Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyettmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı Orhan Erinç #
Genel Yavın Koordınatorü: Hikmet
Çetinkava # Yazıışlerı Mudurlerı.
Ibrahim Yıldız. DinçTavanç (Sorumlu).
# Haber Merkezı Mudufü Hakan Kara
# Görsel Yönetmen: Fikret Eser
D15 Habcrier Ergun Balcı • [slıhbarat Yalçın Çakır •
Ekonomı Bülcnl kızanlık • Rad\o-TV LvgarEremektar
• Kuitur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir
V ücelman # Yurt Haberlen Mehmet Saraç # Makaleler
Sami Karaören # Çevtn Se>fettin Turfaan 0 Duzeltme
Abdullah V azıcı # Fotograf Erdüğan Koseoğlu
Yavın Kurulu İlhan Selçuk
(Ba^kanl. Orhan Erinç. Oktay
Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinkava. Şükran Soner. Ergun
Balcı. Dinç Tavanç, İbrahim Yıldız,
Orhan Bursalı. Muslafa Balbav.
<\nkara Temsılcısı. Mustafa Balbav # Haber Müdüni Doğan
Akın Atatürk Bulvan No 125. Kat 4. BakanlıkJar-Ankara Tel-
4195020(7hat). Faks-4195027 •lzmırTemsılcısı SerdarKızık,
H Zıya Blv 1352 S 2-3 Tel. 4411220. Faks- 4419117 • Adana
Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inonu Cd. 119 S. No:l Kat 1, Tel.
3522550. Faks- 3522570
MuesseseMüdunı Erol Erkut • KooRİınalör
AhmetKorulsanOMuhasebe BûlentYener
0 ldare- Hüsevin Gürer 9 lşletme Önder
Çelik • Bılgı-lşlem Nail İnal 9 Bılgısayar
Sıstera Mürii*et Çiler • Reklam. Reha
Işrtman 9 Halkla th^kıler Nurten Berksoy
Yınmbtan \e Basan: Yenr Gün Haber Ajansı, Basm \e Ya\ıncıhk A Ş
T ü r t i d 39 41 Cagaioglu 34334 Ist PK 246 Ulanbul Tel (0 212) 512 05 05 120 hatl Faks 10 212ı 513 85 95 6MART 1995 lmsak: 5.00 Güneş. 6.24 Ögle: 12 23 İkındı: 15.32 Akşam: 18.07 Yatsı: 19.26
Cezaevinde
evlendiler
• İZ\IİR(AA)-
Kuşadasfnda bir süre önce
eroinle yakalandıktan sonra
tutuklanıp gönderildiklen
Buca Cezaevı'nde evlenen
lngıhz uyruklu Melıssa J.
Harcombe ve Danıel J
Sımmonds'un tek arzulan bır
an önce tahli>e olmak.
Ramazan Bayramı
dolayısıyla tutuklu ve
hükümlülere tanınan açık
görüşten yararlanarak uzun
süre bir arada olma fırsatı
bulan çıft. birbırlerinı
duruşmalara gıdıp gelirken
yakından tanıma fırsatı
bulduklannı ve evlenmeye
kararverdıklennı söyledıler.
Almanlardan
siyanüre tepki
• A N K A R A ( A N K A ) -
Dünyada gelışmiş ülkelerde
çevreye ve insan sağlığına
zararlı olduğu gerekçesiyle
yasaklanan sıyanürlü altın
arama çalışmalanna
Türkıye'de birçok yerde izin
venlmesıne yabancılar
büyük tepki gösterdi. Orion
Intercontı adlı bır Alman
tunzm firması, Turizm
Bakanı Şahin Ulusoy'a bir
mektup göndererek para
kazanmak uğruna insanlann
sağlığının ve ekolojık
dengenuı tehlikeye
atılmaması gerektığıni
belırtti.
Kirliliği arttıran
yosunlar
• İSTANBUL (AA) - Çevre
kirlilığine neden olduğu için
çöplere atılan yosunlann
gübre ve hayvan yemi olarak
kullanılabıleceği bildinldı.
Istanbul Büyükşehir
Belediyesi Florya Sosyal
Tesisler Müdürü Zıraat
Mühendısı Nımet Sadıkoğlu,
lstanbul'da çevre kirlıliğını
olumsuz yönde etkileyen
yosunlann çöpe atıldığını
belırterek çöptekı yosunlann
zehirli maddeler oluşturarak
yeraltı sulanna kanştıgmı
söyledı. Sadıkoğlu.
yosunlann nemlı toprakta
çürûtiildükten sonra gübre ve
hayvan yemi olarak
kullanılabıleceğinı söyledı.
Zeytine "devlet
konuması"
• ANKARA(UBA)-
TBMM'den geçen yeni
yasayla zeytincilik alanlan
"koruma" altına alındı. DYP
Balıkesir Mılletvekili Melih
Pabuççuoğlu tarafından
hazırlanan ve Meclıs'ten
çıkan yasaya göre zeytin
sahalanna hayvan sokulması
ve bu alanlara bır kilometre
yakınlıkta ağıl yapılması
yasaklandı. Yine yasaya göre
devlet zeytinciliğin ıslahı,
yenı alanlann tespiti,
zararlılarla mücadele ile ürün
elde etmekte araç ve gerecin
imal ve ıthalinde gerekli
kolaylıklar getirmekle
yükümlü kılınıyor.
'Taciz
1
İngiltere'yi
karıştırdı
• LONDRA(AA)-
'Işyennde erkeğe cinsel
tacız' konusunu ışleyen
'Dısclosure (Taciz)" filminın
afişı. Fransa'dan sonra
Ingıltere'yı de kanştırdı. tlk
tepki, otomobil kurtarma
şirketlerinden geldi ve
karayollannda dev tablolarla
sergılenen dikkat çekıci
afişin. kazalara yol
açabileceği öne sürüldü.
Ardından, Reklam
Standartlar Dairesi, afişi
yasaklayıp yasaklamama
konusunda toplantılar
yapmaya başladı.
Bahap insanı
etkiliyop
• İSTANBUL (ANKA)-
Bahann ilk aylannın insan
metabolızmasını etkilediği
bildırildı. Psikolog Suna
Tanaltay, bahann mevsimler
içinde yüreklere coşkuyla
seslenen mevsim olduğunu
beürterek insanlann tüm
halleriyle bahara uyum
göstermeye çalıştıklanm ve
kan özelliklennın değiştiğini
söyledi Tanaltay. "Geçmiş
baharda sıkıntılar yaşamış
kisıler. yaşamın tüm
güzelliklennden yararlanmak
istıyorlarsa. bahann getirdiği
yenilıklere uyum saglaması.
bu sorunlan çözecektir"
dedi.
Antarktika'dan kopan buzdağı, bilim adamlarmın gözlerini bu anakaraya çevirdi
Eriyen Aııtarktika korkutuyorİBRAHİM GÜNEL
Antarktika anakarasının
kuzeybatısındakı James Ross
Adası'ndan 500
kilometreküplük bir buzul
kütlesınin kopması bılım
adamlannın "küresel ısınma'.
'iklim değişikliği* ve 'sera
etkisi" konulanndaki bilimsel
araştırmalara hız vermesıne
yol açtı. Sanayıleşme,
ormanlann yok edilmesi,
doğada yok olmayan
maddelerin kullanımı.
atmosfere zarar veren ıticı
gazlar ve tüm diğer ekolojik
dengeyı bozacak nedenlerle
dünyanın ısısının arttığına
dikkat çeken bilim adamlan,
"buzullar erirse ne olur"
sorusuna yanıt aramaya
başladılar.
Antarktika anakarasından
kopan toplam kaplama alanı
500 kilometreküplük bir
büyüklüğe sahıp olan buzdağı,
dünyadaki bilim adamlannın
ilgi odağı oldu.
Buzdağının kalınlığı bir
haftadır sürdürdükleri izlenme
çalışmalanna karşın
belırlenemedi. Uzmanlar,
buzdağının su altı \e su üstü
yüksekliğinin 100 metre
cıvannda olduğunu tahmin
ediyorlar Arjantın kıyılanna
ve Falkland Adalan'na doğnı
hareket eden buzdağı. korkulu
bekleyişlere yol açıyor.
Bilim adamlan devrede
• Buzul uzmanlan, dünyadaki temiz su kaynaklannın beşte
dördünü buzul ya da yan donmuş biçimde banndıran Antarktika
anakarasının, tümden eriyerek suya dönüşmesi durumunda, tüm
dünyayı etkileyecek korkunç sonuçlar doğuracağını söylüyorlar.
Buzdağının Antarktıka'dan
kopmasıyla. dünyadaki sayılı
buzul kütle araştırmalan
merkezlennden birisı olarak
bilınen lngiliz Antarktika
Araştırmalan Merkezi
(Bntish Antarctic Survey)
uzmanlanndan Dr. David Peel
başkanlığmdakı bir ekip,
buzdağının seyrini
gözlemlemek üzere geçen
hafta içensınde bölgeye
hareket etti.
İlk kez oluyor
Dr. Peel, bölgedeki
mcelemeleri sırasında basına
yaptığı açıklamada, bu denlı
büyük buzul kütlelennin
Antarktika'dan kopmasının
bugüne kadar rastlanmayan
türden bir olay olduğunu
belirterek, "Bu son gelişme
Antarktika kıtasııun
bünyesindeki buzun büyük
bölümünün erimeye
başladığının bir göstergesidir.
Bunun da dünyamran geleceği
için tehlike işareti olarak
saydması gerekir" dedı.
Bu arada konuyla ilgili
gelişmeler kapsamında,
Fngiltere'nin Cambridge
kentınde bulunan ve
dünyadaki sayılı buzul kütle
bilimleri (glasıloji) bilgi
bankalanndan bıri olan
WDC Center uzmanlannın ise
genel müdürlen Alisa
\lacqueen başkanlığında
toplanarak bır ön rapor
hazırlayacağı. önümüzdekı
hafta basına ve kamuoyuna
açıklama
yapacağı öğrenildi.
Buzul uzmanlan, dünyadaki
temiz su kaynaklannın beşte
dördünü buzul ya da yan
donmuş biçimde banndıran
Antarktika kıtasının. tümden
eriyerek suya dönüşmesi
durumunda. tüm dünyayı
etkileyecek korkunç sonuçlar
doğuracağını söylüyorlar.
Bilimsel senaryolar
Bilim adamlan Antarktika
kıtasının tüm sulannın erimesi
sonucunda 'Dünyayı ne gibi
felaketler bekliyor' sorusuna
yanıt aramaya ve senaryolar
hazırlamaya başladılar Bu
senaryolara göre dünyamızı şu
tehlikeler bekliyor.
- Dünyadaki bir çok kıyı kenti
sular altında kalacak. Çok
sayıda ülkenin başkentlerini ya
da önemli ticaret merkezlerini
deniz kıvılarındaki kentlerden
seçtiği düşünülürse, bir çok
başkent sular altında
kalacak. Örneğin,
İngiltere'nin başkenti
Londra, deniz kiyısında
ohnamasma karşın
Thames Nehri'ne denizden
ulaşan sular ile tümü> le sular
altında kalacak. Avrupanın
denize neredeyse sıflr
düzeydeki rakımlı
ülkesi olan Hollanda'nın
hemen tümüne yakın
bölümü "Kayıp Kıta Atlantis'
örneğine benzer bir
biçimde sular altında
kalacak.
- 1 milyan aşan sayıda insan
evsiz kalarak iç kesımlere göç
etmek zorunda kalacak. Yeni
göç dalgalanyla birlıkte
hesaplanması olanaksız
ekonomi, konut, tesıs ve
yatınm kaybı oluşacak.
- Gerek taşınması uzun süre
gerektiren tesisler. gerekse
doğal kay naklar >e tarun
ararilerinin elden gitmesi
sonucu, üretim biçimlerinde ve
dünya ticaret dengelerinde
bozulmalar gözlenecek.
- Tarihsel ve kültürel anıt, yapı
ve tesisler de sular altında
kalacağı için. 'turistik kıyı
kentleri kavranu', yalnızca
filmlerde ve kartpostallarda
kalan bir anı durumuna
dönüşecek.
- Antarktika"da yaşayan ve
birçoguna dünyanın diğer
bölgelerinde rastlanmayan
canlı türleri \ok olacak.
Örneğin. penguenler ve be>az
kutup a>ılannın sayılan
giderek azalarak risk altına
gjrecek.
- Üç büyük okyanusun
tümünde ise su seviyesi
yüksekliğinde. ortalama 30
metreye varan bir artış olacak.
Yıllardır Istanbul halkını taşıyan tarihsel arabalann yerini 'kanncayiyenler' alıyor
Veda sırası dolmuşlara geldi• Tamı tamına 7
cumhurbaşkanı, 33
hükümet eskiten, tek
parti iktidannın son
yıllarım, çok partili
rejimin kuruluşunu
gören, 1960'ta, 1971'de
ve 1980'de tanklarla
birlikte sokaklan
arşınlayan ve
İstanburun bırparçası
haline gelen doımuşlar,
yerini minibüs
ufaklanna bırakıyor.
AHMET ŞIK ~
Bır tükenişi yaşıyor Istanbul
Teker teker aramızdan aynlıyor
bu kentın sımgeleri. Bir zaman-
lar deniz vardı lstanbul'da Ha-
ni şu. Halıç'inde sandal sefalan
yapılan deniz Önce obıtti. Son-
ra Boğaz yok edildi el birliğiy-
le. Villa inşaatlariyla başlayan
talan önce gecekondularla, der-
ken apartkondularla sürdü gitti.
Kahveler vardı. Onlann da yeri-
ni cafeler aldı en Amenkanvari-
sinden. Ve lstanbul'dan geriye
kalan son anı dolmuşlar. Onlar
da teknolojik kannca\i>"en'lerin
kurbanı oldu.
Emektar Istanbullu dolmuş-
lar da sessiz sedasız terk ediyor
artık bu kenti. Suyun akışına
karşı dunnak ıstediler güçleri
yettiğince. Ama olmadı. Ha-
liç'in iki yakasını birleştirirler-
di. ama hani neredeyse Halıç
kalmadı. Onlar mı kalacak?
Umutsuzluk kaplamış yaşlı be-
denler. çukur ve çamurun izin
verdiği kadanyla gidip gelmeye
çalışıyorlar iki yaka arasında.
Bir gün yolda batıp kalırlar mı?
Olsun varsın.
Küçüktü, sıkış tıkıştı. Biraz da
bakımsızdı. Ama onca ılerlemiş
yaşlanna karşın iş görüyorlardı
halen. Zor dönemleri olmadı de-
ğil. Varsın olsundu.. oldu. Ama
yine de yenne getırdıler kendi-
lennden istenileni.
Bir kıtadan aldıklan yolcula-
nnı, incı bır gerdanlığı aşıp bir
diğer kıtaya taşıdılar. Çocukluk-
lanmızdan" alıp kimilerimızi,
hoş gençlik yıllanmıza bıraktı-
Topu topu 600 tane kaldı bu yaşı geçkin dostlardan. Bazen öksürdü, bazen de aksırdılar, ama tstanbuOuvıı terk etmedfler.
lar Hepimizin mutlu cefasıydı
onlar.
Yüzlerceydiler lstanbul'da,
şimdı onlarla ifade ediliyorlar.
Karşı koyamadılar yükselen ça-
ğa. gelışen teknolojiye. Hayıf-
lanıyorlar şımdi.. sanki, "beni
artıkzor buhırsunuz* dercesine.
Bulmak isteyen var mı? O da
meçhul.
Neler görmediler ki, büyük
bir şatafat ve çalımla geldikleri
yıllardan bugüne. Tamı tamına 7
cumhurbaşkanı, 33 de hükümet
eskittıler. Tek partı ıktidannın
son yıllannı, çok partili rejimin
kuruluşunu gördüler. 1960"ta.
1971'de ve 1980'de tanklarla
birlıkte arşınladılar sokaklan.
Nıce devlet adamını taşırken, al-
kışlardanpaylannı düşeni kabul
ettıler alçakgönüllülükle. Ama
en çok sıradan insanı, halkı ta-
şımaktan keyıf aldılar hem de
milyonlarcasını 30 küsur yıldır.
Yoruldular. yıprandılar. hasta-
landılar zaman zaman. Ama hiç
durmadılar kannca misali. Ve
şimdi kanncayiyenlerin kurbanı
oldular. Ve bir gün şöyle dediler
onlara: "Bugüne kadarki hiz-
metlerinizden ötürü teşekkürler
arkadaşlar. Sizleri artık huzu-
revierine beklivonız". Mezarhk
diyeceklerdi de dılleri mı sürç-
müştü? Yoksa mezarhk deme-
nin kibarcası mıydı bu?
600 tane kaldı
Topu topu 600 tane kaldı bu
yaşı geçkin dostlardan. Bazen
öksürdü, bazen de aksırdılar,
ama terk etmedıler ne sevdala-
nnı ne de sevdalılannı Şimdi
genç. dinamik. hırslı rakipleri
var. Hanı günümüzün deyimiy-
le v uppie derler ya. onun gibi ış-
te. Otosan firması tarafından
üretilen ve kanncayiyen denilen
bu yuppieler, vergileriyle 1 mıl-
yar neredeyse. Cadde ve sokak-
larda cirit atmaya başlayan bu
minibüs ufaklannın sayısı şim-
dilık 100 civannda. Ama arta-
caklar gün geçtikçe. Gıcır gıcır
halleri, tertemız döşemelenyle
bu sanşın yuppıeler, ağabeyleri-
ne nispet yaparcasına. hafif de
dudak bükerek boy gösteriyorlar
duraklarda.
Ağabeylen mı. onlar da te-
ker teker gidiyorlar aynlmak gü-
nü gelen bu limandan. Kimbilır
nasıl da ışıldamışlardı gelirler-
ken. giderlerken de dayanılmı-
yor unutulmazlıklan. Artık dö-
nülmez aynlığın ufkundayız
dolmuşlarla. vakit çok geç.
Nü ressamına, jartiyerli koruma
•"Sakh Dünyalar"
resim sergisinin açılışı
için Istanbul'a gelen ve
kadınlann göeüs ve
dizüstü kısımîannın
resmini yapmakla ünlü
ABD'lı Ressam John
Kacere'yi jartiyerli
mankenler korudu.
Istanbul Haber Servisi-
Kadınlann göğüs ve dizüstü
kısımîannın resimlerini
yapmakla ünlenen Lübnan
asıllı Amerikalı ressam John
Kacere, Istanbul'a geldi.
Gabriel Veneto içgiyim
firmasının daveti üzerine
"Saklı Dünjr
alar" resim
sergisinin açılışı nedeniyle
Istanbul'a gelen Kacere, dün
Istanbul Hilton Parksa
Otelı'nde bir basın toplantısı
yaptı. lstanbul'da kendısinı
jartiyerli kadınlann koruması
karşı sında çok
heyecanlandığmı söyleyen
John Kacere'nin "Sakh
Dünyalar" yağlıboya sergisi,
12 marta kadar Istanbul Galeri
Baraz'da devam edecek.
Kadınlann dizüstü ve göğüs
bölgesi arasındaki yerlenn
resmini yapmasını daha çok
tercıh ettiğını belirten Kacere,
lstanbul'da
kendisini
jartiyerli
kadınlann
koruması
karşısında çok
heyecanlandığını
söyleyen John
Kacere'nin
yağlıboya sergisi.
12 marta kadar
Istanbul Galeri
Bara/dade>am
edecek.
(Fotoğraf:
KAAN
SAĞANAK)
sergınm açılışına eşi, oğlu ve
galericisi ile birlıkte geldi.
Gabriel Veneto markasının
artık "kültürel ve sosyal"
hareketlerde de anılmaya.
başlandığını ifade eden ve
sergiyi Istanbul'a getiren
Cüneyt A\Tal ise kendi
alanında ılklen yaratan
firmanın u
iç gjyim bir kültür
meselesidir" anlayışını
yaygınlaştırmak için de
çabalannın süreceğıni söyledı.
Kacere'nin de her ünlü kışi
gibi korunması gerektiğini
açıklayan Ayral. **O halde onu
şanına görekoruyalun ve
Gabriel Veneto giyinmiş
kızlarla çevreleyeİim dedik"
diye konuştu.
Bu yıl Avrupa'da
doğa korunacak
• Avrupa Konseyi, 1995 yılmı, 'Avrupa Doğa
Koruma Yılf olarak benimsedi. Bu çerçevede
Avrupa'nm çeşitli ülkelerinde yıl boyunca, doğayı
korumayı amaçlayan etkinlikler düzenlenecek.
tstanbul Haber Servisi- Is-
tanbul "da ölümlere kadar vardı-
ğı öne sürülen hava kirlıği ile
tüm Türkiye'de kendisini hıs-
settiren çevre kirliliği, sadece
ülkemizın sorunu değil. Doğa,
1995 yılında Avnıpa'nın da
gündeminde. Avrupa Konseyi,
"Avrupa Doğa Koruma Yılı
l
95" (AECN) çerçevesınde ulu-
sal girişimlerini sıklaştınyor.
Ulusal kurullar ve hükümet-
ler dışı örgütler. kampanyayı
özverili bır çahşmayla hazırlar-
ken ortaya çıkan bazı sonuçlar
da umut venci. Işte, doğayı kay-
betmemek için Avrupa ülkele-
rinde yapılan çalışmalardan ba-
zı örnekler:
Romanya, kampanyaya iliş-
kin haberlenn bulunduğu, doğa
üzerine bir gazeteyı düzenli
olarak yayımlarken Avusturya
ve lngiltere. AECN için özel
bröşürler yayımlıyor. Belçıka.
Bey az Rusya, Hollanda ve ltal-
ya, 1995 için aynntılı bir prog-
ramı AECN'ye şimdiden sundu
bıle. Malta ise okullarda eylem
programlannı uygulamaya so-
karken Amis De La Terre Der-
neği de 100.000 ağaç dikme
kampanyası başlattı. Aynı der-
nek. *• 1995 yıhnın manzarasTnı
ise "Alpter" olarak ilan etti.
tlk konferans 20 martta
Naturopa-Olaylar ve Geliş-
meler dergisi, 76. sayısını
AECN "95'e ayınrken dergiyi
tngilizce. Fransızca. Almanca.
ltalyanca, tspanyolca ve Porte-
kizce olmak üzere altı dilde ya-
yımladı. Bu arada. "95 yılı içe-
risinde çeşitli ülkelerde düzen-
lenecek toplantılar ve etkinlik-
ler. AECN '95, ulusal kurullar
ve örgütler için ise bir fırsat nı-
teliğinde. İlk konferans. 20-25
mart tarihleri arasında, "Bijıos-
fer koruma alanlanna ilişkin"
konu başlığı altında tspan-
ya'nm Sevilla kentinde yapıla-
cak. Düzenlenecek diğer dört
toplantının tarihlen ile toplan-
tılann yapılacağı ülke ve şehır-
ler ise kısaca şöyle:
"Tunus-Hammamet, 11-16
Nisan '95 (Akdeniz'de deniz
kuşlaruıın ekolojisi ve entegre
kıyı yönetimi), Lanzarote-Is-
pânyâ, 24-29 Nisan '95 (Sürek-
11 turizm üzerine dünya konfe-
ransı). Tampere-Finlandiya, 6-
12 Ağustos '95 (Uluşlararası
Orman Araştırma Örgütleri
Birliği'nin XX. Dünya Konfe-
ransı), Malakka-.Malezya, 8-14
Ekim '95 (Sulak alanlar ve ge-
lişme üzerine uluşlararası kon-
fe
re Bakanlığı. uzun vadeli ekolo-
jik ulusal bir siyasetin \e doğal
koruma alanlarınm gelişmesi
üzerine özel bir programın ive-
di olarak hazırlanması gerekti-
ğini de belirtti. Bu arada, çalış-
maların çoğu, devlet \e yerel
topluluklar tarafından fmanse
edilmekte."
Ukrayna^ya uyan
Naturopa dergısınde, "Uk-
rayna"daki çevre kirhliğini an-
latmak için "Sanayi ve tanmın
gelişmesi, önemli kirlilik ve yflk-
sek nüfus >oğunluğu. insanoğ-
lunun bıraktığı izlerin etkenlerl
ÇevTe öylesine bozulmuş ki eko-
lojik bir felaketin eşiğmde" di-
yor. Durumun Ukrayna Parla-
mentosu'nca da bilindiğı belir-
tilırken Ukrayna'da çevre kirli-
liğinin "ÇernobD" kazası nede-
niyle daha da cıddileştiğine dik-
kat çekıliyor. Avrupa Doğa Ko-
ruma Yılı '95'te, Ukrayna'nın
doğayı koruma konusunda pro-
jelen ve hedefleri şöyle:
"Eylemlerinin en büyük dog-
rultusu mevzuatlan güncelleş-
tirmek. Su yasasL, maden zen-
ginlikleri yasası ve ekolojik yet-
kiler yasası çalışmalannuı ya-
kında biteceği açıklanırken atık-
lar, eglence parklan \ b. yeni va-
salar ise hazırlanmaya çalışılı-
yor. Hükümet ve özellikle Çev-
Çevre için
bir kitap,
bir sözlük
İstanbul Haber Servisi -
Katı Atık Türk Milli Komi-
tesı, 1994 yılı sonlannda
ÇevTC Mühendisliği bilımi
alanında iki önemli kitap
yayımladı. Boğaziçı Üni-
versitesi (BÜ) Çevre Bilim-
leri Enstıtüsü öğretım üye-
lennden Doç Dr Günay
Kocasoy'un yazdığı. "Çe\-
resel Etİd Değcrlendirmesi"
ve "Katı Atık Terimleri
Açddamah Sözlüğü" adlı ıkı
kitap, çevre bilımi üzenne
çalışan bilim adamlan için,
yardımcı bır kaynak nıtelı-
ği taşıyor.
•'Çevresel Etki Değerlen-
dirmesı" kitabında. çevre
\e ekosistem açısından kir-
leticı özellık taşıyan tekno-
lojik yatınmlar öncesi ha-
zırlanması gereken ÇED ra-
porlannın, 1960'lıyıllannın
başında Batılı ülkelerde na-
sıl yapıldığı ve 1993 yılın-
da Türkiye'de yayımlanan
ÇED Yönetmeliği'nin nasıl
uygulandığı karşılaştınlma-
lı olarak irdelenmiş. Kitap-
ta, ekosistem açısından teh-
likeli durumlar yaratan, bu-
gün ne pahasına olursa ol-
sun sanayıleşme uğruna ve
'ek yatınm maliyeti getirir'
düşüncesıyle, polıtikacılar
tarafından ÇED raporlan
hazırlatılmadan yapılan ül-
kemizdekı yatınmlann, do-
ğaya ve çevreye ne tür za-
rarlar verdiği de örneklerle
anlatılıyor.
"Katı Atık Terimleri Söz-
lüğü"nde ise ülkemızde
çevre alanında çalışan ve
yabancı yayın takip etmek
isteyen bilim adamlanna,
Türkçe açıklamalı lngilizce
kelımeler ve terimler yer
alıyor.
"Sorun kfireseDeşti'
Konuyla ilgili görüşlen-
ne başvurduğumuz Katı
Atık Türk Mılli Komitesi
Başkanı ve Boğazıçı Ünı-
versitesi Çevre Bilimlen
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr.
Kriton Curi, yayımlanan
her iki kitabm da bu konu-
da çalışmalar yürüten bilim
adamlan ve çevre mühen-
dislerine yardımcı olmada
büyük kolaylıklar sağlaya-
cağını belirterek, şunlan
söyledi:
"Çevre sorunu artık kü-
reselleşti. tlk kitap, ülkemiz-
de yasalardan doğan olum-
suzluklar nedeniyle, çeşitli
şekilierde uygulanan ÇED
raporlannın, nasıl bir yön-
temle yapılması gerektiğini
anlatıyor. İkinci kitap ise,
dünyada gelişcn çe\rc tek-
nolojik'rini takipetmek iste-
yen çe\re mühendisleri ve
bilim adamlanna, yardımcı
olmak amacıvla hazırlan-