Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 27 MART 1995 PAZARTESİ
12 DİZtYAZI
'İlk günah'ın faturası kadınaYılanın erkeğe değil de kadına yakla-
şıp onu kandırması, daha doğrusu, Tan-
n'nm neden kadının kandınlmasını uy-
gun gördüğü sorusunu. çağımız düşünür-
lennden Bertrand RusseU'ın: Tanrmın
nedenibeffi obnayan seçimi" yanıtıyla ge-
çiştirmek pek kolay olmasa gerek. Ola-
yın devamını yine Tekviıı'den okuyahm.
"Çıplaklığının aynmına varan
Adem, tanrıdan gizlenirken birden
onun sesini işitir: 'Neredesin? Çıplak
olduğunu sana kim bildirdi? Ondan ye-
me diye sana emrettiğim ağaçtan yedin
mi?' Adem'in kendini temize çıkarmak
isteyen yanıtı:u
Yanıma verdiğin kadın o
ağaçtan banaverdi ve yedim" bıçiminde-
dir. Tann bu yanıtı aldıktan sonra yarat-
tığından bu yana ilk kez kadına yönelır
ve seslenir. "Buyapbğın nedir?" (3/13)
Anlaşılacağı gibi Tann'mn kadınla ilk
konuşması bir hesap sormadır. Arkadan
da hemen şu ceza gelir:"Zahmetini ve ge-
beögininzahmetini zryadesi> leçoğaltaca-
ğım; ağn ile evlat doğuracaksın ve arzun
kocana olacak, o da sana hâkim dacak-
nr." Adem'e de ceza vardır. Tann ona da
şöyle der: "Toprak senin yüzûnden la-
netii oldu. ömrünün biitün günlerinde
zahmetle ondan \iyeceksin (...) toprağa
dönünceye kadar alın teriyle ondan ek-
mek jiyeceksin.'' (3/16)
Geleneksel işbölümü
Verilen cezalann içerikleri her iki cin-
sin de görevlerini belirleyici niteliktedir,
erkek dışanda çalışıp eve ekmek getire-
cek, kadtn içeride evde kalacak. ağn çe-
kerek doğuracak, çocuğunu büyütecek
ve erkeğin egemenliğinde olacaktır. Bu
gûnümüze kadaruzanan geleneksel işbö-
lümünün yazıyadökülmüş en eski belge-
sidir.
Öte yandan Tann, kadına verdiği ceza
ile bir bakıma yaratma eylemini artık ona
bırakmaktadır. Böylece doğum olayı bu
yönden kutsallığını korumakta, ancak.
suç işlemiş kadına ceza unsuru olabil-
mesi için "ağn vezryadesiylezahıneti'' de
beraberinde getirmekte, İcadını eve bağ-
lamakta ve kocasına da bağımlı kılmak-
tadır.
Aden bahçesinden Tann tarafindan ko-
vulan Adem, ikinci biradlandırma ile ka-
dının adını 'Havva' koyar. Bunu, "çünkü
biitün yaşayanlann anası oJdu" diyerek
açıklar. Yeryüzündeki insanlar Tekvüı'e
göre Adem ile Havva'nın üçüncü oğulla-
n ŞH'ten türerler. lşte Adem'den başlaya-
rak 27. kuşakta yeryüzüne gelen Musa
Peygamber'in, Sina Dağı'nda Tann ile
buluşmasıyla Musevi halkmın yasalan
yani şeriatı oluşur. lşte bu şeriatın tüm
toplumu ilgilendiren kurallan dışında,
yalnızca kadın kullanna ait olan yaptı-
nmlara geçmeden önce, Tevrat'ta yer
alan kimi olaylarda kadınla ilgili değer-
lendirmeleri aktaralım.
Carlye alma gelenetil
•Aynca Ibrahim Peygamber'in kansı
Sârâ'yı kullanarak varsıllaşması da il-
ginçtir. Ibrahim Peygamber eşi ile birlik-
te gittiği ülkelerde onu kardeşı olarak bil-
dirir. Güzel bir kadın olan Sârâ, o ülke-
nin efendisine sunulur. Böyle bir olayın
Mısır'da geçenini Tevrat'tan okuya-
hm: "tbrahim, Mısır'a girdiği zaman Mı-
srhlar, Sârâ'nın çok güzei olduğunu gör-
düler ve kadın, Firavıın'un sarayına ahn-
dL Sârâ'dan memnun kalan Firavun'un
lütfu ile İbrahim'in koyunlan sığuian ve
cariyeleri oldu." (Tekvin 12/16)
•Cariye almak tbrahim Peygam-
ber'den sonra artık gelenekleşir. Erkek-
ler eşleriyle birlikte cariye de edinirler.
Hele kısır olan eşlerin kendi genç yar-
dımcı kadınlanm kocalanna sunmalan-
nı, Tekvin'de belirtildiği, Tann onlan ço-
cuk sahıbi ederek ödüllendirir. Böylece
erkeğin çokeşliliğinin Tann tarafindan
onaylandığı belirtilir.
•Ibrahım Peygamber'in oğlu İshak tan
başlayarak yerii halktan, yerli topluluk-
tan biriyle evlenmek, Israil kavminin kız,
erkek tüm üyeleri için Tann'nın onayla-
madığı bir durumdur. Nitekim Yakup
Peygamber'in kızı Dina, Kenanlı, yani
yerli halktan biriyle evlenince, erkek kar-
deşlennden Levi ile Simeon bir hile ile
onun kocasını öldürüp kızkardeşlerini
çekip geri alırlar. Oysa daha sonra Sime-
Yılanın erkeğe değil de kadına yaklaşıp onu kandırması, daha doğrusu, Tann'nın neden kadının
kandınlmasını uygun gördüğü sorusunu, çağımız düşünürlerinden Bertrand Russell, "Tannnın nedeni
belli olmayan seçimi" olarak yanıtlıyor. Ancak din kitaplarındaki kadına yöneiik diğer hükümler, bunun
hiç de nedensiz olmadığını gösterir nitelikte.
on'un kendisi de Kenanlı bir kadın ahr,
ondan bir oğlu olur. Dina'ya uygulanan
cezanın Simeon için sözü bile edilmez.
(Tekvin 34/26)
Kadın hesapta yok
•Yasalann, buynıklann cezalann uy-
gulanmasında payına düşeni kabullenen
kadıntkimi zaman hiç hesaba katılmaya-
bilir. Ömeğin Mısır'a giden Israiloğulla-
n'nın sayısmı Musa; "Bütün canlar 70
idj" diye, daha sonra Mısır'dan aynlan-
lan da. "Biitün sayüanlar altı yüz bin Id-
şi kUer" biçiminde bildirir. Sayılan bu
canlar arasında kadınlara yer yoktur. Yal-
nızca erkek canlar sayıya girerler. (Tek-
vin 46'27, Savdar 1/44)
•Musa'nın özel yaşammda ise iki ka-
dın vardır. llkin Midyan kâhinin kızı ile
evlenir, ondan iki oğlu olur. Daha sonra
kavmini Mısır'dan, Kenan ûlkesine, Şe-
ria' ya yani bugünkü Ürdün'e götûrürken
çöl yolunda Habeşli bir kadınla ilişki ku-
rar. Musa'nın erkek kardeşi Harun,özel-
likle kız kardeşi Miryam bu evliliğe kar-
şı koyarlar, kavmindeki kullar için uygun
görülmeyeni Musa'nın da yapmaması
gerektiğini ileri süren bu asi iki kardeş-
ten Harun'a nedense ceza gelmez de Mir-
yam'a gelir. Tann ona 'cüzam UletrJni'
verir. Miryam'm bu protestosu, haksız-
lığa karşı bir kadının yaptığı ilk ve tek
karşı koymadır Tevrat'ta! (Sayılar 12/10)
Bunun dışında yine bir adaletsizliğin
düzeltilmesi için kadınlar tarafindan ya-
pılan bir başvuru vardır.
•tsrailoğullan'ndan bir kavmin baş-
kanı ölmüş, erkek çocuğu olmadığı için
tüm mirası, kutsal yasa, yani şeriat gere-
ği kızlanna değil de ölenin erkek kardeş-
lerine bırakılmıştı. Beş kızkardeş, bu
haksızlığa dayanamayıp itiraz ederler ve
Musa'ya başvururlar. Sonucu Tevrat'tan
• Tann'nın kadınla ilk konuşması bir hesap sormadır.
Arkadan da hemen şu ceza gelir: "Zahmetini ve
gebeliğinin zahmetini ziyadesiyle çoğaltacağım; ağn ile
evlat doğuracaksın ve arzun kocana olacak, o da sana
hâkim olacaktır."
• Verilen cezalann içerikleri her iki cinsin de görevlerini
belirleyici niteliktedir; erkek dışarıda çalışıp eve ekmek
getirecek, kadın içeride evde kalacak, ağn çekerek
doğuracak, çocuğunu büyütecek ve erkeğin
egemenliğinde olacaktır.
aynı temele dayanan bakış açısının ege-
men olduğu bildirilir. lşte bu yasalardan
birkaçı:
•Tann'ya ödenecek adak, O'nun insa-
na biçtiği kıymete göredir. Erkek için el-
li şekel ağırhğında, kadın için otuz şekel
ağırlığında gümüstür. (Levililer 27/4)
•Bir adamın üzerine kıskançlık gelir,
kansını kıskanırsa kocası onu hemen kâ-
hine götürûr. Kadın bütün kavmin arasın-
da lanetli olacak, ceza görecektir. Erkek
için böyle bir kural yoktur. (Sayüar
5/14,15)
•Bir adam, bir kadınla evlendiği za-
man, kadın onun gözünde lütuf bulmaz-
sa, kocası onun için boş kâğıdını yaza-
cak, onun eline verecek ve onu evinden
gönderecektir. (Tesniye24/1)
•Bir adam evlendiği kadında, kızlık
nişanlannm işaretlerinin bulunmadığını
ispatlarsa, o zaman genç kadını babası-
nın evinin kapısının önüne çıkaracaklar,
şehrin adamlan onu taşlayarak öldüre-
cektir. Çünkü baba evinde zina yapmış
demektir. (Tesniye 22/21)
•Bir kadının Tann'ya ittiği 'nefsini
bağlayan >-eminini'gen alması veya sür-
dürmesi, kızlan babasmın, evliyken ko-
casının onayına bağhdır. Baba ve koca
yemini isterse sürdürürler, isterse boza-
bilirler. (Sayılar 30/13)
•Bir adam ölürse ve onun oğlu yoksa
ancak o zaman mirası kızına verilebiUr.
(Sayılar 27/8. Ama şu koşulla:
•Israiloğullan soyundan mirasa malik
her kız (...) kendi baba soyunun aşiretle-
rinden olan birine varacaktır. (Sayılar
36/8)
•Yılda üç kez Tann adına bayram ya-
pılacak ve yalnız erkekler yılda üç kez
Tann'nın önünde görünecektir. (Çıkış
23/17)
Kadına ya$amak yasak
•Kadın her âdet görmesinde 7 gün
murdardır. Bu süre içinde toplum içine
kanşamaz. (Levffiler 15/19)
•Bir kadının cinsiyetinden kaynakla-
nan rahatsızlıgından dolayı akıntıh duru-
mu varsa, murdardır, iyileşene dek top-
lumun içine çıkamaz.
•Bir kadın, erkek çocuk doğurursa 33
gün süreyle tüm toplumsal etkinlikler-
den uzak kalır. (Levililer 12/8)
•Bir kadın, kız çocuk doğurursa 66
gün süreyle tüm toplumsal etkinlikler-
den uzak kalır. (Levililer 12/8)
Böylece her kadın yasamının en ve-
rimli dönemlerinde doğal yapısından do-
layı bir yıl içinde 84 gün, yani yılın dört-
te birinde toplumsal yaşamla bağlantısı
kesilir. Doğum yaptığı yıllarda bu süreç,
oğlan çocuğu olursa toplam 117 güne,
kız çocuğu olursa toplam 150 güne ula-
şır. Demek ki bu durumlarda kadın, he-
men hemen yılın yansını kaplayan bir
sürede toplumsal hıçbir etkinliğe katıla-
madığı gibi toplumun bireyleri arasına
da kanşamaz, bir bakıma 'yok gibı' ya-
şar
Ote yandan kadının kız çocuğu doğur-
duğunda, yasaklı günlerin sayısının, er-
kek çocuğuna göre iki kat fazla olması-
nın nedenini aramak boşunadır; çünkü
tarihsel yanıt bellidir: Tanruım seçimi!..
ilk 'vahy' dini olan Musa dini şeriatın-
da yalnızca kadın kullara özgü bu yaptı-
nmlar, bu yasaklamalar Tevrat'ı oluştu-
ran şu beş kitaptan alınmıştır:
Tekvin, Çık^ Levililer, Sayılar ve Tes-
niye.
okuyahm: "Ve Musa'ya söyleyip dedi: Ti-
selofad'ın kızlan hakiıdır; mutlaka onla-
ra babalannın kardeşleri arasında mülk
olarak miras vereceksin ve babalannın
mirasını kendilerine geçireceksin. Ve İs-
railoğullan'na da söyleyip diyeceksin:
Eğer bir adam ölürse ve onun oğlu yoksa
o zaman ancak mirasını onun kızına ge-
çireceksiniz.*' (Savüar 27/8)
Evet, bu kez başkaldıran kadın ceza-
landınlmamış, ama haksızlık törpülene-
rek yasallaştınlmıştır.
Kadın Ikind sıntf
Tevrat'tan yapılan bu alıntılar bize,
Musa dini şeriarının kadını ikinci sınıf
bir kul olarak gördüğünü kanıtlamakta-
dır. Bu görüşün kaynağını, kadının yara-
dılış nedeni, yaradılış biçimi ve işlediği
ilk günahın oluşturduğu belirtilir. Muse-
vi şeriatının kadına özgü yasalannda da
Yarın: Kutsal Meryem'in
yarattıflı umut
POLTTIKA VE OTESI
ISTANBUL KULTUR VE SANAT VAKFI
AKTİF
1-DÖNEN VARLIKLAftl
10- HAZ1R DEGERLER
100-Kasa
1Ö2- Bankalar
12- T1GARI ALACAKLAR
126- Verilen Depozrto ve Teminatlar
15-STOKLAR
157- Muhtelif
19- DlüfcR DONEN VARLIK
195- Iş Avanslan
2- DURAN VARUKUVR
23- DİĞER ALACAKLAR
236- Diöer Çesrtli Alacaklar
25- MADDI DURAN VARUKLAR
252- Binalar
254- Taşrtlar
255- Demirbaslar
257- Birikmiş Annortisrnanlar
258- Yapılmakta Olan Yatınmlar
280- Gelecek Yıllara Ait Gıderler
AKTİF TOPLAM
PASIF
3- KISA VADELI YABANCI KAYNAKLAR
32- T1GARI BORÇLAR
320- Satıcılar
36- ÖDENECEK VERGI VE DIGER YUK.
360- Ödenecek Verqi ve Fonlar
361- Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri
381 - Gider Tahakkuklan
4- UZUN VADEU YABANCI KAYNAKLAR
40- MALI BORCLAR
409- Dtöer Mali Borçlar
48- GhLECEK YILLARA AİT GELIRLER
480- Sponsorlar
5- OZKAYNAKLAR
50- ODENMIŞ SERMAYE
500- Sermaye
57- GEÇMlŞ YILLAR KARLARI
570-1986-1990 vıh
58- GEÇMIŞ YILLAR ZARARLARI
580-1991-1993 yılı
59- DÖNEM NET KÂRI
590- 1994 yılı kârı
PASIF TOPLAM
50,150,513
14,864,020,439
82,788,305
10,000,000
317,716,319
601,580,521
100,000,000
42,441,398
4,320,271,949
-2,363,722,711
55,849,504,930
522,226,674
2,389,347,515
346,865,780
131.386.783
191,266,506
71,164,543,806
434,484,000
200,000.000
1,931,575,589
-5,661,698,114
3,269,206,472
1994 BİLANÇOSU
14,914,170,952
82,788,305
10,000,000
317,716,319
601,580,521
58,470,722,240
2,389,347,515
669,519,069
71,164,543,806
434,484,000
200,000,000
1,931,575,589
-5,661,698,114
3,269,206,472
15,324,675,576
59,072,302,761
74,396,978,337
3,058,866,584
71,599,027,806
-260,916,053
74.396,978.337
ISTANBULFİLM
FESTİVALİ BİLETİ
İLE GELEN
SİNEMASEVERLERE
ÖZEL İNDİRİM
UYGULAMAKTAYIZ.
(2mRestaurant
Cafe-Bar
Tel: 251 00 00
Fax: 252 75 80
ORAL
ENUĞURResim Sergisi
15Mart-31 Nisan 1995
KocaagaSok No 14 Beyoğlu Ekıplar
Amırlıgı Yarı Tel 243 68 09
DEVREN KİRALIK
Ortaköy'de tam
donanımlı bar
Tel.:(0 216)35017 64
(Saat 11.00 - 15.00 arası)
AKÇADAĞ ASLİYE
HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
Esas No: 1985/350 Karar No:
1993/547
Davacı Hüseyin Altıntop ve-
kıli Av. Remzı Berktaş tarafın-
dan davahlar Mehmet Çubu,
Hamdi Çubuk, Mustafa Altıntop
vs. aleyhine mahkememıze açı-
lan suya vakı müdahaknın meni
davası 1985 350 esası alarak
22.11.1993 tarihve 1993/547 sa-
yılı karan ile sonuçlanarak açı-
lan davanın kjsrnen kabulûne ka-
rar verilmış ve venlen karar adı-
na çıkanlan teblıgata köy muh-
tan tarafindan 51ü olduğundan
bahisle bila teblig iade edilen
Mustafa Altıntop mirasçılanna
teblig edılememiş olduğundan,
tüm aramalara ragmen adreslen
tespıt edilemeyen davalı Musta-
fa Altıntop mirasçılafı Elif Al-
tıntop, Döne Altıntop, Ismaıl Al-
tıntop ve Hüseyin Altıntop'a
mahkememız kararının ılanen
tebliğine karar verilmış olup
"da\'anın kısmen kabulûne karar
verilen hükümde: Davanın kıs-
men kabulûne, Akçadafi ilçesı
Yalınkaya Köyii Mullaaîi mev-
kıınde Hasan Ağaderesı olarak
adlandınlan yerde motopomp
kurmak suretiyle davacının su-
dan faydalanma hakkının müda-
halesinın menıne" şeklınde ka-
rar verilmiş olup, işbu ilan met-
nirün gazetede yayunlanmasın-
dan itibaren 15 gün süre içensın-
de müracaatlan gerekmekte
olup, belırtılen süre ıçerisinde
mankememize müracaat etme-
yen davalı Mustafa Altıntop mı-
rasçılan Elif Altıntop. Döne Al-
tıntop, tsmail Altıntop ve Hûse-
yın Altıntop'a ilanen tebligat ya-
pılmış sayılacağı ılan olunur.
Basın. 5048
MEHMED KEMAL
Berber Koltuğunda...
Demokrasi berber kottuğunda oturmaya benzer,
"sakalım ak mı, kara mı" demeye kalmaz, öne dökü-
lür.
Ne olduğunu anlarsın!
Oylar, sayılmaya başlandığında kimin kimden ya-
na otduğu anlaşılır. Herkes boyunun ölçüsünü alır. As-
lan postunu giymiş olan seçmen, sandıktan tilki pos-
tu çıkanr. Bir büyüğümüz, "Bizbize benzeriz" buyur-
muş. Gerçeğe yakındır. Seçimlerde belli sayıyla gir-
miş olanlar, türlü dalgalanmalar, parti değistirmeler
sonunda kendilerini tanımaz hale gelirler. Içlerinde
parti voltası atanlar bile kendilerini tanımaz olur. Bi-
zim demokrasinin kerameti burdan başlar. Çoğu
"yaslı gittim, şen geldim "olur. Bu partiden girmiştir,
bakarsın en zıt partiden çıkmıştır. Hete bir de kritik dö-
nemlerde bu alışverişe şaşar kalırsın!
"Mebus pazartan kurulur", "milletvekilleri" alınır,
satılır. Meclis grubu kuramamış partiler vardır, böy-
lelerine ödünç milletvekili bile verilir. Ne de olsa gru-
bunuz vardır, söz alıp vermelerde caka satarsınız.
Kimse de onur sorunu saymaz. Mebus alıp verme-
nin bir geleneği vardır. Onun için, "insan âlemde ha-
yal ettiği müddetçe yaşa/-"demişler.
Insanoğlu yerken, içerken, gezerken, tozarken "ha-
yal ettiği' gibi yaşıyor da seçimlerde öyle olmuyor.
Sandıktan oylar "hayal edildiği" gibi çıkmıyor. San-
dık gerçeğini, kabul etmek zorundasınız. Demokra-
sinin bir erdemi de bu olmalı!..
Turhan Feyzioğlu, CHP "ortanın soluna" geçin-
ce partisinden istifa etti. önce bir grup kurdu, ilk se-
çimlerde bu grubu dayitirdi. Ne yapsın? Yandaşı par-
tilerden mebus alarak grup kurmak zorunda kaldı.
Feyzioglu'nun Güven Partisi'ne millet güven verme-
mişti. Bazen de böyle olur.
Demokrasi nedir, nasıl olmalıdır? Bu yolda çok ya-
zılmış, çok söylenmiştir. Her zaman demokrasi san-
dıktan istediğimiz gibi çıkmaz. Istediğimiz gibi çıkma-
yınca kimi açıkgözler onu istediğimiz kılığa sokma-
ya çalışır.
Demokrasinin kimi zaman önü açılır, kimi zaman da
önünü açar gibi yapariar. Bunun ilki, 1965 seçimle-
rinde Türkiye Işçi Partisi'nin önü açılarak seçime so-
kuldu. Böylece gücünün ne olduğu anlaşılacaktı. TİP,
15 milletvekili ile Meclis'e girdi. Böylece solun önü
açıldı. Gücü deanlaşıldı. TİR seçim yasasına göre ar-
tı oylaria milletvekili çıkarabilecekti, çıkardı. Bir da-
haki seçimlerde artı oylaria milletvekili olmanın önü
tıkandı.
Bir başka seçim de tıkama barajlaria oldu. Özal bu
seçim yasasının önünü tıkayarak istenmeyen parti-
lerin seçime girmesini engelledi. Tek başına seçimi
kazandı. Istediğı partilerin önünü açtı, istemediği par-
tilerin önünü tıkadı. Bizde demokrasi iki yerde tıka-
nıyor, bir oylar sandığa gırerken, bir de sandıktan çı-
karken.
Şimdilik seçimden uzakta görünüyoruz. Hele ufuk-
ta bir seçim görünsün, partiler ne oyunlar çevirir.
B U L M A C A SEDATYAŞAYA1S
SOLDAN SAĞA
1/ Yükleri ya da
gereçleri havadan
ya da yerden taşı-
maya yarayan ak- 2
tarma aygıtı. 2/
Bir oyun ya da
fılmde dinlenme 4
süresi...Radyoak-
tif bir element. 3/
Artvin'inbir ilçe- 6
si... Baryum ele-
mentininsimgesi.
4/ Tarla smın...
Sevgide aldatma.
5/Nişan... "Esrâ- 9
nnı Mesnevi'den
aldım/ Çaldım veli —
çaldım" (Şeyh Galip).
Bumbann yağı... Küçük,
yassı ve yuvarlak şeyler için
kullanılan sözcük. 7/Imkân...
Boru sesi. 8/Ege Bölgesi'nde
ünlü bir antik kent... Ulkemız
sulannda yaşayan ve sip de .
denilen mersinbalığı türû. 9/ l A
Gelecek... Kişınin dış diinya
ile ilişkiyi reddederek kendi
iç dünyasına kapanması.
YUKARTOAN AŞAĞIYA 1/ "Verme, aktarrna, devretme"
anlamında argo sözcük. 2/Mevki, makam... Öldürûcü has-
talık salgını. 3/Bir meyve... Görecelı. 4/Yelkenlı gemılerde
mizana direği denilen kıç direkte eğik duran bayrak sereni...
Bir soru sözü. 5/Siirt'in bir ilçesi... Bir kimsenin, herhangi
birücretten bağışık tutulduğunu gösteren belge. 6/Çam aga-
cının çiğnenip emilen iç kabugu. II Yanarken güzel koktu-
ğu için tütsü olarak kullanılan bir ağaç... Afrika'da bir ır-
mak... Bizmutun sömgesi. 8/Briçte bir partinin bölümlerin-
den her biri... tnce ve keskin ses. 9/Herhangi bir canlı türü-
nün yapısal ve görevsel gelişımınde yaşantı, öğrenme gibi
edinılmiş etmenlere değil, kalıtımsal olanlara ağırlık ve ön-
celik veren görüş.
KARABÜK ASLİYE 1. HUKUK
MAHKEMESİ
EsasNo: 1994/317
Karar No: 1995/19
Davacı Ayşe Hayat tarafindan davalı Hasan Hayat aley-
hine ikame edilen boşanma davasının yargüama sonucu
mahkememizin 1994/317 esas 1995/19 karar ve
20.2.1995 tarihli Uamı ile:
Çankın ili, Eskipazar ilçesi, Kuzvıran köyü, cilt no:
041/01, sayfa no: 76, kütük sıra no: 20'de nüfiısa kayıtlı
Salim ile Fatma'dan ohna 15.7.1960 D.lu davacı Ayşe Ha-
yat ile aynı yer nüfusuna kayıtlı, 1.1.1961 D.lu SafVet ile
Mürüvvet'ten olma davalı Hasan Hayat'ın boşanmalan-
na,
Harç peşuı alındığından. 64.500 TL. harcın eksik ol-
duğundan davalıdan tahsiline,
Davacı tarafindan bu dava nedeniyle yapılan 2.752.000
TL. yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davacıya ve-
rilmesine,
Davacının yüzüne davalının yokluğunda yargıtay yo-
lu açık olmak üzere karar verildi.
Ilan tarihınden itibaren 15 gün içersinde temyiz tale-
binde bulunmadığıruz takdırde hüîcmün davalı yönün-
den kesinleşeceği ilan olunur. 8.3.1995.
Basın: 12288
tLAN
BAKIRKÖY1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLtĞl'NDEN
1994-1130
Istanbul ili, Bakırköy ilçesi, Kartaltepe Mah. Cilt:
037/12, Sayfa: 95. Kütük: 1140'Ta nüfusa kayıtlı Ali ve
Fatma'dan olma 1926 doğumlu mahCur namzedi
Hüseyin Karasu'nun hacir altına alınmasına. kendisıne
aynı yerde nüfusa kayıtlı Durmuş ve Dudu'dan ohna 1933
d.lu eşi Havva Karasu'nun vasi tayinine karar verilmiş
olup, işbu karara itirazı olanlann kanuni süresi içinde iti-
raz edebilecekleri, itiraz vakı oimadığı takdırde hükmün
aynen kesinleşeceği ilan olunur. 13.3.1995.
Basın: 13126