Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MART 1995 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
OLAYLAREV
ARDENDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
ta başbakanla yürür. Sayın
Çiller'in şimdiye dek neler
yaptığı ve yapmadığı da or-
tadadır. Açıkçası Sayın Çe-
tin'in güvenilir bir ortakla iş-
biriiği yaptığı söylenemez.
3) Sayın Çiller, Avrupa
Gümrük Birliği'ne girmek
gayretiyle Hikmet Çetin'e
yardımcı olsa da, DYP gru-
bunun demokratikleşme ko-
nusundaki tutumu henüz
olumlu göstergeler sergile-
miyor. Eğer gümrük birfiğine
katılma güdüsü DYP gru-
bunda ortak bir eğilim yara-
tabilirse, engel aşılabilir.
4) SHP ile CHP'nin birteş-
mesi, yeni partinin yapısında
henüz gerçekleşmemiştir.
Aynı çatı altında iki parti var-
mış havası esmektedir. Kü-
çük parti CHP'nin yönetimi,
büyük parti SHP'ye egemen
olmuş görüntüsü sürüyor.
Örgütlerde kurultaya doğru
hesaplaşma havasının rüz-
gârları daha şimdiden es-
meye başlamıştır. Hikmet
Çetin bir yandan koalisyon
hükümetinin, öte yandan
parti örgütünün yapısındaki
sorunlarla uğraşmak zorun-
da kalacaktır.
Bütün koşulları üst üste
koyduğumuz zaman DYP-
CHP koalisyonunda başarı-
ya dönük umutların cılız ol-
duğu görülüyor. Buna karşın
Birleşme Kurultayı'nda orta-
ya çıkan coşku rüzgârının,
hükümette yaşanacak olum-
suzlukla CHP'de düşmesi
tehlikesi şimdiden gündem-
dedir.
CHP'nin önünde kısa bir
zaman dilimi var.
Koalisyon hükümeti, ortak
protokolün ve programın
gereğini yerine getirmezse
ya da demokratikleşmeyi
savsaklamanın ilk gösterge-
leri ortaya çıkarsa, sosyal
demokratların bu kez de or-
taklığı sürdürmeleri intihar-
dan başka bir şey olamaz.
• • •
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
metin CHP kanadındaki yeni-
lenme de son ana kaldı.
Verilen sürenin dolmasına
ramak kala hâlâ, kilrt bakanlık-
lann karşılan boştu. Çetin, hü-
kümetin önce cumartesiye ta-
mam olduğunu söyledi, ardın-
dan "pazar" dedi. Ancak sö-
zünü ettiğimiz güçlükler, liste-
nin oluşmasını da geciktirdi.
Dün akşam saatlerine dek
CHP'deki görünüm şöyleydi:
- Hangi bakanlık olursa ol-
sun, yeter ki bakanlık olsun
diyenler. Bu kişilerin gözü te-
lefonda, Çetin'den gelecek
sesi bekliyorlardı.
- Bakan olacağına kesin gö-
züyle bakılan, ancak kafasın-
da düşündüğü dışında bakan-
lık istemeyenler. Bu kişilerin
başında Aydın Güven Gür-
kan, Ercan Karakaş gibi ad-
lar geliyordu.
- Bakanlıkla hiç ilgisi olma-
yıp çalışmalarını örgüt içine
yöneltmiş olanlar. Genel Sek-
reter Adnan Keskin başta ol-
mak üzere eski CHP'nin üst
yönetiminde olanların büyük
çoğunluğu bu kesimde yer
alıyor.
Keskin'le önceki gün soh-
bet ettik. Keskin, CHP içinde
"Baykal ekibi" adı altında ayn
bir çalışma yürütülmediğini,
böyle bir değerlendirme yap-
manın solun bütünleşmesini
engelleyeceğini söyledi. Bu
nedenle de önceki günkü ya-
zıma katılmadığını vurguladı.
Ben zaten yanılmış olmayı di-
lemiştim. Bunu Keskin'in ağ-
zından duyduğumuza göre
sorun yok.
Keskin, hükümete katılma-
ma yönünde oy kullanmış ol-
ZOP Doğum...
masına karşın Çetin'in başan-
sı için var gücüyle çalışacağını
söyledi. "Çetin'in başarısı,
CHP'nin başansıdır" dedi.
Daha önce birkaç kez altını
çizdiğim bir saptamayı Keskin
de yaptı:
- Kamuoyunun bütünleşmiş
sola verdiği bir kredi var. Bu-
nun çok iyi kullanılması gere-
kiyor. Eğer başarabilirsek yeni
bir rûzgâr yaratılır.
Ancak bakan değişikliği sü-
reci; CHP'nin daha önceki
SHP'den farklı, yepyeni bir
parti olduğu yönünde değer-
lendirme yapmamızı engelli-
yor. Yine bildiğimiz hastâlıklar
devam edecekmiş gibi bir iz-
lenim alıyoruz.
CHP'de günlerdir konuşu-
lan tek şey, bakanlık yarışı.
Kim nereye geliyor, kim yerini
koruyor? Koltuğunu korumak
için bakanlık personelini hare-
kete geçirenler, Çetin'e farklı
ulaşma yöntemleri deneyen-
ler...
Bütünleşme 18 şubatta
sağlandı. Aradan bir ayı aşkın
süre geçti. Henüz "yepyeni bir
sol" yaratılması yönünde değil
atılan adımlar, atılacak adımla-
nn "müjdesini" bile duyama-»
dık.
Ancak şu aşamada hükü-
met var, bunlan düşünen yok.
öyle görünüyor kı, Çetin'in
"Işte yeni adamlarım" deyip
başlamasıyla her şey çözüm-
lenmiş olmayacak. Bir süre de
"hükümetteki dengeler" sıkın-
tısı yaşanacak. Kabinede yer
almayanlar şimdiden muhale-
fet cephesine çekilmeye baş-
ladı bile.
Çetin'in hükümeti kurmada-
ki bir önemli sıkıntısı da "ör-
gütte ağıhığı olanları küstür-
meme " kaygısıydı.
Hem hükümeti "güçlü" ad-
lardan kuracak hem de örgüt
içi denge iyi gözetilmiş ola-
cak.
Çetin'le, dün gece Çiller'e
listeyi verdikten sonra konuş-
tum. Inönü'yü ikna etmenin
keyfi içindeydi. Nasıl başardı-
ğını sordum, "Bu da Hikmet
Çetin yöntemi" dedi, devam
etti:
"Üç genel başkanla güçlü
bir değışiklik oldu."
Inönü'nün Dışişleri Bakanlı-
ğı'nı kabul etmesi, örgüt için-
de Çetin'e omuz vermesi ola-
rak da yorumlanabilir.
Tiyatrolar Günü
Dışişleri Bakanlığı en "so-
runlu" koltuk olarak günlerce
"boş" kaldı. Ismail Cem'i Çe-
tin istemiyordu. Çetin, Erdal
Inönü'de ısrar ediyordu. Bu
koltuğu Çetin'in kendisi de
üstlenebilirdi, örgütten "yap-
ma" diyen yoktu, ama kendisi
istemiyordu. Sonuç olarak
Inönü adı ön plana çıktı.
Çetin'in bütünleşmiş solun
lideri olacağını ilk "bilenler-
den" Moğultay, koltuğunu
koruyanlar arasında yer aldı.
Sonuç olarak, hükümetin
CHP kanadındaki değişiklikler
tamam. Bugün, 27 Mart Dün-
ya Tiyatrolar Günü'nde krono-
metreye basıyoruz.
CHP'li hükümeti "tatsız" bir
yıldönümü bekliyor:
- 5 Nisan.
Geçen yıl nisan ayında,
"zenginden bir kez, çalışan-
dan daima" beklenen özveri-
ler kamuoyuna duyurulmuş ve
destek istenmişti. Bundan 1.5
ay sonra, 18 mayıs günü de
demokratikleşme paketi açıl-
mıştı. Öngörülen değişiklikler
"en kısa sürede" gerçekleşti-
rilecekti.
5 Nisan ekonomi önlemleri
büyük ölçüde yaşama geçti,
demokratikleşme paketi rafa
geçti. SHP-DYP ortaklığı böy-
le özetlenebilir.
Hükümet hamamının yeni
tası CHP de aynı heyecanla
iktidara başlıyor:
- Demokratikleşme paketi
en kısa sürede yaşama geçe-
cek.
DYP-CHP hükümeti uygula-
ma programında, daha önce
defalarca dinlediğimiz bu şar-
kının güftesinin biraz değışti-
rilmiş olduğunu gördük. Dü-
şünce suçlanna ilışkin düzen-
lemeler, öncelikli olarak ele
alınacak. Yani düşünce suçlan
"aşın acil" bölüme alınmış.
Bakalım, aydınlara düşünce
özgürlüğü sözü veren CHP ile
her şeyın en büyüöünü yap-
maya meraklı Çiller'in de-
mokratikleşme hamlesi ne öl-
çüde çakışacak. Belki de önü-
müzdeki günlerde Fransız
Devrimi'nden sonra en büyük
demokratikleşme hareketine
sahne olacağız.
Şimdi hükümette Çetin'li
günler başlıyor. Solu bağlayan
vaatlerin gerçekleşmemesi,
SHP gibi CHP'yi de kısa süre-
de yıpratabilir. Bu süreçte bize
göre birinci tehlike şu:
CHP'nin, kendisini hükümete
"mahkûm" hissetmesi...
6
Tampon bölge yapay çözüm
9
• Baştarafı 1. Sayfada
- Kuzey Irak'ta güvenlik kuşağı
düşünülebüirmi?
- 'Bunlar olmaz' anlamında de-
miyorum, ama ben güvenlik kori-
doru, güvenlik şeridi gibi kavram-
lan hiç telafiFiız etmedim.
Sayın Başbakan ile Sayın Cum-
hurbaşkanı da telaffuz etmediler.
Yine yapay, yine geçici, yine
Irak'ın toprak bütünlüğünü olum-
suz etkileyebilecek birtakım yapı-
lanmalara gitmek yerine, Irak'ın
bütününü kucaklayan. Irak'ın her
yerinde otoriteyi tesis eden, Irak'ın
topraklannda aynca bir güvenlik
kuşağına gerek bırakmayan çö-
zümler bence daha uygun.
Orayı güvenilir bir bölge haline
getırebilecek her şey düşünülebilir.
- Kuze> Irak'ta, Mesut Barzani B-
derliğindeki Kürdistan Demokra-
tik Partisi'ne bağlı güçlere karakol
yapmalan için hükümet yardımı
>apılacağı söytentisi doğru mu?
- Hayır. Bu konuda hükümetimiz
hiçbir şey telaffuz etmedi.
- Askeri harekâtm, PKK'yi top-
raklannda banndırmakla suçla-
nan Suriye'nin bu tutumundan
vazgeçmemesi durumunda siyasi
bir başanyla noktalanamayacağı
görüşüne katılıyor musunuz?
- Suriye ile aramızdaki ıkili so-
runlann çözümü için çok ivedilik-
le bir çalışma başlatmahyız. Bunu
harekâtla endeksli bir şekilde ele
almıyoruz.
Ama Suriye ile ilişkilerin iyileş-
tirilmesi, bu tür operasyonlann bir
daha yapılmamasını da sağlayabi-
lir.
^ lideri Mesut Yılmaz,
ABD yönetiminin. bölgede bağım-
sız bir Kürt devleti kurulmasına
karşı çıkma iradesini yazıh hale ge-
tirmesini önermiş. Hükümetin de
benzer bir istemi olabilir mi?
-1994 Ocak ayında ABD'ye git-
tiğimde Başkan Yardımcısı Al Go-
re'la görüşmüştüm. Oradakonuş-
tuğumuz konulardan birisi de bu.
Her konuşmamızda, bölgede bir
Kürt devletinin kurulmasına karşı
olduklannı teyit ettiler. Böyle bir
gereklilik duyarsak, düşünülebilir.
Harekât uzuyor ^^j ç ve dış basına operasyon
KEMALYURTERİ
NİZAMETTİN KAPLAN
DIYARBAKIR/ANKARA-Türk Silahlı Kuv-
vetleri'nin (TSK.), PKK militanlanna karşı Kuzey
Irak'ta sürdürdüğü harekâtın 6 aya kadar uzayabi-
leceği belirtildi. Askeri kaynaklar, operasyonlann
"nokta-nokta" ilerlemesi nedeniyle sürenin uzaya-
bilecegıni vurgularken. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. "Bu harekât günler ve haftalaria değer-
lendirflemez. En çok 1 \il sürebüîr
T
' dedi. Derka-
rajan bölgesındeki birliklerden sorumlu Tuğgene-
ral Hüseyin Erim, "Teröristkr kaço. PKK'hler dağ-
larda değü, yeralanda" açıklamasını yaptı. Çatış-
ma sırasında yaralı olarak yakalanan Suriye uyruk-
lu Ahmet Ismail adlı terörist, harekât öncesinde,
büyük bir operasyon yapılacağından haberdar ol-
duklannı söyledi. Kuzey Irak'ta dün bir yerleşim
bırimine yanlışlıkla havan isabet etmesi sonucu 3
sivil ölürken, 11 kişi yaralandı. Bir Kuzey Iraklı si-
vilin de bir silahtan çıkan kaza kurşunuyla yaşa-
mını yitirdiği bildırildi.
Malatya Erhaç Üssü'nden kalkan uçaklarla, dün
7. gününe gıren operasyona hava desteği sağlanır-
ken, Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda
hareketlilik görülmedi.
Kuzey Irak'ta, güneyden kuzeye doğru arama-
tarama faaliyetleri sürdürülürken, operasyonun da-
ha çok PKK'lilerin sığındıklan mağaralar üzerin-
de yoğunlaştınldığı öğrenildi. Türk birlikleri tara-
fından imha edilen çok sayıda mağarada örgüte ait
mayınlar, roketatarlar ve çeşitli mühimmat ele ge-
çirildi. Sayılan 25'i bulan tüm kamplarda hâkimi-
yet sağlayan birlikler, dün de uçak ve helikopter-
lerle sağlanan hava desteğiyle bolgedeki çalışma-
lannı sürdürdüler.
Harekâtın süresi konusunda farklı değerlendir-
meler yapılıyor. Askeri çevrelerden edinilen bilgi-
ye göre harekâtın ilk aşamada 4-5 hafta sürmesi ön-
görüldü. Ancak son günlerde yapılan değerlendir-
melerin, operasyonlann 6 aya dek uzayabileceği
yönünde olduğu öğrenildi. Harekâtın büyük çapta
olmasma ve önemine dikkat çeken askeri yetkıli-
ler, operasyonlann "nokta-nokta" sürmesi ve ge-
niş çaplı olması nedeniyle sürenin uzama olasılı-
ğının yüksekliğine dikkat çektiler.
Demirerin demeci
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dün AFP'ye
verdiği demeçte, harekâtın 1 yıla kadar uzayabile-
ceğini söyledi. Demirel, harekâtın günler ve haf-
talaria değerlendirilemeyeceğini belirterek, "En
çok 1 yıl sürebilir. Ancak bölgede kesinlikle kahcı
değiüz. Tampon bölge gibi çözümler de düşünmü-
yoruz. 220 kÛometre genişliginde. 45 Idlometre de-
rinUğinde bir alan söz konusu" dedi. Bolgedeki
operasyonun öldürülen terörist sayısıyla ölçülme-
mesi gerektiğini vurgulayan Demirel, AFP muha-
birinin, bölge halkının kültürel haklan konusunda-
ki bir sorusuna, "Şu anda terörü konuşuyoruz"
karşıhğını vermekle yetindi.
Operasyon sürerken, Derkarajan bölgesine gö-
türüîen gazetecilere, yöredeki birliklerin sorumlu-
lugunu üstlenen Tuğgeneral Hüseyin Erim tarafın-
dan bilgi verildi. "PKK'Kler kaçtı" diyen Erim, te-
röristlerin dağlarda, yollarda değil, "yeraHmda"
bulunduğunu söyledi. Erim, gazetecilerin, bölge-
de 2.400 - 2.800 civannda PKK'li bulunduğunun
açıklanmasma karşın neden az sayıda ölü olduğu-
nu sormalan üzerine, "Biz insanlan öldürmeye gel-
medik, sınnianmızı korumaya geldik. Biz PKK'yi
yok etmeye geldik, ama halen 2-3 bin var ve bir teb-
dit oluşturuyor" açıklamasmda bulundu.
Erim, "İşiniz bhti mi?" sorusu üzerine şunlan
söyledi:
"Bu, hükümetin karan. Biz askeriz, 'dön' deni-
lirse, döneriz. Her gece dağlarda çaüşmalar oluyor.
Çok fazla değil, ama bir süre kalmamız gerekiyor.
Bu da PKK'ye bağu. Eğer buradalarsa bir süre da-
ha kalmalıyız. Şu anda sığuıaktalar. Güneye kaçü-
larsa, Genelkurmay izin verirse gideriz."
Operasyonlar sırasında 20-25 kışilik PKK'li
gruplarla karşılaştıklannı ifade eden Erim, operas-
yona dış tepkilerin ammsatılması üzerine şunlan
söyledi: "Bab başkenderi üzülmesinler. Biz bura-
da BM kararlan çerçevesinde operasyon yapıyoruz.
Gdsinkr,buradaki köyiere bizimle büiikte ilaç yar-
dımı vapsmlar."
Yarah teröristin itiraflan
Türkiye-Irak sınınnın doğusunda düzenlenen
operasyonda, Kuzey Irak'taki Kantur dağında kaç-
maya çalışırken yaralı yakalanan "Sabır" kod ad-
lı Ahmet Ismail adlı terörist, götürüldüğü Silopi'de-
ki tabur revirinde tedavi edilirken bazı itiraflarda
bulundu. Anadolu Ajansı'nın haberine göre Suri-
yeli terörist, sınır ötesi harekât öncesinde büyük bir
operasyon olacağı konusunda bilgileri olduğunu
söyledi.
Suriye'nin Rakka kentinde babasınm dükkânı-
na gidip gelirken PKK örgütü üyelerinin yaptığı
propagandalara kanarak örgüte katıldığını, 40 gü-
nü Halep kentindeki bazı evlerde olmak üzere top-
lam 55 günlük eğitim gördüğünü anlatan Ismail, 15
ay önce örgüte katıldığını ve Gabar ile Cudi dağ-
lanndabazıçatışmalaragirdiğini söyledi. PKK'nin
40-60 kişilik gruplar halinde dolaştığını, kendi
grup liderlerinin kod adının "Serhat" olduğunu
söyleyen terörist, örgütün açlık ve sefalet içinde ol-
duğunu belirtti.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan
açıklamaya göre güvenlik kuvvetlerince Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sürdürülen ope-
rasyonlar sırasında çıkan çatışmalarda toplam 9 te-
rörist öldürüldü. Pişmanlık Yasası'ndan yararlan-
mak amacıyla örgütten kaçan 5 teröristin de teslim
olduğu belirtildi.
• Baştarafı 1. Sayfada
yon gerçekleştirdik" diyen Karayal-
çın, harekâta ilişkin bilgilendirme me-
kanizmasını Cumhuriyet'e şöyle an-
lattı:
- Buradaki bir yenilik şu; ilk defa
büyükekjilerimiz, yurtdışmda aynı an-
da haberdar okiular.
- îkincisi, bu harekâtı ilk defa hükü-
met bildirdi dünya ve Türkiye'ye, bu
çok önemli. Genelkurmay'ın açıkla-
ması_ondan sonra geldi.
- Üçüncüsü, ilk kez olan bir başka
şey; çok kısa bir süre sonra Dışişleri
Bakanlığı bütün yabancı gazetecileri
çağu-arak bilgi verdL İlk kez Genel-
kurmay temsilcisi, yabancı basın men-
suplarma harita üzerinde bilgi verdi
- Dördüncü yenilik, hafta boyunca
Genelkurmay'dan görevli bir subay ar-
kadaşımız Dışişleri'nde çalıştı ve ar-
dından gelen bütün bilgi talepleri ona
iletüdi. Genelkurmay'dan bu yolla bil-
gi ahnarak buradan derhal verildi.
- Aslında AB ileyapüan gümrük bir-
liği anlaşmasından bu yana çalışmala-
nmızıyürütüyoruz. Arkadaşlardan ri-
ca ediyorum; hepsi hem iç hem dış ba-
sına aynnülı bilgi sunuyorlar. Bu ha-
rckârta, iç basına sunduğumuz bilgUe-
rin yanısıra, yabancı basına verdiğimiz
bilgUerin de çok yarannı gördük.
K. Irak'ta yine göç var
Yozgat'ta göçiik: 2 ölü
• Baştarafı 1. Sayfada
min edildiğini söyledi. Ersoy
yaptığı açıklamada, göçük altın-
da kalan işçileri kurtarma çalış-
malannın sürdürüldüğünü belir-
terek. "tlk etapta, mahalli im-
kânlaria 9 işçimiz kurtarümış-
ü r " dedi. Patlamadan sonra
ocakta yoğun karbonmonoksit
gaa ve yangın olduğu için TTK
Ankara Beypazan ve Amasya
Çeltek ışletmelerinden beklenen
ekibın saat 20.00'de olay yerine
ulaştığını ve incelemelerini sür-
dürdüğünü kaydetti.
Vali Ersoy, ocakta biriken kar-
bonmonoksit gaztnm, kurtarma
çalışmalarını güçleştirdiğini be-
lirtti.
Yetkililerce yapılan açıklama-
da. göçük altında "Ismail Ek-
mekçi, Hüseyin Güngör, Dursun
Camcı, Hüseyin Çalacı, Dursun
Aslan, Kıyas Akça, Bayram De-
mir, Mahmut Can, Muzaffer Et-
üoğlu, Aydın Öztürk, Rafet Bile-
cen, Bahattin Kayabaşu, Ali Yö-
rük, HayTettin Yan, ,\hmet Öz-
nar, Şükrii Tannvertii, Melunet
Temiz,Alaattin Şimşek, Fevzi Bi-
çer, Muammer Islak, Mustafa
Şimşek, Arif Çflibiş, Dursun
Duygu, Ünal Gedik, Zekeriya
Yeskel,Ahmet Karakaya, Murat
Yılmaz, Mahmat Çimen, Halil
Kara, Dursun Çötür. Recep Ya-
ZKI, Mehmet L staoğlu, Mustafa
Gedik, Ömer Yiğh''in bulundu-
ğu bildirildi.
Işçilerin 900 metre derinlikte
bulunduklan ve zehirli gazdan
dolayı kurtarma ekiplerinin içe-
riye girmekte zorlandıklan öğre-
nildi.
• Baştarafı 1. Sayfada
rin birleşip Türk askerini Irak'tan ç>
karması gerekir. Kürdistan'da huzur
ve istikrarm sağlanması için bu gerek-
ndü-" dedi.
TfiridyeH sığmmaalar
Kürt kökenli Türk vatandaşlan yak-
laşık bir yıl önce Türkiye'de güvenlik
güçleriyle PKK'liler arasındaki çatış-
malardan ve baskılardan bunaldıklan
savıyla Kuzey Irak'a göç etmişlerdi.
Türİc Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey
Irak'a düzenlediği operasyon üzerine
bu Kürt kökenli Türk vatandaşı sığm-
macılann, Zaho ve Tilkeberbölgesin-
deki yerleşim birimlerine de operas-
yon düzenlenmesi endişesiyle BM'ye
başvurarak kendilerini, daha güvenli
hissedecekleri Dahok yakınlanndaki
Artuş kampına taşımalanm istedikJe-
ri öğrenildi.
Bunun üzerine Türkiyeli sığınma-
cılar, kısa adı Qandiç olan lsveç Insa-
ni Yardım Örgütü'nce BM'nin Za-
ho'daki Muhafızlar Birliği gözetimin-
de kamyon ve minibüslerle Artuş
kampına nakledildiler.
16 BM aracının yam sıra 22 kamyon
ve 4 minibüsten oluşan ilk konvoy dün
öğle saatlerinde Zaho'ya yaklaşık 80
kilometre uzaklıktaki Artuş kampına
hareket etti. Zaho ve Tilkeber bölge-
sinde 710 sığınmacı ailesinden 2 bin
635 kişilik413 ailenin Artuş'a nakle-
dilecekleri bildirildi.
Zaho, Tilkeber ve Artuş kamplann-
da yaklaşık 13 bin Kürt kökenli Türk
vatandaşı sığınmacı olarak bulunuyor.
"Baskıdan kaçük"
Artuş'a gitmek üzere BM'nin Za-
ho'daki merkezi önüne getirilen sığın-
macılardan görüştüklerimizden bazı-
lan, devletin ve PKK'nin baskılann-
dan yıldıklan için göçmek zorunda
kaldıklanm söylediler.
Adının açıklanmasını istemeyen
Şırnaklı ve daha önce besicilikle uğ-
raştığmı belirten 40 yaşındaki Türki-
yeli sığınmacı, köyünü çok özlediği-
ni. dönmek için fırsat aradığını, ancak
güvenli koşullarda dönebileceğini be-
lirterek şöyle konuştu:
"Şu anda çok korkuyorum. Korka-
rak da konuşuyorum. Ancak, kaçmak-
tan başka çaremiz yoktu. Tekrar dön-
meji elbette isteriz. Ama, hep birlikte
güvence içinde dönebileceksek, yakı-
lan yıkılan evlerimiz yeniden yapıla-
caksa,zaraıianmızkarşüanacaksa dö-
neriz."
Şırnak'a bağlı Ortaköy'den Kaşu-
ran aşiretine mensup HaÛl adlı sığın-
macı ise konuşmalannda daha çok
Türk güvenlik güçlerini suçladı. PKK
ile devlet güçleri arasında taraf ohna-
dıklan ve devletten silah almadıklan
için köşeye sıkıştıklarmı anlatan Halil,
şunlan söyledi:
"Tüm dünyaya sesleniyoruz. İnsan
haklan konusunda, demokrasi konu-
sunda güvence verilirse Türkiye'ye dö-
nebiliriz. Şimdild şartlarda dönmemiz
mümkün değil"
Siirt'in Pervari ilçesi yöresinden bir
sığınmacı da Türk güvenlik güçlerini
suçlayarak "Herkes kaçtı bir yana gh-
ti. Biz de buraya geldik. Hakkımızı is-
tiyoruz. DilimizL kinüiğimizi istiy oruz.
Devlet bize 'Kürtüz' dediğimiz için
baskıyaptL'Kürt değiliz' desekmese-
leçıkmayacak. Ama, Kürtüz. Allah bi-
a Kürt yaratmış. Anadilimizi istiyo-
ruz. İnsan haklan ve demokrasi istiyo-
ruz. Güvenlik içinde yaşamak istiyo-
ruz" diye konuştu.
Erkekler kaçmışti
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Çelik
Harekâtı'nı başlatmasmdan sonra Za-
ho ve Tilkeber bölgesindeki yerleşim
birimlerinde bannan Türkiyeli sığm-
macılardan erkeklerin bölgeyi terk
ederek kendi olanaklanyla Artuş kam-
pına gittikleri öğrenildi.
Geride yaşlı erkeklerle kadın ve ço-
cuklann kaldığı bildirildi. Türk sığın-
macılann nakli dolayısıyla Artuş kam-
pına BM tarafindan 600 çadır gönde-
rildiği öğrenildi.
Bir Qandiç yetkilisinin verdiği bil-
giye göre, harekât başlamamış olsay-
dı, Zaho ve Tilkeber bölgesinde Türk
sığınmacılar için 8 köy inşa edilecek-
ti.
Köy inşaatlannın başlama tarihi 20
mart olarak belirlenmişti. Ancak, Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin Çelik Harekâtı
üzerine bu köylerin yapımından vaz-
geçildi.
Bazı
markaların
kalitesi
tartışılmaz*
KIRLANGICD o ğ a d a n s ü z ü l e n s a ğ l ı k