28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'2NİSAN1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 TeL 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.513 90 98 BoğaziçiÜniversîtesi'ııin komıtian oğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Öktem Vardar, üniversitenin konut- larında oturan öğretim üyele- ri ve üst düzey yöneticiler için bir "yö- netmelik" yayımladı. Bir kısmı kampusun içinde, bır kısmı da üniversitenin hemen yanıbaşındaki konutlarda oturan bilim adamlarının uyması gereken bazı "kurallar" var ki, evlere şenlik: "Konut sakinlerinin hu- zur ve sükununu bozucu, genel ah- lak ve değeıierini zedeleyici tutum ve davranışlarda bulunamazlar." Genel ahlak ve değerler her ne ise açıklanmamış ama zil-zurna sarhoş olup balkona çıkarak mahalleye küfiir- ler yağdıran ve mahallenin huzur ve sükununu bozan bilim adamları için iyi biruyan bu kural... "Konutun bir bölümünde veya bahçede hayvan besleyemezler, kü- mes yapamazlar." Bahçeye dam kurup inek besleyen bilim adamlan düşünsün. Hem alt ta- rafı bedavasüt için inek mi beslenirmiş. FflmFestivaK luslararası Istanbul Film Festi- vali başladı. Emek Sinema- sı'ndaki galada, Ingilizce alt- yazılı bir Rus filmi oynadı. Fes- tival programında Türkçe altyazıdan hiç sözedilmezken gala gecesi, sahne- nin önüne konan ayn bir panodan Türkçe alt yazı geçti. Bu arada, festival fılmlerinde Türkçe altyazı olmaması kimi sinemaseverle- rin haklı tepkisine neden oldu. Ayşe- gül llgaz ve Ahmet Deviren, bu tep- kilerini boykota dönüştürenlerden: "Festivaldeki filmler Ingilizce, Fran- sızca, Italyanca, Rusça, Japonca, Arapça, Ispanyolca, Almanca, Lehçe vesaire altyazılı, Türk yapımı filmler dı- şında simultane seslendirmeli. Türkiye Cumhuriyeti'nde düzenle- nen festivale, acaba yabancı uyruklu- lar mı katılıyor, yoksa yabancı dil bilme zorunluluğu mu var? Gerçi, kültür yoksunu olarak nitele- nen, insanlan aşağılanan ülkede bu sı- radan bir olay. 14.Uluslararası Istanbul Film Festi- vali'ni bu nedenle kınıyor ve katılmıyo- ruz." Ama bir de bakmışsınız, gala gece- <• sinde sahne önüneki panoyla gerçek- leştirilen Türkçe altyazı uygulaması festivaldeki filmlere de uygulanıyor! Neden olmasın? iyi olmuş, artık kümeste tavuk da bes- leyemeyecekler. Ancak bu madde ek- sik kalmış. Kafeste kuş ya da kavanoz- da balık besleyip besleyemeyecekleri açıklığakavuşturulmamış...Kedilerde öyle... Buniar da yasaklanmalıydı. Müşterek kullanıma ve yararlan- maya tahsis edilen bahçe ve yeşil sahalan öze\ amaçlar için kullana- mazlar. Bilim adamlan bahçenin bir köşesi- ne domates, biber, patlıcan ekerse ola- cağı buydu zaten... Neyse, inek bes- lemek de yasaklandığına göre çayır- çimen güvenliği de kendiliğinden sağ- lanmış oluyor... "Konutlarda oturanlann yanında yalnız eşi ve çocuklan kalabilir. Çok iyi... Artık kayınvalide, kayınpe- der, baldız, bacanak vakitlice kalkıp evlerinegiderler... "Konutlann tamamını veya bir bö- lümünü başkasına devredemezler veya kiraya veremezler." Oğcencilerine oda kiralayan bilima- damları düşünsün... Öğrencilerin yur- du yok muydu ki, bilim adamlan bu yollara tevessül ediyorlardı. Ayıp ya- ni... "Konutlarda oturanlar, kendileri- ne verilecek bina amirliği, kampus nöbetçi amirliği, gece ve gündüz nöbetleri gibi idari ve güvenlik hiz- metlerini yüklenir ve bu görevleri ti- tizlikle ifa ederler." işte bu kuralı koymak yanlış. Bilim adamlan sorumluluğunu bilen kişiler- dir. Nöbet çizelgesi çıkartıldıktan son- ra hangi bilim adamı gece nöbeti tut- mayacağını söyler. Olur mu öyle şey? Hani belki gündüz nöbetinde sorun çı- kabilir. O gün sınav yapacaksa bile so- rumluluğunun bilincindeki bilim ada- mı, bir başka profesör arkadaşından ri- ca eder nöbetini devreder. Ama madem böyle bir kural konmuş, kuralı koyan örnek olmalı ve "bina amir- liği" görevini üstlenerek bunu titrine de eklemeli: "Prof. Dr. Öktem Vardar. Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yar- dımcısı ve Bina Amiri, saat 04.00- 08.00 arası mahalle nöbetçisi." u Dolmuşa bindirilen vatandaş, tünelde çığlıklar atıyor. Cem Boyner ûü« oı IKURÎUL) Matkap çok başanlı bir bakandı (!) E Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Ruhsatsız silah dağıtmakla, herkese televizyon programı yaptırmak arasında rating farkı var mı acaba? ski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap, bakanlığı sırasında yaptığı tek "iş"in 100 kadar Hataylı hemşerısini işe yerleştirmek olduğuna ilişkin değerlendirmeye bir açıklama gönderdı. Matkap, yaptıklarını şöyle anlattı: "Daha önce bozulmuş olan işçi- işveren ve memur sendikalarıyla bakanlık arasındaki ilişkiler düzeltildi ve sağlıklı bir diyalog ortamı oluşturularak uyumlu çalışma olanağı yaratıldı. 2821 sayılı Sendikalar Yasası'yla ilgili olarak hazırlanan değişiklik tasarısı üzerinde, uzun yıllardan sonra böylesine önemli bir düzenlemede ilk kez olmak üzere işçi-işveren- hükümet arasında uzlaşma sağlandı. Işçi emeklileri arasında büyük yakınma ve huzursuzluk konusu olan eşitsizlik ve adaletsizliklerin giderilmesi için gerekli proje hazırlandı ve yasa tasansı haline getirildi. Mayıs 1994'te Anayasa Komisyonu'nda anayasaya aykırıhğı ileri sürülerek tıkanan memur sendikalan yasa tasarısı, Adalet Komisyonu'ndan geçirilerek Sağlık ve Sosyal işler Komisyonu'na götürüldü. SSK'nin mali krize girmesinin en önemli nedenlerinden biri olan sigortasız çalıştırma uygulaması ve alınması gereken önlemler ilgili tüm kesimler arasında tartışmaya açıldı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bu yıl, genel bütçeye devletin sosyal güvenliğe katkısını sağlamak amacıyla SSK ve Bağ-Kur'a aktanlmak üzere 26 trilyon lira ödenek kondu. Yüzbinlerce kapıcıya güvence sağlayan konut kapıcıları tüzüğü bu dönemde çıkanldı ve yaşama geçirildi. Ozürlülere yönelik çalışmalar özendirildi ve ilk kez her yıl verilecek bir ödül uygulaması başlatıldı." Bu arada Hatay'dan yazan Ertan Güçlü de, Matkap'a yönelik eleştirilerin ciddi gazetecilik örneği ile bağdaşmadığını öne sürerek, Matkap'ın Hatay'a yaptığı hizmetlerden örnekler verdi. Matkap'a bundan sonraki çalışmalannda, Güçlü'ye de bu çalışmalan takdir etme çabalannda başanlar dıliyoruz. Ama yine de düşünmeden edemiyoruz, sendikal haklar için sokağa dökülen işçiler ve memuriar acaba Uganda'da mı polislere cop atıldı? PTT'den çıkmayan kolfler ya da gidip yerirıden almak F inlandiya'dan gönderdiği pa- ketin peşine düşen Hüseyin Kılıçarslan'dan haber geldi. Kılıçarslan, TRT'de "kaybo- lan" paketle ilgili yazının Vaziyet'te çık- tığı gün Türkiye'nin Sesi Radyosu Dış Yayınlar Dairesi Başkanı Savaş Kırat- lı'nın kendisini telefonla arayıp, olay- dan duyduğu üzüntüyü dile getirdiğini ve konunun üzerinde titizlikle duruldu- ğunu anlattığını bildirdi. Kılıçarslan, ertesi gün gelen bilgiye göre de kayıp paketin sahibine teslim edildiğini öğrendiğini söyledi. Ne ki ge- cikmeyi "gümrük"teki beklemeye bağ- layan yetkililere Kılıçarslan'ın bir çift sö- zü var: "Paketin gümrüğe takılması gibi bir olay söz konusu olamaz çünkü pake- tin Türkiye'deki gümrüğe girmesi için burada hiçbir işlem yapılmadı. Paket. Finlandiya'dan gümrük işlemine tabi olmadığı beyan edilerek gönderildi." Neyse, sonunda sahibine ulaştı ya bu da bir şey... Beşiktaş'taki Fen Bilim- leri Dershanesi öğretmenlerinden Su- adaay llgın, Sultanahmet'ten gönde- rilen kitap kolisine henüz ulaşabilmiş değil: "Sarmal Yayıncılık'tan, öğrencilerim için kitap istedim. Parasını gönderdim. Hazırlanan koli, 6 martta PTT Adliye Sarayı'ndan postaya verildi. Ama Be- şiktaş'a bir türlü gelemedi. Sarmal Ya- yıncılık'tan biryetkili, 31 martcumagü- nü PTT Adliye Sarayı'na gidip durumu anlatmış. PTT'dekiler 'Bugün ilgilene- meyiz, pazartesi gelin, ama sizin rek- lemasyon yapmanız gerekli, ancak bu işin netleşmesi bir ayı bulur' demişler. Rekleamasyonun ne olduğunu henüz anlamış değilim. Sarmal Yayıncılık, bu durumu bana telefonla aktardı ve 'Siz daha fazla beklemeyin, siparişlerinizi gelipalın' dedi. 31 martta gidip aldım." Günün birinde koli PTT'den geldi- ğinde llgın, tekrar Sarmal Yayıncılık'ı arayacak ve onlar da birini gönderip ki- tapları geri alacak. PTT de böylece, öy- le ya da böyle "posta" hizmeti vermiş olacak! Otoyolda ve yaşamla ölüm arasmdaki çizgide O toyolda hem de Istanbul'un "çevre yolu"nda gidiyordu ec- zacı Hüseyin Hüsnü Şirin. Saat 20.15 sulanydı ve hava kararmıştı. Otomobilde eşi ve çocuğu da vardı. E-6'da, 100. Yıl Köprüsü'nün oralarda, sol tarafta Milliyet'in binasını gördüğü sırada, yoldaki ışıklarsöndü... Ortahkzıfıri karanhkoldu. Htzı, 100 ki- lometrenin üzerindeydi. Ne de olsa "otoyorda gidiyordu. Karanlık nedeniyle hızını düşünneye firsat bulamadan orta şeridin ortasın- da bir "cisim" fark etti. Frene basmak- la, direksiyon kırmak arasında karar verme aşamasındaydı. Frene bassa savrulabilir, sola kaçsa bariyertere çarpabilir, sağa kaçsa su kanalına düşebilirdi. Ve frene bastı çün- kü önündeki "cisim" kocaman bir bor- dür taşıydı. Frenle birlikte direksiyonu da çevirdi ve bariyerlere çarparak dur- du. Dikiz aynasından hemen arkasına baktı. gelen var mı diye... Yoktu. Gelen olsa hele de bir kamyon, altında kala- caklardı. Dışarı çıkmak için fazla za- manlan yoktu ama kapılar kilitlenmiş- ti... Frene bastığı anda irkilen ve çarpma- dan sonra ağlamaya başlayan çocuğu- nun yaşadığı şok, eşinin korkulu bakış- ları Şirin'i hemen bir şeyler yapmaya zorluyordu... Ve otomobilden dışarı çı- kabildiler. Ve o süre içinde arkadan ge- len taşıt olmadı... Sonradan iki otomo- bil peşi sıra geldi ve bordür taşına çarp- mamak için onlar da bariyerlere çarpa- rak durdu. Ezcacı Şirin'in frene bastığı andan, çarparak durduğu ana kadar geçen o kısacık sürede tüm yaşamı bir film şe- ridi gibi gözlerinin önünden akıp geç- ti... Ailesi ile birlikte yaşamla ölüm ara- sındaki ince çizgide gidip geldi... Sonuçta şanslarının yardımıyla gaze- telere "trafik kurbanı" olarak geçmedi Şirin ailesi... Eczacı Şirin, o ince çizgi- de yaşadıklarını anlatma gereğini duy- du, sırasını bekleyen "kurban"lara... Yolun ortasındaki bordür taşının, ani- den ışıkların sönmesinin sorumluluğu- nu kimsenin üstleneceğini sanmıyordu ve sürücülere sorumluluklarını anım- satıyordu: "Siz siz olun. otoyolda bile hız yap- mayın." TEKİRDAĞ KADASTRO MÜDÜRLÜĞLTNDEN DUVURULUR Aşağıda köyü ve parsel numaralan yazılı olan taşınmaz mallann 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5. maddesine göre verilen komisy- on karannda bahsi geçen ilgili şahıs isimleri aşağıda belirrilmiştir. l)Tekirdağ ili Hayrabolu ilçesine bağlı Yötgüç Köyü hudutlan dahilinde bulunan 485, 731,733, 736, 737, 738, 739, 740,741 ve 743 no'lu parseller için verilen 25.7.1994 tarih 2 sayılı komisyon karannda bahsı geçen Şerif Yücetürk. Hasan Yücetürk. Ali Türker. lsmail Tosun, Hüseyin Yaşar, Rasim Yaşar, Tahsin Oral, Hüseyin Arslan, Ibrahim Demir, Mehmet Bora. Hasan Demir, Kazım Uras. Bedriye Çetin. Ahmet Yücel. Recep llhan, Hüseyin Demir, Ali Demir, Kamil Çelik, Enver Acar, Azız Özger, Şakir Özger. Hüseyin Çelık, Sadul- lahBora; 2) Tekırdağ ili Malkara ilçesine bağlı Yenidibek Köyü hudutlan dahilinde bulunan 410 no'lu parsel için verilen 9.6.1993 tarih ve 1 sayılı komisyon karannda bahsi geçen Zehra Bulunur, Hüseyin Esen, Melahat Esen, Hidayet Esen'in havatta olup olmadıklan. hayatta- lar ıse ikametgâh adreslen ile ölü olanlann mırasçılan bilinerrîediğinden söz konusu komisyon kararları ilgililerine tebliğ edilememiş olup yukanda adlan geçen şahıslann işbu dujiirunun yayımı tanhinden ıtibaren 15 gün sonra başlamak üzere 30 gün içensinde belir- tilen komisyon kararlan ile ilgili yazılan tetkik ederek haklan 2ayi olanlann ilgili Kadastro Mahkemesi'ne dava açmalan gerektiğı. 7201 sayılı yasanın 28. 29 ve 31. maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. Mehmet NtKBAV Y. Mühendıs Kadastro Müdürü Basın: 14214 KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY BULUT BEBEK NI ! RAYÇİFTÇ1 TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAS 2 Sisan AUMET Y£F/K MSA'N/N OEĞERİ.. ÖCJHİ. ÇEVİIS- DEVLST GâK£VLS/&MC}£, BLÇ.İUIC, LİK, MBCL/S £ DA ÖTESİ, Ş ' i 1T A CAK. ÛÇ. GÛtJ K4U1BrLMrŞTİ AMA, BU OJUN BuROK&AruK OÛX£rr\/r BEÜ/&-£M£ICTEDİ EM ÖA/EMLi HiZMErt, BAT7U AA/LAAAOA SU6ÜMKİJ , 6u OYHAAJMASt Ç/ SZJIMA/PUĞU ÜÇ yfL MeSİİ SAĞAi T.C. SOMA İŞ MAHKEMESİ'NDEN ÎLAN Esas: 1992'13 Karar: 1994/31 Hâkim: Muammer Başkuyu, 231181 Kâtip: Mustafa Uğurluyol. 220 Davacı: SSK Genel Müdürlüğü-Ankara Davahlar: I- Abdullah Çelik, Hat tnşaat Tic. Ltd. Şti. Ataç Sk. 11/6 SOMA Da\a: Rücuanalacak. Mahkememizin yukanda esas ve karar sayılı davası 12.7.1994 tarihinde davanın kabulü ile 5.744.635.-TL hüküm altına alınmıştır. Söz konusu karar davalılara tebliğ edilemediğinden tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 21.11.1994 Basın: 14328 İLAN T.C. ŞtŞLf 5. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1992/588 Davacı Süheyla Afat vekili Av. Mahmut Karagöz tarafından davah Doğan Kavi aleyhine açılan babalık davasında; Adana Mersin yolu üzeri Hipodrum karşısı Kavi Lastik Fab. Adana adresinde mukim davalı Doğan Kavi'ye adresinde tebli- gat yapılamadığından ve tebliğe elverişli açık adresinın de tespıt edilemediğinden davalı Doğan Kavi"nın duruşmamızın atılı bu- lunduğu 5.4.1995 günü saat 14.00'te mahkememiz duruşma sa- lonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil et- tirmesı. aksı takdirde yokluğunda cereyan eden işlemlere itiraz edemeyeceği hususu, davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 19.01.1995 Basın: 14335 BAKIRKÖY 5. SULH HUKLK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞrNDEN EsasNo: 1994,1302 Karar No: 1995/175 Davacı Özcan Demir tarafından hacir altına alınması istenen Mansa Demir aleyhine mahkememizde ikame olunan vasi tayi- ni davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Davanın kabulü ile Istanbul ili Beyoğlu ilçesi, Yenişehir Ma- hallesi, cilt; 041/01, sayfa: 15 ve kütük sıra no: 009'da nüfusa kayıtlı ve halen Istanbul Bahçelievler ilçesi, Komikhasanefendi Sokak Yayla. No: 20 adresinde ikamet eden Artin ve Meryem kızı 1323 doğumlu Marisa Demir'in hacir altına alınmasma ve ken- disine aynı yer ve haneden nüfusa kayıtlı keza aynı yerde mukim oğlu Ahmet ve Marisa oğlu 10.7.1946 doğumlu Özcan Demir'ın TMK'nin 355. maddesi gereğince vasi olarak nasp ve tayinine 10.3.1995 tarihinde karar verilmiştir. llan olunur. Basın: 14225 ELEMANLAR ARANIYOR Günümüzün yaşam tarzı, çevre, spor ve sağlık konularını turizm anlayışı ile birleştiren, Pamukkale bölgesindeki modern bir otelin, geniş uzman kadrosuna sahip sağlık merkezi yönetiminde görev alabile- cek, - iyi derecede ingilizce bilen; ikinci dil ter- cih nedenidir, - 35 yaşını aşmamış, DOKTOR - Yukarıdaki özelliklere sahip, - Güzellik merkezimizi yönetecek, - Tercihen Almanca bilen- ESTETİSYEN Başvuruların en kısa sürede bir özgeçmişle birlikte APS ya da faks aracılığı ile aşağıda verilen adrese yapılması gerek- mektedir. COLOSSAE HOTEL THERMAL PK. 202 KARAHAYIT - PAMUKKALE / DENİZLİ Tlf: 0 258 271 41 56 PBX Faks: 0 258 271 42 50 HAYDARPAŞA GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ Gûmrûğûmüzce Salim GüzeyerOtomobil fth. Yapı Yat. San. Tıc. Ltd. Şti. adına tescilli 52362 sayıh. 18.11.1992 tarihli ginş bcyannamesin- den kaynaklanan 22.700.000.-TL gelireksigi, 2.851.0OO.-TL DFİF ve 12.828.000.-TL TKF. cem'an 38.379.0OO.-TL ile ilgili olarak mükelle- fine yapılan tebligatlanmız adres yetersizliği nedeniyle iade edildiğin- den ve tebligata sarih başkaca adresı bulunamadıgından teblıgat yerine kaim olmak üzere 7201 sayılı kanunun 28. ve 29. maddeJeri gereğince ilanen tebliğ olunur. Basın: 14219
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle