09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 1995 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Anayasada yapılacak değişiklik yeterli mi? Sıvıl yönetımler, 1982 Anayasası'm, başlangıç kısmından son hukmüne kadar sağhkh-çağdaş bır yaklaşımla değerlendırmeh, değıştırmelı ıdıler Bu olmuyor KÂZIM YENİCE Emeklı Danıştay Daıre Başka, 1 991 mılletvekılı seçımlenne gıdılırken anayasa ıçın yapı- lan \aatlerden, DYP-SHP ko- alısyonunca benımsenen pro- tokolden, partılenn o günden bugune farklı davranışlann- dan soz edecek değılız Konumuz, ANAP-DYP \e rahmetlı SHP'nın 21 maddelık anayasa değışıklıgı onensı Bu metnın yetersızlığıne, gudulen ama- ca ve aslında >apılması gerekene de- ğınmek ıstıyoruz Oncelerı yapılmış sonra bır yana ıtılmış anayasa değışıklıgı çalışmalan, kısa sure once ele alındı Bunda, gum- ruk bırlığı goruşmelerı aşamasında ol- manın payı vardı Eldekı çok yetersız metnın dahı 'olduğu gibi benimsenme- yeceği' oluşturulan alt komısyon çalış- malanndan anlaşılmaktadır Duşunülen değışıklıkkr: Anayasayı değıştırıyoruz derken ne yapılmıştır 9 21 madde, hangı hukumlen ıçenyor 9 Hemen ılk bakışta şu so>lenebılır Te- mel hak ve özgurlüklerle anayasal ku- rum ve kuruluşlara 1982 Anayasası'yla getınlmış onemlı, hatta >aşam_sal sınır- lamalara dokunulmamiştır Öncelıklı ve ıvedılıklı sayılan, çoğunlukla sıyasal partılenmızle mılletvekıllennı yakın- dan ılgılendıren kurallardır Çağ ve de- mokratık duzen gereklen bır başka ba- hara bırakılmıştır Işte örneklen - 1987 yılında 450'ye çıkanlan mıl- letvekılı sayısı bu kez 600 oluyor (m mı 75) . - Odeneklenn 'en yuksek devlet me- muru' aylığıvla sınırlandınlması, yo- ğun bır yasama çalışması (') surduren mılletveİallenmız ıçın haksızhktı Ode- nek ve yolluklan emeklılıklen, tazmı- nat ve sosyal haklan kendılennın uv- gun bulacaklan 'ozel kanun'larla du- zenlenmelıydı (m 86) - Meclıs, her yıl evlul ayının ılk gunu yenne, ekım ayı başında toplanmalıvdı (m 93) Bu arada şu değışıklıklere de gıdıhyordu - Derneklerın, sendıkaların, kamu kurumu nıtelığındekı meslek kuruluşla- nnın vakıflann kooperatıflenn Sıya- sal amaç gudememe, faalıyette buluna- mama bır arada ortak hareket edeme- me, sıyasal partılerden destek alamama ve onlara destek olamama, sıyasal par- tılenn de bunlarla ılışkı kuramama ya- sağı kaldınlmaktadır (m 33, 52 68, 135, 171) Demokratık orgütlenn bırbı- nnden ve sı>asal partılerden ılkel bır yaklaşımla soyutlanmaları uvgar, de- mokratık bır ulkede elbet de anlaşılır şey değıldı Ancak bu duzenlemelere oncelık verılmesınde partılenn ortak çıkarlan olduğundan da kuşku duyula- mazdı - Getınlmek ıstenen değışıklıklerle seçmen yaşı 20'den 18'e, partı kurma ve sıyasal partılere gırme yaşı 21"den 18'e, mılletvekjllığıne seçılme yeterlılı- ğı 30 yaştan 25'e ındınlmektedır (m 67. 68, 76) - Başka partıye gırdı dıye mılletvekı- lı, mılletvekılhğını yıtırmeyecek (m 84) - Partısı kapatıldığı ıçın tüm kurucu ve yönetıcılere getınlen yenı partı kur- ma yasağı -haklı olarak- bır seçım do- nemı ıçın ve ancak partılennın kapatıl- masına neden olan organ v e uyelerle sı- nırlandınlmaktadır (m 69) - Mılletvekıllığınden ıstıfa, hukumlü- luk ve kısıtlanma hallerınde bundan boyle Meclıs Genel Kurulu karan aran- mayacak Meclıs Başkanlık Dıvanı"nın durumu Genel Kurul a bıldırme tan- hınde mılletvekıllığı sona erecektır (m 84) Gorulduğu gıbı, onemlı bır kısmı haklı ve tutarlı sayılabılecek değişiklik ıstemlerının ortak ozellığı, doğrudan partikri ve milletvekillerini ügüendiren kuraüan ıçermesıdır Değişiklik onen- sınde yer alan bır başka onemlı madde- ye de burada değınelım - 'Işçiler' deyımının yerını, partıler arası önende 'çalışanlar' almıştır (m 51-53) Tum çalışanlann sendıka kur- ma, toplusozleşme yapma ve greve gıt- me haklan olunca ışçıler yanında ka- mu gorevlılen de bu haklardan yararla- nacak demektır Ne var kı halen çalış- malannı surduren Anayasa Alt Komıs- yonu'nun memurlara bu haklan tanı- mak ıstemedığı basına yansıyan haber- ler arasındadır Değiştirilmesi öncelikli maddeler: Hep soylendığı gıbı sıvıl yönetımler, 1982 Anayasası nı başlangıç kısmın- dan son hukmune kadar sağlıklı-çağdaş bır yaklaşımla değerlendırmelı, değış- tırmelı ıdıler Bu olmuyor Demokratık- leşmenın, hak ve ozgurluklere saygının ve hukuk devletı anlayışının ne kadar uzağında olduğumuzu sanınm aşağıda- kı kısa açıklamalar göstermeye yeter - Turkıye dev letının 'dili Tıirkçedir' (m 3/1) Duşünce açıklanmasında, ya- yılmasında "kanunla yasaklanmış diİde yayım' vapılması 1982 Anayasası'nın yasaklan arasındadır (m 26/3, 28'2) Mıllı Guvenlık lConseyı'nın çıkardığı 2932 savılı yasada 'Turk vatandaşları- nın anadili Turkçe' olarak belırtılmıştır (m 3 1) 'Türkçeden başka dillerin anadili olarak kullanılması'yasaklan- mıştı (m 3/a) Bu dûzenlemelenn vaz- geçılemez bır doğal temel hakkı >ok saydığı açıktır Oysa Lausanne Antlaş- masında aynca 39 maddede "Türkçe- den gayri lisanla mutekellim 'Turk te- basına' kendi lisanlannı istimal znnnın- da teshılat-ı munasıbe' ibraz"olunaca- ğı taahhudümuz de vardır Antlaşma Turk uyrukludan soz etmektedır Mad- deyı gayrımüslım azınlıklarla sınırlı saymak elbet de soz konusu olamaz 1924 ve 1961 Anayasalan 'Resmi dil Türkçedir' derken kuşkusuz antlaşma- nın da bılıncınde ıdıler (m 2 ve 3) Evet eğıtımde resmı daırelerde ve resmı ışlemlerde aranacak dıl Turkçe- dır Ama Turkçenın, anadili olarak ya- şamın her duzeyınde kullanılmasını ıs- temek ınsan doğasına aykın, tamamen hukuk dışı bır davranış olur Sözu ge- çen anayasa maddelennın değıştmlme- sı acaba neden duşunulmemıştır 7 - Ceza Yargılama Usulü Yasası'nda kışı özgürlüğunu ve guvenlığını sağla- mak uzere bazı değışıklıkler yapıldı Anayasanın ılgılı 19 maddesı ıse halıy- le korundu Sanık da olsa kışının be- den ve ruh sağlığı gozetılmelıdır Onun ıçın Yakalama ve tutuklama hallennde Beko ÜÜlkeler Topluluğu (Şimdilik) Polonya Portekız Romanya Rusya Federasyonu Slovak Cumhurıyetı yazılı bıldınm gerekır Gozaltına alınan sanık hemen avukat çağırabılmeh avu- kat yaıunda dınlenmehdır Sanık bekle- tılmeden hâkım huzuruna çıkanlmalı gozaltı suresını hâkım belırlemelıdır Bu kurallara uvrnadan va da ışkenceyle alınan ıfadeler hazırlanan belgeler ge- çersız sayılmalıdır Yakalanan sanık hakkında gecıkmeden aılesıne bılgı vermek de bır ınsanlık borcudur - Olağanustu hallerde cumhurbaşka- nının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nca 'yetki yasası' aranmadan 'gerekli gorulen her konuda' kanun hukmunde kararname çıkanlabılmesı aynca bunun Anavasa Mahkemesı de- netımının dışında tutulması 'ışlev (fonksıyon) gasbı' nıtelığınde ve yasa- ma yetkısının çok onemlı bır konuda yurutme organına devrı anlamınadır Tasarrufu yargı denetımınden kaçırma da keyfılığe açık hukuk devletı anlayı- şı dışı bır duzenlemeye yönelmedır (m 91, 121G, 122/2, 148'1) - Turkıye Cumhunvetı, parlamenter sıstemı benımsemıştır Cumhurbaşka- nının anayasanın 104 maddesındekı başka sıstemlen çağnştıran vetkılerı hıç değılse yargı ve yuksek oğretım ku- rumlan bakımından ele alınıp değıştı nlmelı - Yönetsel ve sıyasal her turlu etki dışında, hızlı ve guvenılır adlı soruştur- manın gerçekleştınlebılmesı adlı ma- kamlara bağlı savcılıkla tam bır ışbırlı- ğı ıçınde çalışan uzmanlaşmış 'adli kolluk' kurulmasını zorunlu kılmakta- dır Anayasal güvence>e bağlanmış bu yontem benımsenmedıkçe vatandaşla- nn kolluktan ve yargıdan şıkâvetlennın sonu gelmeyecektır - Vasıvetnameler, hukuka veva ahla- ka avkırı olmadıkça doku- nulamaz metınlerdır \ta- turk'ün vasivetnamesini hı- çe sajan anavasanın 134. maddesi anavasadan çıka- nlmalı, malvarlığı vasıyete uygun bıçımde öıe\ hukuk hukumlerıne bağlı Dil ve Tarih Kurumlan'na \eril- melidir. Anavasa Mahkemesı çalışmalannda cıddı sakın- calan gorulen yedek üvelık kaldınlmalıdır 1961 Ana- vasası'nda olduğu gıbı, Anayasa Mahkemesı'nın kararlan karar venldığı ta- nhte yururluğe gırmelıdır Anayasa Mahkemesı'nın ıptal kararlannın uygulana- maz hale gırmesı ıstenmı- yorsa ıptalı ıstenen yasa hukmunun açıkça anayasa- ya aykın olduğu ve ılende gıderılmesı olanaksız za- rarlara neden olacağının anlaşılması hallennde mah- keme, bu yasa hukmunun 'uygulanmasının durdurul- masına' karar verebılmelı- dır Arap şevhhk-be>lıkle- nne uluslararası 'karşılıkb- lık kuralı' bır yana ıtılerek, Turk devletının onuru ve Anayasa Mahkemesı'nın bu konudakı ıptal kararlan hıçe sayılarak toprak satıl- mış olduğu gerçeğı bellek- lenmızden sılınmemıştır - Mahkemelenn bağım- sızlığı hâkımlenn tarafsız- lığı ve güçler aynlığı ılke- len, partılı-taraf ve bellı bır sıyasal ıdeolojıye bağlı adalet bakanının ve müste- şarının V üksek Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nda yer almamasını gerektırmekte- dır (m 159) - Son olarak ve ûzulerek söyleyelım 1945 yılından bu yana 'tnkılap Kanımla- n'na sıyasılenmız ve vone- tıcılerımız uymadı Goz gore gore yasa hukumlen çığnendı Gulunç durum- dan kurtulmak, vasalara saygimızı daha da yıtırme- mek ıçın bu kanunlann ko- runmasını ongoren 174 madde -yureğım yanarak soyluyorum- artık anayasa- dan çıkanlmalı Değiştirilmesi zorunlu anayasa hukumlennın say- dıklanmızdan ıbaret olma- dığım yıneleyelım Sıyası- lenmız, demokrasıye ve ın- san haklarına ınançlarını, onlerındekı buyuk fırsatı değerlendırerek kanıt- layacaklar mı dersmız 9 KKTC Ozbekıstan Benın lsraıl Ürdün Cerayır Gabon Bugön dünyanın dört bir yanindakı ülkelerde televuyondan buzdolabına çamaşır makınesınden fırına ve elektriklı supurgeye kadar Beko ürünleri satılıyor Bu ulkelerdekı mılyonlarca ınsan Beko nun ustün teknolojısınden ve dünya çapındakı kalıtesınden yararianıyor Ve bu ûlkelerle bu ınsanlar bugun dünyada buyuk ve ayncaiıklı bır topluluk oluşturuyor Beko Ülkeler Topluluğu1 Zımt)abve Bir dünya markası BEKO (TÜRKİYE) Tel (0212) 252 49 00 Faks (0212)243 31 34 BEKO (İNGİLTERE) Tel 44 923 81 81 21 Faks 44 923 81 96 52 BEKO (FRANSA) Tel 33 1 44 51 08 80 Faks 33 1 42 66 23 07 BEKO (ALMANYA) Tel 49 6102 71 820 Faks 49 6102 80 09 30 BEKO (RUSYA) Tel 70 95 258 50 41 Faks 70 95 258 50 48-49 ORTA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo 1993 49 Da\acı Malıve Hazıne sı ne ızafeten Otta Mal Mu durluğu tarafindan da\alı Orta ılçesı Almalık kasaba smdan Kadır oğlu 1338 do- ğumlu Şaban Sevınçtekın alevhıne açılan tapu ıptalı davasının yapilan duraşma- sında venlen karar gereğın ce Da\alı Şaban Sevınçte kın m butun aramalara ra| men adresının tespıt edıle medığınden \e kendısıne teblıgat vapılamadığından kendısıne ılan yoluyla dava dılekçesı teblığme karar \e nlmış olduğundan da\alı Şaban Sevınçtekın ın duruş ma gunu olan 02 0> 1995 gunu saat 09 30 da Orta As lıye Hukuk Mahkemesı Du- ruşma Salonu nda hazır bu lunması veva kendısını.bır vekılletemsıl ettırmesı aksı takdırde HUMK nın 213 \e 337 maddelen gereğınce da\amn gıyabmda vurütuleceğı \e hukmun de gıvabında venleceğı hususu dava dılekçe^ı verıne kaım olmak uzere ılanen teblığ ol unur 07 03 199<i Basm 14^44 PENCERE Yanlış ve Yanılgı Yaşamın Kendisidir.•• Glenn Gould, çağımızın efsaneleşmış muzıs- yenlerınden bırı, alçak sandalyesıne oturup başını da klavyesıne eğdı mı, çaldığı parçaya hem çok ozel hem olağanustu bır yorum katmakta eşı me- nendı yok fnsan Gould'u dınlerken uç dının kesıştığı bır tapınakta klavsen çalınıyor sanısına kapılabılır Ne yazık kı yaşamıyor, 1932'de doğan sanatçı 82'de gozlerını yaşama kapadı ilgınç olan Go- uld'un 32 yaşında konser pıyanıstlığınden vaz- geçmesı, yalnız studyolarda kayıt yapmak ıçın uğraşması Nıçın? • Ikıncı Dunya Savaşı cehennemınden sonra, ul- kelerın kapıları yıne bırbınne açılınca, Istanbul'a bır muzısyen akımı başlamıştı O zaman Turkı- ye'nın saygınhğı yerındeydı, ama, doğru durust bır konser salonu yoktu gelen muzısyenler ço- ğunlukla Beyoğlu'nde Saray Sıneması'nda çalar- lardı Bır gun unlu Fransız pıyanıst Samson Fran- çois'yı dınlemeye gıtmıştım, salonu sanatseverler doldurmuşlardı, o gunlenn Istanbulu'na yakışır bır dınleyıcı karması vardı, Ermenıler, Rumlar, Turkler, Levantenler gıcırdayan koltuklara yerleşmışler, Chopin'ı dınlemeye hazırlanıyorlardı, herkes yuk- sek sesle konuştuğu ıçın an kovanı uğultusu gıbı sesler butunleşıyor, tavana çarparak aşağı doku- luyordu Konser başladıktan sonra bu uğultu dın- medı fısıltıya donuştu, koltuk gıcırtılan durmamış- tı, tedırgınlığımı arttırıyordu, onumdekı bayan mu- zığın rıtmıne gore kafasını sallıyor, sonra yanında- kıne hafıf sesle bır şeyler soyluyordu Sonunda Samson Françoıs çok alkışlandı, ben de alkışla- dım, ama, benlığımı muzığe veremeyışımı bağış- layamadım, konserden çıktıktan sonra Istıklâl Caddesı'nde yururken kendıme lanet okudum, o yıllarda çevremde yaşanan her olayın suçlusu gı- bıymışım duygulan ıçınde yuzerdım Sonra duşundum Evde, odamda, bır plaktan aynı muzığı dınle- sem, daha lyı olmaz mıydı'? Senı kuşatan muna- sebetsızler yokken ayağını uzatıp gozlennı kapa- tabılır, yalnızlığında muzıkle baş başa kalabılırsın • Geçen hafta TRT 2'de Vecdi Sayar'ın "Ikı Fılm Bırden" kuşağında, "Glenn Gould Hakkında 32 Kısa Fılm" oynatıldı Yonetmen François Gi- rard'ın yapıtı, ses ve goruntu açısından duyariı bır çarpıcılığı ıçenyor Sayar'ın o gecekı konuğu unlu pıyanıstımız Idil Bıret'tı fılm uzerıne konuşuldu Glenn Gould muzısyen doğmuş "Bu nasıl ış" dıye sorarsanız, kımı zaman oluyor, Musluman, Hırıstıyan, Musevı doğmak ınsanın elınde mı'? An- nesı Glenn'ı uç yaşında pıyanoya oturtunca ço- cuk muzık dunyasına doğuyor, zamanla tartışma- sız bır "dâA)/"kımlığıne burunuyor, ama hastalık hastasıdır, yalnızdır Pekı, konser pıyanıstlığınden neden vazgeçıyor? Çunku salonlarda, her dınle- yıcıye yeterli ses ulaşamıyor Sonra konser bır baş belası 1 En yuce yorumcu bıle gununde ol- mayabılır, yanlış yapabılır, ıstedığı doruğa ulaşa- maz, ayağı surçebılır Oyleyse ne yapmalı? Studyoya kapanıp çalmalı, yıne çalmalı, btr daha çalmalı, sonra çaldıklarının doruktakı bolumlennı bır araya getınp plak yapmalı Ne guzel' Gould, bu amaçla, konserlerın yıldızlığından, yaldızlarından, alkışlarından, çıçeklerınden, hay- ranlarından kesın bır kararla vezgeçıyor • Idıl Bıret'ın anlattığına gore unlu pıyanıst Arfred Brendel, Gould ıçın derrHş kı - Bu adam, manyak' Ancak en guzelını yonetmen Françoıs Gırard'ın fılmınde ızledığımız Yehudi Menuhin soyledı, bel- leğımde kaldığına gore ozetle şoyle dedı - Ben Gould kadar yaratıcı olmadığımdan, ken- dımı onun gıbı toplumdan soyutlayamam, ama, konser salonlan, ınsanlar, yanlışlar hayatın kendı- sıdır Evet, yaşamın ta kendısı yanlışları da ıçerıyor, yanılgıları da 1 Goğus goğuse hayatı yaşamanın sıcaklığını bır başka turlu duyumsamaya olanak yok' 'Sıradan ınsan' ya da bır 'dâhf ıçın bu kural değışmıyor Yanlışsız ve yanılgısız bır dunya, cehennemın ta kendısı olurdu TEŞEKKÜR Canımiz, Av. BERKALP HASAN ÖZKAN'ı kaybetmenın onulmaz acısını bızlerle paylaşan tum dost. arkadaş, akraba ve komşulanmıza, kurum ve kuruluşlara ıçten teşekkurlenmızı sunanz O hep bızlerle vaşayacak ÖZKAN AİLESİ VEFAT Malkara'nın (Tekırdağ) en eskı aılelennden Malıkhaneoğullan'ndan Alı Efendı ıle Fethıye Gürsoy'un kızı, Esat Gursoy ve A>şe Aysel Aksoy'un kardeşlen. emeklı oğretmen Hacı Hamdı Tuna'nın 57 yıllık eşı merhum Halıl ve merhume Ayten Tuna ıle Çanakkale eskı mılletvekıllennden Altan Tuna ve oğretmen Ayhan Tuna'nın annelen, Canöz ve Emel Tuna'nın kayınvalıdelen, Can-Boğaç Guldere ve Alı Tan-Guşen Tuna ıle Evşen ve Ezgı Tuna'nın tonton babaannelen 50 yılı aşkın Cumhunyet okuru HACI SAFFET TUNA'yı (D.191-™) sevdıklennın yanına uğurladık Işıklar ıçınde uyusun AİLESİ Not 5 Nısan 1995 Çarşamba gunü evımi7de mevlıt okunacaktır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle