Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Çeki taşları
Dr. NEZÎH H. NEYZİ
Emeklı Ulaştınna Bakanhğı Damşmam
T
urkıve ekonomisını kal-
kınd'ınyoruz dı>e dıve
I994>ilmda vuzde 150
enftasvona \ardık Bu
duruma nasıl gelındı \e
buna neden olan u
çeki
brçlan" nelerdır0
Bu nedenlen ancak
polıtıkacılanmız\eekonomı uzmanla-
nmız kabul ederlerse çekı taşları orta-
dan kaldınlabilır ve enflas\on duze>ı-
mız kalkınmış ekonomılerde gorulen
yûzde 1 yada>uzde2 lık duzevlere ın-
dınlebılır
1980 de başlay an lıberas>ondonemı
ve Turk Parasını Koruma Kanunu nun
kaldırılması>la yavaş yavaş artan bır
enflasvonsarmalınagırmışolduk Turk
Lırası'nın »erbest alım satımı dış tıca-
ret ve tunzm bakımından vararlar sag-
lamıştır Borsalann gelışmesı sermaye
pıyasasının oluşmasına yardımcı ol
muştur fakat sonuç ortadadır
Çekı taşlanndan en ağırlannı sırasıy-
la şoyle ozetleyelım
1- Kerkuk-Yumurtalık boru hattı.
2- Petrol fıyatlannın artışı
3- Irak ambargosu ve Habur Kapısı
4- Iç teror
5- Yurtdışı savaşlar
6- Ruşvet olaylan ve burokrası
7- Ege ve Kıbns sorunlan
8- Çekıç Guç
9- KlT'lenn ozelleştınlmesı
10- Şehırleşme \e tarım
11- Orman yangınlan
Şimdı bu on bır çekı taşının başında
gelen petrol fıyatlan ıle petrol boru hat-
tınıelealalım Turkıstan dan A\ rupa ya
vonelttlecek doğalgaz boru hattı ıçın
epey çalışmalar vapılıvor \e hertıalde
uzun vadede sonuç alınacak fakat her
şevı bırakıp bugunku pahalı petrol dı-
şalımından kurtulmamız gereklıdır
Enflasvonun hızlanmasında en onemlı
etken pahalı hampetrol ve dağıtım gı-
derlerının artmasıdır De\ let her ne pa-
hasına olursa olsun bır rısk alarak boru
hattını Irak ıle anlaşıp açsa ve yalnız
rafınenlerımızde kullanılacak kadar
petrolulrak tan ıthaletse vedışulkele
re satma ışını sonraya bıraksa Bu ns-
kı almava değer
Habur kapısı aralandı ve ucuz moto-
nn kam\onlann tanklannda taşınmava
başlandı Bu komedıye bır son \ererek
doğrudan tanker taşımacılığına başlan-
malıdır Bu da boru hattının açılmasına
>ardımcı olabılır
Petrol fıyatlannın artışı derhal obur
urunlere sıçramaktadır Petrol a\nı za-
manda bır vergı ka>nağı olarak kulla-
nılmaktadır Ucuz motorın ve pahalı
benzın polıtıkası ıle vergıden fedakar-
lık vapmadan taşımacılıkta malıyet ın-
dınmı sağlanabılır
Teror ıstesek de ıstemesek de suru-
vor Bazen de dışa sarkıvor sıtak takıp-
lcr Kımbılır kaça ma! olu>or bu opc-
rasvonlar hesabı sorulamı>or ve kım-
se de hesap veremıvor Kurtler cn so-
nunda Irak topraklarında bırbırlerı ıle
çatışma>a başladılar Belkı bu çekışme
bızdekı çatışmavı azaltabılır
Tunstık bolgelerdekı sabotajlar 1994
ba^ında tunzmı bayağı baltaladı Ka
palıçarşı eskı tunst merkezı olmaktan
çıktı Tunst grupları orava gıtmekten
çekınıyorlar Bu vorclcrı çok sikı bır
guvenlık kordonuna almamız gerekı-
vor
Şehır gerıllalan bcklcnmedık vcrler-
de umulmadık ınsanlann vaşamına kas-
tetmektedır Bu teroru onlemek olanak-
sızdır fakat >akalanan suçlulan derhal
en ağır bıçımde eezalandıracak >asal
duzenı kurmamız gerekır Bu olavlann
sonuçlandınlması eldekı vasalarla uza-
makta ve etkısını yıtırmektedır
Bırleşmış Mılletler kanalı ıle yurtdı-
şındakı savaşlaradakatıldık Somalı se-
ferı bıterken Bo»na Hersek tekı çekış-
meNe katıldık Butun bu >ukumluluk-
lenn Turkıye've kaça mal olduğunu bıl-
mıyoruz
Cıvangategıbıolavlar İSK1 olayları-
nı neredeyse unutturdu Ruşvet ola>la-
rı ve \ergı kaçırma ekonomımızde go-
runmeven \aralar açmışhr
Ege ve Kıbns sorunlan bırbınne bağ
lıdır Kıbns'ta ıkı toplum aynldıktan
sonra teror vesaldınlardurmuştur Rum
tarafı gelışmış çunku butun dunya on-
ları d^steklemış ustelık Lubnan'dan
uzaklavm sermaye gruplan Gunc\ Kıb-
ns a yerleijinıştır \unan ambargosunu
ve İngılızlerın ko\duğu ambargoyu et-
kısız kılmak ıçın çalışmalar vapılmalı-
dır Kuzey Kıbns a da bırkaç jenerator
ycrleştırerck bolgcyı elcktnk bağımlı-
lığından kurtarmak şarttır
Çekıç Guç Qn ne ışe yaradığı bır tur
lu anlaşılamamıştır Korfez Savaşı so-
nutu ortava çıkan bu > abancı gucun bır
an oncc ulkeden çıkanlması gereklıdır
NATO anlaşması demırperdeye karşı
olusturulmuştu NATO nun gunumuz-
de ncyc yaradığı vc nc \arar sağladığı
tartışmaya açılmalıdır
KİT lerın ozelleştırılmesı de ulke
ekonomisinde bu>uk bır sorun yarat-
mıştır Belırsızlık ıçınde çalışmak bu
kuruluşları daha da venmsız hale getır-
mıştır Bukuruluşljrson vıllardahuku-
metler tarafmdan fazla personel borç
ve taız batağına ıtılmışlerdır
KİT lerın kadrolan borç ve faızlen
dondurulmalıdır Bovlece bırkaç yıl
borç ve fjız odeme>ecek olan bu kuru-
luşlarkendıkendılerıneveterlıolabılır-
ler Yalnız bır kibim KİT ammehızme-
tı görduklennden zararlarının genel
butçedenkapatılmasıdoğaldır KİT le-
nn kotu yonetıldığını gostermez Or-
neğın zarar da etse Gokçeada ya gemı
ısjetılecektır Demırvollan amme hız-
metı olarak çalıştırılacaktır Bu gıbı
KlT'lere gorev zaran olarak genel but-
çeden fon ayrılmalıdır
Bılındığı gıbı enflasyonu yaratan et-
kenlerparaarzı kredı veparanındonuş
hızıdır KlT'lenn 600tnlyonayaklaşık
borçlan bır sure dondurulsa, kredı ve
para donuşunde bır duraklama olacak-
tır Bu borçların yakla^ık 300 trılyonu
ıç borçlardan oluşmaktadır Hazıne'nın
76tnlyonalacağı vardır Malıye'yeolan
borçlan da 70 tnlyoncıvanndadır Boy-
lece KİT borçlannın 446 tnlyon tutan
uç ay dondurulursa pıyasayı hıç zarara
sokmadan para arzında buyuk bır duşuş
>aratıtabılır Buda enflasyonu frenleyı-
cı bıroge olur
Kentleşme, gecekondu sorununu art-
tınrken kırsal alanlann boşalması süre-
cını de başlatmış aynca tunstık bolge-
dekı yatınmlar sanayı yatınmlan ve-
nmlı topraklann betonlaşmasını arttır-
mıştır Sana>ı vetunzmeonem venrken
tanm ~nasıl ohaolur" dıye kendı halı-
ne bırakılmiiîtır Tanm polıtıkası bu-
gunku koşullara gore baştan ele alınma-
İKİl
Voksa bu gıdışle kendı kendıne yetme
ozellığımızı de yıtıreceğız Zaten bıtkısel
yağ ve tahıl alanında buyuk açıklanmız
vardır
Orman yangınları terorun başka bır
şekh olarak ulkeyı sardı \e hesap edılme-
vecek zararlar verdı
Sa>dığımız buon bırçekı taşı dev let ta-
rafından teker teker ele alınmalı ve en az
zarar verecek duruma getınlmelıdır Enf-
lasyon ancak o zaman bıraz frenlenır ve
genlemeye başlar
ARADABIR
GÜLSELİ İNAL
İşlevsel Bir Sanat Etkinliği
"Insanın Estetık Terbıyesı Uzerıne Mektuplar 'da Schil-
ter şoyle bır ıfade kullanır "8u uygarlıkta butunun tek bır
kuçuk parçasına prangalanan ınsan, artık kendısını çok
zor ıfade edecektır, çunku ılkeler ve yasa/ar, duyumsayı-
şın ve duyuların çok otesıne duşmuştur ve ınsan kendı-
sını ancak bıraz bıçımlendırebılır Sureklı olarak dondur-
duğu çarkın tek duze uğultusunu duymaktan varlığının
uyumunu asla gerçekleştıremez ve doğasında bulunan ın-
sana bıçım verecek yerde, basıt bır canlı bıçımıne gırer "
18 yy'de Horen adı altında yayımladığı dergıde de bu ız-
leğın (temanın) uzerıne gıderek ırdelemeler yapar Schıller
Bu unlu şaır ve duşunurun sozunu ettığı tekduzelıkten ın-
sanı otelere taşıyan tek etkmlığın sanat olduğunu, sanat-
sal yaratı olduğunu bılmek, en eskı bılgı turudur 'Şey'leş-
meye karşı maddenın otesıne geçme çabasiyla btrlıkte
estetık yaratı ınsanoğlunun vardığı ve yaşadığı en gorkerr-
lı soyutlamalardan bırıdır Sanat yapıtı resım, muzık, ede-
bıyat yapıtlan, yaşamın ıçınden bağımsız bır organızma
olarak doğar Estetık haz ıse ınsanın dolaysız kavrayışıdır
ve harekete hazır halde bulunur Ancak gunumuzde me-
kanıkleşmeyle başlayan ınsanın 'şey'leşmesı, toplumun
çoğunluğunu sanat etkınlıklennın çok uzağına duşurmuş
sanat, gereksız bır şey olarak algılanmaya başlanmıştır
Oysa sanat ve sanat nesnesı tıpkı ekmek, su gıbı ınsanın
gereksınım duyması gereken en temel madde nıtelığını ta-
şır
Şımdıye dek bıze, bızlere verılen sanat eğıtımı yeterlı
mıydı? Bundan boyle de genç kuşakları eğıtmek açısın-
dan yeterlı olacak mıdır'? Tabıı kı bu toplumsal koşullarda
hayır Schıller, Goethe'ye yazdığı 1794 tanhlı mektupta
"polıtıkanın tıksındıncı hallerı "nden soz eder ve sanat po-
lıtıkalarının belırlenışını, polıtıkaların dar ve çunjk goruşle-
nyle çakıştınr Ulkemızde de ınsanlanmızın sanattan ve sa-
nat yapıtından bıhaber yaşadığını, kısacık omrunu, ken-
dısını mutsuzluklara surukleyen ufak şeylerle doldurduğu-
nu rahatlıkla soyleyebılınz Bızden sonra gelen genç ku-
şakların sanat eğıtımı ıse başlıbaşına bır sorun olmuş, ıl-
gısızlık başını a'ıp gıtmış, ınsanlar ganp bır maddı dongu-
selın ıçınde çalkalanmaktadırlar Kultursuzleşme pohtıka-
lan ıçınde devınen yenı kuşaklar sanattan uzak, polıtıka-
ların ongorduğu kısır ortamlarda yaşamaya mahkûm bı-
rakılmaktadır Egemen goruşlerın kendısıyle ıdentık kıl-
maya çalıştığı gunumuz sanat ortamında çok az sayıda
tıcan olmayan resım sergısı açılmakta, çok az sayıda med-
yatıkamaçlartaşımayan kıtaplaryayımlanmaktadır (Ken-
dı kulturumuz bağlamında) Bu açıdan onumuzdekı gun-
lerde Koç Unıversıtesı'nde genç kuşaklan bılınçlendırmek
amacıyla duzenlenen bır sanat etkınlığı yenı yetışenlerı
gorsel olarak eğıtmeyı amaçlamakta ve çağdaş Turk sa-
natının ozgun orneklennı, onların derslıklennın kapılarının
açıldığı salonlara taşımayı planlamaktadır Gunumuzde
bılgı yuklemlerı arasında bulunması gereken saat bılgısı,
aynı zamanda genç kuşaklarca gozde olan bılgısayar,
ekonomı, fızık, bıokımya, astronomı gıbı dısıplınlerle ko-
şut gıtmesı gerekır
Çağdaş Turk resım sanatında oluşmuş bırbırınden fark-
lı uslupların yer alacağı bu resım sergısınde Utku Varlık,
Ömer Uluç, Adnan Çoker, Güngör Taner, Neşet Gunal
gıbı adlar karşıhyor bızı Neredeyse ılk kez unıversıte sa-
lonlarında gerçekleşecek olan bu kapsamlı sergı bır ba-
kıma estetık nesneyı tanıtmayı, ınsanların guzele dokun-
masını amaçlıyor Sergının duzenlenış amacına gore ul-
kedekı sanat ortamı pek ıç açıcı değıl Şımdıye dek kuru-
lamamış muzeler, dış ulkelerde adını duyuramamış sanat-
çılar, sanat eğıtımı yapmayan kurumlar, bozuk duzenın ış-
leyışıne bırakılmış resım sergılerı, deıme çatma sanat et-
kınlıklen ve kohne bır sanat anlayışının ulkenın uzerınde
kara bulutlar gıbı dolaşması başlı başına sorunları oluştu-
ruyor Bu etkınlıklerın kulturel bır zıncın olan bu kapsamlı
sergı, bu çarpıcı buluşma, bır sure sonra anlamlı bır bo-
yut kazanarak sanatın eğıtsel rolunun belırgınleşmesını
sağtayacaktır ınancındayım Schıller'ın zamanından şım-
dıkı zamana gelırsek sanat polıtıkalannda hıçbır şeyın
değışmedığını apaçık gorebılınz
T.C
BAŞBAKANLIK
GUMRÜK Mt)STEŞ\RLlĞl
HALKALI GtRİŞ GUMRUK MUDIRLUĞU
o I4 22 Şışhane Ist adre^mde mukım ^nkan Metal Tı<_ \e San ^ !> fırma
sı adına Gumruk Gınş Be> annamelennden dogan ve karşılannda mıklarları go^
tenlen kamu alacaklannın tahsılı içın çıkartıian teblıgatlar fıımasının adreste bu
lunamaması sebebıvle ıadL edılmışttr
7
201 ^>ıh Tebhgat Kanunu nun 28 \e 3\ mct maddelen gereg\nce lehlttat
yenne kaım olmak U7ere ılancn ı^blıgıne karar venlmıştır
Yukanda behrtıien nedcnler ıle anılan adresîe (aalıvet costeren şırketın belır
tılen borcunun 15 gun ıçınde gummgumuz savmanlıgına odenmesı ak^i halde
6183 sayılı A A T U H Kanunu nun 55-60 ve 114 uncu maddelen gereğınce i§
lem >apılacağımn bıhnmesı ılanen leblıg olunur
Amme alacağı mıktarıDosvaNo B«\anname No/Tanhi
Yasa önermenin de ölçüsü vardır
Kurtuluş Savaşı ruhuna. Cumhunyet geleneğıne, anayasaya, ıçtuzuğe,
mılletvekıiı andına, yasa geleneğıne aykın olarak hazırlanan Ayasofya
ıle ılgılı bu onenyı TBMM Başkanı'nın ışleme koymaması gerekırdı.
RAHMİ KlMAŞHukukçu Eskı Tmbzon Mıllervekılı
Y
asama kurumunun anayasa
ıle >asalarda değışıklık yap-
ma >etkısı hıçbır kışı >a da
kuruluşa bırakılamaz \n-
cak bu demek değıldır kı
onun yetkılerı sınırsızdır
Yasama kurumunun kendı kendısını denet-
lemesı yetmedığı gıbı onu seçmenlenn de-
netlemesı de vetmemıştır kı sonunda var-
gısal denetım yontemı bulunmuştur Yasa-
ma kurumu uyelen olan mılleUekıltennın
de denetımı duşunulmelıdır Elbette mıllet
vekıhnın kendı kendını denetleyebılecek ya-
pıda olması, bır sonrakı seçımde seçmenın
oy ve davranışlanvla denetlemesı yeterlı
olamaz Onu da bağlı olduğu partısı ıle uye-
sı bulunduğu Meclıs denetleyecektır Nıte-
kım partı duzencesı (dısıplını) açısından
kendını denetlemek durumunda olan mıllet-
vekılı anayasa ıçtuzukveyasalaraçısınâân
da kendını denetlemek durumundadır Na-
sıl Meclıs anavasayı bır yasavla değıştıre-
mezse ya da kendı suresını sa\aş durumu
dışında uzatmava kalkışamazsa onun uye-
sı olan kışılerde kımı davranişlarda buluna-
mazlar
TBMM ıstedığı alanda vasa çıkarmada
tam yetkılı degıldır Omegın kararla yapıla-
cak bır ışı >asayla kendısı duzenleyemez
duzenlerse bu ışlevı zorla yapmak (fonksı-
>on gaspı) soz konusu olur Bunun gıbı bır
mılletvekılı de ıstedığı konuda ıstedığı gıbı
yasa oneremez Nasıl kı ornegın mılletve-
kılının "soru" sorma yontemıyle denetleme
hakkına TBMM ıçtuzuğuyle sınır konuyor
ıçtuzuğe uygun olmayan sorular gen gon-
denlıyor ya da ışleme konmuyorsa olumlu
hukuk kurallanna (pozıtıf hukuka) a>kın
vasa onenlen de gen venlmeh va da ışleme
konmamalıdır Boylebıronenbılmeden>a-
pılmışsa vasakovucunun bılmemesı duşu
nulemeyeceğınden bagışlanmaz bır yanlış
olur \ok eğer bılerek vapılmışsa o zaman
da sorumluluk doğuran bır e>lem olur
Şımdı açıkça so^leyelım Istanbul'dakı
A\asofyaMuzesı nıncamı vapılmasınaılış-
kın 649 sıra sayılı onen bu kapsamdadır ve
halen Meclıs gundemındedır Yasa onensı-
nın ozellıkle "gerekçe"sındekı dıl vanlışla-
nnı ırdelemek bu vazı kapsamı dışında ol-
makla bırlıkte bana yasa onenlennın de
Turk dıh kurallan açısından denetlenmesı
gerektıgını duşundurmektedır Onennın
başlığı bıle yanlıştır Çunku Ayasofva adın-
dakı sanat yapıtı onende geçtığı gıbı "cami"
ıse bır daha onun camı yapılmasını ıstemek
nıye
<>
E\ et A> asofya Bızans donemınde kı-
lıse Osmanlı donemınde camı Cumhunyet
(1934 sonrası) donemınde de muzedır Bu-
rayı camı yapma>a kalkanın bır başka açığı
da vardır Camının adı nasıl olur da Yunan-
ca olur Camıye Turkçe ad onerme sıkıntı-
sından kaçan mıllervekılı, ne olurdu halkın
dın duygulannı gıdıklamama olgunluğunu
da gostermış olsa Ama bızde en kolay ola-
nı dın somurusu yapmaktır Bu gerekçede
Fatih, torunu Vavuz ovulmektedır Elbette
bu padışahlartanhımızın ovulecek padışah-
landır Fatıh resmını vaptıran ılk padışahtır
da Ama bu ulkeyı duşmandan kurtaran, bu
ulkeye cumhun>et getıren ve ıçtığı antta adı
geçen ulusal kahraman GaziMustafaKemal
Ataturk'un adı bır kez olsun anılmamıştır
Sız Ataturk ılkelen \e laıklık. daha önce de
cumhunyet ıçın ant ıçeceksınız sonra da
"1934 yılında Ayasofya Camı minarelerin-
denezan scsinisusturanlar..." dıye adını an-
madan bu kurtancı> ı ustu kapalı değıl açık-
ça dıne karşı gostereceksınız Ustelık bu kı-
şı yurdumuzun heryanında ezan sesının oz-
gurce du^lmasını sağlayan baş kışı oldu-
ğu halde'
Kurtuluş Savaşı ruhuna. Cumhunyet ge-
leneğıne, anavasaya, ıçtuzuğe mılletvekılı
andına yasa geleneğıne aykın olarak hazır-
lanan Ayasofya ıle ılgılı bu onen>ı TBMM
Başkanı'nın ışleme koymaması gerekırdı
<\ma bu onen ılgılı yarkurulda suresınde
goruşulmedı dıye doğrudan bır onergeyle
Meclıs gundemıne alınırken, hıç bunlar du-
şunulmedı Sankı Müslumanlığa katkı yap-
tıklannı anlatır gıbıydıler'
Muslumanlığımdan, Turkluğumden kuş-
ku duymadığım ıçın bu tur davranışlan
(Muslumanlık ve soyculuk somurusu ya-
panlan) eleştırmede kendımı daha zorunlu
gordum
Gerçekte çağdaş demokrat Ataturk e
say gısı olan herkes bu dın somurusune kar-
şı çıkmalıdiT Anayasada Ataturk rikelen ve
laık cumhunyet ıçın ant ıçme durumu olma-
sa bu mılletvekılıne ya da mılleKekıllenne
dı>ecek bır sozum olamaz Gerçı bana go-
re mıllervekılı andından Ataturk ılkelen soz-
cuklen çıkanlmalıdır
Buyuk Ataturk un kurduğu Meclıs, 74 yıl
sonra kuruluşunu sozde sanatçılann da çağ-
nlı olduğu şolenlerle kutlarken bır Bakan-
lar Kurulu karannı yasa onensıyle değıştı-
recek olçude ışlev gaspına gıdıvor ve onun
koltuklannda oturanlar buna ses çıkarmı-
yorlar Ustelık de kendılennı onun ve rejı-
mın guvencesı göstenyorlar Buna "Hadi
canun sende!" demek gerek Onlar kendı-
lennın guvencesı olsunlaryeter Ataturk'un
guvencesı Turk halkının yetı^tırd\ğı genç-
lığıdır, bılımın bıze oğrettıklendır
PENCERE
TARTIŞMA
Dil özleşmesi ulusal övüncümüzdür
A
ktuel'de
yayımlananan
Eski
kelimelerin
intikanu
başlıkh yazıya
değınmek ıstıyorum
1 - Dergı adına goruşlennı
yansıtan sayın yazar, dıl
ozleşmesının lyı sonuç
vermedığını, bu nedenle,
ihtimaL, nasihat, vukuat vb
Osmanlıca sozcuklenn revaç
bulduğunu ılen suruyor
Dılımızdekı tüm Osmanlıca
sozcuklenn hemen atılması
soz konusu olmadığı ıçın bu
goruş tutarlı sayılmaz
Yazann, "Tercuman
gazetesinin kitabında
egemen sozcuğu
bulunmadığı için Egemen
Bostancı adııun Hakımıyet
Bostancı'ya
donuşturuluvermesini
Mirgulamasında" gozden
kaçırılmaması gereken bır
yanılgı vardır Egemen
sozcuğu Hakimiyet demek
değıldır
Hakimivet'ın
Turkçesı Egemenlik'tır
Gazete bunu gözden
kaçırmış
2- Dergıdekı ıkmcı \azı,
Sayın Hilmi Yavıızun, 'Turk
okur yazanmn tipik şaşkın
ordeküği'başlığını
taşımaktadır
Bav Yavuz bu vazıda,
"Şaka bir v ana. bir dili
bilmenin felsefı oiçutlerinden
biri, belki de en onemlisi, o
dili. söz dizimi ve soz
dağanvladoğm
kullanmaktadır" dedıkten
sonra Osmanlıca'yı >anlış
kullanan vazarlardan bınnı
'Zat-ı naşerir dıye kınıyor
Yanılgıda bulunanlan, fx>yle
ağır bıçımde eleştırmesını
Sayın Yavuz a
yakıştıramadığımı uzulerek
bıldırınm
Benı bağışlayacağını
umarak
3- Değerlı ve doğurgan
yazanmız Bay Atilla İlhan'ın
"Yeni bir dil dalgasT başlıkh
> azısında belırtılen
goruşlenn çoğuna nıçın
katılmadığımı kısaca
anlatacağım
A- "Kemal Paşa'mn
etraündaki uzman kişiler,
belki ondan korktuklan için
belki de \eterli bir bilgiye
sahip olmadıklan için belki
sezgileri i>i olmadığı için
doğru oneriler
getirememi^lerdir'' savı,
Atatürk'u yalnız kendı
dedığını yaptıran kışı olarak
anlatması, çe\ resındekılen de
o onun her dedığıne boyun
eğen, kendı goruşlennı
savunma gucunden yoksun
kışıler olarak gösterdıği ıçın
gerçeğe uymamaktadır
Ozleşmenın başarılı
tohumlan o toplantılardakı
tartışmalarla atılmıştır
Yanılmalar olmuşsa da
ozleşmeyı olumsuz
etkılememıştır
B-"OrtaAs>a'daki
Turk'lerle, eski kelimelerle
1 7314 I7S
2 7103/178
3 7312 178
4-7316 178
56517 21 0S 1991
56537 21 0S 1991
852 P01 1991
37934 30 04 1991
Bısın 5334
37 ^13 000 TL
I 245 000 TL
39 548 000 TL
I 219 000 TL
Halk demokrasisi için
Neohberalızmın çokuluslu
şırketler aracılığıvla kurduğu
uluslararası sermaye düzenı
guçlu ulusal devlet anlayışını
ortadan kaldırmayı
amaçlamaktadır Buna karşılık
aynı serma>e duzenı ozerk
devlet kurmak ısteven etnık
gruplann bağımsızlık
savaşımını da dolaylı ve>a
dolaysız yollardan
desteklemektedır Çağın
ruhuna aykın goruncn bu
olgunun gensınde egemen
anlayışın bol-yonet
denklemıyle ozdeşleşen
parçalanmış devletler ulkusu
yatmaktadır Uluslann değıl
sermayenın kureselleşmesını
amaçlayan yenı dunya
duzenınde çokuluslu
sermavenın dınsel >a da etnık
kımlıgı onem taşımaz Bu tur
değerlenn kavgası yoksul halk
kıtlelenne yaptırılır Gerçekte
amaç tum dunya halklannın
temel sorunu olan varsıllık ve
yoksulluk çelışkısını
keskı nleştırmemektı r
Çokuluslu sermayenın
gonencıne koşut olarak
halklann yoksulluğu da
artmaktadır Dınsel ve etnık
aynlıklann one surulmesıvle
sınıfsal farklılıklar yok
sayılmakta ve kıtleler sınıf
bılıncınden soyutlanmaktadır
Ne kı dunyamız geçmışten
gunumuze değın surup gıden
evnmını sınıfsal savaşımlara
borçludur
Hıç kuşkusuz bu evnmın son
aşaması neolıberalızm
olma>acaktır Yenı dunya
duzenının tek kutuplu
ıdeolojısı ınsanlara mutluluk
getırememıştır
Bu bağlamda sınıfsal
katmanları gunumuz
koşullanna gore yenıden
tanımlayıp sıyasaya sınıfsal
daha iyi konuşabilivonız"
yargısıntn da tutarhhğı
savunulamaz Bızbırçok
yonümüzle olduğu gıbı dıl
ozleşmemızle de onlara
omek olacak durumdayız
Onlarda cev ap, şart,
sozcükleri varken bizde yamt,
koşul sozcuklennm
benımsenmış olması da
kınanmamahdır
Bay ilhan'ın bu sozcuklen
Hangi Baü adlı yapıtının 70
Ben Sana Mecburum, adlı
yapıtının da 160 sayfasında
kullanmış olduğunu gormek
bıze ozleşmenın gucunu
gösteren açık bır karuttır
C- "Gerçek Tiırkçe'yi yeni
nesiller bümiyor" yargısına
da katılamayız Onlan 300-
400 kelime Ue konuşuvorlar
dıye suçlamak da doğnı
değıldır Bugun, dılımızdekı
Türkçe sozcuk sayısı yuz
bıne ulaşmıştır
RÜŞTÜ ERGUN
Işınbilimci (Radyolog)
ozunu kazandırmak
gerekmektedır Demokrası salt
ınançlann ya da etnık
ulusalcılığın tartışma duzlemı
olarak algılanmamalıdır
Gerçek anlamıyla halk
demokrasısını kurmak ıçın
kıtle orgutlenmesme onem
venlmelıdır tdeolojılen
dışlamaksızın tartışmak ve
sıyasal duşunce uretmek
olanağı, ancak sınıfsal kokenlı
orgutlenmelenn ozgurce
yapılandığı ortamlarda var
olabılır
Dr. Üker Bıçakçı
Yeni Dünya Düzenı
ve Köktendincilik...
Papa 2'ncı Urbanus, 27 Kasım 1095'te Fransa'nın
Clermont kentınde Haçlı Seferlerı'nı başlattı
Papa'ya gore Selçuklu Turklen Hırıstıyanlığın kutsal
topraklarını ele geçırmışlerdı Kudus'e gıden Hırıstıyan
hacılara ezıyet edıyorlardı Hazretı tsa aşkına sefer baş-
latılmalıydı hem Avrupa aşırı kalabalıklaşmıştı, toprak
yetmıyordu, oysa kutsal topraklar çok zengın ve venm-
lıydı, 'İpek Vö/u'nun kapısı, Hırıstıyanları çekıyordu
Eger 2'ncı Urbanus olmasaydı, Haçlı Seferlerı başlaya-
bılır mıydı''
O donemde Avrupa'dakı hıçbır kral boyle bır ışe gınşe-
mezdı, Alman ımparatoru one çıksa, Ingılız şovalyeîen
sefere katılmazlardı Ustelık Papa, sefere katıian Hırıstı-
yanlann tum gunahlarının bağışlanacağını açıklamıştı
Haçlı Seferlerı Hırıstıyanlık damgasını taşıyordu, ama,
kavganın temelınde ekonomık nedenlerın yattığını bılme-
yen yok'
Papa 2'ncı Urbanus'un ellerı kanlıdır
•
Ancak bızım unlu atasozumuz "Her ışte bır hayır
var"der "l 095 yılında Bızans ve Islam uygarlıkları, Batı Av-
rupa'dan çok ılerdeydı ikı yuzyıl dalga dalga suren Haç-
lı Seferlerı Avrupalıların ışıne yaradı, eskı Yunan uygarlı-
ğıyla tanışmalannı sağladı, Ronesans'ın yolunu açtı Bu-
na karşılık Hırıstıyan-Musluman kavgasının zehıriı tohum-
lan ınsanlann yureklerıne ekıldı Kudus bugun bıle uç dın
arasındakı tartışmanın odak noktasını oluşturuyor, pay-
laşım kavgast suruyor
Ne yazık kı laıklık devnmı dın kavgalarının mırasından
ınsanlan tumuyle arındıramadı
•
Bınncı Buyuk Mıllet Meclısı'nın uyelen aralarında bır tek
Hırıstıyan yoktur Kurtuluş Savaşımız bır yanıyla Anado-
lu'dakı Muslumanlarla Hırıstıyanlann hesaplaşmaları sa-
yılır Gerçı 1789 Devnmı'nden esmlenen ulusçuluk akım-
ları çoktan Osmanlı Imparatorluğu'nu sarmıştı, emperya-
lızmın doğal ortakları, Anadolu nun doğusunda Ermenı-
ler, batısında Rumlar oldular, ışgal kuvvetlerıyle ışbırlığı
yaptılar, ama, camı ıle kılıse de ışın ıçıne karışmıştır
Bugun de karışıyor
Dunyanın en sıcak bolgelerıne bır goz atmak, ınsanı
umutsuzluğa surukleyebılır
Balkanlar'da Musluman Boşnaklarla Hırıstıyan Sırplar
boğazlaşıyorlar
Azerılerle Ermenıler arasındakı kavgada, yalnız ulusçu-
luğun değıl, dın bağnazlığının da payı var
Ya Çeçen'le Rus'un kapışmasına ne denır'' Hınstıyan-
la Musluman kavgası değıl mı
9
•
Ekonomık nedenlerın ıtıcı gucu, Haçlı Seferten'nden
ben zayıflamadı, guçlendı O donemde Islam dunyası
zengındı, Batı Avrupa yoksuldu "İpek Yolu" Musluman-
ların elındeydı, Hazreti Muhammet'ın torunlan dunya tı-
caretının trafığını ellennde tutuyorlardı Bu kez denge ter-
sıne donmuştur Bır mılyar nufuslu Islam dunyası yoksul,
Batı zengın
1
Ustelık Batı, Islamın elınde bulunan petrol
kaynaklannı da denetlıyor Amenka, elını uzatsa Hacer-ı
Esvet'e dokunacak kadar kutsal Mekke'ye yakındır
Islam coğrafyasındakı köktendincilik ya da nam-ı dığer
şerıatçılığın kokenınde somuru duzenıne karşı ısyan duy-
gusunun bılınçsız tepkısı var
•
Insanın en buyuk duşmanı bılınçsızlıktır^kor ınanç kışı-
nın aklını kara çarşafın karanlığına sokar Bugun Turkıye'yı
de dalga dalga saran şenatçılığın yalnız Anadolu'ya oz-
gu olmadığı unutulmasın'
Köktendincilik bır dışavurumdur bu tepkının altındakı
çelışkıyı oluşturan "Yenı Dunya Duzenı" gerçekte hıç de
yenı bır şey değıl
Bu dunya duzenı değışmeden kavga bıtmeyecek .
VEFAT
lnebolu eşrafından merhum SadıW \e merhume Te\hıde Bılgıç ın
oğlu merhum Mehmet \e merhume \v»e Vazır ın damadı
merhume Leman \kbıyıkoğlu merhum Kemal Bılgıç merhume
Penhan Bılgiv ve AyselTözün unağabeylen Onal Erol \edat\e
Gulen Bılgıç ın babalan Fevza Gonul Nejla ve Nılgun un
kayınpederlen Mehmet Fıgen Hande Banu Elıf Tolga Mıthat
ve Zeynep BılgK ın bıncık dedelerı
Turkı>e ve ktanbul GazetetılerCemı>etı nm ılk ve tek ödullu
gazeıe ve mecmua eskı ba$ba>ıı Bab-ı \\ı nın agabeyı Fenerbahçe
Spor Kulubu nun 300 uncu uvesı merhum Fehıme Bılgıç ın eşı
dost v e ıv ılıksevCTmsan
İRFAN BİLGİÇ
6 Şubat 199S gunu Hakk ın rahmetıne kavuşmuştur
Merhumun naa;>ı 8 Şubat I99S Çar^amba gunu Fatıh Camıı nde
kılınacak oğle namazını muteakıben Kozlu Aıle Mezarlığı ndakı
ebedı ıstırahatgahma tevdı edılecektır Allah rahmet eylesın
AİLESİ
(Çıçek göndenlmemesı rıco olunur )
Ş
Basın dağıtımında onemlı hızmetlen bulunan gazete \e
mecmua eskı başbayılenmızden değerlı ınsan
BAŞSAĞLIĞI
ında onemlı hızmetlen bulu
eskı başbayılenmızden değe
ÎRFAN BİLGİÇ'in
vefatını teessurle oğrenmış bulunuyoruz
Merhuma Allah tan rahmet kederlı aılesme ve
yakınlanna başsağlığı dılenz
YAYSAT
Yayın Satış, Pazariama ve Dağıtim A.Ş.
ALUCRA KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1992 13
Davai-i Hazıne tarafından davalılar Halıl Özer ve 8 arkadaşı
alevhıne açılan kadastro tespıtıne ıtıraz davasinm mahkemenıızde
vapılan at,ık vargılaması sırasında venlen ara kararı uyarınca
Davalılardan Hasan oğullan Selahattın Ozer Tevfik Özer ve
Ahmet Ozer e Vargıtav bozma ılamı teblığ edılemedığınden C
Savulığı nca adres araştırması >apılmış tespıt edılememesı
sebebıvle adı geçenlere Yargıtav ılamının ılanen teblığıne karar
venlmıştır Yargıtav bozma ılamına karşı beyanlan tespıt
edılecegınden duruşma gunü olan 27 03 1995 gunu saat 09 00 da
mahkememızde hazır bulunmalan aksı takdırde bozma ılamına
ıtıraz etmemış savılaeaklan ve duruşmamn HUMK nın 213 ve 3402
SK nın 29 maddelerı uvarınca yokluklarında yapılacağı ılan
tarıhındcn 15 gun sonra teblığ edılmış sayılacağı hususu Yargıtay
ılamı ve duruşma gunu verıne kaım olmak üzere Tebhgat
Kanunu nun 28 ve muteakıp maddelerı uyannca ılanen teblığ
olunur
Basın. 5041