25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bir bayram da böyle geçti...İstanbul Haber Servisi - Ne enflasyon, ne geçim derdi, ne okul sorunu. ne de işe geç kalma stresi... Bayramlar eski güzelliklerini ve fblklorik özelliklerini yitirse de bu bayram istanbul sokaklan doldu taştı. Her bayram klasikleşen 'İstanbul boşakh' şekJindeki haber başJıklan bu kez atılamadı. Çünkü, özellikle düşük gelir seviyesinde ve kent nüfiısunun büyük kesimini oluşturanlar bayram süresince havanın da güzelliğinden yararlanarak kentin mesire yerleri ile meydanlanna akın ettiler. Gün ıçinde evden işe koşturmacadan gezmeye zaman bulamayan istanbuJlularotobüs, ve tramvayiann ücretsiz oimasının da katkısıyla çoluk çocuk bol bol gezme imkânı buldular. Kadıköy. Taksim, Eminönü, Bakırköy meydanlan seyyar satıcılarla dolarken köfte-ekmek ve balık-ekmek satıcılan. çevrenin köfte ve balık kokusuyla kaplanmasına neden oldular. Ortaköy, Ataköy, Saraybumu, Salacak ve tüm diger sahilleri de amatör balıkçılar doldurdu. Adalar da her zaman olduğu gibi Istanbullulann gözde mesire yerleri arasında olduğunu bir kez daha kanıtladı. (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER/ KAANSAĞANAK) Uzmanfak eğitiminde suiistimaLANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki cumhuriyetlennde eğitim gör- düklerini öne süren bazı doktorlann, Türkiye'de hastanelere yatay geçiş yap- tıklan bildirildi. Türk Tabipler Birli- ği'nce (TTB) yapılan bir incelemede, Türki cumhuriyetlerinde eğitim gör- düklerini savunan 37 kişiden I3'ünün, bu ülkelere hiç giriş çıkış yaprnadıkla- n saptandı. Konuyla ilgili hazırlanan raporda, ya- tay geçişleri önleyen tüzük hazırlıklan- nın başlamasından önce yaklaşık 450 hekimin belgelerini tamamlayarak Sağ- lık Bakanlığı'na başvurdugu ve bu kı- şilerin büyük bölümünün çeşitli hasta- nelere yatay geçiş yaptığı bildirildi. Ra- porda, pratisyen hekimlerin TUS'a gi- rerek eğitim görme hakkı elde etmele- rine karşm. yurtdışında eğitim gören doktorlann 'hileli yollaıia' sınava gir- meden Türkiye'deki hastanelere geçiş yapmalannın, suiistimale yol açtığına dikkat çekildi. Raporda, bu durumun ileride büyük sorunlar yaratacağı. özellikle Azerbay- caa. Rusya. Kazakıstan, Özbekistan ve Gürcistan'da ihtisasa başlayıp yatay ge- çiş yapanlann büyük bölümünün bu öl- kelere hiç giriş çıkış yapmadığı belirti- lerekşöyledendi: "Dünyamn hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama mümkün değiidir. Sağlık Ba- kânlığu gözlemci bir heyet göndererek bu ülkelerde inceieraelerde bulunmah. Yapılan ineelemelerde bu hastanelerin niteliklerinin ve eğitim kadrolarının ye- tersiz olduğu belirlenmiştir ve en büyük sakınca da bu ülkekrde hiç eğitim gör- meden, ülkeye gjtmeden (hikii yoldan) eğitim gördüğüne dair belge alan dok- torlann durumudur. Bir bölüm doktor, zor koşullarda tıpta uzmanlık sınavına girip uemanlık eğitimi hakkı kazanma- ya çalışırken bir grup doktor, hiç eğitim görmeden bu hakkı alabilmektedir. Bu da çok büy ük haksızlıktır. Aynca, eğitim gormeyen bu kişilerin hastaya hizmet verdiği düşünülürse, bunun çok büyük bir tehlike olduğu gerçektirf Zam alamayan öğretim üyelerinden tepkı: Çifler, geçim derdini bilmiyor • Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı Alpaslan Işıklı, 'bilimsel emeğe saygısızlık yapıldığını" bildirdi. ÖÜD Genel Sekreteri Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu da "Başbakan bizi de kendisi gibi saruyor. Geçim derdi nedir bilmiyor' dedi. EMtVE KAPLAN ANKARA - Hükümetın, Yetkı Yasası çerçevesin- de memurlarile memuremeklilerine 15 nisandan iti- baren uygulayacağını açıkladığı ek maaş zammının kapsamı dışında bırakılan öğretim üyeleri, Başbakan Tansu Çiller'ı 'öğretim elemanlan \e üniversitelerin dunımunugörmezüktengelmek'le suçladılar. Öğre- tim Cveleri Derneğı (ÖÜD)Genel Başkanı Prof. Dr. Alpasİan Işıklı, 'Bilimsel emeğe saygısızlık yapıldığı- nı' söyledı. ÖÜD Genel Sekreten Prof. Dr. Tahir Ha- tipoğlu. Çiller'in üniversitede çalıştığı dönemde za- manınıservetedinmeklegeçırdığını ılen sürerek "Bi- zi de kendisi gibi sanıyor. Kendisi bilim adamlığmı ek. iş olarak görûyordu. Öğretim elemanlannın hangi koşullarda çalıştığı konusunda hiçbir bilgisi yok" de- di. Izmir Üniversiteleri Öğretim" Elemanlan Derne- ği 'nin (tZÜNlDER), hükümetin karannı protesto et- mek amacıyla başlattığı kampanya ise süriiyor. Memur maaşlanna yapılan zamdan yararlanama- yan emnhet güçlerinin, bir süre önce gerçekleştir- dikleri 'tdsizeylemleri'nin ardından kararname kap- samına alınmalanna rağmen hükümetin, öğretim ele- manlan ile ilgili karannda bugüne kadar herhangi bir degişjklikolmadı. OUD Genel Başkanı Alpaslan Işıklı. öğretim üye- lernin ek zam kapsamı dışında bırakılmasına, 'öğ- retrm üyekrine yribaşında yapılan zamnun' gerekçe gösterilmesinin savunulurbiryanı olmadığını vurgu- lad. Işıklı. 20-25 yılını bilimsel çalışmalara adamış bir profesörün gelirinin kısa bir süre önce mezun olan öğrencisinden bile düşük olduguna dikkat çe- ketek "Üniversrte hocalannı. bu gibi konulan günde- m t getirmek zorunda bırakanlann sonımluluğu bü- vöttür. Sayın Başbakan'ın kendisinin de profesör oL- nmsma karşın durumu görememesi çok acıdır" diye kcnuştu. OÜD Genel Sekreteri Prof. Dr. Hatipoğlu da öğ- retm elercanlannın ücretlerine 1994 sonunda yapı- laı artışın çok düşük düzeyde tutulduğunu anımsa- tank memur maaşlanna yeni yapılan zammın dışın- Aatutulmalannın dengeyi altüst edeceğinı yurgula- dLa Hatipoğlu. hükümetin bu tutumunun. "Özd üni- v»csiteler kuruluyor,devlet ünh ersitderini boşrcrin " rraaıtığıruı bir ürünü olduğunu savundu. İ>gretirs Elemanlan Sendikası Genel Sekreteri F*"nf. Dr. Muammer Kayahan hükümetin 'sakat bir cftişünce* le büyük bir hata yaptığını kaydederek "" Iğer birbütçe sıkınüsı varsa, toplumda yaşayan her l&eime an.ni şekilde davranılır. Çalışanlan grup grup avyrmak çsk sakuıcaiıdır" dedi. Bütün araç sahiplerine önemle duyurulur! KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU ZORUNLU MAÜ SORUMLULUK SİGORTASI MOTOM.U ARACIN TORO 1-ÖZELOTOMOBİUER 2- TAKSİ OTOMOBİUER 3- KAMYONETLER 4- MİNİBÛSUR 8 No 14 Klfly* kodar oturacak y«rioiankK(14dahM) 5- İŞ MAKİNElERf (Mut«harrtk Maklrv^^) 6- KAMYONLAR 7- OTOBÜSUR 25 Klfly* kadar oturacak y«ri olanlar (25 dahiD 25 KişidMi fazkı oturacak y«r1 olanlar TROLEYBÖSLER 8- TRAMVAYIAR 9- bsan Ta|imoda Kultonılon Römofklac Lasflk T«k«ft*kli Trokt6ri»r 10-Moto$ikl«t1»f v« Yük Motosiktetteıi 11 - ÖZEL AMAÇU TAŞrflAR MADOJ TL. 50.CX».000 - 50.000000- 50.000.000.- 50.000.000.- 50000.000.- 50 000000.- 50000000- 50.000000.- 50.000000.- 50.000.000.- 50.000.000.- 50.000.000.- 50000.000.- TEDAVt MASRAFIARI KİŞİBAŞINA TL. 200000.000.- 200000000.- 200.000.000.- 200.000.000.- 200.000.000- 200.000.000- 200.000.000- 200.000.000.- 200.000.000.- 200.000.000.- 200.000.000.- 200.000.000- 200.000.000- KAZABAŞINA Tl 1.000.000.000.- 1500.000.000- 2.000.000.000.- 3.000.000.000- 2.000.000.000 - 3.000000.000- 3.000.000.000.- 4.000 000000.- 3.000000000.- 3.000.000000.- 2.000 000.000.- 800000.000.- 1.000.000000- TEDAV1 GDERLERIDŞNDA DİĞER TAZMİNAT TALEPLERİ VE ÖLÜM KİŞİBAŞINA TL. 200000000- 200.000 000.- 200.000.000.- 200.000.000.- 200000000.- 200.000.000.- 200.000.000- 200000.000- 200.000.000 - 200.000.000.- 16O.0fX.000.- iM.ooo.ooa- 200.000.000.- KA2A BAŞINA TL 1.000000.000- 1000.000.000- 2000 000000- 3.000.000.000.- 2000000.000- 3 000.000.000 - 3 000.000.000 - & ooo.ooo.ooo.- 3 000.000.000.- 3 000000.000.- 1600 000.000.- 640.000000.- 1.000.000.000- FİYATLARI TL. 2.000.000.- 5.300000.- 2.600 000.- 4.400.000.- 900.000.- 4.100.000.- 5 500000.- 18.100.000.- I.M0.000.- 1.600.000- 300.000.- 300.000- 2.000.000.- Traflk Sigortası'nın yeni limitleri belirlendi... Daha yüksek, daha kapsamh teminat için. T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından, Trafık Kanunu gereğince, 9 Şubat 1995 tarihinden geçerli olmak üzere, Trafık (Zorunlu Mali Sorumluluk) Sigortası teminat limitleri ve primleri yeniden saptanmıştır. Unutmayın, aracınızın trafık sigortasını yeni teminat limitlerine yükseltmeyi ihmal etmeniz halinde, ölüme, yaralanmaya ya da hasara neden olacak kazalarda şahsi sorumluluğunuz artacaktır. Sigorta şirketinize hemen başvurarak, trafık sigortası poliçesi ek belgenizi ve yeni M MOR - YEŞİL" renkli ta^ıt pulunuzu alın. Hem yasal bir zorunluluğu yerine getirin, hemde traflk sigortasının yeni ve yüksek hasar ödeme nlanfl^inHprı yararlanın. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Kamu kuruluşu nitoliğind© bir meslek kuruluşudur. CUMHURIYET'TEIN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Bir Hikâyemiz Var Her şeyi bilen bu kadar çok vatandaşı varken Türki- ye'nin niye bu hallere düştüğünü anlamak gerçekten zor. Insanın aklına takılıyor ve "Acaba nedeni çifte standardın geçerli yöntem sayılıp çifte kişiliğin gıttikçe yaygınlaşmak- ta oluşu mu" diye sormaktan kendisini alamıyor. Bayramlar, keyifli geçmesi istenilen günlerdir. Bu neden- le bayramın hemen ertesi günü bu keyfı yakalayabilmiş olanlann keyiflerini, 'pat' diye bozmamak için ülkenin ha- li pür melalini yazmak yanlış olur diye düşünüp keyifli hi- kâyeler anlatmayı yeğledim. Ülkenin birinde her şeyi bilen ve kendi yandaşlan ile destekçilerinin dışındakileri cahillikle suçlayıp ders verme- yi görev sayan bir yazar varmış. Inançlan nedeniyle Dar- win kuramına ve reenkarnasyona inanmazmış, ama ikin- ci kişiliğini yansıtan yazılannın başlığında bir Katolik Hıris- tiyanın suretinden okuriarına bakmayı yadırgamazmış. Işte bu yazann gazetesinde 'Görüşler ve Düşünceler' sayfasında 'Medya özüne Dönmeli' başlığı ile bir yazı ya- yımlanmış. Konusu 1932 yılında Cumhuriyet'in düzenle- diği güzelîik yanşmasında Türkiye güzeli seçilen Sayın Ke- riman Halis'in dünya güzelîik kraliçesi seçilişi imiş. Türki- ye güzelini dünya güzeli seçen 'jüri heyeti başkanmın ko- nuşması çok manidarmış''. Şöyie demfşmiş: "Bir zamanlar sokağt bile kafes arkasından seyredebi- len Müslüman kadınlann temsilcisi Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı, zaferimizin tacı kabul ede- ceğiz. Onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzelîik kraliçesi seç- miyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz, Avru- pa'nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa'da oynanan dansa müdahale eden Kanuni Suitan SüleymanVn torunu, işte mayo-sufyen ile önümüzdedir. Kendisini bizlere beğendirmek istemekte- dir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik. Müslümanlann ge- leceğinin böyle olması temennisiyle Türk güzelini, dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa 'nın za- feri için kaldıracağız." Sayın yazar anlaşılan gazeteciliği, 'Bardaklı Baba'nın menakıbınıyazmak'g\b\ bir şey sanıyor. Bardaklı Baba'nın menakıbını isteyen istediği gibi değiştirebilir. Ama gazete- cilikte, ancak bilginin kaynağına dayanabilirsiniz. Yoksa in- sana "Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" örneğini gös- teriverir. Sayın yazar, Cumhuriyet gazetesine çamur atacak ya iş- te böyle bir hikâye uydurmuş. Ama hem saygın bir hanı- mefendinın kişilik haklarına kendi ideolojik çıkan için sal- dırmış hem jüri başkanmın kişiliğinde ikinci bir Jules Ver- ne yaratarak ilki 1935 yılında giyilmiş ve ülkemize ancak 1940'lann sonunda gelmiş olan bikini mayoyu 1932'de keşfettirivermiş! Insan, görmediği ve bilmediği konulan masa başında uydurabilir. Ama ciddi bir gazetenin yaza- nna yakışan, en azından o dönemin gazeteîerini incelemek, ansiklopedi diye bir kaynağın ve orada 'mayo' diye bir maddenin bulunduğunu da unutmamak olmalıdır. Kendi amaçlanna uygun bu davranış, yazıya gömülen Cumhu- riyet gazetesinin kupüründen de anlaşılıyor. Kupürün alın- dığı gazetenin tarihi bile gerçeğe uymuyor. Sonuçta orta- ya "O hangi velidir ki kızını sahilde kurban etmek isterken gökten keçi indi" sorusuna uyan bilimsel bir yazı çıkmış. Aslı astan olmayan şeylerle insanlan yermenin şeriatça- sının 'gıybet' olduğunu ve sonuçlanna (ukubat) öbür dün- yada katlanmaları gerektiğini bilmiyor olamazlar. Olsa ol- sa şeriatçılığı savunmanın, kendilerini bazı dinsel kural ve yükümlülüklerden bağışık tuttuğuna inanıyor olmalılar. Eh bu da çifte standardın ve çifte kişiliğin normal sonucu ol- malı. İkinci hikâyemiz yüzyılımıza yeni ayak basan bir bebek- le ilgili. Gazete gülücük ve agucuklan yaparak doğan ve 18 ay anne sütü ile beslenmesi gereken bebek, daha attı günlükken gizlice dile gelip "Ben dergiyim" deyivermiş Sarışın 'babysitter'ınöe bir sevinç, bir sevinç. Hemen ağ- zına kaşıkla mama vermeye başlayıvermiş... Şimdilik bu kadar. Arada anlatan olmazsa bu keyifli hi- kâyeyi de haftaya sürdürürüz. • Kimi çevre ve kişilerin Cumhuriyet'i düşman bellemele- rinin nedeni, hem kendi bağımsızlığını ve yayın ilkelerini hem de laik Türkiye Cumhuriyeti'ni ödün vermeden koru- mayı sürdürmesinden kaynaklanıyor. Bu'gerçeğin, artık mahkeme kararlanna da yansıdığını görüyoruz. Orneğin İBDA-C'nin görüş ve düşüncelerine yer verildiği gerekçesiyle İstanbul DGM'de yargılanan im- tiyaz sahibimiz Berin Nadi ile yazıişleri müdürlerimizden ibrahim Yıldız'la ilgili esas hakkındaki mütalaa ve karar bunun örneklerinden biri. DGM Savcısı, beraat kararı ve- rilmesini isterken şöylediyor: "Cumhuriyet gazetesinin ya- yın politikası izlendiğinde şeriata karşı olduğu, laikliği sa- vunduğu Atatürk ilke ve inkılaplannı savunduğu görül- mektedir." Aynı değerlendirme, Fethullah Gülen ile Aysal Aytaç tarafından Izmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Berin Nadi, Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya hakkında açı- lan tazminat davasının ret karannda da görülüyor: "Habe- rin yayımlandığı Cumhuriyet gazetesinin, uzun yıllardan beri anayasanın başlangıç kısmında belirtilen ve anaya- sanın birparçası olan Atatürk milliyetçiliği, inkılap ve ilke- leri doğrultusunda yayın yaptığı ve bu konuda yayımlan- mış haberlere öncelik verdiği bilinmektedir. Yine aynı ga- zetenin, kutsal dın duygulannın devlet yönetiminde geçer- li olduğu, din duygulannın politik maksatlaria siyasi ve şahsi nüfuz elde etmek için kullanıldığı durumlarda, buşe- kildeki yayın ve haberlere şiddetle karşı çıktığı bilinmek- tedir. " Cumhuriyet'in bu tutumunun ömekleri, geçen hafta da yaşandı. DGM savcılannın şeriatçılardan tedirgin olduğu haberini arkadaşımız Evin Göktaş, Suudi Arabistan'dan gelen ithal şeriatçıların Ümraniye Hayrettin Camii'ndeki propaganda konuşmalannı arkadaşımız Aykırt Küçükka- ya kamuoyuna aktardılar. Ankara'daki Atatürkçü Düşün- ce Derneği'ne yapılan bombalı İBDA-C saldınsını da tep- kileri ile izleyip birinci sayfadan kamuoyuna aktaran tek ga- zete yine Cumhuriyet oldu. Hilafetin kaldmhşının yıldönü- münde öğretim üyelerinin ve aydınlann görüşlerini de ar- kadaşımız Yasemin Koyutürk yansıttı. • Civan-Edes skandalı soruşturması kapsamında günde- me gelen Özal ailesinin malvarlığıyla ilgili kuşkuların ger- çekleşmekte olduguna ilişkin belge ve bilgiler de haberle- rimiz arasındaydı. Arkadaşlanmız Ayse Yıldınm, Zafer Aknar ve Metin Dalman, yeni bilgileri ve servet beyanla- rındaki çelişkileri, kamuoyuna aktardılar. Arkadaşımız Halil Nebiler de Özal ailesinin telefon tra- fiğine ilişkin belgeleri ortaya koydu. Zeynep Özal'ın Öz a- ilesinin korumasında olduğu haberini ilk yazan gazeteci de Nebiler'di. • Üniversite kampuslanna yöneltilen palalı-sopalı saldın- lann yarattığı tedirginlik, geçen hafta da sürdü. Arkadaş- lanmız Figen Atalay, Ahmet Şık ve Yahya Koçoğlu, ül- kücü saldınlann perde arkasını haberieştirdiler. • Dördüncü sayfamızdaki yazarlanmızın arasma Ataol Behramoğlu da katıldı. Yazılannı 'Cumartesi Yazılan' baş- lığı altında yayımlamaya başladığımız şair-yazar Beh- ramoğlu, röportajlan ile de katkıda bulunacak. • önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle