07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkava # Yazıışlen Vlüdürlerı ıbrahim Vıldız( Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara # Görsel Yonetmen. Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı 0 lstıhbarat Yalçın Çakır • Ekonomı Bülent Kızanhk # Radyo-TV r Uygar Eremektar # (Cultür Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman • Yurt Haberler Mebmet Saraç 9 Makaleler Sami Karaören • Çe\ıri Seyftttin Turhan • Duzeltme Abdullafa Yazıcı Yayın Kurulır Ilhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner. Ergun Balcı, Dinç Tayanç, İbrahim Yıldız, Orhan Bursaîı, Mustafa Balbay. Ankara Temsilcısı Mustafa Balbay # Haber Müdürü Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125. Kaf4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7hat), Faks: 4195027 •tzmırTemsılcısr SerdarKınk, H Zıya Blv 1352 S. 2/3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 • Adana Temsılcısi Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd. 119 S. No:l Kat:l, Tel: 3522550, Faks 3522570 Müessese Müdûni. ErolErkut#Koordniatör AhmetKorulsan9Muhasebe BülentYener # Idare Hüsevin Gürer 9 tşletme Onder Çeük • Bügı-lşlem Nail tnal • Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler • Reklam Reba Ijrtman • Halkla thjkıler. Nurten Berfaoy Yayimlı>aıı ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın \e Ya>ıncılık A Ş. Türkocagı cad. 3941 Cagaioglu 34334 lst PK 246 lstanbul Tel (0 2121 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 8ŞUBAT1995 Imsak: 5.35 Güneş:7.01 öğle: 12.25 tkindi: 15.09 Akşam. 17.36 Yatsı: 18.57 Pulitzer Ödüllü Merpill iüâü • NEWYORK(AA)- Pulitzer Ödûlü'ne sahip Amerikalı ozan James Merrill, önceki gün Arizona eyaleti Tucson kentinde kalp krizinden öldü. Merrill, Pulitzer'i alan (Divine Comedies: llahi Komedya, 1976) eserinin yanı sıra Amerikan Ulusal Kitap ödüllerinin de sahibiydi. kurbanları • ANKARA(AA)- Dünyanın çeşitli bölgelenndeki savaşlarda kaybolan ya da ailelerini yıtiren çocuklann sayısı artık on binlerle hesaplanıyor. Uluslararası yardım kuruluşlannın rakamlanna göre bu çocukJara en çok Afrika ülkelerinde rastlanıyor. Bu ülkeleri Bosna-Hersek, Kamboçya, Afganistan ve bazı Latin Amerika devletleri ızlıyor. Yaklaşık bir milyon insanın hayatını kaybettiği Ruanda'daki çatışmalar, 70 bin civannda çocuğun kaybolmasına ya da ailesiz kalmasına yol açtı. Düşünmeyi engelleyen etmenler • ADANA(AA)- Düşünmeyı engelleyen etmenlerin başında, çok amaçlı kullanımlar ıçin hazırlanmış aletler ile aile ortamındaki tartışmalann geldiği bildinldi. Çukurova Universitesı Eğıtim Fakûltesi ögretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Doğanay, "Çok amaçlı işler yapmak üzere hazırlanmış aletler, bireyin düşünmesini olumsuz yönde etkilemektedir" dedi. Aile içindeki tartışmalann da çocuklarda düşünmeyi engelleyen etmenler arasında yer aldıgını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Doğanay, bu konuda anne ve babalara görevler düştüğünü belirtti. AHJS'le mücadele • ANTALYA (Cumhuriyet)- AIDS'le mücadelede devletlerin çok büyük ekonomık çöküntüye uğradıklan, o nedenle de AIDS'li bebeklerin tedavisi yapılmayarak ölüme terk edildikleri belirtildi. Türkiye'de31 Aralık 1994 tarihi itibanyla 252 AIDS'li, 254 kişinin de taşıyıcı olarak belirlendiğini söyleyen Antalya AIDS Savaşım Derneği üyesi ve Akdeniz Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Necati Dedeoğlu, "Ülkemizdeki bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Özellikle taşıyıcılann çok daha fazla olduğunu sanıyoruz. Geometrik bir artış gözleniyor yıllara göre. Bu hesaba göre Türkiye'de 2000 yıhnda 7-8 bin AIDS vakası olacak" dedi. Uzun süre aym noktaya bakmaym • KONYA (AA) - Konya Devlet Hastanesı Başhekimi, Göz Hastalıklan Uzmanı Dr. Mustafa Karaküçük. televizyon izlemenin göz hastahklannı arttıncı etkisı bulunmadığını belirterek, "Ancak, aynı noktaya uzun süre bakrnak göz yorar" dedi. Dr. Karaküçük, uzun süre TV ekranının karşısından aynlmayan insanlann göz sağlığı olumsuz yönde etkilenmektedir. Ancak bu, TV yerine başka bir şey de olabilir. Örneğın, bir kişi doğal manzaraya bile uzun süre baksa göz olumsuz etkilenir" dedi. Çiçeğin ömrü, uısanın elinde • KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) - Sütçü tmam Üniversitesi Orman Fakûltesi öğretim üyelerinden Prof. Sevil Altan, salon süs bitkilerinin ömrünün insanlann elinde olduğunu, iyı bakım ve doğru sulamanın bitkinin yasam süresini uzatacagını söyledı. Bitkilerin yaşamının doğru sulama ıle orantılı olduğunu vurgulayan Prof. Altan, şöyle konuştu: "Sulama için en uygun zaman, sabah saatleridir. Güneş ışmlannın çok kuvvetli olduğu öğle saatlenndeki sulama, bitki yapraklannın üzerinde yanıklara da neden olur." Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, olası depremin yol açacağı ekonomik çöküntüyü karşılayamayacaklannı belirtiyor Deprem foııu yasası oluşturuhnalı Deprem, Türkiye için büyük bir tehdit oluşrunıyor. •Deprem riski karşısında 689 bin 196 poliçe sahibi, 1994'te yaklaşık 800 milyar 804 milyon lira sigorta prirrii ödeyerek, gayrimenkullerini, toplam 704 trilyon 358 milyar 426 milyon liraya sigortaladı. YILMAZ KARABACAK Dünyanm en tehlıkeli deprem kuşaklan üzerinde bulunan Tür- kiye'de, bölgelere göre deprem riski önlemleri ile 'deprem fonu yasası' oluşturulması isteniyor. Depremin yol açtığı riskin, 704 trilyon 358 milyar 426 milyon lıra tutannda bir pazar oluştur- duguna dikkat çeken Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği yetkilileri, olası bir dep- remin yol açacağı ekonomik çö- küntüyü tek başlanna karşılaya- mayacaklannı behrterek devlet- ten destek istiyor. Japonya'nın batı kesımindeki Osaka ve Kobe kentlerini yerle- bır eden 7.2 şiddetindeki depre- min yol açtığı kayıp, hâlâ kesin olarak behrlenebilmiş değıl. Resmı olmayan rakamlara göre deprem, Japonya'ya 40 milyar dolar rutannda büyük bir darbe indirdi. Uzmanlar, depremin, Japon ekonomisindeki büyüme hızını yüzde 3 oranında gerile- teceğını, gayn safi milli hasıla- nın önemli bir kısmının deprem kayıplannı karşılamak için har- canacağını belirtiyorlar. Gözlerimizı Türkıye'ye çevir- digimizde deprem riskinin, 1.3 katrilyonluk ülke bütçesinin dörtte üçü oranında büyük bir pazar yarattığı gözleniyor. Türki- ye Sigorta ve Reasürans Şirket- leri Birlığf nin verilerine göre Türkiye'de büyük tehdit oluşfu- ran deprem nskı karşısında 689 bin 196 poliçe sahibi, geride bı- raktığımız 1994 yılı ıçerisinde yaklaşık 800 milyar 804 milyon lira sigorta primi ödeyerek gü- vence altına almak istedikleri Türkiye'deki deprem bölgeleri 7. Karaman 8 Aksaray 1. Bölge Istanbul (Yalova hariç) 6. Bölge 1. Eskişehir 2. Kütahya 3.Uşak 4. Afyon 5. Denizli 6. Burdur 7. Isparta 13. Bölge 1. Rize 2. Artvin 3. Erzurum 4. Kars 5. Ardahan 6. Iğdır 10. Bölge 1. Ankara 2. Kınkkale 2. Bölge 1. Edirne 2. Kırklareli 3. Tekırdağ 4. Çanakkale (Trakya yakası) 11. Bölge LBolu 2. Zonguldak 3. Kastamonu 4. Çankın 5. Çorum 6. Sinop 7. Bartın 14. Bölge 1. Malatya 2. Tuncelı 3. Elazığ 4. Bingöl 5. Diyarbakır 6. Muş 7. Bitlis 8. Siirt 9. Van 10. Ağn 11. Batman [22 7. Bölge 1. Muğla 2. Antalya ( | 8. Bölge I.Mersın(lçel) 2. Adana 3. K. Maraş 4. Gaziantep 5. Antakya (Hatay) 3. Bölge 1. Izmrt (Kocaeli) 2. Adapazan (Sakarya) 3. Yalova 12. Bölge 1. Samsun 2. Amasya 3. Tokat 4. Sivas 5. Ordu 6. Giresun 7. Trabzon 8. Gümüşhane 9. Erzincan 10. Bayburt 4. Bölge 1. Bursa 2. Bılecik 3. Balıkesır 4. Çanakkale (Anadolu yakası) 9. Bölge 1. Konya 2. Kırşehir 3. Yozgat 4. Kayseri 5. Nevşehır 6. Niğde 15. Bölge 1. Adıyaman 2. Şanlıurfa 3. Mardin 4. Hakkari 5. Şımak 5. Bölge 1. Izmir 2. Manısa 3. Aydın gayntnenkullerini, toplam 704 trilyon 358 milyar426 milyon li- raya sigortaladı. Sigortacılık sek- törünün temsilcileri olası bir deprem felaketinde kayıplann karşılanması için eldekı kaynak- lann yeterli olamayacağına dik- kat çekiyorlar. Türkıye Sigorta ve Reasürans Şirketlen Birliği danışmalanndan Bora Gürer, deprem riskinin Türkiye'de za- man ıçerisinde artan ve önemli boyutlara ulaşan büyük bir sigor- ta potansiyeli ve sigorta talebi yaratarak 1994 yılı ıçerisinde yu- kandaki rakamlara ulaşıldığını, ancak olası bir deprem karşısın- da kendilerinin tek başına yeter- li güvenceyi veremeyeceklerini söyledi. Bunun nedeninin sigor- ta şırketlerinın taşıdıklan deprem sorurrduluğunun çok küçük bir kısmı için korunma olanağı bul- malanndan kaynaklandığını be- lirtti. Gürer, deprem riski altında bulunan Norveç, Isveç. Yeni Ze- landa, Meksika, Kolombıya gibi ülkelerde uygulandığı gibi 'dep- rem fonu yasası' nın çıkanlması gerektiğini belirtti. Bora, geçen yıl içerisinde DYP-SHP koalis- yon hükümetıne bir öneri sun- duklannı söyledi. Birçok eğitimli erkeğin de kadınlara karşı şiddet uyguladığı belirtildi Şiddetin kültür düzeyiyle ilgisi yok•Kadın haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Önay Alpago, Türk kadınmın cinsel şiddete, dayağa, hakarete uğramaya ve aşağılanmaya devam ettiğini söyledi. HÜLYATOPCU Ülkelerin sınırlannın değış- mesi, teknolojinin gelişmesı ve kültürel birikim kadına karşı da- yak ve cinsel şiddet olaylanmn azalmasını sağlayamadı. Yaşa- nan şiddet olaylan. dayak ve cin- sel taciz eylemlennın bireylerin 'eğitim ve kültür düzeyi'ile bağ- lantılı olmadığı sonucunu ortaya çıkardı. Konuyla ilgilı olarak görüştü- ğümüz Mor Çatı Kadın Sığınma Vakff ndan Yaprak Zihnioğlu, kadınlara yönelık ışkence, yara- lama, dayak. tecavüz. hakaret. aşağılama ve öldürmeye teşeb- büs eylemlerinin 'şiddetin bojTit- lanıu' gözler önüne serdiğini söyledi. Mor Çatı Kadın Sığın- ma Vakfi'na her gün aynı şidde- ti yaşayan yüzlerce kadının baş- NacrveBaşol Mjrduğuna dikkat çeken Zihni- oğlu. " Kadına u\gulananşiddet- teerkeklerüı eğitim düzejinin et- kisi pek görülmü\or. Birçok eği- timli kültürlü erkek de kadınla- ra karşı şiddet uygulayabiliyor" dıye konuştu. Leman dergısi yazarlanndan Metin Üstündağ'ın eski eşi Na- ciye Başol da aydın. sanatçı geçi- nen birçok insanın göründüğü gıbı olmadığını belirtti. Üsrün- dağ'dan şıddetlı dayaklar yediği- ni öne süren Başoİ, "Hiçbir ka- Önay Alpago dının dokunulmazlıgı yoktur. Bo- şandıktan sonra maddi olanakla- nın yeterli olmadığı için çocuğu- muz Metin'de kalmıştL Oğlumu görmeye gittiğim bir gün dayak yedim. Bunu biıiikte olduğumuz dönemde de birçok kez yapmış- ü" dedi. Her okumuş msanı ay- dın kabul etmemek gerektiğine dikkat çeken Başol şöyle konuş- tu: "Aydın geçinen birçok insan okumuşluğunun arkasına sığınır. Çoğu teori deposudur. Şiddet ola- yının erkeğin kültür ve refah dü- Yaprak Zihnioğlu ze>iyleilgisi olmadığını Metin Us- tündağ, Metin Kaçan ya da Alp Buğdaycı örnekkrinde görüyo- ruz. Bence aydın, davranışlan ile düşünceleri uyum içinde olan in- sandır." Kadın haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Önay Alpago ise Türk kadının cinsel şiddete, da- yağa, hakarete uğramaya ve aşa- ğılanmaya devam ettiğini söyle- di. Bakanlık olarak bu tür davra- nışlara maruz kalan kadınlar için kadın misafırhaneleri açtıklannı belirten Alpago, "Hiçbir kadın keyfi olarak evini bırakmaz. Şid- dete karşı can güvenliğini sağla- mak için bu tür misafirhanelere gelir" diye konuştu. Konuya ilışkın olarak görüşle- rine başvurduğumuz Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hasta- nesi psikiyatristi Ahmet Yeme- nicioğlu. toplumda meydana ge- len taciz olaylannın normlanmı- za bağlı olarak lınçten kardeş da- yağına kadar ulaştığmı belirte- rek şöyle konuştu' "Bu eytemlerin eğitimle değiş- memesi de hem sosyolojik, herâ de psikolojik olarak soru işaret- leri taşıyan gelişim dinamiğimiz- le ilgili sorunlan oluşturuyor. Olay ların psiko-sosyal gelişim di- namiğine baküğımızda. ülkemiz- de 'aydın' olarak tanımlanan ço- ğu kişinin bile sağhklı gelişim gös- termediğine tanık oluyoruz. So- nuçta teca\üz, dövme gibi pata- lojik ey lemlerimizin toplumumu- zun eğitimli kesiminde de görül- mesinin nedeni, gelişim dinami- ğimizdekj yetersiz psikososyal ge- lişme,nevTOzlu bir karakter oluş- turan yabancüaşmadan ve ger- çek bir eğitim sistemi oluştura- mamızdan kaynaklanryor." 6 Greenpeace 9 le ilgüi iddialar gerçekleri yansıtmıyor' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Nükleer Karşıtı Platform adına bir açıklama yapan MeY- da Keskin, Greenpeace'le ilgili basında yer alan bazı yaklaşımlann gerçeğı yansırmadığını söyle- di. Keskin, Greenpeace'in fosıl yakıtlarla ilgili tavn bulunmadığına ilişkın sa\ lan 'komik'olarak niteleyerek "Örgütün bu konuda yapüğı eylem- ler bir yana, çıkardığı yayınlaruı listesini vereyim de aup okusun- lar" dedi. Keskin, Greenpeace'e ait bir- çok bilginin eksik ve çarpık bi- çimde basında yer aldıgını vur- gulayarak şöyle dedi: "Green- peace, nükleer tehlikeye olduğu kadar, öncelikli olarak. iklim de- ğişikliği ve küresel ısınmay a yol açan kömür ve petrol gibi fosil yakrtlara karşı da büyük müca- dele verdiği halde bunu görmez- den gelip 'Bunlar perrolcülerin adamı' damgasuu vurmak bi- limselliğe sığmaz. Greenpeace'in fosil yakıtlarla ilgili yayımlanan yayınlanndan birinde, "Iklım değışiklığı potansı- yel olarak hem ınsanlık hem de çevrenin gelece- ğine yönelik en büyük tehdıttir. Isı tutucu sera gazlannın artışmdan kaynakla- nır. Esas suçlu kömür, petrol ve gaz yakmakla oluşan CO2'dır. Dünyada kalan toplam fosıl ya- • Melda Keskin, Greenpeace'in fosil yakıtlarla ilgili tavn bulunmadığına ilişkin savlan 'komik'olarak niteleyerek "Örgütün bu konuda yaptığı eylemler bir yana, çıkardığı yayınlann listesini vereyim de alıp okusunlar" dedi. kıt rezervinin yalnızca yüzde 3'ünü bile kullan- sak bir iklım felaketi yaşanacağı belgeleniyor. Onlan toprağın altında bırakmaktan başka çare yok" denilmektedir. Buna karşın ban köşe yazar- lan aldıklan yanuş bilgileri okurianna y ansıtmak- tadırtar." Greenpeace'in 30 ülkede bürosu bulunduğunu ve örgütte ırk, din, dil, ulus, cinsiyet ayınmı kesinlikle ol- madığını, bunun dünyaca da bilındığini belirten Melda Kes- kin, sözlenni şöyle sürdürdü: "Örgüt hiçbir siyasi veya ti- cari sponsordan yardım talep etmez. Maddi dayanağı üyeleri- nin ödediği aidatlardır. Ben her şeye karşın Greenpeace yayın- larını sıralay ayım, antinükleer- cilere ve Greenpeace'e saldır- maya kalkışanlar bunlan iyice okusunlar: Uluslararası Greenpeace'in ' Kömür. petrol ve gaz kullanıl- masına son vererek dünya ikli- nıı nasıl korunur' konulu 52 sayfalıkyayınının yı- lı 1993, 'Fosilsız Bir Enerjı Geleceğıne Doğnı. Yeni Enerji Geçişı' adh 18 aylık çalışmayla ger- çekieştirilen incelemc. yine ayİık bir inceleme olan 'Petrolsüz Enerji" ve geçen yıl çıkan bir yayını 'Saatli İklim Bombası'." DüNYADAN Lambalı radyo Çeviri Servisi - Londra'daki Francis Hollanda School öğrencisi olan 16 yaşındaki Christina \Vfentworth ve 15 yaşındaki Christina Arfuredson 11 bin izleyicisi bulunan Faraday Lecture Enstitüsü'ne katılmanm sağladığı olanaklardan yararlanarak Albert Hall'deki bir 'lambalı' radyoyu inceliyor. Gazete, modelin eskiliği karşısında bunun 'lambak' bir radyo olduğunu belirtmeye özen göstermiş. Seksen yıl önceki teknolojinin ürünü olan bu garip görüntülü eşyanın bir radyo olduğuna bugünün kuşaklannı inandırabilmek için bazı özelliklerine değinme gereği görülmüş. İngilizleri hasta eden virüs Çeviri Servisi - tngiltere, son günlerde, gnbi andıran, ancak gnple ılintisi olmayan bir hastalığın etkisinde. Grip olduğunu söyleyen bir yığın tngiliz, aslında solunum yolu iltihaplanmasıyla yüz yüze. Mycoplasma pneumoniae ve solunum yolu virüsleri, gribi andıran ve bugünlerde ülkeyi etkisi altına alan hastalığın iki temel nedeni sayılıyor. Hastalık, özellikle çocuklarda tehlikelı enfeksiyonlara neden oluyor. 1995 yılının ilk haftalannda mycoplasma virüsü nedeniyle hastalananlann sayısının 254'e ulaştığı bildinliyor. Kamu sağhk kuruluşlan, hastalığın kesin tanısmın ancak testler yapılarak konabileceğinı. belirtilerin grip hastalığıyla yakın benzerlik taşıdığını ileri sürüyor. Bu arada artan hastalık olaylan nedeniyle ülkede tüm cerrahi uygulamalara on gün ara verildı. Virüs, akcığerdeki dar geçitlerde şişliklere ve solunum yollannın tıkanmasma yol açıyor. Alt solunum yollannda enfeksiyonlara neden olan virüs, sağaltımı yapılmazsa zatürreeye dönüşebiliyor. AIDS'lilere tazminat Çeviri Servisi - Geçen günlerde Fransız mahkemesi. 'HIV poritiT sloganlı reklam kampanyası nedeniyle giyim dünyasının önde gelen adlanndan olan Benetton şirketi tarafmdan HIV virüsü taşıyan vatandaşlanna tazminat ödenmesı isteminde bulundu. Fransa'da AIDS hastalanna destek veren bir grup ile HIV virüsü taşıyan üç kişi, Benetton şirketinin 1993 yıhnda başlattığı reklam kampanyasının bu virüsü taşıyanlan aşağıladığı gerekçesiyle mahkemeye başvurmuştu. Geçen hafta sonuçlanan davada, mahkeme, reklamın düşüncelerin özgürce dile getirilmesi hakkını kötüye kullandığına karar verdi. Bu karara bağlı olarak Benetton verdiği manevi zarardan ötürü 166.000 frank (yaklaşık 125 rnilyon TL) ödeyecek. Eğer aynı tür reklam kampanyası sürdürülürse şirketten yaklaşık 400 milyon TL rutannda ek bir tazminat ödemesi istenecek. Benetton ise AIDS için olumlu girişimlerde bulunduklannı ve karann bu konular göz ardı edilerek verildiğini ileri sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle