28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlerı Müdürleri: fbrahim Yıldız. DinçTa>anç (Sorumlu), # Haber Merkezı Vlüduru: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Ergun Bakı • Istıhbarat. Valçın Çakır 0 Ekonomı Bülent Kızanlık9 Radyo-TY l ygar Eremıktar # Kultur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 > un Haberlerı Mehmet Saraç 0 Makaieler SamiKaraören0Çe\ın Se\fettin Turhan0 Duzeltme Abdullah ^ azıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu Y a y ı n K u r u l u İ l h a n S e l ç u k (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı. Dinç Tayanç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Ankara Temsilcısi. Mustafa Balba> 0 Haber Mudurü Doğan Akın Atatürk Bulvan No: 125, Kaf4, BakanlıkJar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks. 4195027 • Izmır Temsilcısi: Serdar Kıak, H. Zıya Blv. 1352 S. 2,3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsılcisi: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119S.No.l Kat:l,Tel. 3522550. Faks 3522570 MüesseseMüdürü ErolErkut#lCoordınatör Ahmet Koruban 0 Muhasebe Bülent Yener 0 Idare Hüsevin Gürer 0 t^letme Önder Çelik • Bılgı-l,lem: Naü Inal 0 Bılgısayar Sıstem. Mürüvet Çiler 0 ReUam. Reha Işıtman 0 Halkla llişkıler Nurten Berksoy Yıtımlfyu vc Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Baiin \e Vayıncıhk A Ş Turkocail cad .V> 4! CagaloŞlu 34334 Ist PK 246 Uıanbul Tel l0 ;12) M2 0^ 05 C0 hal) Faks (0 2121513 85 5 MART 1995 İmsak: 5.02 Sigaraya karşı 'zafer', antisigara yasa tasansmın kabul edilmesiyle sağlanacak 4 Sigarasız dünya istiyoruz' Güneş:6.26 Öğle: 12.23 Ikındı: 15.31 Akşam: 18.05 Yatsı: 19.24 Onat Kırtlar Caddesi • ÇANAKKALE(AA)- Çanakkale'de Bakışkent toplu konut alanlannın bulunduğu caddeye, bombalı saldmda ölen Onat Kutlar'ın ad' verildi. Çanakkale Beledı>e Başkanı tsmail Özay yaptığı açıklamada beledıymeclisinde alınan karann Şeker Bayramrndan sonra uygulanacağını ve caddeye 'Onat ICutlar Caddesi' tabelasının asılacağını söyledi. İleri saat uygulaması • ANKARA (AA) - Gün ışıgından daha fazla yararlanmak amacı ile son on yıldan bu yana arahksız sürdürülen 'ileri saat' uygulamasına 26 mart pazar gecesı başlanıyor. Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre altı ay sünnesi planlanan ileri saat uygulaması kapsamında 26 mart gecesi saatler 01,00'de bir saat ileri alınarak 02.00'ye getirilecek. 'Söylentjye değil, hekime güvenhı' • SAMSUN (Cumhuriyet) - Samsun-Sinop-Amasya-Ordu Diş Hekimleri Odası Başkanı F Necile Çokay, ağız sağlığı konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan insanlann her duyduğu lafa inanmaması gerektığini söyledi. Ramuoyunca 'gümüş' dolgu olarak bilinen ağızlardaki amalgam diş dolgusunun iddia edildiği gibi zehirlenme ya da bazı organlar üzerinde çeşitli hastalıklara yol açtığı iddiasının gerçekleri yansıtmadığını bildiren Diş Hekımlen Odası Başkanı F. Necile Çokay, ağız sağlığı konusunda hastalann duyduklanna değıl de hekimlerine güvenmesini istedi. Beş yüz yıllık keyif • İSTANBUL(AA)-Acı- tatlı anlarımızda evimizden eksik etmediğimiz kahve, ülkemizde insanlann yaklaşık 500 yıldır damak zevki olmayı sürdürüyor. Ilk olarak kann doyurmak için kullanılan kahvenin tarihi bin yıl öncesine uzanıyor. Habeşistan'da (bugünkü Etiyopya) aynı adı taşıyan fidan boyundaki küçük bir ağacın meyveleri olarak toplanan kahve, o dönemin insanları tarafından fınnlarda kavrularak hamur haline getirildikten sonra, pişirilerek yeniyordu. Ancak, 15. yüzyıldan sonra kahve, bugünkü damak zevkine uyacak şekilde zevkle içilmeye baslandı. Bebeğin duymasına dikkat • İSTANBUL(ANKA)- ABD'de geliştırilen yöntemle. çocukJarda işitme kaybının ailelerin çeşitli sorunlara cevap vermesiyle belirlenebileceği belirtildi. American Academy of Otolaryrgology yayın venlerinden elde edilen bilgilere göre çocuklann işitme kaybı olup olmadığının ilk tespiti ailelere sorulan sorular neticesinde belirlenebiliyor. Yüpümeyen evlilikler • İSTANBUL(AA)- Uzmanlar, iyi yürümeyen evliliklerin çiftlerde fıziksel ve psikolojik birçok rahatsızlıklara yol açtığinı bildirdiler. Psikolog Suna Tanaltay, evlıliğin karşılıklı özveri isteyen bir kurum olduğunu ve eşlenn karşılıklı olarak her zaman sevgiye ve ilgıye ihtiyaçlan olduğunu vurguladı. 'Aptvin'in kurtuluşu' • Haber Merkezi- Artvin'in düşman işgalinden kurtuluşunun 74. yıldönümü bu yıl 'kurtuluş şöleni ve etkınlikleri'yle kutlanacak. Kutlamalara başta 'Artvinliler Hizmet Vakff olmak üzere 18 dernek katılıyor. Bugün Ankara'da saat 13.00'te Anıtkabir Tandoğan Kapısı'ndaki buluşmadan sonra Anıtkabir zıyaret edilecek. Atatürk Spor Salonu'nda slayt, müzik \e halkoyunları gösterileri yapılacak. lstanbul'da 7 Mart 1995"te. Taksim'dekı Atatürk Anıtı'na saat 11.00'de çelenk konulacak, halk oyunlan gösterisi yapılacak. MÜHARREM AYDLN Aslında hıçbiri sıgara ıçmi- yordu. Ancak "Dünya hepimi- zmdir 1 " felsefesinden hareket ederek, önce minik kaplumbağa sesini yükseltti. "Biz sigaradan nefret ediyo- ruz" Hemen ardından söz alan Tınmık. "Sigarasız bir dünya is- tiyoruz" görüşünü dile getirdi. Tavşan suskunluğunu. "Küçük- lerin yanında sigara icilmez" uyansıyla bozdu. Yunus ise "Si- garasız yannlar için el ele" çağ- nsındabulundu... Peki, sigaranın zararlannı ön- leme mücadalesinde, insanlar ne yapıyor? Sigara içenler, yani 'tiryaki' olanlar, zaten mücade- lenin dışındaki konumlannı be- lirlemişler. Ancak sigara içme- yenler her gün yeni arayışlara yöneliyorlar... Bunlara en son örnek ise geçen yıl kurulan Si- garayla Savaşanlar Vakfi. Yöne- tim kurulu başkanlığını Ubeyd Korbey, başkan yardımcılığını ise Tuncay Çobanoğlu'nun yü- rüttüğü Sıgarayla Savaşanlar Vakfı (SSV) uzun soluklu bir sa- vaş başlatmış durumda. Sigara- ya karşı, 'sigarastz' yöntemlerle başlatılan savaştaki 'zafer' ise TBMM'ye sunulmak üzere ha- zırlanan antisigara yasa tasansı- nın kabul edilmesiyle sağlana- cak. Bugüne kadar yürütülen siga- ra karşıtı kampanyalann yete- rince başanlı olamadıklannı sa- vunan SSV yöneticileri, zararla- n bilimsel araştırmalarla kanıt- lanan ve tiryakiler tarafından da kabul edilen sigaraya, Türki- ye'de, 18 yaşın altında başlandı- ğma dikkat çekiyorlar. ABD'de her yıl 420 bin, Tür- kiye'de ise her yıl 100 bin kişi- nin sigaranın neden olduğu has- talıklardan yaşamlannı kaybet- tiğini anımsatan SSV yönetici- leri, ülkemizde sigaraya yeni başlayan insanlann sayısında hızlı birartış yaşandığını vurgu- luyorlar. SSV Yönetim Kurulu Başka- nı Ubeyd Korbey ile yardımcısı Tuncay Çobanoğlu, vakfın ku- rulus amacını özetle şöyle dile getiriyorlar: "Sigara> a karşı verilen müca- delenin biçimini değiştirmek ge- rekiyor. Savaşu artık sigarayı ya- saklayarak değiL insanlan siga- ra) a başlatan sebeplere karşı y ö- nelerek sürdürmek zorunda\iz. Bu sav aşta kullanılacak \ öntem- ler de sigaranın kendi yöntemle- ri olmalıdır. Arkasında inanıl- maz boyııtlarda maddi kaynak olan sigara fırmalanna karşı sa- vaşacak kurumlar da aynı mad- di olanaklara sahip olmabdırlar. Zaten cumhuriyetin iianından sonra kurulan Yeşüay ile 10-11 yıUık bir geçmişe sahip Sigara tç- me> enler I)ernegi ise maddi ola- naksızlıklar >Uzünden başanlı bir sonuca ulaşamadılar. Amacı- mız sigara\a karşı etkin ve ger- çek bir mücadele vermek. Yanİ özellikle 14-18 yaş arasındaki gençleri sigaraya özendiren et- kenleri yok etıriek için sigaranın silahlannı kullanarak sigara ile savaşmakör." •Sigarayla Savaşanlar Vakfı, ilk adım olarak, Istanbul Milli Eğitim Vakfı ile Istanbul'daki çok sayıda okuldaki öğrencilere, sembolik bir fiyat karşılığında, şirin hayvanlann kullanıldığı afiş, broşür ve çıkartmalar satarak 'pilot bir çahşma' yapıyor. Daha önce tstanbul Milli Eği- tim Vakfi'yla (MEV) çocuk fu- arlan gibi sosyal organizyonlar gerçekleştiren Ubeyd Korbey, SSV'nin ilk adım olarak, yine lstanbul Milli Eğitim Vakfi ile Istanbul'daki çok sayıda okul- daki öğrencilere, sembolik bir fiyat karşılığında. şirin hayvan- lann kullanıldığı afiş, broşür ve çıkartmalar satarak 'pilotbir ça- uşma" yaptığını belirtiyor. He- deflerini, "Sigaraya karşı savaş- ta toplumu bilinçlendirmek amacıyla, medya ve eğitim ku- rumlanyla işbirligini koordine edecek bir merkezin kurulmast- nı istiyoruz" bıçımınde aktaran Korbey, yeni tiryaki ordulannın oluştuğuna dikkat çekip sözleri- ni şöyle sürdürüyor: "Dünyada sigara için yılda 150 mihar, Türkiye'de ise yılda 2 milyar dolar reklam harcama- sı yapdıyor. Bu ortalama 80-90 trilyon gibi bir kaynak >aratıyor. Halihazırda, Türkiye'deki siga- ra reklamlannı yasaklayaru TBMM'dedaha önce kabul edB- miş. ancak cumhurbaşkanı ta- rafından veto edildiği için komis- yonda tekrar görüşülmekte olan bir yasa tasansı bulunu\or. An- cak bu > asa tasansı me\ cut şek- lhle çıküğı takdirde. sigara rek- lamlan \asaklanacak \e sigara- nın reklam yohıyla metha\a sağ- layacağı maddi kaynak ortadan kalkacak. Biz ise bu noktada cumhur- başkanmm veto ettiği yerleri dik- katli biçimde inceledik. Sigara ile savaşmak için, içenlerin pa- ket başına ödeyecekleri mevcut fıyaün > ansı kadar bir ta/minat ile oluşturulabilecek antisigara fonu, Sigara>la Sa\aş Merke- zi'ne kaynak saglayabilir. Teşki- latlanmasL, antisigara kanunu ile belirienecek bağımsız merkez, tiryakilerden almacak tazminat- lardan oluşan bu fonu. antisiga- ra propagandası yapabilmek için başta medya ve eğitim ku- rumlannı finanse etmekte kulla- nabüir." Kanun çıktığı takdirde. SSV'nin de işlevini tamamlaya- cağını belirten Ubeyd Korbey, 30-40 yıl bile sürebilecek siga- rayla savaşta aynca isteyenlerin 'gönüllü sigara savaşçısT olabil- mek için SSV'ye başvurabile- ceklerini dile getirdi. Mustafa Denizli ile futbol sevgisi, fiıtbolcu olmak üzerine bir söyleşi Mflyonlann düşler dünyası: Futbol ŞÜKRAN SONER TanjuÇolakolayı... Milyonlannönceadetatapındık- lan. kral yaptıklan, her şeyin en güzelini layık gördük- leri, sonra öfke ile cezalandınlmasını istedikleri, der- ken acıyıp kurtarmak istedikleri, kol kanat germeye ça- lıştıklan bir insan. Kendini, yaptıklannı sorgularken. yıldız olduğu yıllarda, yaşam gerçeklerinin tamamen dışında, şımank bir insan olduğunu. düşünmeye \e ilk kitabını okumaya ancak cezaevinde olanak bulduğunu söylüyor. Milyonlan kasıp kavuran futbol tutkusu, fut- bol dünyası nasıl bir şey?.. Toplumdaki futbol tutkusu, futbolcu olmak, oynaya- nı. yöneteni. izleyicisi ile futbolcu dünyası üzerinde. uzun birömrü, yıldız oyuncu ve yönetici olarak bu dün- yada geçirmiş, hakkında çok şey yazılıp söylenmiş Mustafa Denizli ile konuşmak istedik. Hapisten çıkma- sı ile yıne çok güncel olan Tanju Çolak olayından söze girdik. Mustafa Denizli, Tanju Çolak olayınm, futbol dün- yamız için çok tipik bir örnek olduğu. toplumun tutku- lu sevgisi ve öfkesinin, Türkiye'deki futbol. yıldız fut- bolcu olayının her boyutunun, yaşanıp görülebildiği görüşünde. Yıldız futbolcu, futbol dünyasına bu kez Mustafa Denizli'nin penceresinden bakmak istiyoruz.. •Medya, futbolu inanılmaz ölçülerde gözler önüne seriyor. Dünyanın hiçbir yerinde 50-60 sayfalık, futbol üzerine çıkan 3-4 tane gazete yok. Futbol, toplumun deşarj olma alanı. Ekonomik sorunlann olduğu toplumlarda futbol, takımın başansına göre mutluluğun ve mutsuzluğun en önemli aracı oluyor. "Tfim çocukluğum gazetelerden, cikletlerden yıldız futbokulann değişik fotoğraflannın koleksiyonunu yap- mak. onların dünyasında yaşamay a çahşmakla geçti. İn- sanlar tatlı düşler peşindedir. Siz de futboieu ve hele de yıldız okluğunuzda bir anda onlann. hayallerinizin dün- yasına girmiş olu\orsunuz. Rüyada yaşamak gibi bir şey" diye söze gınyo Mustafa Denizli. - Bir tür sarhoşluk, düşler dünyası mı yani? Denizli-Altyapinızabağlı. Sistemgelirvekültürdü- zeyi yüksek, eğitim gören gençlerin, çok sevseler de spor yapmalannı, futbolcu olmalannı engelliyor. Eği- tim ve spor yapma koşullanmız öncelikle elverişli de- gil tlkokuldan kurslara başlayan çocuk için böyle bir zaman yok. Aile de ızin vermiyor. Sonuç olarak genel- likle yoksul, hırslı. eğitim göremeyen çocuklar arasın- dan ünlü yıldızlar yetişiyor. Onlar için futbolcu, yıldız olmak tek kurtuluş gözüküyor. Spor yapan, sporu se- ven bir toplum değiliz. Okullanmızda spor yok. Ama futbolu bır tutku boyutunda yaşıyoruz. - Bu bir çelişki değil mi? Denizli-İnsanlann mutluolmak, ilgilenmek için çok az şeye sahip olduklan bir toplumda futbol, fazla bir bedel ödemeden, her yaştan ve her kültürden ortak il- gi kurmanın tek aracı. Önemli bir ikincı neden de med- ya. Medya futbolu gözler önüne seriyor. Toplumun ıl- gi odağı yapıyor ve bu yoldan büyük paralar kazanıyor. Dünyanın, azgelişmiş ülkeler de dahil hiçbir yerinde. 50-60 sayfalık üç-dört spor. futbol ağırlıklı gazete çık- mıyor. Televizyonlarbu kadar ağırlıklı futbola yer \er- miyor. - Neden? Denizli -Gelişmiş ülkelerde, spor, futbol, toplumun biricik deşarj olma aracı değil. Hafta başlannda iş te- lefon trafiğinin bile yüzde 4O'ı futbol üzerinedir. Kö- şe yazarlanmız futbol üzerine yazarlar. tnsanlanmız tuttuklan takımın. yıldız oyunculann başan ya da ba- şansızlıklanna bağlı olarak çok mutlu ya da mutsuz- durlar. Birbirlerini kızdınrlar. lçlerindeki olumlu. olum- suz birikimi futbol aracılığı ile dışa vururlar. - Bu sevgi ve tutkuya göre futbolumuz öyle pek de ge- lişmiş gözükmüyor değil mi? Denizli-Öncelikle yeterli altyapımız yok. Bütün spor dallannda olduğu üzere gereken koşullar yok. Ancak başka ilgı \e güçlü deşarj olma odağı olmayan insan- lar için futbolun bir tutku olmasını engellemiyor. Yine de toplumun başan özlemini küçümsememek gerek. Toplum özlemle başan bekliyor. Kalite düşük olsa da içerde tuttuğu takımın, yıldız sporculann başansı ile mutlu ya da mutsuz olabiliyor. Ûluslararası alanda ba- şan ise daha büyük bir tutku ve özlem ya da kompleks. Orneğin kimsenin takımı olmayan Efes Pilsen'in yurt- Sporyapan, sporu seven bir toplum değifiz. Ama futbolu bir tutku boyutunda yaşıyoruz. Futbolcu ile mankenler, yüdızlar arasında ortak dünyalardan geien bir çekim \ e uyum olabilir. Tabiifutbolu,yikhzı yaşatan,yaratan bu Ugi ve sev- gi. Ancak bu kadar hastalıklı olması gerekmiyor. dışındaki başansı, karşılaşmalanna, en büyük futbol takımlanmızdan daha fazla seyirci toplanmasını sağlı- yor. - Yani ezilınişliğin, eksikliklerin bir yansunası mı? Denizli - Kışisel olarak yaşayamadıklanmız, başara- madıklanmızı, kendimizin bir parçası olarak gördüğü- miiz sporda, futbolda görmek istiyoruz. Ekonomik so- runlann çok olduğu toplumlarda mutsuz insan sayısı ar- tıyor. Futbol tutkusu ile birlıkte başan ve başansızlık- lara olumlu ve olumsuz tepkiler de artıyor. Günlük ya- şamın dışavurumu görülüyor. Insanlara en az bedelle, en ucuza mutluluğu ve mutsuzluğu veren en etkili araç oluyor. Fanatizm doğuyor. - Futbol ve fiıtbolcu tutkulu bir sevgiye mi hedef olu- yor? Denizli - Toplum olarak dengelerimizi kuramamışız, ne sevgi, ne sevgisızlık ne de tepki üzerine. Önce bir sporcuyu yıldız yapıyoruz. Ona o kadar çok ilgi göste- riyor ve seviyoruz ki, kendi içimizden biri olmaktan çı- kanyoruz. Yıldız sporcuyu toplum olarak bir başka ye- re koyuyoruz. "Parayv şöhreti buldu. degişti" diye gö- rüyoruz. Bir insanın sporcu olması, sosyal yaşamının kısıtlanması anlamma gelmez. Sporcuyu göz hapsine alıyor, her yaptığını abartıyoruz. Sevgimiz öfkeye, ya- rattığımız yıldızı yok etmeye dönüşüyor. Başta medya, hep bir kitle bir sporcu ve seyirci İcimliği yaratıyor, sporcuyu. seyirciyi bu kalıplar içinde olmaya koşullan- dınyoruz. - Yıküz sporculann biraz şımank, oldukça çapkın, serseri yaşam sürdürdükleri yalan mı yani? Denizli - Toplumun gazeteci. siyasetçi ya da bir baş- ka kesiminden çok da farklı olduğunu sanmıyorum. Ancak toplum diğerlerine hak gördükJerini, sporcuya görmüyor. Sevgisini abarttığı gibi, onun her yaptığını da abartıyor. - Yani şimdi ünlü sporcular ile mankenler, yıldızlar arasında çok yakın bir ilişki, gece >aşamı tutkusu falan yok mu dhorsunuz? •Toplumumuzun futbol ve futbolcuya yönelik sevgisi, hastalıklı bir sevgi. Dengelerimizi ne sevgi ne sevgisizlik ne de tepkilerimiz üzerinde kurabilmişiz. Bir hafta önce göğe çıkardığımızı bir hafta sonra küfürle uğurluyoruz. Düşünün ki pazartesi iş gününün telefon konuşmalannın yüzde 4O'ı futbol üzerine. Denizli - Futbolcu ile mankenler, yıldızlar arasında ortak dünyalardan gelen bir çekim, bir yakınlık ve uyum olabilir. Ben sadece abartıldığını, medyanın toplumun önüne çıkardığının altını çiziyorum. Örneğin ben gece hayatını se\Tnem ve hiç de alışkanlığım yoktur. Sade- ce ıyi yerde yemek yemeyi severim. Ayak basmadığım gece kulüplerinde varmışım gibi yazılıyor. Bir süre son- ra ben de yalanlamaktan bıkıyor, bazen oralarda yaşı- yormuşçasına hakkımda söylenenlere kendim bile ina- nıyorum. Şimdi bir düşünün. Sözde ben bir yerde "Nereden çıkin bu Vanspor?" anlammda bir söz söylemişim. Böy- le bir söz söylemediğim ve yalanladığım halde, nere- de bir Vanlıya rastlasam. tepki alıyorum. Statta aleyhi- me gösteriler düzenleniyor. O kadar üzgünüm ki, bu- nu düzeltmek için, Vali'nin de aracılığı ile sonunda Van'da bir açıkoturum düzenlenmesine karar verdik. Oraya gidip Vanlılann gönlünü almaya, yanlışı düzelt- meye çalışacağım. Yıldız futbolcu. futbol sevgisi has- talıklı bir sevgi, doğru bir sevgi değil. Bir hafta önce alkışladığını, bir hafta sonra küfürle uğuruluyor. - O zaman medya, fiıtbolcu, yönetici, spor dünyasın- daki herkes bu tutkudan yararlanmaya çahşıyor. Kav- galar, siyasetçilerin. zenginlerin futbol kulübü yönetim- lerine el koymalan hep bundan değil mi? Denizli - Elbette sporu, futbolu, takımı sevmeden, si- yasetçinin, işadamının kulüpleri ele geçirme savaşlan, medyanın kulüpler, yıldızlar üzerinde, hep sansasyona yönelik çıkışlan bundan kaynaklanıyor. Ancak bunlar hem futbol, riern de futbolcu üzerinde çok haksız, olum- suz etkiler yaratıyor. - Ama futbol ve yıldız fiıtboicu da varuguu bunlara borçlu değil mi? Denizli-Tabii futbolu, yıldızı yaşatan, yaratan bu il- gi ve sevgi. Ancak bu kadar hastalıklı olması gerek- miyor. Daha sağlıklı bir yapıya oturması için, herkesin bir şeyler yapması da gerekiyor. ANAP DONEMt Kıyı yağmasının sancılan bugüne uzandı • Foça'da yapı kullanım izni ve turizm belgesi olmamasına karşın dönemin ANAP'lı Belediye Başkanı Serdar Mersin'in de desteğiyle usulsüz olarak yapılan ve dört yıldır çalışan Leon Hotel'in yasadışı konumunun giderilmesi isteniyor. ŞEVTd AVCI FOÇA - ANAP iktidan dö- neminde turizm gerekçe göste- rilerek kıyılanmızda yapılan kaçak otel ve işletmelerin san- cılan ve yarattığı sorunlar, bu- güne uzandı. Foça'da yapı kul- lanım izni ve turizm belgesi ol- mamasına karşın dönemin ANAP'h Belediye Başkanı Serdar Mersin'in de desteğiy- le usulsüz olarak yapılan ve dört yıldır çalışan Leon Ho- tel'in yasadışı konumunun gi- derilmesi isteniyor. Foça Bele- diye Başkanı Nihat Dirim, ya- sadışı olarak yapılmış bir inşa- atı aklamanın görevleri olmadı- ğını belirterek konunun Özel Çevre Konıma Kurulu'na (ÖÇKK) gitmesı gerektiğinı söyledi. Böylece Leon Otel ile ilgili son karan ÖÇKK vere- cek. Leon Otel'le ilgili tartışma 1989 yılında belediye yöneti- minin el değiştirmesiyle patlak verdi. Otelin 1987 yılında ya- pımına başlanan inşaat, deği- şen belediye yönetimi tarafın- dan projeye üygun olmadığı, birden fazla inşaat ruhsatı oldu- ğu ve bu ruhsatlara da uymadı- ğı için mühürlenmiş, yapı kul- lanma izni de verilmemişti. Bu- nun üzerine otel sahibi Fokay Tur AŞ, belediye aleyhine da- va açmış, bu dava sürerken de otel tamamlanıp hizmete açıl- mıştı. Izmir 1. Idare Mahkeme- si 6 Kasım 1993 tarihinde ver- diği kararla belediyeyi haklı bulmuş, bunun üzerine Fokay Tur AŞ Danıştay'a başvurmuş- tu. Danıştay 6, Dairesi'nin Iz- mir 1. ldare Mahkemesi'nin karannı onamasıyla da konu tekrar belediye meclisinin gün- demine gelmıştı. Kıyı Yasası'na uymayarak kumsala betonarme inşaat yap- tığı, üç kat yerine yedi kat çık- tığı, foseptiğini geceleri denize döktüğü gibi şikâyetlerle gün- demden hiç düşmeyen Leon Otel, inşaatın yapıldığı yörede oturan yurttaşlann yogun tep- kisiyle karşılaştı. İnşaatın dur- ması için her yere başvurduk- lannı belirten yöre sakinleri. umutlannın kaba inşaatın te- melinin dönemin bakanı Hüs- nü Doğan tarafından atılmasıy- la söndüğünü söylüyorlar. Belediye meclisinde konu- şan Başkan Nihat Dirim, ken- dilerinden önceki yönetimin otelin yapılabilmesi için bu ara- zi önündeki 4 bin metrekarelik belediye arsasını yıllık bir mil- yon kira karşılığında 49 yıllığı- na kiraya verdiğini söyledi. "Belediyeye ait 4 bin metreka- re arsanın kira bedeiini daha kabul edilebUir bir seviyeye ge- tirdik. Ancak ruhsata aykın olarak > apılan Ud kat fazlanğı ne >apacağtz" diyen Dirim, bu konuda meclis üyelerinin gö- rüşlerini sordu. SHP'li üye Sabahattin Kara- ca "Ortada yasadışı bir yapı var. Fakat Foça'da da yatağa ih- tiyacımız var. Bu nedenle otelin yapı kuilanma izni alması için elimizden geleni yapahm" der- ken ANAP'lı üye Önder Aytuğ, "Turistik girdilerimizi düşüne- reksorunu çözelim.Günümüz- de gecekondular bile afTediliyor. tki kat fazlalığın yıkılmasına karşıyım. Ama sağladığı rant kadar ceza keselim. A\nca ruh- sata aykın olduğu için de ceza kesilsin" diye görüş belırtti. Daha sonra konuşan Belediye Başkanı Nihat Dirim. mahke- me ve Danıştay karannın orta- da olduğunu \Tirgulayarak, u Bence doğru olan, konunun ÖÇKK'ye götûrülmesidir. Za- ten yerel yönetim olarak biz yet- kili değiliz. Yasadışı >apılmış bir oteli aklamak bizim görevimiz degüdir" diye konuştu. Böylece uzun zamandır de- vam eden tartışmanın sonucu- nu ÖÇKK'den çıkacak karar belirleyecek. BAŞBAKAN ÇILLER'E TEPKİLER: Gecekondu affı çözümsüzlük getirir ASUMAN ABACIOĞLU tZMİR - Başbakan Tansu Çiller'in gündeme getirdiği ve hazırlıklan sürdürülen yeni imar affına, meslek odalann- dan ve üniversitelerden büyük tepki geliyor. Konuya yalnızca dar politik çıkar çerçevesinden yaklaşıla- rak "olası bir seçim yaönmı" olarak bakıldığını vurgulayan meslek kuruluşlan, bu yakla- şımlann gecekondu sorununa çözüm değil, çözümsüzlük ge- tireceğini bildirdiler. Başbakan Tansu Çiller'in ha- zırladığı imar affi yasa tasansı ile gecekondu inşaatlan hız ka- zanırken, Maliye Bakanı Ismet Artila. valiliklere bir genelge göndererek gecekondulaşmaya izin verilmemesini, yapılmak- ta olanlann da önlenmesini is- tedi. Attila, genelgesinde, Anaya- sa'nın 43. maddesine göre kı- yılann devletin hüküm ve ta- sarrufu altında olduğunu; de- niz, göl ve akarsu kıyılanyla deniz ve göllerin kıyılannı çev- releyen sahil şeridinden yarar- lanmada öncelikle kamu yara- nnın gözetildiğini vurguladı. Yeni imar affi yasasının imar politikalanmn da iflası anlamı- na geldiğini savunan TMMOB'ye bağlı meslekoda- lannın Izmir şubeleri yönetici- leri, yaptıklan ortak açıklamay- la imar affma "kesinlikle hayır" dediklerini duyurdular. ODTÜ Şehir ve Bölge Plan- lama Bölümü'nden 12 öğretim elemanı da yaptıklan ortak açıklamada. Türkiye'de bir yandan KlT arazilerinin özel- leştirilerek imara açılmasıyla plansızlığın kurumsallaştınldı- ğını, diğer yandan plansızlığın sonuçlan olarak ortaya çıkan kaçak yapılaşmanın da hükü- metçe yeniden gündeme getiri- len imar affı yasa tasansı ile meşrulaştınlmaya çalışıldığını bildirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle