28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 27 MART 1995 PAZARTESİ 12 DİZtYAZI 'İlk günah'ın faturası kadınaYılanın erkeğe değil de kadına yakla- şıp onu kandırması, daha doğrusu, Tan- n'nm neden kadının kandınlmasını uy- gun gördüğü sorusunu. çağımız düşünür- lennden Bertrand RusseU'ın: Tanrmın nedenibeffi obnayan seçimi" yanıtıyla ge- çiştirmek pek kolay olmasa gerek. Ola- yın devamını yine Tekviıı'den okuyahm. "Çıplaklığının aynmına varan Adem, tanrıdan gizlenirken birden onun sesini işitir: 'Neredesin? Çıplak olduğunu sana kim bildirdi? Ondan ye- me diye sana emrettiğim ağaçtan yedin mi?' Adem'in kendini temize çıkarmak isteyen yanıtı:u Yanıma verdiğin kadın o ağaçtan banaverdi ve yedim" bıçiminde- dir. Tann bu yanıtı aldıktan sonra yarat- tığından bu yana ilk kez kadına yönelır ve seslenir. "Buyapbğın nedir?" (3/13) Anlaşılacağı gibi Tann'mn kadınla ilk konuşması bir hesap sormadır. Arkadan da hemen şu ceza gelir:"Zahmetini ve ge- beögininzahmetini zryadesi> leçoğaltaca- ğım; ağn ile evlat doğuracaksın ve arzun kocana olacak, o da sana hâkim dacak- nr." Adem'e de ceza vardır. Tann ona da şöyle der: "Toprak senin yüzûnden la- netii oldu. ömrünün biitün günlerinde zahmetle ondan \iyeceksin (...) toprağa dönünceye kadar alın teriyle ondan ek- mek jiyeceksin.'' (3/16) Geleneksel işbölümü Verilen cezalann içerikleri her iki cin- sin de görevlerini belirleyici niteliktedir, erkek dışanda çalışıp eve ekmek getire- cek, kadtn içeride evde kalacak. ağn çe- kerek doğuracak, çocuğunu büyütecek ve erkeğin egemenliğinde olacaktır. Bu gûnümüze kadaruzanan geleneksel işbö- lümünün yazıyadökülmüş en eski belge- sidir. Öte yandan Tann, kadına verdiği ceza ile bir bakıma yaratma eylemini artık ona bırakmaktadır. Böylece doğum olayı bu yönden kutsallığını korumakta, ancak. suç işlemiş kadına ceza unsuru olabil- mesi için "ağn vezryadesiylezahıneti'' de beraberinde getirmekte, İcadını eve bağ- lamakta ve kocasına da bağımlı kılmak- tadır. Aden bahçesinden Tann tarafindan ko- vulan Adem, ikinci biradlandırma ile ka- dının adını 'Havva' koyar. Bunu, "çünkü biitün yaşayanlann anası oJdu" diyerek açıklar. Yeryüzündeki insanlar Tekvüı'e göre Adem ile Havva'nın üçüncü oğulla- n ŞH'ten türerler. lşte Adem'den başlaya- rak 27. kuşakta yeryüzüne gelen Musa Peygamber'in, Sina Dağı'nda Tann ile buluşmasıyla Musevi halkmın yasalan yani şeriatı oluşur. lşte bu şeriatın tüm toplumu ilgilendiren kurallan dışında, yalnızca kadın kullanna ait olan yaptı- nmlara geçmeden önce, Tevrat'ta yer alan kimi olaylarda kadınla ilgili değer- lendirmeleri aktaralım. Carlye alma gelenetil •Aynca Ibrahim Peygamber'in kansı Sârâ'yı kullanarak varsıllaşması da il- ginçtir. Ibrahim Peygamber eşi ile birlik- te gittiği ülkelerde onu kardeşı olarak bil- dirir. Güzel bir kadın olan Sârâ, o ülke- nin efendisine sunulur. Böyle bir olayın Mısır'da geçenini Tevrat'tan okuya- hm: "tbrahim, Mısır'a girdiği zaman Mı- srhlar, Sârâ'nın çok güzei olduğunu gör- düler ve kadın, Firavıın'un sarayına ahn- dL Sârâ'dan memnun kalan Firavun'un lütfu ile İbrahim'in koyunlan sığuian ve cariyeleri oldu." (Tekvin 12/16) •Cariye almak tbrahim Peygam- ber'den sonra artık gelenekleşir. Erkek- ler eşleriyle birlikte cariye de edinirler. Hele kısır olan eşlerin kendi genç yar- dımcı kadınlanm kocalanna sunmalan- nı, Tekvin'de belirtildiği, Tann onlan ço- cuk sahıbi ederek ödüllendirir. Böylece erkeğin çokeşliliğinin Tann tarafindan onaylandığı belirtilir. •Ibrahım Peygamber'in oğlu İshak tan başlayarak yerii halktan, yerli topluluk- tan biriyle evlenmek, Israil kavminin kız, erkek tüm üyeleri için Tann'nın onayla- madığı bir durumdur. Nitekim Yakup Peygamber'in kızı Dina, Kenanlı, yani yerli halktan biriyle evlenince, erkek kar- deşlennden Levi ile Simeon bir hile ile onun kocasını öldürüp kızkardeşlerini çekip geri alırlar. Oysa daha sonra Sime- Yılanın erkeğe değil de kadına yaklaşıp onu kandırması, daha doğrusu, Tann'nın neden kadının kandınlmasını uygun gördüğü sorusunu, çağımız düşünürlerinden Bertrand Russell, "Tannnın nedeni belli olmayan seçimi" olarak yanıtlıyor. Ancak din kitaplarındaki kadına yöneiik diğer hükümler, bunun hiç de nedensiz olmadığını gösterir nitelikte. on'un kendisi de Kenanlı bir kadın ahr, ondan bir oğlu olur. Dina'ya uygulanan cezanın Simeon için sözü bile edilmez. (Tekvin 34/26) Kadın hesapta yok •Yasalann, buynıklann cezalann uy- gulanmasında payına düşeni kabullenen kadıntkimi zaman hiç hesaba katılmaya- bilir. Ömeğin Mısır'a giden Israiloğulla- n'nın sayısmı Musa; "Bütün canlar 70 idj" diye, daha sonra Mısır'dan aynlan- lan da. "Biitün sayüanlar altı yüz bin Id- şi kUer" biçiminde bildirir. Sayılan bu canlar arasında kadınlara yer yoktur. Yal- nızca erkek canlar sayıya girerler. (Tek- vin 46'27, Savdar 1/44) •Musa'nın özel yaşammda ise iki ka- dın vardır. llkin Midyan kâhinin kızı ile evlenir, ondan iki oğlu olur. Daha sonra kavmini Mısır'dan, Kenan ûlkesine, Şe- ria' ya yani bugünkü Ürdün'e götûrürken çöl yolunda Habeşli bir kadınla ilişki ku- rar. Musa'nın erkek kardeşi Harun,özel- likle kız kardeşi Miryam bu evliliğe kar- şı koyarlar, kavmindeki kullar için uygun görülmeyeni Musa'nın da yapmaması gerektiğini ileri süren bu asi iki kardeş- ten Harun'a nedense ceza gelmez de Mir- yam'a gelir. Tann ona 'cüzam UletrJni' verir. Miryam'm bu protestosu, haksız- lığa karşı bir kadının yaptığı ilk ve tek karşı koymadır Tevrat'ta! (Sayılar 12/10) Bunun dışında yine bir adaletsizliğin düzeltilmesi için kadınlar tarafindan ya- pılan bir başvuru vardır. •tsrailoğullan'ndan bir kavmin baş- kanı ölmüş, erkek çocuğu olmadığı için tüm mirası, kutsal yasa, yani şeriat gere- ği kızlanna değil de ölenin erkek kardeş- lerine bırakılmıştı. Beş kızkardeş, bu haksızlığa dayanamayıp itiraz ederler ve Musa'ya başvururlar. Sonucu Tevrat'tan • Tann'nın kadınla ilk konuşması bir hesap sormadır. Arkadan da hemen şu ceza gelir: "Zahmetini ve gebeliğinin zahmetini ziyadesiyle çoğaltacağım; ağn ile evlat doğuracaksın ve arzun kocana olacak, o da sana hâkim olacaktır." • Verilen cezalann içerikleri her iki cinsin de görevlerini belirleyici niteliktedir; erkek dışarıda çalışıp eve ekmek getirecek, kadın içeride evde kalacak, ağn çekerek doğuracak, çocuğunu büyütecek ve erkeğin egemenliğinde olacaktır. aynı temele dayanan bakış açısının ege- men olduğu bildirilir. lşte bu yasalardan birkaçı: •Tann'ya ödenecek adak, O'nun insa- na biçtiği kıymete göredir. Erkek için el- li şekel ağırhğında, kadın için otuz şekel ağırlığında gümüstür. (Levililer 27/4) •Bir adamın üzerine kıskançlık gelir, kansını kıskanırsa kocası onu hemen kâ- hine götürûr. Kadın bütün kavmin arasın- da lanetli olacak, ceza görecektir. Erkek için böyle bir kural yoktur. (Sayüar 5/14,15) •Bir adam, bir kadınla evlendiği za- man, kadın onun gözünde lütuf bulmaz- sa, kocası onun için boş kâğıdını yaza- cak, onun eline verecek ve onu evinden gönderecektir. (Tesniye24/1) •Bir adam evlendiği kadında, kızlık nişanlannm işaretlerinin bulunmadığını ispatlarsa, o zaman genç kadını babası- nın evinin kapısının önüne çıkaracaklar, şehrin adamlan onu taşlayarak öldüre- cektir. Çünkü baba evinde zina yapmış demektir. (Tesniye 22/21) •Bir kadının Tann'ya ittiği 'nefsini bağlayan >-eminini'gen alması veya sür- dürmesi, kızlan babasmın, evliyken ko- casının onayına bağhdır. Baba ve koca yemini isterse sürdürürler, isterse boza- bilirler. (Sayılar 30/13) •Bir adam ölürse ve onun oğlu yoksa ancak o zaman mirası kızına verilebiUr. (Sayılar 27/8. Ama şu koşulla: •Israiloğullan soyundan mirasa malik her kız (...) kendi baba soyunun aşiretle- rinden olan birine varacaktır. (Sayılar 36/8) •Yılda üç kez Tann adına bayram ya- pılacak ve yalnız erkekler yılda üç kez Tann'nın önünde görünecektir. (Çıkış 23/17) Kadına ya$amak yasak •Kadın her âdet görmesinde 7 gün murdardır. Bu süre içinde toplum içine kanşamaz. (Levffiler 15/19) •Bir kadının cinsiyetinden kaynakla- nan rahatsızlıgından dolayı akıntıh duru- mu varsa, murdardır, iyileşene dek top- lumun içine çıkamaz. •Bir kadın, erkek çocuk doğurursa 33 gün süreyle tüm toplumsal etkinlikler- den uzak kalır. (Levililer 12/8) •Bir kadın, kız çocuk doğurursa 66 gün süreyle tüm toplumsal etkinlikler- den uzak kalır. (Levililer 12/8) Böylece her kadın yasamının en ve- rimli dönemlerinde doğal yapısından do- layı bir yıl içinde 84 gün, yani yılın dört- te birinde toplumsal yaşamla bağlantısı kesilir. Doğum yaptığı yıllarda bu süreç, oğlan çocuğu olursa toplam 117 güne, kız çocuğu olursa toplam 150 güne ula- şır. Demek ki bu durumlarda kadın, he- men hemen yılın yansını kaplayan bir sürede toplumsal hıçbir etkinliğe katıla- madığı gibi toplumun bireyleri arasına da kanşamaz, bir bakıma 'yok gibı' ya- şar Ote yandan kadının kız çocuğu doğur- duğunda, yasaklı günlerin sayısının, er- kek çocuğuna göre iki kat fazla olması- nın nedenini aramak boşunadır; çünkü tarihsel yanıt bellidir: Tanruım seçimi!.. ilk 'vahy' dini olan Musa dini şeriatın- da yalnızca kadın kullara özgü bu yaptı- nmlar, bu yasaklamalar Tevrat'ı oluştu- ran şu beş kitaptan alınmıştır: Tekvin, Çık^ Levililer, Sayılar ve Tes- niye. okuyahm: "Ve Musa'ya söyleyip dedi: Ti- selofad'ın kızlan hakiıdır; mutlaka onla- ra babalannın kardeşleri arasında mülk olarak miras vereceksin ve babalannın mirasını kendilerine geçireceksin. Ve İs- railoğullan'na da söyleyip diyeceksin: Eğer bir adam ölürse ve onun oğlu yoksa o zaman ancak mirasını onun kızına ge- çireceksiniz.*' (Savüar 27/8) Evet, bu kez başkaldıran kadın ceza- landınlmamış, ama haksızlık törpülene- rek yasallaştınlmıştır. Kadın Ikind sıntf Tevrat'tan yapılan bu alıntılar bize, Musa dini şeriarının kadını ikinci sınıf bir kul olarak gördüğünü kanıtlamakta- dır. Bu görüşün kaynağını, kadının yara- dılış nedeni, yaradılış biçimi ve işlediği ilk günahın oluşturduğu belirtilir. Muse- vi şeriatının kadına özgü yasalannda da Yarın: Kutsal Meryem'in yarattıflı umut POLTTIKA VE OTESI ISTANBUL KULTUR VE SANAT VAKFI AKTİF 1-DÖNEN VARLIKLAftl 10- HAZ1R DEGERLER 100-Kasa 1Ö2- Bankalar 12- T1GARI ALACAKLAR 126- Verilen Depozrto ve Teminatlar 15-STOKLAR 157- Muhtelif 19- DlüfcR DONEN VARLIK 195- Iş Avanslan 2- DURAN VARUKUVR 23- DİĞER ALACAKLAR 236- Diöer Çesrtli Alacaklar 25- MADDI DURAN VARUKLAR 252- Binalar 254- Taşrtlar 255- Demirbaslar 257- Birikmiş Annortisrnanlar 258- Yapılmakta Olan Yatınmlar 280- Gelecek Yıllara Ait Gıderler AKTİF TOPLAM PASIF 3- KISA VADELI YABANCI KAYNAKLAR 32- T1GARI BORÇLAR 320- Satıcılar 36- ÖDENECEK VERGI VE DIGER YUK. 360- Ödenecek Verqi ve Fonlar 361- Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri 381 - Gider Tahakkuklan 4- UZUN VADEU YABANCI KAYNAKLAR 40- MALI BORCLAR 409- Dtöer Mali Borçlar 48- GhLECEK YILLARA AİT GELIRLER 480- Sponsorlar 5- OZKAYNAKLAR 50- ODENMIŞ SERMAYE 500- Sermaye 57- GEÇMlŞ YILLAR KARLARI 570-1986-1990 vıh 58- GEÇMIŞ YILLAR ZARARLARI 580-1991-1993 yılı 59- DÖNEM NET KÂRI 590- 1994 yılı kârı PASIF TOPLAM 50,150,513 14,864,020,439 82,788,305 10,000,000 317,716,319 601,580,521 100,000,000 42,441,398 4,320,271,949 -2,363,722,711 55,849,504,930 522,226,674 2,389,347,515 346,865,780 131.386.783 191,266,506 71,164,543,806 434,484,000 200,000.000 1,931,575,589 -5,661,698,114 3,269,206,472 1994 BİLANÇOSU 14,914,170,952 82,788,305 10,000,000 317,716,319 601,580,521 58,470,722,240 2,389,347,515 669,519,069 71,164,543,806 434,484,000 200,000,000 1,931,575,589 -5,661,698,114 3,269,206,472 15,324,675,576 59,072,302,761 74,396,978,337 3,058,866,584 71,599,027,806 -260,916,053 74.396,978.337 ISTANBULFİLM FESTİVALİ BİLETİ İLE GELEN SİNEMASEVERLERE ÖZEL İNDİRİM UYGULAMAKTAYIZ. (2mRestaurant Cafe-Bar Tel: 251 00 00 Fax: 252 75 80 ORAL ENUĞURResim Sergisi 15Mart-31 Nisan 1995 KocaagaSok No 14 Beyoğlu Ekıplar Amırlıgı Yarı Tel 243 68 09 DEVREN KİRALIK Ortaköy'de tam donanımlı bar Tel.:(0 216)35017 64 (Saat 11.00 - 15.00 arası) AKÇADAĞ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN Esas No: 1985/350 Karar No: 1993/547 Davacı Hüseyin Altıntop ve- kıli Av. Remzı Berktaş tarafın- dan davahlar Mehmet Çubu, Hamdi Çubuk, Mustafa Altıntop vs. aleyhine mahkememıze açı- lan suya vakı müdahaknın meni davası 1985 350 esası alarak 22.11.1993 tarihve 1993/547 sa- yılı karan ile sonuçlanarak açı- lan davanın kjsrnen kabulûne ka- rar verilmış ve venlen karar adı- na çıkanlan teblıgata köy muh- tan tarafindan 51ü olduğundan bahisle bila teblig iade edilen Mustafa Altıntop mirasçılanna teblig edılememiş olduğundan, tüm aramalara ragmen adreslen tespıt edilemeyen davalı Musta- fa Altıntop mirasçılafı Elif Al- tıntop, Döne Altıntop, Ismaıl Al- tıntop ve Hüseyin Altıntop'a mahkememız kararının ılanen tebliğine karar verilmış olup "da\'anın kısmen kabulûne karar verilen hükümde: Davanın kıs- men kabulûne, Akçadafi ilçesı Yalınkaya Köyii Mullaaîi mev- kıınde Hasan Ağaderesı olarak adlandınlan yerde motopomp kurmak suretiyle davacının su- dan faydalanma hakkının müda- halesinın menıne" şeklınde ka- rar verilmiş olup, işbu ilan met- nirün gazetede yayunlanmasın- dan itibaren 15 gün süre içensın- de müracaatlan gerekmekte olup, belırtılen süre ıçerisinde mankememize müracaat etme- yen davalı Mustafa Altıntop mı- rasçılan Elif Altıntop. Döne Al- tıntop, tsmail Altıntop ve Hûse- yın Altıntop'a ilanen tebligat ya- pılmış sayılacağı ılan olunur. Basın. 5048 MEHMED KEMAL Berber Koltuğunda... Demokrasi berber kottuğunda oturmaya benzer, "sakalım ak mı, kara mı" demeye kalmaz, öne dökü- lür. Ne olduğunu anlarsın! Oylar, sayılmaya başlandığında kimin kimden ya- na otduğu anlaşılır. Herkes boyunun ölçüsünü alır. As- lan postunu giymiş olan seçmen, sandıktan tilki pos- tu çıkanr. Bir büyüğümüz, "Bizbize benzeriz" buyur- muş. Gerçeğe yakındır. Seçimlerde belli sayıyla gir- miş olanlar, türlü dalgalanmalar, parti değistirmeler sonunda kendilerini tanımaz hale gelirler. Içlerinde parti voltası atanlar bile kendilerini tanımaz olur. Bi- zim demokrasinin kerameti burdan başlar. Çoğu "yaslı gittim, şen geldim "olur. Bu partiden girmiştir, bakarsın en zıt partiden çıkmıştır. Hete bir de kritik dö- nemlerde bu alışverişe şaşar kalırsın! "Mebus pazartan kurulur", "milletvekilleri" alınır, satılır. Meclis grubu kuramamış partiler vardır, böy- lelerine ödünç milletvekili bile verilir. Ne de olsa gru- bunuz vardır, söz alıp vermelerde caka satarsınız. Kimse de onur sorunu saymaz. Mebus alıp verme- nin bir geleneği vardır. Onun için, "insan âlemde ha- yal ettiği müddetçe yaşa/-"demişler. Insanoğlu yerken, içerken, gezerken, tozarken "ha- yal ettiği' gibi yaşıyor da seçimlerde öyle olmuyor. Sandıktan oylar "hayal edildiği" gibi çıkmıyor. San- dık gerçeğini, kabul etmek zorundasınız. Demokra- sinin bir erdemi de bu olmalı!.. Turhan Feyzioğlu, CHP "ortanın soluna" geçin- ce partisinden istifa etti. önce bir grup kurdu, ilk se- çimlerde bu grubu dayitirdi. Ne yapsın? Yandaşı par- tilerden mebus alarak grup kurmak zorunda kaldı. Feyzioglu'nun Güven Partisi'ne millet güven verme- mişti. Bazen de böyle olur. Demokrasi nedir, nasıl olmalıdır? Bu yolda çok ya- zılmış, çok söylenmiştir. Her zaman demokrasi san- dıktan istediğimiz gibi çıkmaz. Istediğimiz gibi çıkma- yınca kimi açıkgözler onu istediğimiz kılığa sokma- ya çalışır. Demokrasinin kimi zaman önü açılır, kimi zaman da önünü açar gibi yapariar. Bunun ilki, 1965 seçimle- rinde Türkiye Işçi Partisi'nin önü açılarak seçime so- kuldu. Böylece gücünün ne olduğu anlaşılacaktı. TİP, 15 milletvekili ile Meclis'e girdi. Böylece solun önü açıldı. Gücü deanlaşıldı. TİR seçim yasasına göre ar- tı oylaria milletvekili çıkarabilecekti, çıkardı. Bir da- haki seçimlerde artı oylaria milletvekili olmanın önü tıkandı. Bir başka seçim de tıkama barajlaria oldu. Özal bu seçim yasasının önünü tıkayarak istenmeyen parti- lerin seçime girmesini engelledi. Tek başına seçimi kazandı. Istediğı partilerin önünü açtı, istemediği par- tilerin önünü tıkadı. Bizde demokrasi iki yerde tıka- nıyor, bir oylar sandığa gırerken, bir de sandıktan çı- karken. Şimdilik seçimden uzakta görünüyoruz. Hele ufuk- ta bir seçim görünsün, partiler ne oyunlar çevirir. B U L M A C A SEDATYAŞAYA1S SOLDAN SAĞA 1/ Yükleri ya da gereçleri havadan ya da yerden taşı- maya yarayan ak- 2 tarma aygıtı. 2/ Bir oyun ya da fılmde dinlenme 4 süresi...Radyoak- tif bir element. 3/ Artvin'inbir ilçe- 6 si... Baryum ele- mentininsimgesi. 4/ Tarla smın... Sevgide aldatma. 5/Nişan... "Esrâ- 9 nnı Mesnevi'den aldım/ Çaldım veli — çaldım" (Şeyh Galip). Bumbann yağı... Küçük, yassı ve yuvarlak şeyler için kullanılan sözcük. 7/Imkân... Boru sesi. 8/Ege Bölgesi'nde ünlü bir antik kent... Ulkemız sulannda yaşayan ve sip de . denilen mersinbalığı türû. 9/ l A Gelecek... Kişınin dış diinya ile ilişkiyi reddederek kendi iç dünyasına kapanması. YUKARTOAN AŞAĞIYA 1/ "Verme, aktarrna, devretme" anlamında argo sözcük. 2/Mevki, makam... Öldürûcü has- talık salgını. 3/Bir meyve... Görecelı. 4/Yelkenlı gemılerde mizana direği denilen kıç direkte eğik duran bayrak sereni... Bir soru sözü. 5/Siirt'in bir ilçesi... Bir kimsenin, herhangi birücretten bağışık tutulduğunu gösteren belge. 6/Çam aga- cının çiğnenip emilen iç kabugu. II Yanarken güzel koktu- ğu için tütsü olarak kullanılan bir ağaç... Afrika'da bir ır- mak... Bizmutun sömgesi. 8/Briçte bir partinin bölümlerin- den her biri... tnce ve keskin ses. 9/Herhangi bir canlı türü- nün yapısal ve görevsel gelişımınde yaşantı, öğrenme gibi edinılmiş etmenlere değil, kalıtımsal olanlara ağırlık ve ön- celik veren görüş. KARABÜK ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 1994/317 Karar No: 1995/19 Davacı Ayşe Hayat tarafindan davalı Hasan Hayat aley- hine ikame edilen boşanma davasının yargüama sonucu mahkememizin 1994/317 esas 1995/19 karar ve 20.2.1995 tarihli Uamı ile: Çankın ili, Eskipazar ilçesi, Kuzvıran köyü, cilt no: 041/01, sayfa no: 76, kütük sıra no: 20'de nüfiısa kayıtlı Salim ile Fatma'dan ohna 15.7.1960 D.lu davacı Ayşe Ha- yat ile aynı yer nüfusuna kayıtlı, 1.1.1961 D.lu SafVet ile Mürüvvet'ten olma davalı Hasan Hayat'ın boşanmalan- na, Harç peşuı alındığından. 64.500 TL. harcın eksik ol- duğundan davalıdan tahsiline, Davacı tarafindan bu dava nedeniyle yapılan 2.752.000 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davacıya ve- rilmesine, Davacının yüzüne davalının yokluğunda yargıtay yo- lu açık olmak üzere karar verildi. Ilan tarihınden itibaren 15 gün içersinde temyiz tale- binde bulunmadığıruz takdırde hüîcmün davalı yönün- den kesinleşeceği ilan olunur. 8.3.1995. Basın: 12288 tLAN BAKIRKÖY1. SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLtĞl'NDEN 1994-1130 Istanbul ili, Bakırköy ilçesi, Kartaltepe Mah. Cilt: 037/12, Sayfa: 95. Kütük: 1140'Ta nüfusa kayıtlı Ali ve Fatma'dan olma 1926 doğumlu mahCur namzedi Hüseyin Karasu'nun hacir altına alınmasına. kendisıne aynı yerde nüfusa kayıtlı Durmuş ve Dudu'dan ohna 1933 d.lu eşi Havva Karasu'nun vasi tayinine karar verilmiş olup, işbu karara itirazı olanlann kanuni süresi içinde iti- raz edebilecekleri, itiraz vakı oimadığı takdırde hükmün aynen kesinleşeceği ilan olunur. 13.3.1995. Basın: 13126
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle