Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
KÜLTÜR
SAYFA
13
Geleneksel renklerle çağdaş yöntemlerEVİN İLYASOĞLU
lstanbul Devlet Senfoni Orkestra-
sı'nı iki haftadır Japon şef Kazuhiko
Komatsu yönetti. Özgeçmişinden öğ-
rendiğimize göre Japonya'da oldugu
kadar Avrupa'da da çalışmalar yapmış
bir şef.
Böylesi değişik kültürlerden gelen
şefler kendilerine özgü disiplinlerini,
müzik anlayışlannı getirdikleri gibi,
kendi ülkelerinin bestecilerini de çal-
dırdıklan için programlanmıza renk
katıyorlar. Komatsu'nun bu hafta yö-
nettiği Koch-Ichi Hattori'nin (1933)
festival uvertürü geçen haftaki Ryohei
Hirose'nin (1930) festival uvertürün-
den daha ilginçti.
Besteci hem klasikuvertûrgeleneği-
nin kalıplannı uygulamış, Japon müzi-
ğinin özgün renkleriyle Batı normlan-
nı ustaca birieştirmiş hem de hiç ilgiyı
dağıtmayan sürekli müzik yaratabil-
miş. Belli kı şef Komatsu da bu ikinci
hafta orkestramızı daha iyi tanımış ve
bu uvertürü daha da özenle çalıştırmış-
tı.
Aslında yıllık programda yazılı olan
Takemitsu Toru'nun (1930) I957'de
yazdığı ünlü yapıtı Yaylı Çalgılar Re-
quemi'ni dinlemeyi yeğ tutardık. Ne
de olsa oda orkestrası ile çalınan mü-
zik. özgün Japon karakterini daha gü-
zel yansıtma özelliğindedir. Umanz şef
Komatsu bir daha gelişinde mutlaka bu
yapıtı seslendirmeyi öngörür.
14 martta anılacak
Uhi Cemal Erkin'in 1947'de tamam-
ladığı keman konçertosu, konserin
ikinci yapıtıydı.
14 martta 89. doğum günü anılacak
olan Erkin'in bu tarihlerde keman kon-
çertosu ile anılması güzel bir rastlantı
oldu. Ilk iki bölümde gizemli, dua eder-
Geçen hafta İDSO'nun solisti Suna Kan'dı A>şegül Sanca, CRR'de bir reshal verdi.
cesine içe dönük konçerto. üçüncü bö-
lümde kıvrak bir Karadeniz ezgisinin
horonu ile şenleniyor. Orkestra ile ke-
man arasındaki diyalogda bütünüyle
senfonik bir özellık kazanıyor.
Konserin solisti SunaKan. Ulvi Ce-
mal Erkin'in keman koncertosunu kim
bilir kaçıncı kez çalıyordu. Artık yapıt-
la özleşmişliği. çaldığı süre içindeki
yaratıcılığı, araştırmacılığı ile şekille-
niyordu.
Özellikle ilk bölümdekı kadansta tek
soluklu bir şiir okudu Suna Kan. Ilk
bölümünü izleyebildığim bu konserin
en etkileyıcı yönü. geleneksel renkler-
le çağdaş Batı normlannı birleştiren Ja-
pon ve Türk yapıtlannın art arda ses-
lendirilmesiydi.
Önümüzdeki hafta Eroi Erdinç yöne-
timindekı orkestra, genç kuşaktan bir
bestecinin.
Amerika'da yaşayan Kamran İn-
ce'nin Dooms adlı senfonisini seslen-
direcek.
Bu hafta Erkin'i dirdeyenlere, gele-
cek hafta tnce'yi kaçırmamalannı
ögütlenz. Cumhuriyetten bu yana çağ-
daş Türk müziğinın gelenekle birlıkte
vardığı yeni boyutlan duyabilmek içm.
Ayşegül Sanca'nın reatali
Resitallerde program seçmek sanat-
çılann özel bir hüneridir. Benzer ruh-
taki yapıtlan aynı tonda, aynı ruh ha-
liyle başlayıp bitirmek de ayn bir hü-
ner. Ayşegül Sanca'nın geçen hafta Ce-
mal Reşit Rey Salonu'ndaki resitalin-
de kulağa çarpan en ilginç yön buydu.
Schubert'in La Majör Sonatı'nda,
Brahms'ın piyano parçalannda, Fa-
ure'nin Nocturne ve Impromptu'sün-
de, Ravd'in Gaspard de la Nuit'sinde ve
bis olarak çaldığı Debussy tmage ile
Schubert Moment Muscaİe'de baştan
sona belli bir ton gözetmişti. Piyano-
nun dennınde bir sonorite, bağınp ça-
ğırmayan forteler, her biri kendi icin-
de yumuşacık bir anlam taşıyan piya-
no pasajlar.
Sanki hiç ara olmasa bu resitalde,
kimse arada bu büyüyü bozacak şeyler
anlatmasa diye düşündüm. Ne hava kir-
liliği, ne politika ne trafik, ne insan
haklan, hiçbir şey konuşulmasa da
Brahms ile Faure'nin arasına bu kaska-
tı konular girmese!
Ayşegül Sanca'dan bu resitalin ilginç
bir özelliğini öğrendik. Sanatçı Ravel,
Faure ve Debussy'yi çağımızın en
önemli piyano pedagoglanndan Var-
guerite Long ile Paris'te çahşmış. Bu
yapıtlann notalannda bile Long'un
kendi işaretleri yer alıyor. Long ise Fa-
ure'yi, Ravel ve Debussy'yi yakmdan
tanımış bir öğretmen.
Dolayısıyla notada Long'un kendi
kalemi ile yaptığı dinamik işaretlerinin
pedal ve parmak gösterimlerinin deği-
şiklikleri, bu bestecilenn özgün istek-
leri doğrultusunda. Ayşegül Sanca'dan
bu izlenimci yapıtlan dinlerken bir
yandan da onlardan günümüze. doğru-
dan bir köprü oluşturduğunu ve o bes-
tecılerin istekleri doğrultusunda otan-
tik yoruma baglı kaldığını düşünmek
heyecan vericiydi.
(Geçen haftaki yazıda iDSO'nun so-
listi olan Vedat Kosal'ın soyadı yanlış-
lıkla Koşal olarak basılmıştır. Düzel-
tiriz.)
Saygın bir tophıluk: Melos Dörtlüsü.••
• Melos dörtlüsü, günümüzde yaşamını
sürdüren Alban Berg, Medici, Tokyo
dörtlüleri gibi sarsılmaz, güçlü yapılı,
repertuvan BoccherinTden Mozarf tan
Ravel'e, Bartok'a uzanan bir yelpaze
içinde çeşitlenen makine gibi tıkır tıkır
işleyen; ritmi. temposu, nüans dengesi,
entonasyonu ve uıak aksama
göstermeyen bir topluluk.
Ü1NER BİRKAJS
Bizim yaylı ve üfleme çalgı sanatçılanmız, pi-
yanistlerimiz, üçü dördü bir araya gelip bir oda
müzıği topluluğukurmayı pekbeceremediklerin-
den, arada bir de olsa dinlediğimiz üçlülere, dört-
lülere. imrenerek bakıyoruz. Geçen hafta dinle-
diğimiz
tt
Stuttg^rt-1965"doğumlu Melos Dört-
lüsü de bu mutluluğu tattıran oda topluluklann-
dan biri; "Mefcber" ve "Voss" soyadlı müzikçı-
lerin kurduklan bir topluluk olduİdan için •'Me-
los" adını almışlar.
Bılindiği gibi bu sözcük aynı zamanda "melo-
di" anlamını da içeriyor Wilhelm Mefcher (birin-
ci keman), Hermann Voss (v ıyola) ve Peter Buck
(çello) tam otuz yıldır topluluğun üyeleri, kuru-
culardan biri olan Gerhard Ernst Voss iki yıl ön-
ce emekli olup .aynlmış aralanndan; dörtlünün
ikinci keman iskemlesinde iki yıldır Virginia do-
ğumlu bir Amerikalı hanım, Ida Bieler oturuyor.
Melos dörtlüsü. günümüzde yaşamını sürdür-
en Alban Berg. Medici. Tokyo dörtlüleri gibi sar-
sılmaz, güçlü yapılı, repertuvan Boccherini'den
Mozart'tan Ravel'e. Bartok"a uzanan bir yelpaze
içinde çeşitlenen makine gibi tıkır tıkır işleyen;
ntmi, temposu. nüans dengesi, entonas\onu ve
ufak aksama göstermeyen bir topluluk. En büyük
üstünlükleri, içlerinden üçünün tam otuz yıldır
bir arada olması, bu üstünlükleriyle, üye değişim
oranı yüksek olan, bu yüzden kimıleri kırk yıllık
beraberlikten sonra dağılan (LaSaTle, Amadeus,
Smetana). kimileri de eski formunun çok altında
bulunan (Juilliard) dörtlülerden, şimdilik daha
şanslı durumdalar. Ancak onlann da topluluğun
geleceğini şimdiden düşünmeleri, önlem almala-
n gereği var. 15 şubat akşamı, Izmir Alman Kül-
tür Merkezi'nce düzenlenen E. Ü. Atatürk Kül-
tür Merkezi'nde verilen konserde dinledim onla-
n; Haydn'ın Op. 76/4 "GündoğuımTdörtlüsünün
oldukça mekanik. ama hıçbir noktasında saglam-
Iığı bozulmayan yorumundan sonra Sibelius'ün
"lçten Sesler" başlıklı, beş bölümlü bir ^ayb çal-
gılar süiti" gibi tınlayan Op. 56 dörtlüsü, ardın-
dan Dvorak'ın New York'ta bulunduğu günlerin
(1892-95) amsı olan Op. 96 dörtlü.
Melos'un yurdumuza beşinci, tzmir'e ikinci
gelişi bu; temelinin, çatısmın sağlamlığıyla uzun
yıllar müzik dünyasına hizmetlerinin dokunma-
sını diliyorum.
KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3HAT)
BEYOGLU ALKAZAR SINEMA MERKEZI 245 73 83
K KİESlOVVSKI'nin butun buyuk festıvallerı sılıp supuren ba^\opıtı
^KIRMIZIItone JACOB m >-OM I , .ıjıs 1 KIM I IC .NAN !
BEYOĞLU ALKAZAR • 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15
•l ÖEKÖYUNÜÜEM
Ferhan Şensoy
FERHANGİ ŞEYLER
1
}0
4 M A R T T A N B A S L A Y J R U
Ferhan Şensoy'un
ÜC KURSUNLUK OPERA
y .0 Cjrcies 1; JC'oıar!! 3G-18 30
Ferhor Şensoy'un
SEYİRCİLİ SEY1R
DEFTERi
â 21
'X
15 X
! lilet Satış Ycrten: SE5-1635 Ortaoyuncular Tel: 2511! 65 VJKK0RAM1 Taksm'RumeliXARSI Mıslak-ljkjrkoy. Cıpitci
K KİESlOVVSKI'nin bütun buyük (estıvailerı
silip supuren başyapıtı..
İ B
Ü
EYAZ1ULIETTE BINOCHE
11.00-1S.J0-19.15
Julıe Delpv »Jaııus^ 3aps
Zbtgnıev ZanoçbCAvsn
13.1 S-17.30-21.45
KADIKOY AS 336 OO 5O İFA
DOSTLARKARACA TIYATROSU NDA
Perşembc 18.30*Guma 21.00-Cumartesi15.00
Nazım Hikmet - Genco Erkal
DELİNİN HATIRA DEFTERİ
C.tesi 18.30 . SON 3 OYUN . 252 59 35
ŞEHIR TIYATROLARI i
HARBIYE MUHSIN ERTUCRUL SAHNESI 240 77 20)
A R GURNEY
AŞKMEKTUP1ARI
'rCNE'LN HAKAN ALTINEB
(22-23-24-25-26 Şubat)
Çocuk Oyunu
F/.P.FT ""PZ1
GÖLGENİN CANI
rJ CEMDAVRAN
(25-26 Şubat Saat. I l.00)j
I lli mihoıı kisi scyri'Iti. aıııa Kiııısc t.ırkctıncdi.
•»fvri'diıı b:ık:ıliın. >i/ tarkcılccck ınisini/ I
JOfES TURTURRO BOBMORKOW RALPH FIEN?iES
n i ı T n p ? f î g g T ¥ T W l l
Bir ROBERT REDFORD Filffli
ŞİKE*> "QUIZ SHOW"
Kidıköv BAH.\WYE (4l4 35 05) 11.30 14.00 16.30 19.00 21.30
BEYOĞLU PERA (251 32 4O)
•JEREMY KONS «MERYl STBEEP -GLENN CLOSE
•»TNONA RYDER •ANTON1O BA>DERAS
RUHLARIN EVIYön: Bille August
12.OO-15.O0-18.OO-21.OO
! KEPtT OYUNCIILARI
2*6 55 89-2*7 36 3*
NEIL SIMON
BR0A0WAY.
KOMEDI 2 BOLUH
Cevıren: Bılge KOLOĞLU
Yön. YıSösz KENTER
Persembe 21.00, Paur 15.00
(Persemb* Indnîmlıdır.)
MUZAFFER İZGÜ
KOMEDI 2 BOLUM
Ybn: Yıldız KENTER
Müzik : Melih KİBAR
Cunu 21.00, C.tesi 1S.00-21.00
(C.tesi 15.00 İndirimlidir.)
HARBIYE CEP TIYATROSU ( HO 77 20 )
ORHAN GUNER
İKİNCİ NOBETÇIN1N
SIKINTILARI
YOJETEJ ARIFAKKAYA
(2l5ubatSaat 1800/20 30 23-24 Şubat Saat 15.00)
KADIKOY HALDUN TANER SAHNESİ (349 04 63)
T
ELt
c
C
s
i 3 272' 250 16 18
BULUNMAZ TİYATRO
İ S T A N B U L
SIHIRLISANDIKYaz.-Yön: H.Hibni Buhjnmaz
23 Şubat'ta 10 00-12 3C ' 5 3C
KIRŞEHİR'de
Menekşe Oüğün Salonu
FERENC KAR.INTHY
PEYNİRİİYUMURTA
V
ONETEN CANDOĞAN
(22-23-24-25-26 Şubat)
Org FŞensoy
Çocuk Oyunu
BİR GECE MASALI
CYUNIAŞIFAN-YONFTEN !
NEŞ'E ERÇETİN !
(25-26 Şubat Saat. I I 00) |
•EMIIE FABRE-HUSEYIN SUAT
ÇURUKTEMEl
' A . / ' CUZENLEYENv
CNET?-ı ZIHNİ KÜÇÜMEN
<7 (20 Şubat Pazartesı Saat 20 30)
USKUDAR MUSAHIPZADE CELAL SAHNESI (333 03 97)
ISTANBUL BU JKŞEHİR BELEDİYESİ
NtKOLAY GOGOL
PALTO
D U Y U R U
11. ÇOCUK ŞENLIGI
22-30 NİSAN TARJHLERI ARASiNDA
GERÇEKLEŞTİRİLECEK OLAN
ÇOCUK ŞENLİĞİ NE KATILMAK İSTEYEN
"ÇOCUK ETKİNLIKLERİ"NIN.20MART I995
TARIHİNE KADAR MUDÜRİYET'E
BAŞVURMALARINI RİCA EDERIZ
BİLGİ ALMAK İÇİN TEL: 248 26 53
246 06 28-29
ELİF ÇOKUNAL
ŞEHIR TIYATROLARI
D U Y U R U
2-I6 MAYIS I995 TARİHLERİ ARASİNDA
YAPILACAK OLAN
11. GENÇLİK GÜNLERİ
KATILMAK İSTEYEN AMATOR TİYATRO
GRUPLARININ I-IOMART 1995 TARİHLERİ
ARASİNDA "İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR
BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROLARI
MÜDÜRLÜĞÜ-HARBİYE" ADRESINE
MURACAAT ETMELERI GEREKMEKTEDİR
BİLGİ ALMAK İÇİN TEL: 248 26 53-246 06 28/29
ELİF ÇOKUNAL
V
ONE E'i BAŞARSABUNCU
(22-23-24-25-26 Şubat)
Çocuk Oyunu ;
FK.VVAECHTE
0
. '
SOYTARILAROKULU
^O:E EN TANER BARLAS
(25-26 Subat Saat. I 1.00) •
F A T İ H REŞAT NURİ SAHNESİ (526 53 80)
ATURANOFLAZOĞLU
CEMSULTAN
VCNET
EN ENGİNULUDAĞ
(22-23-24-25-26 Şubat)
Çocuk Oyunu
Ş AVŞAPEULGER-
EPOSTOĞLU-MDKILIÇ
YAVRU KIHİN
ONFT. ŞEVKETAVŞAR
(25-26 Şubat Saat: I 1.00;
G A Z I O S M A N P A S A SAHNESI (S78 60 67)
HALDUN TANER
GOZLERIMI KAPAR1M
VAZIFEMIYAPARIM
YONETEK SAVAŞDİNÇEL
(22-23-24-25-26 Şubat)
Çocuk Oyunu
BÎRÜJOE
OYNAYALIM
VONTEU DENIZUYGUNER
(25-26 Şubat Saat . ll.00)|
nCuotfrt Çır ISÖO, lö 30 Per lO.lOCum 10 30 Ct I>£t. 10 30 Pntr ISM I I 10
ItLETLEK, ŞEHtK TIYATROtARI GIŞEIERI (LE KADlKOV HALDUN TANER
(NERKEZ CI$ESI) nrie &ATILHAKTAEMR
Havens
müziğe
döndüKfiltür Servisi - Richie Ha-
vens, bugünlerde 60'U yıllara bir
dönüş yaptı ve benzersiz bir fı-
gür olarak folk müzik sahnesi-
ne yeniden çıktı. Duygulu sesi,
kendi bestelediği baladlan ve
çağdaş klasikleri gitarla yorum-
layışıyla tanınan sanatçı, 1967
yılında daha üniversite öğrenci-
siyken Dylan'ın, Beatles'ın par-
çalannın yeni versiyonlannı
yapmayı başarmıştı. Daha son-
ra Woodstock Festivali'nde gö-
rülmesiyle bir 'hipi kahraman'
olarak ün yapmış, 70'li yıllann
ortalannda gözden düşene ka-
dar da bu ünü devam etmişti.
Bir zamanlann 'Woodstock
efsanesi' bugünlerde, *Cuts To
The Chase' adlı yeni albümüy-
le müzik dünyasına dönüş yap-
tı. Bu albüm Dylan'ın yanı sıra
Sting ve Jackson BrovvTie'nin
parçalannın da bulunduğu, Ha-
vens'ın tipik seçimlerinden olu-
şuyor. Yıllar sonra yeniden mü-
ziğe dönen bir sanatçı için Wo-
odstock'a katılmış olmak hâlâ
önemli bir faktör olarak görülü-
yor. Şimdi 50'li yaşlarda olan ve
geçenlerde New York'ta yeni-
den sahneye çıkan sanatçı, gita-
nnı çalmaya başladığında eski
Havens stilinin hâlâ geçerli ol-
duğunu gösterdi.
GALERI • ATÖLYE
DUŞUNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Sevgteiz Cinsellik
Bana sorarsanız, sevgiyi içinden çekip aldınız mı, cin-
sellik rezilliğe dönüşür. Bir sevgi çemberinde paylaşılarak
yaşanmayan cinselliğin nerelere varacağını kestirebilmek
kolay değildir.
"Aşk Yargıianamaz" başlıklı yazımın yanlış anlaşıldığını
söyleyenler oldu. llgiler son günlerde kitle iletişim araçla-
nnı dolduran cinsel olaylara dönük. Bu yüzden yanlış çağ-
nşımlar doğmuş olabilir.
Ama ben aşktan söz etmiştim, içinde sevgi bulunma-
yan bir cinsellikten değil.
Her neyse, açıklamakta yarar var: O yazının konusu, Nâ-
zım Hikmet'i aşklan adına yargılayıp savunmaya, temize
çıkarmaya çalışan bir tiyatro oyunuydu...
Sanatçılann, hele çeşitli sanatlan potalannda eriten ti-
yatroculann aşka yaklaşımlannda daha anlayışlı olmalan
gerektiği kanısındayım. Sıradan insanların dedikodu dü-
zeyini aşmayan değertendirmelerinden ortaya bir sanat ya-
pıtı çıkarmak çok güçtür.
Genelde sanatçılar aşkın yargılanamayacağını herkes-
ten iyi bilen kişilerdir. Âkıllanndan bile geçirmezler aşkı
yargılayıp savunmayı.
Yalnız aşkın cinsellikten aynmının ne olduğunu çok iyi
anlamak gerekir.
Aşk insanın, toplumsal ılişkileri açısından, yaptıklarının
iyi mi, kötü mü olduğunu düşünemeyecek kadar güçlü bir
cinsel tutkuyla bir başka insanı sevmesi, onunla birieşmek
istemesidir.
İçinde aşın sevgi olmadan aşk olmaz.
Sevgiden soyutlanmış aşın tutkuya dönüşmüş bir cin-
sellik ise nereye varacağı bilinmeyen bir şeydir, her türtü
rezilliğe de açıktır.
Aşkı yukardaki tanımının dışında birtakım ek değerlerle
donatanlar da vardır.
ömekse Piraye, Nâzım Hikmet'e yazdığı bir mektubun-
da aşkı "hürmet, muhabbet, sadakat" diye anladığını söy-
ler.
Nâzım Hikmet, biündiği gibi, Piraye'nin kendisine yaz-
dığı mektuplan şiirteştinniş, bazılannı "Ayşe'nin Mektup-
lan" diye Memleketimden İnsan Manzaralarinda kullan-
mıştı.
Bunlar kurgusal mektuplar değildir. Çkjk az ekleme, çı-
karma yapılarak şiirleştiriimiş gerçek mektuplardır.
Bu ilginç çalışmanın bütününü, Memleketimden İnsan
Manzaralan'na alınmayan parçalanyla birlıkte, Yatar Bur-
sa Kalesinde adlı yapıtta yayımlamıştık.
Mektuplardan birinin konumuzla ilgili bölümü şöyle:
"Sen beni kıskanıyorsun. Kafanda birsürü şeyler yara-
tıp her yalnız insan gibi, yarattıklanna kendin de inanıyor-
sun. Sen beni kıskanıyorsun ve benim gûlmem tutuyor.
Ben aşkı: hürmet, muhabbet, sadakat, diye anlanm, (...)
halbuki aşk sadece muhabbet sende. Ve bizzat sen çok
iyi bilirsin,yalnız sen: ben kabul etmem 'birzaafânı' de-
nen şeyi. uyle kızıyonjm ki sana, sevmiyorum hiç kimse-
yi, ne seni, ne kızımı. Hem biliyonım bu evhama neden
düştüğünü: ben içerde olsaydım sen dışarda aldatırdın
beni. İçerde olmama ne lüzum var? Ikimiz de dışarday-
ken beni aldatmadın mı? Sen alçaksın ve dışan çıkar çık-
maz beniyine aldatacaksın..." (YatarBursa Kalesinde, ss.
114-115)
Piraye "muhabbet" (sevgi) sözcüğünün içine hem sev-
giyi, hem de cinselliği koymuş. Hemen arkasından "sa-
dakat" (içten bağlılık) geliyor. En başta ise "hürmet" (say-
gı) yer almakta.
Saygı, sevgi, bağlılık... Bu "aşk"\n değil, "aşk kalesi"r\ir\
tanımı olsa gerek... Insanlann her şeyden çok onura önem
verdikleri çağlardan kalma bir tantm diye değerlendirebi-
lir.
Saygı, sevgi, bağlılık...
Nerde!..
"Günümüze 'muhabbet' bile yeter..." demeye de dilim
varmıyor.
Yetmiyor ki çağdaş duyarlığı yansıtanlar, "Aslında aşk
da yok!" diye bağınyorlar...
David Tanenbaum gitar resitali bu
akşam CRR'de
I Kühür Servisi - Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda bu
akşam saat 19.30'da gitarcı David Tanenbaum bir resital
verecek. Amerika, Kanada. Avrupa, eski SSCB ve Asya'da
verdiği konserlerin yanı sıra 1988 yılında Çin'e davet edilen
ilk Amerikalı gitarcı olan Tanenbaum'ın birlikte konser
verdiği orkestralararasında Londra Sinfonietta, Oakland.
Vîyana ORF, Chicago, San Francisco, Oregon ve Seattle
senfoni orkestralan bulunuyor. lstanbul Büyükşehir
Belediyesi Kent Orkestrasrnın konseri ise yann akşam
19.30'da Cemal Reşit Rey'de izlenebilir.
TTB'den karikatür yanışması
• Kültûr Servisi-Türk Tabipler Birliği, 'Sağlık ve Yaşam'
konulu bir karikatür yanşması düzenliyor. Seçici kurulunda
Nezih Danyal, Emin Dinççağ, Kaan Ertem, Kemal Gökhan
Gürses. Sait Munzur, Tan Oral ve Derya Sayın'ın bulunduğu
yanşmaya son karılma tarihi 3 mart. (312-418 31 56)
Yusuf Tuvi'ye ödül
• İSTANBUL (UBA)-Türk fotoğrafçısı Yusuf Tuvi,
uluslararası 'Ballantine's Finest' fotoğraf yanşması nda
'ICırmızı Kumaş' adlı yapıtıyla ödül kazandı. 11. yılını
dolduran ve 58 ülkeden 15 bin yapıtın katıldığı yanşmada
Litvanya'dan Janis Klavis 'Fırtına' adlı fotografla birincilik
kazandı. Spordalında özel ödülü lngiltere'den David Gibson,
ürün ödülünü Danimarka'dan Per Knıse'nin kazandığı
yanşmada, Tuvi'nin fotoğrafi ilk on yapıt arasına girdi.
293 89 78 (3HAT)
ART DIRECTOR
Başarılarını bir tam hizmet ajansında kanıtlamış, en az 3 yıl
art director olarak görev yapmış adayların randevu alarak
şahsen başvurmaları rica olunur
İ L A N C I L I K R E K L A M A J A N S I _
Piyalepaşa Bulvan Kastel Iş Merkezi D Blok K.5 Piyalepaşa-İstanbul
Tel: (0-212)254 98 60 (6 Hat)
MUSTAFAPILEVNELI21 Şubat-15 Mart 95
AQTİ6AN
ŞAKAY1K SK.NO-.54/1 NİŞANTAŞ1 TEL : 24T 71 91
SERVER DEMIRTAŞ
4 Şubat - 20 Mart '95
GALERİB
Hüsrev Gerede Cad Fınn Sı*. No. 2 /Heşvitoye la. Tel 0-1212.227 03 &3
'Pazar-Paartui hariç ttergvn 11.00-19.1» arastapktır.
(OPERA)
SJ>N»T G A l E I I S l
NÎHAT
DARCAN
Suluboya Reslm Serjlsl
6 SııbAt 95 - 25 Subil 95
Hartciye Konagı So*. Sağlık Apt
No 1 Taksim Tel-0212-249 92 02
AKA Gttim
GüNDÜZ |fj
TEMUR
Resim Sergisi
22 Şubat-13 Mart 1995
Kocaağa Sok. No 14 Beycglu (Ekıpler
•Jiılrksi Sımı) TM : 243 68 09
HflLC flRPRCIOGLU
R • » i m S c r g i t i
9 Şubat 4 Mart '95
^A_g LJRARTT
4» SANAI (JALIBHEBİ
Rbdi İpek^i Cad. No: 18 Nitonlo»! Tcl : 241 21 83
% Galeri %
X Atölye X
X ılaniarınız ıçın: •
J 293 89 78 •
X <3 hat) J