Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 1995 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Tek resmi belge...
1926 yılında kaleme alınan ve ilk kez laik hukuk düzenini
aynntılı biçimde ve hemen tüm öğeleri ile açıklayan anıtsal
nitelikteki bu tarihsel belge, Medeni Kanun'un Gerekçesi başhğı
altında bu konudaki tek resmi belgedir.
BAHİR M. ERÜRETEN Hukukçu
B
ugün (4 Nisan 1995)
Türkiye Cumhuriyeti ay-
dınlanma devriminin
çağdaş yasalanndan en
önemlisi sayılan Medeni
Kanun'un (Rahmetli ho-
camız Ord. Prof. Hıfn Veldet Velidede-
oğhı'nun öztürkçe deyimi ile Yurttaşlar
Yasası'nın) Resmi Gazete ileyayımlan-
dıgı günün 69. yıldönümüdür.
îçlerinde parlamento üyeleri ile seç-
kin bilim adamlanmızın bulunduğu in-
celeme ve araştirma kurulunun, Isviç-
re gibi uygar bir Avrupa devletinin Me-
deni Yasasf ndan uyarladığı ve zamanın
T. Büyük Millet Meclisi Adliye Encü-
meni tarafından uygun görülüp, genel
kurulda ivedilikle görüşülmesi karar-
laştınlan yasa tasansı 17 Şubat 1926
tarihli toplantıda kabul edilmiş,4Nisan
1926 tarihinde yayımlanmış. altı aylık
bir geçiş dönemi sonrasında 743 sayılı
yasa olarak yürûrlüğe konulmuştur.
Büyük Atatürk'ün ideal ve çalışma
arkadaşı olan ve hepsi de bugün yaşam-
lannı yitirmiş bulunan dönemin Adalet
Bakaıu Mahmut Esat Bozkurt ile Mec-
lisin Adliye Encümeni'ni oluşturan
Mustafa Fevzi (Başkan), Şükrü Kaya
(Mazbata yazmanı), Kemal (Sekreter)
ile üyeler: Necip Ali (Küçüka). Necmet-
tin, Hamdi, Hasan Fchmi. Tevfik Fikret
(Süay\ AK Nazmi (Öziigür), Refik (Ko-
raltan). Münür, Osman Ni\a/L Ahmet
Saki, Yusuf Kemal (Tengirşenk) beyle-
ri saygı ve rahmetle anıyoruz.
. Türkulusunun uygar devletleryanın-
da saygın yerini almasını •sağlayan ve
yeni laik Türk devletinin yurttaşlık hak
ve ödevlerini düzenleyen bu yasa, alt-
mış dokuz yıllık uygulama sürecinde.
Türk ulusunun istemlerini yetennce
karşılamış, birkaç aynntı değişiklik dı-
şında uygulanmasını sürdürmüştür.
Bu yazımızda, yasanın getirdiği ye-
niliklerveonunteknikaçıklamasınıde-
ğil. asıl önemli saydığımız yeni Türk
devletinin laik kimliği'nı ilk kez ve en
açık yüreklilikle anlatan gerekçesi üze-
nnde duracağız.
Çağdaş yaşamın ve laik düzenin en
veciz bir şekilde açıklamasını yapan bu
gerekçe yazısının bugünkü dilde çarpı-
cı bölümlerini aktanrken. sözde laikli-
ğin devlet yapısına, anayasaya girdiği
1937 yılında alındığını iddia eden ay-
mazlann gerekli yanıtı da bu vesile ile
alacagına inanıyoruz.
Gerekçe aynen şöyle başlıyor ve de-
vam ediyor:
"Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin bir
Medeni Kanun'u yokrur. Valnız so/Jeş-
melerin küçük bir bölümünü kapsayan
Mecelle vardır. 1851 maddeli bu yasanın
günümüzde uygulanabilen üç yüz mad-
desi vardır. Mecelle'nin esası ve ana çiz-
gjsi dindir. Oysa insan yaşamı her gün
hatta her an değişimlerle karşı karşıya-
dır.
Kanunlan dine da\alı olan devletler,
kısa bir /aman sonra memleketin ve ulu-
sun gereksinimlerini karşılayamazlar.
Çünkü diıiler, değişmez hükümleri
açıkJariar. Yaşam yürür, gereksinimler
hızla değişir. Dine dayalı kannnlar, iler-
leyen yaşam sürecinde biçimden ve ölü
sözcüklerden fazla bir değer ve anlam
içermezler. Değişmemek dinier için bir
zonınluluktur. Bu ncdenle dinlcrin yal-
nızca bir vicdan işi olarak kalması. ça-
ğunız u\gariığının esaslanndan ve cski
uygarlıkJa >eni uvgarlığın ayırmaçlann-
dan biridir.
Özünü dinden alan kanunlar, uygu-
landıklan toplumlan indirildikleri çağ-
lara bağlariar ve ilerlemeyi önleyen
önemli etki ve nedenler arasında bulu-
nuıiar.
Ulusal sosyal yaşamın düzenleyicisi
olan ve yalnız ondan esinlenmiş olma-
sı gereken bir Medeni Kanun'dan Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin yoksun kalması;
ne yüzyılımızın uygarlık gerekleriyle
ne de Türk ihtilalinin kapsadığı anlam
ve kavramlarla uyuşamaz. Bu amaçla
hazuianan Türk Medeni Kanunu, uy-
gar uluslar arasında en kusursuz ve
halkçı olan İsviçre Medeni Kanu-
nu'ndan alınmıştır.
Çağımızın uygarlık ailesine bağlı
uluslann gereksinimleri arasında esas-
lı bir fark yoktur. Sosyal ve ekonomik
devamlı ilişkiler. insanlığın büyük ve uy-
gar bir kitlesini bir aile haiine getirmiş
ve getirmekte bulunmuştur~."
Gerekçenın buraya kadar olan kısmı
Atatürk ve onun ıdeal arkadaşlannın
bundan yetmiş yıl önce nasıl ileriyi gö-
ren gerçek devlet adamı kimliğini ka-
nıtladıklannı açıkça ve ibretle göster-
mektedir. Özellikle yukarıdaki son
tümce, Avrupa'da kaçınılmaz olan bir-
liğin müjdecisi gibidir.
Gerçekten de Türkiye'nin bugün Av-
rupa standardmda bir Medeni Yasası
bulunmasaydı, acaba bizim AT üyeliği
için bir girişime dahi hakkımız olur
muydu?
Gerekçenin takıp eden bölümleri de
gerçeklere aynı objektif görüşlerle ışık
tutmaktadır.
"Türk yenilenme tarihi tanık tırtula-
rak denilebilir ki, Türk ulusu bu çağın
gereksinimlerine uygun olarak meyda-
na getirilen usa uygun yeniliklerden hiç-
birisine karşı çıkmamıştır.
l nurmamak gerekir ki. Türk ulusu-
nun karan. çağdaş uygarlığı kosulsuz
tüm prensiplerhle kabul etmektir. Bu-
nun en göze çarpan kanıü devrimlerimi-
zin kendisidir. Nitekim çağdaş uygar-
lıkla Mecelle hükümleri uyumlu değil-
dir. Fakat Mecelle ve buna benzer sair
yasal hükümler ile Türk ulusunun ya-
şanunın uyumlu olmadığı açık ve seçik-
tir.
Şu yönü de saptamak gerekir ki, çağ-
daş uygarlığı anlamak \e özümsemek
karaıiılığında olan Türk ulusu. çağdaş
uygarlıgı kendisine değil. kendini çağdaş
uvgarlığın gereklerine uydurmak zo-
nındadır. Yaşama karannda olan bir
ulus için bu şarttır.
Isviçre, Almanya. Fransa politik ve
ulusal birliklerini, ekonomik, sosyal ge-
lişmelerini Medeni kanunlannı yürûr-
lüğe ko\makla başarmışlardır. Bu say-
dığımız konulardaki esas; din ile devle-
tin kesin olarak a> nlığıdır.
Çağdaş uygarlık düzeymde olan dev-
letlerin ilk ilkesi. din ile dünyayı ayn
görmektir. Bunun aksı, devletin kabul
ettiği din esaslannı kabul etmeyen kım-
selerin vicdanlanna baskı olur ki, mo-
dern devlet anlayışı bunu kabul ede-
mez. Din, devlet nazannda. vicdanlar-
da kaldıkça saygındır ve dokunulmaz-
dır.
Çağdaş devlet dini dünyadan ayır-
makla. insanlığı tarihin en kanlı girişim-
lerinden kurtarmış ve dine gerçek ve de-
vamlı bir taht olan ucdanı ayırmıştır.
Özellikle çeşitiietnikgruplan kapsayan
devlederde tek bir yasanın bütün toplu-
lukta ujgulama alanı bulabilmesi için
bunun, din ile ilişkisinin bulunmaması.
ulusal egemenlik için zonınluluktur.
Çünkü, yasalar dine dayalı olursa, vic-
dan özgürlüğünü kabul zorunluluğun-
da olan devlette, muhtelif dinlere bağlı
vatandaşlar için ayn ayn yasalar yap-
mak gerekir. Bu haL çağdaş devlette esas
olan politik. sosyal, ulusal birtiğe tama-
men karşıt olur.
Türk ulusunun yüksek temsilcisi olan
Büyük Meclis'in kabul ve onamasına
sunulan Türk Medeni Kanunu tasarası
yûrürlüğe konulduğu gün, ulusumuz,
kendisini çevreleyen yanlış inançlardan
ve kararsızlığından kurtulmuş, geri kal-
mış uygarhğın kaptlannı kapayarak ya-
şam ve verimlilik sağlayan çağdaş uy-
garlığın içine girmiş bulunacaktır."
Sonuç
1926 yılında kaleme alınan ve ilk kez
laik hukuk düzenini aynntılı biçimde ve
hemen tüm öğeleri ile açıklayan anıtsal
nitelikteki bu tarihsel belge Medeni Ka-
nun'un Gerekçesi başhğı altında bu ko-
nudaki tek resmi belgedir.
Şımdilerde ise, Medeni Yasa'daki ba-
zı maddelerin zorunlu değişiklik gerek-
sinimını fırsat sayan bazı karşıt görüş
yanlılan. yasanın bugüne göre eskimiş
dilini de değiştırmek bahanesiyle onun,
yeni baştan ve yeni bir yasa gibi oluş-
turulmasından yana gözükmektedirler.
Asıl amaç bu tarihsel belgeyi (gerek-
çe yansını) mevzuatımızdan çıkarmak-
tır. Aradan geçen süre elbette ki bazı ge-
reksinimleri kapsayacak şekilde deği-
şikliği zorunlu kılmaktadır. Dili de bu
güne uyarlanmalıdır.
Ancak bütün bunlar özde değişiklik
sayılamayacağından. yasa aynı kalmak
kaydı ile bu değişikliğin yapılması
olanaklı ve yeterlidir.
Bu konuda gerekli ilgi ve direnmeyi
sürdürmek, sorumlu kesimleri za-
manında uyarmak toplumsal bir göre\
sayılmalıdır.
ARADABİR
DENİZ ILGAZ Boğaziçi Üni. Öğr. Gör.
BİP "Turizm Günii"...
Bunca "gün" var, neden bir "turizm günü"öe ol-
masın? Örneğin yann 5 nisan! Çeşitli turizm etkin-
likleriyle dopdolu bir bahar günü olarak kutlasak 5
nisanı her yıl...
Bu yıl sanki kendi kendisine zaten oluşuvermiş gi-
bi böyle bir gün. Yannın ne gibi turizm etkinlikleriy-
le dolu olduğu aşağıda sözü edilen Aturjet Konfe-
ransı ve Pabetland'ın Maslak Merkezi'ndeki Turizm
Eşyalan Festivali gününü başlatması ile anlaşıhyor.
Belki özel ışıklandırmalar, havai fışek gösterileri, kü-
çük sokak konserteri ile katılanlar da çıkar bu "tu-
rizm günü"ne\
Turizmi yalnızca devleti ilgilendiren bir konu ola-
rak görmeye bir an önce son vermeliyiz. Turizmi
semtsemt, mahalle mahalle içimizeçekmeli, biryö-
renin belirli insanlan olarak ona sahip çıkmalıyız.
Onu yalnızca ekonomik bir girdi olarak görmeden,
çevremizi iyi, güzel ve bakımlı tutmamıza katkıda
bulunacak, dostluklanmızı ve iç banşı pekiştirme-
de, daha insanca yaşamada bize yardımcı olacak
bir araç olarak benimsemeliyiz.
MArkosıSo. 17. Sü. V de
TARTIŞMA
Bizi "fetva"larla yönetmeye çalışıyorlar
— — emen her sürdürülmeye çalışılan eden halkı oyuna çocuk, kadın erkek, yaşlı insanlanmızı, özellikle de
1 1 gü
11
' sanklı devlet olma ve hükümet gelmekle, demokratik genç demediniz, gençlerimizi. Borazan
L>—M ya da sanksız etme anlayışıdır. tepki hakkını kullanmak yumrukladmız, medya ne dedi: "Oyuna
1 1
tt
ruhani Bu korobaşlanna Ecevit üzere sokağa dökülen tekmelediniz. küfür gelmeyeceğiz''',
u
Sakin
- A . JL~ Bderler"telev gibi. kendisini "seçenek" insanlanmızı kışkırtıcı, ettiniz, kurşunladmız; olun", "Komplo", "İşte
izyonlarda boy gösterip olarak yutturmaya çalışan slogan atan gençlerimizi yaraladınız, öldürdünüz. provokatörler."
bizlerin nasıl siyasilerle medya provokatör ilan etmekk Taraflarkimdi: Türkiye Yeter artık be, yeter!
davranmamız gerektiğini, tellallan, borazanlanyla bu işin içinden SIY-RI- Cumhuriyeti vatandaşı ile Bırakm şu vaazlan!
kime tapınıp kimi eşlik ediyorlar. Kana LA-MAZ-SI-N1II1Z. Türkiye Cumhuriyeti Olkemiz Türkiye,
taşlayacağımızı, neyin doymayan faşist-gerici Kahvehaneyi tarayanlarla polisi. Kaç kişi öldü: 28. hükümranhk
hayırlı neyin hayırsız ' güçlerin zilteri de cabası. bu protestolan organize Kaçı polis: Hiç. Ölenler töpraklannız olmadığı
olduğunu vazedip Ne olmuştur? edenler aynı güçlermiş! kim: Türkiye gibi, 779.452
duruyorlar. Bunların Kahvehaneler taranmış, 2 "Ülkemizi bölmek isteyen Cumhuriyeti vatandaşlan. kilomerrekarelik bir
sakın ola din adamlan, vatandaşımız ölmüş, iç ve dış mihraklar!»" Ön Öldürenler kim: Devletin ibadet alanı da değildir.
cemaat temsilcileri ile saldır.yı protesto eden binlerce vatandaş da polisi. Türkiye Biz TC vatandaşlan da
kanştırmayın. Sözünü halka emniyet güçleri bunlann zavallı piyonlan, Cumhuriyeti hükümetinin tebanız olmadığı gibi,
ettiklerim. bizleri müdahale etmiş, 28 maşalan!.. başbakanı ne yaptı: cemaatiniz hiç değiliz.
"cemaatleri" sanan vatandaşımız ölmüştür. Kahvehaneler taranmıştır. Polisini savundu. Duyuyoruz,görüyoruz,
politikacılar, devlet Olay bu kadar sade ve Faillerini yakalayın. Aymaz, arsız ve uslanmaz söylüyoruz:
adamlan ve açık, bu kadar vahimdir. Yakalayamadınız. politikacılar kimi. kimleri Biliyoruz. suç
bürokratlardır. "Benün Uganda hariç tüm dünya Görevinizi yapmadığınız hedef gösterdi: Kurşun işliyorsunuz.
vesairem" ile başlatılan, ülkelerini suçlu ilan için halk sizi protesto etti. yağdıran zalim silahlara
ana-bacı teraneleriyle etmekle; saldınyı protesto Çatışma çıktı. Çoluk karşı taş atan Meral Bekar
KUITÜR • SANAT n.*m.i.m*.mvmit
ORTAKÜY KÜLTÜR MERKEZI
KHUN mO., SUMRU YAVRUCUK. SAVA5 YUtTTAS.SAlİH KIRMIZ1
Oykü:
HasonKıyofet
Yönetmen :
Failı Ahmet Akıncı
2. HAFTA
OftlkoyOKM (25B SS (7; 12.OC-U.OO-U.00-11.00-30,00
kiı-ı EKCIfES '3519149! 7 N Ü B i ı r üıtirtn
OKM Ortaköy, Dereboyu Cd. No . 110 Tel : 258 69 87
KIMO?NAZ ERAYDA
Cumartev Pazar 19 2"
istanbul Sanat Merkezı
KUMPANYA SAHNESI
Sakızağacı Cad Eskı Ceşme Sak 12
Tarlioasi Tahsjm 10212} 235 S4 57
. K jitur Bakanlıgt nm kafcıiarıyla)
Nefrın TOKY4Y
Pazartesi-Sah 21.00
ORTAOYUNCULAR
Turne D o I a y ı s ı y I a Son 4 Hafta
Ferhan Şensoy'un
ŞU GOGOL DELİSİ
Deryo Baykal Şensoy
So', 21 00
Ferhan Şensoy'un
ÜÇKURŞUNLUKOPERA
15 30/fan 15 30-18 30
Ferhan Şensoy
FERHANGİ ŞEYLER
Çarşamba 21 0C
T » 20 °25435 'i • Bjtet Sjtıs V « ( M : SES-1S6S OrtMyuncuUr W : 25118 65 VtKKORAMA Taksim.Rumeli.CtRSI Mnlak-lakırköy. Capitol Mjgjıjlan
CAZ DERNEĞİ
04 Msın 1945 Salı
€MİN
FINDIKOĞLU
"2000'c Doğru, CAZ"
Saal: 19.00-20J0
BILSAK So^ancı Sok No 7 Cihang4r-lst
2 K« Caı Centeı Te
ı 0!'2 243 28 99
1995
S E R G İ H A B I P A V D O Ğ D l " R E S İ M S E R G t S t * 9 VfAET 8 S I S A \ I «î 9 5
19~6'da ilk scrgisını .ıçan \nkjralı sanatçı Habip Aydogdu'nun re^ımk'rınde sosutlama ile figür bir hdreketı
simgeler Sanalçı. gerek renk gereksc leke dokusunda ve çızgıFerınde. vıllardan berı hep kendıne özgü bir
üslubu egemen kılmışlır Bu sergiMnde ıse buyuk boyutlu işlenyle leke renk ve çızgı usulıgını surduruvor
T İ Y A T B O B İ R Y A L N I Z L I K H İ K Â Y E S İ ' K A F K A ' N I N K A D I N L A R I
Almanca yazan un!u Çek yazar Franz Kafka'nın bunalımlarla dolu yaşamtna gıren uç kadının. aşktartnı ve
vatnızlıklannı konu edınen Michae! Almaz'ın bu yapıtı. seckın bir kadro tarafından sunuluyor
Laser-dı^c ten bııyiik ehraruiu kıttıser BEETHOVEN
•Ptyatto Stmatt Op. 109-110-111" (SeHHn)
Saat 12.30 (1 sa 10 d )
Tlyatnı BtR YA1NIZUK HİKÂYESt
"KAPKA'NIN KADESTAR1- Saal 19-00
CARS A \1 [} A
Vıdeodan \ntmk ekrandafilm. "CASS TIMBFJUA.NE"
(Grorge SIDfiET) flngüızce Onpnalj
Saafc 12.30 ve 1'. JO ı : ^J I
P F. R S F. M B F.
Laser-dacien bu\ük ekranda konser
DVORAK •VtyoiomselKtmçmosu, Op 104"
•SAIHT-SEAHS •VfyoknutlKonçerlosu Vo. /, Op. İ3'
(Kacb) Saat 12.30 ' 1 sa 10 d ı
Knnferans re Duı Göslensı "GEZt EDEBİYATDİDA
SAX\TEy EVBENSElIJe^
(Hindiıtam ve SepaltUm Mrrr Kesü)
Konuşmacı Prof. Dr. Orfaan KURAL
Dıa Gfislenst Ouasel MLDIR1M S a » 18.00
Laser-dıSiien bû\iik ekraııda konser
BKAHMS -SenfonJ N o . u r UCarajan)
S a a t l 2 J O ( l sa V) d )
Ttvatm BtR YALNIZUK HİKÂYESİ
"KAFKANEV KADINLAKr Saal: 18.00
<: ı • M A R ı v. s ı
V uiecidtin Imyuk ekranda fiim
CHARLIF CHAPIJN Saat: 15-00 (1 w 30 d )
STUPYO VE ATOLYELER
ftesim Atölyesi'nde Rasım Konyar.
Lİtografİ Atölyesi ndc. Semıh Balcıoglu.
Scrigrafi Atölyesi'nde: Koray Arış-
Bale Stüdyosu'nd.ı tstanbul Devlet Operj
ve Balesı Mımar Sman Cnıver>ıtesı Devleî
Konsen.atuvarı Ba!e Bölûmu;
MÜZİK DİNLEME ODASI
Zetıgm dtskcteğımtzden seçeceğınız klasık
baıı mûzıgı CD'terınt Pazarte Pazartesı
gûnlen dışında her gûn 14 00 - 15 00.
16 00 - 1 7 OO le 18 OO • 19 00 saatlerı
arastnda özel kulaklıklarla dınleyehılırstntz
Bir Yalntzhh HihÂyesi 'Kafkain* Kadımlan'
adlı iıyunun bıletten AKSASATta 60 000
Tl'ndan satışa sunulmuştur
Akkart Extra ve] Kart sabipteri içtn btietler
40O00 TL'dtr
Dığer etkınltkler için ücrefnz daıetıyeler
AKSASATtan saglanabihr
Çok amaçlı salondakt gösienlere program
başiadtktan so?tra gtrtlmemesi rica
oiunur
AKBAIMKS a n a t ı n , S a o . a t c i n . i n Y a n ı n d a
AKSAN'AT, Istıklal Caddesı 80080 Beyoglu - Istanbul Tel (0212ı 2^2 3 i 0 0 - 0 1 02 Faks (0212) 24Î 12 28
EVRENSEL KÜLTÜR
MERKEZİ
4 NİSAN SAL119.30
„ FİLM GOSTERIMI
UÇ RENK-MAVİ
YÖN: Krzystof Kieslowski
1993-93'
slıklal Cd. Aznavur Pasajı 212 6
Beyoğlu Tel: 243 08 06-03
b i r g ü n d e i k i
KONSER
e z gini n
g u nI u ğ u
8 NISAN, CLMARTESİ
1 8 . 3 0 VE 2 1 . 1 5
Beşlktaş Kültür Merkezl
u
4
4
< •
Bir baraj yapımı
nedeniyle barajın
bulunduğu
bölgedeki koyler
boşaltılır ve yıkılır
Insanlar yerleşım
bölgelermden
kovulmuş, aç ve
ışsızdırler
Yerlerınder
i > yurtlarından edılmış
olan ınsanların bir
kısmı. baraj
yapımında
çalıştırılmak uzere
ışe alınır Azgın bir
sumuru. ış kazaları
ve bu nedenle
ölumler yoksul
köylulerın yeni
yaşamıdır artık
Olenierın yerine ışe
alınacak olanlar ıçın
babasınn,
kardeşının
akrabasının ölumunü
beklemek .
BİUt Sıtif Yerleri
VAKKORAMA ( Tıksım, Suıdıye, Rumeli)
Takslm.Mephısto, Anon, Hamleı, Metıopol,
Pındora Kıtsbevlen
BakırkAy, Beyaz Adam Kıtabevı,
Karya Sanat Merkezı
KadıkAy, Mephısto Kıubevi
TOPIUMSAL ARASTIRNAALAR VAKFI
Tel. 0.212.293 10 96 | 3 H) Fok.: 293 10«5
ADA Müzik v» Yayıncılık kotkılarıyla
TC KULTUPBAKWLI3
î
DP,lETrYATP0W
:
îl
İ3TANBÜL DEVLET TİYATROSüH
AKM BİRIM TİYATROSU 251 56 00/254
PAZAR SOHBETLERİ • 8
| 2 Kisan Pazar güni gerçekleştirilen ve biyft ilgi göreı.
İSTANBUL MÜZİKLERİ
adlı etkinliğimize katkıda bulınan Gönil Paçacı
Dersaadet Oda Mizip Toplalağı (Solist: Doğan Dikmen)
Leonidas Asteris
A. DoMıryan, D. Lokmagözyan, J. Çarkçı, S. Şencan
Ba? Muganni N. Çalgıcryan ve Tegaımi Gruba ve
Los Paşaros Sefaradis Toplaloğvna
kaikılanndan dolayı teşekkSr ederiı.
PENCERE
2000e 5 Var!.
'Yön' dergisi 1961'de yayın yaşamına atıldı. O
günlerde 27 Mayıs'ın sağladığı özgüriük havasın-
da bir kültür devrimi yaşanıyordu. Derginin başya-
zarı ve yönetıcısi Doğan Avcıoğlu idi. Kemalizm-
le sosyalizmi bağdaştırarak antiemperyalist yörün-
gede yayın yapan Yön'de Güneydoğu sorunu epey
irdelenmiştir.
O zaman konuya nasıl yaklaşılmıştı?
Doğu'da seçim sandığı mütegallibe, ağa veaşi-
ret reisinin avucunun içindeydi; bunlar devrim içe-
riği taşıyan bir toprak reformuyla tasfiye edilirierse
demokrasiye giden yollar açılabilirdi.
1967'de 'Yön' yayın yaşamını noktaladı; karan
Avcıoğlu vermişti; dergi ilgi görüyordu; ama Do-
ğan'ın kafasında 'Devrim' tasanmı vardı. 1969'da
çıkan Devrim'den bir süre sonra aynldım.
Kürt sorunu Devrim'de daha açıklıkla işienmiş-
tir.
•
Oktay Akbal, Milliyet'teki köşesıne, Avcıoğ-
lu'nun Devrim'de çıkan 21 Nisan 1970 günlü yazı-
sını aktarmıştı.
Doğan Avcıoğlu diyor ki:
"Türkiye'de bir Kürt devleti kurma peşinde ko-
şan kişilerin var olup olmadığını bilmıyoruz. Yalnız
eğer böyle hayaller besleyenler varsa, bugüne ka-
dar uyguladığımızpolitikanın temelinden yanlış ol-
duğuna inanan bir Türk aydını olarak, bu kişilere
akıllannı başlanna toplamalan gereğinı hatırlatı-
nz."
"Hangi açıdan bakarsanız bakınız, bir Kürt dev-
leti kurmak hayaldir ve halkların çıkarlanna aykın-
dır. Böyle bir hayal, milletlerarası planda tehlikeli
çatışmalaryaratmaktan ve gereksiz ıstıraplara yol
açmaktan başka sonuç verecek değildir Bazı ka-
pitalist çevrelerce Kürt devleti kurma peşinde ol-
duğu iddia edilen Sovyetler Biriiği dahi Kürt dev-
leti tezine karşıdır."
"Türkiye şimdiye kadar yalnızca edebiyatı yapı-
lan bir 'Doğu polrtikası' çızmekzorundadır. Şimdi-
ye kadar uygulanan ve çağımızın ölçüleriyle bir
cins 'sömürgecilik' sayılabilecek olan politikalarif-
lasetmiştir. Kanımızca gerçekçi politika, feodaliz-
mi tam tasfiye eden köklü bir toprak reformu, Do-
ğu'nun Batı ile bütünleşmesini amaç edinen bir
bölgesel kalkınma programı ve bölgenin etnik
özelliklerini göz önünde tutan geniş kapsamlı bir
plan çerçevesinde yürüriüğe konabilir."
"Feodal ve yan feodal unsuriara yaslanan bu-
günkü iktidarın böyle bir politikaya yönelmesi, el-
bette olanaksızdır. Gerçekçi bir politika, devrimci
güçlerin iktidara gelmesiyle ancak yürüriüğe ko-
nabilir. Emperyalizmin yararianabileceği tehlikeli
hayaller peşinde koşmak yerine, Türkiye devrim-
cileri, el ele devrimci iktidan pekiştirmeye çalışma-
lıdır."
Bu yazının üstünden tam 25 yıl geçmiş; 1995
Türkiyesi'nde Avcıoğlu'nun çeyrek yüzyıl önceki
yürekli yaklaşımıyla Kürt sorununa bakan ne kadar
az kişi var?..
Bugün Güneydoğu'da aşiret düzeni geçerlidir;
ağalık sürüp gidiyor; devlet PKK'nin karşısına "köy
koruculan"r\\ çıkarmak zorunda kalıyor; aşiret re-
isinin silahh adamlan, bütçeden ödenekle düzeni
koruyorlar.
•
Sevgili Doğan'ın hayali birden beliriyor, dudak-
lanndan eksilmeyen sigarasıyla, yüzünde güleç bir
anlam, hafrf alaylı konuşuyor:
- Ben sana dememiş miydim!..
Doğan, kardeşim kadar yakın dostumdu, Türki-
ye'de demokrasiyi taşıyacak altyapının eksikliğin-
den söz açardı, demokratik bir devrimle engelle-
rin kaldınlacağını söyterdi, 12 Mart'ın acı deneyi-
minden sonra fikrinden vazgeçmemişti, sık sık yi-
nelerdi:
"2000 yılına kadar yaşamak üzerine kendimi
programladım, haklı olduğumu göreceksiniz!.."
Avcıoğlu kansere yakalanınca değışmedi; yü-
zünde hep aynı gülümsemeyle:
- Benim, diyordu, 2000 yılına dönük program
bozuldu; bakalım sizinki ne olacak?
2000'e 5 var..
Ülkenin yansı köylü; üçte biri yarı köylü sayılan
kondulu: 1994'te Türkiye yüzde 6 geriledi, yoksul-
laştı; 12 Eylül faşizminin yasaları bugün de geçer-
li; demokrasiyi ara ki bulasın; terör dorukta; şeri-
atçı saldırı gündemde; ülke parçalanmaya doğru
sürükleniyor...
Doğan haklı mı çıktı?..
HUSEYİN KOKU
HADEP Elbistan İlçe Başkanı
20 Ekim 94'te (malum) listeye yeni bir kayıp(!)
olarak eklendin. Anın, mücadelen, kısa ama
onurlu yaşamın yolumuza ışık tutmaktadır.
Ailesi adına yeğeni
AZİZBEKEM
BAKIRKÖY
7. ASLİ\ E
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
İLAN
1994/158
Davacı Farma Meral Kalafat vekili tarafından davalı
Cem Cihangir Arslan aleyhine ikame edilen şirketin
feshi ve tasfiyesi davasında:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu
22.2.1994 tarihli dava dilekçesiyle, davalınm ortakhğı
ile 10.4.1992 tarihinde Marabel's Turizm Ticaret Ltd.
Şti'nin 50.000.000 lıra sermayeli olarak kuruldugunu,
ortaklık ana sözleşmesine göre davalınm ilk 5 yıl için
şirket müdürlüğüne secildiğini. ancak davalı Cem
Cihangir Arslan'm bulunamaması nedeniyle şirketin
amacının elde edilememesi nedeniyle Marabel's
Turizm Tic. Ltd. Şti'nin fesih ve tasfiyesine karar
verilmesini talep ve dav a etmiş, davalı adına çıkartılan
davetiyenin bila tebliğ iade edilmiş olmakla ve
zabıtaca da araştınlmasına rağmen bulunamadığından
ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Davalı
Cem Cihangir Arslan'ın duruşma gûnü 19.4.1995
saat: 10.25'te mahkememizde hazır bulunması, aksi
takdirde yargılamaya yokluğunda devam edilerek
karar verileceği HUMK.nin 213 ve 377. maddeleri
gereğince dava dilekçesi özeti ve davetiye yerine kaim
olmak üzcre ilanen tebliğ oiunur. 22.11.1994
Basın: 14882