Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27MART1995 PAZAFtTESl
10 DUINYADA GEÇEN HAFTA
Bosnalı Hırvatlar
sınır dışı ediliyor
STOCKHOLM
GÜRHANUÇKAN
Geçen hafta tsveç
kamuoyuna yansıyan en
önenüi koniı, hükîimetin
Hırvatistan pasaportlu
5.000 Bosnalı mülteci
adayının sıırr dışı
edileceğini açıklamasıydı.
Aynı zamanda dönen
mültecilere bakacağına
söz veren Hırvatistan, bu
karann açıklanmasından
sonra sözünü geri aldı ve
yalnızca "Suplann işgal
ettigi bölgelerden kaçan"
Bosnalı Hınatlann
bakım göreceklerini
söyleyen Hırvatistan'ın
Mülteciler Bakanı
AdalbertRebk'in
açıklaması, lsveç'te yankı
yaptı. Bosnalı üç aılenin,
daha önce verilen söze
güvenerek sınır dışı
edilmesıne karar
verilmışti ve onlan, 5.000
mülteci izleyecekti.
Isveç'in Göçmen Bakanı,
eskı ve tanınmış sendıkacı
Leif Blomberg, bu
gelişmenın "hükûmetin
karannı değiştirmesi için
yeterii olmadığını''
söyleyince önemli ölçüde
eleştirilere hedef oldu.
Ülkenin"banşve
uluslararası gerUhnler"
konusunda en tanınmış
uzmanı VVUhefan AgreU,
Dagens Nyheter
gazetesınde çarşamba
günü yayımlanan
yazısında şu görüşe yer
verdi: "Isvec hükümetinin
Bosnalı Hırvatlan sınır
dışı etme karan, müttecink
hakkı ve insancıllıkla
bağdaşır olarak
gösterilmek isteniyor. Ne
var ki bu görüntünûn
ardında, ortaya
konubnayan bir biitün var.
Bu biitün. mürtecilik
duvannda açılan
gedikleri tıkamayı,
savaştan \e terörden
kaçan Boşnaklann önünü
kapatmayı amaçlnor."
Geçen hafta Türkıye de
gündemdeydı. Önce
Istanbul'da yaşanan
korkunç olaylar iletişim
araçlannda geniş olarak
yer aldı. Daha sonra
Nevruz'la birlikte
başlatılan Irak
operasyonu gündeme
getirildi.
Gerek TV haberlerinde ve
radyoda, gerek
gazetelerde Türk
ordusunun Irak sınınnı 35
bin askerle aştığı haberi
yer aldı ve almakta.
Örnegin yıne Dagens
Nyheter gazetesinin
çarşamba günü yaptığı
yorumda şu görüşe yer
verildi: "Türkiye, üikenin
doğusundaki Kürtieıie
yapoğı savaş konusunda
uzun süredir eteştiriliyor.
İnsan haklannın
çiğnendiği olaylar gayet
yeterti olarak
belgelenmekte. Başbakan
Çıller'in hiçbir sivilin
zarar görmediği
konusunda garanti
vermesine karşın, Kuzey
Irak'ın işgal edilmesi bu
göriintüyü
güzelleştirmiyor. Batı
Avrupa'da son
zamanlarda yaşanılan
terör eylemleri ve Kürt
gerillasının saldırıları,
Türk devletinin karşı
karşıya olduğu tehdidi
gösteriyor. Ankara,
operasyonlar
konusunda ABD'nin
sessiz destegini almış
durumda. İşgal edilen
bölge, uluslararası
denetim altında. Bu
nedenle Irak'ın ulusal
sınırlarına tecavüz
edilmediği ileri
sürülebilir. Belki de
kendini savunma gibi bir
tez, başanlı olabilir. Ne
var ki bağımsız bir Kürt
devletinin kurulmasını
engellemek için bu
işgalin yapıldığı
kuşkusuz doğru olsa da,
olmasa da bir gerçek
ortada: Dünya kamuoyu.
anlaşmazlıklann bir yan
tarafından silah zoruyla
çözümlenmesini kabul
etmiyor. Avrupa
Birliği'ne girme eşiğinde
olan bir hükümetten
farklı bir tavır
beklenilirdi."
Türkiye üzerine yorumlar çoğaldıEDtPEMİLÖYMEN
Türkiye ile Avrupa arasında gümrük
birliğinin kararlaştınlması, tngiliz
basınına pek az yansımıştı. Çünkü
basın aynı günlerde Avrupa Birliği'ne
ilişkin önemli bir soruna yanıt
anyordu. AB'nin kalbi sayılan ortak
para sistemindeki kriz öne çıkmıştı
burada. Bu konu nasıl Türkiye'de basın
ve kamuoyunun umurunda bile
olmadıysa gümriik birliği konusu da
tngiliz basınında dış haberler
sayfalanna sıkışan geri-plan
haberlerdendı. Ama geçen hafta durum
değişti. Kuzey Irak harekâtı, sıcak
haber niteliğiyle basında daha bir öne
çıktı. Ancak Türkiye'nin durumu,
basındaki yalın haberleri aşan bir
biçimde, yüksek düzeyde
değerlendirme yapan uzmanlarca da
değerlendırildi. Sorun, Türkiye'nin
Kuzey lrak'daki amacından çok,
dünyanın bu yöresindeki stratejısi ve
Jojistiği açısından ele ahndı. Örnegin
Türkiye'de de itibar edilen haftalık
ekonomi-siyaset dergisi The
Economist'in hafta sonunda Türkiye'ye
ilişkin yorumunda şu görüş öne çıktı:
"Başta Kürt sorunu obnak üzere
Türkiye'de bir reform sürecinin ilk
beürtâeri görülmeye başlandı".
Derginin iyimser yorumunda bu görüşe
destek olarak Genelkurmay
Başkanı'nın, "Ordunun
Güneydoğu'dan artık çekflmesi
gerektiği'' yönündeki sözleri göstenldi.
Aynca hükûmetin de ana muhalefet
partisinin de Kürt sorunu ve buna
paralel demokratikleşme sürecinde
daha kararlı adımlar atabilecekleri
tahmini yapıldı. Ancak, Türkiye'yle
ilgilenen sosyal bilimciler arasında,
demokratikleşme ve Kürt sorununa
ilişkin reform beklemeyen karamsarlar
da var. Bunlar şöyle diyorlar.
LONDRA
"Kürtierin kendi Idmliklerini belirteme
ve bunu ifade etmelerini. sistem
dtşlamaktadır. Şimdiki hükûmetin
aktığı karaıiar benrsizlik, panik, berrak
bir lideriik yeteneğinden yoksunluğa
işaret etmektedir."
Sadece Kürt sorununa ilişkin değil,
Türkiye'de değışim sürecinde din
öğesinin ne kadar ağırhk kazanacagma
ilişkin ilginç yorumlara da rastlanıyor.
Örnegin şöyle diyenler var: "Devtetin
uyguladığı baskrya rağmen Türk siyasi
yaşamı çeşitieniyor. Ban\a ulaşan,
sadece kötü haberierdir. Bu kötü
haberleri eğıtimli laik kesün
körûklüyor. Oysa Batı, Türkiye'deki
yaşamın iç dinamiğine ilişkin
aynntılarla İ101İ değiL Bu iç dinamiğin
temelinde karşılıklı yardunlaşma ve
sorumluluklar yatar. Mevcut ekonomik
koşuüarda, karşıhklı yardunlaşma ve
sorumluluk konusunu en iyi
aıuayanlann sesi daha gür çıkacakür.
Bu aşamada kitlelerin sesine en iyi
kulak veren, onlan en iyi anlayan ise
Refah Partisi'dir." Türkıye'yi
incelemeye özenenler, Türkiye'de sıkça
sorulan "malum" soruyu da şöyle
yanıtlıyorlar: "Türk siyasi yaşammda
İslamın başansL, yönetimdeki partiferin
uygulamalanndan kaynaklanan
hoşnutsuzluğun göstergesidir.''
Ancak sosyal bilimciler ıçınde bir
uyanda bulunarak "Türkiye'de tek bir
İslami hareketten söz edilemez. Çünkü
İslami hareket, Türkiye'de çok yonlü ve
nüansbdır" diyenler de var. Ve dinı
boyuttaki değişimi yeniden
yorumlamaya yönelenler de... Nitekim
The Economist dergisinde Türkiye'ye
ilişkin makalede Refah Partisi -
gümrük birliği bağlamında ilginç bir
saptamada şöyle deniliyor "Gümrük
bhüğine karşı olduğunu befirten Refah
Partisi, bu muhalefetini yeniden
değerlendirebilir_" Ingiliz
yorumculann, Refah Partisi'nin böyle
bir değerlendirmeye gitme
olasılığından söz etmeleri, dini
kesimde sözü geçen, ağırlığı olan bazı
kişilerin Türk basınında yayımlanan
mülakatlanndan kaynaklanıyor olsa
gerek. Özellikle Gaziosmanpaşa
olaylan ardından bazı mülakatlarda,
gümrük birliğinin, Refah Partisi'nin
programını uygulamasına pek de firsat
vermeyebileceği, çünkü partinın,
uluslararası antlaşmalan aşamayacağı
dile getinlmişti. Türkiye'ye ilişkin
yorumlar aslında tavuk- yumurta
formülü ile doğar: Türkiye'de
yayımlanan her satır. söylenen her söz,
Londra'da uzmanlarca dıdik dıdik
edilip şifresi çözülüp yorumlanır ve
sonra bize yansıtılır. Basında yeT alır.
Kendimizi, Batılılann görüş ve
yorumlanyla anlamaya çahşınz.
Faerö adalanyla
gerginlik
Ktitnbo
Kamboçya'dasadeceölümtarblandeğiLsümbül tarlalarıda\ar. l lkedeki göUeri boydan boya
kaplayan su sümbüDeri hem besin hem de kazanç kaynağı olarak, Kamboçyahlann zor yaşamlannı
_ biraz oisun kolay lasürmalanna firsat tamyor. Bahğın ya da şehriyenin yanında yenilen su
4-sw V*l/~§1 StV+t sümbüllerini toplamak için suyun içinde uzun saatier geçirmek gerekiyor. 10 yaşındaki Suy Theara
1%M>M M/%M/%M>w §> da su sümbüllerini toplamak için saatierce ıslanmayı göze alan çok sayıda Kamboçyah çocuktan biri.
KOPENHAC
FERRLHYILMAZ
Danımarka'nın, Ingıltere ile
Izlanda arasındakı Faerö
takımadalanyla ilişkileri son
günlerde gergın. Anlaşmazlık,
Danimarka'ya bağlı özerk ülke
Faerö adalanndaki yerel bir
bankanın batmasından
kaynaklanıyor. Faerölüler, Föroya
Bankası'nın batmasından. hisse
senetlennin yansından fazlasını
elinde tutan Danimarkabankası,
Den Danske Bank'ı sorumlu
tutuyorlar ve bu konuda bağımsız
bir mahkeme tarafından sorusturma
açılmasını ıstiyorlar. Danimarka
hükümetı ise bir uzmanlar
grubunun yürüteceği soruşturmayı
kabul ediyor, ancak soruşturmanın
bağımsız bir mahkeme tarafından
yürütülmesini reddediyor.
Soruşturmanın uzmanlarca mı
yoksa bağımsız bir mahkeme
tarafından mı yürütüleceği
konusundaki anlaşmazlık,
Danimarka hükümeti ile Faerö
Parlamentosu arasındaki ilişkileri
aylardır gergin tutuyor.
Danimarka'dakı Muhafazakâr Parti,
geçen hafta içinde gerginliği
gıderecek bir orta yol önerisinde
bulundu. Muhafazakârlann
önerisine göre, özel bir yasayla bir
mahkeme gibi işleyecek, ancak
başkanı hâkim olmayacak özel bir
komisyon oluşturulacak ve
soruşturmayı bu komisyon
yürütecek. Oneriye hem Faerö
adalan, hem de Danimarka
hükümetı sıcak bakıyor. Faerö
adalan açısından sorun, batan
bankanın borçlannı, Faerö adalan
halkının üzerine yıkılmasından
kaynaklanjyor. Bu 45 bin nüfuslu
Faerö adalan halkı için toplam 1
mityar kronluk (yaklaşık 7.5 trilyon
lira) bir yük getinyor. Den Danske
Bank, hükümetını, borçlann Faerö
yönetimıne kalması konusunda
ikna etmışti. Faerölüler şundı, Den
Danske Bank'ın Danimarka
hükümetını ikna ederken açık
kartlarla oynamadığına ınanıyorlaT
ve bu konuda bir sorusturma
açılmasını istıyorlar. Ancak Den
Danske Bank. soruşturmayı
yürütecek uzmanlar grubuna
elindekı tüm belgelen sunmak
zorunda değıl. Bankanın bağımsız
bir mahkemeye karşı ise böyle bir
zorunlulugu var. Danımarka'nın
mahkeme soruşturması açılmasına
yanaşmaması. Faerö adalan halkı
arasında Danimarka'ya karşı
hoşnutsuzluğu arthrdı.
Doğu Avrupa bebek tacirlerinin cenneti• Uluslararası yasalann
boşluğundan yararlanan bazı
Batılılar, Doğu Avrupah
kadınlann çocuklannı yasal
bir kıhf altında Batı'da
pazarlamaya çahşıyorlar.
Dış Habeıier Senisi - John Davies
adında 38 yaşında bir tngiliz, Batı'da-
ki çocuksuz ailelerin dertlerine çözüm
getirmek amacıyla şeytani birproje ge-
liştirdi. Çocuk tıcaretine el atmadan
önce Incil satarak yaşamını sürdüren
Ingiliz, uluslararası yasalann boşlu-
ğundan yararlanarak Doğu Avrupah
kadınlann dünyaya getirdiği çocukla-
n, yasal bir kıhf altında Batı'da pazar-
lamayı planlıyor.
ABD'de ve diğer Baülı ülkelerde ço-
cuk edınme yasalannın işleyişindekı
aksakhklar, çocuksuz ailelerin çözü-
mü Doğu Avrupa'da aramasına yol açı-
yor. lşte. John Da\ies burada devreye
girerek bebek trafığıni düzenliyor. Yıl-
lardır bu işi yasadışı yollarla yürüten
John Davies, son yıllarda mevcut ya-
salann boşluğundan yararlanarak ço-
cuklan Batı'ya rahatça sokmanın yol-
Doğu Avrupa çoc
Bebeklerin
aettfji üketer
Jkrayna
Homanya
Macanstan
Motoo-a
Ma«eoon
>a
Vnavutlun
Bosna-Hersek
Scöıstan
Hıtvabstan
lannı araştınyor. Davies'in şeytani
planlanna göre Doğu Avrupa'da para
ile kiralanan 'S^ekü anneter", Ameri-
kan erkeklerinin dondurulmuş sperm-
leriyle aşılanarak hamile kalacaklar.
Hamileliğin ileri aylannda turist vize-
si ile ABD'ye getuilen Doğu Avrupa-
lı kiralık anneler, doğumu burada ger-
çekleştirecekler. ABD'de doğan bebek
otomatıkman Amerikan vatandaşı ola-
cağından, yasalara takılmadan çocuk-
suz ailelere evlathk olarak verilebile-
cek. Hamile kadınlar ilk aylarda Doğu
Avrupa'daki özel kamplarda bakıma
alınacak. Bu plan dahilinde kamplar-
da ve ABD'de doğumevlerinde görev-
lendirilecek bir dizi kadın doğum uz-
manı, annelerin ve bebeklerin sağlığı
ile ilgilenecek.
Ne yazık ki Davies'in bu planı, fı-
nansman eksikliğınden hedeflenen ta-
rihte uygulanamadı. Öte yandan Hır-
vatistan hükümeti. bebek kaçırdıği id-
diası ile Davies hakkında soruşturma
açü.
llke olarak kürtaja karşı olduğunu
iddia eden John Davies, son dört yılı-
ru Doğu Avrupa'da etnik temizlik ope-
rasyonu sırasında hamile bırakılan ka-
drnlan arayıp bulmakla geçirdi. Bu ka-
dınlann doğurduğu çocuklan Ameri-
kalı ailelere evlathk olarak veren Da-
vies, gerçek annelerden, sonradan her-
hangi bir hak talep etmemeleri için, pa-
ra karşılığında imza aldı.
Kürtaja karşı olan Davies, ABD'nin
dindar ve tutucu kesiminden büyük
destek görüyor. "Veldl anneiik"adı ve-
nlen plan, bu kesimın parasal desteği
ile gerçekleştirilecek. Amerika'dan
özel kuryelerle taşmacak olan donmuş
spermler, ilk önce Macaristan'ın Sge-
zed kentinde bulunan bir doğum klinı-
ğindeki kiralık annelere "suni ilhak"
yoluyla aşılanacak. Davies Macaris-
tan'dan sonra Kıbns va Rusya'da da
aşılama istasyonlan açmayı planlıyor. Dünya çapında bir pazar kurmayı amaçlayan Davies, Romanya'daki yetimhanelerden de yarariamyordu.
GAYRÎMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA ÎLANI
ALANYA1. tCRA DAİRESÎ'NDEN
DosyaNo: 1994/290
Satılmasma karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adeti, evsafı: Alanya Telatıye Ko-
naklı kasabası 28.0..11. A pafta 1296 parselde kayıtlı 6110 m2 miktarlı tam hısseli yer üze-
rinde tunstik tesis inşaatına başlanmış, otel inşaatı taknben 1100 m2 taban alana oturmak-
tadır. Otel, bodrum giriş katı ve 5 normal kattan oluşmaktadır. tnş&at devam etmektedir. Ta-
şınmazın bulunduğu yer Antatya - Mersin turistik yoluna cephelı denız manzaralı ve denız-
den ber an ıstifadeye elverişlidır; yol. elektrik ve su ımkanlan mevcut olup tunstik tesisler
kuşağında bulunan taşınmaz, 12.500.000.000 TL muhammen bedel üzerinden satılacaktır.
Saöşşartian: 1-Satış 15.05.1995 günü saat 12.20'den 12.30'a kadar Beledıye Mezat Sa-
lonu'ndâ açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmm edilen kıymetin %75'ini
ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile iha-
le olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla
25.05.1995 günü aynı yer ve saatlerde ikincı arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu
mıktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttır-
ma ılamnda gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektır. Şu kadar kı, arttır-
ma bedelının malın tahmin edilen kıymetinın %40'mı bulması ve satış isteyenin alacağına
rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka. paraya çevırme ve pay-
laştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşe-
cektir.
2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetınde pey akçesi
veya bu miktar kadar mılli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin
para ıledir, alıcı istediğınde 20 günü geçmemek üzere mehil venlebılır Tellâliye resmı, iha-
le pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Bırikmiş vergiler satış bedelinden ödenir
3- Ipotek sahıbi alacaklılarla diğer ilgilılerin (*) bu gayrimenkul üzenndekı haklannı hu-
susıyle faiz ve masrafa dair olan ıddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemi-
ze bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicilı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan
hariç bırakılacaklardır.
4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelıni yatırmamak suretiyle ıhalenin feshüıe sebep
olan tüm alıcılar ve kefilleri teklıf etrıkleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve
diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı
ve temerrüt faizı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremizce tahsil olunacak, bu fark, var-
sa öncelikle teminat bedehnden ahnacaknr.
5- Şartname, ilan tanhınden ıtibaren herkesın görebılmesi için dairede açık olup masrafi
verildığı takdirde ısteyen alıcıya bir örneğı göndenlebilır.
6- Satışa ıştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmış sayılacakla-
n, başkaca bilgi almak ısteyenlerin 1994/290 T. sayılı dosya numarasıyla müdürlügümüze
başvurmalan ılan olunur 10 03.1995
(+) Ügililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 12092
tLAN
T.C.
HATAY1. ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ
EsasNo: 1994/424
Davacı Halk Bankası, Antakya Şubesi vek. Av. Ismet Sa-
hillioğlu tarafından davalılar Süleyman Karataş, Semir So-
vukluk ve Nuri Sankız aleyhine açılan itirazın ıptali dava-
sının yapılan duruşması sırasında verilen ara karan gere-
ğınce; Antakya Çekmece Beldesi Pınarbaşı Mahallesı Züm-
rüt Birahanesı yanı kat: 2'de oturan davalı Süleyman Kara-
taş'ın adresine mesruhath davetıye tebliğ edilemediği, ya-
pılan zabıta araştırmasında da bir sonuç elde edilemediğın-
den ılanen tebligıne karar verilmış olmakla;
Davalı Süleyman Karataş'a duruşmarun 26.4.1995 günü
saat 09.00'da Antakya 1. Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde
hazır bulunması veya kendısini bir vekille temsil ettirmesi,
ıbraz etmek istediİderi delillerinı beraberinde getirmesi,
gelmedigınde yargılamanın gıyabında yapılacağı ve karar
venleceğı davetıye yenne kaım olmak üzere ilanen tebliğ
olunur. Basın: 12249
İLAN
T.C.
HATAY 1. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1994/997
Antakya Şirince Mahallesı. cılt: 043-01, sahife: 41, kü-
tük sıra no: 27'de nüfusa kayıtlı Mıdhat kızı, 1974 doğum-
lu Feride Çipe tarafından davalı Hikmet oğlu, 1972 doğum-
lu Murat Çipe aleyhine açılan boşanma davası dolayısı ile,
Antakya AkevlerMahallesı Ayşe Fitnat Hamm Cad. 18. So-
kak Çipe Apt. Kat: 2'de oturur, Hikmet oğlu 1972 dogum-
lu Murat Çipe'ye dava dilekçesinin ilanen tebligıne karar
venbruş olduğundan, duruşma günü olan 19.4.1995 saat
09.00'da duruşmaya gelmesi, gelmediği takdirde duruşma-
nın yokluğunda devam edeceğı tebliğ yerine geçerli olmak
üzere ilan olunur 27.2.1995
Basın: 12251
tLAN
T.C.
İSKENDERUN 2.
ASLtYE HUKUK
HÂKtMLtĞt'NDEN
EsasNo: 1993/403
Davacılar Kemal Çın ve
Rifat Cin vekıli Av. Ahmet
Yasar Açıkalın tarafından
davalı Hazine aleyhine açı-
lan tescil davasının mahke-
memızde yapılan açık du-
ruşması sırasında verilen
ara karan gereğınce:
Hatay ili, îskenderun il-
çesi, Akarca Köyü Soku
mevkiınde kuzeyinde 700
no'lu parsel ile güneyı, ba-
tısı ve doğusu yol ile çev-
rili bulunan 2 dönüme ya-
kın gaynmenkulün davacı-
lar Kemal Cın ve Rifat
Cin'in zilyetliğınde bulu-
nan bu taşınmaz hakkında
bir hak iddıa edenlenn ılan
tarihinden itibaren üç ay
içerisinde mahkememızin
1993/403 esas sayılı dos-
yasına müracaat etmelen
ilan olunur. 8.3.1995
Basın: 1262S
GENC BAYANLAR
MGUZCf'yl rahat f
protiji kazanmanız İçin yo
rarianab«ec80nfe firaat necft?
8u İMCâTBtt de AU-PAir* yap-
mckt» Gelr sz« ale bulctm.
Nbon kus öimemn koçrmayn.
T«l:(0212)2M63 42
GAYRtMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
SAMSUN 3. İCRA DAİRESİ'NDEN
DosyaNo: 1994/1592
Satılmasma karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adeti, evsafı: Samsun Mer-
kez Kıhçdede Mahallesinde pafta 63/2 ada 1051, parsel 22'de kayıtlı 5. katta 1/72 arsa
paylı 48 nolu mesken, 3 oda 1 mutfak, banyo, tuvaletten müteşekkıl 1 betonarme kargas
bina belediyenin her türlü hizmetlerinden yararlanır. Dairenın toplam değeri 569.075.000
TLdir.
Şatış şardan: 1- Satış 16.5.1995 günü saat 10.00'dan 10.10'a kadar Samsun 3. tcra
Dairesı'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin
%75 'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek
şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki
kalmak şartıyla 26.5.1995 günü aynı yer ve saatlerde ikincı arttırmaya çıkanlacaktır. Bu
arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü sak-
lı kalmak üzere arttırma ilanmda gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edi-
lecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40'ını bulma-
sı ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bun-
dan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla be-
delle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.
2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn. tahmin edilen kıymetin %20'si nispetınde pey ak-
çesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermelen lazımdır. Sa-
tış peşın para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellâli-
ye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan ahcıya aittir. Bırikmiş vergiler satış bede-
linden ödenir.
3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgılilerin (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklan-
nı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün için-
de dairemıze bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça
paylaşmadan hariç bırakılacaklardır.
4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine se-
bep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki fark-
tan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır.
ihale farkı ve temerrüt faizi, aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil oluna-
cak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.
5- Şartname, ilan tanhinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup mas-
rafi verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayda-
caklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1994/1592 sayılı dosya numarasıyla müdürlü-
gümüze başvurmalan ilan olunur. 16.3.1995
(+) tlgttüer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 13499