Katalog

27 MART 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü bugün çeşitli etkinliklerle kutlanıyor Tîyatroyla yaşam yenîden yaratılırKülrür Servisi - 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü, ülke çapında çe- şıtli etkinliklerle kutlanacak. Kut- Iama etkinlikleri kapsamında, ls- tanbul Devlet Tiyatrosu, Taksim Sahnesi'nde "Cadı Kazanı" ve AKM Birim Tiyatro'da "FinaTi. izleyicilere ücretsiz olarak suna- cak. Istanbul Devlet Tiyatrosu ve Alman Kültür Merkezi'nin işbir- liğiyle AKM Oda Tiyatrosu'nda "Çağdaş Alman TryatrosıT baş- lığı altında bir program düzenle- nıyor. Bugün saat 15.0O'te Ber- linli çocuk ve gençlik tiyatrosu Gripstheater ın oyunlanndan bö- lümlerin ardından saat 17.00'de, Taner Barias. Esen Çamurdan, Ümif Denizen Faik Ertener, Zeh- ra tpşiroğlu \e Lale l naldı'nın katılımıyla bır gençlik tiyatrosu paneli yapılacak. Yann saat 15.00'te Roberto CiulH yöneti- mındekı Theater a.d. Ruhr'dan Jean-Paul Sartre'ın "Mezarsız OhUer"; çarşamba günü Feter Pa- litzsch yönetimindeki Beıüner Ensembİe'dan Brecht'in "Cesaret Ana veÇocukian": perşembe gü- nü de George Tabori yönetimin- deki Mûnchner Kammerspi- eie'den Beckett'ın "Godot'yu Beklerken" adli oyunlan videoda gösterilecek. Videoda cuma günü de saat 13.00'te. Ptter Stein yöne- timindeki SchaubühneBertin top- luluğunun oynadığı, "Shakespe- are's Memory" ve "Beğendiğiniz GB>i" yeralıyor. Etkinlikler, saat 15.00'te "Alinanva'da ve Dünya- da Tîyatro" konulu panelle sona erecek. Panele. SibeJ Arsbm, Ze- liha Berksoy,Zehra fpşiro^u, N'es- rin Kazankaya ve Yıbnaz Onay katılacak. Istanbul Belediyesi ŞehirTiyat- rolan, Dünya Tiyatrolar Günü et- kinlikleri kapsamında. bugün sa- at 20.30'da Harbiye Muhsin Er- tuğrul Sahnesi'nde "Çürük Te- md", Fatih Reşat Nuri Sahne- si'nde "Bir Başkası", Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi'nde "Tensiııg'', Kadıköy Haldun Ta- ner Sahnesi'nde "tidnd Nöbetçi- nin Sıkmrjlan" ve Gaziosmanpa- şa Sahnesi'nde "Tartuffe" sahne- lenecek. Ücretsiz olarak oynana- cak oyunlardan önce. oyuncular, tiyatrolar gününün tanhçesı^hak- kında konuşma yapacak ve Ozde- mir Nutku'nun hazırladığı bildi- riyi okuyacaklar. Akbağ'a DümbüOü Ödfilfi Bugün saat 20.30'da da Bakır- köy Belediye Tiyatrosu, Yunus Emre Kültür Merkezi'nde "Ha- ayatmaz" adb oyunu ücretsiz ola- rak sahneleyecek. Altunizade Capitol'deki Müj- dat Gezen Tiyatrosu'nda bugün saat 14.00'te Demet Akbağ'a îs- mail Dümbüllü Ödülü verilecek. Törenden sonra. OğuzAral, "Söz- süz Oyunlar" adlı bir mim göste- risi gerçekleştirecek ve MSM oyunculan da "AçıkA8e"yi oyna- yacak. Zeytinbumu Belediyesi'nin düzenlediği etkinlikler çerçeve- sinde, bugün saat I3.00'te Ata- köy Galleria Palladium Salo- nu'nda birsöyleşi yapılacak. Söy- leşiye Nejat Üygur, Ustün Asutay, Nedim Saban, Yasemin VaJçın, Ci- hat Tamer. Zafer Şahin ve Halit Akçatepe katılacaklar. Kadıköy Halk Eğitimi Merke- zi'nde bugün saat 20.30'da Dün- ya Tiyatrolar Günü nedeniyle bır program yer alıyor. Programda, makyaj şov, canlı karikatür sergi- si, söyleşiler ve ödül töreni yer alıyor. Istanbul Üniversitesi Ti- yatro Kulübü, ÖKM Tiyatro Sa- lonu Vezneciler'de bugünden baş- layarak 1 nisana kadar " 0 . Tîyat- ro Şenliği" düzeniiyor. Bugün sa- at 13.00'te Kenanlşık'ın söyleşi- si, 15.00'te 10 Öğrenci Kültür Merkezi Kültür Oyunculan'ndan PölyakofTun "Bir Öykünün Öy- küsü", 16.00'da IÜ Tiyatro Kulü- bü'nden Tardteu'nün "Gîşe 1" adlı oyunlan yer alacak. Yann sa- at 13.00'te MIFTOK'undeneysel bir çalışmasının yanı sıra, saat 14.00'te "Pbstik Makyaj" konu- lu bir seminer yapılacak. Çarşam- ba günü saat 13.00'te Yıldız Oni- versitesi Oyunculan Çebov'un kı- sa oyunlannı oynayacak. Perşem- be günü saat 13.00'te Kibele Sa- nat Topluluğu'nun gerçekleştire- cegi şiir dinletisinin ardından Is- tanbul İktisat Sahnesi. Iones- co'nun "Kd ŞarlucT adlı oyunu- Tiyatrolar Cünü bildirisi tiyatro yılıÖZPEMİRNUTKU Tiyatro. birbirinden farklı insanlann. değişik algılama- larla, sonuçta aynı doğruya yöneldikleri sanatsal bir de- ğişim yeridir. Sanatın değiş- Imesi ve değiştirmesi gerek- 3i olduğu an. insan yaşamı jkendi başına bir sanat olur. »Yaşam ile tiyatro aynı şey- Sdir; çünkü yaşam, tiyatro yo- puyla yeni baştan yaratılır. JTiyatro, insanlann ve toplu- -mun kendini tanıması için en anlamlı sığınaktır. lnsanlar, , yaşam larının birçok evresin- 'de. karmaşa ve çatışmalar •ortasında, tiyatroyu, güven- ' lerini kazanacak, varhklan- nı koruyacak bir araç olarak kabul etmişlerdir. Tiyatro her çağda olumsuzluklara direnen bir sanat olmuştur. ...Bugün bizler yalnızca tehdit edilen yığınlann için- de değil. aynı zamanda bizi bırbirimize tıpatıp benzeten kalıplara dönüşme tehlike- siyle de karşı karşıyayız. Benliğimize derinlemesine etki eden bir tek boyutlulu- ğun kısır döngüsü içine gir- dik. Özgün yaratıcılığın ye- rini sentetik üreticilik aldı. Toplum olarak sanat olayla- nna daha az katılır olduk. Daha az kitap okuyoruz. Ile- tişim kurmakta güçlük çeki- yoruz, çünkü televizyonun buzlu camı önünde hipnoz dunımundayız. Böylece, gi- derek birbirimize yabancıla- şıyoruz: yaptıklanmıza, ya- rattıklanrnıza katılma sevin- cini yitiriyoruz. Kısacası, yaratıcı varlık olma duru- mundaki üstünlüğumüzü kaybedip giderek yaşamı uzaktan seyredenler oluyo- ruz. ...Bu 'Hoşgörü Yıh'nda, hoşgörünün yerini dediğim dedikçilerin dar göriişlü bas- kılan aldı. Birbiriyle iletişim kuramayan insanlann sağır- larsövüşmesi içinde, şiddet, en geçerli özellik haline gel- di. Düşünceden ve sevgiden nasibini alamamış taham- mülsüzler. nadir yetişen ın- sanlanmızı öldürüyorlar. ...Işte bu, ınsanın özvarlı- ğını tehdit eden tehlikenin karşısında, tiyatronun insan- lan birleştirici, bir düşünce- ye ve duyguya ortak etme gücü vardır. Bu güç, hertem- silde, oyun kişileri ve seyir- ci arasında geçen, işitilme- yeh, fark edilmeyen bir ile- tişimle varolur. Tiyatro okttl kadar önemlidir. ...Yirmibirinci yüzyılda sanatın, yönetimsel düzey- sizliklerin üstünde, tüm po- litikalan aşmış, insanhğın gereksinimi olan birlikteli- ğin, sevgi ve dostluğun bir arenası olacağına ve bu are- nada dil, din ırk ve milliyet farkı gözetihneyen evrensel bir dünya yaratılacağına ina- nıyorum. 27 Mart, yalnızca tiyatroculann degil, insan- hğın sevgi ve banş günüdür. Istanbul Devlet Tiyatrosu, bugün VVoody AOen'm 'Tann' (altta) ve Arthur Miller'ın Cadı Kazam'nı sahnekyecek. Yönetmen, filminin sinema tarihinden yok olmaması için yıllardır savaşım veriyor Özgentürk'ün 'Su da Yanar'ı yandı mı?Kültür Servisi-AB Özgen- tiirk, "Su da Yanar" adlı fil- minin bir 'negatiT (master) inin yapılması için yıllardır mücadele ediyor. 'TOEI Co.Ltd.' ve Tokyo Film Fes- tıvalı yöneticileri filmin ne- gatifini 'yitirdikleri'ni belir- tiyor. Yönetmen Özgentürk ise "Su da Yanar"m sinema tarihinden yok olmasmı ön- lemek amacıyla yeniden bir negarifınin çıkanlması için yıllardır, yûzlerce yaaşmay- la savaşım veriyor. Bu arada Paris'teki Yaratıcı Haklan Kuruluşu (SACD) Özgen- türk için 3-4 yıldır mücade- le ediyor. Ancak, 'TOEI Co.LtA' ve Tokyo Film Fes- tivali yöneticileri bu konuda kayatsız da\Tanıyor. Avru- pada bazı yönetmenler "Su da Yanar" için bir mektup hazırlarken, Özgentürk, bu konuda uluslararası mahke- meye başvuracağını belirti- vor. "Su da Yanar" 1987'de büyük kentlerde wnadı, ancak Anado- lu'da oynaricen yasaklandı ve 1da- re Mahkeroesi'ndeyasakkaldınl- dı. Bu süre içinde polis tarafindan el konan tek gösteri kopyası tah- rip oldu, kdlanılmayacak durum- da. Filmin yönetmeni ve prodük- törü Ali Özgentürk'ün elinde fil- min ne kopyası ne de video kase- ri bulunuyor. İnanılmaz biçimde 'yok edileı' filmin negatifinden bir kopyasjıı ve defaJarca filmi- nin yaratıcıhaklarını yetkililerden talep etmesine karşm, bir türlü "Su da Yanar"ın akiıbeti konu- sundabılgısahibi olamıyor. Ayn- ca kontrat gereği dünya satışlann- dan doğarı ticari haklanndan da yararlanarayor. "Su da •^anar" Türk sinema ta- rihınde ilkkez Nâzım'dan söz e- den ve 681iler üzerine bir film. Türkiye'de yasaklanınca dünya festivallerne davet edilmesine karşılık, Jax>n yetkililer Türk hü- kümetiyle lişkiyi bozmamak için Ali Özgentürk'ün Tokyo Film FestivalTnde kazandığı ödüOe gerçekkştirdiği film, 'kâbus'a dönüştü. filmi göndermediler. Ali Özgentürk'ün 1983 yılında çekimlerini tamamladığı "At" ad- lı fılm, 1985 yılında Tokyo Film Festivali'nin yanşma bölümüne katümıştı. Yanşmada En lyi Film Ödülü ile birlikte 250 bin dolarlık para ödülü kazanan Özgentürk, aldığı bu ödülle bir Türk (Asya Film), Alman (ZDF) ve Japon (Young Cinema) ortak yapımı olan "Su da Yanar" adlı fıhni ger- çekleştirmişti. 1987 yılında bek- lenmedik bir şekilde Japon ortak yapımcı, filmin negatifkopyalan- nı ve diğer malzemeleri alıp Tok- yo'ya götürdü. Kendisine konuy- la ilgili açıklama yapıhnayan Ali Özgentürk, yapngı yazışmalardan da bugüne dek olumlu yanıt ala- madı. Filmin kopyası da elinde olma- yan yönetmen, bu durumda yara- tıcı haklan kadar, kontrat gereği dünya satışlanndan doğan ticari haklannın da söz konusu olduğu- nu Japon Büyükelçisi Ozamu Fu- kunaka'ya bildirdi. Ancak 1994 yılından bu yana süren tüm yazış- malara karşm Özgentürk, filmi- nin akıbeti haklonda hiçbir bilgi alamadı. Amerikan dergisi Variely'nin 6 Haziran 1990'da yayımlanan sayı- sında yer alan bir makalede, Öz- gentürk'ün 'Su da Yanar' füminin Türkiye'de yasaklanırken pek çok ülkede de gösterime giremediği, negarifleri Tokyo Festivali'nin de- netiminde olduğu sürece de gıre- meyeceği belirtiliyor. Makalede. Özgentürk'ün başına gelenler, festivalin bir ödülle onurlandırdı- ğı yönetmene karşı futumu konu- sunda sorular yaranrken, festival yetkililerinin Özgentürk'ün bütün soru ve ricalannı da yamtsız bı- raktığı ifade ediliyor. 'Variety' dergisinin araya gir- mesi sonucu yazılı bir açıklama yapan festivalin direktörü Take Ohsa^a, festivalin Özgentürkle yaptığı anlaşmaya uygun davran- dığını belirtmekle yetinmış. Her şey 1985 yılında Özgen- türk'ün 'At'filminin David Putt- nam. Bernardo Bertolucci, Istvan Szabo ve RaymoDd Cbcm'un da aralannda bulundugu bir seçici kurul tarafindan ödüle değer gö- riümesiyle başladı. Özgentürk, bir sonraki filmi 'Su da Yanar' üze- rine çahşmaya başlayacağını söy- lemiş, ancak festival yetkililerin- den para ödülünü nasıl ve ne za- man alabileceği konusunda bilgi edinememişti. Tstanburdaki Japon konsolosluğundan yardım isteyip, bir yılı aşkın bir süre Tokyo'ya faks. teleks ve mektuplar gönder- dikten sonra 1986 yazında bir ya- nıt alabildi. Bu yanıta göre eylül aymda parasmı alabilecekti. An- cak önce Berlin'e gidip bir kont- rat imzalaması gerekiyordu. Öz- gentürk, Berlin'de, reklamcılık şirketi Dentsu Inc.'in yöneticile- rinden Shiro Sasald ve festival temsilcilerinden AJman prodük- tör Manfred Durniok'la karşilaş- tı. imzalaması istenen kontrat Sa- saki ve Durniok'aprodüksi- yon masraflan için 10 biner dolar, aynca her birine pro- düktörlük ücretı olarak 10 bin dolar daha venlmesini şart koşuyordu. Özgentürk, Sasaki ve Durniok'a 250 bin dolarlık ödülünden bu denli büyük bir miktar veril- mesine bir anlam vereme- mişti. Herhangi bir ortak ya- pımcı istemediğini, filmin prodüktörlüğünü üstlenece- ğini, ancak bunun için para ödülünün tamamına gerek- sınimi olduğunu dile getiren Özgentürk'e, Durniok'un her zaman Japonlartn dostu olduğu ve Japon filmlerinin tanıtılmasma yardımcı ol- duğu için filmin ortak ya- pımcılanndan bin olacagı söylendi. Kontrata göre Öz- gentürk'ün sahibi olduğu Asya Film 'Su da Yanar'ın yalnızca Türkiye'de hakla- nnı alırken, Batı ve Doğu Almanya, Avusturya, Isviç- re, Liechtenstein ve Benelüks ül- kelerindeki haklan Durniok'un Berlin Television System adlı şir- ketine. Japonya'daki haklan da festivale ait olacaktı. Kontratta, buna ek olarak fil- min diğer bölgelerde satışından gelir talep ediliyordu. Bu gelirin yüzde 70'i festivalin olacak, Öz- gentürk ve Durniok da yüzde 15 alacaklardı. Kontratı imzalamayı reddeden Özgentürk'e bu takdir- de hiç para alamayacağı söylendi. Kontratta, ilk 50 bin dolann Öz- gentürk'e 15 Eylül 1986'da gön- derihnesi şart koşulmuştu. Ancak bupara Özgentürk'ün eline kasım ayında geçebildi. O sıraJarda dolann düşmesi ne- deniyle Özgentürk ve Durniok, Tokyo Festivali yetkililerinden ya- pım sonrası çalışmalan tamamla- yabilmek için ek bir fon istediler. Bu isteğin reddedilmesi sonucu, Özgentürk kardeşinden 20 bin do- lar borç alarak filmi tamamla- yabildi. nu sahnelecek. tÜ Kültür Oyun- culan, cuma ve cumartesi günü saat 13.00'te kısa oyunlar oyna- yacak. Ankara Devlet Tiyatrosu'nda bugün de bütün oyunlar ücretsiz olarak izlenebilecek. îrfan Şahin- baş Atölyesi"nde sergilenecek olan "lstanbul£fendisi"adh oyun da Yenimahalle Belediyesi'nın katkılanyla Yenimahalle'nin ge- cekondu bölgesindeki daha önce hiç tiyatroya gitmemiş vatandaş- lar için sahnelenecek. Aynca, 1962-1995 arası yayımlanmış Dünya Tiyatrolar Günü bildirile- ri topluca basılacak. D.E.Ü-(;.S.F. etkinlikkri Izmir Dokuz Eylül Üniversite- si Güzel Sanatlar Fakültesi, hafta boyunca çeşitli etkinlikler gerçek- leştirecek. 13. Tiyatro Haftası'nda bugün saat 10.00'da Suphi Koyuncuoğlu Lisesi'nin oy- nayacağı sokak tiyatrosun- dan sonra, saat 15.00'te açı- Iış töreni, 16.00 ve 21.00'de dört kısa oyun, 18.00'de de- kor-eskiz-maket sergisinin açılışı yer alıyor. Yann saat 11.00'de Sofokles'in "Anti- gone" adlı oyunundan uyar- lanan film, videoda gösteri- lecek. Özdemir Nutku'nun saat 15.00'te "AltematifTî- yatro" konusunda vereceği açılış konferansından sonra, 17.00'de "Kral Lear" vide- odan izlenebilir. Saat 18.00'de IÜ Fen Fakültesi Ti- yatro Kolu, "Bir Yaz Gecesi Röyaa"nı sahneleyecek. Ya- nnki etkinlikJer, saat 19.30'da Ali Çetınkaya Bul- van'nda yapılacak olan so- kak tiyatrosuyla son bula- cak. Çarşamba günü etkin- liklen, saat 11 .OO'de "Hedda Gabter"in videodan göste- rilmesiyle başlayacak. Saat 14.00'te Murat Tuncay'ın "Tiyatroda Erotizm", saat 15.00'te Can Ozcanın "Tî- yatro İçin Tasarlamak ve Ya- raba Kfanlik" konulu kon- feranslannın ardından saat 17.00'de videoda "Üç Kız- kardeş"in gösteriImesinden sonra, Güzehyalı Parkı'nda sokak tiyatrosu yapılacak. Perşembe günü saat 11 .OO'de "thtiras TramvayT vide- odan gösterilecek. Hölya Nutku'nun saat 14.00'te "Çağm Ritmini Yakala- mak", Semih Çetenk ın de saat 15.00'te "Postmodern Çağda Tiyatronun Şansı" konusunda verecekJeri kon- feranslardan sonra, 15.30'da Bornova'da sokak tiyatrosu gerçekjeştirilecek. Saat 17.00'de "Dogum Günü Partisi''nin videodan göste- rilmesinden sonra, saat 21.00'de dört kısa oyun oy- nanacak. Cuma günküetkin- likler, saat 11.00'de vide- odan gösterilecek olan "Ke- şano AK DestanTyla başla- yacak. Saat 14.00'te Mdek Tartan, 15.00'te de Sedat Demir, "Tiyatroyia Geçen YıDar" konulu iki konuşma gerçekleştirecekJer. Saat 15.00'te Karşıyaka İnsan Haklan Parkı'nda sokak ti- yatrosunun ardından 20.30'da GSF SuatTaşer Sa- lonu'nda "Müfettiş" oyna- nacak. Cumartesi günü saat 14.00'te 4 kısa oyundan son- ra, saat 16.00'da ödüllü ya- zarlarla söyleşi yapılacak. Saat Kulesi'nde saat 19.30'da yapılacak olan so- kak tiyatrosu, günün son et- kinliği olacak. Pazar günü saat 20.30'da Uluslararası Tiyatro Topluluğu'nun oy- nayacağı "Kadm Oyunla- n"nın ardmdan, 13. Tiyatro Haftası Konak Devlet Tıyat- rosu'nda yapılacak olan so- kak tiyatrosuyla son bula- cak. îzmir'de tiyatro Izmir'de aynca DlLER Sanat Merkezi'nin tiyatro günü etkinlikleri kapsamın- da, cumartesi günü saat 15.00'te, Prof. Dr. Özdenıir Nutku, "Tiyatro ve Mizah" konulu bir konferans vere- cek. Önder Paker ve Mert Egemen'in katılacağı "İz- mir'de Tiyatro" konulu söy- leşi de cuma günü saat 19.00'da Konak Belediyesi Kültür ve Sanat Merke- zi'nde izlenebilir. Suat Taşer Tiyatro Odülü'nün bu yılki şahipleri Nfl Ünlü, Funda Özşener, Heval Çamhbel ve Ozgür Evren Heptürk, cu- martesi günü 16.00'da Türk- Amerikan Derneği'nde ya- pılacak söyleşiye katılacak- lar. Aliağa Belediyesi'nin düzenlediği "Tîyatro İ zeri- neSövfeşT'ye CemÖzer ka- tılacak. Söyleşi, yann saat 17.00'de belediyenin düğün salonunda gerçekleştirile- cek. Tariş'in geleneksel ha- le gelen pazartesi söyleşile- rinin bu haftaki konusu "Dünya Tiyatrolar Gö- nü". Bugün Tariş Merkez BinaOkuma Salonu'nda ya- pılacak olan söyleşiye Prof.Dr. Özdemir Nutku ve Doç. Dr. Efdal Sevinç katıla- cak BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL Piraye Aşk Simgemizdi Bizim.. Yetiştiğimiz yıllar Piraye bizim de aşk simgemizdi. Coşumculuğumuzdan mı? Nâzım'a benzeme heveslerimızden mi? O yıllar, Batılının Türkiyeli komünistlere "Romantik- ler" dediğini bilirsiniz. En yaşlımıza, en gerçekçi olan- lanmıza, Sansaryan Hanı'nda Osmanlı işi işkence gö- renlerimize, aylarca ışıktan yoksun bırakılanlanmıza, ihanete uğrayanlanmıza bile yakışmadığını söyfeye- meyiz bu nitelemenin. Nâzırn da "Romantikler"den biriydi kuşkusuz. 1933'lerin ilkokullannda "10. Yıl Marşı" ezberieti- lirken Nâzım Hikmet Bursa Hapishanesi'nde özgür- lük şiırleri yazıyordu. "Çıkacağız.. Şapkayıyana . ,. Yıkacağız. Toprak Güneş Kadın, hava Vapura bin, trene bin ;- Bin tramvaya Keiepçesiz, Jandarmasız.." Kendisine yabancı kalmayı reddettiği için içeri alı- narak dışlanmak istendi şairimiz. Bizden önce.. Bizden önce Marks'ı, Mustafa Kemal'i, Lenin'i, Shakespeare'i tanımış, bizden önce aşka tutunma- yı öğrenmişti. Sevince de yüzde yüz sevenlerimizdendi Nâzım. 194O'lı yıllarda, Piraye'nin bizim de aşk simgemiz olması Nâzım'ın içimize işleyen şiirinden kaynaklanı- yordu. Piraye adının geçtiği her dizede insansal bir bütünleşmenin tanığı oluyorduk. "Yine billâhi kahredecek dili nâşâdım Seni böyle uzak, Seni dumanlı, eğri bir aynadan seyreder gibi kafa- mın içinde duymak.." Yada "Bilmiyonım neden Aklımda hep * llkönce senden duyduğum, Çankınlı bir cümle var: Pamukladı mıydı kavaklar, kiraz gelirardından." 196O'lı yıllarda mektuplannı okuyunca Nâzım'ın, yaşamında daha çok şeyi önce Piraye'den duyduğu- nu öğrendik. Nâzım'daki coşku adamına olduğu gibi yaklaşırken kendisini gölgelemediği için var Piraye. Içimden eski bir sözcügü kullanmak geçiyor: On iki yıl boyunca kendini gizleyen bir metanet ör- neği. Yaşamının noktalandığını öğrenince "Gençliğimi- zin bir parçasını yitirir gibi olduk.." demiştim yakın- lanma. Piraye, Nâzım gibi, delikanlı yaşlanmızın başka bir adıydı çünkü. Bugün Istanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde, ilgili yasalann olanaktanımaması nedeniyle bir "federas- yon"da birieşemeyen 34 derneğin ortaklaşa düzen- lediği "Sanatçılar Kunıltayı" toplanacak. Sanatçılar iki başat sorunu tartışacaklar Kurul- tay'da. Sanatta özerk yapılanma. Yaratma özgürlüğü. Edebiyattan tiyatroya; müzikten resme, yontuya, karikatüre, fotoğrafa ülkemiz sanatını temsil eden 34 örgütün sözcülerine başanlar diliyorum. Somut ve kalıcı sonuçiar elde edilmesi umuduyla... Cevad Memduh Altar'ı yitjrdik • Kültür Servisi - Müzık tarihimizin önemli isimlerinden Cevad Memduh Altar öldü. 1902 yılında Istanbul'da doğan Altar, 1922-1927 yıllan arasında Almanya'nin Leipzig kentinde müzik ve sanat tarihi öğrenimi gördü. Yurda dönerek Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nden lisansını aldı. Musiki Muallim Mektebi'nde müzik nazariyatı öğretmeye başladı. 1935'te Milli Egitim Bakanlığı Güzel Sanatlar Şube Müdürü, 1943'te Radyo Dairesi Müdürü, aynı yıl Basın ve Yayra Genel Müdürü oldu. Ilk kez radyoda açıklamalı konser programlan sundu. 'Goethe ve Sanatı'. 'Müzik Tetkikleri', 'Sanat Büyükleri", dört ciltlik 'Opera Tarihi', 'Yüzyıllar Boyunca Müzik' başlıklı kitaplan yayımlandı. Cevad Memduh Altar için, yakın yıllara kadar müzik estetiği ve sanat felsefesi derslerini verdiği Mimar Sinan Üniversitesi'nde yann saat 11.00'de bir tören yapılacak. Cenazesi öğle namazından sonra Dolmabahçe Camii'nden kaldınlacak. Sanatçılar Kuraltayı bugün toplanıyor • Kühür Servisi - "Sanatta Özerk Yapılanma ve Yaratma Özgürlüğü" başlıklı Sanatçılar Kunıltayı, Türkiye'de ilk kez otuz üç örgütün katılımıyla bugün ve yann Istanbui'da, Atarürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşiyor. Türkiye'de ilk kez sinema, tiyatro, müzik. fotoğraf, edebiyat, karikatür, plastik sanatlar, mimarlık gibi sanatm çeşitli dallanndan otuz üç örgüt "Sanatta Ozerk Yapılanma ve Yaratma Özgürlüğü" başlıklı kurultayda bir araya gelerek sorunlannı tartışacaklar ve ortak çözüm yollan önerecekler. Kurultay saat 10.00-18.00 saatleri arasında gerçekleşecek. Kurultaym organizasyon sorumluluğunu ve sekretaryasım Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği, mali sorumluluğunu ise TOBAV üstlendi. ••••MH VELt YILMAZ 1953 - 1993 Devrimci gazeteci-yazar VELİ YILMAZ'ı ölümünün 2. yılında saygıyla anıyoruz. 28.03.1995 Sah günü saat 12.30'da Zincirlikuyu'daki mezan başında olacağız. DOSTLARI