Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 1995 PAZAR HABERLER Krca-Başar Parkı • Haber Merkezi - Türk tiyatrosunun önde gelen sanatçılannın isimlerinın verildiğı Bahçelievler Soğanlı Mahallesı'nde Levent Kırca-Oya Başar Parkı, Bahçelievler Belediye Başkanı Saffet Bulut tarafından hizmete açıldı. Açılışa Kırca ve Başar da katılırken Başkan Bulut yaptığı konuşmada, "Sanata ve sanatçıya her alanda sahip çıkacağız" dedi. Dev-Sol'a operasyon • ANKARA (AA) - Dev- Sol olarak bilinen ve daha sonra Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP/C) adını alan örgüte yönelik Tokat, Amasya ve Ankara "da düzenlenen operasyonlarda çok sayıda örgüt mensubu yakalandı. Hücre evlerinde yapılan aramalarda da. suikast yapılacak kişilerin isim listesi bulundu. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nden alınan bilgiye göre, geçen hafta düzenlenen operasyonlarda, DHKP/C örgütûnün propagandasını yapan 6 sı kadın, biri erkek olmak ûzere 7 kişi yakalandı. Bunlardan 4 ü tutuklanırken 3'ü DGM tarafından serbest bırakıldı. Sanatçılardan Gökçek'e tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, Başkent'ın "Hitit Güneşi" amblemini degiştirme yanşmasına, "Ankaralı sanatçılar sert tepki gösterdi. Ankara Reklamcılar Derneği, "Ankara'ya yeni bir simge mi? Ankara'da yeni bir vurgun mu?" başlığı ile gazetelere verdiği ilanda. belediyenın açtığı amblem yanşmasına katılmayacakJannı belirtti. Ankara Reklamcılar Derneği'nin ilanında. Hitit Güneşi ambleminin değiştirilmesi protesto edilerek "Yıllardır kullanılarak yerleşen bu simgenın değiştirilmesinin yandaşlara kazanc kapısı açmaktan başka hiçbir mantıklı açıklaması yoktur" denildi. Molotoflu saldmılar • KÖLN(AA)- Almanya'nın Köln şehrinde 5 Türk bankasına dün sabaha kaışı molotof kokteyli atıldı. Bankalann camının korumalı olmasi sayesinde atılan molotof kokteylleri caddelerde patladı. Polis, saldınya uğrayan Iş Bankası, lmar Bankası. Yapı Kredi Bankası, Ziraat Bankası ve Şekerbank'm Köln şubeleri önünde yasadışı Dev-Sol örgütüne ait el ilanlan ve bildırilerin bulundugunu bildirdi. Bu arada Viyana'dakı Türk Hava Yollan bürosuna da önceki gece molotof kokteyli atıldığı bildirildi. Polis yetkilileri olaydan yasadışı bölücü terör örgütûnün sorumlu olabileceğini söylediler. Açıklama • Haber Merkezi-Türk Bankası Ltd. (Kıbns) Yönetim Kurulu üyesi ve Turkish Bank AŞ (Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Belli, 13 Nisan 1995 tarihli gazetemizin 4. sayfasında Halil Nebiler imzasıyla çıkan haberle ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Belli. açıklamasında şöyle dedı: "Kıbns Türk lş Bank Ltd.'nin Ahmet Özal isimli şahıs lehine 3 milyon 800 bin dolarlık mektup verdiği açıklanmıştır. Bu şahısla Kıbns lş Bank Ltd.'nin (Bankanın doğru adı Türk Bankası Ltd.'dir) hiçbir şekilde teması olmamış ve lehine mektup tanzim edilmemiştir." CHP, Doğu ve Güneydoğu'daki siyasi gelişmeleri araştıran bir rapor hazırladı: PKK'yi şiddet güçlendîrdi• 22 ili kapsayan araştırma sonucu hazırlanan raporda, sosyal • CHP raporunda, bölgede siyasi bunalım yaşandığı, sosyal demokrasinin bölgedeki etnik, mezhepsel ve kültürel farklılıkfan demokrasinin de silinme noktasına geldiği belirtilirken, "10 yıldır örgütsel yapısına taşıyarak birleştirici olması gerektiği kaydedildi. uygulanan şiddete dayalı politika PKK'yı güçlendirdi" denilıyor. DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - CHP Kars Milletvekili Atilla Hun, Doğu ve Güneydoğu Anado- lu'da 22 ılı kapsayan araştırmasında. böl- gede tam bir siyasi bunalım yaşandığı, baskılann sosyal demokrasiyi silinme aşamasına getirdiği. devletin de katkısı ile şeriatçt akımlar ve RP'nin hızla güç- lendiği sonucuna vardı. Daha önce de Kürt ve Doğu-Güney- doğu sorunu ile ilgili çözüm önerilerini kapsayan bir rapor hazırlayan CHP Kars Milletvekili Atilla Hun, bu kez de bölge- deki 22 ilı kapsayan bir araştırma yaptı. Hun, araştırma sonuçlannı içeren rapo- runu kitap haline getırerek CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hik- met Çetin. partı yöneticıleri ve milletve- killerine dağıttı. Araştırmada. cumhuriyetin başlangı- cından günümüze kadar geçen sürede Doğu ve Güneydoğu'daki siyasi gelış- meler ve eğilimler irdelendi. Araştırma- ya göre. 1994 yerel seçimlerine 3 ayn parti olarak giren merkez sol başanlı olamadı. Raporda, bunun "Kürt ve Alevi vatandaşların. DSP'nin politikalarına. SHP'nin ise dcmokratikleşme konusun- da verdiği sözleri tutmamasına tepki gös- termesinden" kaynaklandığı belırtıldı. Devletten RP'ye katkı RP. MHP, BBP \e MP'nin son yerel seçimlerde bölgede önemli oy aldıklan kaydedilen raporda, RP'nin hemen her bölgede oyunu büyük ölçüde artırdığı belirtildi. Raporda. RP'nin başansında devlet güçlerinin önemli rol oynadığı be- lirtilirken, Kürt sorununun ulusculuk ze- mininde güçlenmemesı ıçın devletin, ümmet temelındeki RP yaklaşımmı teh- likeli görmedıgı ve desteklediği savunul- du. Bölgedeki temel sorunun Kürt sorunu olduğu vurgulanan raporda. "Bu soru- nun dcmokratikleşme programı çerçeve- sinde biitün açıklığı ile ele alınmasında ve çözüm vönünde çaba sarfedilmesinde zo- runluluk vardır" dendi. 10 yıldır uygu- lanan şiddete dayalı bu politikanın PKK'nin güçlenmesinden başka sonuç vermediği kaydedilirken, iddia edildiği gibi PKK'nin askeri açıdan ortadan kal- dınlması halinde de sorunun çözülmeye- ceğı. belkı ertelenebileceği ifade edildi. Geçmışte SHP'nın bu konuda yeterince inandıncı olmadığı belirtildi. Raporda, bu durumda, YDH gibı oluşumlann in- sanlan etkilemesinin kaçınılmaz olduğu vurgulandı. Bölgede. etnik, mezhepsel ve kültürel farklılıklar bulunduğunun kaydedildiği raporda, sosyal demokrasi- nin bu toplumsal mozayiği örgütsel ya- pısına taşıması. dışlayıcı değil birleştirici olması gerektiği ifade edildi. Raporda, "Sünni-Alevi, Türk-Kürt-Arap, Azeri- Ordunun canlı dedektörleri ZAHO(AA)- Kuzey Iraktaki Çelik Harekâtı sırasmda, mayınlı bölgelerde Bursa'nın Gemlik ilçesindeki Askeri Vetenner Okulu'nda özel olarak yetiştirilen Alman kurt köpekkrinden yararlanılıyor. 70. Mekanize Tugayı'na bağlı birliklerde bulunan 2 yaşındaki "tlmen*' ve 3 yaşındaki "Cenin" adlı kurt köpeklen, venlen komutlarla her türlü patlayıcı madde. mühımmat ve sılahın yerinı tespit ediyor. Köpekler. koklayarak bulduklan mayın ve silahlann yanında oturarak askerlere yardımcı oluyor. Bakıcılanna sol ön ayağını kaldırarak selam veren köpeklerden Türkiye'de 5 tane bulunduğu, bir köpegin yetıştırilmesınin yaklaşık 2 milyar liraya mal olduğu belirtildi. Kürt vatandaşjanmızın birlikte yaşadığı bölgelerde partinin bu farkhlıklan den- geli bir biçimde bünyesine taşımasında yarar bulunmaktadır" dendı. Raporda. Kürt hümanisti ve kültür adamı olan Ah- met Hani'nin de Mevlana. Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ve Pir Sultan Abdal ile birlikte anılmasının bölge insamnın gön- lünün kazanılması açısmdan son derece yararlı olacağı kaydedildi. LaikJık kav- ramının bölge için son derece önemli ol- duğu vurgulanan raporda, şu görüşlere yer verildi: "Özellikle RP'nin laikliği dinsizlik olarak gösteren yaklaşunı karşı- suıda bölgede başanlı bir mücadele veri- lememiştir. Köktendinci akımlann gelişip güçlenmesinin baş sorumlusu da devlet- tir. Uygulanan cğitim sistemi ile statüko- cu ve kaderci bir nesil yetiştirilmiştir." Raporda, Doğu ve Güneydoğu'daki baskılann sosyal demokrasiyi bölgede silinme aşamasına getirdiği belirtildi. Raporda, bu nedenle sosyal demokrasi- nin demokrasiyi zayıflatan şiddet politi- kalarına, demokrasiyi ortadan kaldıran darbelere karşı çıkması gerektiği ifade edildi. Raporda son olarak, yerel yöne- timlerin güçlendirilmesinin hem zorun- luluk hem de demokrasinin güçlenmesi açısından yararlı olduğu vurgulandı. Doğu Perinçek: Çiller, ABD çıkarlannın temsilcisiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek. Başbakan Tansu ÇUIer'in ABD'nın koruyucusu gibı hareket ettığıni belirterek, "Çiller ABD ile görüşmelerde masaıun hangi tarafında oturacak?" dedi. Perinçek dün yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin Kuzey Irak harekâtmın, bölgede çözümün sağlanmasında büyük katkılan olabileceğine dikkat çekti ve şunlan söyledı: "Ancak bunun için karariılık gerekiyor. Bugün Türkiye'nin en büyük ihtiyacı, ABD'nin gonlünü kazanmak değil, bölgesel çözümde direneceğini dünyaya göstennektir." 'Çfller istifa etmeli' Türkiye'nin ABD'ye karşı. Çekiç Güç, Irak'a uygulanan ambargo konulannda kararlı tavır sergilemediğine dikkat çeken Perinçek. U ABD ise kendine bağlı güçleri harekete geçirerek, Türkiye'yi yeniden kendi çizgisine sokmak istiyor" diye konuştu. Pennçek, açıklamasında şunlan kaydetti: "Çiller ve çevresi işe giriştiler. Çiller Kuzey Irak'ta Çekiç Güç'le işbirtiği siyasetini piyasaya sürdü. Arkasında başdanışmanı Emre Gönensav aracıhğıyla girişimlerde bulundu. Ama şimdilik bu girişimleri rurmadı. Görülüyor ki Çiller. Türkiye dışı çıkarlann, ABD politikasının temsiİciliğiıu yapmaktadır." ABD'nin tehdıt ve baskılanna direnmenin çok önemli olduğunu savunan Perinçek. "Türkiye bumı ÇUIer'in başbakanlığında yapamaz. ABD vatandaşbğı teklifıni aklığını. otomatikman ABD vatandaşı olduğunu Çiller kendisi açıkladı" dedi. lşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Pennçek, Başbakan Çiller'den, hükümetten istifa ederek ABD'de kalmasını istediklerini vurgulayarak açıklamasını şöyle tamamladı: "Türkiye, kararülığını öncelikle başbakan koltuğundaki ABD gölgesinden kurtularak göstermelidir. ABD'nin böMüğü bir yönetim, Çiller aracıhğıyla sürekli ABD çelmesi yiyen bir yönetim Türkiye çıkarlannı savunamaz ve bağunsız bir politika yürütemez. Çiller, ABD'de masanın hangi tarafina oturacak?" Çiller, geçimsiz başbakan Son olarak Gürkan'ın istifasını isteyen Çiller'in 'geçinemediği' bakan ve bürokratlann listesi, cumhuriyet tarihinin rekorunu kıracak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emekli- lik yaşı konusunda anlaşmazlığa düştüğü Ça- lışma ve Sosval Güvenlık Bakanı Aydm Gü- ven Gürkan'ın istifasını isteyen Başbakan Tansu Çiller'in "geçinemediği'' bakan ve bü- rokratlann listesi. cumhuriyet tarihinin reko- runu kırmaya gidiyor. Aydın Güven Gürkan'ın istifasını isteyen Çiller, 22 aylık başbakanlığı döneminde, DYP kanadından 4, CHP'den 1 bakanm istifasına neden olurken. 3 Merkez Bankası Başkanı, 4 Hazine Müsteşan. 2 DPT Müsteşan, 2 Başba- kanlık Müsteşan değıştirdi. Eski Başbakan Yar- dımcısı Murat Karayal- çın'ın, feshedilen SHP'nin genel başkanlı- ğına seçildıği kurultayda kendisini destekleyen es- ki Dışişleri Bakanı Hik- met Çetin' i bu görevden almasının arkasında da Çiller'in telkıni yatıyor- du. Çetin ile Çiller arasın- da. Dışişlerı Bakanlı- ğı'na müsteşar atanması ve çeşıtli dış ilişkilerde Türkiye'nin takınacağı tavır konusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor ve bu .görüş aynlığı koalis- yonu sarsacak boyutlara vanyordu. Ve Çetin yurt- dışındayken Dışişleri Bakanhğı'ndan alını- yordu İtiraz edene kırmı/ı kart Eski Bayındırlık Bakanı CHP Izmir Millet- vekili Halil Çulhaoğlu da gecekondu affıyla ilgili lmar Yasası değişikliği konusunda ken- disiyle anlaşmazlığa düşen Çiller'in, istifasını istediğini açıkladı. Çıller'ın, bakanlığı döne- minde istifasını istediğini ilk kez Cumhuri- yet'e açıklayan Çulhaoğlu. o dönemde konu- yu basına açiklamadığını, ancak Genel Baş- kan Murat Karayalçın'a ilettiğini bildirdi. Kendisinin. Başbakan'ın istemesine karşın is- tifa etmeverek gecekondu affına direndiğini kaydeden Çulhaoğlu. "Doğru olan Gürkan'ın kabinede kalarak, emeklilik yaşı konusunda direnmeye devam etmesider" dedi. Başbakan Çiller'in, insan haklanndan so- rumlu devlet bakanlığı sırasında CHP Sıvas Milletvekili Azimet Köylüoğlu'nun da istifa- sını istediği. ancak Karayalçın'ın da devreye girmesivle sorunun çözüme kavuşturulduğu öğrenildi. Çiller'in 22 aylık başbakanlığı döneminde, kendi görüşlerine "aykın'' öneri getiren. is- teklerinde direnen ya da "beğenmediği" ba- kan ve bürokratlan aynm yapmadan "istifaya davet etmekten" kaçınmadığı belirlendı. Çil- ler, bürokrasi ve hükümetin DYP kanadındaki kabine üyeleri içinde "istenmediği'' kişileri is- tifa ettirmekte başanlı olurken, CHP kanadın- da aynı "başanyı" elde edemedı. Çiller'in. "istifa ettirme'* operasyonu, göre- ve geldikten kısa süre sonra başladı. Sıvas olaylan nedeniyle. tek sorumluluğu dönemin Içişleri Bakanı MehmetGazioğlu'na yükleyen Çetin- Bakanlıktan aluıdı Saracoğju- Çiller'e yenildi Çulhaoğlu- İstifası istendi Çiller, kabinede kaydırma yaptı. Başbakan, önce Devlet Bakanlığı'na kaydırdığı Gazioğ- lu'nu. daha sonra hükümet dışında bıraktı. Gazioğlu'nun ardından, Devlet Bakanı Ah- met ŞanaL "Başbakan'la görüş avnlığına düş- tüğü" gerekçesiyle istifasını vermek zorunda kaldı. Devlet Bakanı Cemil Erhan'ın istifası ise siyaset kulislerinde "skandal" olarak de- ğerlendirildı. Çiller, Erhan'ı, resmi bir gezi için Iran'a uçarken, "havada" görevden aldı. Erhan da "İstifa ettim" demek zorunda kaldı. Veysel Atasoy bunalımı Çiller, Özelleştırme Yasası konusunda gö- rüş aynlığına düştüğü Ulaştırma Bakanı Vey- sel Atasoy'a da "istifa imasında" bulundu, an- cak arabuluculâr sayesinde sorun çözümlendı. Çiller daha sonra, PTT'nin T'sinin ve Ha- vaş özelleştirmesinin gecikmesi nedeniyle Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen'in istifa- sına neden oldu. Köstepen'in. "İstifa ediyo- rum" sözlerine Çiller, "ABD dönüşümü bek- le" yanıtını verdi. Çiller, feshedilen SHP ile olan hükümet or- taklıgı döneminde ise Dışişleri Bakanı Müm- taz Soysal'ın istifasına neden oldu. Başbakan- lık Başdanışmanı Volkan Vural'ın, Dışişleri Müsteşarlığı'na atanması için ısrarlı olan Çil- ler. buna karşı çıkan Mümtaz Soysal'ın istifa- sını, o dönem yardımcısı olan Karayalçın'dan istedi. Bu baskılara dayanamayan Soysal, Ka- rayalçın'dan da destek göremeyince istifa etti. Dosyası kabank Çiller, aynı yöntemi, gecekondu affı ve emeklilik yaşı konusunda direnen Çulhaoğlu ve Gürkan'a da uygulamak istedi, ancak bek- lemediği bir dirençle karşılaştı ve başanlı ola- madı. Çiller'in yıldızı, arala- nnda kendi atadıklan da bulunan bürokratlarla bi- le banşmadı. Başbakan- lığa gelır gelmez. ANAP ve Demirel hükümetleri döneminde Merkez Ban- kası Başkanlığı yapan Rüşdü Saracoğlu'nu gö- revden alan Çiller, bu göreve Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın prensle- rinden Büknt Gültekin'i atadı. Çiller'in baskılan- na 5 ay dayanabilen Gül- tekin, 'sert Başbakan'ı sert bir dille suçlayarak istifa etti. Gültekin'in ar- dından. Merkez Bankası Başkanlığf na Ya- maıı Törüner atandı. Çiller, Demirel hüküme- ti döneminde DPT Müsteşarlığı'na getirilen İlhan Keski'yle de görüş aynlığına düştü ve yerine Necati Ozfirat'ı getirdi. Çiller'in Hazi- ne operasyonu daha hızlı oldu. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı dö- neminde Tevfik Ahmok'a Hazine Müsteşarlı- ğı görevinden aynlması için baskı yapan Çil- ler. bu girişiminde başanlı oldu. Demirei'in, Altınok'un yerine atadığı Kemal Kabataş da, Çiller göreve geldikten lusa süre sonra görev- den alındı. Çiller, Hazine Müsteşarlığı'na, sı- rasıyla Osman Lnsal, Osman Birsen ve son olarak da Ayfer Yümaz'ı getirdi. Çiller, kısa iktidan süresince iki Başbakan- lık Müsteşan değiştirdi. Demirei'in müsteşan Necdet Seçkinöz'ün Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olmasının ardından bu göreve Yücel Edil'i getiren Çiller, müsteşanyla ters düştü. Çiller, aylarca asaleten atamasını yapmadığı Edil'i görevden aldıktan sonra Başbakanlık Müsteşarlığı'na Osman Ünsal'ı, daha sonra da Ali Naci Tuncer'i getirdi. Yılmaz'dan Demirere: 'Özür dile' İNEGÖL (ANKA) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz, Cumhurbaşkanı Sükyman Demirel'ı hem ANAP'tan hem de milletten özür dilemeye çağırdı. Mesut Yılmaz, Inegöl'de yaptığı konuşmada Demirel ve Çiller'e çattı. Yılmaz, DYP'nin 1991 genel seçimleri öncesinde milleti çift anahtar, ekonomik mucize yaratma, daha fazla özgürlük ve hesap sorma vaatleri ile kandırdığinı savundu. Yılmaz, şunlan söyledi: "Bunlar, bizi üç buçuk sene şaibe altında bıraktı. Sayın Demirel kendi başbakanlığı zamanında böv le iddialan söyleyenlere haysiyet celladı derdi. Kendisi havsivet celladı olmak istemiyorsa, Yüce Divan'da yargılanan arkadaşlanmdan, ANAP'tan özür dilemesi gerekir. Bizden özür dilemesi yetmez. Asü, milletten özür dilemelidir. Vapöğı vaatleri boş çıknğı için, bu acemi stajyer başbakanı memlekete musallat ettiği için özür dilemelidir." ANAP Genel Başkanı, DYP ile sadece seçim sandığını hemen getirmek koşulu ile koalisyon yapabileceğini söyledi ve "Benden koalisyon istiyorlar. Hava ahrlar" dedi. Ülkenin baba ve kızının masallanndan bıktığını da iddia eden Yılmaz. "Bunlar yüzünden siyasete olan inancınızı kaybettiniz. Birçok valanlar söylediler. Si/i aldattılar. Ama onlarla bizi aynı kefeye koymayınız, Biz size yalan söy lemedik" dedi. Mesut Yılmaz, "ANAP'tan özür dilevto", "Otoyollar gururumuz" pankartlan ile dolu ve "Demirel istifa" sloganlannın atıldığı meydandaki konuşmasının son bölümünde Başbakan Çiller'e vüklendı. MIKRO DEVÇ Medyamorfoz Gecenin çok geç, sabahın çok erken bir saati. Kafka'nın Metamorfoz'unu bilmem kaçıncı kez okuyorum ve bilmem kaçıncı kez içime sıkıntılar basıyor. Koskocaman, iğrenç bir böcek, sırtına gö- mülü elmayla evin içinde dolanıp duruyor. Bir za- manlar anası, babası, kardeşleri olan ev halkı tara- fından itile kakıla yaşamını sürdürmeye çalışıyor... Iğrentiyle kapattyorum kitabı... Gecenin son saatlerinde TV kanallannda kısa du- raklamalı gezintiler yapıyor ve gene sıkıntıya, iğren- tiye kapılıyorum. Sabahın erken saatlerinde gaze- telere sarılıyor ve gene aynı sıkıntıyı, iğrentiyi duya- rak düşünmeye koyuluyorum. Ülkemizde, gazete ve TV patronluğu, son yıllann en "revaçta" işidir. Oysa, bu ülkede kâğıt zamlan, SEKA tarafından aylık otomatiğe bağlanmıştır. (Eğer Boğaziçi Sulta- nı'nın "medya desteğiyle kazanacağı bir savaş" durumu yoksa) Her ay, toptan eşya fıyatlan ortala- ması oranında zam yer kâğıt... Yani, gazete kâğıdı pahalı bir nesnedir. Dahası, kâğıt ithalatı da öyle kolay değildir. Çün- kü, ithalatı sağlayacak araç, yani döviz de pahalı bir nesnedir. TV'lere gelince, onlann pahalılığı daha bir acrtıcı- dır. Türlü çeşitli aygıtlar, stüdyolar, ithal programlar, yerii yapımlara "vaat" edilen (ama çoğu ödenme- yen) telifler, "ekran yıldızlan'run transfer paralan... Haa bir de gazete olsun, TV kanalı olsun (bunla- nn topuna bırden şimdilerde "medya" deniliyorü!) "çalışan "sız olmadığından, pahalılığı artıran bir de "medyacılar" (eskıden bunlara "gazeteci" denirdi ya...) var. Bunlann ücretleri, yaptıkları programlann "rating"\ne (yani reklam, yani para getirmelerine) göre on binlerce dolarda, yüz milyonlarca TL'ye ka- dar "ratingleniyor." (Ratinglendiremeyen medyacı- lar ile "biz gazeteciyız" demekte direten emekçiter ya en düşük ücrete talim etmek ya da sayıları hızla 4 binı aşmakta olan ışsizler ordusuna katılmak se- çeneklerıyle yüzyüzedir!.) Bütün bu pahalılığa karşın, medya patronluğu- nun son yıllarda hızla artan "çekiciliği" nereden ge- liyor? Nasıl oluyor da, okur sayısı artmayan yazılı medyaya, sürekli yeni ve (inadına zararına) ucuz yayınlar katılabiliyor? TV kanalları nasıl olup da bu denli nitelıksiz yayınlara reklam verecek mecralar bulabıiiyorlar? Reklam karşılıklannın "vadeli" tahsil edılebıldiği bir piyasada, "peşin" giderlerini nasıl karşılayabıliyorlar? Dahası, kimi aylarca maaş ve ücret ödeyemeyen medya tekellerinin çalışanlan buna nasıl dayanabiliyorlar? Düşüncelerimin burasında, aylardır gözükmeyen şeytanım, ortaya çıkıp omuz başıma tüneyiveriyor ve alıyorsazı eline... "Bunca zamandır hâlâ adam olamamışsın. Oğ- lum; senin medya tekelleri dediklerin, bu ülkeyi yönlendiren ve hatta yöneten güçtür. Bak, Boğazi- çi Sultanı bile 'Ben bu savaşı medyayla kazanaca- ğım' demedi mi? Deyip de, kâğıt zamiannı durdur- madı mı? Batık TV kanallannın patronlanna yapılan kıyakların 'belgeli rüşvete' dönüştüğünü, yiyenle yedirenlerin birbirierine düştüklerini, hatta kanlı bı- çaklı olup birbirlerini boğazladıklarını ne çabuk unuttun?" Doğru şeytana ne denir? Zaten o da bir şey de- dirtmeden sürdürüyor konuşmasını: "Devlet ilanlan, hükümete yakın şirketlerin sayfa- lar boyu reklamlan, vergı ertelemeleri, ödenmeyen vergilere göz yummalar, vergi iadeleri..." O soluklanırken, ben bir solukta lafa kanşıyorum: "Bütün bunlar medya tekellerinin kara kaş ve gözlerine mi veriliyor?" En alçaltıcı bakışıyla bakıyor şeytanım; "Sen işbitiricilik, yağcılık, yağdanlıklık gibi deyim- ler duymadın mı niç? Sahibinin sesı yazar ve med- yacı takımının matbaalarını, gece kulüplerini, büfe- lerini, evlerini, arabalannı nasıl aldıklarını hiç mi dü- şünmedin? Bunların tümü soydan mı zengin sanı- yorsun? Yoksa hâlâ alın terinın bu çukuru doldura- bileceğine inanacak kadar saf mısın? 'Ben gazete- ciyim' diye direnen dinozorlann giremediği kapalı kapılann, uçaklann ne türden alışverişlere tanık ol- duğunu da mı duymadın? Sen hâlâ 'gazete' ve 'gazeteci' ve de 'okur' var sanıyorsun. Oysa 'tekel- ler' ve 'medyacılar' ile 'müşteriler' varartık..." Şeytanımı bir fiskeyle omzumdan atıyor, gene Kafka'yı açıyorum. Ve, inanamadığım halde, sırtına saplanmış elmayla, eski ailesine kendini kabul ettir- me savaşı veren o.kocaman böcekten iğrenmedi- ğimi ayrımsıyorum. Ana fikir Basının, göbek bağlı medya tekellenne dönüştüğü ortamlarda, düşünce özgürlüğünden söz edilemez. Ana fîkrin ana fikri: Düşünce özgüriüğünün ger- çekleşebilmesi, okur ve izleyicinin kendisini "müş- teri" konumundan kurtarmasına bağlıdır. Pusuya düştüler Kuzey Irak'ta 11 şehit Haber Merkezi - Çelik Harekâtı'nın sürdüğü Ku- zey Irak'ın sınırımıza ya- kın Hamam Boğazı bölge- sinde dün sabah teröristle- rin pusuya düşürdüğü 11 er şehit oldu. Zaho yakınında- ki bu bölgede teröristlerin yakalanması amacıyla ope- rasyonlara ağırlık verildi. Olayla ilgi aynntılı açıkla- ma yapılmadı. Yurtiçindeki operasyonlar Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açık- lamaya göre yurtiçinde ya- pılan PKK örgütü üyelerini takip ve yakalamaya yöne- lik olarak sürdürülen ope- rasyonlarda, Bıtlis'in Mut- ki ılçesi kırsal alanında çı- kan çatışmada 9 PKK'li öl- dürüldü. Diyarbakır'ın Silvan il- çesine bağlı Eşme Köyü yakınlarında sürdürülen operasyonda da güvenlik kuvvetlerinin "teslim ol" çağrısına uyan 7 terörist yakalandı. Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin, yurtiçinde ve sınır ötesinde bölücü terör örgü- tüne yönelik operasyonlan sürerken PKK HderiAbdul- lah Öcalan "ateşkes" istedi ve görüşmeye hazır olduk- lannı bildirdi. Ocalan'ın çağnsı Washington muhabiri- miz Fuat Koziuklu'nun bil- dirdiğine göre, ABD'de bu- lunan PKK enformasyon bürolan tarafından ABD basınına iletilen Ocalan'ın mesajında Türkiye'nin Ku- zey Irak'taki harekâtı dur- durması için Batılı ülkelere baskı yapmalan çağnsında bulunuldu. Ocalan'ın çağrısının, Çiller'in ABD gezisinin öncesine rastlaması dikkat çekti. ABD'de son günlerde yoğun 'tobi' faaliyetlerinde bulunan PKK'nin, Çiller'in ziyaret edeceği yerlerde protesto gösterileri düzen- lemesi bekleniyor. Ocalan'ın açıklaması, Reuters'in Ankara Büro su'na da gönderildi.