Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 1995 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Anayasada yapılacak değişiklik yeterli mi?
Sıvıl yönetımler, 1982 Anayasası'm, başlangıç kısmından son
hukmüne kadar sağhkh-çağdaş bır yaklaşımla değerlendırmeh,
değıştırmelı ıdıler Bu olmuyor
KÂZIM YENİCE Emeklı Danıştay Daıre Başka,
1
991 mılletvekılı seçımlenne
gıdılırken anayasa ıçın yapı-
lan \aatlerden, DYP-SHP ko-
alısyonunca benımsenen pro-
tokolden, partılenn o günden
bugune farklı davranışlann-
dan soz edecek değılız Konumuz,
ANAP-DYP \e rahmetlı SHP'nın 21
maddelık anayasa değışıklıgı onensı
Bu metnın yetersızlığıne, gudulen ama-
ca ve aslında >apılması gerekene de-
ğınmek ıstıyoruz
Oncelerı yapılmış sonra bır yana
ıtılmış anayasa değışıklıgı çalışmalan,
kısa sure once ele alındı Bunda, gum-
ruk bırlığı goruşmelerı aşamasında ol-
manın payı vardı Eldekı çok yetersız
metnın dahı 'olduğu gibi benimsenme-
yeceği' oluşturulan alt komısyon çalış-
malanndan anlaşılmaktadır
Duşunülen değışıklıkkr: Anayasayı
değıştırıyoruz derken ne yapılmıştır
9
21 madde, hangı hukumlen ıçenyor
9
Hemen ılk bakışta şu so>lenebılır Te-
mel hak ve özgurlüklerle anayasal ku-
rum ve kuruluşlara 1982 Anayasası'yla
getınlmış onemlı, hatta >aşam_sal sınır-
lamalara dokunulmamiştır Öncelıklı
ve ıvedılıklı sayılan, çoğunlukla sıyasal
partılenmızle mılletvekıllennı yakın-
dan ılgılendıren kurallardır Çağ ve de-
mokratık duzen gereklen bır başka ba-
hara bırakılmıştır Işte örneklen
- 1987 yılında 450'ye çıkanlan mıl-
letvekılı sayısı bu kez 600 oluyor (m
mı
75) .
- Odeneklenn 'en yuksek devlet me-
muru' aylığıvla sınırlandınlması, yo-
ğun bır yasama çalışması (') surduren
mılletveİallenmız ıçın haksızhktı Ode-
nek ve yolluklan emeklılıklen, tazmı-
nat ve sosyal haklan kendılennın uv-
gun bulacaklan 'ozel kanun'larla du-
zenlenmelıydı (m 86)
- Meclıs, her yıl evlul ayının ılk gunu
yenne, ekım ayı başında toplanmalıvdı
(m 93) Bu arada şu değışıklıklere de
gıdıhyordu
- Derneklerın, sendıkaların, kamu
kurumu nıtelığındekı meslek kuruluşla-
nnın vakıflann kooperatıflenn Sıya-
sal amaç gudememe, faalıyette buluna-
mama bır arada ortak hareket edeme-
me, sıyasal partılerden destek alamama
ve onlara destek olamama, sıyasal par-
tılenn de bunlarla ılışkı kuramama ya-
sağı kaldınlmaktadır (m 33, 52 68,
135, 171) Demokratık orgütlenn bırbı-
nnden ve sı>asal partılerden ılkel bır
yaklaşımla soyutlanmaları uvgar, de-
mokratık bır ulkede elbet de anlaşılır
şey değıldı Ancak bu duzenlemelere
oncelık verılmesınde partılenn ortak
çıkarlan olduğundan da kuşku duyula-
mazdı
- Getınlmek ıstenen değışıklıklerle
seçmen yaşı 20'den 18'e, partı kurma
ve sıyasal partılere gırme yaşı 21"den
18'e, mılletvekjllığıne seçılme yeterlılı-
ğı 30 yaştan 25'e ındınlmektedır (m
67. 68, 76)
- Başka partıye gırdı dıye mılletvekı-
lı, mılletvekılhğını yıtırmeyecek (m
84)
- Partısı kapatıldığı ıçın tüm kurucu
ve yönetıcılere getınlen yenı partı kur-
ma yasağı -haklı olarak- bır seçım do-
nemı ıçın ve ancak partılennın kapatıl-
masına neden olan organ v e uyelerle sı-
nırlandınlmaktadır (m 69)
- Mılletvekıllığınden ıstıfa, hukumlü-
luk ve kısıtlanma hallerınde bundan
boyle Meclıs Genel Kurulu karan aran-
mayacak Meclıs Başkanlık Dıvanı"nın
durumu Genel Kurul a bıldırme tan-
hınde mılletvekıllığı sona erecektır (m
84)
Gorulduğu gıbı, onemlı bır kısmı
haklı ve tutarlı sayılabılecek değişiklik
ıstemlerının ortak ozellığı, doğrudan
partikri ve milletvekillerini ügüendiren
kuraüan ıçermesıdır Değişiklik onen-
sınde yer alan bır başka onemlı madde-
ye de burada değınelım
- 'Işçiler' deyımının yerını, partıler
arası önende 'çalışanlar' almıştır (m
51-53) Tum çalışanlann sendıka kur-
ma, toplusozleşme yapma ve greve gıt-
me haklan olunca ışçıler yanında ka-
mu gorevlılen de bu haklardan yararla-
nacak demektır Ne var kı halen çalış-
malannı surduren Anayasa Alt Komıs-
yonu'nun memurlara bu haklan tanı-
mak ıstemedığı basına yansıyan haber-
ler arasındadır
Değiştirilmesi öncelikli maddeler:
Hep soylendığı gıbı sıvıl yönetımler,
1982 Anayasası nı başlangıç kısmın-
dan son hukmune kadar sağlıklı-çağdaş
bır yaklaşımla değerlendırmelı, değış-
tırmelı ıdıler Bu olmuyor Demokratık-
leşmenın, hak ve ozgurluklere saygının
ve hukuk devletı anlayışının ne kadar
uzağında olduğumuzu sanınm aşağıda-
kı kısa açıklamalar göstermeye yeter
- Turkıye dev letının 'dili Tıirkçedir'
(m 3/1) Duşünce açıklanmasında, ya-
yılmasında "kanunla yasaklanmış diİde
yayım' vapılması 1982 Anayasası'nın
yasaklan arasındadır (m 26/3, 28'2)
Mıllı Guvenlık lConseyı'nın çıkardığı
2932 savılı yasada 'Turk vatandaşları-
nın anadili Turkçe' olarak belırtılmıştır
(m 3 1) 'Türkçeden başka dillerin
anadili olarak kullanılması'yasaklan-
mıştı (m 3/a) Bu dûzenlemelenn vaz-
geçılemez bır doğal temel hakkı >ok
saydığı açıktır Oysa Lausanne Antlaş-
masında aynca 39 maddede "Türkçe-
den gayri lisanla mutekellim 'Turk te-
basına' kendi lisanlannı istimal znnnın-
da teshılat-ı munasıbe' ibraz"olunaca-
ğı taahhudümuz de vardır Antlaşma
Turk uyrukludan soz etmektedır Mad-
deyı gayrımüslım azınlıklarla sınırlı
saymak elbet de soz konusu olamaz
1924 ve 1961 Anayasalan 'Resmi dil
Türkçedir' derken kuşkusuz antlaşma-
nın da bılıncınde ıdıler (m 2 ve 3)
Evet eğıtımde resmı daırelerde ve
resmı ışlemlerde aranacak dıl Turkçe-
dır Ama Turkçenın, anadili olarak ya-
şamın her duzeyınde kullanılmasını ıs-
temek ınsan doğasına aykın, tamamen
hukuk dışı bır davranış olur Sözu ge-
çen anayasa maddelennın değıştmlme-
sı acaba neden duşunulmemıştır
7
- Ceza Yargılama Usulü Yasası'nda
kışı özgürlüğunu ve guvenlığını sağla-
mak uzere bazı değışıklıkler yapıldı
Anayasanın ılgılı 19 maddesı ıse halıy-
le korundu Sanık da olsa kışının be-
den ve ruh sağlığı gozetılmelıdır Onun
ıçın Yakalama ve tutuklama hallennde
Beko
ÜÜlkeler Topluluğu
(Şimdilik)
Polonya Portekız Romanya Rusya Federasyonu Slovak Cumhurıyetı
yazılı bıldınm gerekır Gozaltına alınan
sanık hemen avukat çağırabılmeh avu-
kat yaıunda dınlenmehdır Sanık bekle-
tılmeden hâkım huzuruna çıkanlmalı
gozaltı suresını hâkım belırlemelıdır
Bu kurallara uvrnadan va da ışkenceyle
alınan ıfadeler hazırlanan belgeler ge-
çersız sayılmalıdır Yakalanan sanık
hakkında gecıkmeden aılesıne bılgı
vermek de bır ınsanlık borcudur
- Olağanustu hallerde cumhurbaşka-
nının başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu'nca 'yetki yasası' aranmadan
'gerekli gorulen her konuda' kanun
hukmunde kararname çıkanlabılmesı
aynca bunun Anavasa Mahkemesı de-
netımının dışında tutulması 'ışlev
(fonksıyon) gasbı' nıtelığınde ve yasa-
ma yetkısının çok onemlı bır konuda
yurutme organına devrı anlamınadır
Tasarrufu yargı denetımınden kaçırma
da keyfılığe açık hukuk devletı anlayı-
şı dışı bır duzenlemeye yönelmedır (m
91, 121G, 122/2, 148'1)
- Turkıye Cumhunvetı, parlamenter
sıstemı benımsemıştır Cumhurbaşka-
nının anayasanın 104 maddesındekı
başka sıstemlen çağnştıran vetkılerı
hıç değılse yargı ve yuksek oğretım ku-
rumlan bakımından ele alınıp değıştı
nlmelı
- Yönetsel ve sıyasal her turlu etki
dışında, hızlı ve guvenılır adlı soruştur-
manın gerçekleştınlebılmesı adlı ma-
kamlara bağlı savcılıkla tam bır ışbırlı-
ğı ıçınde çalışan uzmanlaşmış 'adli
kolluk' kurulmasını zorunlu kılmakta-
dır Anayasal güvence>e bağlanmış bu
yontem benımsenmedıkçe vatandaşla-
nn kolluktan ve yargıdan şıkâvetlennın
sonu gelmeyecektır
- Vasıvetnameler, hukuka veva ahla-
ka avkırı olmadıkça doku-
nulamaz metınlerdır \ta-
turk'ün vasivetnamesini hı-
çe sajan anavasanın 134.
maddesi anavasadan çıka-
nlmalı, malvarlığı vasıyete
uygun bıçımde öıe\ hukuk
hukumlerıne bağlı Dil ve
Tarih Kurumlan'na \eril-
melidir.
Anavasa Mahkemesı
çalışmalannda cıddı sakın-
calan gorulen yedek üvelık
kaldınlmalıdır 1961 Ana-
vasası'nda olduğu gıbı,
Anayasa Mahkemesı'nın
kararlan karar venldığı ta-
nhte yururluğe gırmelıdır
Anayasa Mahkemesı'nın
ıptal kararlannın uygulana-
maz hale gırmesı ıstenmı-
yorsa ıptalı ıstenen yasa
hukmunun açıkça anayasa-
ya aykın olduğu ve ılende
gıderılmesı olanaksız za-
rarlara neden olacağının
anlaşılması hallennde mah-
keme, bu yasa hukmunun
'uygulanmasının durdurul-
masına' karar verebılmelı-
dır Arap şevhhk-be>lıkle-
nne uluslararası 'karşılıkb-
lık kuralı' bır yana ıtılerek,
Turk devletının onuru ve
Anayasa Mahkemesı'nın
bu konudakı ıptal kararlan
hıçe sayılarak toprak satıl-
mış olduğu gerçeğı bellek-
lenmızden sılınmemıştır
- Mahkemelenn bağım-
sızlığı hâkımlenn tarafsız-
lığı ve güçler aynlığı ılke-
len, partılı-taraf ve bellı bır
sıyasal ıdeolojıye bağlı
adalet bakanının ve müste-
şarının V üksek Hâkimler
ve Savcılar Kurulu'nda yer
almamasını gerektırmekte-
dır (m 159)
- Son olarak ve ûzulerek
söyleyelım 1945 yılından
bu yana 'tnkılap Kanımla-
n'na sıyasılenmız ve vone-
tıcılerımız uymadı Goz
gore gore yasa hukumlen
çığnendı Gulunç durum-
dan kurtulmak, vasalara
saygimızı daha da yıtırme-
mek ıçın bu kanunlann ko-
runmasını ongoren 174
madde -yureğım yanarak
soyluyorum- artık anayasa-
dan çıkanlmalı
Değiştirilmesi zorunlu
anayasa hukumlennın say-
dıklanmızdan ıbaret olma-
dığım yıneleyelım Sıyası-
lenmız, demokrasıye ve ın-
san haklarına ınançlarını,
onlerındekı buyuk fırsatı
değerlendırerek kanıt-
layacaklar mı dersmız
9
KKTC Ozbekıstan Benın
lsraıl Ürdün
Cerayır Gabon
Bugön dünyanın dört bir yanindakı ülkelerde televuyondan
buzdolabına çamaşır makınesınden fırına ve elektriklı
supurgeye kadar Beko ürünleri satılıyor Bu ulkelerdekı
mılyonlarca ınsan Beko nun ustün teknolojısınden ve
dünya çapındakı kalıtesınden yararianıyor Ve bu ûlkelerle
bu ınsanlar bugun dünyada buyuk ve ayncaiıklı bır
topluluk oluşturuyor Beko Ülkeler Topluluğu1
Zımt)abve
Bir dünya markası
BEKO (TÜRKİYE)
Tel (0212) 252 49 00
Faks (0212)243 31 34
BEKO (İNGİLTERE)
Tel 44 923 81 81 21
Faks 44 923 81 96 52
BEKO (FRANSA)
Tel 33 1 44 51 08 80
Faks 33 1 42 66 23 07
BEKO (ALMANYA)
Tel 49 6102 71 820
Faks 49 6102 80 09 30
BEKO (RUSYA)
Tel 70 95 258 50 41
Faks 70 95 258 50 48-49
ORTA ASLİYE
HUKUK
MAHKEMESİ
EsasNo 1993 49
Da\acı Malıve Hazıne
sı ne ızafeten Otta Mal Mu
durluğu tarafindan da\alı
Orta ılçesı Almalık kasaba
smdan Kadır oğlu 1338 do-
ğumlu Şaban Sevınçtekın
alevhıne açılan tapu ıptalı
davasının yapilan duraşma-
sında venlen karar gereğın
ce
Da\alı Şaban Sevınçte
kın m butun aramalara ra|
men adresının tespıt edıle
medığınden \e kendısıne
teblıgat vapılamadığından
kendısıne ılan yoluyla dava
dılekçesı teblığme karar \e
nlmış olduğundan da\alı
Şaban Sevınçtekın ın duruş
ma gunu olan 02 0> 1995
gunu saat 09 30 da Orta As
lıye Hukuk Mahkemesı Du-
ruşma Salonu nda hazır bu
lunması veva kendısını.bır
vekılletemsıl ettırmesı aksı
takdırde HUMK nın 213 \e
337 maddelen gereğınce
da\amn gıyabmda
vurütuleceğı \e hukmun de
gıvabında venleceğı hususu
dava dılekçe^ı verıne kaım
olmak uzere ılanen teblığ ol
unur 07 03 199<i
Basm 14^44
PENCERE
Yanlış ve Yanılgı
Yaşamın Kendisidir.••
Glenn Gould, çağımızın efsaneleşmış muzıs-
yenlerınden bırı, alçak sandalyesıne oturup başını
da klavyesıne eğdı mı, çaldığı parçaya hem çok
ozel hem olağanustu bır yorum katmakta eşı me-
nendı yok fnsan Gould'u dınlerken uç dının
kesıştığı bır tapınakta klavsen çalınıyor sanısına
kapılabılır
Ne yazık kı yaşamıyor, 1932'de doğan sanatçı
82'de gozlerını yaşama kapadı ilgınç olan Go-
uld'un 32 yaşında konser pıyanıstlığınden vaz-
geçmesı, yalnız studyolarda kayıt yapmak ıçın
uğraşması
Nıçın?
•
Ikıncı Dunya Savaşı cehennemınden sonra, ul-
kelerın kapıları yıne bırbınne açılınca, Istanbul'a
bır muzısyen akımı başlamıştı O zaman Turkı-
ye'nın saygınhğı yerındeydı, ama, doğru durust
bır konser salonu yoktu gelen muzısyenler ço-
ğunlukla Beyoğlu'nde Saray Sıneması'nda çalar-
lardı Bır gun unlu Fransız pıyanıst Samson Fran-
çois'yı dınlemeye gıtmıştım, salonu sanatseverler
doldurmuşlardı, o gunlenn Istanbulu'na yakışır bır
dınleyıcı karması vardı, Ermenıler, Rumlar, Turkler,
Levantenler gıcırdayan koltuklara yerleşmışler,
Chopin'ı dınlemeye hazırlanıyorlardı, herkes yuk-
sek sesle konuştuğu ıçın an kovanı uğultusu gıbı
sesler butunleşıyor, tavana çarparak aşağı doku-
luyordu Konser başladıktan sonra bu uğultu dın-
medı fısıltıya donuştu, koltuk gıcırtılan durmamış-
tı, tedırgınlığımı arttırıyordu, onumdekı bayan mu-
zığın rıtmıne gore kafasını sallıyor, sonra yanında-
kıne hafıf sesle bır şeyler soyluyordu Sonunda
Samson Françoıs çok alkışlandı, ben de alkışla-
dım, ama, benlığımı muzığe veremeyışımı bağış-
layamadım, konserden çıktıktan sonra Istıklâl
Caddesı'nde yururken kendıme lanet okudum, o
yıllarda çevremde yaşanan her olayın suçlusu gı-
bıymışım duygulan ıçınde yuzerdım
Sonra duşundum
Evde, odamda, bır plaktan aynı muzığı dınle-
sem, daha lyı olmaz mıydı'? Senı kuşatan muna-
sebetsızler yokken ayağını uzatıp gozlennı kapa-
tabılır, yalnızlığında muzıkle baş başa kalabılırsın
•
Geçen hafta TRT 2'de Vecdi Sayar'ın "Ikı Fılm
Bırden" kuşağında, "Glenn Gould Hakkında 32
Kısa Fılm" oynatıldı Yonetmen François Gi-
rard'ın yapıtı, ses ve goruntu açısından duyariı bır
çarpıcılığı ıçenyor Sayar'ın o gecekı konuğu unlu
pıyanıstımız Idil Bıret'tı fılm uzerıne konuşuldu
Glenn Gould muzısyen doğmuş "Bu nasıl ış"
dıye sorarsanız, kımı zaman oluyor, Musluman,
Hırıstıyan, Musevı doğmak ınsanın elınde mı'? An-
nesı Glenn'ı uç yaşında pıyanoya oturtunca ço-
cuk muzık dunyasına doğuyor, zamanla tartışma-
sız bır "dâA)/"kımlığıne burunuyor, ama hastalık
hastasıdır, yalnızdır Pekı, konser pıyanıstlığınden
neden vazgeçıyor? Çunku salonlarda, her dınle-
yıcıye yeterli ses ulaşamıyor Sonra konser bır
baş belası
1
En yuce yorumcu bıle gununde ol-
mayabılır, yanlış yapabılır, ıstedığı doruğa ulaşa-
maz, ayağı surçebılır Oyleyse ne yapmalı?
Studyoya kapanıp çalmalı, yıne çalmalı, btr daha
çalmalı, sonra çaldıklarının doruktakı bolumlennı
bır araya getınp plak yapmalı
Ne guzel'
Gould, bu amaçla, konserlerın yıldızlığından,
yaldızlarından, alkışlarından, çıçeklerınden, hay-
ranlarından kesın bır kararla vezgeçıyor
•
Idıl Bıret'ın anlattığına gore unlu pıyanıst Arfred
Brendel, Gould ıçın derrHş kı
- Bu adam, manyak'
Ancak en guzelını yonetmen Françoıs Gırard'ın
fılmınde ızledığımız Yehudi Menuhin soyledı, bel-
leğımde kaldığına gore ozetle şoyle dedı
- Ben Gould kadar yaratıcı olmadığımdan, ken-
dımı onun gıbı toplumdan soyutlayamam, ama,
konser salonlan, ınsanlar, yanlışlar hayatın kendı-
sıdır
Evet, yaşamın ta kendısı yanlışları da ıçerıyor,
yanılgıları da
1
Goğus goğuse hayatı yaşamanın
sıcaklığını bır başka turlu duyumsamaya olanak
yok' 'Sıradan ınsan' ya da bır 'dâhf ıçın bu kural
değışmıyor
Yanlışsız ve yanılgısız bır dunya, cehennemın ta
kendısı olurdu
TEŞEKKÜR
Canımiz,
Av. BERKALP HASAN
ÖZKAN'ı
kaybetmenın onulmaz acısını bızlerle paylaşan
tum dost. arkadaş, akraba ve komşulanmıza,
kurum ve kuruluşlara ıçten teşekkurlenmızı
sunanz O hep bızlerle vaşayacak
ÖZKAN AİLESİ
VEFAT
Malkara'nın (Tekırdağ) en eskı aılelennden
Malıkhaneoğullan'ndan Alı Efendı ıle Fethıye
Gürsoy'un kızı, Esat Gursoy ve A>şe Aysel
Aksoy'un kardeşlen. emeklı oğretmen Hacı
Hamdı Tuna'nın 57 yıllık eşı merhum Halıl ve
merhume Ayten Tuna ıle Çanakkale eskı
mılletvekıllennden Altan Tuna ve oğretmen
Ayhan Tuna'nın annelen, Canöz ve Emel
Tuna'nın kayınvalıdelen, Can-Boğaç Guldere ve
Alı Tan-Guşen Tuna ıle Evşen ve Ezgı Tuna'nın
tonton babaannelen 50 yılı aşkın Cumhunyet
okuru
HACI SAFFET TUNA'yı
(D.191-™)
sevdıklennın yanına uğurladık Işıklar ıçınde
uyusun
AİLESİ
Not 5 Nısan 1995 Çarşamba gunü
evımi7de mevlıt okunacaktır