27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MART 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Demip-çelikte tehlike çanları •ANKARA (ANKA)- Başbakanlık Yüksek ' Denetleme Kurulu, ; Avnıpa Kömür Çelik Topluluğu ve ortak gümriik tarifesinin yûrürlüğe girmesinin ardından ithalat ve ihracatta verilecek ödûnlerin demir-çelik sektörünün sorunlannı deri nJeştireceğini ! bildirdi. Kurul, sektör için koruma ve teşvik istedi. Altmfflıalaü6.5 milyar doiar • ANKARA (ANKA) - Türkiye, son beş yılda aJtın ithaiatına 6.5 milyar dolar gibi yüksek miktarda bir ödeme yaptı. Altın ithaiatına yapılan toplam ödeme. aynı dönemde toplam 7.1 milyar dolar olan Türkjye'nin cari işlemler açığının yüzde 90'ından fazla bir orana denk düşüyor. Türkiye 'nin altın ithalatı talepteki daralmaya bağlı olarak geçen yıl önemli ölçüde hız kesti ve miktar olarak yüzde 76 azalarak 36 tona geriledi. Bu ithalat için toplam 480 milyon dolarlık bir ödeme gerçeideştirildi. Altın ithalatı için geçen yıl ödenen para, 1993 yılına göre yüzde 74.5 oranında azaldı. Müteahhitlenin pazar arayışı • ANKARA (AA)-lç piyasada iş alanlan daralan Türk müteahhitleri, yurtdışmda pazar anyor. Müteahhifler. özellikle Fas, Güney Afrika Cumhunyeti ve Almanya pazan i!e ilgileniyorlar. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Sever, ödenek olmadığı için işlenn yürümediğmi kaydetti. Fas'ta 200 bin konut yapılmasınm planlandığını anımsatan Sever. Türk firmalann bu konudaki çalışmalannın sürdüğünü söyledi. "TÜGSAŞ satrimasm" • ANKARA (AA)- Türkiye Gübre Sanayii AŞ (TÜGSAŞ) Genel Müdürü Ibrahim Kırcı, KlT'lerin Türkiye "deki bütün yanlışlann sorumlusu olarak gösterilmeye başlandığını söyledi. . Kırcı, TUGSAŞ'ın özelleştirilmesine de karşı oldugunu açıkladı. Kırcı, iki buçuk yıldan beri KtT yöneticiliği yaptığını. bu konulan konuşanlann hiçbinsinin kendisine KÎTin ne oldugunu, nasıl çahştığını, para kazanıp kazanmadığını sormadığını belirtti. TKTnin dııpumu • ANKARA (AA)- Türkiye Kalkınma Bankası'nm (TKB) mali durumu iyileşiyor. TKB Yönerim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Tank Kjvanç göreve geldiği geçen eylül ayında 7 trilyon lira civannda olan banka zarannın 5-6 ay gibi kısa bir siirede 4 trilyon lıraya düşürüidüğünü bildirdi. TKB Genel Müdürü Kjvanç, bağımsız denetim fırması tarafından i 994 yıh eylül ayında yapılan tahminlere göre banka zarannın yıl sonu itibanyla 7 trilyon lira civannda olacağının belirlendiğinı kaydetti. Sigortada hukuksal kopuma • ANKARA (AA)- Sigortacılık sektöründe "hukuksal koruma sigortası" adı altında oluşturulan yeni bir branşla, günlük hayatta karşılaşılabilecek hukuki sorunlann çözümü için ödenecek avukatlık, danışmanlık ücreti ya da da\a ve icra masraflan gibi giderler sigortadan karşılanabılecek. Yetkililer sıgorta ile hukuksal korumanın kendisinin değil, bundan dogan giderlerin sigûrtalandığına dikkat çektiler. Kredi borçlan, artık, verilen miktara DİE toptan eşya fiyat artışlan eklenerek hesaplanacak Oğrenci kredisine enflasyon faizi HÜLYAGENÇ Ayda 750 bin liralık öğre- nim kredisi kullanmak iste- yen ögrenciler artık 300 mil- yon liray a kadar ulaşan senet- lere imza atmak zorunda. )995 mali yılı bütçe kanu- nuyla birlikte öğrenim ve harç kredilerinde yapılan dü- zenlemeler, kredi geri öde- melerinde vadeyi kısaltırken, geri ödemelere uygulanan yüzde 5'lik faiz oranını yıllık toptan eşya fiyat endeksi dü- zeyine çekti. 1994-95 öğre- tim döneminde kredi kullan- maya başlayan öğrenciler, okulu bitirdikten sonra dört yıl içinde (1 yıl bekleme sü- resi dahil) Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na olan tüm borçlannı temizle- yecekler. Kredi kullanan öğ- rencilerin borcu. ödeme tari- hine kadar geçen süre içinde, öğrenim kredisi olarak veri- len miktarlara, Devlet Istatis- tik Enstitüsü'nün toptan eşya fiyat artışlan eklenerek he- saplanacak. Kredi ve Yurtlar Kunımu'na 1994 yılı ve ön- cesinde başvuran öğrenciler ise eski uygulamadan fayda- lanabilecekler. Kredi ve Yurtlar Kuru- mu'nun daha önceki uygula- masında kredı geri ödemele- ri okulu bitirdikten sonraki i- ki yıllık bekleme süresi dahil toplam lOyıliçindeyapılıyor ve kredılere yıllık yüzde 5 fa- iz uygulanıyordu. Kredi ve Yurtlar Kuru- mu'nun kaynağının sınırlı ol- dugunu vurgulayan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Asım Enhoş, 1995 yılı mali bütçesiyle birlikte yûrürlüğe • Bu yıl kredi kullanmaya başlayan öğrenciler, okulu bitirdikten sonra dört yıl içinde Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu 'na olan tüm borçlannı temizleyecekler. Öğrencilerin borcu, ödeme tarihine kadar geçen süre içinde, öğrenim kredisi olarak verilen miktarlara, Devlet Istatistik Enstitüsü'nün toptan eşya fiyat artışlan eklenerek hesaplanacak. giren yeni uygulamanın daha fazla öğrenciye öğrenim ve harç kredisi kullandırma im- kânı tanıyacağını belirtti. Öğ- renim kredisi kullanan öğ- renci sayısının 35 bin oldugu- nu vurgulan Enhoş, bu sayı- nın 1994'te 237 bin 976'ya çıktığını hatırlattı. Eskiden kredi geri ödemelerinde ana- paraya yıllık yüzde 5 faiz uy- gula'dıklarını hatırlatan En- hoş, "Toplam 10 yıl içinde ge- ri ödenen anapara vefaiz, enf- lasvonist bir ortamda ivice kayboluyordu" dedi. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yönetim ku- rulunun enflasyona endeksli faiz oranını indirme yetkisi bulunduğuna değinen Enhoş. "Faiz miktannın çok yüksek olması halinde yüzde 50'ye varan indirimlcr vapılabile- cek. Bu uygulama bütün öğ- renciler için geçerii sayılıyor" dedi. Kredi almak için müraca- at eden öğrencilere en alt li- mitten senet imzalattıklannı bıldiren Enhoş, 2 yıllık yük- sekokullardaki öğrencilerine 7 milyon liralık, 7 yıllık fa- kültelerdeldlere 300 milyon liralık senet imzalattırdıkla- nnı bildirdi. Enhoş, senetle- ri hesaplarken yıllık enflas- yonu 50 olarak kabul ettikle- rini belirtti. 1995 yılında 22.7 trilyon lira zarar etmesi bekleniyor TCDD9 den kabcmkfatııra • Bu yıl 120 milyon banliyö, 27 milyon anahat olmak üzere toplam 147 milyon yolcu ve 16.4 milyon ton yük taşınması programlanan kurumun, TCDD'nin zararı 1994'te yolcu başına 201 bin 500 lira olarak gerçekleşirken, bu yıl her yolcunun 154 bin 500 lira zararla taşınması öngörülüyor. GAZİANTEP (AA) TCDD'nin, 1994"ü 24 trilyon lira zararla kapattığı, 1995'te ise 22.7 trilyon lira zarar edeceğinin tah- min edildiği bildirildi. Işlerme, geçen yıl 92.5 milyon banliyö ve 26.6 milyon da anahat olmak üzere toplam 119.1 milyon yolcu ile 14.2 milyon ton yük ta- şıdı. 1995'te ise 120 milyon ban- liyö, 27 milyon anahat olmak üze- re toplam 147 milyon yolcu ve 16.4 milyon ton yük ta- şınması prog- ramla- nıyor. Buna göre TCDD'nin zaran 1994'te yolcu başına 201 bin 500 lira olarak ger- çekleşirken. bu yıl her yolcunun 154 bin 500 lira zararla taşınma- sı öngörülüyor. Türkiye'de 4 bin 559 kilometre- si Cumhuriyet'ten önce yapılan olmak üzere toplam 10 bin 386 kilometre demiryolu ağı bulunu- yor. 1860 yılında yapılan ve halen kullanılan 2.4 kilometre uzunlu- ğundaki Şirinyer-Buca güzergâ- hı, ilk demiryolu olma özelliğini taşıyor. Yenice-Incirlik arasına yapılan 39.2 kilometrelik güzergâh ise son yapılan demiryolu hattı. Maliyet Demiryoiunun maliyeti, arazi yapısı ve hat sayısına göre değişiyor. Tek hat 1 kilometre de- miryolu. her tür- lü üst ve altya- pısı ile bir- likte, düz arazide 40 milyar 217 milyon, orta engebeli ara- zide 89 milyar 869 milyon, engebeli arazide 130 milyar 817 milyon ve uzun tü- nelli arazide 156 milyar 589 milyon liraya mal oluyor. Çifthatiar Çift hatta ise her rürlü üst ve alt- yapısı ile birlikte maliyet, düz ara- zide 59 milyar 470 milyon, orta engebeli arazide 125 milyar 244 milyon, engebeli arazide 177 mil- yar 753 milyon, uzun tünelli ara- zide 212 milyar 229 milyon liraya çıkıyor. Geçen yıl 234 kilometre yolu yenileyen TCDD, bu yıl 180 kilo- metre yolu yenilemeyi, altyapısı tamamlanan 33 kilometrelik Iz- mir-Cumaovası-Halkapınar Al- sancak liman bağlantısı ile 44 ki- lometrelik Mersin-Yenice yolunu, 577 kilometrelik Iskenderun-Div- riği ve 189 kilometre uzunluğun- daki Çerkezköy-Kapıkule elektri- fıkasyon tesisleri ile 701 kilomet- relik Kayaş-Çetinkaya sinyalizas- yon tesislerini işletmeye açmayı hedefliyor. Aynca Ankara Gan'nın elektrifi- kâsyon tesislerini tamamlaması da planlaruyor. Türkiye V amaçlı bir yük vago- nunun üretimi. elektrikli 2 anahat lokomotifinin noksan işlerinin ta- mamlanması ve 10 adet elektrik- li anahat lokomotifinin "temin edilmesi" öngörülüyor. Darboğazlar TCDD yetkililerinin verdiği bilgiye göre tren işletmecüiğinde aktif hizmet veren makinist, tren şefi gibi faal persone! açığı karşı- lanamıyor ve açık giderek büyü- yor. Mevcut demiryolu hatlannın yüzde 25' ı standart eğim olan bin- de 12'den daha fazla eğime sahip. Yüzde 19'unda kurp yançapı 500 metreden, yüzde 31'inde ise bin metreden fazla. Ideal kurp yançapı uzunluğu ise bin merre. Mevcut hatlann yüzde 9'u stan- dart dingil basıncı olan 18.5-20 ton düzeyinin altında kalıyor. Şebekede döşeli raylann yüzde 29'u 30 yaşın üzerinde. Raylann teknik ömrü normal kullarumda 30 yılla sınırlı. DÜNYA EKONOMfSİNE BAKIŞ/ Yazanmız Yıllık izninin bir bölümünü kullandığı için yazılanna ara vermiştir. Karabük te ilk adım atıldı Toplusözleşmeye özelleştirme modeli ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - 5 bin işçinin çalıştığı Kara- bük Demir Çelik Fabrikası'nın 1 lira sembolik fiyatla, çahşanlar veyöre halkı adına satın alınma- sına aracılık eden Özçelik-lş Sendikası, toplusözleşme düze- nine "özelleştirme modelin nin uyarlanmasında ilk adımı attı. Sendika, Karabük ve lskende- run Demir Celik Fabrikalan 'nda- ki toplusözleşme görüşmeleri için, (Ozelleştirme Idaresi adına) Kamu-Jş ile sözleşme masasına otururken; Calışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı, Karabük ve Iskenderun için sendikaya verdiği toplusözleşme yetkisini, pazarlık öncesinde ayırdı. Buna göre sen- dika, Türkiye De- mir Celik Işletme- leri Genel Müdür- lüğü (TDCI) ve Iskenderun De- mir Celik Fabri- kalan Müessese Müdürlüğü (Isde- mir) için "işleöne toplu iş sözleşmesi"; Kardemir A.Ş içinde "işyeri toplu işsözteş- mesi" bağıtlayacak. ilk oturumda, Kamu-Iş'e tek toplusözleşme taslağı sunarak. geriye dönük 6 aylık "enfflasyon" oranında ücret zammı isteyen Özçelik-lş Sendikası; Kardemir A.Ş'de çalışanlar adına yürüte- ceği pazarlık sürecinde "işletme- nin ayakta kalması" ilkesinı. ls- demir'de ise "getir-giderdeogesi- ni" gözetecek. Kamu-lş ile pazarlık sürecini önceki gün başlatan Özçelik-lş Sendikası Genel Sekreteri Recai Başkan. "Bakanlılcduyarlıdav- randı. Doğnı tespit yapü. Işletme Özçelik-îş Sendikası Genel Sekreteri Recai Başkan, "Bakanlık, duyarh davrandı. Doğru tespit yaptı. Işletme tipi toplusözleşme olması, sıkıntı yaratacaktı'" dedi. tipi toplusözleşme olması, süand yaratacaktT dedi. Başkan, söz- leşme sürecine ilişkin bilgi ve- rirken, Kardemir'in devir işlemi- nin tamamlanmasından sonra, devletle ilgisinin kalmayacağına dikkat çekerek. "Sözleşme süre- ci, fsdemir ve Kardemir için ayn ayn naşlahJdı. Kardemir. şu an- da, devir işlemi tamamlanmadı- ğı için, özelleştirme idartsi bünye- sinde görülüyor. De\ir işleminin 3 nisana kadar yetişememesi du- rumunda, sürenin uzatılması için, Bakanlar Kurulu karan çık- ması gerekiyor. De- virden sonra, Kar- demir yönetim ku- rulu iİe pazarlık masasına oturaca- ğK" dedi. Kamu-lş'in özel- leştirme idaresi adına, ilk görüşme- de sendikanın kar- şısında yer aldığını ifade eden Başkan, sendikanın ilk top- lantıya tek bir tas- lak sunduğunu, de- virden sonra taslak- lann aynlacağını söyledi. Başkan, Kardemiryöne- timinin şırketin bilançosunu sen- dikanın önüne koymasından son- ra, ücret konusunda izlenecek tavnn kesinleşeceğini ifade ede- rek, "Bflançoyu net biçimde önü- müze koymadan, sonucunu bu- giinden bumediğinıizegöre, 'şöy- le bir ücret alınz' demek,erken" diye konuşru. Isdemir'deki 10 bin işçi adına sürdüriilecek sözleşme görüşme- lerinde u geür-gider dengeierinin gözetileceğini" kaydeden Baş- kan. devir işleminin ardından iş- çilerin iş akitlennin feshedilip, hisse alarak yeniden işe başlaya- cakJannı söyledi. İLAN T.C. VAKFTKEBİR ASLİYE HUKUK HÂKÎMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1994/92 Davacı TEK Genel Müdürlüğü tarafından davalı- lar Ali Bayrak, Hayriye Bayxak ve 15 dava arkadaşı aleyhine açılan 2942 sayılı yasanın 17. maddesine gö- re tescil davasınm mahkememizde yapılan açık yar- gılaması sırasmda verilen ara karan uyannca: Davalılardan Hayriye Bayrak adına dava dilekçesi- ni havi daveriye tebliğ olunamadığı gibi adresinin tes- pit edilemediği C. Başsavcılığı'nın yazısmdan anla- şılmıştır. Davacı (TEK) TEDAŞ Genel Müdürlüğu 3.2.1993 tarihli dava dilekçesi ile Trabzon ili, Vakfıkebir ilçe- si, Camlık Köyü'nde kain, pafta: 4, parsel: 268 nu- marada kayıtlı taşınmazdan 214 m2'lik kısmının di- rek yeri olarak 19.260.- TL bedel ile irtifak hakkı te- sisi olarak kamulaştınldığını, Kamulaştırma Yasa- sı'mn 17. maddesine göre 214 m2"lik kısmın direk ye- ri olarak TEDAŞ Genel Müdürlüğü adına tescilini ta- lep eylemiş olmakla, işbu davanın duruşma günü olan 25.4.1995 tarihinde Vakfikebir Asliye Hukuk Mahke- mesi 'nde saat 09.00'da davalı Hayriye Bayrak'ın hazır bulunması, hazır bulunmadığı takdirde kendisini bir vekille temsil ettirmesi hususu dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basuı: 5812 T.C. BAMRKÖy 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1994/1016 Mahkememizin 1994/1016esas 1995/184 karar sayılı 16.3.1995 tarihli ilamı ile MaJatya Merkez, hane: 97'de nüftısa kayıtlı Zekenya kızı Güzide'den olma 1941 doğumlu Gülseren Uğurcan'a yine Zekeriya kızı Güzide'den olma 1938 doğumlu Ist. Çatalca Hadımköy Cilt: 9, S: 71, Hane: 133'te nüfusa kayıtlı Meral Uğurlu vasi tayin edümiş olup ılgililerin müracaatlan ilan olunur. 22.3.1995 Basın: 13343 İLAN T.C. BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1994/856 Karar No: 1995/69 Davacı Despine Manuelyan vekili Av. Rıza Karayıldınm tarafından hacir altına alınması istenen Varujan Manuelyan aleyhine mahkememizde ikâme olunan vasi tayini davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Davanm kabulü ile Istanbul ili Şişli ilçesi, Meşru- tiyet Mah. cilt: 023-28. sayfa: 13 ve kütük sıra no: 2764'te nüfusa kayıtlı ve halen Istanbul Yeşilköy, Hareket Ordusu Sokak Banş Apt. No: 1/8 Bakırköy adresinde ikâmet eden Serkiz Jstepan ve Gülinaoğlu 7.4.1927 doğumlu Varujan Manuelyan'm hacir altına almmasına ve kendisine aynı yer ve hanede nüfusa kayıtlı, keza aynı yerde ikamet eden eşi flya kızı 1933 doğumlu Despina Manuelyan'm TMK'nin 355. mad- desi gereğince vasi olarak nasp ve tayinine 10.2.1995 tarihinde karar verilmiştir. îlan olunur. 17.2.1995 Basın: 13281 T.C. AKDAĞMADENİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1994/321 Esas Akdağmadeni Orman Işletme Müdürlüğü tarafından davalı Osman Kocataş aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası ile ilgıli olarak tüm aramalara rağmen davalı Ak- dağmadeni Gökdere Köyü'nden Ahmet oğlu Osman Ko- cataş'ın adresı tespit edilip dava dilekçesi tebliğedileme- diğinden, tebligatın ilanen yapılmasına, duruşmanın 2.5.1995 günü saat 09.30'a bırakılmasına karar veril- diğinden, HUMK"nin 509. ve 510. maddelen gereğince ibraz etmek istedıği delilleri ile birlikte duruşmaya gelmediği, kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde, duruşmanın gıyabında sonuçlandınlacağı, da- va dilekçesinin teblıği yerine geçerii olmak üzere ilanen duyurulur. 30.11.1994 Basın: 13320 İLAN T.C. TARSUS ASLİ\T 1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1993/1009 Davacı Süleyman Sadık Eliyeşil vekili Av. Kemal Içgören tarafından davahlar Havva Batur ve Yaşar Batur aleyhine açılan kadastro tespıtinin iptali davasının yapılan açık duruşması sırasında venlen ara karan gereğince: Tarsus'ta Fevzıçakmak Mah. 224 ada, 32 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespıtinin, davalı Mustafa kızı Hav- va Batur aleyhine tespit gördüğünü ve adına yazıldığını, davalımn vefat etmiş olması nedenıyle mırasçısı Esın Batur'un adresinin meçhul olması, adına çıkanlan teblı- gatlann bila infaz iade edilmış olması nedeniyle du- ruşmanın 7.4.1995, saat 08.30'a bırakıldığı tebligat yer- ine geçerii olmak üzere ıian olunur. 31.1.1995 Basın: 8066 T.C. SERİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1994/683 esas, 14.4.1994 günlü dosyasından: Davacı Merkez Mahallesi Yüksel Sokak No: 12'de o- turur Hasan oğlu Kamber Yılmaz tarafından davalı Merkez Mahallesi'nde otururAyşe kızı Bahriye aleyhine açılan Serik Merkez Mahallesi 177 ada 7 no'luparselin tapusunun iptali davasının yapılan açık yargılaması so- nunda davalı adına çıkanlan tebligatın yerine ulaştınlamadığından. yaptınlan tahkıkat sonucu adresinin tespit edilemediğinden: Davalı Serik Merkez Mahallesi'nden Ayşe kızı Bahnye Senk, Merkez Mahallesi 177 ada. 7 no'lu parselın tapusunun iptali istenmekJe, davalı adına çıkanlan tebligatın iade edildiğınden davalı Serik Merkez Mahallesfnden Ayşe kızı Bahriye'ye tebligat yerine kaim olmak üzere, duruşma günü olan 14.4.1995 günü saat 09.50'de hazır bulunması ilanen tebliğ olunur. 29.12.1994 Basın: 7575 İLAN T.C. BERGAMA SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1993/840 Davacı Nesrin Güngör vekili tarafından Bergama Zafer Mahallesi 238 ada 16 parsel sayıiı Ilıcacıvan mevkiinde tarla cinsi taşınmazın taksimi, mümkün ol- madığı takdirde satışı hakkında ortaklığuı giderilmesi davası açılmış olup, mirasçı hissedarlardan olan davalılar Sadıka Alptekin ile Ömer Kahraman'ın adresleri meçhul kaldığmdan adı geçen davalılann 27.4.1995 günü saat 09.10'daki duruşmaya gelmeleri veya vekil ile kendi- lerini temsil etmelen, aksi takdirde gıyaplannda duruşma yapılarak karar verileceğı ilan olunur. 9.3.1995 Basın: 13088 İLAN T.C. BERGAMA SULH HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1993'720 Davacı Süheyla Yetım vekili tarafından açılan or- takhğın giderilmesi davasında Bergama Karahıdırlı Köyü Delıktaş (Kızılgöl) mevkiindeki 713 parsel sayılı zeytinlik cinsindeki taşınmazın taksimi, mümkün ol- madığı takdirde satışı istenılmekle, hissedar davalı Ah- met kızı Zehra Akdoğan'ın adresi meçhul kaldığından davanın duruşması olan 20.4.1995 günü saat 09.10 ol- makla duruşmaya gelmesi veya bir vekil göndermesı, ak- si takdirde yokluğunda duruşma yapılıp karar venleceğı ilan olunur. 9.3.1995 Basın: 13086 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Bilgi Edinnte Demokrasi; ülkeyi yönetenlerin, yönetilenleri "adam yerine koyduğu" birsiyasal düzendir. Adam yerine konmanın ilk adımı da yöneticilerin yönettik- lerine "zamanında ve doğru" bilgi vermeleridir. Bilgi olmayan yerde demokrasi olmaz; aydınlık olmaz. Bilgisizliğin karanlığı heryanı sarar. özellikle "olağa- nüstü" dönemler, gerçek bilginin çok önemli "top- lumsal tüketim" olduğu dönemlerdir. • • • Yetkililerin kamuoyunu bilgilendirmedeki eksik ve yetersizlikleri, demokratik anlayışla bağdaşmıyor. Kayıtsızlık ya da bilgi verme sorumluluğu duyul- maması, yalnızca sayısal konularda değildir; hemen heralandageçerlidir. Örneğin, önceleri biryolsuzluk davasında tanıklık yapması ısrarla istenen eski Cum- hurbaşkanı'nın eşinin tanıklığına gerek olmadığına geçen günlerde karar verildi. Bu karann, öncesi ve sonrastyla, tüm nedenleri kamuoyuna açıklanmalı, il- gili savcı bu sorumluluğu duymalıydı. Maaşını halkın vergilerinden alan bir kamu görevlisi, üstelik savcı, bu sorumluluğu duymazsa, toplumun yargıya güve- ni sarsılır; savcılann siyasal ya da başka tür baskı al- tında tutulduğu kanısı yaygınlaşır. llginçtir, kamu yönetimi birimteri, yalnız kamuoyu- na değil, birbirlerine de istenen bilgiyi zamanında vermemektedir. Bilgi üretimi görevinin ne ölçüde etkin ve verimli olduğu bir yana, "var olan bilgilerin" kamuoyuna yansıtılması da çok düzensiz, yetersiz ve ilkel kalı- yor. Türkiye'yi yönetenler, yabancılara "eğilerek" ver- dıkleri bilgileri kendi insanlanna vermezler. Bu akıl dı- şı uygulama, özellikle IMF[ Dünya Bankası, OECD gi- bi uluslararası kuruluş ve örgütlere sağlanan, eko- nomik ve toplumsal konulardaki sayısal verilerin, yer^ li olanlarla farklıhğından görülebilir. Çoğu kez de ki- mi bilgiler "yabancı öncelikli"dir; önce yabancılara "sunulur", darıa sonra da sıra "yeriilere" gelir. Hiç gelmeyebilır de. O zaman yabancı kaynaklardan ge- cikmeli öğrenme olur. Yani bizim vergilerimizle yaşa- yan kamu bürokrasisinin tepeleri, bu toplumun gö- revlileri, bize değil yabancılara bilgi verme hizmeti su- nar; buna öncelik verirler. Ek olarak tümüyle "bize özgü" bir bilgi verme dü- zeninden söz edilmelidir. En yukandan başlayarak kamu görevlileri, belirii yazar ve yorumculara "özel bilgi" veriyor. Topluma ulaşmada özel aracı kullan- mayı yeğliyor. özellikle 1980 sonrasında yaygınlaşan bu özel ilişkilere dayalı bilgi üretimi, kimi durumlar- da çıkar ilişkilerine de uzanan olumsuzluklara kay- naklık etmiştir. Devleti yönetenler, tüm topluma kar- şı bilgi verme sorumlulukları bulunduğunu bilmelidir. Devleti elinde tutanlar bu güçlerini özel bilgi verme aracı olarak kullanmaktan, demokrasinin bir gereği olarak kaçınmak zorundadır. ••• Olağanüstü dönemler ve/veya ulusal konularda "bilgi edinme" daha da güçleşiyor. Buradaki bilgi vermenin sınırlan, demokratik açıklık ilkeleri bağla- mında doğru çizilmelidir. örneğin, Güneydoğu ve Kıbns, son yıllardaki "gizliliğin" önemli örnekleridir. Bu iki konuda yabancı basın yayın organlannın ver- diği bilgiler, Türkiye kamuoyunun öğrendiklerinden çok farklıdır. Kürt sorununu demokratik süreçlerle çözemeyen Türkiye, Güneydoğu'daki kayıplannın dökümünü kendi kamuoyuna tam yansıtıyor, deni- lemez. "Çelik Harekâtı" sırasında yapılmakta olan ortak düzenli açıklamaların toplumu bilgilendirmede çok olumlu bir aşama olduğu vurgulanmalıdır. Ancak bu adımın "görüntü" olmaktan çıkıp "öz" kazanması için hükümete ve özel basın organlanna önemli gö- revler düşmektedir. Hareketin, insangücü, silah ve para boyutlannın sayısal ve niteliksel yönleri, kamu- oyuna, tutariı, doğru ve zamanında aktanlmalıdır. Ancak, harekâtın daha ilk günü, her iki tarafın in- san kaybı konusunda verilen "resmi" bilgilerin bile çelişkili olduğu görülmekteydi. özel yayın organlan bu çelişkiyi bir ölçüde giderebildi. Örneğin harekâtın ilk günü, Türkiye'nin Habur sı- nır kapısında üç bin kamyonun Irak'a gitmek üzere beklediği izlediğim kadanyla yalnız yabancı haber kaynaklannda yer aldı. Ya sonrası? Yabancı basın organları, yöredeki çatışmalarda yaşamını yitirenlerin on yıllık toplamının 14-15 bin ki- şi oldugunu yazıyor. Ya orada görevlendirilen asker sayısı? Geçenlerde The New York Times asker sa- yısını 240 bin olarak vermekteydi. Güneydoğu'da yapılan harcamalardatam birgiz- lilik içinde tutuluyor; yine yabancı basın-yayın or- ganlan, yılda 6-7 milyar dolar olarak kestirimler ya- pıyor; oysa sözü edilen yazıda aynı gazete, on yıllık toplam harcamanın 8 milyar dolar oldugunu belirti- yor. Hangisi doğrudur? Irak'a yapılan askeri harekâ- tın maliyeti de kimi yerli gazetelerde 50trilyon TL ola- rak öngörülmekteydi. Bu tutann da çok "tutariı o/- d " k ••• Kendi toplumlanna doğru-dürüst bilgi veren yöne- ticiler, yalnız bu tür yöneticiler, gerektiğinde toplum- larından "özveri" isteyebilirier. Onlan gerektiğinde "yanlannda" bulabilirler. Yoksa, bilgi edinme yolları- nın, teknolojideki gelişmelerle, akıl almaz düzeylere ulaştığı bu bilgi seli ortamında hiçbir şey gizli kalmaz, sonunda öğrenilir. Bilgiyi sınırlayan vezincire vuran- lar, kendi toplumlannın beyinlerini zincire vurduk- lannı bilmelidirler; tutsak beyinler ise yalnızca yıkım üretir. ^ Sermaye Piyasası Kurulu 6 KREDİLİ MENKUL KIYMET, AÇIĞA SATIŞ ve « ME^l^KTrTvIETL^RİNÖDÜNÇALMAve ** VERME İŞLEMLERİ İZİN BELGESİ Sayı ARK/KRD-25 Tarihi 13.03.1995 Bu belge ile Eczacıbaşı Menkul Değerler A.Ş.'nin kredili menkul kıymet. açığa satış ve menkul kiymetlerin ödünç alma ve verme ijlemlen yapması uygun göriilmüştür. Bu belge Seri: V No: 18 Sayıh Teblig'in 4'iincö maddesi uyannca verilmişür. IAli Ihsan KARACAN BAŞKAN %
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle