Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 1995 PAZAR 8 PAZAR KONUGU LEYLA TAVŞANOĞLU - Siz, bir konuşmanızda, "Avrupa ülkele- rinin Türkiye'ye gümrûk birliğine girmesi halinde AB'ye tam üyelik statüsü de almış olacağttelkininde bulunduklannı, oysa Tür- kiye 'nin bu tûrboş vaatlere inanmamasıge- rektiğini, hatta Türkiye'nin üyeliğinin en- gellenmek istendiğini" söylemiştiniz. Tür- kiye'nin üyeliğini kim engellemek istiyor? Sakın bu, Yunanistun olmasın? . PANGALOS-Bununyamtıçokaçık. Tür- kiye. kendi iç yapısıyla AB üyeliğini engel- liyor. Bu ülkenin insanlannda, sankı Gümriik Birliği Anlaşması'na imza atılınca AB'ye tam üye olunmuş kanısı var. Oysa bu çok yanlış. Gerçek şu: tlk aşama AB'ye ortak üyeliktir. Siz. uzun süre ortak üye İcaJdınız. Daha sonra Gümriik Birliği Anlaşması'na imza attınız. Bu da ıkıncı aşama. Ama AB'ye tam üyelik bambaşka bir şey. Türkiye'nin tam üyelıği bir devrim sayılacaktır. Çünkü tam üyeliğin çok açık koşullan vardır. Bir kere AB Komisyonu'nun Türkiye hakkında- ki izlenımlenhiçıyıdeğıl.Buda Türkiye'nin ekonomik ve sosyal durumundan kaynakla- nıyor. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine izin ver- mek, Ürdün ya da Fas gıbı benzer kültürlere kapıyı açar. Bu sözünü ettiğim iki ülke de AB'ye tam üve olmaya hazır olduklannı söy- lüyorlar. Ama çok açık biçımde de hazır de- ğıller. -Siz, bu dunıma birazyanlı bakmıyormu- sunuz? PANGALOS- Ben burada bir Yunanlı ola- rak konuşuyorum. Durumu biliyor, bildiğim için de yargılayabilıyorum. Yunanistan'ın üyeliği AB için çok uç. sınır bir durumdu. AB ülkeleri, Yunanistan'ın tam üyeliğini taham- mül edılmesi gereken bir durum olarak de- ğerlendirmışler, epeyce ayak dıremışlerdı. Kıbns 'ta Girne 'yi, Lefkoşa dan ayıran o Allah 'ın belası öOmillik uzaklık kapansın. Amabu olanaksız. Çünkü bir kez iki toplum arasındaki duvaryıkılırsa Kıbns 'taki bütün sistem çöker. Bu nedenle de Denktaş bunu istemez. THEODOROS PANGALOS -Atina dogumlu. Atina İ nhersitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirerck a\ukatiıkyapü. 1%7'de Yunanistan'da Albaylar Cuntası darbeyte iktidarı ele geçjrince askeri yönetime baş kaldırdı. Bir süre gözaltında kaldı. İlkesini terk ederek Fransa'ya gitti. Sorbonne Üniversitesi'nde iktisat doktorasu ardından da Siyasai Bilimler Fakültesi"nde lisansüsrü ögren- im yaptL Sürgünde> ken ülkesine olan öziemini gidermek amacıyla birkaç a\ Türkiye'de yaşadı. Yunanistan'da demokrasiye dönülünce Andreas Papandrcu'nun kurduğu PASOK partisine girdi. Milktvekili seçüdL Tıcari Işierden Sorumlu De\ let Bakam. ardından da AB İşlerinden Sorumlu Dişişleri Bakan Yardımcısı oldu. PASOK son dönemde yeniden iktidara getince bu son görevini yine üsdendi. Ancak Papandreu'yla anlaşmazhğa düşerek bakanhktan aynldı. Atina Belediye Başkanbğı'na adayhğuıı koydu. ama kaybetti. Şimdi Atina Beiediye Meclisi üyesL çok daha ileri bir yerde olurdu. Hatta Yuna- nistan'la kıyaslanamazdı bile. Kıbnslılar çok zengin. Kıbnslı Türkler bile öyle. Böylece onlar hep gende tutuluyor, ilerlemelen engel- leniyor. - Kıbns 'ın AB üyeliğinden söz ettiniz. Bi- liyorsunuz, Murat Karayalçın, Dışişleri Ba- kanı 'yken gittiği Brüksel'de "Kıbns 'ın Rum kesimi AB üyeliğine alımrsa garantör ülke hakkımıza dayanarak biz de Kuzey Kıbns'ı ilhak ederiz " demişti Bu sözlerine tepkiniz ne olmuştu? PANGALOS - Ben bugün böyle bır garan- törlüğü kabul edemem. Artık 1974'te yaşa- mıyoruz. Size her zaman savunduğum düşüncemi yıneleyeyim. Eğer Kıbns sorununu çözersek Türkiye ile Yunanistan arasındaki diğer so- runlann kolaylıkla üstesinden geliriz. Çöze- mesek bile o sorunlarla yaşamayı öğreniriz. Öncelıkle aramızdakı Ege sorununu ele alalım. Siyasetçilere bakarsanız Ege'nin di- bmde çok önemlı hazıneler yattığını sanabi- lirsinız. BırzamanlarÇağtayangU(eskı Dışiş- leri Bakanı). Ege sorununun bır savaş nede- ni olabıleceğıni söylemiştı. Ama bütün bunlar boş. Bugün, BM'nin Deniz Hukuku Anlaşması var. BM üyesi ül- kelenn çoğunluğu bu anlaşmayı kabul etti. Türkiye de er ya da geç kabul etmek zorun- da kalacak. Üstelik. Ege'yı kullanan ülkeler sadece Türkiye'yle Yunanistan değil. Pek çok ülke Ege Denizi'nin sulanndan yararlanıyor. Er ya da geç bu konuda bir anlaşmaya vanlacak- tır. Dolayısıyla o konuda gerçek bir sorun yoktur. Bence Türkiye'yle Yunanistan en kısa yol- dan bölgedekı gerilimi azaltmalı ve karşılık- lı olarak buradakı askeri yükümlülüklerini en azına ındirmelıdırler. Bu, Yunanistan için tek sorundur (Kıbrıs dışında). Öbür sorunlar 'TürkiyeAvrupa'ya ıtygıuıdeğpl'Böylesine tepkilerle karşılaşan Yunanistan, kendine düşenı yapmaya, AB üyelerine ye- tişmeye. kendinı AB standartlanna uydur- maya çalıştı. Bu yolda da büyük çabalar har- cadı. Biliyorsunuz, Yunanistan, Türkiye'ye kıyasla çok daha homojen, teknolojık ve eko- nomik alanda çok daha gelişmiş bir ülke. Sa- kın yanlış anlamayın. Türkiye, çok büyük bir ülke. Nüfusu çok kalabalık, üretimı, sanayıı çok yüksek. Ama bunlar yeterli değil. Önem- li olan AB'yle sosyal ve ekonomik bütünleş- meyı becerebilmektir. - Yani özetle "Türkiye, Avrupa'nın stan- dartlanna uygun değil" mi demek istiyorsu- nuz? PANGALOS - Evet, tam olarak öyle söy- lemek istedim. Siz, yann AB'ye tam üye ol- sanız. birlik bunun ceremesini çok ağır bır bi- çirnde çeker. Örneğin, tanm harcamalan iki misline çı- kar. Aynca yapısal harcamalar da ıkı mıslin- den fazlaya yükselır. Türkiye'nin AB içinde farklı bır standarda sahıp olmak isteyeceğı- ni de sanmıyorum. O zaman ortaya tam bır komedi çıkar. Eğer tam üye olmak istiyorsa- nız, o zaman dığer ülkelerle eşıt standarda sa- hip olmalısınız. Türkiye'nin, bugünkü durumuyla tam üye- liğe kabul edildiğıni bir düşünün. Bu üyelı- ğı yürütebilmek için birlığin ne kadar harca- ma yapnıak zorunda kalacağını düşünebıli- yor musunuz? lngiltere ve Almanya gibi Türkiye'nin üyeliğinin avukatlığını yapan ülkeler, önle- rinde tanm harcamalannın iki misline, diğer yapısal harcamalann da üç-dört misline çı- kacağı önensini gördüklennde nasıl bir tep- kı göstenrler, düşünebılıyor musunuz? Ikinci bir güçluk, AB'yle Türkiye arasın- daki manevi farklılık. Sıze belki açık açık farklı olduğunuzu sö>lemezler. Size Yuna- nistan'ın üyelıği deneyimlerimden bır örnek vermek istiyorum. Yunanistan, AB üyeleri tarafından siste- matik olarak avnma tabi tutulmuştur. Bıze SUNUŞ: Yunanistan da, iktidardaki PASOK partisinin, çok değil, daha birkaç ay öncesine kadar, gelecek vaat eden, becerikli bir iist diizey yetkilisi vardı. AB tşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcıhğı 'myürüten bu kişi Theodoros Pangalos 'tu. Pangalos, Türkiye 'ye acımasızca yönelttiği eleştirileri, Türkiye 'nin AB üyeliğini engelleme çalışmalarıyla biliniyordu. Ancak Pangalos, PASOK içinde, keskin zekâsı, AB mevzuatı ve mekanizması konusundaki bilgisiyle sivrilmişti. Ama Pangalos ne çektiyse dilinden çekti. Pek çok kişinin, "Bir siyasetçiye uymayacak kadar damdan düşercesine " konuşması yüzünden eleştirdiği Pangalos, Başbakan Andreas Papandreu'ya, villasınıyaptırdığısırada kabinedeki dört bakandan para kabul ettiği için ağzına geleni söyledi; buyüzden ülkede bir skandal koptu. En azından şimdilik siyaset merdiveninin üst basamakları ona kapandı. PASOK disiplin kuruluna sevkedildi. Ama partiden ihraç edilmedi. Pangalos bunun üzerine Atina Beiediye Başkanlığı 'na adaylığını koydu. Muhalefetteh Yeni Demokrasi Partisi nin adayı ise Pangalos 'un bakan yardımcıhğı döneminde dışişleri bakanlığı sözcülüğünü yürüten Dimitrios Avramopulos 'tu. Ocak ayındaki beiediye seçimlerinde Avramopulos açıkfarkla Pangalos 'u geride bırakarak Atina Beiediye Başkanlığı na seçildi. Pangalos da Atina Beiediye Meclisi üyesi oldu. Partisindeki durumu sarsılınca kendisine ne yapacağını soran dostlarına, "Ben siyasete göbeğimden bağlı değilim. Benim Yunanistan 'ın güneyinde kocaman arazilerim var. Burada çiftçilik yapıyorum. Bağlarım var. Şarap üretiyorum. Parasal hiçbir sıhntım da yok " yamtını verdiğini anlatıyor. Pangalos, geçen hafta îstanbul'daydı. Birdostevinde kendisiyle Türk- Yunan ilişkileri, Kıbns sorunu ve siyasi geleceğini konuştuk. hep tepeden ve kuşkuyla bakmışlardır. Bunun da tek nedenı Doğulu olmamızdır. - Avrupa ülkeleri, sizi her zaman mı öyle gördûler? PANGALOS - Tabiı. Size daha da ötesinı söyleyeyım mı? Bence siz onlara daha da ya- bancı ve acayıp geliyorsunuz. Bu nedenle si- ze, bize yaptıklanndan daha fazla aynm uy- gulayacaklannı sanıyorum. Ama bunlar, ma- nevi değerlerolduğu için mücadele edebılır- siniz. Zamanla birlik içindeki ilerici zihniyetlı insanlar Türklerin yanını tutabilirler. Hatta. arada siyasi bir sorun olmadıkça Yunanlılar da Türkiye'nin yanını tutabilirler. Çünkü Yu- nanlılar. Doğulu muamelesi görüp küçüm- senmenin ne demek olduğunu çok iyi bıhr- ler._ Üçüncü, ama bırincil sorun ise siyasi me- sele. Bunun ıvedılıkle ve önemle halledilme- si gerekiyor. AB üyeliğinin gerçekleşmesı için öncelikle demokratik yapının ve ınsan haklanna saygı sısteminin oturmuş olması şarttır. - Bu milletvekilleri, PKK'yle bağlan oldu- ğu iddiasıylü tutuklunntışlardı... ögrencüeri Sınav sistemindeki değişimin inde kalmayın <nu için özel sınıflar açdacak bölümler: endislik Bilimleri (FM) ıdi Bilimler (TM) Bilimler (S-TS) nmiKfcvamediyor Caddesi No^O Bakırköy tstanbul, 6600293(4hat)Fax:572 32 91 PANGALOS - Ne olursa olsun... Bu mil- letvekilleri, bugün siyasi faaliyetleri nede- niyle hapiste bulunuyorlar. Hırsızlık yaptık- lan ya da cinayet işlediklen için hapse atıl- madılar ki. Bakın şimdi... tspanya'da Bask bölgesinin özerkliğı ıçın savaşım veren ETA örgütü var. ETA'nın milletvekilleri Ispanyol Parlamentosu'nda görev yapıyorlar. lngiltere'de de benzer bir durum var. lrlan- da Cumhuriyetçi Ordusu'nun (IRA) siyasi kanadının (Sinn Feın) üyeleri de Ingiliz Par- lamentosu'nda. Ama hiçbiri de bir tedhiş ör- gütüyle bağlan var diye hapse atılmıyorlar. - Peki, sizce Türkiye'yielestirenlerin ken- dileri çok mu masum? PANGALOS - Hiç kimse mükemmel de- ğil. Uluslararası Af Örgütü Yunanistan'ı, ltal- ya'yı bu nedenlerle kaç kez kınamıştır. Ama Türkiye'de o kadar çok olay oluyor, o kadar çok grup işin içine kanşıyor ki iş sistematik hale dönüyor.Aynca şunu da söyleyeyım: Anayasanız da AB üyelıği standartlanna uy- gun değil. Zamanı geldiğinde bunun da telaf- fuz edildiğini duyacaksınız. Anayasanız, bir Batı Avrupa ülkesince kabul edilebilir gibi değil. Bütün bunlar siyasi sorunlardır. Bun- lan görmelisiniz. AB'yi salt bir gümrük birliği sanmak çok yanlış bir kanı. Esası, gümrük birliği artı bu saydığım tüm koşullardır. Bu olması gerekli unsurlar, tam üyelik söz konusu olduğunda bir bir ele alınacaktır. Ama AB'nin perspek- tifleri Türk hükümeti liderleri ve toplumun en ilerici gruplan tarafından, toplumu dinamik- leştirme ve liberalleştirme için kullanılabılir- se ne âlâ. Bunun içinde, K.ürtlere kısmi hak- lar verilmesi de bulunmalıdır. Bunlar başan- labıldığı anda AB'yle tam entegrasyon yo- lunda yürünebilir. Biliyorum, ben ne söylersem kuşkuyla kar- şılanacaktır. Çünkü ben Yunanlıyım. Yuna- nistan'ın Türkıye'yi AB içinde istemedığı kanısı çok yaygın. Ama ben doğruyu. dürüst- lükJe söylüyorum. Isteyen bunlara kulak ve- rir. - Sözlerinizin kuşkuyla karşılanacağını düşünmekte haklısınız. Unutmayın ki, Yuna- nistan 'ın AB işlerinden sorumlu Dışişleri Bakanı Yardımcısı olduğunuz dönemlerde Türkiye aleyhtariığı yaptınız, Türkiye'nin üyeliğini engellemek için elinizden geleni ardınıza koymadınız... PANGALOS - Tabii. Ben hiçbir şeyı gız- lemıyorum ki. Türkiye'nin AB üyeliğine kar- şıydım; bugün de karşıyım. Türkiye öncelik- le kendi bünyesindeki sorunlan, bunlann hiç olmazsa bir kısmını halletsin. Ben, Müslü- man köktendinci militanlar tarafından yöne- tilen köktendinci Müslüman bir Türkiye'nin AB üyesi olmasını istemiyorum. Siz KAns'ta kalacaksınz... Türkiye; gelişmiş, ilerici, liberal, sosyal, yöresel ve etnık gerilimlerden annmış, birlik nalinde bir ülke olmalıdır. Bu gelişmeden de en çok yararlanacak ülke Yunanistan olacak- tır. Çünkü biz, ortak bır bölgede, ortak çıkar- lan paylaşma durumundayız. - Peki, Türkiye'yle Yunanistan'ı ayıran unsurlar neler sizce? PANGALOS- Siz Kıbns'a gırdiniz ve öy- le görünüyorki, Kıbns'ta kalacaksınız. Uma- nm, Kuzey Irak operasyonunu başlatmakla kendınize yenı bir Kıbns sorunu yaratma- mışsınızdır. -ABD, Türkiye'nin böylebirdurumadüş- mesini istemezse herhatde bu dediğinizger- çekleşmez. PANGALOS - Evet, ama ABD sizın Kıb- ns'a gırmenizi istemişti. Fakat sonradan sizi kendi sorununuzla baş başa bıraktı. Kendi sorumluluklannı unuttuğu gibi öbür ülkele- re de unurturdu. Bıze gehp, "Bizinı Kıbns olayıyta uzaktan yakmdan bir Ugimiz yoktu" dediler. Ama herkes ABD'nin Kıbns'la ilgi- lı bır planı olduğunu bılıyordu. Türk Sılahlı Kuvvetleri'nı yargılamak istemiyorum. On- lar belkı çok bağımsız hareket ettiler. Bunu da her an kabule hazınm. Ama ABD, o tez- gâhı hazırlayıp geliştırmemiş olsaydı Yunan Silahlı Kuv\etleri'nin Kıbns darbesine hiç- bir zaman bulaşmak ıstemeyeceğıni de bili- yorum. Zaten bunu dünya âlem biliyor. Do- layısıyla ABD'nin Kıbrıs'la ilgili bu harekât- tan hiçbir şekilde haberi olmadığı ıddialan- na ınanamam. Kıbns sorununa. Türkiye'nin Avrupa'yla entegrasyonu açısından bakm. Orada ne yapacaksınız? AB, Birleşmiş Mil- letier ya da Avrupa Konseyi gibi uluslarara- sı bir örgüt değil kı. AB üyeliği gündelık ya- şam, bir eviilik gibi... - Ne olacak peki? PANGALOS - Masanın bir tarafında Kıb- ns (Rum kesimi). bır tarafında Türkiye. bir tarafında Yunanistan olacak. O zaman ne dı- yeceksıniz? "Adada serbest dolaşım, yerleş- me özgfirlüğü, çalışma özgüriüğü Lstemiyo- rum" mu? Türİder ve Rumlar hem adada hem Türkiye'de hem Yunanistan'da birlıkte çalış- suılar, serbestçe seyahat etsinler. Kıbns'ta da Girne'yi, Lefkoşa'dan ayıran o Allah'ın be- lası 60 millik uzaklık kapansın. Ama bu ola- naksız. Çünkü bir kez iki toplum arasındaki duvar yıkılırsa Kıbns'taki bütün sistem çö- ker. Bu nedenle de Denktaş bunu istemez. - Denktaş 'ın bunu istememesindeki amaç ne olabiUr? PANGALOS - tlk kez ben bir teklif yap- mıştım. O sırada Nelson Ledsky (ABD'nin Özel Kıbns Koordınatörü) Atina'ya gelmiş- ti. Ikı toplum arasında güven arttıncı önlem- lerin önemi üzerinde duruyordu. Ona, "Gü- ven arttıncı önlemlerden önce size bir önerim var. Bunun için de hiçbir yasal prosedüre ge- rek yok. İki toplumu ayıran du\<»nn üzerin- de 12 tane geçit açalım. İki taraftan insanlar cuma gece >ansı ilc pazar gece >ansı arasın- da birbiricrinin bölgclerine gidip dönsünkr. Pazargecesini geçiren olursa ona ö> lesine ağır bir para cezası getirin ki, bir daha \apmasın. Bunu uygulayahm ve bakalım ne oluyor" de- dım. Bu öneri, Denktaş tarafından gen çev- nldı. Çünkü Denktaş, du\ an olduğu gibi ko- rumak, Kıbns'taki iki toplumu da birbirinden ayn rutmak istiyor. Çünkü iki toplumun bi- reyleri bır kez bır araya gelince nefret \ e kuş- ku temelı üzerine kurulu sıstemın bütünüyle çökeceğini biliyor. - Peki Denktaş, bu nefret ve kuşku temeli üzerine kurulu olduğunu söylediğiniz sis- temden neden yararlanmak istesin? PANGALOS-Çünkü böylelikle iktidarda kalabilıyor. Denktaş. şu anda, Türkiye'den Kuzey Kıbns'a giden göçmenlenn oylanyla iktidarı elinde tutuyor. Kıbnslı Türklerden aldığı oylar süreklı düşüyor da ondan. Kıb- ns'ta yaşayan iki toplum da bızlerden (Tür- kiye ve Yunanistan) çok daha ıleri. Kıbns bir bütün halinde Avrupa'da lngiltere'yle aynı düzeyde. Italya, tspanya ve Portekız'den de uluslararası boyutta, askeri tehJikelen olma- yan diplomatik meselelerdir. Türkiye için ise bu tek sorun değıldir. Ama sorunlanndan bi- rinden kurtulsa fena mı olurdu? Kıyı boyun- ca sürekli teyakkuz durumunu sürdünnek, Türkiye'ye epeyce pahalıya mal oldu. Bence, ben burada mantıklı çözümü dile genriYorum. Ikı taraf arasında anlayış sağlanmalı. Ozal'ın döneminden bu yana ıkı ülkenin de yeniden genlemeye başladıklanna işaret etmek isti- yorum. Ozal döneminde şekillenmeye yüz tu- tan bır anlayış oluşmaya başlamıştı. - Başbakan Tansu Çiller'in tstanbul'daki CaziMahaUesi 'ndepatlak veren AleviSün- ni çatışmasında Yunanistan 'ın parmağl ol- duğu yolundaki sözlerini nasıl değertendir- diniz? PANGALOS- Bu, bence bızım açımızdan son derece gururlandıncı bir suçlamaydı. Şa- ka ediyorum tabiı. Bence çok gülünç bır suç- lamaydı. Yunanlılann yüzde 99'u Alevı yada Sünni nedır, haberleri bile yoktur. Ben bile bu konuda çok az bilgi sahibiydim. Yunanis- tan'ın böyle bır sorun yaratmak, daha doğru- su ınsan1an böyle bır olaya teşvık etmek gi- bi bir gücü olduğunu düşünmek bile delilik- tır bence. Çünkü Türkiye'de olumlu gelişme- • Ier her zaman Yunanistan'ın çıkannadır. -Sizin, Atina 'ningöbeğinde bir camiyap- ürmafîkriniz vardı. Bu, nereden kaynaklan- dı? PANGALOS-Atina Beiediye Meclisi'nin birkaç üyesiyle bırlikte ben de kent ıçine bir cami yaptınlması fiknni destekledim. 10 bin- den fazla Batı Trakyalı Müslüman (Türk) Atma'ya göç ettı. Dini görevlerini yerinege- tireceklen bır ibadethaneye ihtiyaçlan vardı. Ben dindar bır insan değilim, ama başkalan- nın dini ınançlanna saygı duyanm. - Başbakanınız Andreas Papandreu'yia bugünlerde aranız nasıl? PANGALOS - Papandreu PASOK'un ge- nel başkanı \e Yunanistan'ın başbakanı. - Aranızın şekerrenk olduğu, onu çok sert bir dille eJeştirdiğiniz haberleri duyulmuş- tu... Yaniş anlaşıldım PANGALOS - Yanlış. O beni eleştirmişti. Sanıyorum söylediğım sözler, konuşmabiçi- mim onun canını sıkmışı. Bu durum beni ta- bii ki ûzdü. Ama partinizin genel başkanma ona yaltaklanarak, onun her dediğini ve yap- tığını onaylayarak yardımcı olamazsınız. Eğer demokratik bır parti örgütünde çalışı- yorsak düşündüklerimı açık açık söyleyebil- meliyim. Ben bu tutumumu sürdüreceğım. - Atina Beiediye Başkanlığı seçimlerini ne- den kaybettiniz? PANGALOS - Atina halkı yıllardır Yenı Demokrasi Partisi'ne (merkez sağ) oy veri- yor. Bu da doğal. Çünkü Atina'da yaşayan- lann çoğunluğu refah düzeyleri yüksek in- sanlar. Seçimler sırasında ben de yanlışlar yapmış olabılınm. Bugün Atina Beiediye Meclisi üyesiyım. Bu görevimden de mem- nunum. Yenı Demokrasi Partili yeni beiediye başkanı Dimitrios Avramopulos'la da aramız gayet iyi. Czentasl B( SATIŞ TEMSİLCİLERİ Satışı bır meslek olarak seven, Beşeri ilişkileri giıçlü. Atak. gırişken, sorun çozme yeteneğine sahip. Prezantabl, takipçı, dınamik. Seyahate engelı olmayan (Bay/Bayan) BİLGİSAYAR PROGRAMCISI IB\1 AS/400 sıstemlerınde deneyımlı, RPG ıle.program yijzabilen (Ba>/Bayan) HALKLA ILIŞKILER ELEMANI Genç. dinamik. çalışkan Prezantabl, diksıyonu düzgıin Bilgisayan ıyı kullanabılen.(Bayan) SİGORTA ELEMANI • Sıgortacılık konusunda deneyimli, (Bay/Bayan) Adaylann fotoeraflı ozşeçmıslennı ıçeren APS mektuplanm aşağıdakı adrese gondemıelen >a da fakslamalan rıca olunur İnönu Caddesi, Dcvres I; Hanı No: 96/1 Gumuşsuyu 80090 Taksim / Istanbul Faks: (0212) 245 52 22 GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT) SEVSEVIL SANAT GRUBU 1 Nisan - 17 Nisan GÜLAY SEVSEVİL YAKUTAYVERDİ NİLÜFER ÖZERMAN SELVA SUMAH FUNDA TARAKÇIOĞLV ACILIS: 1 Nısan Cumartesi Saat: "6.00 CEMALRESITREY Konser Salonu Galerısı HARBIYE DESTEK REASURANS SANAT GALERİSI AİKÎ Ipeko (od 75 ModuKİST ie) 10212] 2312! 32 Frc (02121241 6704 AYHAN TÜRKER YAĞLIBOYA RESİM SERGİSİ YAŞAR SAMİ GÖKGÖZ HEYKEL SERGİSİ 14 Mart 1995 / 7 Nisan 1995 Tfeçueı. İNSAN ÜZERİNE DENEMELER (21 HOMO l.NC0GNm.'S "GÖZLER" FOTtHİRAF SERGİSİ 3 -14 NİSAN 1995 Yıkla Tcknık Unvasıtcu >TJKSEL SABANCT SANAT MERKEZİ Galeri Atölye ılanlannız için: 293 89 78 (3 hat) <> n u n «> u u u <» MAKİNE ve INŞAAT MÜHENDİSLERİ Askerliğin yapmış 1 - 5 yıl tecrübeli oto ehliyetli seyahat edebilir. 274 89 44 SATILIK DAİRE T.G.S. Yapı Kooperatifi'nde iyi konumlu, bitmiş satılık daire. Tel: Iş - 279 89 00/410 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsûzdür. SEFA TAMER Babam Ali Rıza'dan bana intikal eden kırmızı şeritli lstıklal Madalyası'nı kaybettim. Hükümsûzdür. GüLTENUTKU Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsûzdür. SEMAKAYA