27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 30 NİSAN 1995 PAZAR 12 DIZIYAZI François Georgeon ve Paul Dumont'un "Osmanlı İmparatorluğu Tarihi" adlı eserinden) SUNUŞ: Osmanh Imparaîorlıığu 'nda, 19. yüzyüın sonlanyla 1. Dünya Savaşı 'nınyangın yıllannda ortaya çıkan "Ermeni sorunu" ve onun yeryer büründüğü trajikgörünümler, bugün de tartışma konnsudur. Bu konıtda yapılması gereken ilk iş, ciddi ve soğukkanlı tarihçiye başvurmaktır; çünkü konu tarihe mal olmuş bulunuyor. Biz de aynı şeyiyaptık. Bu yazı dizisinde, söz konusu niteliklere gerçekten sahip iki Fransız tarihçisinin, François Georgeon ile Paul Dumont 'un Robert Matran 'ın başkanhğındayayımlanmış "Osmanh İmparatoriuğu Tarihi"nde kaleme aldıkları konuyla ilgili değerlendirmeleri Server Tanilli 'nin Türkçesinden okuyacaksınız. Server Tanilli 'nin Türkçeye çevirdiği vebuyazı dizimizin kaynağı olan eserin ikinci cildi, yahnda Cem Yayınlan arasında çıkacaktır. Ertnenilerin özgün konumuYüzyılın sonuna doğru. ulusal topluluklann hareket- ienişinde bir artış görülür. Er- menı illerinde, kanayan bır yara halindeki şiddet. 1894 yılının sonunda birden ağır- laşır Sasun yöresınde. tki yıl boyunca, ayaklanma ve bas- tırma eylemleri, Doğu Ana- dolu'da ve tstanbul'da birbı- rini ızler ve Ermeni mılliyet- çiliğınin gücünü serer gözler önüne. Aynı döneme doğru, dev- rimcı komıteler harekete ge- çerler Balkanlarda; Make- donya İçi Devrim Örgütü'nü (1893), bir dış örgüt izleye- cektir çok geçmeden; aynı yöre ıçın hak ıleri süren Yu- nan Etnike Hetairia ile Sırp örgütlenışlerini de unutma- malı! 1868"den beri bir özerldik statüsünden yararla- nan Girit'te, Girit komıteleri, adayı Yunanistan'a bağla- mak amacıyla, Etnike Heta- iria ile işbirliği içindedir; 1896 Mayısı'nda, genel bir ayaklanışın pençesindedir Girit. On beş yılhk kişisel ve merkeziyetçi bir ıktıdarla, Abdülhamit, imparatorlukta- ki ulusal topluluklann özerk- lik ve özgürlüğe olan özlem- lerini dizginleyememiştir böylece. Girit sorunundan Makedonya'ya 1895'e doğru su yüzüne çıkan üç sorundan yalnız Gi- rit sorunu çabucak çözümle- necektir. 1897'nin başlann- da, Yunan yönetimı, Girit ve Makedonya üzerindeki öz- lemlerin coşkusuyla, Osman- lılar'a karşı bir savaşın içine sürüklenır ve Yunan ordulan için hrzla bır felakete dönü- şür çarpışma (Mayıs-Haziran 1897). Osmanlılann askeri zaferi, sultanın saygınlığına çok şey katar ve Alman aske- ri danışmanlannm başansını ortaya koyarsa da, bır diplo- matik başanya dönüşemez; çünkü. büyük devletler, Av- rupa denetiminde bir özerk- lik davatırlar Gint'te. Türk bayrağı simgesel olarak dal- galansa da, Girit yitırilmiştır Osmanlı tmparatorluğu içın. Adanın Müslümanlannm Anadolu'nun batısuıa doğnı büyük göçü başlar. Makeaonya'ya gelince, 1912 yılına değin Osmanlı kalacaktır, ne güçlükler pahasına ama! Makedonya mı? Balkan- larda, Arnavutluk'tan Trakya'ya değin uzanan bır ülke ve üç ili alıyor ıçine; Ko- sova, Manastır ve Selanık bunlar. Yığın- la etnik topluluğun da dirsek dirseğe ya- şadığı bir ülkedir bu: Türkler, Arnavut- lar, Yunanlılar, Sırplar, Bulgarlar, Yahu- diler, Çingeneler, Eflâklar var; ve yalnız dinler, Islamla Hıristiyanlık değil, Orto- doksluğun bağnnda da, Bulgar ruhani temsilcilıği ile Rum Patrikliği çatışıp du- rur. Bir ülkedir ki bu, dört dev let; Sırbis- tan, Bulgaristan, Yunanistan ve Osman- lı İmparatoriuğu ilgilenır kendisiyle; bu arada, Eflâk azınhğı ile ilgilenen Roman- ya ile bütün komşu devletlerin ıleri sür- düklerini reddeden öz Makedonya milli- yetçiliğinin ortaya çıkışını da unutma- 19. yüzyılın ortalarından itibaren Ermeni toplumunda bir hareketienme başlar. Bir modem okul- lar şebekesinin gelişmesi, Ermenilerin Avrupa'ya gönderilmesi, Ermenice kitap ve gazetele- rin çoğalmasıyla önemli bir kültürel uyanış yasayan Ermeni toplumu, Avrupa ve Kafkasya ile de ilişkilerini geliştirir. Yukandaki afış Ermeni tarihi ve ulusal ideallerini sembolize ediyor. • 19. yüzyılın sonlanna doğru imparatoıiuğun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkan hareketler içinde, Osmanlı Devleti'ni kaygılandınr görünen, özellikle Ermeni ulusal hareketinin gelişimidir. Yüzyılın ortalarından beri belirgin bir kültürel uyanışı yaşamıştır Ermeni toplumu. • Bu kültürel uyanış, 1860'ta, birtemel düzenlemeye, patrikliğin geleneksel yetkilerini burjuvazinin yaranna azaltan bir Ermeni Ana Tüzüğü'nün kabulüne vanr. Onu izleyen aşamaya damgasını vuran, 186O'lı yılların başlarında Ermeni ulusal hareketinin doğuşu olur. • Ermeniler, Müslüman olmayan diğer azınlıklardan daha fazla devletin siyasal ve idari yapısıyla bütünleşmişlerdir. 1864 kanunuyla kurulan yerel kurumlarda da sayıları haylidir. Böylece, ulusal kimliklerinin bilinci daha da keskinleştiği bir sırada, sürecektir; Parlamento ise, reformlar, güvenlik, vb. elde etmek içın, cemaatlerinin özlemlenni sergileme ola- nağı sağlar Ermeni millet- vekillere. Ermeni mılliyetçiliğinin kökeninde görülen bu öğeler (okullann gelişmesi, edebi- yattaki yenileşme, hareket- lenış), bütün ulusal hareket- lerin çıkış noktasındadır im- paratorlukta. Bununla bera- ber, Ermeniler söz konusu oldukta kendıne özgü kimi özellikler göze çarpar. ön- ce, Osmanh lmparatorlu- ğu'nda Ermeni halkın coğ- rafyası bakımından, Doğu Anadolu'da ve Kilikya'da, Ermeni nüfus, Müslüman nüfus örgüsü içinde alabildi- ğine iç içedir onunla, Ayn- ca, Ermenilenn en çok otur- duklan altı doğu ilinde. Er- meniler, yüzyılın sonlannda nüfusun çoğunluğunu oluş- turmaz hiçbır yerde: Erme- niler, Türkler, Kürtler, Çer- kesler, dirsek dirseğedirier aynı köylerde, aynı kentler- de. Devlette Ermeni gücü malı. Her bın, aynı toprakparçası üzerin- de tanhsel haklannı saydırmak istemek- tedir. Kjmi, II. Philippos ile Büyük ts- kender'in Makedonya Krallığmı ıster- ken, kimisi de Makedonya ülkesinin bü- yük bölümünü ıçine alan San Stefano Antlasmasf nın Büyük Bulganstanını ılen sürmektedır Mafcedonya'da kanlı dönem XIX. yüzyılın sonlanndan baslayarak, Makedonya, devrimd komitelerin üyele- ri (komitacı) arasında, kanlı çarpışmala- nn sahnesi olur. Terörcülerin yöntemle- ri, köyleri baştan aşağıya kınp geçirmek- ten, trenlere heyecan uyandıncı saldın- lara varıncaya değin değişeeektır, arada, kurtulmalık karşılığında insan kaçırmak, camileri ya da kiliseleri ateşe vermek. holdup'lar, vb. vardır. Uyuşmazlık. az çokgizli biçimde, Balkan savaşlanna de- ğin sürecektir böylece: 1902-1903'te ol- duğu gibi, İç Örgüt'ün, Manastır kenti dolayında, gercekbir ayaklamşı başlattı- gı sert patlayışlar olacaktır kimi zaman. Osmanlı egemenhgi, bu üç eyalet üzerin- de varlığını sürdürür, ne var ki, çatışma tehlikesini üzerlerine almak istemeyen büyük devletlerin Balkanlar'daki oyunu sonucu, gitgide daha eğreti bir durumda- dırbu. Balkanlar'daki gehşmeyle doğru- dan doğruya ilgili ıki deviet, Avusturya- Macaristan ile Rusya, statükonun sürdü- rülmesi konusunda iki kez anlaşırlar. İl- ki, 1897'de Saınt-Petersburg'da olur: tkincisi ise, 1903 'te Mürzsteg'de gerçek- leşir ve François-Joseph ile II. Nıcolas, Makedonya için, başka önlemlerin yanı sıra bir uluslararası jandarma gücü kurul- masını öngoren bır reform prograrru ha- zırlarlar. Abdülhamit, Makedonya'yı, Osmanlı egemenlığı altında tutmayı ba- şaracaktır, ancak, şıddette taşkınlıklara giderek olacaktır bu ve Avrupalı devlet- ler de -gitgide artan bir biçimde- ışlere büyük olur devlette. burunlannı sokup duracaklardır. Ne var ki XIX. yüzyıhn sonunda, Os- manlı Devleti'ni kaygılandınr görünen, özellikle Ermeni ulusal hareketinin geli- şimidir. Yüzyıhn ortalanndan beri, ala- bildiğine değişmiştir Ermeni toplumu. Bir modern okullar şebekesinin gelişme- si, Ermeni gençlerinin Avrupa'ya gönde- rilmesi, Ermenice basılan kitap ve gaze- telerin çoğalmasıyla, belirgin bir kültü- rel uyanışı yaşamıştır toplum. Bu kültü- rel uyanış, 186O'ta, bir temel düzenle- meye patrikliğin geleneksel yetkilerini burjuvazinin yaranna azaltan bir Erme- ni Ana Tüzüğü'nün kabulüne vanr. Onu izleyen aşamaya damgasmı vuran, 186O'lı yıllann başlannda Ermeni ulusal hareketinin doğuşu olur. Anadolu'nun doğusunda, Ermeni halkı arasında toplu dılekçelerdolaşır; 1862'deZeytun'daol- duğu gibi, henüz yerel ayaklanmalarpat- lakverir. Bukaynaşma, 1876'da Osman- lı Parlamentosu'nun toplanışına değin Belirtilmesi gereken bir başka nokta da şu: Ermeni- ler, Müslüman olmayan baş- ka bütün azınlıklardan kuş- kusuz daha fazla olarak, devletin siyasal ve idari ya- pısıyla bütünleşmişlerdir. Rumlann imparatorlukta si- yasal nüfuzlannın çok azal- ması sonucuna varan Yunan başkaldınsından beri, Erme- niler, Saray'a ya da Babı- âli'ye bağlı siyaset kadrosu içinde önemli bir yer tut- maktadırlar 1864 kanunuy- la lcurulan yerel kurumlarda da sayılan haylidir. Beledıye kunıllannda, mahkemelerde yerleri var- dır, mali konularda uzman- lar, çevirmenler, sağlık ve tanm hizmetlerinde teknis- yenler sağlarlar. Böylece, ulusal kimliklerinin bilinci daha da keskinleştiği bir sı- rada, yerieri daha da büyük olur devlette. Ermeni sorununa özgünlüğünü veren bir üçüncü nokta da, Ermeni nüfusun dı- şansıyla kurduğu ilişkilerin türüdür. Er- menilerin, Avrupa'da bir bakıma eski sa- yılabilecek dağılışına bağlıdır bu ilişki- ler. Bu dağılıştan, Mekhitaristlenn Vene- dik'te kurduklan gibi, ulusal kültürün parlak merkezleri çıkmıştır ortaya. Öte yandan, Kafkasya ile ilişkiler ve Rusya Ermenileriyle bağlar sıkıdır. Kafkas- ya'dan yola çıkan ınsanlar ve düşünceler, hatta tstanbul'a erişmeden önce, Doğu Anadolu'da dolaşırlar. Son olarak, mis- yoner takımı, özellikle de Amerikan mis- yonerleri, alabildiğine sızarlar Ermeni cemaatine. Böylece, seçkınlerinın dış dünyaya açılmasıyla. Ermeni toplumu, özellikle de Doğu Anadolu'dakı, kendı- sini çevreleyen Müslüman toplumdan farklılaşır gitgide. Yann: Ermeni hareketinin kölctencile$mesi (12.7.1972- ) Yönetim Kurulu Üyemiz Sevgili REŞAT BULUT, Atatürk sevgisi ile dolu yüreğinin duruşunun birinci yılında seni her geçen gün daha da artan bir özlemle anıyoruz. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEGİ İSTANBUL ŞUBESİ YÖNETİM KURULU TEŞEKKÜR 14 Nisan 1995 günü kaybettiğimiz Yıldız Üniversitesi emekli profesörlerinden Ga- zanfer Erim'in rahatsızhğı sırasında teda- visini yürüten, başta Aile Hekimliği Uzma- nı Dr. Can Kayabal olmak üzere dostça yardımlannı esirgemeyen Sayın Cahit Öz- den ve Balıklı Rum Vakfı Kurulu Başkanı Sayın Dimitri Karayani'ye ve tüm idari personele, hastanedeki tedavisini üstlenen ve yakından ilgilenen Saym Dr. Sevda Er- soy ile tüm uzman doktorlara, tüm hemşi- re, hastabakıcı, sağlık personeline ve ölü- münden sonra arayan arkadaşlan ve mes- lektaşlan ile bütün dost ve akrabalara te- şekkür ederiz. AİLESİ GERZE KADASTRO MAHKEMESİ Davacı Gerze Orman Idaresı tarafından Gerze Acısu Kövü'ndekı 187 nolu parselle ilgili olarak davalılarGerze Çarşı Mahallesi'nden Ahmet Karagülle ve arkadaşlan aleyhıne açılan kadastro tespitıne ıtıraz davasının mahkememızde yapılan açık yargılamas>ı sırasında da^lılardan Ahmet Karagülle mırasçılan eşı Muazzez Karagülle ve çocuklan Fısun ve Teksın Kafagülle'nin bütün aramalara rağmen adreslen tespıt edılememış, duruşma günü ve yargıtay ılaraı tebliğ edıle- memıştir. Mahkememizce tebligat yapılamayan Ahmet Karagülle mırasçılan eşi Muazzez ve çocuklan Fısun ve Teksın Karagülle'nın mahkememizm 1993/13 esas sayılı dosyasının 27.06.1995 günü saat 10.00'da yapılaoak olan duruşmasında hazır bulunmalan veya kendılerını bır vekılle temsıl ettirmeleri gerektıği, Belırtılen günde hazır bulunmadıklan takdırde vargılamanın gıyaplannda devam edıleceği ve Yargıtay bozma ilamına uymuş sayılacaklan ılanen tebliğ olunur. Basm: 19042 AKYAZIAS1İYE HU KUK HÂKİMLÎĞİ' NDEN GÜVENÇLERKÖYÜ DosvaNo: 1995/347 1995/348 1995/349 1995-350 1995/351 1995/352 1995/353 1995/354 1995/355 1995/356 Parsel No: Yüzölcümü Bedeli 9 1725 m2 45.550.000.-TL 380.000-TL 18.8OO.OOO.-TL 2.500.000 - TL 10.400.000.-TL 45.400. 000.-TL 30.400. 000.-TL 6.500.000.- TL 12.450.000.-TL 27.000. 000.-TL 10m2 730 m2 110m2 520 m2 2270 m2 1045 m2 325 m2 480 m2 970 m2 Yukanda dosya ve parsel numarası ile sair evsafi belir tilen taşınmazlann 2942 sa yılı yasanın 19. maddesi uyannca Karayollan Genel Müdürlüğü adına tesciline karar veriİmiştir. Kamulaştırma bedelleri tstanbul-Küçükyalı Ziraat Bankası Şubesi'ne bloke edılen ışbu taşınmazlann üzennde herhangi bır hak iddia edenlerin bu ılan tari hinden iti- baren üç ay içinde Akyazı Asliye Hukuk Hâ kimhği'ne müracaatlan ilan olunur. Basın: 18629 10 7 6 5 4 3 1 2 Zilyeti: Nuri Özcan Mustafa Özcan Celal Özcan Adem Özcan Seyit Özcan Nuri Özcan Nuri Özcan Ali Yıldıztaş Mehmet Özcan Nadir Özcan AFŞİN KADASTRO MAHKEMESİ Sayı: 1993/128 HÂKİM Turkan ZENGİN 33297 KÂTİP. Mustafa YAZICIOĞLU DAVACI: Bağdat MERCİMEK - Yusuf kızı Şehribanı kızı 1954 D lu, Dağlıca kasabası - Af- şın DAVALILAR- I- Afişın Kadastro Müdürlüğü 2- Ismaıl GÖÇER - Yusuf oğlu Gaziosmanpaşa mahallesi Mımar Sınan Cad. - Afşın DAVA TESPİTE İTİRAZ Davacı Bağdat MERCÎMEK tarafından davalılar, Kadastro müdürlüğü ve Ismaıl Göçer aley- hine açılan Kadastro tespıtıne ıtıraz da\asının 4 4 1995 tarihlı otururaunda verilen ara karan ge- refınce. yapılan tahkikatta adreslen betlı olmayan, Afşin Çobanbeyli Kasabasmdan Çoban Yusuf oğlu lsmaıl Göçer mırasçılanndan Yusuf Mırasçılan, Emıne Nihal, Zübeyde, Ayhan. Gülhan ve lsmaıl GÖÇERler ile yıne Afşin Çobanbeyli Kasabasuıdan Mustafa Göçer mirasçılan, Selma, Mustafa, lsmaıl, Yusuf, Fatma. Sevda. Feramuz GÖÇER'let ile yıne mırasçılardan Feramuz GÖ- ÇER mırascısı yine aynı yerden Feramuz Göçer'ın adreslen tespıt edılemedığınden ılanen tebli- gat yapılmasma karar veriİmiştir. Yukarda ısımlen belirtilen lsmail GÖÇER mirasçılanran mahkememıze ait 1993/128 Esas sa- yılı dava dosyasının durusması olan 13.6.1995 günü saat 9 00'da mahkememızde hazır bulunma- lan ve delıllennı bıldırmelen veya kendılennı bır vekılle temsıl ettırmelen, aksı takdirde yargi- lanmanın yokluklannda yapılacağı ve karar venlcceğı davetıye yenne kaım olmak ûzere ılanen tebliğ olunur. 5.4.1995 Basın: 18757 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Çankaya'da Kürt Sorunu Birteşik Sosyalist Parti (BSP) Genel Başkanı Prof.. Sadun Aren'in, Çankaya'da Süleyman Bey'le gö- rüşmesinden sonra, izlenımlerini merak ediyordum: - Ben olumlu ızlenimleraldım, Cumhurbaşkanı'nın tutumu ile ilgili olarak... - Evet. (Ben tanıdığım Süleyman Bey'in yasaksav- dığını düşünüyordum!) - O zaten şöyle yapıyor konuşmalan: Kendisi bir şey söylemıyor. Diyorki: "Memteketin makrosorun- lan hakkında partinizin görüşlerini dinleyeceğim." Zaman zaman not alıyor söylenenleri. Ondan sonra da, işte çay ikram ediliyor. Çıkıp gidiliyor. Ordan da, basın bürosunda konuşmalannız hakkında bılgi ve- riyorsunuz. Herkes öyle yapt, ben de öyle yaptım. Fakat oldukça rahat göründü. Ben tabii, bütün meselelerüzennde konuşmaktan- sa, "iç banş" üzerindeki görüşlerimizi, işte Kürt so- rununu, bu Terörie Mücadele Yasası'nın 8. madde- sini söyledim. Esas itibanyla şu doğrultuda: Bunlar, Kürtler, Kürt sorunu, bir bölücülük nedeni olmaktan çıkmıştır Yani, böyle bir manzara görünmüyor. Bu bakımdan, işte "EğerTMY'nin 8. maddesini kaldınr- sak memleket bölünür, tehlikeler uyandınr" ülan gi- bi görüşler geçersizdir. Bu madde kaldınlırsa, bugün söylenenlerden fazla bir şey söylenecek değildir. Bu madde kadük olmuştur. Çünkü bu madde, "Bölücü-: lükyapılamaz" diyor. Yani, bunun anlamı nedir? "Tür-1 kiye bölünmeye müsait bir ülkedir, onun için bu ya-- p\\amaz\"demekistiyor. Çünkü, böyle müsait bir şey. değilse, zaten böyle bir şey söylenmez. -Evet! - Ben bunu Anayasa Mahkemesi'nde söylemiştim.', Bu münasebetle değil de, işte partiler, TC'nin top-, raklan üzennde dil, din, ırk farklanna dayanan azın-' lıklar bulunduğunu öne süremezler, diye bır madd&, varya, partileri ondan kapatıyorlar zaten. Yanı, var-\ dırda "söylemeyin* d/yormadde. Diyorki, "Gaileolur, ilerde", "Uyuyan yılanı uyandırmamak" gibi. "Hırsı-; za yol göstermeme" gibi laflar vardır ya hani? « - Nasıl? ; - Hırsıza yol gösterme, pencereden girme! fılar> derier ya (gülüşmeler). "Bunlan fazla söylemeyin,. tehlikeli olur sonra!" Ben Anayasa Mahkemesi'nde* sözlü savunma da yaptım, o zaman demiştim ki$ "Bunun gerekçesi budur: "Bir gaile çıkmasın"d/r. "\ş-k te o gaile çıkmıştır" dedim. Adamlar dağlarda. ko-, nuşuyoıiar. Kürt sorunu, silahlı silahsız savunulur ü-\ lan bir hale gelmiştir. Bu arada, vaaay "Türkjye'de! Kürt vardır, yoktur" demeyi cezalandırmak anlamsız kaçmaktadır. İşte siz Yüksek Mahkeme olarak "«a-- dük olmuştur bu madde" diyebilirsiniz. Yanı, geçer-, liliği kalmayan bir maddedir. Şimdi bu, "bölücülük" için de söz konusu. Ben\ şöyle düşünüyorum: Türkıye, yani Kürt halkı daha ne kadar kışkırtılsın? Yani, içerden, dışardan Kürthalkh yeterince kışkırtıiıyor, ayaklanmıyor! Yani bu açık;\ ayaklanmıyor! Bu kadarkışkırtıldığı halde ayaklanmı-. yori Eee, şimdı "Yok ayaklanır!" diye, birsürü baskı', altına almanın, bölücülüğü yasaklamanın filan biran-', lamı yok. Bu yasakladığınız şey, zaten herkesin bil-', diği, söylediği, fiilen gözleriyle gördüğü bir durum.\ Yani, gereksiz bir şey yapılıyor. Hatta, bö/ücüfijğüî tahrik edicı. Yani, Kürt halkından bu kadar da kork-\ mak, asıl bölücülük filan olmaya başlıyor; gerçekten\ böyle ayn ırkı, dili filan olabilir, bölünmeyebilirsin.ı Farklılıklann olur, bunu tanırsın. Bunlan anlattım ben\ Onun için, Terör Yasası'nın 8. maddesi filan kalka-i bilir. Demokrasinin gereği olarak kalkması gerekir.* Fakat, demokrasinin gereğine o kadarsaygısı olma-' yan ınsanlar, bölünmeye neden olur diye, sadece bd bakımdan karşı çikanlara da bunu söyledim... Bun-, lara tepkı göstermedi. "Efendim olmaz!" filan deme-i di. Yüzünün ifadesinde böyle bir şey olmadı. O ba-; kımdan genel tavnnı olumlu buldum. Tabii, "şeri-; aVtan, sendikalyasalardan sözettım. Yargısız infaz->_ lar, failimeçhul cinayetler, hapıshaneierdekı kotü /ş-, lemler, iç banşı bozucu şeylerdir. Ve bunlann çaresh kesinlikie bulunmalıdır. Işkenceleri de söyledim. Iran- lılan lade ediyoriar, bazen yakalayıp... '• - Konuşmanızla ilgili haberleri aynntılı olarak, ga- zetelerde pek göremedim! - Basına söyledim, ama Kürt sorununu, bu ince- likleri anlatmakzor olacağı için onlan söylemedim! •••. Kemal Sanibrahimoğlu Ankara'da öldü. Kadir- li'de Küçükçınar köyünde toprağa verildi. Sanibrahi- moğlu'nun babası Yakup Ağa, 1923'te oğluna Mus- tafa Kemal adını vermış. Sanibrahimoğlu, Yaşar Ke- mal'in ilkokuldan sınıf arkadaşıymış. Yaşar Kemal, "Benim adım da Mustafa Kemal" dedi, "doğumumu Yavuz Abadanou/du benim. 1923 doğumluyum. Adımı da Ali Saip Ursavaş koymuş. Cumhuriyete değin Mustafa Kemal adı koymak yasaktı" diye ek- ledi. (Ali Saip Ursavaş 1923 yılında milletvekili oldu.) • • • Yann 1 Mayıs! Işçıye, emekçiye, emekten yana olanlara kutiu olsun! B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7SOLDANSAĞA: 1/ Güreşte bır oyun... SSCB'de 1917-1922 yılla- n arasında görev yapan sıyası polis örgütü. 2/ Su kıyı- lannda yeüşen ve kökü hekimlikte kullanılan otsu bir bıtkı. . Uzak. 3/ Neodim elementi- nin simgesi.. Bir kımseye yardım eden. vanındabu- iunan kadın arka- daş. 4/ Çıft dırekli yelkenlı gemi.. Italya'da yaşamış an- tik halk. 5/ Şık, lüks \e gös- tenşlı giyım tarzı. 6/ Deniz kıyısındakıbüyükkaya... Al- tı dûz, küçük gezıntı vapuru. II Uzun süre cınsel ıhşkide bulunmadığı ıçın aşın ıstek duyan kimse... Bir nota. 8/ Hızlı.. Asya'dabirgöl. 9/Bir me>-ve... Ordeğe benzer bır sukuşu. YUKARTOANAŞAĞIYA: \ V Arpın atası olduğu sanılan, Ekığu'ya özgü telli çalgı... De-' nnce çanak. 2/ Bir meyve... Orta Anadolu'da bir göl. 3/ Ma-i tematikte kullanılan sabit bir sayı... Üzerinde çok sayıda ığ-1 ne bulunan balık oltası. 4/ Bır ışı yaptırabilme gücü .. Bir kâğıt oyunu. 5/ Vücuttakı AJDS virüsünü saptamakta kul- lanılan test. 6/ İnsan resmi... Şöhret. 7/ Tıp dilınde derinınî kanlanmasına verilen ad... Bır nota. 8/Japon ınanışındaâo-\ ğaüstüvarlıklara verilen genel ad...Habercı.9/0lgunIaşm-; ca kendıliğınden çatlayıp açılmayan tek tek tohumlu kunıj meyve.. lsviçre'ye özgü, ağaç kütükJerinden yapılma dağ» evi. '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle