Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9
Genel Yaym Koordınatörü. Hikmet
Çetinkaya # Yaznşlerı Mudurlerı
Ibrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç
# Haber Merkczı Müdürü Hakan Kara
• Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberler Ergon Balcı • tstıhbarat Yalçın Çakır •
Ekonomı Bülent Kızanlık • Radyo-TV L>garEremektar
• Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelnun
• Yurt Habcrlcn Mehmet Saraç • Makaleler Sami
Karaören • Çe>ın Styfettin Tıırhan • Düzeltme
AbdulUh Y azıcı • Fotograf Erdogan Köseoğlu
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erioç, Oktay
Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya. Şükran Soner. Ergun
Balcı, Diırç Tayanç, tbrahim Yıldız,
Orhan BursaİL. Mustafa Balbay.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay • Haber Müdürü: Doğan
Akm Atatûrk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-AnkaraTel:
4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar
Kınk,H.Zı>aBN 1352S 2/3Tel 4411220,Faks 44191P
• AdanaTemsılcısı ÇetinYiğenoğlu,tnönüCd. 119S.Nol
Kat. 1, Tel: 3522550. Faks: 3522570
Müessese Müdürü Erol Erkat • MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Koordmatör Ahmet Korulsan • Başkanı-Genel Müdur Gülbin
Muhasebe.BülentYener#ldare Erduran • Koordınatör Reha
Hüseyin Gârer • Isletme Önder I?ıtmın • Genel Müdür Yardım-
ÇeBk • Bllgl-I>]enı N u l l n a l » cısı Mine Akd»ğ • Halkla thş-
Bügısayar Sıstem: Mûrüvet Çiler kıler Müdüru. Nurten Berluo)
Yayimia>aD \e Basao: Yem Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş
Tûrkocagıcad 39 i\ CagalogJu 34334 la. PK. 246 tstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0212)513 85 95
NtSAN 1995 Imsak: 5.14 Güneş: 6.41 Ögle: 13.16 İkindi: 16.46 Akşam 19.35 Yatsı: 20.56 MEDYACTei -5i39S80-5i38460-6i,Faks 5H8466
strateji
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ozon
tabakasında delinmelere
yol açan freon gazlannm,
Tûrkiye'de kullanım
oranlannın belirlenerek,
kullanımın azaltılması
amacıyla "Türkiye
programı" hazırlanıyor. Bu
amaçla yapılan ozon
panelinde konuşan Çevre
Bakanı Rıza Akçalı,
toplantıda uygulanacak
programa geçışın dûnya
ülkelenyle eşzamanlı
olmasının düşünüldüğünü
bıldirdı.
AŞTİ açıldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yapımı için 5.5
trilyon lira harcanan ve
Türkiye'nin en büyük
terminali olan, Ankara
Şehirlerarası Terminal
Işletmesi(AŞTÎ)1993yiıi
Kasımı'nda bitmesıne
karşm, yıliar süren
uyuşmazlığın ardından dün
açılabildi.
Dışiştepfrıden
orman yardımı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişlen
Bakanlığı, "Gelibolu'yu
ağaçlandırma çalışmalan
ve Güneydoğu gazileri"
için yaklaşık 10 milyar
liralık para yardımında
bulundu. Dışişlen Bakanı
Erdal Inönü, dün
düzenlenen bir törenle
bakanlık merkez teşkılatı,
dış temsilcilik mensuplan
ve yurtdışında yaşayan
vatandaşlann katkılanyla
toplanan 5 milyar 750 bin
liralık çeki Orman Bakanı
Hasan Ekinci'ye, yaklaşık
4.5 milyar liralık çeki de
Mehmetçik Vakfı Genel
Müdürü Raif Babaoğlu'na
verdi.
Tüpksattan uydu
dersi
• TV Servisi-Türksat
Proje Müdürü lihami
Aygün, Marmara
Üniversitesi lletişim
Fakültesi'nde ders vermeye
başladı. Aygün, Radyo-TV
Yüksek Lisans Programı
öğrencilerine yönelik
olarak verdiği derslerde,
uydularla haberleşme ve
Türksat programı
konusunu işleyecek.
Reklam panoları
sokuluyor
• tstanbul Haber Servisi -
Görsel ve çevre kırlilığine
karşı savaş açan Bakırköy
Belediyesi, vatandaşlardân
gelen şikâyetler üzerine,
cadde kenarlanna
gelişigüzel olarak
yerleştirilen ilan ve reklam
tabelalanm sökmeye
başladı.
Tayvan
gpıoı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ani ve yüksek
ateş, öksürük, halsizlik,
nezle ve başağnsıyla
Kaşlayan ve son haftalarda
salgın haline gelerek
okullann tatil edilmesine
yol açan hastalığm
nedeninin Tayvan tipi A
virüsü olduğu belirlendi.
Sağlık Bakanı Doğan
Baran, hastalığm kontrol
altına alındığını ve yayılma
eğiliminin olmadığmı
bildirdi. Baran, "Havalann
aniden ısmması ve tekrar
soğumasıyla birlikte
görülen adi gripal bir
enfeksiyondur. Virüs
alanlarda 2-3 günde
kendisini gösterir ve 3-5
günde hasta iyileşir" dedi.
İklim Zirvesi'ne sunulan rapora göre deniz seviyelerindeki yükselme, önlem alınmazsa 2050'de ciddi zararlara neden olacak
76 mîlyoıı ldşinin yaşanıı tehlikede
Kutup ayılan ölüyor
Çeviri Servisi - Kuzey Kutbu çevresindeki ayılar,
buradaki ısı artışı nedeniyle en önemli besin kaynağı
olan foklann giderek azalmasından ötürü hızla kilo
yitiriyor. Kutup ayılannın yaşamlannı inceleyen
bilim adamlan. bu bölgede yaşayan kimi canlı
türlerinin canlı kalma mücadelesinın sınınna
geldığini belirtiyor. Ayılann besın kaynağını
oluşturan buzlann artık daha erken erimesi
nedeniyle, ayılar kendileri için hemen hemen hiçbir
beslenme olanağı bulunmayan karalara doğru
çekiliyor. Bu koşullar nedeniyle daha uzun bir süre
kış uykusuna yatan ayılann yağ rezervleri giderek
tükeniyor.
• Son zamanlarda
sık sık görülen
kasırga ve sellerden
ötürü büyük zarara
uğrayan sigorta
şirketleri, bu doğal
afetlerin kaynağı
olarak gösterilen
küresel ısınmayla
yakmdan ilgileniyor.
Çeviri Servisi - "BM tk-
lim Zirvesi"ne sunulan bir
rapora göre deniz seviyele-
rinin yükselmesı karşısında
bir önlem alınmazsa Çin'in
geleceğı tehlikede görülü-
yor. Raporda 2050 yılına
gelindığinde 92 bin
km2'lik bir alanın sular al-
tında kalacağı ve 76 mil-
yon kişinin yaşamını yiti-
receğı iddia ediliyor.
tklim Zirvesi Alman-
ya'nın Berlın kentinde, 65
ülkenin 159 il ve ilçesın-
den belediye başkanları.
hükümet üyeleri ve çeşitli
çevre örgütlerinin katılı-
mıyla devam edıyor. Zirve-
ye katılan belediye başkan-
lan, öncelikle karbondiok-
sit gazı yayılışının yüzde
20 oranında azaltılmasına
ilişkin görüş belirtiyorlar.
Başkanlar. bu konuda
özellikle sanayileşmiş ül-
keleri önlem almaya çağı-
nrken, Berlin Zirvesı'nde
toplanan hükümet yetkili-
leri de küresel ısınma ne-
deniyle yükselen deniz se-
Burnu uzayan liderler
Bir Greenpeace eylemcisi Brendenburg
kapısına poster asarken. Poster, ABD
Başkanı Bitl Clinton'u, Japonya
Başbakanı Tonichi Murayana'yı ve
Almanya Başbakanı Helmut Kohl'u
çevre sorunlan gündeme geldiğinde
yalan söylemekİe suçlayarak onlan
ünlü Pinokyo masalında olduğu gibi,
yalan söyledikçe burnu uzayan şekilde
gösteriyor.
Kazlar
mutlu
Çeviri Servisi - Yaban-
kazlannın ya da bazı
kaynaklarda anıldığı gibi
kar kazlannın Kuzey
Kutbu yakınlannda pek
işleri olmazdı bugüne
kadar. Bölgede iklim
değışikliğının etkıleri
görülmeye başladı ğından
bu yana kaz sürülerinin
bu çe\Teye yogun olarak
akın ettikleri görülüyor.
Daha önce yılhk sayısal
artışlan yüzde 8
civannda olan ve toplam
sayılan onbinlerle ifade
edilen kazlar, şimdi
yüzbınlere doğru
yükselmeye başladı.
viyelerinın doğuracaği çe-
kıncelen göz önünde tuta-
rak 30 üyeden oluşan Alli-
anca of Small lsland Sta-
tes(Küçük Ada Devletleri
Sözleşmesi) ıle getirilen
önen doğrultusunda bir he-
defin benımsenmesini
amaçlıyor.
"BM İklim Zirvesi"nin
öncekı günkü çalışmalan
ve çıkan sonuçlar özetle
şöyle
-Sera etkisi nedeniyle sık
sık sağanak biçiminde yağ-
murlann yağması ve genel-
de yağışlarda meydana ge-
len arüş, ırmaklarda taşma
olayının da daha sık göriil-
mesine yol açabittr.
Yeryüzündeki yağış
oranlan ıncelendiğinde,
Kanada, ABD ve Avru-
pa'da bir artış görülüyor.
-Greenpeace tarafından
sunulan rapora göre, ince-
lenen yağışın coğrafik eğı-
lim düzeni, görülen iklim
ömeklerine tıpatıp uyuyor.
1993 ve 1995 yıllarında
Avrupa'da görülen son sel
baskınlannın hemen öncesi
ve sonrasındaki koşullann
küresel iklim ısındıkça da-
ha sık karşılaşacağımız ik-
lim yansımalarına özdeş
olduğu belirtiliyor
Ancak araştırmayı ger-
çekleştiren Greenpeace,
sözü edilen sel olaylannın
tek örnek olmadığmı, bu
yüzyıldan önce de bir kez
meydana geldiği için olay-
lann doğrudan sera etkisi-
ne bağlanamayacağını be-
lirtiyor.
-Son zamanlarda sık sık
görülen kasırga ve seller-
den ötürü büyük zarara
uğrayan sigorta şirketleri,
bu doğal afetlerin kaynağı
olarak gösterilen küresel
mnmayla yakmdan ilgüeni-
yor.
Sigorta şirketlerinin
müşterileri, milyarlarca li-
ralık hasara yol açan bu tür
afetler nedeniyle çok daha
yüksek prim isteminde bu-
lunabilir; kimileri de gide-
rek artan hasar riskini göz
önünde tutarak mallarını
sigortalamaktan vazgeçe-
bihr.
-Konuyu daha kapsamlı
bir biçitnde ele alan sigorta
şirketleri, daha uzun vadeli
bir yaklasımla, gerek kendi
gerekse müşterilerinin çı-
karlannı koruyacak önlem-
ler bulmaya calışıyor.
Sigorta şirketleri, ilk
olarak. hasann en aza in-
dirgenmesi için Berlin Zir-
vesi gibi, hükümet düze-
yinde alınan önlemlerle il-
gileniyor. Bu konuda yapı
yöntemlerinin geliştirilme-
si ve imar planlannın daha
özenli bir biçimde yapıl-
ması gibi noktalara eğili-
yor.
Afetlerin nedeni kesin
olarak kanıtlandığı takdir-
de sigorta şirketleri için so-
runun daha ciddi bir boyut
kazanacağına inanılıyor.
-Deniz seviyelerinin yük-
selmesi karşısında bir ön-
lem alınmazsa Çin'in gele-
ceği tehlikede görülüyor.
Bir rapora göre 2050 yifana
gelindığinde 92 bin km2'lik
bir alanm sular altında ka-
lacağı ve 76 milyon kişinin
yaşamını yitireceği iddia
ediliyor. Bıi olaydan en çok
etkilenecek olan ülke ise
Çin gösterüiyor.
-Çin Ulusal Çe\Te örgü-
tü, Birleşmiş Milletler ve
Dünya Bankasf nın ortak-
laşa yayımladığı raporda,
dünya çapında meydana
gelecek sel olaylan, Çin'in
hızla gelişen ekonomisi
için ciddi bir tehlike olarak
değerlendiriliyor. Ancak
Çin, bu çekincenin en bü-
yük kurbanı olmakla bir-
likte, sorunu yaratan ül-
kelerin de başında geliyor.
Lale Mansur bale, tiyatro, sinema, sanatçı eylemlerinde yer alan, tartışılan bir sanatçı
Kaliteyi, sanatı seçmeye çalışıyorumŞÜKRAN SONER
Çok genç yaşta başrol almış bir bale sanatçısı. Tiyat-
ro ve sinemaya hızh bir geçiş yapıyor. Başrol oyuncu-
luğu. Altın Portakal ödülünü alması, büyük tartışmala-
ra yol açıyor. Sanata ilişkin politik tartışmalarda. "Sa-
nata Evet" kampanyasında adı en önde geçiyor. Lale
Mansur'u sevenler çok yetenekli, çok yönlü bir sanatçı
olduğuna, baleden sonra tiyatro ve sinemada parlak çı-
kışın ardından kendini kanıtlayacağına inanıyorlar. Kı-
zanlan ise medyayı. popülerliğı çok iyı kullandığını,
sinemada sanatla değil, soyunarak çıkış yaptığını öne
sürüyorlar. Ya Lale Mansur'un kendisı ne düşünüyor?..
- Unlü bir bale sanatçısı iken, tiyatro ve sinemaya ge-
çiş ve de hızla ünlenişiniz. Derken sanata ilişkin tartış-
malarda en öndesiniz. Çok değişken, sıçramalı bir sa-
nat yaşamı değil mi bu?
LALE MANSUR: Baleden sinemaya geçiş, bir atla-
ma. Ancak tiyatro ile sinema birbirleriyle bağlantılı.
Baştan oyunculuk eğitimi de alabilirdim. Ancak dans
etmek daha çekici geldi. Baleyi çok severek seçtim ve
oynadım. 14 yaşımdan itibaren. eğitimimle birlikte
sahneye çıkıyordum. 17 yaşımda solist ve 18 yaşımdan
itibaren de sadece başrol olarak oynadım.
• "Bir tuhaf imajın içinde hapsedilmek
isteniyorum. Hapsedildiğimi de
sanmıyorum. Niyetim tiyatro ve sinemada
iyi bir oyuncu olmak, kendimi kanıtlamak."
Biliyorsunuz bale sanatçısı için sahneden çekiliş yıl-
lan çok erken. Ancak öğretmenlik, benzer işler yapa-
bilirsiniz. Ben o yıllara gelmeden çok önce, geleceği-
mi sorgulamaya başladım. Bizdekı olumsuz koşullar.
yeterli oyunun sahnelenememesi, boş kalmam beni da-
ha çok etkiledi. Hiçbir şey yapmadan oturmayı kendi-
me yediremeyerek arayışa girdım. Balede tekniğımı
yeterince geliştiremeden önce, oyunculuk yeteneğimle
başrol oyuncusu olmuş, tekniği daha sonra geliştirebil-
miştim. Sanatta yeni gelişme alanımın sinema ve tiyat-
ro olabileceğini düşündüm. Çeşitli dersler aldım, çahş-
tım, kendimi geliştirdim. Sonra da bana yol açabile-
cek, sanat yönetmenliğine güvendiğim kişilere tek tek
gidip beni sinemada denemelerinı istedim.
- Sinemada hemen srvrilmeniz, başrol oyunculuğu-
nuz, soyunmanız ve de özellikle balede ünlü olan bir kişi
olarak çok fazla eleştiri aldı. Bu çok boyııtlu suçlamalar
sizi nasıl etkiledi, ne diyorsunuz?
LALE MANSUR: Beni eleştirenlerin çok aceleci
davrandıklannı düşünüyorum. Ham bir imajın içine
hapsedilmek isteniyorum. Aslında ben hapsedildiğimi
de sanmıyorum. Medyada gerçekten bir tuhaf imaj ya-
ratılmaya çahşıldı. Biraz da arka arkaya gelen projeler
bunun üzerinde etkili oldu. İlk fılmlerimde gelen Altın
Portakal ödülü gişe rekoru da, sinemada yıllannı ver-
miş olanlar üzerinde duygusal bir tepkıye yol açtı.
- Gündeminizde önemli programlar var mı?
LALA MANSUR: Müthiş bir bekleme döneminde-
Lale Mansur:" Sanata Evet" kampanyasu sanatçüardan
olumsuz koşuilara gelen doğal bir reaksiyondur. Bu ülke-
de yaşıyor olmak, olup bitene tepki duymak için yeterli.
Aynca politik bir Idşilik gerekmiyor. En basit haklardan
söz ediyomz çünkü. (Fotograflaf: UGUR GÜNYÜZ)
yiz. Bunu kendim için en iyi şekilde değerlendirmeye ça-
lışıyorum. Olanak yaratabildikçe Amerika'ya oyunculuk
egitimine gidıyorum. Rollerimde gerekebileceğını düşü-
nerek lngilızce diksiyonumu geliştirecek dersler alıyo-
rum. Piyano eğitimi alırken. sevdiğim için, çello çalınan
Türk filmi sahnesi olabileceğini düşünmesem bıle, çello
dersleri de alıyorum. Ata binmeyi öğreniyorum. Benim
sinemaya girdiğim dönemlerde de işler f>ek parlak değil-
di. Yine de yılda 15-20 film çekilebıliyordu. Şimdı eko-
nomik krizin ardından bir-ikiye indi Kriz dönemlerinde
en kolay kesinti, kültürel etkinliklerden oluyor. Devletin
desteği komik kaldı. Özel sektör tamamen kesti.
Bale ıle bağımı kesmiş değilım. Ancak balenin içinde
bulundugu koşullarla bağlantılı hiçbir rolüm yok. Uzun
bir aradan sonra, artık dans etmeyi düşünemem. Çalıştın-
cı olabilirim. Orada da bir ışık göremıyorum. Yapabildi-
ğim kadan ile kaliteyi, sanatı seçmeye çalışıyorum Beni
vıtrine oynamakla suçlayanlar, niçin tiyatro yapmayı seç-
tığimi, çok para ve ün getirecek televizyon programlanna
"evet" demediğimi sorgulamıyorlar?
- Sanatı seçmenin, sanatçı olmanın bir karşıhğı obnalı?
LALE MANSUR: Ne yazık ki yaptığımız ışın pek kar-
şılığı yok. Gelışmiş ülkelerde iyi bir sanatçının yaşamı
boyunca tek bir film yapması yeterli olabilır. Bızim ülke-
mizde her şey bir yerlerden güdük kalıyor. Hele yaşanan
ekonomik, siyasal krizlerin ardından kültür, akla gelebi-
lecek en son şey oluyor. Hükümetler, işverenler için aynı
bakış açısı geçerlı. Bir filme para, sponsor bulmak ölüm.
Sinema, tiyatro, bir çıkış noktasını zaman içinde bulacak-
tır. Ancak bale ve opera için bütün dünyada, yüzde 80'le-
re varan çok önemli bir devlet desteği söz konusu, bızde
de bu zorunlu. Kültüre yabancı bir devlet bütçesi yapıyo-
ruz. Oysa insan olduğunu hissetmek, kültürle doğrudan
bağlantılı. tyı bir tiyatro oyunundan çıktığımda, ayaklan-
mın yerden kesildiğini hissediyorum. İnsan olduğumu
anlıyorum. Tûrkiye'de bütün sanat dallannda gelinen dü-
zeye bir bakın. Yetişmiş sanatçılar kum gibi, boş bekliyor
ya da çok olumsuz projelere boyun eğıyor.
- Siz "Sanata Evet" kamparryasının öncüleri arasındası-
mz. Sanatçılar eylem yolunu mu seçiyor?
LALE MANSUR: "Sanata Evet""kampanyası bir reak-
siyondur. Bu ülkede yaşıyor olanın, olup bitene gözlenni
kapatabilmesı olanaksız. Bir şeyler yapma gereğini duy-
mak için, politik bir kişilik gerekmiyor. En basit haklar-
dan söz ediyoruz. Hâlâ düşünce suçunu tartışıyoruz. Sa-
natçının seyirci kalması olanaksız. Bugünlerde sanat ku-
rultayı oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü bütün sanat dalla-
nnda çok büyük sorunlar yaşandığı gibi, bütün sanat dal-
lannda yer alanlar, "BeUd birlikte bir şeyler yapabUiriz'"
diye düşünmeye başladılar. Ülkemizde olumsuzluklar
çok daha ağır yaşanıyor. insan nasıl bir varlık olduğunu,
kendi türünü unuttu. Çıkar dışında bir ölçü kalmadı. Baş-
tan düşünmek, kendi yaşamımızı tüketmemek için bir
şeyler yapılması gerekiyor. Yaşar Kemal'in bu yaşta
DGM kapısında ne ışi var? Sanat ınsanın kendini bir ifa-
de aracıdır. Toplumumuzda genelde bir umutsuzluk var.
Ancak bu umutsuzluğu aşmak, ınsanın kendi kendisini
yaratmasından başka da bir yol yok.
Akdeniz^in mutfak
kültürü tanıtılacak
MERSİN (Cumhuri-
yet)- Akdeniz mutfak kül-
türünü tanıtmak amacıyla
2-7 nisan tarihleri arasın-
da, "Uluslararası Akdeniz
Mutfağı Kongresi" düzen-
lenıyor.
Kültür Bakanlığı Halk
Kültürlerini Araştırma ve
Geliştirme Genel Müdür-
lüğü, Uluslararası Zeytin-
yağı Konseyi'nin işbirliği
ve Oldways Preservatıon
Exchange Trust Vakfı'nın
katkılan ile Akdeniz mut-
fak kültürünü tanıtmak
amacıyla düzenlenen
kongre, pazar günü Mer-
sin Merit Otel'de başlaya-
cak. Akdeniz mutfağının
tanıtımı, beslenme alış-
kanlıklan, tarihsel gelişi-
mi, yörelere göre farklı-
lıkları. zenginlikleri ve
benzer yönlerinin incelen-
mesi gibi konuların ele
alınacajh kongrenin, "Ak-
deniz Ulkeleri Ekonomik,
Kültürel ve Sosyal İşbirli-
ği" projesmın de ilk adımı
olması nedeniyle önem ta-
şıdığı belirtiliyor.
2-7 nisan tarihleri ara-
sında gerçekleştirilecek
kongreye, aralannda Fran-
sa, ıtalya, lspanya, Tunus,
Fas, Israil gibi ülkelerin
bulundugu 10 Akdeniz ül-
kesi, Türkiye ve Amerika
Birleşik Devletleri'nden
gelecek dünyaca tanınmış
yemek, diyet uzmanı, şef,
bilim adamı, yemek yaza-
n ve gazetecıler katılacak.
A şı mevsimi geldi. Gnp aşısı,
/l kızamık aşısı bilinir de yeni
^ T . aşılardan insanlann pek ha-
beri olmuyor. Oysa artık aşılar da
değişiyor. Bunlan bilip de sessiz se-
dasız yaptıranlann pek rahat ettikle-
ri, kulaktan kulağa yayılıyor. Biz de
bu aşılardan sadece haberi olanlar
değil de geniş halk kitleleri yarar-
lansın istedik.
PışkJnHt 8ŞI8L..
fon icatlardan birisi bu. 'Pişldn-
lik aşısı' olanlar, maşallah pek
pişkın oluyorlar. Kimi insanla-
nn pek mustarip olduğu yüz kızar-
ması, utanma, arlanma gibi haller-
den kurtuluyorlar. Bu aşıyı olanlar-
da ne utanma kalıyor ne de arlan-
ma. Aşıyı bulanlardan bir uzman,
"Son zamanlarda insanlann pişkin
olmayışları yüzünden çok sıkıntı
çektikleri görülüyordu. Bu da insan-
lardaki girişim ruhunu öldürüyor,
toplumdaki gelişmelere ayak uydu-
ramamalanna yol açryordu. Bu yeni
aşı, durumıı toptan değiştirecek,
toplumdaki kalkınmay ı hızlandıra-
caknr" diyerek olayın sosyal boyu-
tuna dikkat çekiyor. 'Pişküılik aşısı'
olanlann her konuda gayet pişkin
olduklan görülmektedir. Özellikle
büyük paralann döndüğü ihale işle-
riyle uğraşanlann. bu ihaleleri ka-
manço etme yetkisi taşıyanlann, iş
takipçisı politikacılann, banka kre-
dilenyle sıkı fıkı olanlann, bu aşı-
dan çok yararlanacakları tahmin
ediliyor. Ancak aşının faydalan bu-
MESELA DEDİK ERDALATABEK
Yeni aşılan biliyor musunuz?
nunla kalmıyor. Kendini sanatçı sa-
nan mahalle kızlannın da bu aşıdan
pek yararlanacağı kesın sayılıyor.
Uyduruk şarkılarla ün yapmak. para
kapmak için can atan kışilerin de bu
aşıyı olmalan hararetle tavsiye edi-
liyor. Bu alanda çalışan kimilerinin
gizlice 'pişldnlik aşısı' olduklan da
tahminler arasında. Utanmaktan, ar-
lanmaktan yorulmuş. kendilerini
uyumsuz bulmaktan gına gelmiş
vatandaşlara, bu aşı bıre bir geliyor.
Biz de duyuruyoruz. Kımlerin bu
aşıyı olduklannı siz de düşününce
bulabilirsiniz.
Btflasyon aşısı ohnca...
da önemli bir yenı aşıdır.
Bu aşıyı olanlar, her gün ar-
tan fıyatlardan duyduklan ra-
hatsızlıktan kurtuluyorlar. Enflas-
yon, gene başını almış gidiyor, ama
'enflasyon aşısı' olanlar. bundan hiç
rahatsız olmuyor. Hatta, "Aman ne
iyi, demek ki artan fiyatlardan kıy-
metli vatandaşlarımız zengin olu-
yor" diye seviniyorlar "Biz ezilir-
sek ezilelim, yeter ki ekonomi kur-
tulsun" diyerek aşılı olduklannı or-
taya koyuyorlar. Bu aşının büyük
faydası, insanı iyimser yapmak olu-
yor. Fiyatlan arttığı için et yiyeme-
yenler, yumurtadan vazgeçenler, aşı
olunca, "Aman iyi oldu da bunlan
yiyemiyoruz, kolesterin belasından
kurtuluyoruz" diye seviniyorlar
Aşıyı fazla alanlar arasında "Bu fi-
yatlan daha da arttınn da iyke kur-
tulalım" dıyenler bile oluyormuş.
Arjantin'de. Meksika'da, Şili'de de-
nenen aşının bu büyük faydalan
umut verici bulunuyor. En etkılı
aşıların da Amerika, Isvıçre gibi
büyük ilaç endüstrisi bulunan ülke-
lerde yapıldığına dikkat çeken yet-
kililer "Bütün azgelişmiş ülke ahali-
si, bu aşıdan olmabdır" diye görüş-
lerinı dile getiriyorlar. Biz de bir an
önce bu aşının getirilip vatandaşın
hizmetine sunulmasını bekliyoruz.
Kültür mantan aşı»
olalım...
u yeni aşı da mantarlaşmış
kültüre karşı vatandaşı rahat-
sızlıktan koruyor. GöbekB
dansıyla düttürük şarkılardan olu-
şan 'kültür mantarı', kimi vatan-
daşlanmızda gözle görünür rahat-
sızlıklar yaratma boyutuna geldi.
Bu kişilerde sürekli kaşıntı, müz-
rrun baş ağnsı. aşın depresyon gibi
durumlann ortaya çıktığını belirten
yetkililer, "İyi hoş. ama gidişat hiç
de iç açıcı değfl" diyerek memlekete
acilen 'kültür mantan' aşısı getirtil-
mesi gerektiğine dikkat çekiyorlar.
Bu aşıyı olunca mantarlaşmış kül-
türden dujmlan rahatsızhk, bıçakla
kesilmiş gibi bitiyor. Aşıyı olan ki-
şi, aman da aman, kalkıp göbek at-
maya başlıyor, vur patlasın çal oy-
nasın safasına bakıyor. 'Kültür
mantan' aşısı olanlann kaşıntılan-
nın geçtiği, her şeye bel bel baktık-
ları, televızyonun karşısına geçip
sululuk, basitlık, bayağılıktan oluş-
muş 'geri zekaulara özel' program-
lar aradıkları görülüyor. Bunlar da
maşallah özel televızyonlanmızda
pek bol olduğundan aşılılann beden
ve ruh sağlığı düzeliyor. Kimileri
de son yıllarda heykellerin kınlıp
resimlerin kaldınlmasıyla kendili-
ğinden 'kültür mantan' aşısı yapıl-
mış gibi olduğunu, balenin belden
aşağı sayılıp şiirle edebıyatın unu-
tulmasıyla bu yolda epeyce mesafe
alındığını söylüyorlar. Gene de aza-
lan sayıda da olsa vatandaşlann ra-
hatsızlığının önlenmesi için 'kültür
mantan' aşısı merakla bekleniyor.
Mantarlaşalım, mantarlaşalım;
hiç değilse batmayız.