Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19MART1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA
13
Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.513 90 98
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK
Onton'ın heykelini dikhoıiarî
•
O
l hikâye şöyle: ABD Başkanı
Bill Clinton'ın heykelini yap-
tırıp VVashington'daki "Ünlü-
ler Salonu"na koymak için bir
kampanya başlatılmış... Beş milyon
dolar bağış toplamak üzere yola çıkan
"heyet" bu konuda kamuoyuna bir
açıklamayapmış...
Açıklamaya göre, heyet üyeleri Clin-
ton'ın heykelinin nereye konacağı ko-
nusunda önceleri karar veremiyormuş.
George Washinton'un heykelinin
yanına koysalar olmazmış çünkü Was-
hington doğruları söylermiş.
Jessie Jackson m yanına da koya-
mazlarmış çünkü Jackson doğruları
söylemezmiş.
Clinton'ın, bu ikisi arasındaki farkı
ayrımsamaktan yoksun olmasından
Semra'nım
zmir'den avukat Cem Koç,
Semra Özal'ın Engin Civan
davasında tanık olarak ifadesi
alınacakken Amerika'ya
uçtuğu sırada, ceza hukukunun
büyük adlarından ve aydınlanma
çağmın öncü düşünürlerinden
Baccaria'nın Suçlar ve Cezalar"
kitabını okuyormuş...
Koç, kitaptan birkaç satır çizerek
Vaziyet'e göndermiş:
"Bir hâkimin sorgusuna maruz
kalan maznun, bu sorguya cevap
vermekten imtina eylediği surette,
kendisine kanunun tesbit edeceği
bir ceza verilmelidir.
Bu cezanın çok ağır olması
lazımdır, zira hâkim huzuruna
celpedilmiş bir maznunun sorguya
cevaptan imtinaı cemiyetin diğer
fertlerine de nümune verecek bir
kötûlük arz eder.
Adalete hakaret mahiyetini taşıyan
bu fiillere mümkün olduğu
nisbette mani olunmalıdır."
Neyse ki, Semra'nım, maznun yani
sanık değil.
Tanık...
Ancak yasaya göre tanıklar da ifade
vermekle yükümlü...
Kaldı ki Semra'nım'ın kalbi
ameliyatlık degilmiş...
Bir an önce yurda dönüp huzur-u
kalp ile ifadesini verecektir mutlaka!
ötürü, heyet üyeleri iyice kararsız kal-
mış.
Uzun tartışmalar şöyle sonuçlanmış:
"Içlerinden en demokratı olan Kris-
tof Kolomb'un yanına dikilmesine ka-
rar verdik. Çünkü, ülkesini terk ederek
bilinmeyen bir hedefe doğru ilerleyen
Kolomb, nereye gittiğini bile anlama-
dan geri dönmüş ve bunu da borç pa-
rayla gerçekleştirmişti."
Heyetin açıklamamasının son bölü-
mü ise şöyleymiş:
"5000 yılı aşkın bir süre önce Musa,
Israiloğullanna, 'Küreklerinizi alın, eşek
ve develerınize binin, ben de size vaat
edilmiş topraklann yolunu gosterece-
ğim' diye seslenmişti.
Yaklaşık 5000 yıl sonra ise Roose-
veH, 'Kürekleri bırakın, kıçınızın üstü-
ne oturun, bir Camel sigarası yakın,
vaat edilmiş topraklar işte burası' diye
halka sesleniyordu.
Şimdi di Bill Clinton, küreğinizi eliniz-
den çalıp, kıçınıza bir tekme atıp, Ca-
mel fıyatlarına zam yaparak, vaat edil-
miş topraklara ipotek koyacak.
Eğer vergilerden sonra elinde birkaç
kuruşu kalabilen şanslı kişilerden bi-
riyseniz, bizi bu değerti kampanyaya
gönlünüzden kopacak bir miktarda
katkıda bulunmaya çağınyoruz."
Ancak, "heyet" üyeleri küçük biray-
nntıyı açıklığa kavuşturmamış...
Acaba Bill Clinton'ın heykelinde,
Tansu Çiller'in armağan ettiği kravat
boynunda olacak mı?
Eğer olacaksa, bu "kampanya"ya
Türkiye'den de katılanlar olabilir!
Bana cuntacı
diyenler
Allah'ından
bulsun.
Kenan Evren
HALl SAHADA
01N41ALİI
Devlet Tiyatnolan'nda beklenen
Mert Ali Başanr'dan
SÖZDEYtŞLER
'Kefen'in ceplisine
beyaz önlük denir.
Porno pi\asası
ir süredir ihmal ettiğimiz
seks dergileri piyasasmdan
yeni rakamlargeldi...
Dinci Zaman gazetesinin
sahibi Alaattin Kaya'nın, Sabah'ın
sahibi Dinç Bilgin'le ortak olduğu
dağıtım şirketi BBD, geçen ocak
ayında toplam 385 bin 106 adet
porno dergi pazarladı.
Bunlardan 131 bin 564'ü müşteri
buldu...
Piyasadaki porno dergilerin yüzde
70'inin dağıtımını elinde tutan Zaman
gazetesinin ortakhğındaki dağıtım
şirketi, ocak ayında poşet içinde,
aralarında "hard porno"lann da
bulunduğu şu dergileri pazarladı:
Süper Kuma, Sex Shop,
Altın Penthouse, Playboy, Esquire,
Süpermen, Love My Fair, Çavuş,
Islak Süper Sex, Jan Badboys,
Okey, Gerçek Kral, Süper Fora,
TürboSex, Tutti Frutti,
Süper Adam, Marko Paşa,
Süper Team, Kiss, Dekilanlı,
Gallery, Şeytan, Live, Fantastik
Uçuşlar, Sexy Giris, Kupa Kızı,
Ero Çizgi, Özel Seks, Sex Party,
Yeni Prenses.
evlet Tiyatrolan'nda olup bi-
tenlere karşı Kültür Bakanlı-
ğı'nın sessiz kalmasına yöne-
lik eleştirilere, Bakan Timur-
çin Savaş, yeni tiyatro yasa tasansı
hazırtadıklannı belirterek yanıt verdi ve
"Tiyatroyu kurumsallaştınmaya, özerk-
leştirmeye, kendi ayaklan üzerinde du-
rabileceği demokratik mantığı oluştur-
maya çalışıyorum" dedi.
Aynı konuda Kültür Bakanlığı Müs-
teşan Emre Kongar da yazıh bir açık-
lama göndereceğinı bildirdi. Kongar'ın
açıklamasından önce, Devlet Tiyatro-
su Rejisörü Yücel Ertenden birgörüş
geldi:
"Devlet Tiyatrolan sanatçılan ve ça-
lışanlan emek verdiler ve kurumu dina-
mikleştirecek bir yasa tasansı hazııia-
dılar. Bu yasa iki yıldır Kültür Bakanlı-
ğı'ndaduruyor. Sanatçılartemelde, bu
yeni yasanın hayata geçmesini istiyor.
Sanatçılar bu bekleyişten yılmadılar,
'parlamentonun bugünkü takvimi bu
yasanın kısa sürede yürürlüğe^gtrme-
sine olanak tanımazsa, ne olacak?
1
di-
ye düşündüler. Tartıştılar, emek verdi-
ler ve bir de yürürlükteki yasa üzerin-
de değişiklik öngören bir tasan hazır-
ladılar. Bunu da Kültür Bakanı'na ilet-
tiler. Kültür Bakanlığı'nın ve bugünkü
Genel Müdür'ün de mutabakatını sağ-
layan bu yasa değişikliğinin partilera-
rası bir uzlaşma ile gerçekleşmesini
umuyor ve bekliyorlar.
Devlet Tiyatrolan sanatçılan, bunun-
la da yetinmediler. Devlet Tiyatrolann-
da çoğunluğu oluşturan 338 sanatçı,
yasanın ya da yasa değişikliğinin ger-
çekleşmemesi halinde, geçiş dönemi
için, sanatçıların seçeceği bir genel
müdür formülü yönünde kamuoyuna
açık mektup yayınladılar. Bunu da Kül-
tür Bakanlığı'na, Devlet Tiyatrolan Ge-
nel Müdüriüğü'ne ve basına ilettiler.
Ne var ki, kültür ve sanat hayatımı-
za dair hertüriü güzelleme, koçaklama,
kostaklama, estekleme ve köstekleme
basınımızda yer bulduğu halde, sanat-
çıların bu girişimi gazete ve dergi say-
falannda kendine bir yer bulamadı.
Nedense bu ülkede, kottuk-tabure,
oturacak ne bulursa işgal etmeyi yaşa-
ma biçimi haline getirmiş olanlar, elin-
den oyuncağı alınmış gibi feryat et-
mekte de daha başanlı oluyoriar. So-
rumluluk duyan, emek veren, düşün-
ce üreten, çözüm arayanlar ise susu-
yor ya da 'susuluyor'lar."
Bu arada Erten, "Sanatçılar 'adı
göklere yazılacak bakan' ya da 'y
er|
i
bakının adını göklere yazdıracak'lan
değil, sanata baş koyacak birilerini
bekliyor" tümcesine de yanıt veriyor:
"Sanata baş koyacak birilerinin bek-
leyişi içinde değiliz. Gereken yere ya da
yola, biz kendimiz baş koyanz. Olsa
olsa, kurum olarak tüzel kişiliğimizi, gö-
reli özerkliğimizi, yasadan kaynakla-
nan uygulama özgürlüğümüzü kavra-
yacak, benimseyecek, geliştirmeye
çalışacak birilerini bekliyoruz."
Nâzım Hiknıct Fransa sokaklannda
P
aris'te oturan Cumhuriyet
okuru Tufan Usal, yeni yıla gi-
rerken, yakın çevredeki Pan-
tin'de bir gezinti yaptığını ve
sokaklarda vitrinlenmiş ve ışıklandınl-
mış olarak Nâzım Hikmet'in dizeleri-
nin yer aldığı afişlerle karşılaştığını söy-
lüyor:
"Pantin Belediyesi, yeni yıl mesa-
jını Nâzım'la yollamayı düşünmüş...
Bu işi Istanbul Belediyesi yapacak
değildi ya! Neyse, belediyeye gidip
bu afiş için sevindiğimi söyledim.
Kibarca istedim, bana da vermele-
ri için. Afışlerin şubat sonunda indi-
rileceğini, bana haber verecekleri-
ni söylediler.
Gerçekten de, işyerime ve evime
mesaj bırakıp, iki afiş alabileceğimi
bildirdiler. İşte, birtanesini sizeyol-
luyorum..."
Teşekkürler, Tufan Usal... Biz de, bu
güzel afışi Kültür Servisi'mize arma-
ğan ettik... Servisteki panoya astılar.
Nazım Hikmet'in afışi süsleyen "Son
Şiirier"deki dizelerini de bir kez daha
tüm dünyaya armağan ediyoruz:
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler.
Tepebaşı'nda katiedilen çınariar ve Isveç'teki ağaçlar
tokcholm'deki arkadaşımız
Gürhan Uçkan. Tepeba-
şı'nda kesilen yaşlı iki çınar
ağacına çok üzüldüğünü bil-
diriyor ve "Bir Isveç gazetesinde oku-
duğum bir haber, bana bu satırian yaz-
ma gereğini duyurdu" diyor:
N
"Isveç, orman örtüsünün genişle-
mekte olduğu ender ülkelerden... Or-
manlann bakımı, değerlendirilmesi ve
kendisini yenilemesi hem Orman Işle-
ri adlı resmi kuruluşun görevi, hem de
Doğa Bakım Dairesi'nin.
Geçenlerde, ülkenin kuzeyindeki
ağaçlık bir bölgenin, arazi sahibinin is-
teği üzerine ve yasalara uygun olarak
kesimi yapılacakmış. Bu işle görevli şir-
ketin deneyimli adamları, bölgede çok
Alevi Dedesi'nden Zülfü IivanelFye
A
levi Dedesi Veysi Doğan,
Gaziosmanpaşa'daki olaylar
üzerine bölgeyi ziyaret eden
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit'i sert bir dille eleştirerek (dün de
vicdanının sesini dinlemeye çağıran),
Devlet Bakanı Necmettin Cevheri ve
Içişleri Bakanı Nahit Menteşe ile eş-
değer tutan, gazeteci-yazar-şarkıcı
Zülfü Livaneİi'ye ulaşamadığı için, gö-
rüşlerinı Vaziyet aracılığıyla duyuruyor.
Doğan, telefonlanna çıkmayan Liva-
neİi'ye, şöyle sesleniyor:
"Ecevit gibi bir gönül adamına, in-
sanları aynmsız, art niyetsiz seven, Is-
lamlığı tasavvuf düşüncesiyle yorum-
layan, Ahmet Yesevi'ler.Hacı Bek-
taş'lar, Pir Surtan'lar gibi düşünen ve
bunu defalarca açıklayan, konuşan,
yazan bir insana yakıştırmalarınızı, bi-
linçli bir yaklaşım olarak görüyoruz.
Hoş görüyle, 'cümle alem birdir' özde-
yişi ile tüm insanlığı kucaklayan Alevi-
leri kamuoyunda aldatmak, yanıltrnak-
saamacınız, tutmayacaktır Sayın Liva-
neli.
Ecevit'in insan sevgisiyle dolu kişili-
ğini, Aleviler çok iyi bilir.
Kaldı ki hiçbir Alevi sizin gibi düşün-
mez, hiçbir Alevi cemevinden kimseyi
kovmaz, taşlamaz, Pir Sultan'ı taşla-
yanlar gibi.
Tıpkı sizi kucakladıklan gibi kucak-
lariar. Geleceğe yönelik tasanmlannı-
zın, satacak kasetlerinizin malzemesi
mi, aracı mı zannediyorsunuz Alevile-
ri?
Sayın Livaneli, saygınlığınızdan, ina-
nılıriığınızdan çok şey yitirdiniz.
Sevgiler, saygılar."
sayıda hem yaşlr, hem de az bulunur
ağaçlann ve bunlara bağlı olarak var-
lığını sürdüren bitkilerin olduğunu gör-
müşler.O zaman derhal kesime ara ve-
rerek, Doğa Bakım Dairesi'nin dikkati-
ni çekmişler. En yaşlısı 160, çoğunlu-
ğu 100 yaşında olan ağaçlar, bu kuru-
mun derhal devreye girmesi için ye-
terii olmuş. Daire, arazi sahiplerine,
arazi ve iki yapı için 4 milyar 250 mil-
yon lira vererek bölgeyi satın almış.
Şimdi burası doğal park yapılacak.
Hem halk, hem de bilim insanlan bun-
dan yararlanacak.
Şimdi buraya dek, bu yazıyı okuyan
bazılan, 'Eee, n'apalım, gavurun para-
sı bol' diyecekler. Konu o değil ger-
çekte. Istanbul gibi hızla yeşilden bu-
danan bir kentte iki yaşlı çınann değe-
ri, yemyeşil Isveç'teki bir ormandan
fazladır. Bu bir. Ikincisi ise, olmayan
suyu getirmek için Istrancalar'dan Is-
tanbul yakınına dek ağaç örtüsünü kat-
ledecek parayı bulan Tayyip Efendi ve
şürekâsı, dilerse bu milyarlan, kentin
akciğerlerini geliştirmeye harcayabilir-
ler, oksijensizlikten öldürmeye değil."
Ahh Gürhan Uçkan ahh... Biliyor mu-
sun ki Tepebaşı'ndaki yaşlı iki çınan
büyük olasılıkla belediye kesti... Ve da-
ha da acısı, bu katliama Türkiye'deki
çevreciler bile sessiz kaldı!
ÇİZGtLÎK KÂMİL MASARACI
HARBt SEMÎH POROY
BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇİ
Anncâm..\ J
(İ #/ / /
ir
I1 iorunumu
Vfne irendım çöz
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 19 Mart
SARAYOA ÇÖKEN EVLfUKf.
1976'DA BüGUN BÜCKımAM SABAYiNOAN YAPtlAHi
BİR CH1YÜRUOA, PRENSeS MAKSAReT'LE BŞİNİN
AYRtLDHaARI AÇIİOANOI. İN6iLT€RB KJZAÜÇecİ
EUZA6£TH 'İN KIZKAIZOep OLAN 193O OOĞUU.
LU PReNSES AAARGAHeT, YIU-AH ÖA/Ce
BiR VOSAK AÇK âytaj£(jyi£ SAS/NIM /Isisi-
AJİ ÇEKMİŞTİ. 196O'*X İSE,BİR BAÇXX AÇ/Ct,
SVLİLİ/ıy-E A/OHttlANM/Ç, SOYUI OLMAYAAJ
FamğeAFçıyiA DÛMYA eviue eiRMişr,
O Z4MAA1, KRALİÇ£ 7ARA&NDAN, OAMAT
AAtTONY ARM£rEOUe JOMEŞ'A "£NOWDON
HOfJTU* üNUANI VEIZİt-MİÇrİ. PAHA SOAJieA
UNLEY V£ SAftAHADU İKİ ÇOCUtUAa OİAN,
ÇİFT, 6EÇİMSİZUIC NEP£NİYL£ AY/U YAŞA-
MAYA BAÇLAiUfÇTf..
DEMOKRASİ İÇİN BİR ADIM İLERİ
FORÜM: 1
95 TÜRKİYESİNDE
DEMOKRASİNİN ÖNÜNDEKİ
ENGELLER
Konuşmacı
TALATTURHAN
19 MART 1995 PAZAR Saat : 13.00
TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ
İstiklal Caddesi - Tûnel - Istanbul
Bu, Artık Böyle Devam Edemez.
tLAN
SAKARYA 1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1994118Esas
1994/1069 Karar
Davacı Sadettin Bağdat vekili Av. M. Enis Nalçacı tarafından,
davalılar Kadriye Aydmtepe vs aleyhine açılan eski hale getirme
davasının mahkememizde yapılan açık yaıgılaması sonunda:
Adapazan, Cumhuriyet Mahallesi, Hacı Yusuflar Sokak paf-
ta: 35, ada: 292 ve parsel: 6*da tapuya kayıtlı bahçe içerisindeki
iki katlı evde yan yanya kat mülkiyeti şeklinde tapuya geçirilen
gayrimenkul'de yönetim planına aykın olarak yapılan ve bilir-
kişi raporunda belirlenen değişiklıklerin eski hale getınlmesi
için davahlara 2 aylık süre verilmış ve bu süre içensinde eski hale
getirme dunımu olmadığı takdırde eski hale getirme gideri olan
11. 000.000 TL'nin davalılardan tahsiline, 22.12.1994 tarih ve
1994/118-1069 E ve K. sayılı ilamı ile karar verildiğınden dahilı
davalılardan Seda Aydın, Hikmet Alparslan ve Selma Alparslan'a
karar yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 11236
EDİTÖR YARDIMCISI
• îyi tngilizce bilen,
• Macintosh kullanabilen
• Çok iyi daktilo bilgisi olan
editör yardımcısı aranıyor.
Adaylann mesai saatinde (C.tesi, pazar dahil)
293 10 40, akşamlan 19.00'dan sonra 269 17
41 no'lu telefonlardan randevu almalan rica
olunur.
KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
1995'132\esayet
(Ozıltoprak Özenç (Turhan Demırer) Sok. 4/14 Bağdat Apt.
B. Blok Kadıköy- Istanbul adresınde ikamet eden Turhan Cavit
öz'ün hastalığı nedeni ile hacir altına alınmasına ve kendisine
aynı adreste ikamet eden eşi Osman Nuri kızı. 1343 doğumlu
Müyesser Öz'ün vasi tayinine karar verilmiştir.
Ilan olunur. 28.2.1995 Basm: 12293
S.S. MASLAK İNŞAATÇILAR KONUT YAPI
KOOPERATİFİ'NDEN GENEL KURUL ÇAĞR1SI
Kooperatıfîmızın 1994 yrt olağan genol kurulu 19 Nsan 1995 Çarşamûa günû saat 1500te
aşağıdakı gunden maooeien çtahılnde "I T U Inşaat FaKutesı. L 101 Salonu. MASLAMSTAN-
BUL" aöresinde yapriacaktr Oy«ienm(zo duyurufuf
OÛNDEM
i-Açıl^veyoUania.
2- Başkankk (tvanvm seç*nı
3- Bajkankk dnranna genel kunjı adına tutanaklan mzalama yetkwr>ın
4- 1994 yıtı Yanetını Kunjkj laalıyet raponj. bianço ve Denetteme
Kurutu raponjnun ofcunması raporiar Ü2ermde göruşme açılması
5- 1994 yıb Yğnetıni Kurulu ve Denetleme Kurulu nun ıbrası
e- Yönetm Kuulu ve Oenetleme Kurulu as>l ve yedek ûydennm
seçırnt
7- Darelerm $erefiyeien ve üye fazla» datretenn gorûşûlmesı
6- Gen kalan ınşaat ve tesısat eşiennın yapim şeklnn görüşûlmeaı
9- Altyapı çalı?malannda yâredekı dı^er kooperaMlerle ortak yapılacak
ışlenn gonjşulmesı
10- Aıdatlar ve geokırıe cezalannın aor0?ulmesı
11DlkD e a p a ş
Not Çoğunluk sağianarr-adığı takdırde, ioncı toplantı 2€ Nısan 1996 Çarşamba günu saat
15 OO'te aynı adreste ve aynı gündem maddeten danılnde yapılacaktır
Trabzon eşrafından, merhum Ahmet Selim Teymur'un
eşi, sevgili annemiz
SEVtM TEYMUR'u
kaybettik.
Cenazesi, 19 Mart Pazar günü Göztepe Tütüncü
Mehmct Efendi Camii'ndeki öğle namazından sonra
defhedilecektir.
Çocukları:
Şehnaz Ozkan, Gülrıaz Gezgin, Itri Teymur
Daıııatlan: Ertan Ozkan, Ahmet Gezgin