06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4NİSAN1995SAU 10 DIZIYAZI 'Diyanet,laüdiğe aykırı' "Diyanet İşleri Başkanlığı 'nda bir Sünni, hatta Hanefi egemenliğinden söz ediliyor. Buna katilıyor musunuz? Diyanet İşleri Başkanlığı honusunda Alevilerin istemleri nedir? Bu kurum sizce nasıl düzenlenmeli? Hatta devletin Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurumu olmalı mı?" AYDIN ENGİN,AHMET ŞIK, BÜLENT SARIOĞLU, YÖRÜKHAN ÜNAL Alevi örgütleri temsilcilerinin Diyanet İşleri ile ilgili değerlendirmeleri şöyle: •Laik cumhuriyette Diyanet olmaz' ALİ BALKIZ Alevi araştırmacı - yazar Diyanet'te yer almak istemiyoruz. Laik bir cumhuriyette Diyanet İş- leri Başkanlığı gibi bir örgütün olmaması gerek- tiğine inanıyoruz. Bu ör- güt, devlet örgütlenmesi ve devlet çatısı içinden çıkanlmalı. Özelliklehü- kümet ve sağcı Aleviler, Diyanet'e Alevilerin de girmesi yaklaşımı içindeler. Oysa Alevilerin böy- le bir talebi yok. Diyanet İşleri, devlet örgütlenmesinde yer alma- malı. Bu iş, Avrupa'da olduğu gibi cemaatlere bı- rakılmalı. Alevi cemaati, Sünni cemaati istiyorsa bu tür bir örgütlenmeyi yapabilmeliler. Devlet bu düzenlemeyi yapar. Ama bir kesim insana, bir inanç grubuna hizmet götürürken. diğer inanç gru- bundan aldığı parayla bunu yapmamalı. lnanma- yandan aldığı parayla ınananlara hizmet götûrme- meli. Çağdaş devlet olmanın ilkesidirbu. Diyanet tş- leri "Bu işi cemaatlere bırakırsakanarşi doğar" di- yor. Hayır, tam aksine, Diyanet İşleri bunca per- sonel ve parasal olanaklanyla zaten şeriatçı akım- lann hamisi, onlann yuvalandığı çatı durumunda. Bu olanaklan keselim, görelim bakalım ne kadar Müslümanlar? Yani dini inançlannı yerine getirir- ken ne kadar özverililer ? 'Devlet adaletsiz davranıyor' REHA ÇAMUROĞLU Şahkulu Dergâhı Basın Sözcüsü Diyanet'teki Sünni egemenliğiyle benim hiçbir sorunum yok. Çünkü tamamı Sünni olan Diyanet örgütüyle benim bir ilgim yok, o yüzden de sorunum yok. Bu noktada sorunumuz, devletin inançlar arasın- da tercih yapıp adaletsiz davranması. Diyanet İş- leri Başkanlığf nın nasıl düzenleneceğiyle de bir ilgim yok. Kendileri ne yaparlarsa yapsınlar. An- cak devlet adaletsiz davranmaya son vermelidir. Şunu net olarak ortaya koymahyız: Devlet bir ke- simin vergisiyle diğer bir kesimi beslemektedir. In- sanlardan zorla alınan vergileri inanmadıklan inançlann örgütlenmesıne harcaması beklenemez. Alevilerin Diyanet içinde yer alması gibi bir gaf- let de Alevi inancına büyük darbe vurur. Laik ol- duğu söylenen bir ülkede böylesine yanlı bir ku- rumun varlığı elbet sorun olacaktır. Devlet genel- de tüm dinlerle ilgili bir denetleme hakkma ya da kurumuna sahip olabilir. Ama bu Diyanet değil- dir. Bize gelince, Aleviler sanıyorum ki dinsel. sos- yal, kültürel işlevli özerk bir kuruma ve bu kuru- mu besleyen gönüllü din vergisi sistemine sahip olduğunda Diyanet'le çok ilgilenmemize gerek kalmaz. 'Devlet, şeriatçıların sponsorluğunu yapıyor' CEMALŞENER Nefes Dergisi Genel Yaym Yönetmeni- Yazar Cumhuriyetin kuruluş. yıllannda teokratik dev- let özleyenlerden kaynaklanan bir tehlike vardı. Ülkenin şeriat yasalanyla yönetilmesini isteyenler güçlüydü. Bu güçlerin denetlenebilmesi için cum- huriyet hükümetlerinin Diyanet îşleri Başkanlığı gibi bir lcurum oluşturmalannı kendi iç mantığın- da anlamak mümkün. Ancak siyasal iktidar ile Di- yanet tşleri örgütüyıllardıı aşın düzeyde iç içe. Da- ha uygun bir terimle içli dışlı. Diyanet İşleri Baş- kanlığı bugün şeriatçı güçleri örgütleyen gruplara yardımcı bir kuruma dönüstü. Daha kestirme söy- leyeyim, Devlet, Diyanet İşleri Başkanlığı kana- lıyla şeriat düzeninin sponsorluğunu üstlenmiş du- rumda. Bir kere bunun laiklik ilkesiyle taban tabana çe- liştiği kanısmdayız. Kaldı ki 16 trilyonluk bir büt- Aleviler, Batı'da olduğu gibi, devletin din işlerini cemaatlere bırakması gerektiğini savunurken, Diyanet lşleri'nin şeriatçı kadroların kontrolüne geçtiğini ve devletin do- laylı olarak şeriat yanlılarını fınanse ettiğini öne sürüyorlar. çesi ve 100 bini aşkın personeliyle Diyanet İşleri Başkanlığı, bugün tslamiyetin Hanefi mezhebin- den olanlann. hatta onlann da bazı tarikatlannın egemenliği altında. Bu niteliğiyle ne ülkedeki tüm Müslümanlan temsıl edıyor ne de devlet ve din ara- sındaki ilişkileri düzenleyen bir kuruluş. Aleviler arasında Diyanet İşleri Başkanlığf nın varlığını şu ya da bu ölçüde savunanlar bile onun özerkleştirilmesini öneriyorlar. Ama ben tümüyle kaldınlmasınin daha doğru olacağına inanıyonım. Üstelik salt Diyanet İşleri Başkanlığı değil. devlet eliyle örgütlenen. mali kaynak aktanlan Kuran kurslan, imam-hatip okullan, ilahiyat fakülteleri de kaldınlmalıdır. Bir kere bu. laik devletin işi değil, olamaz. Ikin- cisi bugün Diyanet İşleri Başkanlığı kanalıyla dev- let, salt Hanefiliğı dayatıyor. Üstelik Diyanet İşle- ri Başkanlığı kadrolan tümüyle laikliğe, cumhu- riyete. demokrasiye ve Alevilere karşı, düşman kadrolarla tıka basa dolu. Diyanet İşleri Başkanlı- ğı bu kadrolann yönetim ve denetiminde. Bence cemaatler kendi kurumlannı kendileri kursun, parasal kaynak yaratsın ve yürütsünler. Devlet sadece denetlesin. Dev letın görevi bu de- ğil mi ? Demekleri, vakıflan nasıl denetliyorsa öy- le denetlesin. Cemaatlerin kendi kurumlannı ken- dilerinin kurması ve yaşatması. Alevi gerçeğinde somutlanmıştır. 700 yıllık Osmanlı dönemınde. 70 yıllık cum- huriyet döneminde Aleviler bunu başardılar. Sün- niler niye başaramasın ki? Üstelik var olan durum haksız da. Aleviler de vergi ödüyorlar, Hıristiyan- lar da. Museviler de, Süryaniler de, Sünni Müslü- manlar da. Peki bu vergilerin bölüşümünde salt Hanefilere ayncalıklar tanınması niye? 'Diyanet, laisizmle çelişmez' PROF. İZZETTİN DOĞAN Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Alevi Dedesi Diyanet de devletin içindeki herhangi bir bi- rim. Bu soru TEK'ten ne gibi talepleriniz var şek- linde oldu. Ama istediği- miz inanç özgürlüğü. ya- ni temel haklar ile ilgili taleplerdir. Yani devletin demokratik biryapıya kavusmasını istiyoruz. Her- kes için temel haklar karşısında devletin tarafsız ve ciddi bir uygulama getirmesini istiyoruz. Bunu da parlamento yapar. Dolayısıylamuhatabımızsiyasi iktidardır. Diya- net, devleti bir kurum olarak kabul edersek bu çer- çevede yeniden yapılanmalıdır. Bu yapılanmada- ki lslami inanç gruplan da Türkiye'deki tüm inanç gruplannı kapsamalıdır. Dileyen Hıristiyan, Musevi her türlü inanç gru- buna mensup insanlar bu yapılanmada temsil edil- melidir. Diyanet lşlen Başkanlığı gibi birkurumun varlığı gereklidir devlet içinde. Atatürk, o günkü • Alevi örgütlerinin tamamı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bugünkü yapısına karşı. Örgüt temsilcilerinin çoğunluğu, devletin böyle bir kurumunun olmasının laiklikle çeliştiğini ve Diyanet'in kaldırılarak din işlerinin cemaatlere bırakılması gerektiğini savunuyor. Prof. Izzettin Doğan ise, Diyanet'in laisizmle çelişmediğini belirterek özerk bir yapıya kavuşmasını istiyor. koşullarda ve karmaşada Diyanet'i kurmaya zo- runluydu. Konuya felsefı yaklaşımı bugün de geçerlidir. Devletin, din hizmetlerini yürütürken, üzerinde hizmetin amacına uygun olarak yürütülüp yürütül- mediğini denetim hakkı olmalıdır. Ama bu arada Diyanet, özerk bir yapıya da kavuşmalıdır. Diğer inanç gruplannın da özerk bir şekilde temsil edi- leceği bir yapı, Türkiye'de demokrasinin geliştne- sine katkıda bulunacak, insanlann hoşgörü içinde birbirlerini sevip saymalanna vesile olacaktır. La- ik olduğunu söyleyen bir devletin yönetim yapısı içinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın olması, la- isizmle çelişmez. Tabii bu laiklikten ne anladığı- mıza da bağlı. Laik devlet eğer, inançlar karşısında tarafsız ka- lan devlet ise, kiben öyle kabul ediyorum, laik dev- let düzeniyle özerk, ama devlet denetiminin ama- ca uygunluk bakımından devam ettiği bir Diyanet İşleri teşkilatının idari yapı içerisinde olması la- isizmle çelişmez. 'Devlet elini çekmeli1 MUHARREM ERCAN Karacaahmet Cemevi'nde Alevi Dedesi Diyanet özerk olmalı- dır. Devlet Diyanet'ten elini çekmeli. Diyanet, ce- maatlerin egemenliğinde olmalıdır. Diyanet işleri Başkanlığı"nda her mez- hebin, topluluğun hatta gayrimüslimlerin bile temsil hakkı olmalıdır Ama devlet içinde böyle bir kurumun olmasına karşı- yım. 'Derhal kaldtrılmalı' ALİ RIZA GÜLÇtÇEK VE TURGUT ÖKER Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Baş- kanı ve Genel Sekreteri Diyanet İşleri Başkanlığı'na genel bütçeden pa- ra verilmemeli; bu kuruluş. bunu isteyen cemaat- ler tarafından finanse edilmeli ve derhal kaldınl- malıdır. Devlet, din hayatını yönlendirmekten eli- ni çekmelidir. 'Memurlar, din simsarlığı yapıyor' SELAHATTİN ÖZ£L Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi Genel Sekreteri Diyanet kaldınlmalı. Zamanında olumlu bir iş- levi yerine getirmesi için kurulan Diyanet, giderek daha olumsuz bir hal al- dı. Diyanet'ten maaş alan memurlar, din simsarlı- ğından başka bir şey yap- mıyorlar. Laik bir ülkede Diyanet gibi birkurumun olması mümkün değil. Devlet bu işe bütçe ayırma- malı. Kendileri finanse etmeliler. Aleviler, Anado- lu'da bu işi bin yıldır kendileri yapıyorlar. Dedesi- ne. pirine, babasına, mürşidine hep kendisi bir şey- ler ödüyor. Kişi ile Allah arasında kurum gerekmez' NEVZAT ALTUN Gazi Mahallesi Muhtan Din, kişi ile Allah arasındadır. Arasına bir ku- rum yerleştirerek şekillendirmeye gerek yoktur. Dünyada yaşayan her ayn cemaatin kendine göre belirlenmiş inanç ve ibadet şekilleri vardır. Hepsi birbirinden farklıdır. Alevi cemaatinin de Sünnilerden farklı inanç ve ibadetleri vardır. Diyanet ise tek bir cemaate, ya- ni Sünnilere hitap ediyor. Bu yüzden kaldınlması gerekiyor. Alevilerin Diyanet çatısı altında yer almalannı da istemiyorum. Bu kurumun kaldınlmasını iste- diğimiz için, düzenleme yapılmasına dagerek yok. Laik olduğunu iddia eden bir devletin böyle bir ku- rumu olamaz. Yarın: Okullarda din dersi olsun mu? ÇALIŞANLARIN / SORULARI - SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL Eıııeklüik dflekçemi geri almak istiyorum SORU: Devlet memuru bir kadın iştirakçi olarak Şubat 1995'te 20 cahşma yılımı tamamladım ve emeklüik dilekçemi de verdim. lşlemler hemen hemen tamamlandı. Nisan 1995'te, yüzde 91'e varan zamlar yapılacağı açıklandı. Bu zammın benim emekli ikramiyemi büyük ölçüde etk- ileveceğini sanıyorum ve emeklilik dilekçemi geri almak isti- yonım. Sorularım: S ban 1995'teyapılacakzammınemekli ikramiyemeyansunası mümkün müdür? Emeklilik dilekçemi geri alabilir miyim? _ (C.D.) YANIT: Kendi isteği ile emekliye aynlanlara emekli aylıklannın bağlandığı tarihe göre emeklilik ikramiyeleri ödenmektedir. Ancak Emekli Sandığı Yasası'nın ek 20. maddesi uyannca. "tştirakçılerden kanunlarla belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk veya yaş haddı sebebiyle emekliye sevk edilenler ve vazife malullüğü hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı bağlananlar ile ölüm sebebiyle haklannda emeklilik işlemi uygu- lananlara emekli edıldikleri veya ayhklannın bağlandığı tarihı tak- ibeden ilk mali yılbaşında gösterge veya ek gösterge rakamlannda mevdana gelecek artışa. bu tarihte yürürlükte olan aylık katsayısı uygulanmak suretiyle ikramiye farkİarı, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre aynca ödenir. Yukandaki fıkraya göre emekliye aynlanlara emekli edildikleri veya aylıklannın bağlandığı tarihi takip eden ilk katsayı artışından doğan ikramiye farklan aynca ödenir." 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nın 98. maddesine göre de- vlet memurlannın "istek, yaş haddi. malullük ve sicil sebeplerinden biri ile emekliye aynlması" durumunda memurluğu sona erer. Eğerbaşvurunuzu emeklilik işlemlerinizin belirli birtarihte yürür- lüğe girmesi koşuluyla yaptıysanız işlemler o tarihte geçerli ola- caktır. Bunun dışında memurluğa yeniden dönebilmeniz için, başvu- runuzdan vazgeçtiğinizi çalıştığınız kurumun kabul etmesi gerekir. (1) Memur ısteminde memurluktan çekilme için muayyen bir tar- ih belirtmış ise çekilme isteği bu tarihten sonra tekemmül eder. Idare. dilekçede belirtilen tarihi dikkate almadan dılekçenin veril- diği tarihi esas alamaz. Esas olan memurun belirttıği tarih olup aynı zamanda sürenin hesabında da dikkate almması yasal bir haktır. İstifa, kabule bağlı olmaksızın tek taraflı hüküm ifade eden bir hukuki işlemdir. Buna göre istifa ettiğini yazılı olarak idareye bildiren memur, istifa etmiş olur. Memur istifadan vazgeçtiğini bildirirse, idare bu isteği kabul edip etmemekte serbesttir. Konu ile ilgili Danıştay 5. Daire'nin bir karannda şöyle de- nilmektedir: (2) "ÖZET: ldarece kabul edilen görevden çekilme isteğinin yürürlüğe gireceği tarihten önce bu isteğinden vazgeçen davacının görevden çekilmiş sayılamayacağı. (...) Çekilme isteğinin yürürlüğe gireceği tarihten önce talebini geri alan davacının çekilme hakkını kullanmaktan vazgeçtiğinin kabulü ile davalı idarece onayın geri alınarak davacının istemi doğrultusunda işlem tesis edilmesi gerekirken, aksine tesis edilen işlemin iptaline (...)" (Danıştay 5. Daire, 15.2.1983 tarih, 1983/1000 Karar) (1) Ibrahim Pınar, Devlet Memurlan Kanunu, 1987, sayfa 355. (2) Ibrahim Pınar, Devlet Memurlan Kanunu, 1987, sayfa: 427. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Doğan Öz Cinayeti: (3) Yüzleştipme... 24.3.1978 günü evinden çıkıp, işine gitmek üzere ara- basına binıp çalıştırdığı sırada_altı kurşunla öldürülen An- kara Savcı Yardımcısı Doğan Öz'ü öldüren katil sanığı Ib- rahim Çiftçi hemen ele geçmedi. Dava önce Ankara'da Ağır Ceza Mahkemesı'nde açılmıştı. Bir gun, biri telefon erti: - Ibrahim Çiftçi, Adliye kondortannda dolaşıyort diye. Ib- rahim Çiftçi yakalandıktan sonra, daya sıkıyönetime dev- redilmişti. Aradan uzun bir sure geçtikten sonra başka fi- illerinden dolayı aranan sanık ibrahim Çiftçi, ifadelere ben- zediği göruldüğünden, bu yönden soruşturma başlatıldı. 25.12.1978 tarıhinde, savcı Doğan Oz'ün eşine "teş- his" için gösterıldığınde Ibrahim Çiftçi suçunu kabul et- miş,26.12.1978'dearalanndaC. Savcısı Demirel Tavü'in de bulunduğu üç savcıya ifade verırken, şunları soylemiş- ti: - Olaydan birgün önce, yani 23.3.1978 tanhinde Hü- seyin Demirel ile Hüseyin Kocabaş beni bularak... C. Savcısı Doğan Öz'u öldurmem gerektiğini söylediler, an- laştık. Ertesı sabah saat 07.00 sıralannda Huseyın Demi- rel ile buluştum.. Hüseyin Demırel bana tabanca verdi... Hûseyin Demirel benimle bıriikte adres bilmediğim için geldi ve bana savcının otomobilini gösterdı, kendisiyanım- daydı, oralarda dolaştık.. Arabasına binmiş olacak ki Hû- seyin Demirel "Tamam ateş eV."dedi. Kendisi benden 2- 3 metre kadar yan tarafta ıdi. Ben savcıya altı el ateş et- tim... Mithatpaşa Caddesi'ne doğru kaçtım. Bu sırada, üç savcı yardımcısı, olayın tanıklanndan Ha- yati Erdoğan'ın ifadesine başvurduklannda, Hayati Erdo- ğan şöyle der: - Saat 8.30, kömür çekiyordum, 6 elsilah sesı duydum, o tarafa doğru koştum, bulunduğum yerle olay yeri arası 150 metre kadardı. Cinayetin işlendtği otomobil tarafmdan kaçan şahış bana doğru kosuyordu. 5-6 metre uzaklıktan karşıdan gördüğüm şahıs 1.65-1.70 cm. boylannda, zaytf yapılı, 25-27 yaşlannda gözüken siyah gür saçlı, saçlan uzun arkaya taranmış, alnı açık, şahin burunlu, kalkık ve bıçımsiz bır burun yapısına sahip, yüz yanak kısımlannda kemik çıkıntılı, geniş görünümde, yüz uzunluğu normal, saçlan dökülmemiş. bıyıksızk esmer ve Çingene görûnû- münde, kuru tiplı birisiydi. Ûzennde pantolon dizlen be- yazlanmış darpaça Amerikan kotu görünümünde bir pan- tolon, pantolondan daha koyu renkte birmont vardı. Mon- tun önü açıktı.. Boynunda grı renkli veya bordo olduğunu sandığım kaşkol... Ayakkabılannın biçimi ve rengi hakkın- da görgüm yok... Bu şahsı nerede ve ne zaman görsem rahatlıkla, duraksamasız tanıyabilirim... Savunman Veli Devecioğlu, "Bu fanımın boy dışında, katile tıpatıp uyduğu, duruşmalan ızleyen herkes tarafın- dan hayretle gözlenmiştir" dıyor. Sıkıyönetım 1 Numara- lı Mahkemesi, bu şaşırtıcı uygunluğu şöyle değerlendirır: "Tanık Hayati Erdoğan olayı müteakip verdiğı eskal ta- rifleriyle olay sırasında sankisanık Ibrahim Çiftçi 'nin fotoğ- rafını çekmiştir. Santimetre olarak boy tahfi hariç, sanık ib- rahim Çiftçi'nin tüm özelliklerinı saymış olup sanık Ibrahim Çiftçi, Hayati Erdoğan'ın C. Savcısı'na verdiği eşkal tari- fine aynen uymaktadır." (Mahkeme Kararı, S.16) Mahkeme, fotoğrafları çektirılıp dosyaya konan sanığın tanıma uygunluğu hakkında da daha ıleri giderek tam bir güvenle şunları söylemekte: "Şayet temyiz incelemesi esnasında sayın daire başkan ve üyeleri, sanık Ibrahim Çiftçi'nin dava dosyasında bulu- nan fotoğraflanndan tatmin olmadtklan takdırde, Mamak Askeri Cezaevı'nde tutuklu bulunan Ibrahim Çiftçi'yı hu- zurlanna celbedip inceledikleri takdırde... tanık HayatiEm- doğan'ın... verdiğı eşkal tahfıne aynen uyduğunu müşa- hade edeceklerdir... Fotoğraflar tatminkâr görülmediği takdırde adaletin tecellisi için bu işlem zorunludur." (Ka- rar s. 29) Savunman Veli Devecioğlu, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun her şeyi bitiren kararından sonra, yaptığı iti- razda, özetle şöyle dedi: "Biz şahsen, bir ömür verdiğim'ız meslek yaşamımızda böylesine aynntılı, doğru, tutartı ve kesin bir tanıma hiç rastlamamış olduğumuzu söyleyebitiriz. Tanık 'Ben bu şahsı ne zaman ve nerede görsem ra- hatlıkla duraksamadan tanıyabilirim' demiş, gerçekten de katil yakalanıncaya dek kendısıne gösterilen 170'e yakın kişi ve fotoğraftn hiçbirine' Katil budur'dememiş, ancak Ib- rahim Çiftçi yakalanıp emniyette 5 kişi arasına konarak gösterildiğınde, önce saranp sendelemiş, sonra da 'Buy- du, buydu...' demiştir. (Komiser Dürüst Oktay'/n mahke- medeki ifadesi.)" Sezen Öz vekili, savunman Veli Devecioğlu itirazında, daha sonra şöyle diyor: "Ama bu ifadeler, Daireler Kurulu'nun yandan bir fazla ûyesi tarafından nedense 'yeterii' ve kabule değer bulun- mamıştır." Sanık Ibrahim Çiftçi, yakalandığında, suçu hemen ka- bul etmedi, inkâryolunasaptı. Üç savcı önünde, tanık Ha- yati Erdoğan'la yüzleştirildikten sonra -belkı suçu hafifler diye- suçunu en aynntılı biçimde söyledi, şöyle dedi: -.. Savcı Yardımcısı Doğan öz'ü... Ankara Ü!kü Ocak- lan 2. Başkan Hüseyin Demirel ve halen Muzaffer Üstü- nel adlı şahsı öldürmek suçundan hakkında gıyabı tutuk- lama müzekkeresi bulunan Hüseyin Kocabaş adlı şahsın verdikleri talimat üzerine öldürdüm. Suçta kullandığım ta- bancayı Hüseyin Demirel verdi. Kullandıktan birgün son- ra tekrar aynı şahıs tabancayı benden geri aldı... Bu şa- hıslar bana Doğan Öz'ün Site Oğrenci Yurdu'nu arattığı- nı ve aynca Ülkü Ocaklan'nı kapattırmak için çalıştığını ve Ülkü Ocaklan için tahkikat açtığını söylediler. Bu nedenle savcının öldürülmesi için bana talimat verdiler.. Benim ûzerimde mavi renkli kot pantolon, üzerinde gri renkli ce- ket. vardı. Gıydiğim kot pantolon ile ceket halen evımde- dir. Kaşkolum mavi siyah kanşımı kareli idi. Bu kaşkolu Hü- seyin Demırel'den almıştım. Sonra kendisine geri verdim. Hüseyin tarafından bana ven'len tabanca 14'lü idi. Yedek şarjörü yoktu. Hatırladığıma göre 6 el ateş etmıştim. Olay sırasında Hûseyin Kocabaş benim yanımda değildi. Be- nim yakınımda sadece Hüseyin Demirel vardı. Onlann bu cinayeti nasıl planladıklannı bılmıyorum. Bana sadece 67- dürme vazifesi verdiler... B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA: 1/ "Azarlama, paylama" anla- mında argo söz- cük. 2/Türkgölge oyununda kara derili halayık ya da cariyeye veri- len ad. 3/ Bir yer- 5 de biriken sıvılan dısanya akıtmak- 6 ta kullanılan oluk j ya da boru... K.Uİ- lanma süresi. 4/ 8 Kimi yerlerde ka- g dınlann boydan boya örtündükleri çarşaf... 256 kareli bir zemin üzenn- de oynanan. damaya benzer oyun. 5/ Yemek... Bir mey- ve... Bahkyakalamaaracı. 61 Çıkılması güç kayalık yer... Iki tarla arasmdaki sınır. II İstek ve tutkularda ölçülü davranma eylemi... Bir gös- terme sıfatı. 8/ Siyasal bır amaca ulaşmak için silah kulianan gizli topluluk... ts- kambılde bir kâğıt. 9/ Uzun tütün çubuklann kullanıldığı çağlarda odanın ortasına yerleştırilen kül çanağı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gelınin erkek kardeşine, oğlan evi tarafından yaptınlan takım elbise. II Ispermeçet balınası. 3/ Kiraya verilerek ge- lir getiren mülk... Halat ucu. 4/ Osmanlılar'da gümrük ver- gısı... Duygu ve düşünceleri belırtecek bıçımde beliren kı- mıldanışlar. 5/ Bır zaman bırimı... Kan... Tantal elementi- nin sımgesi. 6/ Islamın beş temel şartından bın... Kurşun borulannın ağzını açmakta kullanılan ucu sıvri takoz. 7/Bir çeşıt el matkabı... Altmın sımgesi. 8/ Köylenn ya da çeşıt- li askeri birliklerin başı olarak seçilen Kazak başkanlanna verilen unvan... Bir renk. 9/ Büyük ve süslü çadır... Bir pey- gamber.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle