28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYCT 19 MART 1995 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Kızılbaş!JCızılbaşlığın en genış tanunı, Islam oncesı Türk toresının, inançlannın, toplumsal değerlennın, Islamıyetın kabulunden sonra da sürdurülmesıdır Oylesıne kı bugun Anadolu'da bu inanç ve değerler, Kızılbaş - Alevı halk arasında hâlâ yaşatılmaktadır. Prof. Dr. ÇETÎN YETKİN A bdıilkadir Inan, Dede Korkut Kıtabı'nın kah- ramanlan olan XIV yüzyıl Oğuz Turklen- nınu i'lâ->ıkdime-t-ul- . lah" (Islam dınının bır'Iık akıdesmı, şanma yakışır bıçım- de yuceltıp yayma) ıçın Bızanslılara karşı cihat yaptıklannı ancak ıçlenn- de ımamlık ve tnuezzınlık yapacak bı- n bulunmadığinı belırtıyor tnan'a gore "Muslumanlıklan an sudan aptes alıp ikı rekât namaz kıl- maktan (o da süaşüklan zaman) ibaret- ti" (1) Bunun nedenı, Türk boylannın (ama ozellıkle Anadolu Türkluğunun) temelını oluşturan Oğuz boylannın, ts- lamiyeti kabul ettıkten sonra da Islam öncesı Türk geleneklenru, toresını, sur- dûrmuş olmalandır Onlar, Müslüman olmakla, kımı kentlıler v e tacırler gıbı özlennı unuta- rak Araplaşmadılar Turk olarak kal- masını bıldıler Boylece de Kızılbaşh- ğın temellen atılmış oldu Kızılbaşlıgın en genış tanımı, tslam öncesı Turk toresının, inançlannın toplumsal değerlennın, Islamıyetın ka- bulunden sonra da surdürulmesıdır Oylesıne kı. bugün Anadolu'da bu ınanç ve değerler, Kızılbaş - Alevı halk arasında hâlâ yaşatılmaktadır Söz ge- lımı 'ate$\hâlâkutsanırveateşesudö- kulmez, arka dönülmez, ateşe ant ıçı- lır Dağ, su ve orman yıne kutsaldır Ölüm sonrasında ozelhkJe Tahtacılar- da bugün yaşayan gelenekler bütunuy- le Islam oncesıne ozgudur Bunun gı- bı, 12 sayısının kutsanması, bugün de geçerlıdır Ozellıkle Islamıyetın tum baglayıcı kurallanna ve baskısına kar- şın kadının Islam oncesı konumu de- ğışmemıştır Yanlış anlaşılmamalı Anadolu'da yaşayan Sünnı kesım ıle Kızılbaş - Ale- vı kesım arasında -tutucu ve gencı ta- nkatlar etkınlık kurmadığı sürece- bu açıdan ışın ozünde bırbaşkalık yoktur Çunku her ıkı kesımın de koku, Oğuz boylandır Gerçekten de orneğın, bu- gun totemik temd'e davanan ınançla- n nedenıyle Kızılbaşlar - Alevıler tav- şan etı yemıyorlarsa Sunnıler de tavşa- nı uğursuz sayarlar, Sünnılenn yolcu uğurlarken arkasından su dokmelen ya da "Su gibi aziz oT deyışlen ıle Kızıl- başlann suya ılışkın ınançlan arasında temelde bır başkalık yoktur, Sünnı koy- lennde kadının durumu bırçok kasaba ve kenttekınden çok daha ılendır, Sun- nıler de dılek tutup kutsal sayılan yer ve şeylere çaput bağlarlar kı bu, tümuy- le Şamancı bır ınançtır Sunnıler de adak olarak kurban keserler, dahası ho- roz adak konusu olur Burada yen gelmışken çok onemlı bır gerçeğe değınmek gerekıyor Kızıl- başlığın - Alevıhğın düşunsel gelışım çızgisını oluşturanlardan Baba İshak, Horasanlı Baba tlyas'ın mundıydı Ba- ba llyas îse Kaysen'de kadılık yapmış- tı Baba llyas, Ahmet Yesevi'ye bağlıy- dı ve- Anadolu'yu sarsan Babaüer Ayaklanması, Yesevıhğe dayanmaktay- dı Ov sa Ahmet Yesevı, Nakşıbendıta- nkatındandı Aynı gelışım çızgısınde yer alan Şeyh Bedreddin'e gelınce, o once kadılık, sonra kazaskerlık yap- mıştı ve bütun Sunnı dın adamlannın övgusunu kazanmış bır fıkıh bılgınıy- dı Kaldı kı Babaîler ayaklanmasına ka- tılanlardan bın de daha sonra Osman Gazi'nın kaymbabası olacak olan Ede- bali'ydı Anadolu'dakı Kızılbaş - Alevı ve Sünnı Türklenn ınançlan arasmdakı bu koşutluk ve Kızılbaşlığın temellennın atılmasına damgalannı basmış bulunan kışılenn bu ozellıklen ıkı gerçegı ka- nıtlar Bınncısı, Kızılbaşlık - Alevıhğın Şı- ılık ıle bır ılgısı bulunmadığıdır "Tür- khe, fran obnayacaktırn &loganının son olavlarda atılan sloganlann başında gelmesınm nedenı ışte budur Kanıtla- nan ıkıncı gerçek ıse Ord Prof Dr Ze- kiVeüdîTogan'ınsozlenyleşudur "Ay- bek Baba, Abdurrahman Baba, Baba Halil. San SaJtık, Barak Baba ve Hacı Bektas gibi Turk şe\ hlen üe ^esevi şevh- leri, İslamryetı adeta bır mıllı Turk di- ninece>irdiler."(2) Bu gerçeklen daha ıyı kavrayabıl- mek ıçın yapılması gereken ılk şey, Is- lam oncesı Turk toplumunun yapısını bılmektır O zaman görulecektırkı, bu- gun Kızılbaş ya da Alevı dı>e adlandır- dığımız ınsanlar, toplumumuz ıçınde Türkluğünu en fazla korumuş kokle- nne en fazla bağlı kalmış olan kesım- dır Kızılbaş - Alev ı deyışının de ne za- man kullanılmaya başiandığını sapta- mak. >ıne kımılennın ısrarla gormek ıstemedıklen gerçeklere ışık tutacaktır Boyle bır sozcuk var olmadığı donem- de de Türklenn göçebe, yan-goçebe olanlannın ya da kırsal kesımlerde ya- şayanlannın davTanış bıçımlen ve ınançlan, Kızılbaş - Alevı denecek olan topluluklardan hıç de başka değıldır Dahası, bugun bıle Asya'da yaşayan ve Sünnı olarak tanımlanan çeşıtlı Türk topluluklannın yaşam bıçımlen, davra- nışlan ve ınançlan, bırçok bakımlar- dan Anadolu Alevılennınkı gıbıdır Çunkü aynı temele, Istam dncesi Tûrk- Ifiğe dayanmaktadır Bu konuda kuşku duyanlar varsa Abdulkadir tnan'ın Türk Tanh Kunımu'nca ıkı cılt halın- de yayımlanan "Makaleler ve Inceie- meter"ıne şöyle bır göz atmalannı one- nnm Şunu eklemek ıstıyorum 1153 yılında başlayan ve Buyuk Selçuklu devletını yıkılışa kadargoturen Buyuk Oğuz Ayaklanması'na katılan Oğuzlar Muslümanlaşmışlardı ve Sunnı ıdıler Ne var kı bu ayaklanma sona erdığın- de, camıler yakılıp yıkılmış ve Buyuk Selçuklu devletının dın adamlanndan bırçoğu Oğuzlar tarafından oldürül- muştu (3) Oğuzlann bu tutumunun en onde gelen nedenı, kurduklan devletm Sunnı tslam halıfesının çızgısıne gıre- rek kendılenne vabancılaşmış olma- sıydı Kızılbaş deyışı, Safevılenn tanh sah- nesınde yerlennı almaya başlamalan ıle kullanılır oldu Nedenı, Safevı dev- letını kuran ve bu devlete koşan Turk- lenn 12 dılımlı (12 sayısının Turkler- de kutsandığını bılıyoruz) kızıl bırbaş- lık gıymelenydı Alevi sozcüğü ıse XIX yuzyılın sonlanna doğru kulla- nılmaya başlandı Altını çıze çıze be- lırtmek gerekır Safevı devletı, Türk boylan -kı bunlar büyuk çoğunluğuy- la Anadolu'dan gensın gen>e goçen boylardır- tarafından kurulmuş bır Turk devletıdır Iranlılann devletı de- ğıldır Bır başyapıt sayılması gereken "Safevi Devietinin Kunıiuşu ve GeMş- mesinde Anadolu Turklennın Ro- hı"adlı kıtabında Prof Dr Fanık Sü- mer, hangı boy ve oymağın Anado- Iu'nun neresınden kopup gıderek Safe- vı devletını nasıl kurduklannı tek tek belgelemektedır (4) Neden Anadolu Türk'u Osmanlı devletını bırakıp Safevı devletıne koş- muştur'7 Bu sorunun yanıtını bır maka- le çerçevesınde vermek olanaksız An- cak Çaldıran Ovasfnda bu ıkı devletın ordulan karşı karşıya geldığınde, bu ordulann kımlerden oluşruğuna ve baş- lanndakı hükumdarların kışılıklenne bakmakbızebırfıkırverebılır Osman- lı ordusunun temel gücu, Hınstıyan de- lıkanlılanndan devşınlen (devşırme yaşı, 14-20 arasıydı) Yenıçenlerden, Safevı ordusu ıse tumuyle Turk boy ve oymaklanndan oluşuyordu Osmarriı hükümdan Yavuz Sultan Selim, Farsça şıır yazıyordu, Şah İsmaii'ın Hatayi adıyla yazdığı şıırler ıse Turkçeydı1 Osmanlının, Kızılbaş olsun ya da ol- masın Anadolu Türkü'nü "Etrak-i bi- idrak" (ıdraksız / kafasız Türkler) ola- rak nıtelendırmış oiması da konuyu ay- dınlatan bır başka tanhsel olgudur "Ne mutlu Tiırküm diyene" dıyen Ata- tûrk'ün, "Osmanoğulları, zorla Türk ulusunun egemenliğine ve saJtanatuıa el koymuşlardı Bu zorbalıklannı alü yüz vıldan ben surdurmuşlerdi. Şiındi de Turk ulusu bu saMırganlara, arrık yeter diyerek ve bunlara karşı ayakla- narak egemenlığmı ve saftanatınu ken- dı elıne evlemlı olarak almış bulunu- yor" (5) sözu ve Kızılbaşlann Ulusal Kurtuluş Savaşımızda Ataturk'un sa- fında yer almış olmalan ancak bu çer- çevede açıklanabılır Bu nedenlerle Kızılbaş dedığımız ın- san, zamanın aşındırmasına uğramış olsa da Turk ınançlannı, toresını yaşa- tan Turktur Kızılbaşlığın ya da Alevı- hğın temelı bu ınançlardır, bu toredır Onlann bunca saldınya ve ıftıraya uğ- ramalannın nedenı de budur (1) Abdulkadir lnan: Müslüman Turkkrde Şamamzm Kahnülan,Ma- kaleler veİncetemeler,TTKyayını An- kara, 1987, C I. s 469-470 (2) Zeki Veüdî Togan: Umumi Türk Tarinine Gıriş, 2 basım, C I, Istanbul Unıversıtesı Edebıyat Fakultesı yayını Istanbul, 1970, s 271 (3) Mehmet \ltay Köymen: Büyük Selçuklu Imparatorluğu Tarihi, TTK yayını Ankara, 1954, C II, s 445 (4) TTK yayını Ankara, 1992 (5) Söylev: TTK yayını Ankara, 1987, C II, s 921 ARADABİR Doç. Dr. DURSUN KIRBAŞ Duşunce Ozgurlugu 2000 yılına 5 kala, ulkemızın gundemının ılk sıralann- da, hatta en başında "duşunce ozgur1uğu"nun yer al- ması çok duşundurucu Şoyle duşunuyorum da, "duşunce özguriuğü" sade- ce yasal duzenlemeyle olacak şey değıl Duşuncenın once bızım beynımızde ozgur olması gerekır Ben halen elıme kalemı alıp yazmaya başladığımda on- ce beynımdekı sansurle boğuşuyorum 1987 yılında Ar- ba yayınlanndan çıkan "Osmanlı Toplum Duzenı ve Ke- mal Tahır" adfı kıtabımın yaalış ve yayımlanış surecını du- şunuyorum Kıtap yayına hazır duruma geldığınde bır avukat arkadaşıma verdım, okusun dıye Okuduktan sonra benım farkına varamadığım suç olacak bır şey var mı dıye kendısıne sordum Basında deneyımlı olan bu arkadaşımın (Av Fıkret llkız, Cumhunyet gazetesının avukatı) yuzume gulumseyerek, "yok" deyışı gozumun onunden hâlâ gıtmıyor Suç olacak bır şey olamazdı, çunku ılk sansuru ben beynımde yapmıştım Hele bu kıtabın hazırianış surecı 1982-1987'yı kapsadığını duşunecek olursak, gerı ka- lanını vann sız duşunun Daha sonraları bu kıtabı başka bır ulkede yaşıyor olsaydım, boyle mı yazardım dıye ken- dı kendıme bırçok kezler sordum Doğaldır kı yanıtım "hayır" ıdı Duşunceye vurulan zıncır sosyal bılımlerden fen bılım- lenne kadar her alanda kendını hıssettırmektedır Dun- ya ulkelen arasında sosyal gelışmışlığı, zengınlığı ıle bı- lımsel uretımı arasında bu kadar zıt bır dengenın bulun- duğu az ulkearasındayız Bılımsel "yenıden uretım"\m\z çok duşuk Ulkemızın yuzunu ağartan bazı bılım adam- lanmız da toplumumuzda "aykın"damgası yemışlerdır Demokrasının askıya alındığı yıllarda ya hapıshanelere atılmışlar ya da açığa alınmışlardır Bunun onlarca orne- ğını bılıyoaız Butun bunların sonunda kımler zarar gor- du Doğaldır kı ulkemız önumuzdesorunlardağ gıbı bınktı Duşunmeyen, du- şunemeyen bır toplum yaratıldı llkokuldan unıversıteye kadar çağdışı ezbercı bılgılerle dolan beyınlerımız ıflas ettı Bunu aşan, ezbercı eğıtımımıze karşın, duşunmeyı başarabılen bazı beyınlen de obur "beyınsızler" beyın- sızleştırmeye çalışmışlardır ve halen çalışmaktadırlar Butun amaç mevcut çıkarian zedeleyecek yenı bır du- şunce ve bu duşunceyı temel alacak eylem gelışmesın Dıkkat edersenız, "eyleme donuşmeyecek olan duşun- ceye ozguriuk verelım dıyorlar Eyleme donuşmeyecek duşunce ne demek? Hangı duşuncenın nerede, nasıl ey- leme donuşeceğını ya da donuşmeyeceğını nasıl kestı- rebıleceğız Ya da duşunceyı ortaya atan kışı, altına bır not mu duşecek, bu duşuncenın patentı bana aıttır, be- nım ıznım olmadan kımse bu duşunceyı "ulkemızın va- tanıyla, mılletıyle bölünmez butünluğu" aleyhıne kulla- namaz dıye Eğer bır duşunceyı eyleme donüşturen varsa, bu ey- lem de yasalarla yasaklanmış ıse sız eylemı yapandan hasabını sorun Kısaca soylemek ıstedığım, duşunce ozgurluğunun onunde yasal engeller var Once bunlar yasal duzeyde aşılmalı Bınncı koşul bu Ama beynımız- dekı engellen nasıl aşacağız 7 Bence zor olan bu Kole gıbı duşunmeye alışmış bır beynın, ozgur bır bırey gıbı duşunmesı hıç de kolay değıl Bu nedenle yasayla ozgur duşunme ıznı versek bıle, "ozgur duşunce geleneğı" olmayan beyınler kendılennı ya bır tarıkatın, ya bır partının ya da bır orgutun kısır don- gusune teslım edeceklerdır Asıl sorun, yasal duzenle- melerden bıle onemlı soaın, ozgur duşunce geleneğının yaratılmasıdır Hele her on yılda bır demokratık gelenek- len kesıntıye uğratılan, duşunenlenne eza cefa yapılan bızım ulkemız gıbı ulkelerde, bır sure sonra toplumlar "duşunme özuriu" toplum halıne gelmektedır Bızım top- lumumuz da şu anda "duşunme ozuhu" bır toplum ha- lıne getmlmıştır. "Duşunme özüriu" toplumlar kolay yonetılır, kolay al- datılır Boyle toplumlarda kolay koşedonulur Bu toplum- lar medyatıktır Insanlar TV ve başında gorduklenne duy- duklarına ınanırlar Bunun doğru olup olmadığını sorgu- lamazlar Yonetenler de bu ozellığı bıldığı ıçın "medya toplumu'ndan memnun Gundemı medya ıle bırlıkte be- lırlerler Medya, "çıkar ılışkılen"n\n ıçıne çekılmıştır Bu- na ayak dıreyenler ıse surunerek yaşam mucadelesı ve- nrler Boyle bır toplum yaratılmasının kımın çıkanna uy- gun duştuğunu vann az duşunun Bu neyin kavgası?Yazık kı bu kavgalar şımdı de değışık yönlere çekılerek sankı Türkıyemız "ınanç kavgalan" da olan bır "kavgalar ülkesı" gıbı göstenlmek ıstenıyor. Bır kez daha yalvanyorum Lütfen bu kışkırtmalara kapılmayalım. ZÜBEYDE \ALIN ÖKTEMA/amara Unıversıtesı öğretımgomvlısı % % mrümüz hep bır şev lenn kav- O gası ıle geçıyor Doğumla baş- layan dunyaya uyum kavgası yıllar geçtıkçe yaşam kavgası- na donüşuyor Ancak ulusça yasanan oyJesı bır kav ga var kı artık bır an önce bıtmelı dıyoruz Yazık kı bu kavgalar şımdı de değışık yönlere çekı- lerek sankı Turkıyemız "inanç kavgalan" da olan bır "kavgalar ulkesi" gıbı göstenlmek ıstenıyor Bır kez daha yalvanyorum Lüt- fen bu kışkırtmalara kapılmayalım Bukav- ga yıne sonunda bırbınne sanlacak kardeş kavgalanndan bındır sadece Zaaf göstenp alet olunmasına uzuluyoruz Ancak devlet de kışkırtıcılan bır an once yakalayıp ceza- landırarak huzur duyurmalı değıl mıdır 9 Bazı sorunlanmız olabılır fster coğrafı konum deyınız, ıster nüfus artışı, ıster ıhmal deyınız ıster olanaksıziıklar Ama hıçbın çözulemez değıldır Ustelık sadece o yore- ye yonelık de değıldır bu sıkınlılar Yayla- dakı, bozkırdakı köylü, kıt kanaat geçınen kasabalar, bın bır sorunla boğuşan şehırlı daha mı ıyı durumdadır" 7 Bu bır fedakârlık- lar, zorluklar ve kabuk değıştırme surecıdır, elbet geçecektır Başka ulkelerden medet ummaya gerek yoktur Hangı ulkenın dılı, kulturu, tanhı, coğrafyası, ınsansal nıtelıklen bırbınne ben- zer 9 Hüznu, acısı, sevıncı, neşeyı paylaşa- bılmek ıçın ortak bır geçmışı acısıyla tatlı- sıyla yaşamak gerek Senın sorununu çöze- cek yıne senın ulusun olacaktır Yüzyıllar önce bu topraklarda bır araya gelmışız, kay- naşıpulusolmuşuz,duşmankovmuşuz Eş- sız yurdumuzun değennı çok ıyı bılmelı- yız Kısa surelı de olsa yurdunuzdan ayn kaldığınız günlenmzı hıç duşundunuz mu 9 Ozlem dolu zor gunlerdı, değıl mı 9 Gün olup Izmır'ın efelennı, Erzurum'un dadaşı- nı, Uludağ'ın kışını, Antalya'nuı yazını, ıs- tanbul'un boğazını özlemedınız mı hıç 9 "Urfalıyım ezelden, gönlum geçmez güzel- den~" derken guzele olan tutkuyu, "Bura- sı Muş'tur, yolu jokuştun." derken umutsuz bekleyışlen, "Çarşambavı sel akü, bir yar sevdün el akb_ n derken aynhklann burtık- luğunu başka hangı rmlletın hazlannda pay- laşabılırsınız 9 Çekılen tum sıkıntılar bızlenn omuzun- dadır Bu savaşımda akıtılan mılyarlann fa- turasını da yıne ulus olarak hepımız ode- mekteyız Yöre ıçın başlatılan seferberlık- ler var, koşullann oluşmasını bekleyen kal- kındırma faalıyetlen var Kendılennı dava- ya taraf gorenler, bırterazıye koyup tartsın- lar ve lutfen hepımız bunlara sahıp çıkalım Kanlı kavgalarla hıçbır şeyı halledemeyece- ğımızı artık bılelım Ekonomık ıstıkrarsız- lığın, mucadelenın faturasmdan doğan enf- lasyonun. demokratıkleşmenın gecıkmesı- nın, yabancı scrmayenm kaçmasmm, tunz- mın darbe yemesının, yore eğırımının aksa- masının, sıyasal sıstemımızın tıkanmasuıın ve en önemhsı de sofralanmızdan yan aç yan tok kalkmamızın nedenı hep bu kavga- dadır Dağdakı, oradakı, kışladakı, okulda- kı, köydekı, kenttekı beşıktekı, yetışkını, zorlanmışı kandınlmışı Hepmız bu yur- dun evlatlansınız Üzuntumuz hepınız ıçın Hıçbınnızı anlamsız kardeş kavgalannda şehıt olasınız dıye doğurmadı analannız Gelınız artık yeter dıyerek el ele venp kav - galanmızı ulkemızın bölünmez butünluğu adına, bırbınmızı sevmek adına, tembellık- ten sıynlarak, bılımde. teknolojıde, sanatta uretkenlığı ve çağı yakalamak adına yapa- lım tnsan haklanna saygılı, doğruluktan yana bır toplum olmak ıçın çaba gösterelım TART1ŞMA Türk kadınının beklentileri G eçen 17 Şubat 1995 günu, Türk Medenı Kanunu 69 yaşını bıtınp 70 yaşına basmıştı Bılındığı uzere Türkıye Buyük Mıllet Mechsı 17 Şubat 1926 günü saat 14'te tanhı oturumlanndan bınnı yapmak uzere toplanmıştı Turkıye Cumhunyetı nın kunıcusu ve Turk devnmının yaratıcısı Mustafa Kemal Ataturk, görüşmelen Cumhurbaşkanlıgı locasından ızlemekte ıdı Işte bu tanhı oturumda, Turk hukuk devnmımn temel taşlanndan bın olan Medenı Kanun kabul edıldı Daha sonra Türkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nce 22 Nısan 1926 tanhınde de, Medenı Kanun'un tamamlayıcısı olan Borçlar Kanunu kabul edıldı Gerek Medenı Kanun, gerekse Borçlar Kanunu, lsvıçre Medenı Kanunu'nun ve Borçlar Kanunu'nun Fransızca metınlennden bır komısyon tarafindan Türkçeye çevnlmek suretı ıle hazırlanmıştı Hazırlanan bu ıkı tasan Turkıye Buyuk Mıllet Meclısf nde bır butun halınde gorüşulerek kabul edıldı ve 4 Ekım 1926 tanhınde yürurluğe gndı Eskı hukukumuzun temelını teşkıl eden fıkıh bılımının açık ve kesın olmaması, çağdaş gereksmımJen karşılamakta yetersız kalmaktaydı Günluk yaşam ılışkılenm duzenleyen kurallann sadece hukukçular tarafından anlaşılabılır olması yetmemektedır Zıra hukukı kurallar ne kadar adıl ve bılımsel olursa olsunlar halk tarafindan anlaşılabılır olmahdır Halkın hukuku sevebılmesı ve onu benımseyebılmesı, hukuk düzenı ıçındekı kurallann adıl olmalan kadar onun genel anlamda tum hukuk teknığı de olmasa bıle yurttaşlar tarafından anlaşılabılır olmasına bağlıdır Medenı Kanun ıle çeşıtlı yaşam ılışkılennın. Mecelle'nın anlaşılması guç ve kanşık hukumlen ıçensınde çözumlenmesıne son venlmıştır Cumhunyetı kuranlar, hukuk sıstemımızın toplumumuzun ıhtıvaçlanna cevap vermekten çok uzak oldugunu ıyı bılıyorlardı Zıra kapıtülasyonlar kaldınlmak ıstendığı zaman, yabancı devletlenn hukuk sıstemımızı ılen surerek haklı ısteklenmızı reddetmelennı unutmamışlardı Nıtekım Atatürk 1924 yılında "Hukuk-u medenive'de, hukuk- u aılede takıp edebüeceğınıız vol, ancak medenıvet yolu olacaktır" demek suretı ıle bu alanda ızlenılecek yolun ana hatlannı gayet açık bu- bıçımde belırlemıştır Medenı Kanun, medenı hukuk alanında köklu bır degışıklığın başlangıcını teşkıl etmıştır Medenı Kanun'un getırdığı yenılıklenn halk tarafindan bentmsenmedığı veya bunlann ulusal yapımıza uymadığı, kımı kesımlerce zaman zaman soylenmekteyse de bu göruş ve düşuncede olanlann, şayet bır art nıyetlen yoksa, kanunun getırdığı degışıklıklen ya gerçekten ıyı bılmedıklen veya bılemedıklen anlaşılmaktadır Bu nedenle Turk Medenı Kanunu'nun getırdığı yenılıklere kısaca bır goz atmakta yarar vardır Bır kez eskı hukukumuzdan farklı olarak Medenı Kanun yargıca genış yetkıler tanımış bulunmaktadır Orneğın yargıca, hakkında uygulanabılır bır hukum, bır hukukuk kuralı bulunmayan bır olayla karşılaşınca, kendısı yasa koyucuymuş gıbı hareket ederek bır kural koyması ve o kurala göre hükum vermesı yetkısını tanımıştır Bılgılı ve erdemlı yargıçlann bu yetkıye dayanarak vereceklen hükümlerle Turk hukukunun gelışmesını sağlayacaklan ve Türk halkının toplumsal yapısını, ekonomık ve ahlaksal değerlennı göz onunde tutacaklan kuşkusuzdur Bunun yanı sıra Medenı Kanun kışısel özgurluğe, bıreysel gınşıme genış ölçüde yer vermıştır Aynca özgürlük esasını benımsemış ve demokratık bır ruh getırerek herkesın eşıt bıçımde medenı haklardan yararlanma ehlıyenne sahıp bulunduğu esasını koymuştur Bugun artık toplum ıçınde, medenı haklara sahıp efendıler yanında, onlann ınsafına sığınmış koleler yoktur Medenı haklardan yararlanma yonunden kadm ve erkek eşıt duruma gelmıştır Aıle hukuku, mıras hukuku alanlannda köklü değışıkiıkJer olmuş, kadının mıras payı, erkeğın mıras payı ıle eşıtleşmıştır Tekevlılık, medenı nıkâh hâkımın hükmu ıle bosanma gıbı aıle hukukunda yer alan hükumler toplumun sosyal yapısını değıştırmış, aılenın kutsallığı ılkesı artmış, kadının onur ve ıtıban yükselmıştır Tüm bu olumlu yönlenne karşın Medenı Kanun'da kadın haklannın eksıksız gıdenldığjnı so> lemek olanaklı değıldır Orneğın aıle bırlığının boşanma ıle sonuçlanması hallennde, aıle bırlığı ıçınde kazanılan mallann paylaşılması yönünden kadm aleyhınde kımı sonuçlar doğuran hukümlenn, Turk kadınının beklentılenne uygun adıl ve çağdaş hale getınlmesı arzu edılu- AJunetCoşar Eskı Yargıtay Başkanı Bir açıklama T ürkıye Bılımler Akademısı Başkanlığı, gazetenızın 4 Mart 1995tanhh "Bilim ve Teknik" ekı (sayfa 415-4) ıle 5 Mart 1995 tanhlı baskısının 2'ncı sayfasında yayımlanan ve maalesefe akademı çalışmalanyla ılgılı gerçeklen yansıtmayan yazılar dolayısıyla aşağıdakı açıklamayı yapmak gereğını duymuştur Turkıye Bılımler Akademısı'nın tum uğraşlan kuruluşunda amaçlandığı şekılde akademı uyelıgı ıçın dünya ölçüsunde bılımsel araştırmalanyia tanınan seçkm Turk bılım adamlarrnı tıtızlıkle belu-lemek ve bunlann, araştırmalannı yasa çerçevesınde desteklemek, gençlenn bılıme ozendınlmesı ve bılımsel araştırmalann Turkıye'de gelıştınlmesı ve yuceltılmesı doğrultusundadır Akademının ve akademı üyesı bılım adamlanraızın kanıtsız, cıddı bır ınceleme ve araştırmadan yoksun bır şekılde eleştınlmesını uzuntüyle karşıiar, benzerlen uygar ulkelerde bızden çok öncelen kurulmuş boyle akademılere herkesten once, akademı uyesı olsun olmasın, saygın bılım adamlanmızm sahıp çıkması ve desteklemesı gerektığını kamuoyuna hatırlatınz PENCERE Tarih Tarihtfr... Köprülü Mehmet Paşa sadrazam olduğunda ortalık tez dumanmış, eşkıyalık -bugunku gıbı- devlet orgutlenne sızmış, tanhçı Hammer ın yazdığına gore sadrazam yanı- na yenıçen ağasını alır, gecelen kol gezerek "yenıçen, sı- pahı, cebecı, topçu ve mehter"ocak\anna baskın yapar, zorbalan ele geçırerek ıcaplanna bakarmış .. Naima yazıyor "Zorbalann lâşelen nafaka-ı hayvanı derya (cesetlen ba- lıklara yem) olmak uzere denıze atılırdı " YaJnız zorbalar mı, patrık de azmış Fener'dekı Rum Patnğının Eflak Voyvodası Konstantin Besaraba ya yazdığı bır mektup ele geçırılmış Patrık Hazretlen ne dıyormuş "Muddet-ı devr-ı Islam tamam olmaya az kalmıştır Ona göre hazırlık yapınız1 Yakında cümle vılayetler Hınsttyan- lann elıne geçıp haç ve çan erbabı tamamen memlekete sahıp çıkmak gerekır" Koprulu, Patnğı çağırtmış, sorguya çekmış, adam kem kum edınce Parmakkapı'da asılmış Bu, o gune değın ıdam edılen patrıklenn uçuncusuymuş • Ortalığı yatıştınp duzenı yenıden sağlamak ıçın Istanbul kaymakamı Ismaıl.Paşa "mufettış" unvanıyla gorevtendı- nlmış Hammer dıybr kı "Paşa vezaret vazıfelerının ıfasında 'etkın' ve 'çalış- kan'olduğu halde erkeklık ve kocalıkta yetersızlığınden öturu Kenan Paşa 'dan dul kalmış olan eşı Sultanın haka- retıne hedef olurmuş Ancak eşkıyayı ve ısyanlan bastır- mak konusunda yamanmış " Bır gun huzuruna kuşkulu saydıklan sekız Mevlevı dervi- şını getırmışler Paşa - Gezıde olan Mevlevıler ya 'mesnevı' okurlar, ya ney çalarlar, ya da sema ederler Sızler de bu üçunden hangı- sını bılıyorsanız kanıtlayın1 " Içlennden yalnız dordu marrfetlennı gosterebılmış, otekı dordunun ellen boğrunde kalınca Ismaıl Paşa hıç duraksa- madan emn vermış ^ -Asıni Zamanede otorrteyı yenıden sağlamak ıçın asan asa- na1 Istanbul'da asesbaşı (cellat) Zürfikar, suçlulan bo- ğup boğup denıze atarmış Bu Zulfikar "ıhtıyar zamanında" yenıçen ağası ve vezır olunca ıtıraf etmış kı dort bınden zıyade kışıyı boğup Bo- ğazıçı mevcelenne (dalgalanna) teslım etmıştır • Osmanlı tanhını ne goklere çıkarmak, ne de yenn dıbıne batınmak gerek Tanh tanhtır Yasanan zamanın ve uzamın koşullanna gore tartılır ta- nh, gerçekler araştınlır 1923 Devnmı Osmanlı'nın mırasını omuzlanna yüklen- mıştır, bu mırasın ıyı ve kotu yanlan vardır; "reddı mıras" yoluyla kımı yuklerden kurtulmak ıstense de olanaksızdır Cumhunyet devletı Osmanlı'nın dış borçlarını odedı, bu odeme surecı 195O'lı yıllara değın surdu, şımdı yenıden 65 mılyar dolarlık dış borç yuku altına gırdık, Turkıye ekono- mısı bugun dış denetım altındadır, 21 'ıncı yuzyılı pek par- lak koşullar altında karşılamıyoruz Içerde ısyan, çatışma, teror, kargaşa suruyor Bu kez Osmanlı gıbı kelle duşurup Boğaz'ın dalgalanna adam atarak ortalığı bastırmak da olanaksız Patnkhane de yenıden ortaya çıktı, Bıll Clinton'a sırtını dayamış bastınyor ÖrtaJık toz duman. >> Ne yapmalı?. • Çağdaş, laık, demokratık ve sosyal adaletı gözeten bır hukuk devletı kurmalı Reçete çok açık seçık! FJoktor reçetelerını okumak zor, ama anlaşılan bız bu reçeteyı de bır turlu sokemıyoruz ım Kemalizm bir ideoloji ml? ATATÜRKÇÜ GENÇLİĞİN ORTAK SESI DERGİSİ K E M A L İ Z M BİR İDEOLOJİ M l ? ŞERİATÇI TEROR KAIMA DOYMUYOR DEVİMİM YAYIN YAŞAMINA ARA VERİYOR 11. SAYI ÇIKTI Semıh Balcıoğlu • llhan Arsel • llhan Selçuk • IMacı Kepkep • llhan Irem • Enş Ulger • Aclan Uraz • Sedat Sezgen • Nukhet Gökaltay • Alı Oz • Tokja Suyolcuoğlu • Şevket Numanoğlu • Mustafa Bılgın • Artemız Gündüz • Ishak Gülsoy • Erhan IşOzen • Banş Doster Iteüsım Tel - Fax (212) 235 77 75 Adres P K 650 80075 Beyoğlu/ISTANBUL SERVER TANİLLİ İslâm çağımıza yanıt verebi ir mi?Kuçukparmakkapı lp«KSokağıNo11 80060 Taksırvlst Tel 2430550 2432023» Fab 244'533 Odemeü göDÖcremıyoruz lütfen eden kadar damga pulu gondenıuz BAŞSAĞLIĞI Değerlı buyuğumüz, mumtaz ınsan AVNİ POLAT'ı kaybettık Merhuma Tann'dan rahmet, aılesme başsağJığı ve sabır dılenz ARKAN AİLESİ, ALDİNÇ AİLESİ PAMUCAK AİLESt TAMER AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle