07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Çeki taşları Dr. NEZÎH H. NEYZİ Emeklı Ulaştınna Bakanhğı Damşmam T urkıve ekonomisını kal- kınd'ınyoruz dı>e dıve I994>ilmda vuzde 150 enftasvona \ardık Bu duruma nasıl gelındı \e buna neden olan u çeki brçlan" nelerdır0 Bu nedenlen ancak polıtıkacılanmız\eekonomı uzmanla- nmız kabul ederlerse çekı taşları orta- dan kaldınlabilır ve enflas\on duze>ı- mız kalkınmış ekonomılerde gorulen yûzde 1 yada>uzde2 lık duzevlere ın- dınlebılır 1980 de başlay an lıberas>ondonemı ve Turk Parasını Koruma Kanunu nun kaldırılması>la yavaş yavaş artan bır enflasvonsarmalınagırmışolduk Turk Lırası'nın »erbest alım satımı dış tıca- ret ve tunzm bakımından vararlar sag- lamıştır Borsalann gelışmesı sermaye pıyasasının oluşmasına yardımcı ol muştur fakat sonuç ortadadır Çekı taşlanndan en ağırlannı sırasıy- la şoyle ozetleyelım 1- Kerkuk-Yumurtalık boru hattı. 2- Petrol fıyatlannın artışı 3- Irak ambargosu ve Habur Kapısı 4- Iç teror 5- Yurtdışı savaşlar 6- Ruşvet olaylan ve burokrası 7- Ege ve Kıbns sorunlan 8- Çekıç Guç 9- KlT'lenn ozelleştınlmesı 10- Şehırleşme \e tarım 11- Orman yangınlan Şimdı bu on bır çekı taşının başında gelen petrol fıyatlan ıle petrol boru hat- tınıelealalım Turkıstan dan A\ rupa ya vonelttlecek doğalgaz boru hattı ıçın epey çalışmalar vapılıvor \e hertıalde uzun vadede sonuç alınacak fakat her şevı bırakıp bugunku pahalı petrol dı- şalımından kurtulmamız gereklıdır Enflasvonun hızlanmasında en onemlı etken pahalı hampetrol ve dağıtım gı- derlerının artmasıdır De\ let her ne pa- hasına olursa olsun bır rısk alarak boru hattını Irak ıle anlaşıp açsa ve yalnız rafınenlerımızde kullanılacak kadar petrolulrak tan ıthaletse vedışulkele re satma ışını sonraya bıraksa Bu ns- kı almava değer Habur kapısı aralandı ve ucuz moto- nn kam\onlann tanklannda taşınmava başlandı Bu komedıye bır son \ererek doğrudan tanker taşımacılığına başlan- malıdır Bu da boru hattının açılmasına >ardımcı olabılır Petrol fıyatlannın artışı derhal obur urunlere sıçramaktadır Petrol a\nı za- manda bır vergı ka>nağı olarak kulla- nılmaktadır Ucuz motorın ve pahalı benzın polıtıkası ıle vergıden fedakar- lık vapmadan taşımacılıkta malıyet ın- dınmı sağlanabılır Teror ıstesek de ıstemesek de suru- vor Bazen de dışa sarkıvor sıtak takıp- lcr Kımbılır kaça ma! olu>or bu opc- rasvonlar hesabı sorulamı>or ve kım- se de hesap veremıvor Kurtler cn so- nunda Irak topraklarında bırbırlerı ıle çatışma>a başladılar Belkı bu çekışme bızdekı çatışmavı azaltabılır Tunstık bolgelerdekı sabotajlar 1994 ba^ında tunzmı bayağı baltaladı Ka palıçarşı eskı tunst merkezı olmaktan çıktı Tunst grupları orava gıtmekten çekınıyorlar Bu vorclcrı çok sikı bır guvenlık kordonuna almamız gerekı- vor Şehır gerıllalan bcklcnmedık vcrler- de umulmadık ınsanlann vaşamına kas- tetmektedır Bu teroru onlemek olanak- sızdır fakat >akalanan suçlulan derhal en ağır bıçımde eezalandıracak >asal duzenı kurmamız gerekır Bu olavlann sonuçlandınlması eldekı vasalarla uza- makta ve etkısını yıtırmektedır Bırleşmış Mılletler kanalı ıle yurtdı- şındakı savaşlaradakatıldık Somalı se- ferı bıterken Bo»na Hersek tekı çekış- meNe katıldık Butun bu >ukumluluk- lenn Turkıye've kaça mal olduğunu bıl- mıyoruz Cıvangategıbıolavlar İSK1 olayları- nı neredeyse unutturdu Ruşvet ola>la- rı ve \ergı kaçırma ekonomımızde go- runmeven \aralar açmışhr Ege ve Kıbns sorunlan bırbınne bağ lıdır Kıbns'ta ıkı toplum aynldıktan sonra teror vesaldınlardurmuştur Rum tarafı gelışmış çunku butun dunya on- ları d^steklemış ustelık Lubnan'dan uzaklavm sermaye gruplan Gunc\ Kıb- ns a yerleijinıştır \unan ambargosunu ve İngılızlerın ko\duğu ambargoyu et- kısız kılmak ıçın çalışmalar vapılmalı- dır Kuzey Kıbns a da bırkaç jenerator ycrleştırerck bolgcyı elcktnk bağımlı- lığından kurtarmak şarttır Çekıç Guç Qn ne ışe yaradığı bır tur lu anlaşılamamıştır Korfez Savaşı so- nutu ortava çıkan bu > abancı gucun bır an oncc ulkeden çıkanlması gereklıdır NATO anlaşması demırperdeye karşı olusturulmuştu NATO nun gunumuz- de ncyc yaradığı vc nc \arar sağladığı tartışmaya açılmalıdır KİT lerın ozelleştırılmesı de ulke ekonomisinde bu>uk bır sorun yarat- mıştır Belırsızlık ıçınde çalışmak bu kuruluşları daha da venmsız hale getır- mıştır Bukuruluşljrson vıllardahuku- metler tarafmdan fazla personel borç ve taız batağına ıtılmışlerdır KİT lerın kadrolan borç ve faızlen dondurulmalıdır Bovlece bırkaç yıl borç ve fjız odeme>ecek olan bu kuru- luşlarkendıkendılerıneveterlıolabılır- ler Yalnız bır kibim KİT ammehızme- tı görduklennden zararlarının genel butçedenkapatılmasıdoğaldır KİT le- nn kotu yonetıldığını gostermez Or- neğın zarar da etse Gokçeada ya gemı ısjetılecektır Demırvollan amme hız- metı olarak çalıştırılacaktır Bu gıbı KlT'lere gorev zaran olarak genel but- çeden fon ayrılmalıdır Bılındığı gıbı enflasyonu yaratan et- kenlerparaarzı kredı veparanındonuş hızıdır KlT'lenn 600tnlyonayaklaşık borçlan bır sure dondurulsa, kredı ve para donuşunde bır duraklama olacak- tır Bu borçların yakla^ık 300 trılyonu ıç borçlardan oluşmaktadır Hazıne'nın 76tnlyonalacağı vardır Malıye'yeolan borçlan da 70 tnlyoncıvanndadır Boy- lece KİT borçlannın 446 tnlyon tutan uç ay dondurulursa pıyasayı hıç zarara sokmadan para arzında buyuk bır duşuş >aratıtabılır Buda enflasyonu frenleyı- cı bıroge olur Kentleşme, gecekondu sorununu art- tınrken kırsal alanlann boşalması süre- cını de başlatmış aynca tunstık bolge- dekı yatınmlar sanayı yatınmlan ve- nmlı topraklann betonlaşmasını arttır- mıştır Sana>ı vetunzmeonem venrken tanm ~nasıl ohaolur" dıye kendı halı- ne bırakılmiiîtır Tanm polıtıkası bu- gunku koşullara gore baştan ele alınma- İKİl Voksa bu gıdışle kendı kendıne yetme ozellığımızı de yıtıreceğız Zaten bıtkısel yağ ve tahıl alanında buyuk açıklanmız vardır Orman yangınları terorun başka bır şekh olarak ulkeyı sardı \e hesap edılme- vecek zararlar verdı Sa>dığımız buon bırçekı taşı dev let ta- rafından teker teker ele alınmalı ve en az zarar verecek duruma getınlmelıdır Enf- lasyon ancak o zaman bıraz frenlenır ve genlemeye başlar ARADABIR GÜLSELİ İNAL İşlevsel Bir Sanat Etkinliği "Insanın Estetık Terbıyesı Uzerıne Mektuplar 'da Schil- ter şoyle bır ıfade kullanır "8u uygarlıkta butunun tek bır kuçuk parçasına prangalanan ınsan, artık kendısını çok zor ıfade edecektır, çunku ılkeler ve yasa/ar, duyumsayı- şın ve duyuların çok otesıne duşmuştur ve ınsan kendı- sını ancak bıraz bıçımlendırebılır Sureklı olarak dondur- duğu çarkın tek duze uğultusunu duymaktan varlığının uyumunu asla gerçekleştıremez ve doğasında bulunan ın- sana bıçım verecek yerde, basıt bır canlı bıçımıne gırer " 18 yy'de Horen adı altında yayımladığı dergıde de bu ız- leğın (temanın) uzerıne gıderek ırdelemeler yapar Schıller Bu unlu şaır ve duşunurun sozunu ettığı tekduzelıkten ın- sanı otelere taşıyan tek etkmlığın sanat olduğunu, sanat- sal yaratı olduğunu bılmek, en eskı bılgı turudur 'Şey'leş- meye karşı maddenın otesıne geçme çabasiyla btrlıkte estetık yaratı ınsanoğlunun vardığı ve yaşadığı en gorkerr- lı soyutlamalardan bırıdır Sanat yapıtı resım, muzık, ede- bıyat yapıtlan, yaşamın ıçınden bağımsız bır organızma olarak doğar Estetık haz ıse ınsanın dolaysız kavrayışıdır ve harekete hazır halde bulunur Ancak gunumuzde me- kanıkleşmeyle başlayan ınsanın 'şey'leşmesı, toplumun çoğunluğunu sanat etkınlıklennın çok uzağına duşurmuş sanat, gereksız bır şey olarak algılanmaya başlanmıştır Oysa sanat ve sanat nesnesı tıpkı ekmek, su gıbı ınsanın gereksınım duyması gereken en temel madde nıtelığını ta- şır Şımdıye dek bıze, bızlere verılen sanat eğıtımı yeterlı mıydı? Bundan boyle de genç kuşakları eğıtmek açısın- dan yeterlı olacak mıdır'? Tabıı kı bu toplumsal koşullarda hayır Schıller, Goethe'ye yazdığı 1794 tanhlı mektupta "polıtıkanın tıksındıncı hallerı "nden soz eder ve sanat po- lıtıkalarının belırlenışını, polıtıkaların dar ve çunjk goruşle- nyle çakıştınr Ulkemızde de ınsanlanmızın sanattan ve sa- nat yapıtından bıhaber yaşadığını, kısacık omrunu, ken- dısını mutsuzluklara surukleyen ufak şeylerle doldurduğu- nu rahatlıkla soyleyebılınz Bızden sonra gelen genç ku- şakların sanat eğıtımı ıse başlıbaşına bır sorun olmuş, ıl- gısızlık başını a'ıp gıtmış, ınsanlar ganp bır maddı dongu- selın ıçınde çalkalanmaktadırlar Kultursuzleşme pohtıka- lan ıçınde devınen yenı kuşaklar sanattan uzak, polıtıka- ların ongorduğu kısır ortamlarda yaşamaya mahkûm bı- rakılmaktadır Egemen goruşlerın kendısıyle ıdentık kıl- maya çalıştığı gunumuz sanat ortamında çok az sayıda tıcan olmayan resım sergısı açılmakta, çok az sayıda med- yatıkamaçlartaşımayan kıtaplaryayımlanmaktadır (Ken- dı kulturumuz bağlamında) Bu açıdan onumuzdekı gun- lerde Koç Unıversıtesı'nde genç kuşaklan bılınçlendırmek amacıyla duzenlenen bır sanat etkınlığı yenı yetışenlerı gorsel olarak eğıtmeyı amaçlamakta ve çağdaş Turk sa- natının ozgun orneklennı, onların derslıklennın kapılarının açıldığı salonlara taşımayı planlamaktadır Gunumuzde bılgı yuklemlerı arasında bulunması gereken saat bılgısı, aynı zamanda genç kuşaklarca gozde olan bılgısayar, ekonomı, fızık, bıokımya, astronomı gıbı dısıplınlerle ko- şut gıtmesı gerekır Çağdaş Turk resım sanatında oluşmuş bırbırınden fark- lı uslupların yer alacağı bu resım sergısınde Utku Varlık, Ömer Uluç, Adnan Çoker, Güngör Taner, Neşet Gunal gıbı adlar karşıhyor bızı Neredeyse ılk kez unıversıte sa- lonlarında gerçekleşecek olan bu kapsamlı sergı bır ba- kıma estetık nesneyı tanıtmayı, ınsanların guzele dokun- masını amaçlıyor Sergının duzenlenış amacına gore ul- kedekı sanat ortamı pek ıç açıcı değıl Şımdıye dek kuru- lamamış muzeler, dış ulkelerde adını duyuramamış sanat- çılar, sanat eğıtımı yapmayan kurumlar, bozuk duzenın ış- leyışıne bırakılmış resım sergılerı, deıme çatma sanat et- kınlıklen ve kohne bır sanat anlayışının ulkenın uzerınde kara bulutlar gıbı dolaşması başlı başına sorunları oluştu- ruyor Bu etkınlıklerın kulturel bır zıncın olan bu kapsamlı sergı, bu çarpıcı buluşma, bır sure sonra anlamlı bır bo- yut kazanarak sanatın eğıtsel rolunun belırgınleşmesını sağtayacaktır ınancındayım Schıller'ın zamanından şım- dıkı zamana gelırsek sanat polıtıkalannda hıçbır şeyın değışmedığını apaçık gorebılınz T.C BAŞBAKANLIK GUMRÜK Mt)STEŞ\RLlĞl HALKALI GtRİŞ GUMRUK MUDIRLUĞU o I4 22 Şışhane Ist adre^mde mukım ^nkan Metal Tı<_ \e San ^ !> fırma sı adına Gumruk Gınş Be> annamelennden dogan ve karşılannda mıklarları go^ tenlen kamu alacaklannın tahsılı içın çıkartıian teblıgatlar fıımasının adreste bu lunamaması sebebıvle ıadL edılmışttr 7 201 ^>ıh Tebhgat Kanunu nun 28 \e 3\ mct maddelen gereg\nce lehlttat yenne kaım olmak U7ere ılancn ı^blıgıne karar venlmıştır Yukanda behrtıien nedcnler ıle anılan adresîe (aalıvet costeren şırketın belır tılen borcunun 15 gun ıçınde gummgumuz savmanlıgına odenmesı ak^i halde 6183 sayılı A A T U H Kanunu nun 55-60 ve 114 uncu maddelen gereğınce i§ lem >apılacağımn bıhnmesı ılanen leblıg olunur Amme alacağı mıktarıDosvaNo B«\anname No/Tanhi Yasa önermenin de ölçüsü vardır Kurtuluş Savaşı ruhuna. Cumhunyet geleneğıne, anayasaya, ıçtuzuğe, mılletvekıiı andına, yasa geleneğıne aykın olarak hazırlanan Ayasofya ıle ılgılı bu onenyı TBMM Başkanı'nın ışleme koymaması gerekırdı. RAHMİ KlMAŞHukukçu Eskı Tmbzon Mıllervekılı Y asama kurumunun anayasa ıle >asalarda değışıklık yap- ma >etkısı hıçbır kışı >a da kuruluşa bırakılamaz \n- cak bu demek değıldır kı onun yetkılerı sınırsızdır Yasama kurumunun kendı kendısını denet- lemesı yetmedığı gıbı onu seçmenlenn de- netlemesı de vetmemıştır kı sonunda var- gısal denetım yontemı bulunmuştur Yasa- ma kurumu uyelen olan mılleUekıltennın de denetımı duşunulmelıdır Elbette mıllet vekıhnın kendı kendını denetleyebılecek ya- pıda olması, bır sonrakı seçımde seçmenın oy ve davranışlanvla denetlemesı yeterlı olamaz Onu da bağlı olduğu partısı ıle uye- sı bulunduğu Meclıs denetleyecektır Nıte- kım partı duzencesı (dısıplını) açısından kendını denetlemek durumunda olan mıllet- vekılı anayasa ıçtuzukveyasalaraçısınâân da kendını denetlemek durumundadır Na- sıl Meclıs anavasayı bır yasavla değıştıre- mezse ya da kendı suresını sa\aş durumu dışında uzatmava kalkışamazsa onun uye- sı olan kışılerde kımı davranişlarda buluna- mazlar TBMM ıstedığı alanda vasa çıkarmada tam yetkılı degıldır Omegın kararla yapıla- cak bır ışı >asayla kendısı duzenleyemez duzenlerse bu ışlevı zorla yapmak (fonksı- >on gaspı) soz konusu olur Bunun gıbı bır mılletvekılı de ıstedığı konuda ıstedığı gıbı yasa oneremez Nasıl kı ornegın mılletve- kılının "soru" sorma yontemıyle denetleme hakkına TBMM ıçtuzuğuyle sınır konuyor ıçtuzuğe uygun olmayan sorular gen gon- denlıyor ya da ışleme konmuyorsa olumlu hukuk kurallanna (pozıtıf hukuka) a>kın vasa onenlen de gen venlmeh va da ışleme konmamalıdır Boylebıronenbılmeden>a- pılmışsa vasakovucunun bılmemesı duşu nulemeyeceğınden bagışlanmaz bır yanlış olur \ok eğer bılerek vapılmışsa o zaman da sorumluluk doğuran bır e>lem olur Şımdı açıkça so^leyelım Istanbul'dakı A\asofyaMuzesı nıncamı vapılmasınaılış- kın 649 sıra sayılı onen bu kapsamdadır ve halen Meclıs gundemındedır Yasa onensı- nın ozellıkle "gerekçe"sındekı dıl vanlışla- nnı ırdelemek bu vazı kapsamı dışında ol- makla bırlıkte bana yasa onenlennın de Turk dıh kurallan açısından denetlenmesı gerektıgını duşundurmektedır Onennın başlığı bıle yanlıştır Çunku Ayasofva adın- dakı sanat yapıtı onende geçtığı gıbı "cami" ıse bır daha onun camı yapılmasını ıstemek nıye <> E\ et A> asofya Bızans donemınde kı- lıse Osmanlı donemınde camı Cumhunyet (1934 sonrası) donemınde de muzedır Bu- rayı camı yapma>a kalkanın bır başka açığı da vardır Camının adı nasıl olur da Yunan- ca olur Camıye Turkçe ad onerme sıkıntı- sından kaçan mıllervekılı, ne olurdu halkın dın duygulannı gıdıklamama olgunluğunu da gostermış olsa Ama bızde en kolay ola- nı dın somurusu yapmaktır Bu gerekçede Fatih, torunu Vavuz ovulmektedır Elbette bu padışahlartanhımızın ovulecek padışah- landır Fatıh resmını vaptıran ılk padışahtır da Ama bu ulkeyı duşmandan kurtaran, bu ulkeye cumhun>et getıren ve ıçtığı antta adı geçen ulusal kahraman GaziMustafaKemal Ataturk'un adı bır kez olsun anılmamıştır Sız Ataturk ılkelen \e laıklık. daha önce de cumhunyet ıçın ant ıçeceksınız sonra da "1934 yılında Ayasofya Camı minarelerin- denezan scsinisusturanlar..." dıye adını an- madan bu kurtancı> ı ustu kapalı değıl açık- ça dıne karşı gostereceksınız Ustelık bu kı- şı yurdumuzun heryanında ezan sesının oz- gurce du^lmasını sağlayan baş kışı oldu- ğu halde' Kurtuluş Savaşı ruhuna. Cumhunyet ge- leneğıne, anavasaya, ıçtuzuğe mılletvekılı andına yasa geleneğıne aykın olarak hazır- lanan Ayasofya ıle ılgılı bu onen>ı TBMM Başkanı'nın ışleme koymaması gerekırdı <\ma bu onen ılgılı yarkurulda suresınde goruşulmedı dıye doğrudan bır onergeyle Meclıs gundemıne alınırken, hıç bunlar du- şunulmedı Sankı Müslumanlığa katkı yap- tıklannı anlatır gıbıydıler' Muslumanlığımdan, Turkluğumden kuş- ku duymadığım ıçın bu tur davranışlan (Muslumanlık ve soyculuk somurusu ya- panlan) eleştırmede kendımı daha zorunlu gordum Gerçekte çağdaş demokrat Ataturk e say gısı olan herkes bu dın somurusune kar- şı çıkmalıdiT Anayasada Ataturk rikelen ve laık cumhunyet ıçın ant ıçme durumu olma- sa bu mılletvekılıne ya da mılleKekıllenne dı>ecek bır sozum olamaz Gerçı bana go- re mıllervekılı andından Ataturk ılkelen soz- cuklen çıkanlmalıdır Buyuk Ataturk un kurduğu Meclıs, 74 yıl sonra kuruluşunu sozde sanatçılann da çağ- nlı olduğu şolenlerle kutlarken bır Bakan- lar Kurulu karannı yasa onensıyle değıştı- recek olçude ışlev gaspına gıdıvor ve onun koltuklannda oturanlar buna ses çıkarmı- yorlar Ustelık de kendılennı onun ve rejı- mın guvencesı göstenyorlar Buna "Hadi canun sende!" demek gerek Onlar kendı- lennın guvencesı olsunlaryeter Ataturk'un guvencesı Turk halkının yetı^tırd\ğı genç- lığıdır, bılımın bıze oğrettıklendır PENCERE TARTIŞMA Dil özleşmesi ulusal övüncümüzdür A ktuel'de yayımlananan Eski kelimelerin intikanu başlıkh yazıya değınmek ıstıyorum 1 - Dergı adına goruşlennı yansıtan sayın yazar, dıl ozleşmesının lyı sonuç vermedığını, bu nedenle, ihtimaL, nasihat, vukuat vb Osmanlıca sozcuklenn revaç bulduğunu ılen suruyor Dılımızdekı tüm Osmanlıca sozcuklenn hemen atılması soz konusu olmadığı ıçın bu goruş tutarlı sayılmaz Yazann, "Tercuman gazetesinin kitabında egemen sozcuğu bulunmadığı için Egemen Bostancı adııun Hakımıyet Bostancı'ya donuşturuluvermesini Mirgulamasında" gozden kaçırılmaması gereken bır yanılgı vardır Egemen sozcuğu Hakimiyet demek değıldır Hakimivet'ın Turkçesı Egemenlik'tır Gazete bunu gözden kaçırmış 2- Dergıdekı ıkmcı \azı, Sayın Hilmi Yavıızun, 'Turk okur yazanmn tipik şaşkın ordeküği'başlığını taşımaktadır Bav Yavuz bu vazıda, "Şaka bir v ana. bir dili bilmenin felsefı oiçutlerinden biri, belki de en onemlisi, o dili. söz dizimi ve soz dağanvladoğm kullanmaktadır" dedıkten sonra Osmanlıca'yı >anlış kullanan vazarlardan bınnı 'Zat-ı naşerir dıye kınıyor Yanılgıda bulunanlan, fx>yle ağır bıçımde eleştırmesını Sayın Yavuz a yakıştıramadığımı uzulerek bıldırınm Benı bağışlayacağını umarak 3- Değerlı ve doğurgan yazanmız Bay Atilla İlhan'ın "Yeni bir dil dalgasT başlıkh > azısında belırtılen goruşlenn çoğuna nıçın katılmadığımı kısaca anlatacağım A- "Kemal Paşa'mn etraündaki uzman kişiler, belki ondan korktuklan için belki de \eterli bir bilgiye sahip olmadıklan için belki sezgileri i>i olmadığı için doğru oneriler getirememi^lerdir'' savı, Atatürk'u yalnız kendı dedığını yaptıran kışı olarak anlatması, çe\ resındekılen de o onun her dedığıne boyun eğen, kendı goruşlennı savunma gucunden yoksun kışıler olarak gösterdıği ıçın gerçeğe uymamaktadır Ozleşmenın başarılı tohumlan o toplantılardakı tartışmalarla atılmıştır Yanılmalar olmuşsa da ozleşmeyı olumsuz etkılememıştır B-"OrtaAs>a'daki Turk'lerle, eski kelimelerle 1 7314 I7S 2 7103/178 3 7312 178 4-7316 178 56517 21 0S 1991 56537 21 0S 1991 852 P01 1991 37934 30 04 1991 Bısın 5334 37 ^13 000 TL I 245 000 TL 39 548 000 TL I 219 000 TL Halk demokrasisi için Neohberalızmın çokuluslu şırketler aracılığıvla kurduğu uluslararası sermaye düzenı guçlu ulusal devlet anlayışını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır Buna karşılık aynı serma>e duzenı ozerk devlet kurmak ısteven etnık gruplann bağımsızlık savaşımını da dolaylı ve>a dolaysız yollardan desteklemektedır Çağın ruhuna aykın goruncn bu olgunun gensınde egemen anlayışın bol-yonet denklemıyle ozdeşleşen parçalanmış devletler ulkusu yatmaktadır Uluslann değıl sermayenın kureselleşmesını amaçlayan yenı dunya duzenınde çokuluslu sermavenın dınsel >a da etnık kımlıgı onem taşımaz Bu tur değerlenn kavgası yoksul halk kıtlelenne yaptırılır Gerçekte amaç tum dunya halklannın temel sorunu olan varsıllık ve yoksulluk çelışkısını keskı nleştırmemektı r Çokuluslu sermayenın gonencıne koşut olarak halklann yoksulluğu da artmaktadır Dınsel ve etnık aynlıklann one surulmesıvle sınıfsal farklılıklar yok sayılmakta ve kıtleler sınıf bılıncınden soyutlanmaktadır Ne kı dunyamız geçmışten gunumuze değın surup gıden evnmını sınıfsal savaşımlara borçludur Hıç kuşkusuz bu evnmın son aşaması neolıberalızm olma>acaktır Yenı dunya duzenının tek kutuplu ıdeolojısı ınsanlara mutluluk getırememıştır Bu bağlamda sınıfsal katmanları gunumuz koşullanna gore yenıden tanımlayıp sıyasaya sınıfsal daha iyi konuşabilivonız" yargısıntn da tutarhhğı savunulamaz Bızbırçok yonümüzle olduğu gıbı dıl ozleşmemızle de onlara omek olacak durumdayız Onlarda cev ap, şart, sozcükleri varken bizde yamt, koşul sozcuklennm benımsenmış olması da kınanmamahdır Bay ilhan'ın bu sozcuklen Hangi Baü adlı yapıtının 70 Ben Sana Mecburum, adlı yapıtının da 160 sayfasında kullanmış olduğunu gormek bıze ozleşmenın gucunu gösteren açık bır karuttır C- "Gerçek Tiırkçe'yi yeni nesiller bümiyor" yargısına da katılamayız Onlan 300- 400 kelime Ue konuşuvorlar dıye suçlamak da doğnı değıldır Bugun, dılımızdekı Türkçe sozcuk sayısı yuz bıne ulaşmıştır RÜŞTÜ ERGUN Işınbilimci (Radyolog) ozunu kazandırmak gerekmektedır Demokrası salt ınançlann ya da etnık ulusalcılığın tartışma duzlemı olarak algılanmamalıdır Gerçek anlamıyla halk demokrasısını kurmak ıçın kıtle orgutlenmesme onem venlmelıdır tdeolojılen dışlamaksızın tartışmak ve sıyasal duşunce uretmek olanağı, ancak sınıfsal kokenlı orgutlenmelenn ozgurce yapılandığı ortamlarda var olabılır Dr. Üker Bıçakçı Yeni Dünya Düzenı ve Köktendincilik... Papa 2'ncı Urbanus, 27 Kasım 1095'te Fransa'nın Clermont kentınde Haçlı Seferlerı'nı başlattı Papa'ya gore Selçuklu Turklen Hırıstıyanlığın kutsal topraklarını ele geçırmışlerdı Kudus'e gıden Hırıstıyan hacılara ezıyet edıyorlardı Hazretı tsa aşkına sefer baş- latılmalıydı hem Avrupa aşırı kalabalıklaşmıştı, toprak yetmıyordu, oysa kutsal topraklar çok zengın ve venm- lıydı, 'İpek Vö/u'nun kapısı, Hırıstıyanları çekıyordu Eger 2'ncı Urbanus olmasaydı, Haçlı Seferlerı başlaya- bılır mıydı'' O donemde Avrupa'dakı hıçbır kral boyle bır ışe gınşe- mezdı, Alman ımparatoru one çıksa, Ingılız şovalyeîen sefere katılmazlardı Ustelık Papa, sefere katıian Hırıstı- yanlann tum gunahlarının bağışlanacağını açıklamıştı Haçlı Seferlerı Hırıstıyanlık damgasını taşıyordu, ama, kavganın temelınde ekonomık nedenlerın yattığını bılme- yen yok' Papa 2'ncı Urbanus'un ellerı kanlıdır • Ancak bızım unlu atasozumuz "Her ışte bır hayır var"der "l 095 yılında Bızans ve Islam uygarlıkları, Batı Av- rupa'dan çok ılerdeydı ikı yuzyıl dalga dalga suren Haç- lı Seferlerı Avrupalıların ışıne yaradı, eskı Yunan uygarlı- ğıyla tanışmalannı sağladı, Ronesans'ın yolunu açtı Bu- na karşılık Hırıstıyan-Musluman kavgasının zehıriı tohum- lan ınsanlann yureklerıne ekıldı Kudus bugun bıle uç dın arasındakı tartışmanın odak noktasını oluşturuyor, pay- laşım kavgast suruyor Ne yazık kı laıklık devnmı dın kavgalarının mırasından ınsanlan tumuyle arındıramadı • Bınncı Buyuk Mıllet Meclısı'nın uyelen aralarında bır tek Hırıstıyan yoktur Kurtuluş Savaşımız bır yanıyla Anado- lu'dakı Muslumanlarla Hırıstıyanlann hesaplaşmaları sa- yılır Gerçı 1789 Devnmı'nden esmlenen ulusçuluk akım- ları çoktan Osmanlı Imparatorluğu'nu sarmıştı, emperya- lızmın doğal ortakları, Anadolu nun doğusunda Ermenı- ler, batısında Rumlar oldular, ışgal kuvvetlerıyle ışbırlığı yaptılar, ama, camı ıle kılıse de ışın ıçıne karışmıştır Bugun de karışıyor Dunyanın en sıcak bolgelerıne bır goz atmak, ınsanı umutsuzluğa surukleyebılır Balkanlar'da Musluman Boşnaklarla Hırıstıyan Sırplar boğazlaşıyorlar Azerılerle Ermenıler arasındakı kavgada, yalnız ulusçu- luğun değıl, dın bağnazlığının da payı var Ya Çeçen'le Rus'un kapışmasına ne denır'' Hınstıyan- la Musluman kavgası değıl mı 9 • Ekonomık nedenlerın ıtıcı gucu, Haçlı Seferten'nden ben zayıflamadı, guçlendı O donemde Islam dunyası zengındı, Batı Avrupa yoksuldu "İpek Yolu" Musluman- ların elındeydı, Hazreti Muhammet'ın torunlan dunya tı- caretının trafığını ellennde tutuyorlardı Bu kez denge ter- sıne donmuştur Bır mılyar nufuslu Islam dunyası yoksul, Batı zengın 1 Ustelık Batı, Islamın elınde bulunan petrol kaynaklannı da denetlıyor Amenka, elını uzatsa Hacer-ı Esvet'e dokunacak kadar kutsal Mekke'ye yakındır Islam coğrafyasındakı köktendincilik ya da nam-ı dığer şerıatçılığın kokenınde somuru duzenıne karşı ısyan duy- gusunun bılınçsız tepkısı var • Insanın en buyuk duşmanı bılınçsızlıktır^kor ınanç kışı- nın aklını kara çarşafın karanlığına sokar Bugun Turkıye'yı de dalga dalga saran şenatçılığın yalnız Anadolu'ya oz- gu olmadığı unutulmasın' Köktendincilik bır dışavurumdur bu tepkının altındakı çelışkıyı oluşturan "Yenı Dunya Duzenı" gerçekte hıç de yenı bır şey değıl Bu dunya duzenı değışmeden kavga bıtmeyecek . VEFAT lnebolu eşrafından merhum SadıW \e merhume Te\hıde Bılgıç ın oğlu merhum Mehmet \e merhume \v»e Vazır ın damadı merhume Leman \kbıyıkoğlu merhum Kemal Bılgıç merhume Penhan Bılgiv ve AyselTözün unağabeylen Onal Erol \edat\e Gulen Bılgıç ın babalan Fevza Gonul Nejla ve Nılgun un kayınpederlen Mehmet Fıgen Hande Banu Elıf Tolga Mıthat ve Zeynep BılgK ın bıncık dedelerı Turkı>e ve ktanbul GazetetılerCemı>etı nm ılk ve tek ödullu gazeıe ve mecmua eskı ba$ba>ıı Bab-ı \\ı nın agabeyı Fenerbahçe Spor Kulubu nun 300 uncu uvesı merhum Fehıme Bılgıç ın eşı dost v e ıv ılıksevCTmsan İRFAN BİLGİÇ 6 Şubat 199S gunu Hakk ın rahmetıne kavuşmuştur Merhumun naa;>ı 8 Şubat I99S Çar^amba gunu Fatıh Camıı nde kılınacak oğle namazını muteakıben Kozlu Aıle Mezarlığı ndakı ebedı ıstırahatgahma tevdı edılecektır Allah rahmet eylesın AİLESİ (Çıçek göndenlmemesı rıco olunur ) Ş Basın dağıtımında onemlı hızmetlen bulunan gazete \e mecmua eskı başbayılenmızden değerlı ınsan BAŞSAĞLIĞI ında onemlı hızmetlen bulu eskı başbayılenmızden değe ÎRFAN BİLGİÇ'in vefatını teessurle oğrenmış bulunuyoruz Merhuma Allah tan rahmet kederlı aılesme ve yakınlanna başsağlığı dılenz YAYSAT Yayın Satış, Pazariama ve Dağıtim A.Ş. ALUCRA KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1992 13 Davai-i Hazıne tarafından davalılar Halıl Özer ve 8 arkadaşı alevhıne açılan kadastro tespıtıne ıtıraz davasinm mahkemenıızde vapılan at,ık vargılaması sırasında venlen ara kararı uyarınca Davalılardan Hasan oğullan Selahattın Ozer Tevfik Özer ve Ahmet Ozer e Vargıtav bozma ılamı teblığ edılemedığınden C Savulığı nca adres araştırması >apılmış tespıt edılememesı sebebıvle adı geçenlere Yargıtav ılamının ılanen teblığıne karar venlmıştır Yargıtav bozma ılamına karşı beyanlan tespıt edılecegınden duruşma gunü olan 27 03 1995 gunu saat 09 00 da mahkememızde hazır bulunmalan aksı takdırde bozma ılamına ıtıraz etmemış savılaeaklan ve duruşmamn HUMK nın 213 ve 3402 SK nın 29 maddelerı uvarınca yokluklarında yapılacağı ılan tarıhındcn 15 gun sonra teblığ edılmış sayılacağı hususu Yargıtay ılamı ve duruşma gunu verıne kaım olmak üzere Tebhgat Kanunu nun 28 ve muteakıp maddelerı uyannca ılanen teblığ olunur Basın. 5041
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle