Katalog

13 MART 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İP Tarsus İçe Başkanı öldurütdü • TARSUS (Cumhuriyet) - Işçi Partisi Tarsus llçe Başkanı Hüseyin Parlatıcı, kimliği belırsız kışılerce gerçekleştirilen silahlı saldında öldürüldü. Önceki akşam 18 45 sıralannda Faîih Mahallesi Karadolap Sokak'taki evinden eşi Fikriye Pariatıcı ile birlikte Fahrettin Paşa Mahallesi'ndekı akrabalannı ziyarete giden Hüseyin Pariatıcı (33), evinden 100 metre ileride durduruldu. Bindiği motosikJeti durduran ve iki kişi oldukları belirtilen saldırganlardan bıri, " susturuculu tabancayla Parlatıcı'ya kansının gözü önünde ateş açtı. Devlet Hastanesi'ne kaldınlmak istenen Pariatıcı, yolda yaşamını yitirirken iki saldırgan kaçtı. Yetkililer cinayette ilgıli olarak 4 kişinin gözaltına alındığını söylediler. Halk yurudu • KONYA (Cumhuriyet) - Seydişehır Müftüsü Abdülkadir Taşan'ın Türk adaleti ve Seydişehir Adliyesi'ni küçük düşürücü sözlerden dolayı tutuklanması üzerine halk, önceki gûn kaymakamlığa yürûmek isteyince ilçede gergin bir gün yaşandı. llçe müftüsünün tutuklanmasını protesto eden Seyyid Harun Camii'nden çıkan kalabalık topluluk, polis tarafmdan engellendi. Bu arada kalabalık arasından seçilen bır temsılci grubu, ilçe kaymakamı Mest Demirkol ve Cumhuriyet Savcısı Adnan Kabadayı ile görüşme yaptı. Ortodoks yortusu • İSTANBUL(AA)- Istanbul'da bulunan Atina Belediye Başkanı Dimitrios AvTamopuIos. dün Fener Rum Patrikhanesi'nde düzenlenen Ortodoks yortusuna katıldı. Atina'nın yeni Belediye Başkanı Avromopulos'un eşiyle birlikte katıldıgı ve 40 gün süren perhizin ilk pazar gününde gerçekleştirilen Ortodoks yortusunda, ikon kullanımmın asırlar önce yeniden serbest bırakılması ve ıkonoklazm tartışmasının sona ermesi kutlandı. Patrikhane yetkılileri yortuya. aralannda ÂBD. Fransa ve Ispanya'nın da bulunduğu çok sayıda ülkenin Istanbul başkonsoloslannın katıldığını bildirdiler. Madenciden HAVAŞ'a destek • İSTANBUL(AA>- Zonguldak Kamu Çalışanlan Platformu üyeleri ve Genel Maden-Iş Sendikası temsilcilerinden oluşan bir grup, dün HAVAŞ Genel Müdürlüğü'ne gelerek. grevdeki işçileri ziyaret etti. Genel Maden-lş Sendikası Eğitim Sekreten Sabri Cebecik, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, "HAVAŞ çalışanlannı haklı mücadelelerinde ve ekmek kavgalannda yalmz bırakmayacağız" dedi. Bayraktaroglu kaza geçirdi • İSTANBUL(AA)- Tarabya sahil yolunda önceki gece denize uçan otomobilde iki kişi öldü, bir kişı sağ olarak kurtuldu. 34 NYA 71 plakalı özel otomobilleriyle denize uçan Adnan Bayraktaroglu (43) ve eşi Sevim Bayraktaroğlu'nun (39) cesetleri Sanyer'de bulundu. Kazada Bayraktaroglu çiftinin çocuklan Sabri Bayraktaroğlu (15) ise kazadan sağ olarak kurtuldu. YDH'nin II kongreleri • Habcr Merkezi -Yeni Demokrasi Hareketi'nin (YDH) l.olaganil veilçe kongreleri yapıldı. YDH Genel Başkanı Cem Boyner, Ankara'daki il kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nın siyasi düzlemini düzeltmek amacıyla yola çıktıklannı belirterek, "Türkiye'nin ve bütün dünyanm gözü bizim üzerimizde" dedi. YDH'nin kongrelerinde il başkanı seçilenlerin isimleri ise şöyle: Istanbul'da Haluk Dınçer, Kocaeli'nde Naci Tümyüksel, Diyarbakır'da Fahrettin Bukarlı, Samsun'da H. Mazhar Başoğlu, Içel'de Murat Çilingiroğlu, Gaziantep'te Fazlı Ateş. Bursa'da Zeki Erturan. Değişiklik, Cumhurbaşkanı Demirel'in Pakistan gezisi sonrasına kalıyor Hükiitnet sorunu askıdaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin. "51. hükümet~ın kurulmasından yana olmala- nnakarşın. Başbakan Tansu Çiller'ın "50. hükümetedevam"da ısrarlı olması nede- niyle hükürnet sorunu çözümlenemedi. Başbakan Tansu Çıller ile CHP Genel Başkanı Hikmet Çetın bugün yeniden bir araya gelecek. CHP lideri Çetin. "Diya- log kesiküği yok. Genel ilkelerde anlaşma- ya vanürsa bir hafla içindesorun çözülür" dedi. Çetin, 51. hükümetin daha 'şık'ola- cağını yinelerken, Cumhurbaşkanı Demi- rel'in bu konudaki sözlerinin muhatabı- nın ise kendisi olmadığını söyledi. Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel'in Pakis- tan gezisi nedeniyle, hükümet değişikli- ğinin bu gezinın bitiş tarihi olan 18 mart- tan önce gerçekleştirilmesi olası görün- müyor. CHP kurultayının üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine karşın hükümet sorunu aşılamadı. Başbakan Tansu Çiller'in CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ile yaptığı ilk görüşmeden sonra 'temel konularda göriişbirliği içinde oiunduğu' ve bir iki gün içinde yeniden bır araya gelineceği açıkJanmasına karşın, beklenen ikinci gö- rüşme yapılamadı. CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin. dün Yenimahalle pazannı dolaşırken gazete- cilerin çeşitli sorulannı yanıtladı. Çetin, • Çiller ile Çetin, bugün yeniden bir araya geliyor. Demirel, "51. hükümet"te, Çiller, "50. hükümete devam"da ısrarlı. CHP lideri Çetin de 51. hükümeti isterken, sorun çözülemedi. Çetin dün, "Diyalog kesikliği yok. Genel ilkelerde anlaşmaya vanlırsa bir hafta içinde sorun çözülür" dedi. "Diyalog kesikliği yok. Yann (bugün) bü- yük ihtimalle görüşeceğiz. Genel ilkelerde bir anlaşmava vanlırsa sorun bir hafta içinde çözülür" dedi. Çetin, Orman Baka- nı Hasan Ekinci'nin uzlaşma için aracı- lık yaptığına ilişkin haberler de anımsa- tılarakyöneltilen sorulara "Aracıyagerek yok. Biz Sayın Başbakan'la kendi aramız- da konuşuruz" yanıtını verdi. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in 51. hükü- met kurulmasına ilişkin görüşleri anım- satıldığında da Çetin, "Sayın Cumhur- başkaıu'nın bu hükümette muhatabı biz değiliz. DYP'nin genel başkanı muhatap- ür"dedı. Çetin, bır soru üzenne Bakan- lar Kurulu'nun uzun süredir toplanma- ması sorumluluğunun şu anda kendisine ait olmadığını. ancak Bakanlar Kurulu toplantılannın düzenli olmasından yana olduğunu söyledi. Çetin "Muhalefete ha- zır mısınız" sorusuna da. "CHP her za- man, ber şeye hazırdır. CHP hem muha- lefette. hem de yanm iktidaıiarında ağır- uğını hissettirmiştir. Amacımız elbette ik- tidardır." yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Danimarka'ya giderken Başbakan Tansu Çiller'e "Korkma, istifa et, 51. hükümeti kur" mesajı verirken, CHP lideri Hikmet Çetin de dün 51. hükümetin kurulmasının daha 'şık' olacagını yineledi. Çetin, yeni- leşme için yeni bir hükümetle başlangı- cın daha şık, daha zarif olacagını söyle- di. Başbakan Tansu Çiller ise 50. hükü- metin devamından yana olduğunu yine- lerken, sorun önümüzdeki hafta içinde de tartışılmaya devam edecek. tki partinin grup toplantılannda da hükümet konusu- nun tartışılması bekleniyor. CHP'nin hükümet sorunu nedeniyle geçen hafta yapılamayan grup yönetimi seçimlerinin, bu hafta da yapılamaması bekleniyor. Bakanlık bekleyen milletve- killeri. grup yönetimi için aday olmaya yanaşmıyor. Hükümet sorunun çözüm- lenmemesı. TBMM çalışmalannı da ya- kından etkiledi. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel bugün, 18 şubata dek süre- cek olan Pakistan gezisine çıkıyor. Ken- dısıne vekâlet eden TBMM Başkanı Hü- samettin Cindoruk'un. olası bir hükümet degişikliğini onaylamayacağını bıldirme- si nedeniyle, bu hafta içinde de hükümet sorununun çözümlenmesi olası görünmü- yor. Ülke gündemini bu hafta da, "50. hü- kümet", "51. hükümet" tartışmalan işgal edecek Hükümet tartışmalan sonuçlan- mamasına karşın, DYP ve CHP seçime kadar bir hükümet takvimi yapmak için kollan sıvadı. CHP, demokratikleşmeye ilişkin öncelikJenni sıralıyor. DYP Grup Başkanvekili Turhan Tayan da, "CHP'nin istekkri 49. ve 50." hükümet koalisyon protokolü ve hükümet progra- mında vardı. Demokratikleşmeye ilişkin çalışmalar sürecek" dedi. Hikmet Çetin, bazı açıklamalannda kullandığı "tesüm olmama" sözcüğünün geçmişe değil. geleceğe yönelik değer- lendiriîmesı gerektığinı vurgulayarak. "Biz gecmişedeğil.geleceğe bakıyoruz. tki partinin de birbirine ihtivacı v-ar. Bu ne- denle birinin diğerine teslim olması diye bir şeyin olmaması gerekir" şeklinde ko- nuştu. CHP'nin beşinci parti olarak gös- terilen kamuoyu yoklamalannın "çok ye- ni bir yorum" olduğunu belirten Çetin, "Ancak, kim hangi ölçüde,nasıl bir örnek- leme ile yapmıştır bu araştırmayı bunu bi- iemem. Ama bu anketlerv saygı duyuyo- rum"dedi. Çetin CHP'nin, koalisyon hü- kümetine devam karan alması durumun- da, ele alınacak ilk konunun "memura sendika hakkı verflmesi" ve anayasanın değiştirilmesi olacağını söyledi. Mesut Yılmaz, Pamukkale'de 3 gün boyımca süren toplantılann sonucunu açıkladı ANAR, sosyal politikasnıı belirledi • 'ikinci ANAP mucizesi'ni gerçekleştirmek için iktidara hazır olduklannı açıklayan ANAP lideri Yılmaz, iktidar partilerini "gözünü iktidar hırsı bürümüş, ülkeden çok kendi partisini, hatta kişisel çıkarlannı gözetmekle" suçladı. OSMAN AYDOĞAİN7 ÖMER YURTSEVEN PAMUKKALE -ANAP yöne- timi, ekonomi, yönetim, hukuk ve eğitim politikalanndan sonra. çalışma yaşamı. çevre, sağlık ve sosyal güvenliğin de aralannda bulunduğu 14 konudaki iktidara yönelık program ve politikalan- nı belirledi. Pamukkale'de 3 gün boyunca 14 ayn konuda 35 saat süren toplantılann sonucunu açıklayan Mesut Yıunaz, hükü- meti eleştirirken "2. ANAP mu- cizesini" gerçekleştirmek için ik- tidara hazır olduklannı söyledi. ANAP'ın tüm milletvekilleri, MKYK üyeleri, danışman ve uzman kad- rolannın katıldıgı toplantılann tamam- lanmasından sonra konuşan Yılmaz, çö- züm önerilerinin "Dünyanm hızhdeğişen koşullanyla Türkiye ihthaçlannın gerek- tirdiği 2. ANAP mucizesinin bir taahhüt belgesi olduğunu" söyledi. Gümrük birli- ğinin de ele alındığı toplantılarda, "güm- rük birliginin, Türkiye'nin anlaşmalar- dan doğan en doğal hakkı oMuğu, ancak güdük, tavizkâr ve ülke onurunu incitecek biçimde imzalandığı ve ANAP'ın asıl he- defi olan Avrupa Birliği tam üyeliğinin he- deflendiği" göriişü egemen oldu. Yılmaz. iktidar partilerinı "gözünü ik- Toplanh sonrası çözüm önerilerini açıklayan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, önerilerinin "İkin- ci ANAP mucizesinin bir taahhüt belgesi olduğunu" söyledi. (Fotoğraf: AA) tidar hırsı bürümüş, ülkeden çok kendi sorumJuluklan merkezden yerele, kamu- partisini, hatta kişisel çıkarlannı gözet- dan özele devretmek ve böylece devletin mekle" suçlarken, sorunlann çözümüne asli görev ve hizmetlerini güçlendirmek ilişkin yaklaşımlannın farklı olacagını ilkesine dayandınldığını ifade eden Yıl- bildirdi. maz, katıhmcı, demokrat, serbest girişim- Yılmaz, koalisyon ortaklannın siyase- le atılımcılığı hedefleyerek halkın özgür ti yozlaştırdığını ileri sürerek "Milletimi- iradesini egemen kılmayı amaçladıklan zin yaranna poütikalarüretmek, icraatta görüşünü dile getirdi. bulunmakyerine: olmayan başanlan ken- dilerinde vehmederek milletin gözünü bo- yayan, günlük yaşayıp günlük önlemler bile alamavan bu iktidar ortaklanndan Yeniden yapılanma y farkh çözüm önerilerimizin olması, çok tabödir"dedı. "2000e5KalaTürkiye'nin Hedefleri" toplantısının kaynak, yetki ve Konuşmasında, sağlık, çalışma yaşa- mı. sosyal güvenlik, çevre, tanm, orman. köy hizmetleri, kültür, sanat, turizm, ta- nıtma, aile, kadın, çocuk, gençlık ve spor konulanndaki hedeflerini ve uygulaya- caklan programlan anlatan Yıl- maz, cesur reformlara ve yeni- den yapılanma uygulamalanna yöneldiklerinı savunarak yakla- şımlannın ortak noktasını, "bir yandan üretim ve hizmetlerözel- İeştiriUrken. diğer vandan devle- tin temel fonksivonlaruun etkin- leşririlmesi ve koordinasyonun genel ilkelerle yönlendiriünesi" biçiminde açıkladı. Sorunlann çözümünü sivil toplum örgütle- ri, meslek ve gönüllü kuruluşla- n sistemin etkin birer parçası du- rumuna getirerek uygulamayı düşündüklerini kaydeden Yıl- maz, sık sık "ANAP'lıolmaktan gunırduyuyoruz"dediği konuş- masında şunlan söyledi: "ANAP, muhalefetteki kısa ya- şam süresüıde, hiçbir partinin >a- pamadığını başardı. Ulkesorun- lanna çözüm arayışlarını ve ikti- dar hazırüklannı sistemll sürek- li ve kalıcı hale getirdi. İ'lkemizin giderek ağırlaşan sorunlanna çö- züm ararken partimiz, hiçbir za- rnan popülizmin aldatia cazibe- sine veya sioganiann kola\cılığı- na kapıunadan, çözümleri ger- çekçi yapısal degişikliklerde ara- maktadır. İktidanmız yakındır, hazırhklarunız geniş öİçüde ta- mamlanmıştır." Yılmaz, ülke sorunlanna çözüm bula- cak kadro, tecrübe ve bilgiye ANAP'ın sahip olduğunu savunduğu konuşmasını. "Ekonomikzenginliğe kavıışmuş, bu zen- ginliği adaletle pavlaşan, demokrasinin tüm kurum ve kurallanyla işlediği çağdaş bir toplum ile temel hak ve hürmetlere tam duyarİL düşünce ve inanç özgüriüğü- ne saygib bir vapı ve yönetim. gelişmiş dün- ya ile bütünleşmiş, ekonomik gücü ve si- yasi saygınlığı ile bölgesinde banş, güven ve huzur sağlavan bir Türkiye, ANAP'uı Türk milletine taahhüdüdür" diyerek bitirdi. ANAP'tan yeniden yapılanma için öneriler PAMUKKALE (Cumhuriyet) - ANAP'ın, Pamukkale'de sonuçlanan "tkibine Beş Kala Türkiye'nin Hedefleri" çalışmasıyla yeni model arayışlanna, yapılanmaya ve reformlara yöneleceği açıklandı. ANAP zirvesinde ele alınan konular ve çözüm önerileri şöyle sıralandı: Sağbk: Koruyucu ve temel sağlık hizmetlerini. devlet ücretsiz verecek. Genel sağlık sigortası uygulanacak. Ödeyemeyenlerin primlerini, devlet karşılayacak. Devlet, sağlık hizmetlerinden aşamalı olarak çekilecek. Çalışma yaşamı: Aşamalı olarak işsizlik sigortası uygulamasına geçilecek. Anayasa ve yasalardaki işçi-işveren ilişkilerini düzenleyen hükümler, özgür sendikacılık ve toplu pazarlık sisteminin gerekleri, dünya koşullanna göre yeniden düzenlenecek. Sosyal güvenlîk: Sosyal güvenlik kuruluşlannın yönetimi, "Sosyal Güvenlik Organizasyon ve Koordinasyon Kurumu", sağlık hizmetleri ise "Sağhk Organizasyon ve Koordinasyon Kurumu"nca düzenlenecek. Yoksullara, sosyal güvenlik ve sağlık sigortası yapılacak, primleri devlet ödeyecek. Herkese, tek sosyal güvenlik sigorta ve sicil numarası-kartı verilecek. Memur, işçi ve serbest çalışanlar, aynı gösterge tablosundan emekli aylıgı alacak. İşsizlik sigortası kurumu kurulacak. Çevre: Sanayi kuruluşlannda mutlaka bir çevre bölümü bulundurulacak. "Kirieten ödeyecektir" ilkesi uygulanarak kirletmeden üretim sağlanacak. Çöpten enerji üretimi fabrikalan kurulacak. Marmara Denizi'ni kurtarmak için bireylem planı yapılacak. Tanm: Tanmsal KtT'ler. hızla özelleştirilecek. Çiftçinin ürün bedeli peşin ödenecek. Tanmsal üretim ve hayvancılık, AB ile rekabet edebilir hale getirilecek. Orman: Orman rejimi dışına çıkanlan yerler, köylülere devredilecek. Nihai hedef, ormanlann özelleştirilmesi olacak. Gerçek ve tüzel kişilerin özel orman ve av alanlan kurmalan teşvik edilecek. Onnan iş yasası çıkanlacak. Köy hizmetleri: Köy hizmetleriyle ilgili tüm hizmet, görev ve yetkiler, yerel yönetimlere devTedilecek. Kültür-sanat: Yasakçı ve müdahaleci devlet anlayışını ortadan kaldıran. sınırlı devlet anlayışı uygulanacak. Fikir Eserleri Kanunu'nda telif haklanna ilişkin haksız uygulamalar, AB standartlanna kavuşturulacak. Kitap ve benzeri bilgi kaynaklanndaki KDV. yüzde 1 'e indirilecek. Bölge tiyatrolan, sinema okullan ve konservatuvarlar kurulacak. Her ilde gençlik sanatevi açılacak. Turizm-tanırma: Sektörün her halkası. hızlı biçimde özelleştirilecek. Devlet, destekleyici konumda kalacak. Devlet, özel sektör ve yerel yönetimlerin yükümlüklerini paylaşacaklan bir özerk tanıtma kuruluşu kurulacak. Aile, kadın ve çocuk: Aile, kadın ve sosyal hizmetler bakanlığı adı altında yeni bir örgütlenmeye gidilecek. Kadınlann devlet ve toplum yaşamında daha aktif olmalannı sağlayacak yasal düKenlemeler yapılacak. POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Bir Rektör... •Van 100. Yıl Üniversitesi' Rektörü Prof. Dr. Seyit Meh- met Şen, görevinden niçin istifa etti ya da ettirildi? Rektör Şen. Fethullah Gülen'in yazılannı yayımlayan 'Zaman' gazetesine şu açıklamayı yapıyor: "Ankara'ya çağrıldım, istifa etmemem halinde görev- den alınacağım bildirildi. Görevden alınma durumu kar- şısında, istifamı YÖK Başkanı Mehmet Sağlam'/n oda- sında kendisine el yazımla verdim..." 'Van 100. Yıl Üniversitesi' Rektörü Seyit Mehmet Şen, bu köşeyi izleyenlerin hiç de yabancısı değildir. Biz Ana- dolu üniversitelerindeki 'şeriatçı' ve 'ırkçı örgütlenmeyi' belgeleriyle sergilerken Van 100. Yıl Üniversitesi'nöe olup bitenlere de değinmiştik. Rektör Seyit Mehmet Şen, 'Nurculuk'un bir kolu olan 'Fethullahçılar Cemaaf/'ndendir. Fethuilahçıların Anadolu üniversitelerinde en etkili olduğu yer de 'Van 100. Yıl Ûni- versitesi'dir. Fethullahçı 'Akyazılı Vakfı'nn Van'da aynca özel bir okulu bulunmaktadır: Van özel Serhat Lisesi. RektörSeyit Mehmet Şen, Van 100. Yıl Üniversitesi'nöe 'şeriatçı örgüf/enmey/'gerçekleştirirken 'demokrasi mas- kesi' takmıştır. Kimi köşe yazarlarını Van'a çağırmış ve açı- koturumlarda konuşturmuştur. Bu yüzden 'çok satışlı' gazetelerin kimi köşe yazarian rektör Şen'i öven yazılar yazmışlardır. Biz bu oyunu geçen yıl birkaç kez yazdık. Van'daki 'Ûni- versite televizyonu'nun amacınm ne olduğunu YÖK Baş- kanı Sağlam'a sorduk. Aynen şöyle yazdık: "Van 100. Yıl Üniversitesi'ndekişeriatçı örgüt/enmenin arkasında kimler var?" Ardından da eklemiştik: "Van'daki Süphan Televizyonu kimindir? Bu televizyo- nun kurulması için devletin parası harcanmış mıdır? Süp- han Televizyonu, yayınlannda hangi tarikat şeyhinin pro- pagandasını yapmaktadır? YÖK bu konuya neden el at- mamaktadır?" Ama yanıt alamadık... ••• 'Van 100. Yıl Üniversitesi'ne bağlı 'llahiyat Fakülte- s/'ndeki 'yatay geçiş' kandımnacasmı yapanlar bellidir. Tür- kiye'de lıseyi ya da imam-hatip lisesini bitıremeyenler Ka- hire'deki 'EI-EzherÜniversitesi'nöen aldıkları sahtebelge- lerleTürkiye'ye dönüp kimi ilahiyat faküitelerine 'yatay ge- çiş' yapmaktadırlar. Cumhuriyet gazetesi, 27 Mayıs 1994'te bu olayı "Şeri- atçılara Sahte Diploma" başlığıyla kamuoyuna duyurdu. Arkadaşımız Yusuf Özkan'ın Cumhuriyet'teki haberi üze- rine yetkililer harekete geçti. Kahire'deki 'El-Ezher Üniver- s/fes/'nden 'llahiyat Fakültesi'ne yatay geçiş yapanöğren- cilerin kayıtlarının silinmesi istendi. Van 100. Yıl Üniversitesi' Rektörü, arkasına 'Fethullah Cemaati'ni aldığı için öğrencilerin kayıtlarını silmedi. Çün- kü rektör Şen, kimi DYP milletvekillerinden güç alıyordu. O yüzden kimseden çekinmiyordu. Rektör Şen, 'Zaman' gazetesine yaptığı açıklamada ola- yı dogruluyor. Diyor ki: "1993-94 öğretim yılında Pakistan ve Mısır'dan bazı öğrencileryatay geçişle llahiyat Fakültesi'ne alınmış. Bu sırada ölçü biraz kaçırılmış ve şartları tutmayan bazı öğ- renciler de alınmış..." Acaba 'şartlaıi tutmayan' ne-demektiı<?<**-'H" ı -• i "«" Rektör Şen utangaç olduğu için 'sahte belge' yerine 'şartlan tutmayan' diyor... 'Van 100. Yıl Üniversitesi' Rektörü 'usulsüzlüklerin tes- piti' için 'llahiyat Fakültesi Sekreteri'y\e bir araştırma gö- revlisinı Kahire'ye gönderiyor. İki görevli Kahire Büyükel- çiliği'ne gidiyor. Komedi bundan sonra başlıyor... Kahire Büyükelçiliği'nin kapısını çalan llahiyat Faküttesi Sekreteri ve araştırma görevlisi, Eğitim Ataşesi'ne şöyle di- yor: "Elinizdeki belgeleri almaya geldik..." Eğitim Ataşesi yanıt veriyor: "Bu belgeleri size veremem. Ben bunlan Milli Eğitim Ba- kanlığı'na ve YÖK'e gönderirim..." Bizim uyanık iki Vanlı eli boş dönüyor... Ardından bir araştırma yapılıyor. Her şey ortaya dökülü- yor. Van 100. Yıl Üniversitesi' Rektörü şimdilerde çok şaş- kın... Bakın kimlere çatıyor "Başımızı yemek istediler. Bazı bölge valileri ayağımızı kaydırmak istedi..." • • • Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin Van 100. Yıl Üniversitesi'nüe 'şeriatçı örgütlenme 'yi gerçekleştiren ki- şi değil midir Seyit Mehmet Şen? Türkiye'de liseyi bitiremeyen ya da üniversite sınavlan- nı kazanamayan şeriatçı öğrencilere illegal yollarla Mı- sır'dan üniversite diploması sağladıkları daha önce orta- ya çıkmamış mıydı? ' Bu kişilerin Milli Eğitim Bakanlığı'nda görevlendirildikle- ri iddia edilmemiş miydi? Olay, zincirin halkaları gibi birbirine geçmiş durumda... CHP Milletvekili Mehmet Sevigen geçen yıl Başbakan Tansu Çiller'e şu soruyu yöneltmişti: "Mısır başta olmak üzere Arap ülkelerine din öğretimi için giden öğrencilerin eğitim-öğretim tescil işlemlerini Milli Eğitim Bakanlığı mı yürütmektedir? Şayet bakanlık yürütüyorsa sahte diploma olayında bakanlığın sorumlu- luk payı nedir?" Bilmiyoruz Mehmet Sevigen bu soruya yanıt alabildi mi? Bildiğimiz, Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim-Öğretim Genel Müdürü Aysal Ataç'ın (Fethullah Gülen'in avukatı Feti Ün, Aysal Bey'in de ayukatıdır) görevinin başında ol- duğu. Bir de Van 100. Yıl Üniversitesi' Rektörü Şen'in bu işlere kanştığı için istifa ettiği. Haydi bakalım çıkın işin içinden... TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, gümrük birliği ve demokratikleşmeye ilişkin gelişmeleri değerlendirdi: însan haklan konusunda hiçbir mazeret olmazANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünyada: bütün parlamentolan birbirine benzer ölçülere getirmek; iktidarlann seçimle değiştirilmesini sağlamak; insan haklannı sadece yüce değerler gibi değil uygulanabilir değerler haline getir- mek amacı bulundugunu söyleyen TBMM Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk. Cumhuriyet'in dün bir bölümünü yayınladığı demokratikleşme, in- san haklan ve gümrük birliğine ilişkin sorulara şu yanıtlan verdi: CİNDORUK- Zambiya'da insan haklannın olmadığından bahsederek kendinize bahane bu- lamazsınız. Aksine, Zambiya'da insan haklan- nın sağianmasına uğraşmak zorundasmız. mil- letlerarası kuruluşlarda yer almak için. 'O öyle yapö da, ben böyle yapüm' savunması artık ge- çerli değil. O zaman bir iddıadan vazgeçilir, "Bcn demokratik devlet değflim, ben demokra- simi erteledim" dersiniz, belki hoşgörü görürsü- nüz. Ama 'Ben hem demokrashi savunacağun, hem de benim antidemokratik hükümierim be- nim için gereklidir ya da demokrasiyi idare eden ülkelerdede »ardır' savunması çok soyut bır sa- vunmadır, kabul edilebilir savunma değildir. Türkiye birkarar vermeli. Sadece AB'yegir- me, gümrük birliğine girmeye karar vermeme- li. Demokrat olmanın karannı vermeli. Antide- mokratik hükümleri kaldıralım. Demokratik normlara uygun anayasa kurallan koyalım. De- mokratik hükümlere uygun yasalar yapalım. Yoksa sadece 'iktisadi birtakım kulüplere, bir- liklere girecegiz, iktisadi menfaadar eide edece- ğiz' ölçütlenyle Türkiye hiçbir yere gelemez. - Gümrük birliği karan, hükümetin ifade et- tiği kadar sevindirici mi? CtNDORUK - Ben, 7 mart günü sevineme- dim. Arife günü bayram yaptık. Henüz arifede- yiz, bayram yaptık, bu bir bayram değil henüz. Bayramı yapabilmemiz için AB bize şartlarkoş- muştur. O şartlan yerine getirmek için süremiz azdır. Bugüne kadar AB, Türkiye'yle ilgili çok kararaldı. Özellikle YaşarKemal için aldı, ama bu kararda yaptınm gücü var. İlk defa yaptınm gücü ortaya koymuştur. 7 mart günü Brükse! 'de imzalanan anlaşmanın tasdiki için koşullar or- taya çıkarmıştır. Türkiye; bu koşullan, o tarihe kadar bence yerine getirmekte zorluk çeker. Hem parlamentomuzun iç kavgası, hem de Tür- kiye'nin şartlannı dikkatle değerlendirince, Türkiye, bütün bunlan müzakerelerin yapıla- cağı zamana kadar yetiştiremez. O zaman da Avrupa Parlamentosu (AP) bu konuyu tartış- mayı temmuz ayına teyit edebilir, gümrük bir- liği de ertelenebilir. Eğer Türkiye gümrük bir- liğinden ekonomik >r arar istiyorsa hızla, yann- dan ıtibaren yapabileceği her şeyı yapmalıdır. Siyasi sartlaröne sürülmüştür. Bu şartlardan bir tanesi aynı zamanda ağırdır, hukuk tabiriy- le geçerlik bir şarttır. Bu AP kararı, bana res- men tebliğ edilmiştir. Bu reformlann yapılma- sı için zorunlulukla karşı karşıya kalmaktan üz- günüm. 3 yıldır kendi parlamento üyelerime. parti genel başkanlanna bu çağnyı yaptım. Çe- şitli çalışmalar hazırlattım, gönderdim. Bu ne- denle gümrük birliğine girme koşullanyla kar- şı karşıya kalmaktan üzgünüm. Türkıye, bu çer- çeveyi de aşan bir hukuk reformu gerçekleştir- melidir. - Gelişmelere bakınca iyimser olabiliyor mu- sunuz? CtNDORUK- tyimserim. Mesele, parlamen- terlerimize. basınımıza iyi anlatılır, şovenizm konusu yapılmazsa, içinden çıkılır. Yargı karar- lanna parlamento ve yürütme karışamaz, ama yargıya bu kararları verdirmek zorunda bıra- kan hükümleri kaldınrsınız. Yargının savunma- sı çok kolay. Anayasa Mahkemesi Başkanı di- yor ki. "84. maddeyi ben mi koydum. Kakhnr- dınız, ben bu partiye kapatma karan verirdim. ama parti üyelikleri düşmezdi Siz gecikmişsiniz 84. maddeyi degjştirmekte.'* Fikir suçlulan hapishanede. Gerçekten üzgü- nüm. 300-500 satan kitabından ötürü bir yaza- rın müebbet hapse mahkûm edilmesini Batı'va nasıl anlatabilirsiniz? Haymana Cezaevi'ndeki fikir adamlannın terörist olması mümkün mü? Bır yandan lskeçe Müftüsü Emin Aga'nın hap- se konmasına karşı çıkacaksınız, bir yandan da Haluk Gerger, tsmail Beşikçi'yi cezaevine ko- yacaksınız. Yazık. Bunu kimseye anlatamazsı- nız. Bunlan kaldırma vazifesi bizimdir; demok- rat geçinenlerin, demokrasiye inananlann, de- mokrat parlamentonundur. SÜRECH