Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 NİSAN 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Üst disiplin kurulu raporu, Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı Can Yeşilada'ya 30 ocakta iletildi
Yolsuzhık ild aydır 1)iliııi\oı*ESRAYENER
ANKARA - Petrol Ofisi
Istanbul Bölge Müdürlüğü'nde
ortaya çıkanlan 125 milyar
liralık yolsuzluğa kanşmakla
suçlanan personel ile olayı
kapatmaya çalıştıklan savlanan
müfettişler için kurumun üst
disiplin kurulunun öngördüğü
cezai işlem yönetim tarafından
uygulanmadı
Yetkililer, Genel Müdür Korel
Aytaç başkanlığmdaki üst
disiplin kurulunun ilgili
raporunun 30 Ocak 1995
tarihinde Petrol Ofisi Yönetim
Kurulu Başkanı ve
Özelleştirme Idaresi
Başkanvekili Can Yeşilada'ya
gönderildiğini. ancak aradan iki
ay geçmesine karşın sorumlular
hakkında herhangi bir işlem
başlatılmadığını bildirdiler.
Petrol Ofisi FstanbuJ Bölge
Müdürlüğü'nde, kurumun
Teftiş Kurulu Başkanliğı'na
bağlı müfettişler tarafından
yapılan incelemelerde.
bayilerle anlaşılarak karşılıksız
çelderin muhasebeye işlendiğı
ve 125 milyar liralık zarar
gerçekfeştiği ortaya çıkanldı.
Müfetrişlerin, yolsuzluğu
yaptıklan belirlenen yöneticiler
hakkında "uyan" ve "kınama"
gibi sembolik cezalar vererek
olayı kapatmaya çalıştıklannın
bildırilmesi üzerine, Petrol Ofisi
Üst Disipiin Kurulu, ikınci bir
araştırma yaptırdı. Cst disiplin
kurulunun araştırması
• Genel Müdür Korel Aytaç başkanhğındaki üst
disiplin kurulunun ilgili raporunun, iki ay önce Petrol
Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Özelleştirme
îdaresi Başkanvekili Can Yeşilada'ya gÖnderildiği,
ancak aradan iki ay geçmesine karşın sorumlular
hakkında herhangi bir işlem başlatılmadığı öğrenildi.
sonucunda hazırladığı raporda.
müfettişlerin, Istanbul Bölge
Müdürlüğü'nde yolsuzluktan
sorumlu olduklan saptanan
yöneticilere "uyan" ve
"kınama" türünde sembolik
cezalar vererek. sorumlulan
korumaya ve olayı "örtbas"
etmeye çalıştıklan vurgulandı.
Raporda, başta Petrol Ofısi
Teftiş Kurulu Başkanı YaJcm
Gökçe ile Başkan Yardımcısı
Ahmet Şahin olmak üzere.
Başmüfettiş Nuri Ardıç ve
MuratÖzdoğan'ın görevden
almmalan istendi.
Raporda aynca, yolsuzlukla
ilgili soruşturmalan yürüten
müfettişlerden Tansel Güven,
Zafer Yapıcıoğlu. Ali Akşin.
Bülent Batur ve Şükrü
Aksu'nun ihmalkâr
davrandıklan belirtilerek, bu
müfettişlere "kınama1
" cezası
verilmesi öngörüldü.
Üst disiplin kurulunun raporuna
karşın Teftiş Kurulu Başkanı
Gökçe, geçen hafta basmda
çıkan haberlerin ardından
görevinden alınırken, yerine
yine görevden alınması istenen
yardımcısı Ahmet Şahin
vekâleten getirildi.
Genel Müdür Korel Aytaç,
Gökçe'yle birlikte, üst disiplin
kurulu raporunda suçsuz
bulunmalanna karşın, genel
müdürlükteki muhasebe dairesi
yöneticilerini de görevlerinden
aldı.
Üst disiplin kurulunun 30
ocakta hazırladığı ve yönetim
kuruluna gönderdiği bu rapora
karşın, müfettişler hakkında
geçen iki ayda hiçbir
cezai işlem yapılmadığı
bildirildi.
Kurulun başkanlığını Genel
Müdür Korel Aytaç 'ın yaptığmı
belirten yetkililer, "Genel
müdür isterse bir talimaüvla
tüm müfettişjeri görevden alma
yetkisinc sahiptir"
değerlendirmesini yaptılar.
Petrol Ofısi'nin özelleştirme
kapsamında olması
nedeniyle kurumun yönetim
kurulu başkanlığı görevini de
Özelleştirme tdaresi
Başkanvekili Can Yeşilada
yürürüyor.
Yetkiliîer, üst disiplin kurulu
raporunun, 30 ocakta Yönetim
Kurulu Başkanı Can
Yeşilada'ya da gönderildiğini,
ancak ilgililer hakkında
herhangi bir işlem
başlatılmadıgını bildirdiler.
İstanbul olayları
Yardım
kampanyası
başlatıldı
MİYASE tLKNUR
Gazi ve Ümraniye 1 Ma-
yıs mahallelerinde olaylan
protesto eden halka ateş açıl-
ması sonucu yaşamını yiti-
renlerle yarahlann yardıma
muhtaç ailerine yardım sağ-
lamak amacıyla kampanya
başlatıldı Karacaahmet Sul-
tan Derneği'nin Halk Ban-
kası Üsküdar Şubesine açtır-
dığı 58661020 no'lu hesaba
ilk etapta 50 milyon TL ya-
tınldı.
Olayda ölenlerin aileleriy-
le yaptığımız seri röportaj-
lar sonrasında gazetemizi
arayan bazı vatandaşlar aile-
lere yardımda bulunmak is-
tediklerini ilettiler. Gazete-
mizin öncüiüğünde bir he-
sap açtırılmasını öneren
okuyuculanmızın bu istek-
leri üzerine kendileriyle gö-
rüştüğümüz Karacaahmet
Sultan Demeği yöneticileri
bu amaçla kendilerinin de
bir yardım kampanyası baş-
lattıklannı, dileyenlerin bu
hesaba katkıda bulunabile-
ceklerini söylediler.
Pir Sultan Abdal Kültür
Dernekleri Tokat Şubesi
mağdurlar için giyecek yar-
dımı başlatırken hastaneler-
de yatan yaralı ailelerinin,
ihtiyaçlannı gideımekte zor-
landıklan belirtildi. Hükü-
metin vereceğini söylediği
yardımın aileler arasında na-
sıl paylaştınlacağı ve ailele-
rin eline ne zaman ulaşacağı
bilinmiyor. Şu ana kadar ai-
lelere İHD'nin verdiği 8'er
milyon lira ile Karacaahmet
Sultan Derneği'nin erzak
yardımlan iletildi.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Konuşmanın Tarifesi...
1848'lerin Fransası'nda Lamennais şöyle haykın-
yordu:
- Konuşabilmek hakkını kullanabilmek için altın ge-
rekiyor, hem de çok altın. Biz ise yeterince vartıklı de-
ğiliz. Yoksullara susmak düşüyori
1995'ler Türkiyesi'nde başkentin belediye başkanı
haykınyor:
- Siz ücretle çalışıyorsunuz, paranız kadarkonuşur-
sunuz. Bana 400 bin kişi oy verdi!
Devir değişti.
1848'lerde TV yoktu; o sözleri sadece bir avuç in-
san duyrnuştu. Şimdi milyonlarca kişi anında duyuyor
ve de görüyor.
1848'lerde altın değerliydi; şimdilerde ise dolar de-
ğerli. Lamennais, düşüncesini açıklarken altını ölçü
olarak koymuştu. Başkentin "pek sevimli" belediye
başkanı ise, nezaketinden dolayı, "Ancak doların ka-
dar konuşursun!" demedi.
1848'lerde dernokrasi bu kadar gelişmemişti. Daha
gariban Fransız işçisi yenı yeni oy hakkını elde ediyor-
du. Bu nedenle de Fransız düşünürün aklına "Altını bı-
rak, oya bak! Ve de oyun kadar konuş!" demek gel-
memişti.
Bizde demokrasi "çooook" gelişti.
• • •
Kanal 6'daki "canlı yayın "ın çok canlı ve aydınlatıcı
olduğuna kuşku yok.
"Adil düzen"\n Erbakan Hoca sonrası "başbakan
adaylan "nı pek yakından tanımak olanağı doğdu. "Adil
düzen "de paranın ve oyun ne kadar değerli olacağı an-
laşıldı.
"Adil düzen"c\\erin, "Parası olmayan tatilyapmasın!,
Parası olmayan Bilkent'e gitmesin!, parası olmayan..."
tekertemesinin mucidi rahmetli bircumhurbaşkanının
gizli müridleri olduğu ortaya çıktı.
Ama her şey "aççık seççik" hale gelirken, benim ka-
fam biraz kanştı.
Hepsi iyi güzel de, "para" ile "oy" arasındaki bağ-
lantı biraz bulanık.
Şimdi paramıza göre mi konuşacağız, yoksa oyyı-
muza göre mi? ikisi de önemli ise, hangisinin önceliği
olacak?
iki kişi tartışırken sorunu çözmek kolaylaşıyor.
Kafanız kızınca, "Senin aylığın ne ki ne konuşuyor-
sun?"dersiniz, olur brter. iki taraf daçıkanrlar "maaş"
bordrolan"nı, ya da "getir vergisi bildirimleri"ni... To-
kuştururlar.
Ne kavgaya gerek kalır, ne de polise, mahkemeye.
Üstelik, ağız dalaşlarında ağır basmak isteyenler,
gelirlennı düşük göstermekten kaçınmak zorunda ka-
lırlar. Böylece vergı kaçakçılığı da önlenmiş olur. (Alın
size "Adildüzen'm bir yaran daha!)
Güzel, hem de çok güzel... Ama "para babası" ile
"belediye babası" (parçjon "oy babası" demek istemiş-
tim!) tokuşunca ne olacak?
•••
Işte asıl sorun burada.
"Adil düzen" acaba "para" ile "oy" bağlantısını na-
sıl kuruyor: Sayın Mercümek aracılığı ile mi? Yoksa
daha kesin ve kolay anlaşılır bir "tarife"\eh var mı?
Çemişkezek belediye başkanı ile Ankara belediye
başkanı tokuştuklannda, Çemişkezeklinin susması ge-
rektiğıni anladık. 2-3 milyoncuk oy ile iktidara gelebi-
len Belçika, Hollanda, Danimarka falan gibi ülkelerin
başbakanlan da elbette ki etekli başbakanımız karşı-
sında sus pus olacaklar.
Birleşmiş Milletler'de de elbette ki en fazla Çin Cum-
& k & l
Bir başka olurBoğaz'daakşam
Güneş yavaş yavaş çekiliyor Boğaz'ın üzerinden. Istanbul akşama hazırlanıyor.
Birazdan Istanbul siluetinin yerini karanlıkta panldayacak ışıltılar alacak.
Boğaz'ın eşsiz görüntüsü, kentin kargaşasını gizlemiş, seyrettiriyor kendini.
Boğaz'a dalmış giderken midyeci fark edilmiyor bıle. Midyeci, unutmuş Boğaz'ın
güzelliğini, kanıksamış belki de. tskelenin kenanna bir tabureye ilişmiş, serin
Biraz daha yakJaşsak morarmış ellerini göreceğiz. Kilosunu kaça satabileceğinin,
ertesi gün ne kadar midye çıkarabileceğinin derdinde o.
Birazdan son midyelerini de ayıklayıp gidecek, gecenin
ışıklan kalacak Istanbul'un üzerinde, bir de martılann karartılan.
(Fotoğraf: ZAFER AKNAR)
Buraya jgjttihljjİBföiy çok açıU
Ama ErpewanHo^|e Vehbi KİOç karşı karşıya gel-
diğinde ne olacak? Kaç para kaç oy edecek? Her oyun
karşılığı dolarla mı hesaplanacak yoksa Suudi Riyali
ile mi? (Her oy ''adil düzen''e acaba kaça patlıyor?)
Hoca'nın "konuşmaftaMcrölçülürken,oylannın üze-
rine bankalardaki ve Mercümek'teki paralar da ekle-
necek mı? Koç'un fabrikalannda çalışan işçilerin oy-
lan da hesaba katılacak mı?
Örneğin etekli başbakan Meclis kürsüsüne çıktığın-
da, sadece oylan kadar mı konuşacak? Yoksa Ame-
rika'daki villalan kadar mı?
• • •
Günlerdir uykulanm kaçtı... işin içinden bir türtü çı-
kamıyorum.
Ve de Adil Düzen'in "konuşma tarifesi "ni sabırsız-
lıkla bekliyorum!
İçişleri Bakanı, İstanbul olaylanyla ilgili olarak 10 kişinin yakalandığını söyledi
Menteşe, kayıp savlannı yalanladı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçişleri Ba-
kanı Nahit Menteşe, çok sayıda yurttaşın ölü-
müyle sonuçlanan İstanbul olaylannda kayıp ki-
şiler bulunduğu yolundaki savlan yalanlayarak.
"Kaymakamkk, savcıbk \e emnfvet yetkililerine
herhangi bir başvuru bulunmamaktadir" dedi.
Menteşe, olaylarla ilgili 10 kişinin silahlanyla
birlikte yakalandığını bildirdi.
Soruşturmanın bakanlık müfettişlerince sür-
dürüldüğünü kaydeden Menteşe, olaylarla ilgisi
görülen 8 kişinin mahkeme tarafından turuklan-
dığını belirttı. Menteşe. "Aynca DGM, olaylara
kanştıklan beJirienen ve Uiegal örgütiere mensup
olduklan anlaşılan 10 kisiyi de silahlanyla birlik-
te yakalatmış ve bunlan gö/etim altına aldırtmtş-
ür" dedi. Menteşe. yaşamını kaybeden, yarala-
nan ya da işyerleri hasara uğrayanlara Istanbul
Valiliği aracılığıyla 10 milyar lira gönderildiğini
bildirdi. Tutuklanan kişilerin isimleri ve doğum
yerleri şöyle: "HıdırGürlevik(Sıvas),ŞenerÖz-
er (Hanak). V ılmaz Çal (Hanak). Sinan Ulaş (Pü-
lümür), Hüsnü Kanik (Pülümür). Sıdıka Sairtoğ-
lu (Erzincan), Oya Yıldız (Ardahan), Neriman
Bakacak (Zara)."
TARİHTEN GÜNÜMÜZE
SAHTE BİÜMLER VE ŞARLATANUK
Astroloji, simya, teoloji, hermetika,
sosyobiyoioji bilim mi değil mi?
9 Adam Şenel Tarihte ve günümüzde sahte bılımler
# Osman Demircan Bir sahte bilim: Astroloji
# Rennan Pekünlü Siz hâlâ yengeç burcundan
olduğunuzu mu sanıyorsunuz?
9 Huseyin Batuhan "Kafa sağlığı" ve şarlatanlık
# Ahmet Inam Bilımde sahteciliğin kaynaklan
Kızılbaşlık: Doguşu, dünü ve bugünii
Nejat Birdoğan'ın incelemesi: "Kızılbaş"
sözcüğünün ve Kızılbaşlığın kokeni, Selçukîu ve
Osmanlı devletlerine karşı Kızılbaşlar, Safevilerin
tarihçesi.Kızılbaş topluluklan, Kızılbaşlığın felsefesi.
Kabe, İslamiyet öncesinde kiliseydi
Erol Sever kanıtlarıyla yazdı: İslam'ın ılk dönemıne
ait kaybolan kitaplar ve resmi İslam.
Muhammed'in Mekkeli karşıtlan Hıristiyanlardı.
Kabe duvanndan kazınan Hıristiyan freskleri.
Psikoloji I Anımsamayla ilgili bazı etmenler
Astronomı I Büyük Pattama'ya
alternatıf: Plazma evrenbilimi
Eski Mezopotamya'da cinsel yaşam
Matematık I Gerçekten özgür müyûz7
Iskendenye seruvenının sonu ve Arıthmettca
ODTU Sualtı TopluluŞu ile söyleşi
Zengin küttûrlerı altüst etmek isterim
Dr. Doğan Şahin ile söyieşı I
Işkence ile baş edılebilir mi7
Ekotopya t Dünyanın en kötû 10 ştrketi
Bıtkıterl Servilere, ardıçlara,
maztlaca ds bir merhaba
Zct
Dr. Rtnnan Pekün/ü
Muunı llmiyc Çıj
Prof. Dr. Ali N«sin
Prof. Dr. Şafak Alpay
Çağatay K*tkinok
Şükrü GOnbulut
F*yu Pcrinfck
Aylin Gcnfoğlu
Doç. Dr. VOcal Çafilar
Abon* kofullan: 6 aylık 200.000 TL.. yıllık 400 000 TL YD yıllık 60 DM
Abon* b*d*li ifiıv Ender Helvaooglu TOrkiye I) Bankası Istanbul-
Kızıltoprak Şubesi Hesap No: 1071 343539 Posia (eki No 6736S4
Yaz^ma AdrMi: Yol sokak, Polat Celıl Ağa Ishanı, Kat S
Mecıdiyeköy/tstanbul- T»l; (0212) 212 10 66 Fajc (0212) 288 48 05
Nisan savısı bavılerde
POLİS, QUO VADİS?
150 YILLIK TEŞKİLAT OTOPSİ MASASINDA
POLİS TEŞKILATINDA YENIDEN YAPILANMA
TÜRKIYE'NİN EN ESKİ KURULUŞUNUN İŞLEYİŞI. IMKANLARI VE SORUNLARI....
YILLARIN POLİTİKACISI KAMRAN İNAN'DAN
"PEVLET APAMLIĞI" DERSLERİ
MİTTE REORGANİZASYON
TÜM İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ TEK ÇATI ALTINDA BİRLEŞTIRILECEK .
CHP'DE FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK:
GRUPLAŞMALAR ŞIMDIDEN BAŞLADI.
EKRANLARDAKİ ŞİDDET TOPLUMU NASIL
ETKİLİYOR?
ÖLDÜLER, GERİ DÖNDÜLER! VE HERŞEYİ
NOKTA'YA ANLATTILAR...
DÜNYA, TÜRK MAFYASINI NEDEN DIŞLIYOR?
SUÇ DÜNYASININ YENİ KRALLARI: TATARLAR. ÇEÇENLER. GÜRCÜLER VE
AZERILER.
İLETİŞİM FAKÜLTELERİ
SORGULANIYOR...
Erman Şahin, doğal çevreyi koruyan tutumlanyla politikacı oldu
Bayındırlık Bakanlığı'nda
'Kuvayi Milliye' ruhu
OKTAY EKİNCt
"Şehireilerimiz kentierimin planiar-
ken yollan cetvelle çizmeyi arük bırak-
malılar ve belki de hiç cct\cLgörryc kul-
lanmadan, e\ leri, ağaçlan, anıtlan ko-
nıyarak yolçizgilerini ellcriy ledûzenle-
meliler.J"
Bu sözler. yenı Bayındırlık Bakanı
Erman Şahin'e ait. Yani, Türkiye'de ev-
leri. ağaçlan ve hatta anıtlan hiç dikka-
te almayan karayolu planlamasının yıl-
lardır baş uygulayıcısı ve 'müdKfi'olan
bir kurumun yeni siyasi patronuna ait.
1980'li yıllarda Muğla'da 3. dönem
belediye başkanlığını yaparken. 'Tûr-
kiye Tarihi Evleri Koruma Derneği'nin
bir toplantısında söylediği bu sözler sa-
londaki korumacılann coşkulu alkışla-
nyla karşılanmış ve şu görüşlerini dile
getirmişti:
"BizMuğla'yıyüksekyapılardan ko-
rumaya çalışıyoruz. Bayındırlık Bakan-
uğı ise 15 kadıı bina projesini resen onay-
layarak ruhsat için bize gönderiyor. Bu
tür yetkiler kente karşı kullanılmama-
u. İmar karaıian, Ankara"dan değiL,ye-
rindealınmah.^fKütahya- 15 6 1987)
Yine Erman Şahin'in, bu kez 49. hü-
kümette 'Şchircilikten Sorumlu Devlet
Bakanı'vken Trabzon'a yaptığı bir zi-
yarette, Mimarlar Odası şube yönetici-
lerine verdiği şu 'söz' de o günlerde yü-
reklere suserpmiştı:
"Tarihin üzerindenyol geciyorsa, ben
burada tarafim ve tarihin konınmasın-
dan yanayım. Bu yolun durduruunası ve
daha uygun bir güzergâhtan geçirilme-
si için eİimden geleniyapacağun.
r
(Trab-
zon-7Kasım 1992)
Şahin'in sözünü etrıği yol, yine yıl-
lardır Karayollan'nca öngörülen ve
Trabzon Kalesi'nin üzerinden geçiril-
mesi planlanan ünlü 'Uçan Yol' proje-
siydi ve valiyle birlikte Bayındırlık Ba-
kanlığı'nın üst düzey bürokratlannın da
tanık olduğu bu konuşmadan bir yıl
sonra, Idare Mahkemesi de zaten aynı
projeyi 'kenri tabrip edeceği' gerekçe-
siyleiptal etmişti...
Bayındırlık Bakanlığı. öteden beri ve
özellikle 1980 sonrasında yoğunlaşan
bırçok uygulamasmda, Türkiye'de tari-
hı ve doğal çevrenin korunmasından ya-
na çaba gösteren duyarlı kesımlerin de-
nebilir ki en çok karşı karşıya geldikle-
n bir kamu kuruluşu olarak nam saldı.
İmar değil, imha planJan
Ülke düzeyindeki ulaşım politikasın-
da demiryollannı geliştırmek yerine sa-
dece karayoluna ağırlık veren ve Tür-
kıye'yi uygar dünyada eşine rastlanma-
yan birçağdışı ulaşım açmazına sürük-
leyen tercihlerin 'baş, uygulay ICBI' ister
istemez Bayındırlık Bakanlığı oldu.
Benzer şekilde Istanbul'a metroyu, ray-
lı tüp geçişi ve demıryolu ağırlıklı top-
lu ulaşımı bir an önce kazandırmak ge-
rekirken, koca kenti 'köprülerveotoyoi-
lar tuzağına" tutsak eden projeler de ay-
nı Bakanlık'ta geliştirildi ve uygulandı.
1980'li yıllann 'işbitirici imar poöti-
kalan' dönemınde. imar planlanna par-
sel ölçeğinde 'resen müdahale' yetkisi-
ni alan Bayındırlık Bakanlığı. bu yetki-
sini kamu yaranna kullanacağı yerde.
arazilerine "ayncalıklı imar izni" almak
isteyen kimi nüfuzlu çevrelenn özel
rant beklentilerine hizmet edecek şekil-
de kullandı. Neyse ki Anayasa Mahke-
mesi İmar Yasası'na 1987"de eklenen
bu 'operasyonel' yetkiyi daha sonra ip-
tal etti ve böylece yağmacılar. özel imar
haklan için 'Ankara'danişbitirme' alış-
kanlığından bir ölçüde vazgeçtıler...
Bayındırlık Bakanlığı'ru çevreciler-
le karşı karşıya getiren son iki proje ise
Çanakkale Boğazı Köprüsü ile Istan-
bui'daki Haliç Köprüsü'nün genışletil-
mesi projesi. Çanakkale Boğazfnda
Bakanlıkça seçilen 'en uygun'(!) yer,
Kilitbahir Kalesi ile Çimenlik Kalesi
arası. Uygulandığı takdirde bu iki tari-
hi eseri altına almaya aday olan bu pro-
je, Gelibolu Yanmadasf ndaki SlTala-
nını. milli parkı ve ormanlan da tehdit
edıyor. Karayollan Genel Müdürü Din-
çer Yîğit'in 'Kültürel mirasa ve doğaya
en azzarar verecek aJtematifleri araşb-
rryoruz' şeklindekı açıklaması ise köp-
rünün yer seçımi Kilıtbahir-Çimenlik
arasmda kaldığı sürece, duyarlı kesim-
leri pek ikna etmiyor.
Haliç Köpriisü'nü genişletme proje-
si ise yine tstanbul'un bu köşesindeki
500 yıllık bir Osmanlı tanhi birikimini
gözardı eden çözümler içeriyor. Anıtlar
Kurulu ile karayollan arasındaki tartış-
ma da henüz 'tstanbul'un ve tarihin le-
hine' sonuçlanmış değil...
Bayındırlık Bakanlığı, böylesi uygu-
lamalar ve projelerle nam salarken, şim-
di bu bakanlığı yönetmeye başlayan Er-
man Şahin ise tam tersi yöndeki politi-
kalanyla tanınan ve ülkedeki tarih ve
doğa değerlerine saygılı, sınırlı sayıda-
ki yerel yöneticiler ve politikacılar ara-
sında ün yapmış bir kişiliğe sahip.
Erman Şahin'in imar konusunda
Tant çevrelerine değiL kentevetopluma
hizmet' şeklinde özetlenebilecek görüş
ve uygulamalan, benzer şekilde örne-
ğin imar aflan konusundaki titızhği ve
her imar affinın aynı anda 'kente karşı
suçun teş>iki'anlamına geldiğini vur-
gulayan sayısız açıklamalan. yine yakın
geçmişte kente duyarsız mevzi plan
onaylan ile "imar affi yasalannı yfirü-
ten' Bayındırlık Bakanlığı'nm 'eskiahj-
kanhklanyla' taban tabana çelişiyor.
Ülkenın ımanndan sorumlu böylesi-
ne önemli bir bakanlığın, gerçekten i-
mar yerine çoğu yerde 'imhaya' dönü-
şen bu tür polıtikalanna karşı bakanlık
bünyesindeki duyarlı bürokratlarve ka-
mu yarannı gözeten kamu görevlisi mi-
mar ve mühendisler de sıkıntı duyu-
yorlardı.
Erman Şahin'in bakanlığıyla, tüm bu
sıkıntıların ve genlimlenn yerini 'Tür-
kiye'yi koruyan' bir bayındırlık ve iskân
•politikasma bırakacağı umudu var. Ön-
ceki bakan HaülÇulhaoğhı'nun özellik-
le imar affına karşı sürdürdüğü unutul-
maz direniş. Erman Şahin döneminde
'ülkeye duyarsrz bayındırlık yatınmla-
nna'yönelik olarak da sürdürülebilır ve
bakanlık politikasında radikal bir dö-
nüşüme kavuşturulabilirse, 1970'li yıl-
larda Muğla'da yakılan'yagmaya karşı
Ku\
ı
ayi Milliye ateşi' kısa sürede ülkeye
de ışık saçmaya başlayabilir...