19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19MART1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.513 90 98 KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK Onton'ın heykelini dikhoıiarî • O l hikâye şöyle: ABD Başkanı Bill Clinton'ın heykelini yap- tırıp VVashington'daki "Ünlü- ler Salonu"na koymak için bir kampanya başlatılmış... Beş milyon dolar bağış toplamak üzere yola çıkan "heyet" bu konuda kamuoyuna bir açıklamayapmış... Açıklamaya göre, heyet üyeleri Clin- ton'ın heykelinin nereye konacağı ko- nusunda önceleri karar veremiyormuş. George Washinton'un heykelinin yanına koysalar olmazmış çünkü Was- hington doğruları söylermiş. Jessie Jackson m yanına da koya- mazlarmış çünkü Jackson doğruları söylemezmiş. Clinton'ın, bu ikisi arasındaki farkı ayrımsamaktan yoksun olmasından Semra'nım zmir'den avukat Cem Koç, Semra Özal'ın Engin Civan davasında tanık olarak ifadesi alınacakken Amerika'ya uçtuğu sırada, ceza hukukunun büyük adlarından ve aydınlanma çağmın öncü düşünürlerinden Baccaria'nın Suçlar ve Cezalar" kitabını okuyormuş... Koç, kitaptan birkaç satır çizerek Vaziyet'e göndermiş: "Bir hâkimin sorgusuna maruz kalan maznun, bu sorguya cevap vermekten imtina eylediği surette, kendisine kanunun tesbit edeceği bir ceza verilmelidir. Bu cezanın çok ağır olması lazımdır, zira hâkim huzuruna celpedilmiş bir maznunun sorguya cevaptan imtinaı cemiyetin diğer fertlerine de nümune verecek bir kötûlük arz eder. Adalete hakaret mahiyetini taşıyan bu fiillere mümkün olduğu nisbette mani olunmalıdır." Neyse ki, Semra'nım, maznun yani sanık değil. Tanık... Ancak yasaya göre tanıklar da ifade vermekle yükümlü... Kaldı ki Semra'nım'ın kalbi ameliyatlık degilmiş... Bir an önce yurda dönüp huzur-u kalp ile ifadesini verecektir mutlaka! ötürü, heyet üyeleri iyice kararsız kal- mış. Uzun tartışmalar şöyle sonuçlanmış: "Içlerinden en demokratı olan Kris- tof Kolomb'un yanına dikilmesine ka- rar verdik. Çünkü, ülkesini terk ederek bilinmeyen bir hedefe doğru ilerleyen Kolomb, nereye gittiğini bile anlama- dan geri dönmüş ve bunu da borç pa- rayla gerçekleştirmişti." Heyetin açıklamamasının son bölü- mü ise şöyleymiş: "5000 yılı aşkın bir süre önce Musa, Israiloğullanna, 'Küreklerinizi alın, eşek ve develerınize binin, ben de size vaat edilmiş topraklann yolunu gosterece- ğim' diye seslenmişti. Yaklaşık 5000 yıl sonra ise Roose- veH, 'Kürekleri bırakın, kıçınızın üstü- ne oturun, bir Camel sigarası yakın, vaat edilmiş topraklar işte burası' diye halka sesleniyordu. Şimdi di Bill Clinton, küreğinizi eliniz- den çalıp, kıçınıza bir tekme atıp, Ca- mel fıyatlarına zam yaparak, vaat edil- miş topraklara ipotek koyacak. Eğer vergilerden sonra elinde birkaç kuruşu kalabilen şanslı kişilerden bi- riyseniz, bizi bu değerti kampanyaya gönlünüzden kopacak bir miktarda katkıda bulunmaya çağınyoruz." Ancak, "heyet" üyeleri küçük biray- nntıyı açıklığa kavuşturmamış... Acaba Bill Clinton'ın heykelinde, Tansu Çiller'in armağan ettiği kravat boynunda olacak mı? Eğer olacaksa, bu "kampanya"ya Türkiye'den de katılanlar olabilir! Bana cuntacı diyenler Allah'ından bulsun. Kenan Evren HALl SAHADA 01N41ALİI Devlet Tiyatnolan'nda beklenen Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYtŞLER 'Kefen'in ceplisine beyaz önlük denir. Porno pi\asası ir süredir ihmal ettiğimiz seks dergileri piyasasmdan yeni rakamlargeldi... Dinci Zaman gazetesinin sahibi Alaattin Kaya'nın, Sabah'ın sahibi Dinç Bilgin'le ortak olduğu dağıtım şirketi BBD, geçen ocak ayında toplam 385 bin 106 adet porno dergi pazarladı. Bunlardan 131 bin 564'ü müşteri buldu... Piyasadaki porno dergilerin yüzde 70'inin dağıtımını elinde tutan Zaman gazetesinin ortakhğındaki dağıtım şirketi, ocak ayında poşet içinde, aralarında "hard porno"lann da bulunduğu şu dergileri pazarladı: Süper Kuma, Sex Shop, Altın Penthouse, Playboy, Esquire, Süpermen, Love My Fair, Çavuş, Islak Süper Sex, Jan Badboys, Okey, Gerçek Kral, Süper Fora, TürboSex, Tutti Frutti, Süper Adam, Marko Paşa, Süper Team, Kiss, Dekilanlı, Gallery, Şeytan, Live, Fantastik Uçuşlar, Sexy Giris, Kupa Kızı, Ero Çizgi, Özel Seks, Sex Party, Yeni Prenses. evlet Tiyatrolan'nda olup bi- tenlere karşı Kültür Bakanlı- ğı'nın sessiz kalmasına yöne- lik eleştirilere, Bakan Timur- çin Savaş, yeni tiyatro yasa tasansı hazırtadıklannı belirterek yanıt verdi ve "Tiyatroyu kurumsallaştınmaya, özerk- leştirmeye, kendi ayaklan üzerinde du- rabileceği demokratik mantığı oluştur- maya çalışıyorum" dedi. Aynı konuda Kültür Bakanlığı Müs- teşan Emre Kongar da yazıh bir açık- lama göndereceğinı bildirdi. Kongar'ın açıklamasından önce, Devlet Tiyatro- su Rejisörü Yücel Ertenden birgörüş geldi: "Devlet Tiyatrolan sanatçılan ve ça- lışanlan emek verdiler ve kurumu dina- mikleştirecek bir yasa tasansı hazııia- dılar. Bu yasa iki yıldır Kültür Bakanlı- ğı'ndaduruyor. Sanatçılartemelde, bu yeni yasanın hayata geçmesini istiyor. Sanatçılar bu bekleyişten yılmadılar, 'parlamentonun bugünkü takvimi bu yasanın kısa sürede yürürlüğe^gtrme- sine olanak tanımazsa, ne olacak? 1 di- ye düşündüler. Tartıştılar, emek verdi- ler ve bir de yürürlükteki yasa üzerin- de değişiklik öngören bir tasan hazır- ladılar. Bunu da Kültür Bakanı'na ilet- tiler. Kültür Bakanlığı'nın ve bugünkü Genel Müdür'ün de mutabakatını sağ- layan bu yasa değişikliğinin partilera- rası bir uzlaşma ile gerçekleşmesini umuyor ve bekliyorlar. Devlet Tiyatrolan sanatçılan, bunun- la da yetinmediler. Devlet Tiyatrolann- da çoğunluğu oluşturan 338 sanatçı, yasanın ya da yasa değişikliğinin ger- çekleşmemesi halinde, geçiş dönemi için, sanatçıların seçeceği bir genel müdür formülü yönünde kamuoyuna açık mektup yayınladılar. Bunu da Kül- tür Bakanlığı'na, Devlet Tiyatrolan Ge- nel Müdüriüğü'ne ve basına ilettiler. Ne var ki, kültür ve sanat hayatımı- za dair hertüriü güzelleme, koçaklama, kostaklama, estekleme ve köstekleme basınımızda yer bulduğu halde, sanat- çıların bu girişimi gazete ve dergi say- falannda kendine bir yer bulamadı. Nedense bu ülkede, kottuk-tabure, oturacak ne bulursa işgal etmeyi yaşa- ma biçimi haline getirmiş olanlar, elin- den oyuncağı alınmış gibi feryat et- mekte de daha başanlı oluyoriar. So- rumluluk duyan, emek veren, düşün- ce üreten, çözüm arayanlar ise susu- yor ya da 'susuluyor'lar." Bu arada Erten, "Sanatçılar 'adı göklere yazılacak bakan' ya da 'y er| i bakının adını göklere yazdıracak'lan değil, sanata baş koyacak birilerini bekliyor" tümcesine de yanıt veriyor: "Sanata baş koyacak birilerinin bek- leyişi içinde değiliz. Gereken yere ya da yola, biz kendimiz baş koyanz. Olsa olsa, kurum olarak tüzel kişiliğimizi, gö- reli özerkliğimizi, yasadan kaynakla- nan uygulama özgürlüğümüzü kavra- yacak, benimseyecek, geliştirmeye çalışacak birilerini bekliyoruz." Nâzım Hiknıct Fransa sokaklannda P aris'te oturan Cumhuriyet okuru Tufan Usal, yeni yıla gi- rerken, yakın çevredeki Pan- tin'de bir gezinti yaptığını ve sokaklarda vitrinlenmiş ve ışıklandınl- mış olarak Nâzım Hikmet'in dizeleri- nin yer aldığı afişlerle karşılaştığını söy- lüyor: "Pantin Belediyesi, yeni yıl mesa- jını Nâzım'la yollamayı düşünmüş... Bu işi Istanbul Belediyesi yapacak değildi ya! Neyse, belediyeye gidip bu afiş için sevindiğimi söyledim. Kibarca istedim, bana da vermele- ri için. Afışlerin şubat sonunda indi- rileceğini, bana haber verecekleri- ni söylediler. Gerçekten de, işyerime ve evime mesaj bırakıp, iki afiş alabileceğimi bildirdiler. İşte, birtanesini sizeyol- luyorum..." Teşekkürler, Tufan Usal... Biz de, bu güzel afışi Kültür Servisi'mize arma- ğan ettik... Servisteki panoya astılar. Nazım Hikmet'in afışi süsleyen "Son Şiirier"deki dizelerini de bir kez daha tüm dünyaya armağan ediyoruz: Çocuklar dünyayı alacak elimizden ölümsüz ağaçlar dikecekler. Tepebaşı'nda katiedilen çınariar ve Isveç'teki ağaçlar tokcholm'deki arkadaşımız Gürhan Uçkan. Tepeba- şı'nda kesilen yaşlı iki çınar ağacına çok üzüldüğünü bil- diriyor ve "Bir Isveç gazetesinde oku- duğum bir haber, bana bu satırian yaz- ma gereğini duyurdu" diyor: N "Isveç, orman örtüsünün genişle- mekte olduğu ender ülkelerden... Or- manlann bakımı, değerlendirilmesi ve kendisini yenilemesi hem Orman Işle- ri adlı resmi kuruluşun görevi, hem de Doğa Bakım Dairesi'nin. Geçenlerde, ülkenin kuzeyindeki ağaçlık bir bölgenin, arazi sahibinin is- teği üzerine ve yasalara uygun olarak kesimi yapılacakmış. Bu işle görevli şir- ketin deneyimli adamları, bölgede çok Alevi Dedesi'nden Zülfü IivanelFye A levi Dedesi Veysi Doğan, Gaziosmanpaşa'daki olaylar üzerine bölgeyi ziyaret eden DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i sert bir dille eleştirerek (dün de vicdanının sesini dinlemeye çağıran), Devlet Bakanı Necmettin Cevheri ve Içişleri Bakanı Nahit Menteşe ile eş- değer tutan, gazeteci-yazar-şarkıcı Zülfü Livaneİi'ye ulaşamadığı için, gö- rüşlerinı Vaziyet aracılığıyla duyuruyor. Doğan, telefonlanna çıkmayan Liva- neİi'ye, şöyle sesleniyor: "Ecevit gibi bir gönül adamına, in- sanları aynmsız, art niyetsiz seven, Is- lamlığı tasavvuf düşüncesiyle yorum- layan, Ahmet Yesevi'ler.Hacı Bek- taş'lar, Pir Surtan'lar gibi düşünen ve bunu defalarca açıklayan, konuşan, yazan bir insana yakıştırmalarınızı, bi- linçli bir yaklaşım olarak görüyoruz. Hoş görüyle, 'cümle alem birdir' özde- yişi ile tüm insanlığı kucaklayan Alevi- leri kamuoyunda aldatmak, yanıltrnak- saamacınız, tutmayacaktır Sayın Liva- neli. Ecevit'in insan sevgisiyle dolu kişili- ğini, Aleviler çok iyi bilir. Kaldı ki hiçbir Alevi sizin gibi düşün- mez, hiçbir Alevi cemevinden kimseyi kovmaz, taşlamaz, Pir Sultan'ı taşla- yanlar gibi. Tıpkı sizi kucakladıklan gibi kucak- lariar. Geleceğe yönelik tasanmlannı- zın, satacak kasetlerinizin malzemesi mi, aracı mı zannediyorsunuz Alevile- ri? Sayın Livaneli, saygınlığınızdan, ina- nılıriığınızdan çok şey yitirdiniz. Sevgiler, saygılar." sayıda hem yaşlr, hem de az bulunur ağaçlann ve bunlara bağlı olarak var- lığını sürdüren bitkilerin olduğunu gör- müşler.O zaman derhal kesime ara ve- rerek, Doğa Bakım Dairesi'nin dikkati- ni çekmişler. En yaşlısı 160, çoğunlu- ğu 100 yaşında olan ağaçlar, bu kuru- mun derhal devreye girmesi için ye- terii olmuş. Daire, arazi sahiplerine, arazi ve iki yapı için 4 milyar 250 mil- yon lira vererek bölgeyi satın almış. Şimdi burası doğal park yapılacak. Hem halk, hem de bilim insanlan bun- dan yararlanacak. Şimdi buraya dek, bu yazıyı okuyan bazılan, 'Eee, n'apalım, gavurun para- sı bol' diyecekler. Konu o değil ger- çekte. Istanbul gibi hızla yeşilden bu- danan bir kentte iki yaşlı çınann değe- ri, yemyeşil Isveç'teki bir ormandan fazladır. Bu bir. Ikincisi ise, olmayan suyu getirmek için Istrancalar'dan Is- tanbul yakınına dek ağaç örtüsünü kat- ledecek parayı bulan Tayyip Efendi ve şürekâsı, dilerse bu milyarlan, kentin akciğerlerini geliştirmeye harcayabilir- ler, oksijensizlikten öldürmeye değil." Ahh Gürhan Uçkan ahh... Biliyor mu- sun ki Tepebaşı'ndaki yaşlı iki çınan büyük olasılıkla belediye kesti... Ve da- ha da acısı, bu katliama Türkiye'deki çevreciler bile sessiz kaldı! ÇİZGtLÎK KÂMİL MASARACI HARBt SEMÎH POROY BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇİ Anncâm..\ J (İ #/ / / ir I1 iorunumu Vfne irendım çöz TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 19 Mart SARAYOA ÇÖKEN EVLfUKf. 1976'DA BüGUN BÜCKımAM SABAYiNOAN YAPtlAHi BİR CH1YÜRUOA, PRENSeS MAKSAReT'LE BŞİNİN AYRtLDHaARI AÇIİOANOI. İN6iLT€RB KJZAÜÇecİ EUZA6£TH 'İN KIZKAIZOep OLAN 193O OOĞUU. LU PReNSES AAARGAHeT, YIU-AH ÖA/Ce BiR VOSAK AÇK âytaj£(jyi£ SAS/NIM /Isisi- AJİ ÇEKMİŞTİ. 196O'*X İSE,BİR BAÇXX AÇ/Ct, SVLİLİ/ıy-E A/OHttlANM/Ç, SOYUI OLMAYAAJ FamğeAFçıyiA DÛMYA eviue eiRMişr, O Z4MAA1, KRALİÇ£ 7ARA&NDAN, OAMAT AAtTONY ARM£rEOUe JOMEŞ'A "£NOWDON HOfJTU* üNUANI VEIZİt-MİÇrİ. PAHA SOAJieA UNLEY V£ SAftAHADU İKİ ÇOCUtUAa OİAN, ÇİFT, 6EÇİMSİZUIC NEP£NİYL£ AY/U YAŞA- MAYA BAÇLAiUfÇTf.. DEMOKRASİ İÇİN BİR ADIM İLERİ FORÜM: 1 95 TÜRKİYESİNDE DEMOKRASİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER Konuşmacı TALATTURHAN 19 MART 1995 PAZAR Saat : 13.00 TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ İstiklal Caddesi - Tûnel - Istanbul Bu, Artık Böyle Devam Edemez. tLAN SAKARYA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1994118Esas 1994/1069 Karar Davacı Sadettin Bağdat vekili Av. M. Enis Nalçacı tarafından, davalılar Kadriye Aydmtepe vs aleyhine açılan eski hale getirme davasının mahkememizde yapılan açık yaıgılaması sonunda: Adapazan, Cumhuriyet Mahallesi, Hacı Yusuflar Sokak paf- ta: 35, ada: 292 ve parsel: 6*da tapuya kayıtlı bahçe içerisindeki iki katlı evde yan yanya kat mülkiyeti şeklinde tapuya geçirilen gayrimenkul'de yönetim planına aykın olarak yapılan ve bilir- kişi raporunda belirlenen değişiklıklerin eski hale getınlmesi için davahlara 2 aylık süre verilmış ve bu süre içensinde eski hale getirme dunımu olmadığı takdırde eski hale getirme gideri olan 11. 000.000 TL'nin davalılardan tahsiline, 22.12.1994 tarih ve 1994/118-1069 E ve K. sayılı ilamı ile karar verildiğınden dahilı davalılardan Seda Aydın, Hikmet Alparslan ve Selma Alparslan'a karar yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 11236 EDİTÖR YARDIMCISI • îyi tngilizce bilen, • Macintosh kullanabilen • Çok iyi daktilo bilgisi olan editör yardımcısı aranıyor. Adaylann mesai saatinde (C.tesi, pazar dahil) 293 10 40, akşamlan 19.00'dan sonra 269 17 41 no'lu telefonlardan randevu almalan rica olunur. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ 1995'132\esayet (Ozıltoprak Özenç (Turhan Demırer) Sok. 4/14 Bağdat Apt. B. Blok Kadıköy- Istanbul adresınde ikamet eden Turhan Cavit öz'ün hastalığı nedeni ile hacir altına alınmasına ve kendisine aynı adreste ikamet eden eşi Osman Nuri kızı. 1343 doğumlu Müyesser Öz'ün vasi tayinine karar verilmiştir. Ilan olunur. 28.2.1995 Basm: 12293 S.S. MASLAK İNŞAATÇILAR KONUT YAPI KOOPERATİFİ'NDEN GENEL KURUL ÇAĞR1SI Kooperatıfîmızın 1994 yrt olağan genol kurulu 19 Nsan 1995 Çarşamûa günû saat 1500te aşağıdakı gunden maooeien çtahılnde "I T U Inşaat FaKutesı. L 101 Salonu. MASLAMSTAN- BUL" aöresinde yapriacaktr Oy«ienm(zo duyurufuf OÛNDEM i-Açıl^veyoUania. 2- Başkankk (tvanvm seç*nı 3- Bajkankk dnranna genel kunjı adına tutanaklan mzalama yetkwr>ın 4- 1994 yıtı Yanetını Kunjkj laalıyet raponj. bianço ve Denetteme Kurutu raponjnun ofcunması raporiar Ü2ermde göruşme açılması 5- 1994 yıb Yğnetıni Kurulu ve Denetleme Kurulu nun ıbrası e- Yönetm Kuulu ve Oenetleme Kurulu as>l ve yedek ûydennm seçırnt 7- Darelerm $erefiyeien ve üye fazla» datretenn gorûşûlmesı 6- Gen kalan ınşaat ve tesısat eşiennın yapim şeklnn görüşûlmeaı 9- Altyapı çalı?malannda yâredekı dı^er kooperaMlerle ortak yapılacak ışlenn gonjşulmesı 10- Aıdatlar ve geokırıe cezalannın aor0?ulmesı 11DlkD e a p a ş Not Çoğunluk sağianarr-adığı takdırde, ioncı toplantı 2€ Nısan 1996 Çarşamba günu saat 15 OO'te aynı adreste ve aynı gündem maddeten danılnde yapılacaktır Trabzon eşrafından, merhum Ahmet Selim Teymur'un eşi, sevgili annemiz SEVtM TEYMUR'u kaybettik. Cenazesi, 19 Mart Pazar günü Göztepe Tütüncü Mehmct Efendi Camii'ndeki öğle namazından sonra defhedilecektir. Çocukları: Şehnaz Ozkan, Gülrıaz Gezgin, Itri Teymur Daıııatlan: Ertan Ozkan, Ahmet Gezgin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle