Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 MART 1995 PERŞEMBE
HABERLER
Bu kez lail
meçhul' değil
• BATMAN(Cumhuriyet) -
!"Failı meçhul" cınayetler
Jcenti Batman'dadün işlenen
tıir cinayet "kız kaçırma"
|vüzünden meydana geldi.
•Aydınlıkev ler Mahallesi
1201 Sokak'ta A. Necat
Müjdecioğlu (53) saat 09.30
sıralannda kimliğı
belirlenemeyen kişi ya da
Jdşilenn saldınsına uğradı.
'Müjdecioğlu. hastaneye
götürülürken öldü.
Memur
yürüyüşüne
beraat
• G.ANTEP(AA)-G
lAntep'te 20 aralıkta yûrûyüş
Jyapan kamu sendikalan
yöneticilen beraat etti. 3.
Asliye Ceza
Mahkemesi'ndeki
duruşmada Savcı Osman
Homurlu, kamu
jsendikalannın yasal
jkuruluşlar olduğuna dikkat
Çekerek "Sendıkalar. 20
aralıkta çok katılımlı basın
ioplantısı düzenlemişler ve
hıçbir uyanya gerek
Jcalmaksızın toplantı
bıtiminde dağılmışlar.
bağılmalan yönünde uyan
ke zorla dağıtma gibi bir olay
blmadığı için suç unsuru
|aluşmamıştır" dedi.
•Hozara yardım
yapıldı'
I TLNCELt (Cumhuriyet) -
peçen hafta içinde
gazetemizde çıkan 'Tunceli
köylüleri açlık sınınnda'
haberi üzerine Tunceli
.Valiliği harekete geçti.
Yardımların dağıtılması için
dün Tunceli şehir
merkezinde düzenlenen
törende bir konuşma yapan
Vali Atıl Üzelgün,
ı
k
"Yardımlan yaparken Hozat
ilçesine bir ayrıcalık tanıdık,
fıma bu demek değil ki, diğer
Vatandaşlanmızı unuttuk.
Özellikle Ovacık ve diğer
îlçelerdeki vatandaşlanmıza
da gıda yardımında
bulunduk. 11 merkezinde de
yardıma muhtaç 500 aileye
yiyecek \e giyecek yardımı
olmak üzere toplam bir
milyar liraya yakın yardımda
bulunduk. Aynca 500
yardıma muhtaç öğrenciye
{ie toplam 600 milyon lira
değennde giyecek
yardımında bulunduk" dedı.
Bosna'ya buğday
Vardımı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı. Bosna-Hersek'e
90 milyar liralık buğday
yardımında bulunma karan
aldı. Tanm ve Köyişleri
Bakauı Refaiddin Şahin,
Başbakan Tansu Çiller'in
talimatlanyla bu ülkeye 50
bin ron ekmeklik buğday
göndenleceğini açıklarken,
bu yardımın 90 milyar liralık
bölümünün hıbe edileceğini
söyleui.
PKK operasyonu
• DİYARBAKIR(AA)-
Güvenlik güçlerince
yürütülen operasyonlar
sonucu Bitlis'te 4 ve
Mardin'in Nusaybin
ilçesinde 2 olmak üzere
toplam 6 PKK'linin
öldürüldüğü bildirildi.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nde yapılan
açıklamaya göre Bitlis'in
ğüneyindeki Gazı Tepe
bölgesinde yürütülen
operasyonlar sonucu dün 4
PKK'li öldürüldü.
Açıklamada Mardin'in
Nusaybin ilçesi kırsal
alanında da güvenlik
güçleriyle sılahh çatışmaya
giren 2 PKK'linin
öldürüldüğü bildirildi.
Yüce Divan'a
devam
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dövizle yaptınlan
otoyol ihalelerinde devleti
zarara uğrattıklan
gerekçesiyle Yüce Divan'da
yargılanan eskı Bayındırlık
ve fskan bakanlan Safa
Giray ve Cengiz Altınkaya
ile eski Karayolları Genel
Müdürü Atalay
Coşkunoğlu'nun
yargılanmalanna devam
edildi. Coşkunoğlu'nun
avukatı Duygun Yarsuvat,
ihale usul ve esaslannın
b'elirlenmesinde müvekillinin
öneri götürmesinin önemli
olmadığını, asıl önemli
olanın buna bakanlığın olur
vermesi olduğunu söyledi.
Yarvusat, müvekkillinin
görevîni kötüye
kullanmadığını savunarak
"Yüklenicilerle yapılan ek
sözleşmeler, kararnamede
belirtildiği gibi 1985 fiyatlan
baz alınarak yapılmıştır. Bu
fiyatlar da Kınalı-Sakarya
otoyolu için belirlenen birim
fiyatlardır" dedi.
TBMM Başkanı, Meclis Araştırma Komisyonu'nu çalışmaya davet etti
Ondoruk rapor istediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ga-
zetemiz yazan Uğur Mumcu'nun bom-
balı saldında yaşamını yitirmesine tepki
gösteren ve katıllerin bulunmasını iste-
yen 1 milyon kişınin imzaladığı dilekçe-
İeri. "süresi 4 a> önce sona ererT TBMM
Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Ko-
misyonu'na gönderen TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk. komısyondan ra-
porunu "bir an önce" başkanlığa sunma-
sını ıstedı.
TBMM Başkanlığı'ndan komisyon
başkanlığına 10 Şubat 1995 tarihinde
gönderilen vazıda. 9 Şubat 1993 tarihin-
de kurulan araştırma komisyonunun ça-
lışma süresinin 5 kez uzatıldığı ve 14
• Hüsamettin Cindoruk'un, Mumcu cinayetinin faillerinin
bulunması istemine ilişkin 1 milyon imzalı dilekçeleri "süresi 4 ay
önce sona eren' komisyona göndermesi "çelişki' olarak
nitelendirilirken, dilekçeler hakkında ne tür bir işlem yapılacağı
henüz netlik kazanmadı.
Ekim 1994 tarihinde sona erdiği anımsa-
tıldı. Bu tarihten itibaren komisyonun ça-
lışma süresinin uzatılmasma ilişkin bir
talep olmadığına dikkat çekilen Cindo-
ruk'un imzasını taşıyan yazıda, şöyle de-
nildi: "Komisyonunuz,çatışma süresinin
uzatılmasına yönelik herhangi bir talep-
te bulunmadığı gibL raporunu da sunma-
mıştır. Bilindiği gibi Meclis araşürma ko-
misyonlannın çalışma süreleri, genel ku-
nıl karanyla uzatüabilmektedir. Böyle bir
karar olmaksızm komisyon çauşmalan-
nın vüriitülmesi mümkün değildir. Bu ne-
denle. komisyon raporunu n bir an önce
TBMM Başkanlığı'na sunulması husu-
sunda gereken hassasiyetin gösterilmesi-
ni önemle rica ederim."
Payel Yayınevi ve gazetemız öncülü-
ğünde toplanan ve 23 ocak tarihinde
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a
sunulan 1 milyon imzalı dilekçe, 24 ocak
tarihinde, Cindoruk tarafından, TBMM
Faıli Meçhul Cinayetleri Araştırma Ko-
misyonu'na havale edilmişti.
Mumcu'nun katillerının bulunması
için yetkilileri göreve çağıran imzalı di-
lekçelerin, DYP Kınkkale Mılletvekili
Sadık Avundukluoglu başkanlığındaki
komisyona. çalışma süresinin bitiminden
4 ay sonra gönderilmesi komisyon tara-
fından "çefişkj" olarak nitelendirildi. Ha-
len rapor yazma sürecinde olan komis-
yon, 908 siyasi cınayet hakkında araştır-
ma yaptı.
••iftuymee soçtanna karşı «fîrişim grubu, Csküdar'da yaptınlan ilk
mahkeme birıast önünde düzenledikleri toplanoda, düşünce ayıbını
protesto ettiler. (Fotoı
'Düşünce suçu utancından kurtulalım9
İstanbul Haber Servi$i - Aralannda Şanar
Yurdatapan. Ali Rıza Dizdar'ın da bulunduğu bir
grup aydın. düşünceyi ıfade etmenin dün olduğu gibi
bugün de suç sayıldığını belirterek, "2 binli ydlara bu
utançla girmeyelim" dedi.
Düşünce Suçlanna Karşı Ginşim grubundan sanatçı
Şanar Yurdatapan, avukat Ali Rıza Dizdar. Yüksel
Hoş ve Levent Hortoğlu Fatih Sultan Mehmet
tarafından Üsküdar'da yaptınlan "tlk mahkeme
binasrnın önünde toplandı.
Burada cüppelerini giyen avukatlar, "Padişah
düşüncelerini beğenmediği kişüeri bu binada kadıya
gönderirmiş. Kadı da bu kişüeri binanın alt katındaki
zindana kaparhrırmış" diye konuştu.
Daha sonra Beşiktaş'ta bulunan
Devlet Güvenlik Mahkemesi bahçesine gelen grup.
kısa bir süre sonra bu mahkemede dünyaca ünlü yazar
Yaşar Kemal'in yargılanacağını anımsattı.
Padişahhk devrinden bu yana 72 yıl geçtiğini
vurgulayan gruptakıler. "Buzaman içindeTürkiye'de
çok şey değişri ama düşüncelerini açıklayan çok savıda
aydın. düşünür hâlâ cezalandınbyor.
2 binli ytüara bu utanç ile girmeyelim. Elbiriiği ile
düşünceyi suç olmaktan çıkaralım" dedi.
îş bırakmak isteyen dağıtıcıları önlerine çıkardıklan borç senetleriyle sıkıştırdılar
Zaman gazetesinin senet oyıuıu
ÜMİTOTAN
İZMİR- Zaman gazetesi dagı-
tıcılan aldıklan parayı az bulup
işten aynlmaya kalkınca. önlen-
ne çıkanlan 80-vO milyonluk se-
netlerle şoke oldular. Dertlerini
anlatacak makam bulamadılar v e
evlerindeki tum eşyalan hacze-
dildi Dağıtıcılarşimdi mahkeme
kapılannda borçlan olmadığını
kanıtlama savaşındalar...
Yoksul, utangaç. sıkılgandılar.
Ama ikisı de tüm kızgınlıklannı
açığa vurmaktan çekınmediler.
Ekmek parası deyip Zaman ga-
zetesi dağıtımına başladıklannda
bir iş sahibi olmanın heyecanı
içindeydiler. Ali Demir, önüne
teminat için uzatılan boş senedi
imzaladı. Hatta bir de kefil bul-
du. ona da imzalattı. "Ben bunu
normalkarşıladun. Ben kendime
güveniyordum. Hakkıyla çalış-
üktan sonra bu senetten bana za-
rar gelmez diye düşünüyordum "
dedi Ali Demır Şonra gazetele-
ri dağıtma günleri başladı, tabıi
sıkıntılar da. Ali Demir anlatı-
yor:
"Motor bize ait, benzin parası
da bizden. Her gazete için 800 li-
ra veriyoriar. Günde en fazla 150
gazete dağıhyorum. Aklıgım pa-
ra komik kalnor. Bir >ılı aşkın
çaüşöm. Adres \eriyoıiar bana,
oralara gazete bırakdiyorlar.Gi-
diyorum adamlar gazete istemi-
yor. Bana, insanlar istemese de
bırak diyorlar. Bu sefer para aW
maya gidiyorum. Gazeteyi iste-
meyen insan parayı da \ermiyor.
Bu sefer bizimkiler bana kızıyor.
Baktım oünuyor. tşi bırakacağı-
mısöyledim. 'Bırakamazsın' de-
diler. Dinlemedim bıraktım. Son-
ra senedimi istedim. Vermediler."*
Ali Demir, noter kanalıyla 22
Ağustos 1994 "te senedinin iade-
si için Zaman gazetesi Ege Böl-
ge Temsilciliği'ne "Işbu ihtar-
namenin tarafuııza tebliğinden 7
gün içersinde tarafıruza teminat
olarak verilen bononun şahsıma
iadcsini" diye ihtarname çekiyor.
Zaman gazetesınden ses seda
çıkmıyor. Ancak alacaklı yerin-
de Bişar Esen, alacak tutan 90
milyon lıra yazılı senet Ali De-
mir'e göstenliyor ve "Öde ba-
kahm'*deniliyor.
a
Kim bu Bişar Esen" dediği-
mızde anlatmayı sürdürüyor Ali
Demir:
"Karabağlar yöresinde Za-
man gazetesinin dağıtunını ör-
gütleyen adam bu. Ancak Za-
man'la hiç ilişkisi yokmuş gibi gö-
rünüyor. Gittim yanlanna. be-
nim size borcum yok. Allah rıza-
sı için yapmayın dedim. Çok SH
kıntıda kaldıgun için işten aynl-
dım dedim. Bana, 'Her şey para
için olmaz biraz da Allah için ça-
lışman gerekir' dediler. Yahu
kardeşim ev sahibi dinler mi?
Kirayı istiyor. Aradan zaman
geçti. Bir gün icracılar kapıya
dayandı. Evde ne varsa alıp gö-
türdüler. Ben ve karım, bom-
boş evde kalakaldık. Yani çıl-
dırmak işten değil."
Oyun içinde oyıın
Ramazan Kara, sessizce dinli-
yordu. Onun durumu çok daha
kanşıktı. Hiç senet vermediğini
yemınlerle destekleyerek anlatan
Ramazan Kara. yine Bişar
Esen'ın alacaklı olduğu 80 mil-
yonluk senetteki ımzalann ken-
disine aıt olmadığını söylüyor-
du. Şenetlere gelmeden o da ba-
şından geçenlen anlattı:
"Üç yildır ZeyHnBk, Altmdag,
Gaziemir yörelerinde gazete da-
ğıttım. Ali gibi ay nlmak istedim.
Işe girerken senet vermemiştim.
Bana da Bişar Esen'e borçlu ol-
duğumu gösteren 80 milyonluk
senet çıkanldı. Bu imzalar benim
değil dedim. Kimseye dinleteme-
dim. Bizim eve de icracılar geli-
yor. Evde kimse yok. Polis açıyor,
e>deki tüm eşyaİan alıp götürü-
yoriar. Yani inanılacak gibi de-
Ramazan Kara, pasaportunu
çıkanp imzasını gösteriyor. Bir
de senetteki imzalara bakıyoruz.
benzemiyor. Ancak karşı taraf
imzanın Ramazan Kara'ya ait ol-
duğuna ait bir de bilirkişi raporu
ahyor. İş bununla da kalrmyor
"Bize hakaret etti" diye bir de
dava açıyorlar. Ramazan Kara
şaşkjn. Olayı kendi başına çöze-
meyeceğini anlayınca arkadaşı
Ali'yle birlikte bir avııkata git-
mek zorunda kalıyorlar.
Avukat Yılmaz Kaya, ilk iş
olarak imzayı yeni birbilirkişiye
inceletiyor. Kriminalistik uzma-
nı ve yıllarca Emniyet Müdürlü-
ğü'nde bu konu üzerinde çalış-
mış olan Günay Karabiber, im-
zalan inceliyor ve 23 Şubat
1995'te şu sonuca vanyor:
"tmzaların genel yapılannın
kaligrafık oluşumu, kaligrafık
ahşkanhklar %e diğer özellikler
yönünden farklüıklar saptanmış-
tır. 80 milyonluk senetteki incele-
me konusu borçlu imzalann Ra-
mazan Kara clinden çıkmadığı
kanı ve göriişündeyim."
Işler iyice çatallaşıyordu. Da-
ğıtıcılar kalkıp Zaman gazetesi
Ege Dağıtım Müdürü ZiyaTek'e
gıdiyorlar.
Bu dertten kendilerini kurtar-
malan için neredeyse yalvarıyor-
lar. "Olaym bizimle ilgisiyok" ya-
nıtını alıyorlar. Ali Demir ve Ra-
mazan Kaya, "Nasıl ilgileri ol-
maz" deyip sürdürdüler:
"Elimizde milyonlarca liralık
Zaman gazetesi dağıttıgımıza ait
koçanlar, makbuzlar var. Gazete-
leri dagıttığımız insanlar belli. Biz
Zaman gazetesi dagrtıcısı olarak
sigortasız çalıştınldık. Motoria
kaza yapıp haber verdiğimizde
yüzümüze bile bakmıyorlardı.
Tüm olanlara, başumza bunca
gelene karşın hâlâ inanın inana-
mıyoruz."
Fotoğraflannı çekmemizdebir
sakınca olup olmadığını sordu-
ğumuzda, "Çekebüirsiniz" dedi-
ler. Olayı çeşıtli özel televızyon-
lara ve bu tür konularla ilgilenen
herkese bildirdiklerini, Uğur
Dündar'ın Arena programına çı-
kıp her şeyi anlatacaklannı söy-
lediler.
Ellerindeki belgeleri bırakıp
gitmeden önce Ali Demir. kim-
bilir aynı durumla karşılaşan kaç
dağıtıcı daha olduğunu belirtip
bir de örnek gösterdi:
"Ziya Ozmen diye bir dağmcı
arkadaş \ardı. Ona da aynı nu-
marayı yapmışlar. Adamcağız
tüm maİını mülkünü kaybetti.
Tren istasyonlannda yatıp kalk-
tığını ve süriindüğünü duyduk.
Onu da bulup konuşabilirsiniz.
Yetkililerin bizlere sahip çıkma-
suıı istiy oruz."
Avukat olayın peşinde
Kurduklan dağıtım ağıyla bö-
bürlenen Zaman gazetesinin ifci
dağıtıcısının ağzından ne çıktıy-
sa virgülüne bile dokunmadan
aktardık. Ramazan Kara ve Ali
Demir'in avukatı Yılmaz Ka-
ya 'dan da bazı belgeler aldık. Bu
gehşmelen nasıl yorumladığını
sorduk.
Ne tür oiaylann döndüğünü
kavramaya başladığını ancak ay-
nntılar konusunda bilgi vermek
istemediğini belirtip, gelişmeler-
le ilgili şunlan söyledi:
"Ortada iki ayn bilirkişi rapo-
ru var. Bizim inceleme yaphrdı-
ğunız Günay Karabiber bu işi çok
iyi biliyor. EHğer bilirkişi olan Ca-
hıt Çengel yıllarca Günay Kara-
biber'in yanında asistanlık yap-
mış. Ramazan. bu imzalar bana
aitdeğil deyince karşı taraf bir de
hakaret davası açmış. Şimdi do-
ğal olarak raporiar \dli Tıp'a gi-
decek. Karşı taraf ihtivati haciz
karan alarak evlerden eşyalan
ahyor ve eşyalar satüıyor. Tebügat
yapılmıyor. Yapılsa itiraz edilebi-
lecek. Şimdi her şey mahkemenin
önünde konuşulacak. 6 martta
Ali Demir'in, 2 mayısta da Ra-
mazan Kara'nın mahkemeleri
var. Her şey ortaya çıkacak."
Zaman gazetesinin iki dağıtı-
cısı bugünlerde boş evlerde eşle-
ri ve çocuklany la birlikte beş ku-
ruşsuz, ne yapacaklannı bileme-
den. şaşkın bekleşiyorlar.
CHP
CUMHURİYET HALK PARTİSİ
ÜLKENİN BAĞIMSIZLIĞINA VE KALKINMASINA
LAİKLİĞİN ÖZENLE KORUNMASINA
ÇOĞULCU VE KATILIMCI DEMOKRASİNİN EKSİKSİZ UYGULANMASINA
REFAH DÜZEYİNİN YÜKSELTİLMESİNE
TOPLUMSAL BARIŞA
EĞİTİMDE VE SAĞLIKTA FIRSAT EŞİTÜĞİNE
KAMU YARARININ GÖZETİLMESİNE VE TEMİZ TOPLUM YARATILMASINA
EN BÜYÜK KATKIYI YAPACAĞI İNANCI İLE
YURTTAŞLARIMIZIN
RAMAZAN BAYRAMINI KUTLAR
SAĞLIK VE ESENLİKLER DİLER
BAYRAMLAŞMA TÖRENİ
4 MART 1995 CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 13.00'DE
ÇEVRE SOKAK NO. 38 ÇANKAYA/ANKARA ADRESİNDEKİ
CHP GENEL MERKEZİ'NDE YAPILACAKTIR.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Hayırlı Bir İş...
Bir grup iş, eğitim ve bilim adamı, Istanbul'a, Avrupa
ve Amerika'nın büyük kentlerinde örneklerini gördüğü-
müz çağdaş bir bilim müzesi/merkezi kazandırmak için
bir süredir yoğun çalışıyor.
İş ve üniversite dünyasından Selim Alguadiş, Izzet-
tin Silier, Şerif Kaynar, Reşat Baykal, Kazım Çeçen
ve sayıları 10'u aşan saygın ismın öncülük ettikleri bu
çalışma şimdi bir vakıf kurma aşamasına geldi dayandı.
Bilim adamları, işadamlan ve kuruluşlar arasından diğer
bazı isimler şunlar:
llhan Açıkgöz, Ibrahim Ankan, Vural Akışık, Okan
Çağlar, Faruk Eczacıbaşı, Yaşar Eroğlu, Yücel Gü-
nal, Alarko Şt. Topluluğu, Arnold Homfeld, Tosun
Terzioğlu, Filiz Öngay, Celal Şengör, istanbul Sanayi
Odası, Bayındır Holding, Tosun Terzioğlu, Tınaz Ti-
tiz, Ali Yalman, Demir inan, Erdoğan Şuhubi, Hasan
Subaşı, Pak Holding, TÜBİTAK, Sanko Tekstil Sana-
yi-
Geniş listenin hepsini burada yayımlamak mümkün
olmayacak.
Vakfın amacı, Istanbul'da bilimin, tekniğin, doğanın
çağdaş boyutlarıyla gözler önüne serildiği ve 7'den 70'e
herkesın kendisine nefis bir bilim kültürü ziyafeti çeke-
ceğı bir merkez yaratmak.
Merkez veya müze derken yanlış anlaşılmasın; amaç,
sergileme anlayışının egemen olduğu klasik bir mü-
ze/merkez yaratmak değil.
Amaç:
• Ziyaretçilerin görerek, dokunarak, elleyerek, işiterek;
özetle yaşayarak, bilim ve teknik ve doğa kültürüyle iç
içe gireceği, yüz yüze geleceği bir bilim kent oluştur-
mak.
• Bilimle oyunu ve eğlenceyı kaynaştırmak. Elektroni-
ğin ve tekniğin çağdaş olanaklarını, bilim olaylannı anlat-
mak için alabildiğine kullanmak.
• insanoğlunun, dünyanın ve evrenin gizlerini keşfet-
mek, daha kaliteli bir hayat kurabilmek ve varoluşunu
sürdürebilmek için beyninın bütün enerjısıni seferber
ederek ürettikleri ve yarattıklannı görselleştirmek.
• Okullarda binlerce sayfalık soyut ve kitabi bilgiyi,
böyle bir merkezde ete kemiğe büründürmek...
Girişımcılere göre, böyle bir bilim gösteri ve kültür
merkezi, hayat boyunca süren öğrenimin doğal bir
uzantısı ve bütünleyicisi olacak. llkokul, ortaokul hatta li-
se öğrencileri bilimsel teknik problemleri modellerle da-
ha iyi kavrayabilecekler. Öğrenciler bilimin bütün dalla-
rıyla burada yüz yüze gelecek ve kendi istek ve yete-
nekleri doğrultusunda ilgi duydukları bir bilim dalına yö-
nelebilecekler.
Girişimciler çok hayırlı bir işe kalkıştılar. Çünkü, ülke-
mizin bilim alanında araştırma ve buluşlarıyla toplumun
bütün kesimlerini zenginleştirecek ve yüceltecek insan-
lara her zamankinden daha çok gereksinimi vardır.
Bilim ve teknik dostu, insan ve ülke dostu bu insanlar
yayımladıklan tanrtım broşüründe vakıf kuruluşu için şu
çağrıyı yapıyoriar: ' "
"Bizler,
• İstanbul'un ve ülkemizin böyle çağdaş bir bilim ken-
tine hemen ve bir an önce kavuşması gereğine;
• Yann bu topraklarda yaşayacak çocuklanmıza, on-
ların çocuklarına, bugünün ve geleceğin insanlarına
böyle bir kültür varlığı hediye etmeye bir gönül borcu-
muz olduğuna; . . ; . /,-',. f
• İnsanoğlunun düşünsel, entelektüel istek ve kapa-
sitesinin; günlük hayatı hergün yeniden üreten ve yara-
tan faaliyetlehmizi aştığma ve aşması gerektığine;
• Bilim kentinin, insan uygarlığının bugüne kadarki
bilim kültürü kazanımlannın sonraki nesillere devrinde,
sürdürülmesinde ve geliştirilmesinde anıtsal bir kültür
değeri taşıdığına;
• Böyle bir bilim kentinin yaratılmasının, hepimiz için
hayata ve geleceğe karşı çok önemli bir borç ödenmesi
olacağına;
• Bilim kentini kurarak, uygahığımız boyunca taş taş
üzerine koyarak bilim kültürünü yaratan, oluşturan ve
buna hayatlannı adayan bilim adamlarına, teknik adam-
lanna, doğa adamlanna da bir gönül ve insanlık borcu-
muzu kısmen ödemiş olacağımıza;
• Böyle bir bilim kentiyle, geleceği daha somut olarak
avuçlanmızda tutacağımıza ınanan ilk girişimciler olarak;
aynı duygu ve düşünceleri paylaştığına ınandığımız
Sizleri,
Istanbul'un bir bilim kentıne kavuşmasını omuzlaya-
cak olan vakfa kurucu üye olmaya, aktif katılmaya,
maddi ve manevi bakımdan sürekli desteklemeye ve
her türlü yardımı yapmaya çağınyoruz."
• • •
Evet, bu girişimi bütün gücümüzle desteklemeliyiz.
Aşağıda temas kurabileceğiniz iki adres veriyorum:
Izzettin Silier: 0212 - 227 66 90:
Selim Alguadiş: 0212 - 276 25 23
Fisleme skandalı
Mumcu törenine
katılan polise
PKK'li suçlaması
ERGÜN AKSOY
ANKARA-Iskenderun Terör-
le Mücadele Şube Müdürlü-
ğü'nün, Uğur Mumcu'yu anma
törenine katıldığı gerekçesiyle
sürgiin edildikten sonra görevine
dönen polis memuru Nurhan
Varh'yı, 'bir kişiyle öpüştiiğü
için' PK.Kİİ olmakla suçladığı
ortaya çıktı.
Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'nün konu ile ilgili soruşturma
başlatması üzerine 'PKK'lidir'
yönünde rapor tutan bomba uz-
manı Başkomiser NihatGülağu.
yanlış anlaşılma olduğunu belır-
terek. "Varlı'nın, ayaküsrü öpü-
şüp görüştüğü kişiyi. adını bilme-
diğim bir PKK'live benzetmi-
şim" dedi.
Gülağız hakkında 'yalan ra-
por' düzenlemekten suç duyuru-
sunda bulunan Varlı, polisin po-
lisi yalan beyanla 'idama gön-
dermeye çahştığım' savoındu.
ls)cendemn Emniyet Müdür-
lüğü, 25 ay önce öldürülen gaze-
temiz yazarlanndan Uğur Mum-
cu için ılçede düzenlenen anma
törenine katıldığı gerekçesiyle
fişlediği ve izlemeye aldıgı polis
memuru Nurhan Varh'yı, bu kez
PKK'li olmakla suçladı.
lskenderun Terörle Mücadele
Şube Müdürlüğü'nde görevli
bomba uzmanı Başkomiser Ni-
hat Gülağız. Varh'yı "Geçengün
adını bilmediğim PKK'li bir kız-
la öpüştii ve konuştu" diyerek
suçladı.
Gülağa, Emniyet Genel Mü-
dürlüğü'nün soruşturma başlat-
ması üzerine ilk düzenlediği ra-
porda bir yanlış anlaşılma oldu-
ğunu belirtti ve Emniyet Genel
Müdürlügu müfFetişlerince yü-
rütülen soruşturmada şunlan
söyledi:
~Varb*yla aramızda bir husu-
met yoktur. Müdürlükte bir iş
için Varh'nın arandığını duy-
dum. Çevremdeki insanlara Var-
h'yı bir süre önce. bir kızla konu-
şurken gördüğümü söy ledim. Bu
kızın adını bilmiyorum. Ancak,
PKK semparizanlarının düzen-
lediği gecelerde, halay çeken,
PKK bayTağı sallayan ve HA-
DEP'tekiaçlık gre\1erine katılan
bir kız diye anımsıyorum. Potts
arkadaşlanm, anlahmım üzeri-
ne, bu kızın olsa olsa PKK'li avu-
kat Hasan Hüseyin Reyhan'ıneşi
Fatoş olacağuu belirtiler. Anlat-
tıklanmı duyan Emniyet Müdü-
rü Yılbay Çelik beni odasına ça-
ğırdı. N'arlı'y la ilgili rapor düzen-
lememi istedi. Ben de rapor yaz-
dım."
1