28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MART 1995 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 OLAYLAREV ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada ta başbakanla yürür. Sayın Çiller'in şimdiye dek neler yaptığı ve yapmadığı da or- tadadır. Açıkçası Sayın Çe- tin'in güvenilir bir ortakla iş- biriiği yaptığı söylenemez. 3) Sayın Çiller, Avrupa Gümrük Birliği'ne girmek gayretiyle Hikmet Çetin'e yardımcı olsa da, DYP gru- bunun demokratikleşme ko- nusundaki tutumu henüz olumlu göstergeler sergile- miyor. Eğer gümrük birfiğine katılma güdüsü DYP gru- bunda ortak bir eğilim yara- tabilirse, engel aşılabilir. 4) SHP ile CHP'nin birteş- mesi, yeni partinin yapısında henüz gerçekleşmemiştir. Aynı çatı altında iki parti var- mış havası esmektedir. Kü- çük parti CHP'nin yönetimi, büyük parti SHP'ye egemen olmuş görüntüsü sürüyor. Örgütlerde kurultaya doğru hesaplaşma havasının rüz- gârları daha şimdiden es- meye başlamıştır. Hikmet Çetin bir yandan koalisyon hükümetinin, öte yandan parti örgütünün yapısındaki sorunlarla uğraşmak zorun- da kalacaktır. Bütün koşulları üst üste koyduğumuz zaman DYP- CHP koalisyonunda başarı- ya dönük umutların cılız ol- duğu görülüyor. Buna karşın Birleşme Kurultayı'nda orta- ya çıkan coşku rüzgârının, hükümette yaşanacak olum- suzlukla CHP'de düşmesi tehlikesi şimdiden gündem- dedir. CHP'nin önünde kısa bir zaman dilimi var. Koalisyon hükümeti, ortak protokolün ve programın gereğini yerine getirmezse ya da demokratikleşmeyi savsaklamanın ilk gösterge- leri ortaya çıkarsa, sosyal demokratların bu kez de or- taklığı sürdürmeleri intihar- dan başka bir şey olamaz. • • • G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada metin CHP kanadındaki yeni- lenme de son ana kaldı. Verilen sürenin dolmasına ramak kala hâlâ, kilrt bakanlık- lann karşılan boştu. Çetin, hü- kümetin önce cumartesiye ta- mam olduğunu söyledi, ardın- dan "pazar" dedi. Ancak sö- zünü ettiğimiz güçlükler, liste- nin oluşmasını da geciktirdi. Dün akşam saatlerine dek CHP'deki görünüm şöyleydi: - Hangi bakanlık olursa ol- sun, yeter ki bakanlık olsun diyenler. Bu kişilerin gözü te- lefonda, Çetin'den gelecek sesi bekliyorlardı. - Bakan olacağına kesin gö- züyle bakılan, ancak kafasın- da düşündüğü dışında bakan- lık istemeyenler. Bu kişilerin başında Aydın Güven Gür- kan, Ercan Karakaş gibi ad- lar geliyordu. - Bakanlıkla hiç ilgisi olma- yıp çalışmalarını örgüt içine yöneltmiş olanlar. Genel Sek- reter Adnan Keskin başta ol- mak üzere eski CHP'nin üst yönetiminde olanların büyük çoğunluğu bu kesimde yer alıyor. Keskin'le önceki gün soh- bet ettik. Keskin, CHP içinde "Baykal ekibi" adı altında ayn bir çalışma yürütülmediğini, böyle bir değerlendirme yap- manın solun bütünleşmesini engelleyeceğini söyledi. Bu nedenle de önceki günkü ya- zıma katılmadığını vurguladı. Ben zaten yanılmış olmayı di- lemiştim. Bunu Keskin'in ağ- zından duyduğumuza göre sorun yok. Keskin, hükümete katılma- ma yönünde oy kullanmış ol- ZOP Doğum... masına karşın Çetin'in başan- sı için var gücüyle çalışacağını söyledi. "Çetin'in başarısı, CHP'nin başansıdır" dedi. Daha önce birkaç kez altını çizdiğim bir saptamayı Keskin de yaptı: - Kamuoyunun bütünleşmiş sola verdiği bir kredi var. Bu- nun çok iyi kullanılması gere- kiyor. Eğer başarabilirsek yeni bir rûzgâr yaratılır. Ancak bakan değişikliği sü- reci; CHP'nin daha önceki SHP'den farklı, yepyeni bir parti olduğu yönünde değer- lendirme yapmamızı engelli- yor. Yine bildiğimiz hastâlıklar devam edecekmiş gibi bir iz- lenim alıyoruz. CHP'de günlerdir konuşu- lan tek şey, bakanlık yarışı. Kim nereye geliyor, kim yerini koruyor? Koltuğunu korumak için bakanlık personelini hare- kete geçirenler, Çetin'e farklı ulaşma yöntemleri deneyen- ler... Bütünleşme 18 şubatta sağlandı. Aradan bir ayı aşkın süre geçti. Henüz "yepyeni bir sol" yaratılması yönünde değil atılan adımlar, atılacak adımla- nn "müjdesini" bile duyama-» dık. Ancak şu aşamada hükü- met var, bunlan düşünen yok. öyle görünüyor kı, Çetin'in "Işte yeni adamlarım" deyip başlamasıyla her şey çözüm- lenmiş olmayacak. Bir süre de "hükümetteki dengeler" sıkın- tısı yaşanacak. Kabinede yer almayanlar şimdiden muhale- fet cephesine çekilmeye baş- ladı bile. Çetin'in hükümeti kurmada- ki bir önemli sıkıntısı da "ör- gütte ağıhığı olanları küstür- meme " kaygısıydı. Hem hükümeti "güçlü" ad- lardan kuracak hem de örgüt içi denge iyi gözetilmiş ola- cak. Çetin'le, dün gece Çiller'e listeyi verdikten sonra konuş- tum. Inönü'yü ikna etmenin keyfi içindeydi. Nasıl başardı- ğını sordum, "Bu da Hikmet Çetin yöntemi" dedi, devam etti: "Üç genel başkanla güçlü bir değışiklik oldu." Inönü'nün Dışişleri Bakanlı- ğı'nı kabul etmesi, örgüt için- de Çetin'e omuz vermesi ola- rak da yorumlanabilir. Tiyatrolar Günü Dışişleri Bakanlığı en "so- runlu" koltuk olarak günlerce "boş" kaldı. Ismail Cem'i Çe- tin istemiyordu. Çetin, Erdal Inönü'de ısrar ediyordu. Bu koltuğu Çetin'in kendisi de üstlenebilirdi, örgütten "yap- ma" diyen yoktu, ama kendisi istemiyordu. Sonuç olarak Inönü adı ön plana çıktı. Çetin'in bütünleşmiş solun lideri olacağını ilk "bilenler- den" Moğultay, koltuğunu koruyanlar arasında yer aldı. Sonuç olarak, hükümetin CHP kanadındaki değişiklikler tamam. Bugün, 27 Mart Dün- ya Tiyatrolar Günü'nde krono- metreye basıyoruz. CHP'li hükümeti "tatsız" bir yıldönümü bekliyor: - 5 Nisan. Geçen yıl nisan ayında, "zenginden bir kez, çalışan- dan daima" beklenen özveri- ler kamuoyuna duyurulmuş ve destek istenmişti. Bundan 1.5 ay sonra, 18 mayıs günü de demokratikleşme paketi açıl- mıştı. Öngörülen değişiklikler "en kısa sürede" gerçekleşti- rilecekti. 5 Nisan ekonomi önlemleri büyük ölçüde yaşama geçti, demokratikleşme paketi rafa geçti. SHP-DYP ortaklığı böy- le özetlenebilir. Hükümet hamamının yeni tası CHP de aynı heyecanla iktidara başlıyor: - Demokratikleşme paketi en kısa sürede yaşama geçe- cek. DYP-CHP hükümeti uygula- ma programında, daha önce defalarca dinlediğimiz bu şar- kının güftesinin biraz değışti- rilmiş olduğunu gördük. Dü- şünce suçlanna ilışkin düzen- lemeler, öncelikli olarak ele alınacak. Yani düşünce suçlan "aşın acil" bölüme alınmış. Bakalım, aydınlara düşünce özgürlüğü sözü veren CHP ile her şeyın en büyüöünü yap- maya meraklı Çiller'in de- mokratikleşme hamlesi ne öl- çüde çakışacak. Belki de önü- müzdeki günlerde Fransız Devrimi'nden sonra en büyük demokratikleşme hareketine sahne olacağız. Şimdi hükümette Çetin'li günler başlıyor. Solu bağlayan vaatlerin gerçekleşmemesi, SHP gibi CHP'yi de kısa süre- de yıpratabilir. Bu süreçte bize göre birinci tehlike şu: CHP'nin, kendisini hükümete "mahkûm" hissetmesi... 6 Tampon bölge yapay çözüm 9 • Baştarafı 1. Sayfada - Kuzey Irak'ta güvenlik kuşağı düşünülebüirmi? - 'Bunlar olmaz' anlamında de- miyorum, ama ben güvenlik kori- doru, güvenlik şeridi gibi kavram- lan hiç telafiFiız etmedim. Sayın Başbakan ile Sayın Cum- hurbaşkanı da telaffuz etmediler. Yine yapay, yine geçici, yine Irak'ın toprak bütünlüğünü olum- suz etkileyebilecek birtakım yapı- lanmalara gitmek yerine, Irak'ın bütününü kucaklayan. Irak'ın her yerinde otoriteyi tesis eden, Irak'ın topraklannda aynca bir güvenlik kuşağına gerek bırakmayan çö- zümler bence daha uygun. Orayı güvenilir bir bölge haline getırebilecek her şey düşünülebilir. - Kuze> Irak'ta, Mesut Barzani B- derliğindeki Kürdistan Demokra- tik Partisi'ne bağlı güçlere karakol yapmalan için hükümet yardımı >apılacağı söytentisi doğru mu? - Hayır. Bu konuda hükümetimiz hiçbir şey telaffuz etmedi. - Askeri harekâtm, PKK'yi top- raklannda banndırmakla suçla- nan Suriye'nin bu tutumundan vazgeçmemesi durumunda siyasi bir başanyla noktalanamayacağı görüşüne katılıyor musunuz? - Suriye ile aramızdaki ıkili so- runlann çözümü için çok ivedilik- le bir çalışma başlatmahyız. Bunu harekâtla endeksli bir şekilde ele almıyoruz. Ama Suriye ile ilişkilerin iyileş- tirilmesi, bu tür operasyonlann bir daha yapılmamasını da sağlayabi- lir. ^ lideri Mesut Yılmaz, ABD yönetiminin. bölgede bağım- sız bir Kürt devleti kurulmasına karşı çıkma iradesini yazıh hale ge- tirmesini önermiş. Hükümetin de benzer bir istemi olabilir mi? -1994 Ocak ayında ABD'ye git- tiğimde Başkan Yardımcısı Al Go- re'la görüşmüştüm. Oradakonuş- tuğumuz konulardan birisi de bu. Her konuşmamızda, bölgede bir Kürt devletinin kurulmasına karşı olduklannı teyit ettiler. Böyle bir gereklilik duyarsak, düşünülebilir. Harekât uzuyor ^^j ç ve dış basına operasyon KEMALYURTERİ NİZAMETTİN KAPLAN DIYARBAKIR/ANKARA-Türk Silahlı Kuv- vetleri'nin (TSK.), PKK militanlanna karşı Kuzey Irak'ta sürdürdüğü harekâtın 6 aya kadar uzayabi- leceği belirtildi. Askeri kaynaklar, operasyonlann "nokta-nokta" ilerlemesi nedeniyle sürenin uzaya- bilecegıni vurgularken. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. "Bu harekât günler ve haftalaria değer- lendirflemez. En çok 1 \il sürebüîr T ' dedi. Derka- rajan bölgesındeki birliklerden sorumlu Tuğgene- ral Hüseyin Erim, "Teröristkr kaço. PKK'hler dağ- larda değü, yeralanda" açıklamasını yaptı. Çatış- ma sırasında yaralı olarak yakalanan Suriye uyruk- lu Ahmet Ismail adlı terörist, harekât öncesinde, büyük bir operasyon yapılacağından haberdar ol- duklannı söyledi. Kuzey Irak'ta dün bir yerleşim bırimine yanlışlıkla havan isabet etmesi sonucu 3 sivil ölürken, 11 kişi yaralandı. Bir Kuzey Iraklı si- vilin de bir silahtan çıkan kaza kurşunuyla yaşa- mını yitirdiği bildırildi. Malatya Erhaç Üssü'nden kalkan uçaklarla, dün 7. gününe gıren operasyona hava desteği sağlanır- ken, Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda hareketlilik görülmedi. Kuzey Irak'ta, güneyden kuzeye doğru arama- tarama faaliyetleri sürdürülürken, operasyonun da- ha çok PKK'lilerin sığındıklan mağaralar üzerin- de yoğunlaştınldığı öğrenildi. Türk birlikleri tara- fından imha edilen çok sayıda mağarada örgüte ait mayınlar, roketatarlar ve çeşitli mühimmat ele ge- çirildi. Sayılan 25'i bulan tüm kamplarda hâkimi- yet sağlayan birlikler, dün de uçak ve helikopter- lerle sağlanan hava desteğiyle bolgedeki çalışma- lannı sürdürdüler. Harekâtın süresi konusunda farklı değerlendir- meler yapılıyor. Askeri çevrelerden edinilen bilgi- ye göre harekâtın ilk aşamada 4-5 hafta sürmesi ön- görüldü. Ancak son günlerde yapılan değerlendir- melerin, operasyonlann 6 aya dek uzayabileceği yönünde olduğu öğrenildi. Harekâtın büyük çapta olmasma ve önemine dikkat çeken askeri yetkıli- ler, operasyonlann "nokta-nokta" sürmesi ve ge- niş çaplı olması nedeniyle sürenin uzama olasılı- ğının yüksekliğine dikkat çektiler. Demirerin demeci Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dün AFP'ye verdiği demeçte, harekâtın 1 yıla kadar uzayabile- ceğini söyledi. Demirel, harekâtın günler ve haf- talaria değerlendirilemeyeceğini belirterek, "En çok 1 yıl sürebilir. Ancak bölgede kesinlikle kahcı değiüz. Tampon bölge gibi çözümler de düşünmü- yoruz. 220 kÛometre genişliginde. 45 Idlometre de- rinUğinde bir alan söz konusu" dedi. Bolgedeki operasyonun öldürülen terörist sayısıyla ölçülme- mesi gerektiğini vurgulayan Demirel, AFP muha- birinin, bölge halkının kültürel haklan konusunda- ki bir sorusuna, "Şu anda terörü konuşuyoruz" karşıhğını vermekle yetindi. Operasyon sürerken, Derkarajan bölgesine gö- türüîen gazetecilere, yöredeki birliklerin sorumlu- lugunu üstlenen Tuğgeneral Hüseyin Erim tarafın- dan bilgi verildi. "PKK'Kler kaçtı" diyen Erim, te- röristlerin dağlarda, yollarda değil, "yeraHmda" bulunduğunu söyledi. Erim, gazetecilerin, bölge- de 2.400 - 2.800 civannda PKK'li bulunduğunun açıklanmasma karşın neden az sayıda ölü olduğu- nu sormalan üzerine, "Biz insanlan öldürmeye gel- medik, sınnianmızı korumaya geldik. Biz PKK'yi yok etmeye geldik, ama halen 2-3 bin var ve bir teb- dit oluşturuyor" açıklamasmda bulundu. Erim, "İşiniz bhti mi?" sorusu üzerine şunlan söyledi: "Bu, hükümetin karan. Biz askeriz, 'dön' deni- lirse, döneriz. Her gece dağlarda çaüşmalar oluyor. Çok fazla değil, ama bir süre kalmamız gerekiyor. Bu da PKK'ye bağu. Eğer buradalarsa bir süre da- ha kalmalıyız. Şu anda sığuıaktalar. Güneye kaçü- larsa, Genelkurmay izin verirse gideriz." Operasyonlar sırasında 20-25 kışilik PKK'li gruplarla karşılaştıklannı ifade eden Erim, operas- yona dış tepkilerin ammsatılması üzerine şunlan söyledi: "Bab başkenderi üzülmesinler. Biz bura- da BM kararlan çerçevesinde operasyon yapıyoruz. Gdsinkr,buradaki köyiere bizimle büiikte ilaç yar- dımı vapsmlar." Yarah teröristin itiraflan Türkiye-Irak sınınnın doğusunda düzenlenen operasyonda, Kuzey Irak'taki Kantur dağında kaç- maya çalışırken yaralı yakalanan "Sabır" kod ad- lı Ahmet Ismail adlı terörist, götürüldüğü Silopi'de- ki tabur revirinde tedavi edilirken bazı itiraflarda bulundu. Anadolu Ajansı'nın haberine göre Suri- yeli terörist, sınır ötesi harekât öncesinde büyük bir operasyon olacağı konusunda bilgileri olduğunu söyledi. Suriye'nin Rakka kentinde babasınm dükkânı- na gidip gelirken PKK örgütü üyelerinin yaptığı propagandalara kanarak örgüte katıldığını, 40 gü- nü Halep kentindeki bazı evlerde olmak üzere top- lam 55 günlük eğitim gördüğünü anlatan Ismail, 15 ay önce örgüte katıldığını ve Gabar ile Cudi dağ- lanndabazıçatışmalaragirdiğini söyledi. PKK'nin 40-60 kişilik gruplar halinde dolaştığını, kendi grup liderlerinin kod adının "Serhat" olduğunu söyleyen terörist, örgütün açlık ve sefalet içinde ol- duğunu belirtti. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre güvenlik kuvvetlerince Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sürdürülen ope- rasyonlar sırasında çıkan çatışmalarda toplam 9 te- rörist öldürüldü. Pişmanlık Yasası'ndan yararlan- mak amacıyla örgütten kaçan 5 teröristin de teslim olduğu belirtildi. • Baştarafı 1. Sayfada yon gerçekleştirdik" diyen Karayal- çın, harekâta ilişkin bilgilendirme me- kanizmasını Cumhuriyet'e şöyle an- lattı: - Buradaki bir yenilik şu; ilk defa büyükekjilerimiz, yurtdışmda aynı an- da haberdar okiular. - îkincisi, bu harekâtı ilk defa hükü- met bildirdi dünya ve Türkiye'ye, bu çok önemli. Genelkurmay'ın açıkla- ması_ondan sonra geldi. - Üçüncüsü, ilk kez olan bir başka şey; çok kısa bir süre sonra Dışişleri Bakanlığı bütün yabancı gazetecileri çağu-arak bilgi verdL İlk kez Genel- kurmay temsilcisi, yabancı basın men- suplarma harita üzerinde bilgi verdi - Dördüncü yenilik, hafta boyunca Genelkurmay'dan görevli bir subay ar- kadaşımız Dışişleri'nde çalıştı ve ar- dından gelen bütün bilgi talepleri ona iletüdi. Genelkurmay'dan bu yolla bil- gi ahnarak buradan derhal verildi. - Aslında AB ileyapüan gümrük bir- liği anlaşmasından bu yana çalışmala- nmızıyürütüyoruz. Arkadaşlardan ri- ca ediyorum; hepsi hem iç hem dış ba- sına aynnülı bilgi sunuyorlar. Bu ha- rckârta, iç basına sunduğumuz bilgUe- rin yanısıra, yabancı basına verdiğimiz bilgUerin de çok yarannı gördük. K. Irak'ta yine göç var Yozgat'ta göçiik: 2 ölü • Baştarafı 1. Sayfada min edildiğini söyledi. Ersoy yaptığı açıklamada, göçük altın- da kalan işçileri kurtarma çalış- malannın sürdürüldüğünü belir- terek. "tlk etapta, mahalli im- kânlaria 9 işçimiz kurtarümış- ü r " dedi. Patlamadan sonra ocakta yoğun karbonmonoksit gaa ve yangın olduğu için TTK Ankara Beypazan ve Amasya Çeltek ışletmelerinden beklenen ekibın saat 20.00'de olay yerine ulaştığını ve incelemelerini sür- dürdüğünü kaydetti. Vali Ersoy, ocakta biriken kar- bonmonoksit gaztnm, kurtarma çalışmalarını güçleştirdiğini be- lirtti. Yetkililerce yapılan açıklama- da. göçük altında "Ismail Ek- mekçi, Hüseyin Güngör, Dursun Camcı, Hüseyin Çalacı, Dursun Aslan, Kıyas Akça, Bayram De- mir, Mahmut Can, Muzaffer Et- üoğlu, Aydın Öztürk, Rafet Bile- cen, Bahattin Kayabaşu, Ali Yö- rük, HayTettin Yan, ,\hmet Öz- nar, Şükrii Tannvertii, Melunet Temiz,Alaattin Şimşek, Fevzi Bi- çer, Muammer Islak, Mustafa Şimşek, Arif Çflibiş, Dursun Duygu, Ünal Gedik, Zekeriya Yeskel,Ahmet Karakaya, Murat Yılmaz, Mahmat Çimen, Halil Kara, Dursun Çötür. Recep Ya- ZKI, Mehmet L staoğlu, Mustafa Gedik, Ömer Yiğh''in bulundu- ğu bildirildi. Işçilerin 900 metre derinlikte bulunduklan ve zehirli gazdan dolayı kurtarma ekiplerinin içe- riye girmekte zorlandıklan öğre- nildi. • Baştarafı 1. Sayfada rin birleşip Türk askerini Irak'tan ç> karması gerekir. Kürdistan'da huzur ve istikrarm sağlanması için bu gerek- ndü-" dedi. TfiridyeH sığmmaalar Kürt kökenli Türk vatandaşlan yak- laşık bir yıl önce Türkiye'de güvenlik güçleriyle PKK'liler arasındaki çatış- malardan ve baskılardan bunaldıklan savıyla Kuzey Irak'a göç etmişlerdi. Türİc Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a düzenlediği operasyon üzerine bu Kürt kökenli Türk vatandaşı sığm- macılann, Zaho ve Tilkeberbölgesin- deki yerleşim birimlerine de operas- yon düzenlenmesi endişesiyle BM'ye başvurarak kendilerini, daha güvenli hissedecekleri Dahok yakınlanndaki Artuş kampına taşımalanm istedikJe- ri öğrenildi. Bunun üzerine Türkiyeli sığınma- cılar, kısa adı Qandiç olan lsveç Insa- ni Yardım Örgütü'nce BM'nin Za- ho'daki Muhafızlar Birliği gözetimin- de kamyon ve minibüslerle Artuş kampına nakledildiler. 16 BM aracının yam sıra 22 kamyon ve 4 minibüsten oluşan ilk konvoy dün öğle saatlerinde Zaho'ya yaklaşık 80 kilometre uzaklıktaki Artuş kampına hareket etti. Zaho ve Tilkeber bölge- sinde 710 sığınmacı ailesinden 2 bin 635 kişilik413 ailenin Artuş'a nakle- dilecekleri bildirildi. Zaho, Tilkeber ve Artuş kamplann- da yaklaşık 13 bin Kürt kökenli Türk vatandaşı sığınmacı olarak bulunuyor. "Baskıdan kaçük" Artuş'a gitmek üzere BM'nin Za- ho'daki merkezi önüne getirilen sığın- macılardan görüştüklerimizden bazı- lan, devletin ve PKK'nin baskılann- dan yıldıklan için göçmek zorunda kaldıklanm söylediler. Adının açıklanmasını istemeyen Şırnaklı ve daha önce besicilikle uğ- raştığmı belirten 40 yaşındaki Türki- yeli sığınmacı, köyünü çok özlediği- ni. dönmek için fırsat aradığını, ancak güvenli koşullarda dönebileceğini be- lirterek şöyle konuştu: "Şu anda çok korkuyorum. Korka- rak da konuşuyorum. Ancak, kaçmak- tan başka çaremiz yoktu. Tekrar dön- meji elbette isteriz. Ama, hep birlikte güvence içinde dönebileceksek, yakı- lan yıkılan evlerimiz yeniden yapıla- caksa,zaraıianmızkarşüanacaksa dö- neriz." Şırnak'a bağlı Ortaköy'den Kaşu- ran aşiretine mensup HaÛl adlı sığın- macı ise konuşmalannda daha çok Türk güvenlik güçlerini suçladı. PKK ile devlet güçleri arasında taraf ohna- dıklan ve devletten silah almadıklan için köşeye sıkıştıklarmı anlatan Halil, şunlan söyledi: "Tüm dünyaya sesleniyoruz. İnsan haklan konusunda, demokrasi konu- sunda güvence verilirse Türkiye'ye dö- nebiliriz. Şimdild şartlarda dönmemiz mümkün değil" Siirt'in Pervari ilçesi yöresinden bir sığınmacı da Türk güvenlik güçlerini suçlayarak "Herkes kaçtı bir yana gh- ti. Biz de buraya geldik. Hakkımızı is- tiyoruz. DilimizL kinüiğimizi istiy oruz. Devlet bize 'Kürtüz' dediğimiz için baskıyaptL'Kürt değiliz' desekmese- leçıkmayacak. Ama, Kürtüz. Allah bi- a Kürt yaratmış. Anadilimizi istiyo- ruz. İnsan haklan ve demokrasi istiyo- ruz. Güvenlik içinde yaşamak istiyo- ruz" diye konuştu. Erkekler kaçmışti Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Çelik Harekâtı'nı başlatmasmdan sonra Za- ho ve Tilkeber bölgesindeki yerleşim birimlerinde bannan Türkiyeli sığm- macılardan erkeklerin bölgeyi terk ederek kendi olanaklanyla Artuş kam- pına gittikleri öğrenildi. Geride yaşlı erkeklerle kadın ve ço- cuklann kaldığı bildirildi. Türk sığın- macılann nakli dolayısıyla Artuş kam- pına BM tarafindan 600 çadır gönde- rildiği öğrenildi. Bir Qandiç yetkilisinin verdiği bil- giye göre, harekât başlamamış olsay- dı, Zaho ve Tilkeber bölgesinde Türk sığınmacılar için 8 köy inşa edilecek- ti. Köy inşaatlannın başlama tarihi 20 mart olarak belirlenmişti. Ancak, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Çelik Harekâtı üzerine bu köylerin yapımından vaz- geçildi. Bazı markaların kalitesi tartışılmaz* KIRLANGICD o ğ a d a n s ü z ü l e n s a ğ l ı k
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle