07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC fmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörır Hikmet Çetinkava 9 Yazıışlerı Müdürlerı: fbrahim S ıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezı Mûdûıü. Hakan Kara # Görsel Yönetraen- Fikret Eser Dış Haberter Ergun Bakı # Islıhharal Yalçın Çıkır Ekonomı Bûlent Kızanlık • Radyo-TVr UygarEremektar Yayın Kurulu llhın Selçnk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kültür H«ndanŞtnk5ken»Spor AbdüHuKİir Yücelnun Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcu Dinç Ta> anç. tbrahim V ıldız, Orhan Bursalı. Muslafa Balbav. Yurt Haberien Mehmel Saraç • Makaleler Sami Karaören 4 Çevın Seyfetrin Turhaıt # Düzeltme Abdullab Yancı • Fotograf Erdoğan Köseoglu AnkaraTemsılcisı Mustafa Balbav • Haber Müdürû: Doğan Akın Atatûrk BuJvan No: 125. Kat:'4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • tzmıı Temsılcısı. Serdar Kızık,H ZıyaBlv 1352S.2/3Tel 4411220,Faks-4419117 • AdanaTemsilcısı.Çetiıı YiğenoitmlnönûCd. 119 S.Nol Kat.l. Tel. 3522550, Faks: 3522570 Mûessese Müdûrû: Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kurulu Koordmatör AJunetKondsan • Başkanı-Genel Mûdür Gülbin Muhasebe Bölent Yeoer#Idare Erdnran • Koordınatör Reha HnseyinGürer9t;letme Önder lşıtman • Genel Müdûr Yardım- Çefik • Bılgı-tşlem Nail tnal • cısı Mine Akdağ • Halkla llış- BılgısayarSıstem:Miirü\etÇiler kıler Mudürü. Nurten Berksoy Yayımlayan ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basm ve Yaymcılık A Ş. Turkocagı cad. 3941 Cagaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0212ı 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 4NİSAN 1995 İmsak: 5.08 Güneş: 6.37 Öğle: 13.14 Ikindi: 16.48 Akşam 19.38 Yatsı: 21.00 MEDYACTei 5i40753-5i39580-5i38460-6i.Faks 5H8466 Demet Şener, Turkıye Guzeb • TVSenisi-Türkiye Güzellik Yanşması sonuçlandı. Show TV tarafindan Swiss Otel'de gerçekleştirilen ve 20 güzelin yanştığı Miss Turkey 95'te Demet Şener Türkiye Güzeli seçildi. Şener ülkemizi Miss World yanşmasmda temsil edecek. Yanşmada ıkjncı güzel seçilen Gamze Saygı Miss Universe, üçüncü Beste Acar Miss Europe, dördüncü Ahu Paşakay Miss Internationa] güzellik yanşmalanna katılacak. Bunun yanı sıra Güzin Gezer de Miss Palmolive unvanına layık görüldü. Show TV'den canh olarak yayımlanan gecenin sunuculuğunu Tank Tarcan ve Defhe Samyeli yaptı. Ünlüep anılıyor • Haber Merkezi- Gazetemiz yazarlanndan Dr. Ihsan Ünlüer ölüm yıldönûmünde bugün anılıyor. Gazetemizde uzun yıllar yayımlanan karikatürleri, anekdotlan ve mizahi yazılanyla tanınan Dr. Ünlüer, 1923yılında Izmir'de doğmuştu. Dr. Ünlüer'i 4 Nisan 1990'da yitirmiştik. Dr. Ünlüer'in gazetemizde, Akbaba dergisinde yayımlanan yazılannın dışında 'Sevgi Aşk ve Tutkulanmız' ve 'Oku Oku Budur Sonu' adlı eserleri var. TGHV'nin konferansları • Haber Merkezi-Türk Gençliğine Hizmet Vakfi tarafindan düzenlenen seri konferanslann 24.'sü yann saat 18.00'de sınema yönetmeni Halit Refiğ tarafindan verilecek. Konferansın konusu: 'Türkiye'nin Batı Dünyası ile tlişkilen.' Eczacılar Birliği davası başladı • ANKARA - fstanbul Eczacı Odası ve büyük kongre delegelennin, görevıru savsaklayarak eczacı odası ile onun üyelerinm seçme ve seçılme haklannı ellennden alıp bu kuruluşlan işlemez hale getirdiği gerekçesiyle, TBMM Başkanhğı aleyhine açtıklan 1 mılyar 700 milyon liralık tazminat davasının görüşülmesine Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başlandı. Gençlik Pankı • Haber Merkezi- Şirinevler bölgesinde gerçekleştirilen 2 bin metrekarelik Gençlik Parkı, Bahçelievler Beledıye Başkanı Saffet Bulut tarafindan düzenlenen törenle hizmete açıldı. Törende konuşan Bulut, Bahçelievler'in mutlaka yeşilleneceğini söyledi. Vakıf üniversiteleri den6timsizf • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller'in Meclıs çalışmalan, hükümet ve bürokrasiyle doğrudan ilgili birçok konuya el atan eşi Özer Uçaran Çiller'in vakıf üniversitelerinde öğrencılerden alınacak ücretin Bakanlar Kurulu tarafindan belirlenmesini öngören yasa tasansını engelleme gırişimi üzerine dikkatler vakıf üniversitelerine çevrildi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Birgen Keleş, vakıf üniversitelerinin devletten aldığı kaynak açısından da hiçbir denetime bağh olmadıgmı belırterek, bu nedenle Ozer Çiller'in müdahalesinin daha da anlamlı olduğunu - söyledi. Ders geçme ve kredi sistemiyle yükseköğretim sınav sisteminin uyuşmadığı belirtiliyor Suıav sistemi tarbşması• Ortaöğretim kurumlannda ders geçme ve kredi sistemine geçilmesine karşın, üniversite sınavlannın klasik sisteme göre yapılması, Milli Eğitim Bakanlığı'nda büyük rahatsızlık yaratıyor. EMİNE KAPLAN ANKARA - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme sı- navlannın (ÖSYS) ılk aşa- ması olan OSS'ye az süre kala, "ders geçme ve kredi sistemiyle yükseköğretim sınav sisteminin uyuşmadı- ğı" tartışmaları yeniden gündeme geldi. Milli Eği- tim Bakanhğı (MEB), yükseköğretime geçişin yeniden düzenlenmesi için 15. Milli Eğitim Şûrası kapsamında çalışma başla- tırken, ortaöğretim ders programlan ile üniversite sınav soruları arasında bağlantının kurulamadıgı belirtildi. Bakanlık ve Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), sistemde yaşanan aksaklıklar konusunda bır- birlenni suçlarken, yıllar- dır sürdûrülen çalışmalar- da ortak bir noktada bulu- şamadılar. Milli Eğitim Bakanhğı, ortaöğretim kurumlannda ders geçme ve kredi siste- mine geçilmesiyle başJa- yan "üniversite sınav siste- mi tarüşması"nı 15. Milli Eğitim Şûrası'nda sona er- dirmeyi planlıyor. Şûrada ele alınacak konular ara- sında "yükseköğretime ge- çiş" de yer alırken, şûra ön komisyon çalışmalanna başlandı. Komisyon. "yükseköğretime geçiş". "yükseköğretime geçişte aranılacak nitelikler" ve "ortaöğretimde devam edi- len alan dışında yükseköğ- retime geçiş" başlıklan al- tında çalışmalarını sürdü- rürken, getırilecek önerile- rin, "bazı derslerde başan- nın öiçü ahnmamast, orta- öğretimde bazı dersleri önemli, bazı dersleri önem- siz kılan anlayışa bağlı uy- gulamalann değiştirilmesi, ortaöğretimdeki başannın tamamının değerlendiril- mesi" yönünde olacağı bil- dirildi. İki kurum, birbirini suçluyor Yükseköğretime geçişte yaşanan sonınlann çözüle- memesınde MEB ve YÖK, birbirini suçluyor. Bakanlık yetkilileri, orta- öğretim kurumlannda 4 yıldır ders geçme ve kredi sistemi uygulanırken, üni- versite sınav sisteminin de bu yönde yeniden ele alın- ması konusunda getinlen önerilerin YÖK'ce kabul görmediğine dikkat çekti- ler. YÖK'e, üniversite sı- navlannın ya ögrencilerin mezuniyetinin kesinleşme- sinden sonra yapılması ya da üniversiteyi kazanması- na karşın mezun olamayan öğrencilere "kayıt dondur- ma" hakkı tanınması yö- nündeki önerilerin sunul- duğunu kaydeden yetkili- ler, aksaklıklann nedenle- rinı şöyle sıraladılar: - YOK, bakanlığın getir- diği önerileri hiçbir bicim- de dikkate almıyor. Ders geçme ve kredi sistemine geçilmesine karşın, klasik sisteme göre yapılan üni- versite sınavlarına devam ediliyor. - Ders geçme ve kredi sisteminde; Türk dili ve edebiyatı, sosyal bilimler, fen bilimleri, matematik, yabancı dil, sanat. spor ve genel kültür alanları yer alıyor. Üniversite sınavla- rına ise sosyal bilimler, Türkçe-matematik, mate- matik, Türkçe-sosyal, fen bilimleri, yabancı dil alan- lanndan girilebiliyor. - Üniversite sınav sorula- nyla ortaöğretim kurum- lannda görülen ders prog- ramlan arasında koşutluk sağlanamıyor. Bu nedenle dershanelerde 'üniversite- ye hazırlık ders program- lan 'biçiminde bir program oluşturuldu. Öğrenciler, okullarında aldıklan bügi- leri yeterli görmeyerek, bü- tün maddi olanaklannı bu kurumlara aktamoriar. YÖK yetkilileri de sis- temde yaşanan aksaklıkJa- nn, Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın sürekli öğretim programlannı ve ortaöğre- tim sisteminı değiştırme- sinden kaynaklandığını kaydederek, şu görüşleri dile getırdiler: "Yasa ve yönetmelikler gereği. üniversiteye, mezun olmayan bir öğrencinin kaydının yapılması müm- kün değil. Bakanlığın, sı- nav lann öğrenciierin me- zuniyetlerinin kesinleşme- sinden sonra yapılması yo- lundaki önerisinin kabul ediunesi de öğretim takvi- mini ahüst eder. Milli Eği- tim Bakanhğı, bilimsellik- ten uzak olarak her yıl eği- tim sisteminde değişiklik yapıyor." Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nca hazırlanan araştır- ma raporunda, üniversite sınav sorulanyla ortaöğre- tim kurumlan ders prog- ramlan arasında büyük bir dengesizlik yaşandığı vur- gulandı. Kireçlenme ve selüliti deri altından îlaçla tedavi • Mezoterapi; kısaca cilt içine mikro enjeksiyonlar şeklinde yapılan yani hastalığın olduğu bölgeye ilaçlama yapılan tedavi olarak tanımlanıyor. Mezo- orta ve 'terapen-tedavi", "Mezoterapi" de "orta deri tedavisi" anlamma geliyor. Enjeksyonlar cildin derm tabakasına uygulanıyor. Bunun için 2,4 ve 6 mm'lik iğneler kullanılıyor. GÜNDÜZ İMŞİR Kadınlann büyük derdi kireçlen- me (artroz), romatızma, osteoporoz ve selülitler, artık deri altına enjekte edilen ilaçlarla tedavi ediliyor. Sade- ce hasta bölge ve organı hedef alan tedavi biçımi olarak adlandırılan "Mezoterapi" yöntemi, ameliyat gerektırmeyen yumuşak doku ve di- ğer hastalık çeşitlerinde yüzde 90-95 başan sağlıyor. Artroz ya da halk arasında tanınan ismiyle kireçlenme kimi zaman yaş- lılıkta, kimi zaman da oldukça genç yaşlarda ortaya çıkan bir hastaiık olarak tanımlanıyor Rahatsızlık me- zoterapi yöntemiyle kolaylıkla teda- vi edilebiliyor. Ortopedi ve travma- toloji alanında da başanyla kullanı- lan yeni yöntemin ülkemizdeki sayı- lı uygulayıcıiarından Baltalimanı Kemik Hastalıklan Hastanesi Baş- hekimi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op.Dr. Nurettin Ümit Özak, mezoterapinin başlıca avan- tajlannı şöyle sırahyor "Mezoterapi kısaca cilt içine mikro enjeksiyonlar şeklinde yapı- lan, yani hastalığın olduğu bölgeye ilaçlama yapılan tedavi olarak ta- nımlanıyor. Mezo- orta ve 'tera- Operatör Dr. Nurettin Ümit Özak pen-tedavi"," Mezoterapi" de "or- ta den tedavisi" anlamına geliyor. Enjeksiyonlar cildin derm tabaka- sına uygulanıyor. Bunun için 2,4 ve 6 mm'lik iğneler kullanılıyor. Ağızdan alınan ilaçların tümünün kana karışması ve dolayısıyla hep- sinin vücuda geçmesi mümkün de- ğil. Damardan veya adaleden ya- pılan ilaç ise vücudun tüm doku- İarına dağılıyor. Hasta olan bölge ise ancak ilacın yüzde 2'si ya da 3'ünden yararianabiiiyor. Sonuçta her iki tedavide de ilaç kullanımı- na karşı hasta bölge çok az yarar- lanıyor. İkinci tedavi şeklinde de ilacın çok büyük bir kısmı gerek- siz yere vücudun sağlam bölgesine gidiyor. Oysa mezoterapiyle yapı- lan çok sayıdaki küçük enjeksi- yonlarla vücuda giren ilacın, çok büyük bir kısmı hasta bölgede kalmakta ve hasta kısma yayıl- maktadır. Üstelik artrozda alınan ilaçlar mideye dokunuyor. Yeni yöntemde tedavi lokal olduğu için mideyi etkilemesi söz konusu de- Fransız doktor Michel Pistor ta- rafindan bulunan mezoterapi yönte- mi hasta ve ağrılı bölgeye İcüçük özel iğnelerle enjekte ediliyor ve başlangıçta haftada bir yapılan iğne- ler hastalığın derecesine göre gide- rek ayda I'e kadar düşebiliyor. Op.Dr. Nurettin Ümit Özak, hasta bölgeye uygulanan enjeksiyonla do- laşımın arttığını, kanın sulandığını, adale ve siniri gevşeten şişmiş yağ hücrelerinin azaltıldığını vurguluyor. Fransa'nın dışında Italya, Alman- ya, tsviçre ve Ingıltere'de yaklaşık 20 yıldır uygulanan mezoterapi yön- temi ameliyat gerektirmeyen siyatik tarzı ağnlarda, adale iltıhaplannda, bilek ve diz burkulmalannda, oste- oporozda, bazı bel ve kuynık soku- mu hastalıklannda, çeşitli adale, bağ ve yumuşak doku lezyonlannda yay- gın şekilde kullanılıyor. Aynca cilt kmşıklıklan ve estetikte de uygula- yanlann mevcut olduğu belirtiliyor. Mezoterapide kullanılan ilaçlar arasında ise ağn kesiciler, adale gev- şeticiler ve dolaşımı arttıncı iltihaba karşı olanlar başı çekiyor. Terapi se- anslan 2-3 dakika sürüyor. Seans uygulaması hastalığa göre değişiklik gösterirken selülit tedavisinde son yıllarda yaygın bir şekilde kullanılı- yor. Op.Dr.Nurettin Ümit Özak, selüli- tin bilindiği gibi belü bölgelerde or- taya çıkan ve yağ dokulannın artma- sı ile kendini gösteren bir hastalık olduğunu belirterek şöyle konuşu- yor: "Kalça, baldır ve diz içi böl- gelerde portakal kabuğu görünü- mü ile ortaya çıkan selülit yanlış beslenme ve şişmanlık sonucu olu- şuyor. Mezoterapi bölgedeki dolaşımı arttırıyor ve şişmiş olan yağ hücrelerini azaltıyor." Bekâret kontrolüne iptal davası • Milli Eğitim Bakanhğı Orta Öğretim Kurumlan Ödül ve Disiplin Yönetmeliği'nin, çağdışı ve anayasaya aykın olduğunu belirten bir grup veli, öğretmen ve Izmir ÇHD'den avukat iptal davası açtı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kamuoyuna, "kız öğrencilere bekâret konrrolü" olarak yansıyan Milli Eğitim Bakanhğı Or- ta Öğretim Kurumlan Ödül ve Disiplin Yönetmeli- ği'nin "insan hakları ve anayasaya aykın olduğu" savıyla bir grup veli, öğret- men ve Izmır Çağdaş Hu- kukçular Derneği'nden avukat, Danıştay 8. Daire- sı'nde iptal davası açtı. 31 Ocak 1995 tarıhli Resmı Gazete'de yayımla- narak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanhğı Orta öğ- retim Kurumlan Ödül ve Disiplin Yönetmeliği'nin çağdışı ve anayasaya aykın olduğunu belirten ÇHD Iz- mir Şubesı Başkanı Murat Yıldırım, "Yönetmeliğin adu disiplin ve ödül yönet- meliği olmasına karşın, hü- kümleri incelendiginde, bir cezalandırma taümatname- sjdü-" dedi. Yönetmeliğin iptali için lzmır Nöbetçi Idare Mah- kemesı aracılığıyla Danış- tay 8. Dairesi Başkanlı- ğı 'na dava açtıklannı belir- ten Yıldınm, konuyla ilgili olarak yaptıgı açıİclamada görüşlerini şöyle dile getir- di: "Yönetmetiğin, yalnızca iffeöe ilgili hükmü değil, ta- mamı Türkiye Cumhuriye- ti Anavasası'na. \öncrmeti- ğin dayanağı olan 1739 sa- yılı MilH Eğitim Temd Ya- sası'na ve Türkiye Cumhu- riyeti'nin ünzalanuş olduğu 'Kadınlara Karşı Her Türlü Ayınmcılığın Kaldınlması Sözleşmesi', 'Çocuk Hak- lan Sözleşmesi' gibi birçok uluslararası sözleşmeye ve cağunızın eğitim anlayışına aylarKÜr." lzmır Adliyesi önünde toplanan davacı veliler ve öğretmenler adına savun- manlığı üstlenen ÇHD'Ii avukatlar yaptıkları ortak açıklamada da "Yönetme- lik, amaç yönünden huku- ka aykındır. Milli Eğitim Bakanhğı Orta Öğretim Kurumlan Ödül ve Disiplin Yönehneliği telafîsi imkân- sız zararlar doğuracaktır. Bu nedenle yüriitmenin durdurulması istemiyle dava açak" dedıler. ÖUPPft Flİ7ahpth-2 İsitnnhiJİ'da Dün y^n ^ e n b "yük transatlantiği sayılan "Queen UCCri HUZUUem 4 lSUinUUl UU Eiizabeth-2" gemisı Kuşadası'ndan sonra Istanbul'a da uğrayarak Dolmabahçe açıklanna demirledi. 1049 yolcusuyla tstanbul'a gelen dev geminin yolculan motorla karaya çıkanhrken. ıskelede bekleyen milli kıyafetler giymiş genç kızlar da yolculara lokum ve nazar boncuğu sundular. 'Katı atıkta devlet desteği şart' • Bodnım'da yapılan " Yerel yönetim uygulayıcılanna katı atık yönetimi" adlı seminerde katı atıklann ortadan kaldınlması için belediyelerin güçlendirilmesi geretiği belirtildi. ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Katı atık sorununun devlet desteği olmadan çözülemeye- ceği belirtildi. Bodrum'da düzenle- nen toplantıda konuşmacılar katı atıklann en önemli sorun olduğuna dikkat çekerek, bu tür atıklann orta- dan kaldınlması ve yeniden ekono- miye kazandınlmasının yerel yöne- tırrilenn olanaklanyla başanlamaya- cağını belirttiler. Akdeniz Uluslararası Vakfı, An- kara Üniversıtesı Ziraat Fakültesi ile Bodrum Belediyesı'nın katkılan ile "Avrupa Birliği'nin Med-Campus Programı" çerçevesınde "YereJ yö- netim uygulayıcılanna katı atık yö- netimi" adıyla düzenlenen seminer Bodrum'da yapıldı. Seminerin açılı- şında konuşan Bodrum Belediye Başkanı Tuğrul Acar, katı atık soru- nunun bütün yerel yönetimlerin en önemli sorunu olduğunu belirterek şöyle dedi: "Kan atıklann çevreye etkflerinin ortadan kaldınlması ve yeniden eko- nomiye kazandınlması projelerinin yerel imkânlaıia uygulamaya konul- ması mümkün değildir. Bu anlamda devletin mutlak desteği ile belediyele- rin güçlendirilmeleri gerekiyor. Gümriik birliğine girdiğimiz şu gün- lerde dünyanın gözü üzerimizde. Bu bağlamda başta çevreye bakış açımız olmak üzere atık tesislerinin aktivrte- leri dikkatle incelenecektir.'" AÜ Ziraat Fakültesi Peyzaj Mi- marlığı Bölüm Başkanı Prof". Dr. •Nur Sözen, üniversite olarak artık fildişı kulelerde oturmanın zamanı- nın geçtiğini belirterek, katı atıklann yalnızca çöp olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Sözen, "Kaü aük sadece çöp değildir, çöple açıklanamaz. Ozon tabakasının in- celmesinden tutunuz, iklim degişikli- ği ve yeraltı sularının kirlenmesine kadar etkisini sürdürür. Bodnım'da- ki katı aük sorunu Brüksei'deki Av- rupa Topluluğu Mcrkezi'ni de ilgi- lendiriyor. Bu nedenle yerel yönetim- ler ile özel sektör işbiriigi şart olmuş- tur" diye konuştu. Siyanürlü altın için Alman Parlamentosu'na yasa tasarısı İBRAHÎMGÜNEL Türkiye'de Bergama ve toplam 560 yerdeki altın madenlerinde uygulanmak istenen "siyanüıie aynştınna" projesine destek veren Alman bankalan ile şirket- lere engel olunması için Alman Parla- mentosu'na yasa tasansı verildi. Avrupa Parlamentosu'nun "siyanür kullanımını" Avrupa ülkelerinde kesınlıkle yasaklan- ması konusunda aldığı karan örnek gös- teren Alman Yeşiller Partisi milletvekil- leri, siyanürle aynştırma yöntemiyle al- tın çıkanlmasının Türkiye'de, "korkunç ekolojik ve sosyal facialar yaratacağuıı" öne sürdü. Avrupa Parlamentosu'nun 17 Kasım 1994 tarihinde aldığı kararla, altın ma- denciliğinde "siyanüne aynşürma" yön- temini yasaklamasma ilk destek, Alman Birlik 90 Yeşiller Partisi'nden geldi. Al- man Yeşiller Partisi milletvekilleri Cem Özdemir, Hulo Saibol ve Elizabeth Alt- man, Alman Parlamentosu'na yasa tasa- nsı vererek insan ve doğa için en zararlı projelerden biri olan siyanürle aynştırma yönteminin Alman parlamentosunca da yasaklanmasını istediler. Milletvekilleri, Türkiye'de siyanürle aynştırma yöntemiyle işletılmesı düşü- nülen altın madenlennın korkunç ekolo- jik ve sosyal facialar yaratacağmı öne sürdüler. Milletvekilleri yaptıklan açıklamada, "Yalnızca kâr peşinde koşan bankalar ve flrmalar, 600 bin insanuı yaşama ortam- larını tehlikeye atacaktır. Kullanılması planlanan çok zehirii siyanür, verimli ve sulak tanm alanlarını yok edecek, antik Bergama (Pergamon) kentini ve kaphca- lan yok cdccektir. " dediler. Milletvekilleri, şu görüşlen savundu: "Ortada büyük bir ayıp vardır. Dresdner Bank siyanürle altın projesine para ve- renlerden birisidir. Görüldüğü gibi kendi- si her türlü ahlak kurallanm ve her türlü sözleşmelerini unutarak yakaladığı her nrsatta bu tür ölümcül projelere ortak ol- muştur. Yine büyük bir ayıptır ki Türkiye ile birçok işler yapan Alman hükümeti, geçen seçim döneminde bu konuda soru- lan bir soruya karşı resmi yanıt olarak sa- dece 'Dış ülkelerdeki projelere karışma hakkımız yok' demiştir. Türk hükümeti- ne geiince, onun kendisine artık bir soru sorması gerekir. Kendi ülkesinin ekono- misini yeıie bir crfi. Şimdi halknun sağb- ğmı sabşa çıkarmak istiyor." Kanser Haftası başladı. Rekor Marmara Bölgesi'nde En öııeıııli kanser nedenlerinden biri asbest ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 1leri düzeyde tedavi olanağı çok düşük olan kan- ser, 20 yıl ıçmde ölümcül hastalık sıralama- sında 4. dereceden 2. dereceye yükseldı. Kanserli hastalann yörelere göre dağıhmın- da Marmara Bölgesi yüzde 36.3 oranıyla bı- rinci sırada yer alırken Türkıye'dekı her 10 ölümden birmın kanserden kaynaklandığı vurgulandı. Uzmanlar, Anadolu'da özellikle evlerin badana edılmesınde kullanılan as- bestın, Türkiye'de kanser nedenlennin ilk sı- ralannda geldiğıne dikkat çektiler. Kanser Haftası nedeniyle Sağlık Bakanlı- ğı'nca düzenlenen "4. Kanser Sempozyu- mu"nda konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıklan Anabılim Dalı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Banş, asbestın özellikle kırsal yörelerde çok yaygın olarak kullanıldığını ifade ederek "Evlerde asbestli topraklaria duvaıiar sıvanıyor ve aüedeki herkes her gün bu havayı soluduğu için kan- ser oluyor. Vapağımız araşnrmalarda. aldığı- mız bir gram havada 173 milvon asbest lifi görüldüğünü belirledik. Bu insanlar asbest işçisi ile aynı oranda bu havayı soluyor ve iki yıl icinde ölüyorlar" dedi. Banş, bu nedenle asbestli toprağı bulunan yerleşim yerlerinın başka bölgelere taşınması gerektığmı kay- dettı. Kapadokya'da bulunan Karain, Tuzköy, Sarhıdır köylerinin kanserli olarak nıtelendi- rilerek dışlanmasmı eleştıren Banş, "Kara- in'deki insanlar, kanserli olarak nitekndiril- melerinden dolayı kendilerini dine veriyoriar. Küçücük köyde üç cami var. Turistierin gei- diği bu bölgede, bu soruna en kısa zamanda çözümbuhınmalı'' dedi. Kanser nedenlen arasında ilk sırada yer alan asbestin, Iç Anadolu'nun kırsal yörele- rinde çok yaygın olduğu belirtildi. Edınilen bilgiye göre Çankın, Çorum, Tokat, Kayse- ri, Sıvas, Malatya, Adıyaman, Elazığ, Diyar- bakır, Yozgat, Konya, Kütahya ve Eskişe- hir'ın kırsal yörelerinde, içinde asbestin bu- lunduğu beyaz toprağın evlerde kullanılması nedeniyle kanser oranı artıyor. Sağlık Bakanı Doğan Baran da kanserin önlenmesınde toplum eğitiminin önemli bir yer tuttuğunu vurgulayarak kanserin ortaya çıkmasında en büyük etkenin sigara kullanı- mı olduğunu savundu. Baran, 20 yıl önce ölüm nedenlen 4. sırada yer alan kansenn, ıkınci sıraya yükseldiğinı açıklayarak ıleri evTelerde tedavi başansının sınırlı kalması nedeniyle erken tanının önem kazandığını vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle