ikamet-
gâhlannda ve göstermiş olduklan yerlerde
yapılan aramalar sonucunda, 1 adet 7.62
mm. çaplı Kaleşnikov marka otomatik tü-
fek, 3 adet 9 mm. çaplı tabanca. 2 adet 7.65
mm. çaplı tabanca ile bu silahlara ait 47
mermi, kitap, pankart, örgütsel doküman
ele geçirildiği behrtildi. Yapılan açıklama-
da, ele geçinlen silahlardan 7.65 mm. çap-
lı Belçika yapısı 1910 model Brovvning
marka silahın olaylar sırasında yaralanan
polis memuru RefikGünel'in vurulmasın-
da kullanıldığı belirtıldi. Sanıklann aynca
Kartal Cevizli'de pankart asmak isterken
olaya müdahale eden polislere ateş ettikle-
ri ve Alibeyköy'de .\M Yeter ve Canan Ya-
lıisimli kişilere saldınp yaralanmalan olay-
lanna kanştıklan behrtildi.
Yakalanan sanıklar Erdinç Tağaç, Hasan
Polat, Kazım Koc, Suna Yaşar. Evrim San-
saltıkoğlu. Sevgi Tağaç, Hülya Kuvat Meh-
met Kırmızıgül, Iuncay Işık,CihanKırmı-
agül, Mehmet Akbaba, Zeynep Ertemur
ve Haydar Tüzün, emniyetteki açıklama
sırasında, basını polisle işbirliği yapmakla
suçladılar. Stajyer avukat olduğunu söyle-
ven Zeynep Ertemur. ken-
disinin olaylar sırasında
Gazi Mahallesi'ne gitme-
diğini ve Kartal'da koca-
sıyla birlikte sokakta yü-
rürken gözaltına alındığını
iddia etti. Açıklama sıra-
sında bazı sivil polisler, ka-
dın zanlılara yönelik ola-
rak "•Çekin şu o__Jan" şek-
linde küfür ettıler.
Olaylarla ilgili olarak
yakalandıklan açıklanan
zanlılarla ilgili açıklama-
nın yapılmasına karşın, 12
mart gecesi 5 kahve ve bir
pastaneye otomatik silah-
larla ateş açanlann yaka-
lanması çahşmalan konu-
sunda bilgi verilmedı. Em-
niyet yetkilileri. olaylarda
polisin ateş açması sonucu
kurşun yarasıyla ölenlerle
ilgili balistik inceleme so-
nuçlan ve "emir dinleme-
yen emniyet görevlileri"
hakkında yürütülen soruş-
turmaya ilişkin açıklama
yapmadılar.
Bem-Sen'den yapılan açıklamada da sen-
dika üyesi Neriman Bakacak, Sıdıka Eroğ-
lu ve Oya Yıldız'ın olaylarda yaralananla-
n ziyaret etmek için gittikleri Küçükköy'de
gözaltına alınarak tutuklandıklandıklan.
ancak bu kişilerin olayla ilgılennın bulun-
madığı belirtıldi.
içışleri Bakanlığı'nca, Gazi Mahalle-
si'ndeki olaylarda işyerleri ve evleri zarar
gören yurttaşlara verilmek üzere lstanbul
Valiliği'ne gönderilen 15 milyar liranın
dağıtımına başlandı.
GUNDUZ GOZUYLE
MELIH CEVDET ANDAY
Dilencilik
Dilenci ortadan kalktı; buna enflasyonun neden
olduğunu sanıyorum. Panalılıktan ötürü dilenciye ayı-
racak paranız kalmadı mı demek istiyorum? Hayır,
ondan değil; dilenciye hangi kurdan ödeyeceğimizi
bilememekten doğdu bu. Daha biz günlük alışveriş-
lerimizde her gün şaşkınlıktan kurtulamadığımız için
dilenciye ne vermemiz gerektiğini saptayamıyoruz.
Bugün en küçük paramtz beş yüz liradır, ekmeğin ye-
di bin beş yüz Iiraya satıldığını düşünürsek. dilenci
bizim sadakamızla bir somunun ancak on beşte bi-
rini alabilecek demektir, bu da yanm dilim ekmek
eder. Hangi dilenci buna katlanabilir!
Dahası var, biz eskiden dilenciye yanm dilim ek-
mek mi verirdik? Böylesi yakjşır mıydı bize? Haysi-
yetimize dokunmaz mıydı? Evet, dilenciye para ver-
mek, verenin de, alanın da haysiyeti ile ilgili bir ölçüt
gerektirir. Işte biz bu ölçüyü yitirdik ve dilenciyi güç
duruma düşürdük, o da vazgeçti dilenmekten. Ola-
cağı buydu.
Türkiye'deki dilenciliğin tarihini yazmaya kalksam,
günümüze yaklaşırken epey güçlüğe düşeceğimi sa-
nıyorum. Neden derseniz, ekonomik değişiklik bu
mesleği de büyük ölçüde değiştirmiş bulunmakta-
dır. Eskiden dilenci toplumun vazgeçilemez bir par-
çasıydı, saygın birdurumu vardı; ama sonradan gör-
melerin ortaya çıkmasıyla bu durum değişti. Eski bir
şiirimde şöyle demişim:
Ahlak kalmadı dünyada
Kiracısı öyle, işçisi öyle
Hani köylü saftır derter a
Inanma
Cınr
Kapı
Kim o?
Dilenci
Kuru ekmek verirsin beğenmez
Taze ekmek senin nene!
Kalmadı dedim ya kalmadı
Ahlak kalmadı meyhanede.
Demek eskiden insanın insanlığı dilenciye davra-
nışı ile belirienirdi, bunu dilenci de bilirdi. Kuru ek-
mek ise sonradan görmenin dilenciyi köpekle bir tut-
ması anlamına gelir.
Bizde ve genellikle Doğu'da, dilencilik bir meslek-
tir; Batı'da ise büyük ekonomik bunalımlarda ortaya
çıkar. Bu bakımdan karakterleri birbirini tutmaz. Or-
negin sanayi ülkelerinde üstübaşı temizdir onun, Do-
ğu'da ise yoksulluk önce giysileri pılı pırtı durumuna
getirir, "dilenci gibi" sözü burdan kaynaklanır.
Bir başka karakteristik özellik de sakatlıktan do-
ğar. Anadolu'da çiçek hastalığından adamın gözü ka-
pandı mı, doğru dilenciliğe başlar, bunu herkes ola-
ğan bulur ve saygı ile karşılar. Hele bacak ya da kol
kesildi, el koptu mu, dilenme için en büyük olanak
doğdu demektir: Dilenci kınk, sakat organını sergi-
leyiverir, gözümüze sokarcasına.
Ünlü şairimiz Ahmet Haşim 1932 yılında tedavi
için Frankfurt'a gitmişti, bu yolculuktan "Frankfurt
Seyahatnamesi" adlı o güzel yaprt ortaya çıktı. O yıl-
lar Avrupa'da ekonomik bunalım yıllarıydı, elbet bu
yüzden dilencilik de doğmuştu. Haşim, Frankfurt so-
kaklarında üstübaşı tertemiz kişilerin, göğüslerine
astıklan levhalarla hiç konuşmadan dilendiklerini an-
latır ve bunu bizdeki sakat dilencilerin görünümü ile
karşılaştırarak, "Bizde dilenci korkutarak para alır"
der.
Tuhaftır, enflasyon dünyanın her yerinde dilencili-
ğe yol açarken, bizde bu mesleğin kökünü kazıdı.
Veren için de, alan için de uygun, yani bir sadaka
değerlendirmesi üzerinde anlaşmaya vanlırsa dilen-
ciliğimiz canlandınlabilir.
Bakanlığın idam raporu:
Idam^ devletîn
öç almasıdır
YUSUFÖZK\N
ANKARA - Insan hakla-
nndan sorumlu Devlet Ba-
kanlığı'nca hazırlanan
idam cezalanyla ilgili ra-
porda, Türkiye'deki yasa-
ma ve yürütme organlan-
nın, ölüm cezalannın yasa-
lardan tümüyle çıkanlması
konusundaki tutumunun
"net olmadığı'' belirtilerek
idam cezası. "devlet elivlc
öç alma" olarak tanımlandı.
Avrupa Konseyi ve Birleş-
miş Milletler'ın(BM)ölüm
cezalannı kaldıran proto-
kollerinı imzalama ve
onaylamasının Türkiye için
hukuksal, siyasal ve etik bir
yükümlülük olduğu vurgu-
lanan raporda. "Bundan
kaçınmak, bizi hem ulusal
hem de uluslararası plat-
formlarda zor durumda bı-
rakacakür" denildi. Rapor-
da, ölüm cezalannın en
ateşlı biçımde İslam top-
lumlannda savunulduğu
belirtilerek Sıvas'ta 37 kişi-
nin yakılması, "bir yerier-
de verflmiş idam cezasuun
infaa" diye nitelendinldi.
"Gelin kandan kına yak-
mayalım. kanı kanla yuma-
yahm" başlıklı 6 sayfalık
raporda, "Yaşama hakla,
uluslararası antlaşma ve
sözleşmelerde ve tüm çağ-
daş anayasalarda güvence
altuıa aluınuş, vazgecilmez,
tartışdmaz bir temel hak-
ör" görüşüne yer verildi.
İdam cezasının, temel bir
hak olan "yaşama hakkTnı
ortadan kaldırdığı kaydedi-
len raporda, ölüm cezalan-
nın geçmişine ilişkin sap-
tamalara yer verilerek bu
cezanın kökeninin dinsel
etkenleîe dayandığı belir-
tıldi. Raporda, şu saptama-
lardile getirildi:
"Gerçekten de toplumda
bazı suçlara verilen cezala-
nn infazına yardımcı ol-
mak, her olayı dinsel kalıp-
larla yorumlama duru-
munda olan insanlar için
bir ibadet haline gelebil-
mektedir. Sıvas'ta 37 insa-
nın diri diri yakılması olayv-
nı TV ekranlannda hepi-
miz izkdik. Otelin etranna
toplanan kalabalık. insan-
ların diri diri yakümasmı
"huşu" içinde sanki bir ayi-
ne katümışlar gibi izliyor-
lardı. Duyduğumuz tekbir
sesleri, hepimizin aklına
kurban bayramlannda ke-
silen koyunlann durunıunu
getirdi. Bu manzarayu içi-
mizürpererek insanlığımız-
dan utanarak i/ledik. Her
ne kadar devlet bu çirkin
gösteriye öncülük etmiş
kurbanlar hakında hüküm
oluşturmamış olsa da kim
ne derse desin bu 37 insanı-
mızın, bizi insanlığımızdan
utandınrcasına diri diri ya-
kılmış olması, 'bir yerlerde
verilmiş idam cezasının in-
fazı' olarak nitelendirilebi-
ür."
Günümüzde idam ceza-
sının en "hararedi olarak"
savunulduğu toplumlann,
İslam ülkeleri olduğu vur-
gulanan raporda. bu top-
lumlarda idam cezasını sa-
vunanlann dayandığı temel
kaynağın, Kuran'ın "El
Maide" suresi olduğu be-
lirtilerek şöyle dendi:
"Bugün hemen tüm suç-
larda idamcezalan savunu-
lurken yine dini motifler
kullanümasına karşın il-
ginçtir, bu sure, yalruzca yol
kesme ve öldürme halinde
gündeme gelen kısas dışın-
da idamı savunmamıştır.
Kuran'da durum bu olma-
sma rağmen, daha sonrala-
n başka suçlardan öturü ve-
rilen ölüm cezalannın türü
de şeriata dayanılnıak sure-
tiyle çoğalüklı.
1
*
Türkiye'de cumhuriyetin
kurulmasından bu yana
555 kişinin idam edildiği
belirtilen raporda, bu raka-
mın 49'unu 12 Eylül aske-
ri darbesinden sonra idam
edilenlerin oluşturduğu
vurgulandı.