Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMSA CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
Cüneyt Arcayürek'in 'Darbeler ve Gizli Servisler' kitabında, 'Eymür-Semra ÖzaF ilişkisi anlatılıyor
Semra OzaL, Eymiir'ü tanıyorANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
Eskı Emlak Bankası Genel Miidûrü En-
gin Civan'ın v-urulmasıyla başlayan olay-
lar zıncınnden kendısıni ve aılesini kur-
tarmaya çalışan 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın eşı Semra Özal'ın, Mılli Istıhba-
rat Teşkılatı daıre başkanlanndan Meh-
met Eymür'ü tanımadığına ılışkrn açıkla-
masmın gerçeğı yansıtmadığı ortaya çık-
ti Halen Cumhurbaşkanlığı Başdanışma-
nı olan gazeteci-yazar Cüneyt Arcayü-
rek'ın 1989 yılında yayımlanan "Darte-
ler ve Gizli Servisler" adlı kitabında, Ey-
mür-Semra özal ilişkisi, Eymür'ün ağ-
zından açık bir şekılde ortaya konuyor
Gazeteci-yazar Arcayürek tarafindan
kaleme alınan "Darbeler ve Gizli Servis-
ler'' adlı kıtabm 260. sayfasında, Semra
Özal-Eymür tanışıkjığı konusunda aynn-
tılı bılgı veriliyor. Kitapta yer alan bılgı-
ler, Özal'ın, "Eymür'ü tanımam. Birkaç
resepsivonda bir araya gekJim. Sonra bir
daha hiç gönnedim"sözlennın de gerçek
payı taşımadıgını ortaya koydu. Arcayü-
rek'in kitabında yer alan bılgılerde, Sem-
ra Özal'ın, kızı Zeynep'ın, batenst Asun
Ekren ıle evlerunemesı ıçın birtakım gın-
şımlerde bulunduğu anlatılıyor. "Darbe-
ler ve Gizii Servisler" adlı kıtabın 4. bası-
mında Semra Ozal'ın, eski Kadıköy Be-
lediye Başkanı Osman Hıztan aracılıgıy-
la Eymür'ü arattığı belırtılerek şöyle de-
nıyor "Acaba Eymür, Semra Ozal'la kı>-
nuşabilir miydi? Eymür, Başbakan'ın sa-
yın eşini tanımadığını ve doğnıdan ara-
masjnın tıvgun olmavacagıru söyledi. Os-
man Hızian, Ben bir şev ayarlanm' dedi
ve konuttan teiefon geldfc 'Konuttan tele-
fon geldı ve ben, MIT'tekı ışlenm bıttık-
ten sonra akşamüzen konuta gelebılece-
ğımı söyledim ve gıttım' dediEymür. Oto-
ya ilk değinen gazeteci Ugur Mumcu'ydu.
Zeynep'in evtüiğinin durdurabilmesi için
bazı engeüemelerden söz eden y&nsına.
ldarecikr Demegi'ıün açıhşında karşılaş-
uldannda, Başbakan, "Yalan senaryolar'
diye karşı çıkmıştL Mumcu ise 'ışının se-
naryolar düzenlemek degıl, yazmak oldu-
ğunu' Başbakan'ın yüzüne söylemişti. Oy-
sa, 1988'de. sanınm 20 aralık günüydü,
saat 14.10'du. Bazı noktalan açıklaması
için Eymür'ün bürosuna uğradığınida,
bana Semra Özal fle vapüğı görüşmevi ve
sürgit gelişmeleri -ısrarü sorulanmm üze-
rine- anlarn."
Eymür, Arcayürek'in kitabında, Özal
ve terzısı Mfiberra ıle sekreteri Sevinç'ın
bulunduğu bir odada görüştüğünü anlatı-
yor. Kitapta, Eymür'ün Semra özal'ın ıs-
•Semra Özal'ın, MÎT daire
başkanlanndan Mehmet
Eymür'le hiçbir zaman
karşılıkh görüşmediğini
açıklamasının, gerçeği
yansıtmadığı ortaya çıktı.
Halen Cumhurbaşkanlığı
Başdanışmanı olan
gazeteci-yazar Cüneyt
Arcayürek, 1989 yılında
yayımlanan 'Darbeler ve Gizli
Servisler' adlı kitabında,
Eymür-Semra Özal ilişkisini,
bazı bölümleri Eymür'ün
ağzından olmak üzere gözler
önüne sermişti.
temi üzerine "vapacak fazJa bir şey ohna-
dıgını ve durumu üst düzeye yansıtacağı-
m" söyledığı belırtılıyor.
Eymür, Semra özal'ın, görüşme sıra-
sında Zeynep-Asım birlıktelığınden duy-
duğu kaygılan dıle getırdigını kitapta ken-
dı ifadeleriyle anlatıyor. Semra Özal'ın
görüşme sırasmda aktardığı bazı görüşler.
Eymür'ün anlatımlanna göre şöyle'
"Bizim tereddüdümüz. evfenmeyi dü-
şündüğü bateristin sosval durumu değiL
Asım Ekren'in çevresinde bulunanlar.
Zevnep'i Asım'la tanıştıranlar. Yüksel
L'zei ve Atik Berberoğlu, bir de müzisyen
GarpMafvan vnr. Asım'ın ilkkansı daEr-
merd. Nereli büemivoruz. Mali durumu iyi
değOmiş. Geçen gün Zeynep'i meşhur bir
Ermeni kuyumcunun dükkânına götfir-
Başbakan'ın da\ raruşındaailevi bir ko-
nuyla MİT'in ilgilenmesini dogrudan bu-
yuran hiçbir şev yoktu. Olsa olsa Mehmet
Eymür, konunun incelenmesinin yararb
oiacağına Başbakan'ın inandtğı iztenimi-
ni almış olabilirdL"
Kitapta, Eymür ile Semra Özal'ın, ara-
lannda "Asım Ekren'in evtenmekten vaz-
geçmesi için gazinocu babaiardan ricada
bulunuunasının" da olduğu bir dızı for-
mül üzennde konuştuklan, ancak Zeynep
özal'ın, sonradan aynldığı Ekren ıle ev-
lenmesine engel olunamadığı ifade edili-
yor.
Cüneyt Arcayürek, Cumhuriyet'm, ki-
tabında aktanlan Semra Özal-Mehmet
Eymür görüşmelerine ılışkın sorusu üze-
nne. "Hepsini, bana Mehmet Eymfir ao-
lattT açıklamasını yaptı.
Semra Ozal'a stres sakıncalı
müş. Zeynep'e 1.5 mihon liralık Caran
D'ash takım almış. Merak ediyoruz. Her-
hangi bir şekilde baskı m> yapıvorlar?"
Kitapta, Semra Özal'ın açı'klamalan-
nın hemen ardmdan Başbakan Özal'ın
odaya gırdiğı, ancak bu konuya değinme-
yerek kacakçılıkla ılgılı bazı görüşlennı
aktardığı kaydedilıyor.
Turgut özal'ın Eymür'e talımat veriş
yöntemı de ayn bir görüşmeye dayanıla-
rak şu ıfadelerle anlatıhyor:
"Özal'a göreMİT Vfüsteşarhgı devietin
ulvi ve önemli bir organı\dı. Bu sebeple.
bu teşkilata hiçbir şekilde sivasal tcsir \a-
pılmamasına azami dikkat gösteriliyordu.
Bazı nedenler dolavısıvla teşkilaü riyaret
programını ertelemişti, ihmaj eüniştL En
kısa zamanda ziyareti gerçeldeştirecekti.
Öte yandan Internatıonal Hospıtal
Kardı\;olojı Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Onal Ozsaruhan, Semra Özal'da uygu-
lanan "Eforv'um Taryuın*' testı sonrasında
cıddı koroneryetersızhgı görüldüğünü ve
bu nedenJe kendisine anjıyografı
yapılması gerekti|ını söyledı. Semra
Özal' ın "rfek yönünden zengin bir hasta"
oldugunu vnırgulayan Özsaruhan, taburcu
oluncaya kadar ilaç tedavısıne devam ede-
ceklenni belırttı. özsaruhan, gazeteci-
ienn, Semra Özal'ın "CKan-Edes Rûşvet
Davasırl
nın 13 şubatta yapılacak
duruşmasına katılıp katılmayacağı"
yönündekı bir soruya, •"Hastamızın
sağlığı açısından stresli olaviardan
kaçınması gerekryor. Vaşayacağı streskr
onu daha kotii duruma götüriır. Biz ancak
übbi yönden kendisine tavsiveierde bu-
lunabfliriz" yanıtını verdı.
Yargıtay'dan toplu pazarlığa darbe
ŞÜKRANSONER
Yargıtay 9 HukukDaıresı'nın,
toplu pazarlık hakkına darbe ni-
telığındekı tartışmalı kararı, yazı-
larak ışleme gırdı.
600 bın kamu ışçısının toplu-
sözieşme hükmünü çığneyen hü-
kümet uygulamasına karşı, geci-
ken işçı alacaklannui banka faizı
ile bırlikte ödenmesını öngören
ış mahkemesı kararlanndan bin-
nı bozan Yargıtay karan, 2'ye kar-
şı 3 oyla alındı. Toplusözleşme
hakkının tartışılmazlığını ortadan
kaldıran Yargıtay 9. Hukuk Da-
iresı karannda da noımal koşul-
• Kamu işçilerinin ücret alacaklanna ilişkin hükmü
'olağanüstü koşullar' gerekçesi ile bozan Yargıtay,
karanna Türk-Iş'in hükümetle yaptığı protokolü
dayanak yaptı. Karar gerekçesinde "Memleket
gerçeğinin, işçi konfederasyonu tarafindan da
benimsendiğini gösterir" denildi.
• îkiye karşı üç oyla alınan ve toplusözleşme
hakkının tartışılmazlığını ortadan kaldıran Yargıtay
karanna karşı oy yazısında ise toplusözleşme
hakkına dışandan müdahale edilemeyeceği, işçi
alacağının faizi ile ödenmesini öngören iş
mahkemesi karannın onanması gerektiği belirtildi.
larda toplusözleşmelere yargı
müdahalesınden söz edilemeye-
ceği de kabul edildi. Ancak bek-
lenmeyen koşullann getirdiğı
yüklerin paylaşılmasının toplu-
sözleşmeler için de geçerli olaca-
ğı savunuldu.
Yargıtay, karannda. hükümet
ile Türk-Iş arasında yapılan pro-
tokolü kendine dayanak yaptı.
Davalı işverenin işçiye borcunu
inkâr etmediği, ancak ödeme im-
kânsızlıklan nedeni ile hüküme-
tin taksitli ödemeyi gündeme ge-
tirdiğı belırtilerek özetle şöyle de-
nildi: "Bu öneri, davacı işçinm
üyesi bulundugu sendikanın bağ-
h otduğu işçi konfederasvonu ta-
rafindan, hükümet vetkilileriyle
düzenledikleri protokolde de av-
nen benimsenmiştir. Gerçi bu pro-
tokolün da\ acı işçiyi bağiamasın-
dan söz edilemezse de yukarıdan
beri anlaülmaya çalışılan memle-
ket gerçeğinin, işçi konfederasvt»-
nu tarafindan da benimsendiğini
gösterir." Yargıtay 9 Hukuk Da-
ıresi'nın söz konusu karanna kar-
şı oy kullanan Başkan S. Çetinel-
li ile E. Serim'in karşı oy yazıla-
nnda ise olağanüstü koşullann,
içinde bulunulan ekonomik sıkın-
tılann hükümete yürürlükteki bir
toplusözleşme hükmünü tek ta-
raflı bir genelge ile ortadan kal-
dırma hakkını vermedığıne ışa-
ret edıldı. Ilgılı anayasa ve yasa
hükümlen gereği olağanüstü bir
durum ve ağır ekonomık buna-
lım halinin ortaya çıkardığı bir
uygulamadan söz etme olanağı-
nın bulunulmadığı belirtildi. Top-
lusözleşme hakkına dışandan
müdahalenin söz konusu olama-
yacağı, bu nedenle işçınin gecık-
me ile bağlantılı faız alacağına
hükmeden iş mahkemesi
karannın onanması zorunluluğu
bulundugu açıklandı.
60 yıllık bayi
Irfan
Ağabey'i
yitirdik
İSTANBUL (UBA)-
Babıali'nin en tecrübeli
gazete başbayiı olan ve
camiada 'ırfan Ağabey'
olarak tanınan İrfan Bilgiç
yaşamını yıtırdı.
Yaşamını Marmara'daki
Paşalımanı'nda sürdüren
İrfan Bilgiç (86) ıki gün önce
geçırdığı ani bir rahatsızlık
sonucu yaşamını yıtirdi.
Fenerbahçe Spor Kulubü'nün
300. üyesi olan Bilgiç 'ın
cenazesı dün Fatıh
Camıf nde kıhnan öğle
namazından sonra toprağa
venldı. 60yıl gazete baş
bayiliği yapan İrfan Bilgiç,
Türkiye'de ilk defa Kadıköy
ve adalara özel sürat motoru
ile gazete götüren loşi olarak
tanınıyordu. Bilgiç, gazete
dafıtım araçlannın
giremedığı yerlere taksi
tutarak se\kıyat yapıyordu.
Mersin
Sağanak
yağış can
aldıHaber Merkezi - Eiverişsiz
ha^a koşuFan yurdun büyük
birbölüminü etkisi altına
alds. Mersn ve çevresini etkı
al tma alan sağanak yağmur,
birkişinınölûmüne, çok
sajıda ev »e ışyennin sular
altmda kabıasına neden
olciu. Kon;a'da kar yağışı
ne<ieniyle »ehır merkezi ve 4
ilçede okular ikı gün tatil
edidi. Ko-ya, Samsun ve
OrJu'ya bığlı toplam 810
kov yolu üaşıma kapandı.
VScrsın'de kı gündür
ardıksız s^en şiddetli
yaonur. yjsamın durmasına
neien olusen 500 dolayında
c%> ve ışyeien sular altmda
tuadı Tünalp Mahallesı'nde
ftnnadantopan elektnk
k2>losunaoasan Ali thsan
Dhran yaamını yitırdı
ICaıya'da 400 köy yolu
uüişıma kioandı. Konya
rrf»«rkezi ik Beyşehir,
ÇTımra, Kjdmhanı, Sarayönü
il'çlen veoağlı köylerinde
d=«-slere iL gün ara verildi.
Qvan davaları birleştirflîyor
• Engin Civan'ın
yaralanmasıyla ilgili davayı
yürüten Istanbul 2. Ağır Ceza
Mahkemesi, 'yaralama' ve
'rüşvet' davalannda 'neden-
sonuç' ilişkisi bulunduğunu
belirterek davalann
birleştirilmesi gerektiğine
karar verdi.
İstanbul Haber Servisi- Eski Emlak-
bank Genel Müdürü Engin Civan'ın ya-
ralanmasi davasını yürüten îstanbul 2.
Ağır Ceza Mahkemesi, skandaiın ortaya
çıkmasından sonra açılan '>-aralama' ve
'rüşvet' davalannın birleştirilmesi gerek-
tiğine karar verdi. 'Rüşvet' davasının yü-
rütüldüğu tstanbul 7 Ağır Ceza Mahke-
mesi 'ne yazı gönderilmesme karar veren
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, dava-
lann ıki mahkemeden birinde birleştiril-
mesi yönünde karar verihnesıni istedi.
Engin Civan'ın yaralanması nedeniyle
açılan ve Selim Edes'le tetıkçi Davut Yü-
dız'ın tutuklu yargılandıği davaya, dün
Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde de-
vam edildi.
Önceki duruşmada savcılıktan esas
hakkmdaki görüşünü hazırlamasını ıste-
yen mahkeme heyeti, duruşma savcısının
değışmesı nedeniyle esas hakkında gö-
rüş hazırlanıp hazırlanmadığını ve iki da-
vanın birleştirilip bırleştinlmemesi hak-
kindaki savcıhk görüşünü sordu. Duruş-
ma savcısı ve avukatlar, bırleştirme kara-
nnın davayı uzatacağını ve yarar sağla-
mayacağını belirtirken mahkeme ara ka-
rannı açıkladı. Selim Edes'in Engin Ci-
van'a 'rüşvet' verdiğı iddiasıyla açılan
davayı yürüten İstanbul 7. Ağır Ceza
Mahkemesi 'ne yazı yazılmasına karar ve-
ren mahkeme, iki dava arasında bazı sa-
nıklar arasında 'irtibat' olduğuna dikkat
çekti. 'Yaralama' ve 'rüşvet'olaylan ara-
sında 'neden-sonuç'ılişkısınin söz konu-
su olduğuna değinen mahkeme, 7. Ağır
Ceza Mahkemesf ne gönderilecek yazı-
da, kendilennin dava dosyaknnın birleş-
tırilmesıne 'muvafakat ettikleri' ve bir-
Engin Civan'a rüşvet vennekle suçlanan Sefim Edes ile tetikei Davut Yıldız'ın tutuklu olarak yargüandığı davaya İstan-
bul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildL (Fotoğraf: UGLR GÜNYÜZ)
leştırme yönünde karar venlmesı halin-
de davznm hangi mahkemede görülece-
ği konulannın da karara bağlanmasını is-
tedi
Davada Davut Yıldız, Engin Civan'ı
'öJdürmeyeteşebbüs', Selim Edes ise Yıl-
dız'ı 'azmettirmek'ten tutuklu olarak yar-
gılanırken Dündar Kıhç. 'azmettirmek'.
Engin Civan'ın dayısı Savaş Karakava ise
'meskûn mahalde silah kullanmak'suç-
lamalanndan tutuksuz yargılanıyorlar.
Davanın sanıklan Alaattin Çakıcı, Tev-
fik Ağansov, Haluk L'çar ve Ayhan Kamış
ise 'azmettirmek ve adam öldürme>« te-
şebtoüs' suçlanna katılmaktan aranıyorlar.
Kıhç ailesının avukatı Cengiz Kayrt-
mazer, Semra Özal'ın a
Uğur Kılıç'uı öl-
düğüne inanmryorum" iddialanna karşı-
lık Bursa Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ta-
rafindan verilen otopsi tutanağı ve defın
izin kâğıdını gazetecilere göstererek,
"Uğur Kıhç, kesinlikk öldü" dedi.
Kayımazer'in gösterdiği 20 Ocak 1995
tarihli otopsi tutanağında Uğur Kıliç'ın
"Ateşli silaha bağh olarak sağ akctğer, mi-
de, pankreas, dalak yaralanması ve iç ka-
namadan öldüğü" belırlendi.
Civan'a beraat karan bozuldu
Civan hakkında yolsuzluk suçlamasıy-
la açılan ilk davada Şişli Asliye Ceza
Mahkemesi'nce verilen beraat karan, 9.
Ceza Dairesi'nin onama karanna başsav-
cılık tarafindan itiraz edjlmesı üzerine bu
kez Ceza Genel Kurulu'nda görüşüldü.
Genel kurul. beraat karannı onaylayan
dairenin iki üyesinin karşı oy yazısında
soruşturmanın genişletilmesini ıstedikle-
rine dikkat çekti ve bu durumun dikkate
almmasını istedi. Ceza Genel Kundu'nun
iade karan üzerine dosya, önümüzdeki
günlerde yeniden eski dairesi olan 9. Ce-
za Dairesi'nde görüşülecek.
Uludağ'da 20 ocakta 'Cîvan davası' ta-
nıklanndan Uğur Kılıç'ın öldürülmesi
olayıyla ilgili olarak tetikçi Abdurrah-
man Keskin'in yargılanmasına 27 şubat-
ta başlanacak. Bursa 1. Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde yapılacak duruşmada, Alaat-
tin Çakıcı ve Abdurrahman Keskin, idam
istemiyle yargılanacaklar. tlk duruşma-
da, aralannda Fenerbahçe Kulübü Baş-
kanı Ali Şen'in oğlu Adnan Şen'in de
bulundugu 4 sahit dinlenecek.
jfyduıE TipiCezaevi'ndeaçhkgrevi40. gününde
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Aydın E Tipi Ceza-
evi'nde 89 hükümlünün açlık
grevi 40. gününü doldururken
eylemcilerin 26 maddeden olu-
şan istemleri kabul edilmedi. Ey-
lemciler, tecrit politikasma son
verilmesi ve 3. kattaki koğuşla-
nn açılmasını isterken, Aydın
Cumhunyet Başsavcısı thsan
Taşkın, cezaevinin 650 kişilik ol-
duğunu, halen 150 hükümlü ve
ruruklunun bulunduğunu belir-
terek, 3. katlardaki koğuşlann
açılmasının söz konusu olmadı-
ğını söyledi.
Eylemin sona ermesi için gi-
rişimlerde bulunduğunu belirten
lzmir Barosu avukatlanndan Ke-
mal Bilgiç, eylemcilerin 26 mad-
deden oluşan istemlerini içeren
dilekçeyı cezavi yöneticilerine
verdiklennı belırtti. Istemlerin
bazılan şöyle:
- Tecrit politikasuıa son veril-
mesi ve3. kattaki koğuşlar kutta-
nıma açılsın.
- Koğuş temsilcilennin her
gün koğuşlan gezmelerine izin
verilmesi.
- Ziyaret saarindeki tüm baskı
ve sınıriamaiann kakunlmasL
- Görüş günlerinin arttınlma-
sı. Görüş süresinin uzatılması.
-Basın, demokratik kuruluş ve
partilerle her türlii vaaşmav la il-
gUi kKitlamalann kakünlması.
- Yasak olmayan tüm yayınla-
nn ıçeri verilmesi.
- Hastaneye geUş-gidişlerde
jandarma basktsına son verilme-
SL
- Havalandırma saatleriyle il-
gili keyfı uygulamaya son veril-
mesi.
- Avukat, revir, koğuşlar arası
gehş-gidişlerdeki aramalara son
verilmesL
Avukat Kemal Bilgiç, eylem-
cilerin 26 maddeden oluşan is-
temlerinin ilk maddesinin kabul
edilmesınde ısrarlı olduklanlan-
nı belirterek, "Birinci madde
üzerinde anlaşma sağlanamadı-
ğ) için görüşmeler kilitlendi Bas-
savcıİhsan Taşkın. birinci mad-
de dışındaki maddelerde im-
kânları dahilinde ivileştirme
yapacağını sövledi. Fvlemciler
ise birinci madde üzerinde an-
laşma sağlanıncaya dek açlık
grevini sürdüreceklerini be-
lirttiler. Taşkın, sorunun çözü-
mü için önümüzdeki günlerde yi-
ne Aydın "a gideceğini söyledi''
dedi. Aydın Cumhuriyet Başsav-
cısı,fhsan Taşkın, Aydın Devlet
Hastanesi'ne sevk edilen 12 ey-
lemcinin tedavısinın sürdüğünü,
diğerlerinin ise koğuşlarda sağ-
Iık kontrollerinin yapıldığmı
açıkladı. Eylemci istemlerinin,
Adalet Bakanlığı genelgesiyle
çeliştiğını belirten başsavcı Taş-
kın, şöyle konuştu: "Bir hukuk-
çu olarak yayımlanan genelgeye
uymak zorundavım. Cezaevinde
kimseve faridı uygulama yapıl-
mıyor. Burada hukuk ihlâli söz
konusu değU."
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Biraz da Basketbol...
Basketbolü de severim, futbolu da.
Ama basketbolün daha zevkli oldugunu kabul etmek
gerekir... Çok daha hızlı oynanır. Sonuç her an değişir.
Futbolda 2 farkın üzerine yatabilirsiniz de basketbolde 15
farkın üzerine yatamazsınız.
Bu nedenle de -eğer iki takım arasında çok büyük güç
farkı yoksa- son ana kadar sonuçtan emin olmanız zor-
dur. (Hele 3'lük atış kuralı geldikten sonra!..)
Heyecanın hep dorukta kalması, futboldan çok daha ko-
laydır.
Basketbolde şampiyonluğa oynayanlar arasında ne Ga-
latasaray var ne Beşiktaş. Ama Efes, kendi seyircisini ya-
ratö. Ülker, yaratmayolunda. Fenerbahçe seyircisi iseftjt-
bolda zaman zaman yitirdiği heyecanı basketbolde bul-
du.
Hem de henüz 'play-off' başlamadığı halde...
Bu üçlünün arasına, Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın ve hat-
ta Trabzonspor'un da katıldığını düşünebiliyor musunuz? •
• • •
Fenerbahçe geçen yıl yıldızlar takımı idi. Milli takımın ilk
beşinden dördünü kadrosunda bulunduruyordu.
Ama bekleneni veremedi.
Bu yıl milli takıma eleman vermekte zorlanıyor. Ama do-
aık savaşından kopmadı. Maçlan çok daha zevkli geçi-
yor.
Geçen yılki gibi sadece beş oyuncu ile oynamıyor maç-
lannı. Takımda hemen hemen vazgeçilmez kimse yok.
Ama savaşan bir takım var.
Eksiği?
Hüsnü sakatlandığında, Ibrahim gününde olmadığın-
da, takım gerilime girdiğınde havayı değiştirebilecek bir
oyuncu...
'Fenerbahçeti' oldugunu hâlâ söyleyen bir Harun kaçı-
nlmamalıydı!.. Efes'in Mirsad'ı gibi -gelecek vaat eden,
iyi sıçrayan- bir uzun adam bulunmalıydı!
1907 Derneği ve Murat Didin yönetiminde, Fenerbah-
çe iyi yolda... Istikrar sürer, bu eksiklikler de giderilirse ge-
lecek yılın Fenerbahçesi çok daha gurur ve heyecan ve-
recektir.
Ama bunun bir de önkoşulu var.
Sayın Ali Şen ve Fenerbahçe yönetiminin, 1907 Derne-
ği'ni kıskanmaktan vazgeçmesi!.. Basında ileri geri laflar
etmenin, derneğin heyecanını köreltmenin yanlışlığını an-
laması!..
Kapalı kapılar ardında konuşulması gereken konulan
basının önünde konuşmak neye yarar? Fenerbahçe'ye
katkı yapan, hiç degilse basketbolde istikran ve uzun va-
deli bakışı egemen kılmaya başlayan bir gücü küstürüp
devre dışı bırakmak kimin çıkarınadır?
•••
Türk basketbolü Türk futbolunun düzeyini epeyce aştı.
Efes'in arkasından, Fenerbahçe ve Ülker de kendileri-
ni Avrupa'ya kanıtlama yolundalar. Ama mıllı takım bir sı-
nınn ötesine geçmekte zorlanıyor.
Niçin?
Çünkü büyük takımlar bu işi Amerıkalf pivotlarla götü-
rüyorlar. Türkler arasında ise Tamer'ın seçenegi yok!
Ne var kı Tamer de yeterince hareketli değil. Ozellıkle
de hava toplannda çok etkili oldugunu söylemek zor...
Genç Mirsad olmasaydı, Efes, Avrupa'da iki önemli ma-
çını yitiriyordu.
Oysa, boyu iki metreyi çok aşan gençler, artık bu top-
raklardan da çıkıyor. Buna son yıllarda -tıpkı Mirsad gibl-
Balkanlar'dan gelip Türk yurttaşlığına geçen çok sayıda
genç de eklendi.
Bu hamurdan nice Tamer'ler yetıştırmek çok mu zor?
Fenerbahçe 1907 Derneği, Tamer'e 10 milyar önerip Ha-
run gibi bir 'büyük yıldız'\ kaçırdı. O kaynak ile hem Ha-
run'u korumak hem de Mirsad ve benzederini kazanmak
daha akıllıca olmaz mrydı?
• • •
Kimse merak etmesin!
Efes, önemli maçlan beş kişiyle oynamak sıkıntısını bu
yıl aştı. Gelecek yıl daha güçlü olacak.
Fenerbahçe, gelecek yıl daha büyüyecek. Galatasaray
gelecek yıl, 'devre dışı' kalmamak için elinden geleni ya-
pacak ve milli takım da -ister istemez- o düzeye giderek
yaklaşacak.
Geriye kalıyor Beşiktaş!
Doğrusu, Siyah-Beyazlılann bir 'cimnastik kulübü' öl-
maktan ne zaman vazgeçeceklerini merakla bekliyorum!..
Mümtaz Soysal, Hikmet Çetin ve -bir zamanlar Beşik-
taşlı olan- Hıncal Uluç'un da merakla beklediklerini sa-
nıyorum...
Büyükçekmece
Gölü kurtuldu
• Çatalca Serbest Bölgesi olarak bilinen
Îstanbul-Trakya Serbest Bölgesi kurulmasına
ilişkin Bakanlar Kurulu karan, Danıştay
tarafindan iptal edildi.
MEHMET DEMİRKAYA
Büyükçekmece Gölü, Danış-
tay'ın Bakanlar Kurulu karan-
nı iptal etmesiyle "serbest böl-
ge" tehdidinden kurtuldu. Mi-
marlarOdası, 1992'dedönemin
Başbakanı Sûleyman Demirel
tarafindan temelı atılan serbest
bölgeye, İstanbul'un su gerek-
sıniminm önemli bir bölümünü
karşılayan Büyükçekmece gö-
lünü kirleteceği gerekçesıyle
karşı çıkıyordu.
Çatalca Serbest Bölgesi ola-
rak bilinen Îstanbul-Trakya Ser-
best Bölgesi kurulmasına iliş-
kin Bakanlar Kurulu karan,Yıl-
dmm Akbulut'un Başbakan ol-
duğu 31 Ekim 1990 tarihinde
alındı.
Özellikle ÇevTe Bakanlı-
ğı 'nın yatınmın "yer seçimme"
karşı çıkması, Devlet Planlama
Teşkılatı 'nm da "Su havTası dı-
şında daha uvgun bir ver bulun-
ması''yönündekı yazılı görüş ve
raporlan üzenne karar uzun sü-
re uygulanamadı. Ancak yakJa-
şık iki yıl sonra 19 Temmuz
1992 tarihinde dönemm Başba-
kanı Sûleyman Demırel tarafin-
dan serbest bölge tesıslerinın te-
meli atıldı.
Resmi törenle kurulmaya
başlanan Çatalca Serbest Böl-
gesi'ne, Mimarlar Odası, "Bü-
yükçekmece su havzasının ko-
ruma kuşagmda kaldığı. aJına-
cak bütün tedbiıiere karşuı İs-
tanbul'un su gereksinmesinin
aloda birini karşıla>an Büyük-
çekmece Gölü'nde kirlenmeye
neden olacağı" gerekçesiyle
karşı çıktı. Mimarlar Odası İs-
tanbul Büyükkent Şubesi, idari
vargıya başvurarak, serbest böl-
geye dayanak oluşturan Bakan-
lar Kurulu karannın iptalini is-
tedi. ISKİ de bu davaya Mimar-
lar Odası'nın yanında "müda-
hü"olarak karjldı.
Danıştay Altıncı Dairesi 18
Mayıs 1993'te serbest bölge ile
ilgili yürütmeyi durdurma ka-
ran verdi. Bunun üzerine Baş-
bakanlık karara karşı çıkarak
"yürütmenin durduruunası"
karannın kaldmlmasını istedi.
Başbakanlığın itirazı Danıştay
Dava Daireleri Genel Kuru-
lu'nda görüşüldü. Kurul, 2
Temmuz 1993'teBaşbakanlıgın
ıtirazmı reddetti
Başbakanlığın ikinci itirazı
da 1 Ağustos 1994'te oybirliği
ılereddedildi. Bugelişmelerden
sonra Danıştay Altıncı Dairesi,
bilirkişi inceleme raporunun
gelmesi ve savunmalann yapıl-
ması üzerine karannı açıkladı.
Danıştay karannda, İstanbul
gibi büyük metropolitan bir yer-
leşim biriminde kıt olan ve git-
tikçe azalan içme ve kullanma
suyu potansiyelinin en verimli
biçımde kullanılması veen has-
sas biçimde konınmasının ya-
şamsal öneminin tartışılmaz ol-
duğu vurgulandı.