29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetîmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya\ ın Yonetmenı. Orhan Erinç# Genel Yav m Koordınatoru Hikmet Çetinkaya# Yazıışlerı Mudürlen ibrahim Vıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu) # Haber Merkezı Mudurü Hakan Kara # Gorsel Vönetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı • tstıhbarat Yalçın Çalur • Ekonomı Bülent Kızanlık • Radyo-TV l ygar Eremektar • Kullur Haodan Şenköken • Spor Abdülk*dir Yücelman • Yun Haberler Mefamet Sarıç • Makaleler Sami Karaören # Çevın Scyfettin Turhan # Düzeirme Abdullah Yazıcı # Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan F.rinç, Oktav Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcı, Dinç Ta) anç. İbrahim \ ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balba\. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay • Haber Mudüru. Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125. Kaf:4, Bakanlıklar-Ankara Tel 419502O(7hat), Faks: 4195027 •fzmırTemsılcısı:SerdarKızık, H Zıva BIv 1352 S. 2'3 Tel 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsılcısi Çetin Yiğenoglu, Inönü Cd 119 S. No 1 Kat:l, Tel. 3522550. Faks' 3522570 MüesseseMüduru. EroJ Erkut • Koordınatı AhmetKoruisan9!Vfuhascbe Bülent Yen • Idare Hüse>in Gürer # tşletme Önd Çefik • Bılgı-îşlem \ail İnal • Bügısa> Sıstem Mürüvet Çiler 9 Reklam Rel fşrfman # Haikia llı^kıJer Nurten Berkso Yayimlayaa ve Basan: Yenı Châı Haber Ajansı. Basın ve Yayincılık A S Turkocagı cad 39 41 Cagalojlu 34334 Ist PK 246 Islanbu! Tel (ft2I2) 512 05 05 (20 hat) Faks (0,212)513 85 95 2 MART 1995 tmsak: 5.06 Güneş:6.31 Öğle: 12.23 lkindı: 15.29 Akşam: 17.37 Yatsr 19.2 Aslanoğlu'ndan bankacılık dersi • Haber Merkea- Toprakbank Genel Müdürü Mevlüt Aslanoğlu, Özel ."Çavuşoğlu fCoIejı'nin heray .düzenlediği "Meslekleri Tanıtma Programf'na şubat ayı konuğu olarak katıldı. Bankacılık konusunda Çavuşoğlu Koleji ögrencilerinin sorulannı yanıtlayan Mevlüt Aslanoğlu. deneyimleri doğrultusunda bankacılık mesleğini seçmeyi düşünen ögrencılere yol göstericı açıklamalarda bulundu. Aslanoğlu. bankacılığın özveri gerektiren, ancak zevkli ve gelecek vaat eden mesleklerin başında geldiğini söyledi. Bahçelievler'de sağlık denetimi • fstanbul Haber Servisi - Bahcelievler Beledıye Başkanlığı, Zabıta ve Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin, Belediye Başkan Yardımcısı Hamdi Karakaya ile birlikte yaptıklan denetimde sağlıksız ve ruhsatsız iki işletmeyi tamamen kapattıklannı açıkladı. Üç işyerine de peşin para cezası verildiğini belirten Karakaya, bayram öncesi ve sonrası demeden bölgede genel denetimleri haftada birkaç kez yaptıklannı söyledi. Çocuk suçlular ve güven • ADANA (AA) - Özellikle, bebeklik döneminde anne kucağı ve se\gisınden uzak kalmanın yol açtığı güvensizlığin, çocuklan suça iten nedenlerin başında geldıği bildinldi. Çukurova Universitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bilim Dalı ögretim üyesi Yrd. Doç. Ayşe Avcı, suç işleyen çocuklann yansından çoğunun, 0-1 yaş arası annesinden ayn kaldıgının belırlendığıni söyledi. Kanser tedavisinde unuıt • WASHBVGTON (AA) - ABD'nin Michigan Universitesi'nde fareler ûzennde yapılan deneylerde, doğal mey\e kaynağından çıkanlan "citruspektin" maddesi ile prostat kanseri tedavisinde umut doğdu. Üniversite ekip başkanı, onkoloji uzmanı Dr. Kenneth Pienta'nın ABD Ulusal Kanser Araştırma Enstitüsü dergisinde (Journal of the National Cancer Institute) yayımlanan araştırmasına göre özellikle tunınçgillerde bulunan citrus pektin maddesının, prostat kanserinın ılerlemesini durdurduğu saptandı. Milli parklara • BOLU(AA)-Orman Bakanlığı Milii ParkJar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, milli park giriş ve konaklama ücretlerine yüzde 50 ila 300 oranında zam yaptı. Abant Milli Parkı'na giriş ücreti kişi başına 5 bin liradan 20 bin liraya yükselriJdi. Küçûk vasıtalann giriş ücreti 25 bin firadan 40 bin liraya, motosiklet giriş ücreti de 15 bin liradan 20 bin liraya çıkanldı. Gölcük Ormaniçi Dinlenme Parkı'nda giriş ûcretlerine yüzde 50 ile yüzde 110 arasında zam yapıldı. Yalova'da özefleştimıe geıünniOKTAYEltiNCj YALOVA - Bir süredir Yalova'daki hemen her toplantının ilk gündeminı oluşturan "flolma" tartışmalan, özel- leştirme yasasından sonra yerini ''Ya- lova'yı koruma" kaygılanna bırakmış görünüyor. KtT'lere ve diğerkamu ku- ruluşlanna ait arazilerden başka kent halkının nefes alabileceği hemen hiç- bir "boşaJan" kalmayan Yalova'da, du- yarlı çevreler deyjm yenndeyse "alar- ma" geçmişler. Özellikle deniz kena- nndaki kamu arazilerini "sıkı takibe" alarak. özeJleştirmenin kurbanı olma- malan için kamuoyu bilincini sürekli ayakta turmaya çalışıyorlar Bu çabalar içerisınde ilk büyük kampanya, Çiftlikköy sahilındelci Eti- bank'a ait Dinlenme ve Eğitim Tesıs- leri Alanı'nı "özeUeştinneye karşı sa- vunmak" yönünde başlatılmış durum- da. Yalova-lzmit karayolu ile denız arasında kalan 72 dönümlük bu KİT arazisı, yıne Yalova'nın bu kıyı kuşa- ğında "'betonlaşniamış*' tek alan ve üs- telik kamu mülkıyetındekı enderköşe- lerden bıri. Yoğun agaçları. yeşil dokusu ve ağaçlar arasına gizlenmiş, düşük yo- ğunluklu tek kath binalanyla, çevrede- ki beton tatil sitelen-bloklan arasında bir "vaha" gibi duran Etibank Tesisle- ri, Özelleştırme Yasası'ndan da önce 300 mılyar liraya satılığa çıkanlmış. Ancak, fiyatmın yüksek olması nede- niyle geçen yıl pazarlanamayan bu "boşarazinin"1 şimdi Özelleştirme Ya- sası'nın olanaklanyla "uygunşartiar- da" safılması da yeniden gündeme gel- miş. Etibank DinJenme Tesisleri'nin "el- den çıkmaması" yönünde yoğun kam- panya başlatanlar ise Yalova'daki mes- lek odalan, demokratik kitle örgütleri ve hemen tüm dernekler. Aralannda MimariarOdası,Tlcaret Odası,TMMOB'ye bağlı dığerodalar, Eğit-Sen gibi kuruluşlann yanı sıra, Şoförler Odası, Terzıler Odası. Ber- berler Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Muhasebeciler Odası gibi mes- lek örgütlerinın de bulunduğu 30'a ya- kın sivıl toplum örgütü, ortaklaşa ım- zaladıklan kampanya bildirgesinde şunlan vurguluyorlar: "Bu alan satılır ve imara açıbrsa, halkımızın denize aç> lacak tek kapjsı kapanacaktır. Etibank de\1etin, devlet ise halkımızmdır-" fftarda açıklanan proje Etibank arazisini koruma kampan- yası yaygınlaşarak sürerken. yine dev- lete ait bir başka "boş arazinin'" elden • Yalova'nın kıyı kuşağında betonlaşmadan kalabilen tek boş ve yeşil alan Etibank Dinlenme Tesisleri'ne ait ve bu kamu arazisi de özelleştirmenin kurbanı olmak üzere... çıkanlması tehlikesi de geçenlerde Be- lediye Başkanı fbrahim Uzun'un ver- diği bir "iftar yemeğinde'' gündeme gelmiş. Çoğunlukla yine oda başkanlanyla önemlı kuruluşlann yöneticılerinin çağnlı olduğu yemekte, Ticaret Odası Başkanı Yakup Çokal'ın yaptığı açık- lamalar, bir süre önce Yalova'da ince- lemelerde bulunan "Aiman Universite- si" girişimcilerinin "zij'aretnedenJeri- ni" ortaya sermiş. Baskan ibrahim Uzun'un da ıftar ye- meğinde belirtiğine göre, Yalova-Çı- narcık yolu ile deniz arasında kalan ve 3500 dönümlük bir alanayayıian "Ata- türk Tanm tşletmesi" arazısı. fstanbul Lısesi Vakfrrun öncüliik ettiği özel Al- man Üniversitesi icin "ideal bir yer" olarak tanıtılıyor. Tanm ve Köyişlen Bakanhğı'na bağlı TİGEM'e (Tanm tşletmelen Genel Müdürlüğü) ait ara- zinin kendilenne 49 yıllığma tahsisini isteyen üniversite girişimcileri ise bu alanda 4500 kişilik bir eğitim kampu- su yapabileceklerini belırtmişler. Içinden Sefimendereadh akarsuyun geçtiği, yakın gelecekte Yalova'nın kentsel gelişmealanının "tamortasın- da" kalacak olan ve yine kent halkının gerektiğinde "denizle tanışabilmesi'" için yürüme mesafesındekı tek kamu alaru niteliğini taşıyan TİGEM arazi- sinin de bu kez bir üniversite için özel- leştirilmesi isteği, duyarlı kesimleri yi- ne harekete geçirmiş durumda. Yalova Çevre Koruma ve Yaşatma Derneği(ÇE-KO) Başkanı ArifEkim, kentte yeşil alan ve halka açık dinlen- ce alanı ihtiyacı tırmanırken, bu tür arazilerin halktan tümüyle kopanlmak istenmesinı "imanlıkdışıbirficarian- layış" olarak yorumluyor. TtGEM ara- zısinin de tıpkı Etibank Dinlenme Te- sisleri gibi "takipçisi" olacaklannı söyleyen Mimarlar Odası temsilcısi Timur Utku ise "Yalovalılan para>la kandırmrlar''diyor ve şunlan ekliyor: "Bu üniversitede her öğrenci yüda 9000 mark ödeyecekmiş. TİGEM in verilmesini savunan bazı şöneticiler, bö> lesinezengin 4500 öğrencinin Yalo- va'ya da her yıl kişi başuıa en az 9000 mark para bırakacagını sö> lü\oriar ve bu firsat kaçmaz diyoriar." Özelleştırmeyle birlikte Yalova'nın gündemıne gelen bu sorunlann yanı sıra, ilçe bütününde genelde yaşanan "imar karmaşası" da bu şırin bölgenın hızla "çarpık ve yağmacı yapüaşma- nın" tahribatı altında kalmasına yol açıyor. Bu karmasa ise önemli oranda yine bölgede "imar yetkilerini payla- şan" belde beledıyelerinin hızla çoğal- mış olması ve her birinin "farkh imar politikalan" ıçınde bu yetkılennı kul- lanmalanndan kayTiaklanıyor. Yalova ilçesınde 1987'ye kadar sa- dece 2 belediye varken, (Çınarcık ve Yalova), bu sayı günümüzde 8'e ulaş- mış durumda. I989'da Taşkdprü ve Kadıköj; ] 992 ve sonrasında ise Esen- kö>, Terma>', Koruköyve Çiflikköy be- lediye oimuşlar. Birbirlerine genellik- le "komşu" konumunda olan bu bele- dıyelerin imar konusundakı tutumlan arasında ise bir bütünsellik ve ujoım söz konusu değil. O kadar ki örneğin biryolun sag tarafı ile sol tarafı iki ay- n belediyeye ait ve farklı imar yakla- şımlan yüzünden, çirkinliklere varan celişkiler yaşanıyor. Bu belediyeler arasında belki de en "dertlisi'" ise Taşköprii BelediyesL Baş- kan Bahar Doğan, Yalova'daki sana_\ tesislerinın önemli bir bölümünü ba nndıran Taşköprü'nün "gözden çıka rümış" olmasına hem çok üzülüyoı hem de elinderi bir şey gelrnediği içu çaresizliğin de genlimini yaşıyoı Dinçkök'lere ait Aksa, Akal, Akkim fabnkalan gibi akrilik esasJı kimya sa- nayıinin merkezi olan Taşköprii, söz- cüğun tam anlamıyia bir "çevre felake- ti" yaşıyor. O kadar ki yine Belediye Başkanı Doğan bile sonunda burada- kı evini satılığa çıkanp. hıç değılse "çocuklann sağfağını korumak" için yönettigi beldeden başka biryere taşın- maya karar vermiş... Oyle görünüyor ki Yalova'nın kur- tuluşu için "il" olmasından önce, bü- tün ilçede sağlıklı ve cevreye saygılı bir gelişmeyi disiplin altma alacak "pbn- lama ve imar disiplini"nin kurulması gerekiyor. Bunun için de bu tür çok sayıda komşu küçük belediyenin olduğu yö- relerdeki imaryetkılerinin "parcalan- madan" ve "bölgesel bütünlük" ıçın- de kuilanılmasına yönelik. yenı yasal düzeniemelere gereksinme var. Elbet- te, Ankara'da bu konularla uğraşanlar, eğer akıllannı ve fikırlennı birazcık olsun yeni rant ve yağma yasalannı hazırlamaktan kurtarabilırlerse... New York'ta aşk zor Gene Kelly ve Vera Ellen "On the Tovvn" fılminin bir sahnesinde. Ancak gerçek hiç de bu fîlmdeki gibi olmuyor. Nevv York'ta aşkı bulabilmek öyle zor ki... New York'un otuzlanna merdıven dayamış kadınlan eski Roma'run Aşk Tannsı Cupid'in oklan yerine aldı ve mantığı tercih ediyorlar. Ve Nevv York giderek bekâr Amerikalılar kenti olmaya başlıyor. Insanlar bu büyük kenti, Amerikan şehirleri içinde romantizmin en güç yakalandığı yer olarak tanımlıyorlar. Aşk konusunda, New Yorklu kadınlar erkeklerden çok daha şanssız. Çünkü her şeyden önce bu şehirde yaşayan bekâr kadınlann bekâr erkeİderin iki katı olduğu saptanmış. Bir başka gerçek ise Nevv Yorklu kadınlann işlerine dört elle sanlmalan ve evlenmek olgusunun ancak otuzlu yaşlann başında akıllannagelmesi. Tabii bu arada tren de çoktan yol alrruş oluyor. Çünkü bu noktada bir diğer unsur araya giriyor. Bu da New York'un erkeklerinin evlenmek için doğduldan şehirlerdeki ilk aşklannı tercih etmeleri. B 0 S H A S £ F M A DüNY;r ADAN Dev buzul Antarktika9 dan koptu Buz kitlesi hareket halinde James Ross Adasını, Antarktika'ya bağlayan buzuldan yaklaşık 3 bin km2'lik birparça aynlarak harekete i Çeviri Servisi- Isının yükselmesi edeniyle bir kent boyutundaki dev buzul, Antarktika anakarasından (Kıbns'ın yaklaşık l/3'ü ve Adalar dahil olmak üzere Istanbul'un yaklaşık üç katı) ayn Idı. lngiliz bilım adamlan, yaklaşık 2900 kılometrekare- lik buzulun akıntı ve rüzgârla bir süre sonra Falkland Adalan ve Güney Amerika'nın doğu sahillenne doğru sürükleneceğj- ni, bunun da sözü edilen yerlerde özellikle gemicılik açısından bir çekınce yaratacağını belirtti. Cambridge'deki lngiliz Antarktik Araştırma Merkezi ise kopan buzulun başka kopmalann bir habercisi olabileceğine değindi. Merkeze bağlı Antarktika'daki Rothers araştırma istasyonundan uzmanlar, yöreyi havadan inceleyerek buzulun boyutu ve uydu verilerinin doğruluğu konusunda bilgi edinecek Rhode Adası'ndan dahabüyûk: 78km'ye 37 km boyutlannöa ve200m. Aysbergın doğuşu Kutuptaki buzul Antarktik buzur\ Kayalık yüzey^-—' Yûzey buzulun ağırlığından dolayı aşağı doğru rtıliyor Bölgede ısı 1940'lardan beri 2.5°C yûkseldi j AFPgrafik araştırmaya başkanlık eden Dr. Mike Thomson, uçaktan aşağıya baktığında, Larsen buz kitlesmde meydana gelen değişiklik karşısmda dehşete kapıldığını. 25 yıldır boylesine bir olayla karşılaşmadığını dile getirdı. Antarktika'nın batısında da bu tür kopmalara tanık olan bilim adamlan, olayı son elli yıldır görülen ısı artışına bağlıyor. Sigara üreticilerine yasal engel Çeviri Servisi - Sigara içmek sağlığa zararlı olmasına zararlı, ama Amerikalılann cebine yararlı olabilir. Bu ülkede yaşayan ve sigara bağımlısı olan ya da bir zamanlar sigara içen 90 milyon kişinin haklannı savunması yolunda yeşil ışık yakıldı. Böylece, birey sağlığı konusunda gerekli özeni göstennemekle suçlanan sigara ûreticilerinden milyarlarca dolarlık tazminat isteminde bulunabilecek. Açılan davada 50 yıldır sigara ıçenlenn Philip Morris, RJ Reynolds ve Bromı & WTIliams gibi dünyaca ünlü sigara şirketlerine karşı büyük bir mücadele vereceği bildırilıyor. Bireylerin tek tek dava açmalan yerine altmış hukuk bürosunun oluşturduğu bir konsorsıyum Amerika'nın belli başlı sigara üreticilerine karşı tüm sigara bağımlılannın haklannı koruyacak. Öte yandan, sigara üreten şirketler de açılan toplu dava karanna karşı çıkarak temyıze gidildiğini, eldeki kanıtlann yeterince dürüst olmadığını belirtiyor. Eşini sigaradan ötürü yitiren ve bu konuda mahkemeye başvuran Dianne Castano'dan adını alan "Castano" davasının sonuca ulaşabilmesi için mılyonlarca tanıdiğın tek tek ifade vermek zorunda olduğunu savunan şirketler bu davanın yalnızca dava avukatlanna çıkar sağlayacağını ileri sürüyor. Florida sağlık yetkilileri ise sigaradan zarar gören vatandaşlann ülke bütçesini de yılda yaklaşık 1.4 milyar dolar zarara soktuğunu, bunun da sigara ûreticilerinden tazminat istenmesi için yeterli bir kanıt sayıldıgına dikkat çekiyor. Gazetecilikte gerçeğin adı: îtÇeviri Servisi - En çok okunan yabancı gazete unvanını eiinde bulunduran, kendine özgü kimli- ği ile dünyanın en saygın gazetelerinden Le Mon- de, 50. yılını kutlarken bu yıl yeni bir yüz ve içe- nk ile okunınun karşısına çıkıyor. Yöneticilerini, çalışanlann seçimle işbaşına getirdiği gerçekten son derece özel ve saygın bir gazete olan Le Mon- de'un atıhm yapmasının gazetenin yıllardır sürdür- düğü 'kimlik' ile çelişip çelişmeyeceğinin tartışma- lan sürüyor. Gelin, 50 yıl öncesinin Le Monde 'una bir göz atalım ve tarihte küçük bir gezintiye çıka- lım. 2. Dünya Savaşf nın sonlanna doğru 18 Aralık I944'te yayın hayatına atılan Le Monde'un kuru- cusu HubertBeuve-Mery, zor beğenen bir okuyu- cu kitlesine hitap eden, bağımsız ve gerçek anlam- da bir kaynak (referans) gazetesi diye tanımlana- bilecek bir gazete çıkararak yayıncıhkta yeni bir stil yaratmak istemişti. Ve başardı da. Charles Pe- guy'nin artık içinde bulunduğumuzdünyada zama- naşımına uğramış reçetesini izlemekten hiç vaz- geçmeden: Gerçeğı söyiemek, yalnızca gerçeği. Gerçekten başka fu'çbir şeyi değil. Aptal gerçeği aptalca söyiemek, üzücü gerçeği ise üzüntüyle okuyucuya aktarmak. Bir dığer Fransız günlûk gazetenin aynı zamanda editörü olan ünlü filozof Ra>mon Aron ıse Le Monde'u şu şekılde tanımla- yacaktır. Le Monde'un saygınlığıtirajından çok, hi- tap ettiği aydın okuyucu kitlesi ile ölcülür. Hubert Beuve-Mery'nın ölümünden sonra bile uzun yıllar kurucunun gölgesi gazete üzerinde hâ- kimiyetini sürdürmeye devam ettı. Zaman kaybı- BI ve boş lafi önlemek için topiantılar hep en önce yapıldı. Le Monde çalışanı olmanın kıvancı büyük olurken, ücretler de hep mütevazı oldu. Geçen 50 yıl boyunca hiç mi değişiklik olmadı? Oldu, hem de pek çok. Formatı yan yanya azaltılırken sayfa sayısı da 6'ya katlandı. İlk basıldığı yıllarda bir tek resim ve kârikarür bile bulundurulmazken, sayfa- lan birkaç siyah-beyaz resim-süsler oldu. Ancak aktüel ile direkt bağlantısı olmadan. 1985te malkrizegirdi~ Dönem dönem 'kaynak' gazetesi kimliğinden 'tercih'gazetesi kimliğine de büründüğü oldu. Ba- zı yabancı rejimlerin yanında yer alırken bazılan- na da cephe aldı. Fransız genel seçimlerinde bir- takım adaylan desteklediği bile oldu. 1985 yılına gelindiğinde ise gazete büyük bir mali kriz içine düşmüştü. Dost girişimcilerin ve Le Monde'un saygınlığınj ve unvanını korumak isteyen belli bir okur kitlesinin sermayeye katılımlan ile içine düş- tüğü krizden kurrulabildi. Son Genel Yayın Yönet- menı Jean-Marie Colombaninin deyişiyle Le Monde artık daha havalı bir gazete olacak, okuyu- cusuna derin makalelerin yanı sıra kolay okunabi- lir yazılar da sunabilecek. Makro ekonomiye kla- sik bir bakışın yanında girişimcilerin stratejileri- nin de yansıtılacağı mikro ekonomık haberler de verebilecek. • 18 Aralık 1944'te yayın hayatına atılan Le Monde'un kurucusu Hubert Beuve-Mery, zor beğenen bir okuyucu kitlesine hitap eden, bağımsız bir gazete çıkarmayı hedeflemişti. Başardı da. Ilkesi kurulduğu günden beri hiç değişmedi: Gerçeği söyiemek, yalnızca gerçeği, başka hiçbir şeyi değil. Aptal gerçeği aptalca söyiemek, üzücü gerçeği ise üzüntüyle okuyucuya aktarmak. Le Monde gazetesi, okuyucusunun karşısına yeni bir yüz ve içerikle çılayor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle