08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMBA 10 DIZIYAZI Diıisel ve etnik senaryolar Bazı yazarlar. öncelikle Islami grup- lar konusunda bilgi toplanması gerek- tığini v urgulayarak şu tavsiyelerde bu- lunmaktadırlar(*): "GenelHkle fslami gruplann tümü. Batı'nın çıkarlanna tehdit olarak alı- nıp aynı kaba konmaktadırtar. Bu, yan- Itştır ve haksızdır. Batı'n ın laiklikten et- kilenmiş olan yaklaşımı. İslamcılann bazı taleplerinin haklüığinı \e sağladık- lan toplumsal hi/nıetleri gözardı et- mektedir. Genef olarak Batı, kendi laik ulusal deviet modelinin evrensel olma- dığını öğrenmek durumundadır. Ve di- ğer siyasal örgütlenme modellerinin de geçerli olabileceği kabul edilmeUdir." Ghassam Salame, Batı'nın, Ortado- ğu'daki rejimleri u derecederece"'ılım- h İslamcı güçlerle birleştırmeye çalış- masını önermektedir. Salame'nin Ba- tılı hûkümetlere bir başka tavsiyesi. "insan haidanna"dayanan ilkelerin ne- redeyse gözardı edilmesini önermekle eşanlamlıdır- "Bah, demokrasinin sa- dece bir kişi-bir oy sistemi üzerine ku- rulmadığını kabul etmelidir. Kalkınan toplumlarda etnik ve dinsel grup hak- lan, insan ve birey haklan kadar önem- lidir. Bu nedenle azınlıklann korunma- sı Ortadoğu 'da her yaklaşımın bir par- çası olmatıdır. İslam, tarihi olaraL bi- reylere kendi dini bağiılıklanna uvgun olarak yaşama biçimleri için formüller bulmuştur. Eğer Müslümanlar kökten- dincüiğe göre yönetilecekse. Müslüman oimayanlar kendi yaşama ve gelenekle- rine göre yönetilme hakkına sahip ol- mabdır. Bu tür benzersiz yasal ve top- lumsal çoğulculuk, Batı tiirii çoğukulu- ğun yaratılmasından daha acil ve daha kolaydır. İslamcılar. bu tür biçimlere, Batı tipi çoğulcu politikalan kabul et- ' mekten daha haardırlar." "Batı tipi çoğulculuk" yerine "et- nik/dinsel cemaatlerin çoğulculuğun- dan" ne anlamak gerekiyor0 Batı'da dinsel ya da dinsel olmayan her toplu- • ABD'nin Irak'taki senaryoları, Irak'ın güneyindeki Şiilerin, YENl DÜMÖ DIIZENÎ SENARYOjLARI ÇOğunluğu Şii olan IrarVa yaklaşmamalarının sağlanmasını gerektirmektedir. Şii çoğunluğun yönetimde olduğu bir Irak'ın, iran'la birlikte bir cephe oluşturması ABD'nin işine gelmeyecektir. HALUK GERAY TURHfE • 1940'lardan beri Türkiye'deki Kürtleri unutmuş olan ABD ve Batı dünyası, 1980'lerin sonunda Kürt sorununu yeniden keşfetmeye başlamıştır. Laiklik konusunda Atatürk ilkelerini eleştiren Paul Henze, Türkiye; 21. Yüzyıl'a doğru isimli raporunda, üstü örtülü de olsa, Lozan'ın öldüğünü ilan etmektedir. luğa -sının yurtta^lık \e temel insan haklanyla çizilmiş olmak koşuluyla- örgütlenme hakkı tanındığına göre. "'cemaatlerin çoğulculuğu" olmadığı söylenemez. Kimsenın bir diyeceği yok. Ama kimse. "Bizim kitapta pey- gamber gelmeyecek diyor. Bu kişi pey- gamber olamaz" demiyor Dolayısıyla Batıh yazarlann, cemaatlerin çoğulcu- luğundan anladığı, aslmda "cemaatle- re özgürlük" adı altında bireylerin ce- maatler tarafından totaliter bir şekilde kontrol edildifi; ıkinci sınıf bir çoğul- culuk olduğu anlaşılıyor. Bu yaklaşı- mın. en azından bazı senaryolarda Ba- tı tarafından gözönüne alınacagı orta- ya çıkmaktadır. Dızinin ileriki bölüm- lerinde bu konuda somut bir senaryo- ya da değinılecektir. ABD'nın Irak'taki senaryolan da, Irak'ın güneyindeki Şiilenn, çoğunlu- ğu Şii olan lran'a yaklaşmamalannın sağlanmasını gerektirmektedir. Bağ- dat'taki Sünni azmlığın. demokrasiye geçilmesiyle birlikte Şii çoğunlukla el değiştirmesinin kaçınılmaz olacağı dü- şünülerek: Şii çoğunluğun yönetimde olduğu bir Irak'ın, İran'la birlikte bir cephe oluşturması ABD'nin işine gel- meyecektir. Irak-tran yakınlaşması da Arap ülkelerindeki rejimleri rahatsız edecektir. Bu nedenle. Irak'taki Şii ce- maati ve/veya toplumu ile uzlaşmanın biçimi de. fslam'la uzlaşma gerektir- mektedir ki Irak'taki Şiiler Iran'a kay- masın. Aynca Filistin sorununun çö- zülmemesinden kaynaklanan Hamas gibi anti-Amerikan köktendincı grup- lann en büyük kozlan. Filistin sorunu çözûlmeyoluna girdikçe ortadan kalk- maktadır. Böylece. Islam'la banşmaya uygun bir iklim oluşmaktadır. ABD Başkanı BiIIClinton'ın Ulusal Güven- lik tşleri Danışmanı Anthonv Lake. 21 Eylül 1993'te yaptığı konuşmada, "Hoşgörü ve banşa saygı duyan İslam inancına sahip olanlara her tiirlii dost- luğu göstereceğiz'' demektedır. Lozan tehdit altında Laiklik konusunda Atatürk ilkeleri- ni eleştiren Paul Henze, "Türkiye; 21. Yüzyıl'a Doğru" isimli raporunda. üstü örtülü de olsa, Lozan'ın öldüğünü ilan etmektedir. Henze'ye göre. "Tür- kiye'nin 1990'lardaki en büyük zorlu- ğu. Kürtlere yönelik uy gulamalann ba- şanyla değiştirilmesine y önelik yollan bulmak olacaktır. Klasik Vtatürkçü po- zisyon. yani Hıristhanlann azınlık oldu- ğu. ama Müslümanlannazınlıkolama- yacağı pozisyonu sona erdi artık." Lo- zan Anlaşması'ndakı en önemli unsur- lardan biri. yeni kurulan genç cumhu- riyettç, Müslüman olmayanlardışında azınlıklar'bulunmadığının anlaşmada yer almış olmasıdır. Türkiye'yi "azın- hklar"kisvesi altında değişik Batı güç- leri arasında parçalayan Sevr Anlaşma- sı'na karşılık Lozan. cumhuriyetin uluslararası sahada tanmması anlamı- na geliyordu. Henze, Müslümanlar dı- şında azınlık olmadığı yolundaki po- zisyonun geçersiz olduğunu söyleye- rek Lozan'ın öldüğünü açıklamaktadır. Henze, senaryosunda şunlan da be- lirtmektedir: "Türkiye, 1990larda ül- kenin nüfusunun pek çok iç içe geçmiş yumaklardan oluşan ve bunîann her birinin istedikleri takdirde bir dereceye kadar kimliklerinin tanındıgı yeni top- lumsal veyasal bir düzenlemeyi gelistir- mek durumundadır. İlke, bu işi başa- nyta yaparsa daha güçlenmiş olarak çı- kacakör." Aklı başında herkesın ilk an- da kabul edebıleceği bir fikırden yola çıkmaktadır Henze. Kabul edilebilirfi- kirlerden yola çıkan Henze, kabul edil- mesi daha zor olana doğru geliştirmek- tedir senaryolannı. Henze, Küitlerin dılleri. kültürleri ve siyasi örgütleriyle farklı bir etnik grup olarak tanmması- nın ne getireceğinin farkındadır: "Kürtlerin farklı etnik bir grup ola- raK tanınması, ı urnıye cumnurıye- ! HENZE'NİN TEZİ - "Kürtierin farklı etnik bir grup olarak tanmması, Türkiye Cumhuriyeti'nL ülkedeki çok farklı etnik gruplann en aandan bir bölü- münün de kendi kimliklerinin tanmması isteklerine >ol açmasıyla karşı karşıya bırakacakür. Tehlike, aslmda, etnik yapısalcıuktadır" diyen Paul Henze, şu öneride bulunuyor: Federalizmin mutlaka etnik bir biçim alması gerekmez. Bölgelere göre federalizm çok daha esnek bir kavramdır. Prof. Ergün Aybars, yeni dünya düzeninin Atatürkçülük'le çelişkilerini değerlendirdi: Uniter devleti parçalamak ilk aşamaDizinın daha öncekı bölümlerinde görüşlerine yer verdiğimiz Prof. Dr. Ergün Aybars'a, bu kez yeni dünya düzeninde Atatürkçülük üzerine soru- lar soruyoruz. - Atatürkçülüğün yeni dünya düze- ni ileçanştığı belirtiliy or. Bu konuda si- zin görüşJerinld aiabilir miyiz? Aybars: Jkınci Dünya Savaşı sonra- sı dünyasının iki kutuplu denge poli- tikasının yerini, şimdilık tek merkez- Ii bir dünya görünümü aldı. Ancak bu bizi aldatmamalıdır. Çünkü dağılan So\yetler Birliği'nin bütün mirası Rusya'ya bırakıldı. Rusya yeniden yapılanma içın stratejik çekilme yapı- yor. Kızılordu hâlâ duruyor. Rusya Avrupa topraklarından. kendisi için çok pahalı olduğundan. karşılığında, Batfdan para ve arka bahçesinde ser- besti garantisi alarak çekildi. Türkiye, daha 1950'lerde bile Ata- türkçü modeli ile Ortadoğu'da örnek • Aybars: Baü'nın Doğu Anadolu'da büyük bir Ermenistan kurmaktan vazgeçtiğini sanmak yanılgısına düşmeyelim. Kürt kartı, görünüşü kurtarmak için kullanılan bir araçtır. Üniter devleti bu kartla parçalamayı başaranlar, sonraki aşamada Ermeni ve Rum kartını da gündeme getirebilirler. alınması halinde tehlikelı bir ülkeydi. Özellikle petrol ülkelerindeki şeyh- lik-emirlik düzeni, büyük güçlerin çı- karianna uygun bir modeldir. Ata- türkçü bir modelse emperyalizm için hep endişe kaynağı oldu. Bu sebeple Türkiye üzerinde oynanan oyunlar 1965-80 arasında da, 1980 sonrasın- da da biçimse! ve yöntem olarak fark- lı görünse de özde aynı oldu. 1965- 1980 döneminin komünistleri ve se- riatçılan. şimdilerin sözde demokrat- lan olarak yine Atatürkçülüğe saldı- nyorlar. İkincı cumhuriyetçilik, neo- Osmanlıcılık hareketlerinin Turgut Özal'ın ölümü ile hızını yitirmesi gözlemleniyor. Bakalım, Yeni De- mokrasi Hareketi ne kadar sürecek? - Federalizmin de bir çıkış yolu ola- rak görüldüğü, bazı >abancı uzman- larca belirtiliyor. Aslinda Türkiye'de de bu görüşü sa> unanlar var. Üniter- lik/federaltzm tartışması önemli mi- dir? Aybars: Türkiye'ye dıştan ve iç- ten demokrasi adına dayatmalardan daima kuşku duyduğumu belirtmek isterim. 19. yüzyılda Osmanlı devle- tine karşı Hıristiyan kartını oynayan Batı, biryandan dış borçlandırma yo- luyla Osmanlı devletinı mali iflasa sü- rükleyip Düyun-u Umumiye ile tutsak almıştı Batı Anadolu'yu Yunanis- tan'a, Doğu Anadolu'yu Ermenilere verme politikası (1878-1920) Sevr'e kadar aşama aşama ustaca oynandı. Bu oyunu bozan Atatürk oldu. Bugün Batı, geri kalmış veya gelişmekte olan ülkeler üzerinde insan haklan ve de- mokrasi kartını oynuyor. Haiti, de- mokrasi adına kurtanlıyor! Bosna- Hersek'te insanlar Müslüman olduk- lan için katlediliyorlar. Türkiye'de ise aynı Batı oyunlan sürüyor. Batı'nın E)oğu Anadolu'da büyük bir Ermenis- tan kurmaktan vazgeçtiğini sanmak yanılgısına düşmeyelim. Kürt kartı, görünüşü kurtarmak için kullanılan biraraçtır. Üniterdevleti bu kartla par- çalamayı başaranlar. sonraki aşamada Ermeni ve Rum kartını da gündeme getirebilirler. ti'ni. ülkedeki çok farklı etnik grupla- nn en azından bir bölümünün de ken- di kimliklerinin tanmması isteklerine yol açmasıyla karşı karşıya bırakacak- nr. Tehlike. aslinda, etnik yapısalcılıkta- dır. Devletin her örgütlenmesini etnik te- melde yapması. eski So\y etler \eya Yu- goslavya'daki gibi parçalanmışlık geti- rir. Bunlar kötü örneklerdir. Federaliz- min mutlaka etnik bir biçim alması ge- rekmez. Bölgelere göre federalizm çok daha esnek bir kavramdır." Federalizm bölünme getirir mi? "İç içegeçmiş yumaklardan" işe baş- layan Henze, sonunda üniter devletin bölünerek federalist bir yapıya geçil- mesini önererek bitirmeİctedir işi. Bu gelişmeyle. ülkenin bütünüyle parça- lanması yolunun açılacağından kaygı duyanlara, federalizın etnik kimlik üze- rine değil de bölgeler üzerine yapılan- dınlırsa, Yugoslavya ve eski Sovyetler Birliği 'ndeki gelişmelerin yaşanmaya- cağını söyleyerek yanıt vermektedir. Etniklik tabanında örgütlenme ile coğ- rafi-bölgesel tabanda federasyon üze- rinde durmakta yarar var. Henze eski Yueoslavya'dan söz ederken, ömeğin Bosna-Hersek, sadece Boşnaklann ya- şadığı bir federe birimmiş izlenimini veriyor. Oysa Bosna-Hersek de, diğer Yugoslavya federe birimleri de "etnik saflık" taşımıyordu.. Her coğrafi bö- lümlenme, belli bir etnik grubun ağır- lığı olsa bile başka unsurlann varlığını dışlamaz. Bu açıdan etnik temel üzerin- de bölümlenme ile cografı-bölgesel fe- derasyon arasında sahte bir zıtlık yara- tılmaktadır. Federasyon şeklinde her bölümlenme, hem federasyon içinde hem de diğer federasyonlann kendi iç- lerinde ve aralannda yeni çatışma odaklan yaratabilır Bu çatışma odak- lannın ortak paydalanndan biri de et- nik veya dinsel kimlikler olabilir. Bu açıdan, bölgesel federalizm gelirse Türkiye; eski Sovyetler ve Yugoslavya gibi olmaz izlenimini veren Henze, bu iddiasıyla inandıncı olamamaktadır. ABD stratejileri değigiyor 1940'lardan beri Türkiye'deki Kürt- leri unutmuş olan ABD ve Batı dünya- sı. 1980'lerin sonunda Kürt sorununu yeniden keşfetmeye başlamıştır 40 yıl- dan fazla bir süre, Kürt sorununun Ba- tı tarafından neden unurulduğu. soğuk savaş yıllanndaki stratejilerle ilgilidir. tkinci Dünya Savaşı'nı ızleyen 18 ay içindeki sosyalist rejımlerin yayılması, ABD'yi karşı politikalar geliştirmeye yöneltn'(**). 1947yılındaortayaahlan Truman Doktrini. Ruslann güneye doğru yayılmasını engellemek için "hür mületieri destekfcmeyi" amaçlı- yordu. Onu izleyen Marshall Planı da- ha çok Sovyetler'in Batı 'ya yönelik ge- nişlemesini engellemeye yönelikti. Gü- neydoğu Asya ve diğer ülkelerdçki sos- yalist devrimler, ABD'nin çevteleme politikasını geliştirmesine yol açtı. 1980'Iere yaklaşıldığında askeri stra- tejist Barry Rubin. Ortadoğu'da çahş- manın Sovyet ve Batı bloklan arasında olduğunu; ABD'nin bu bölgeye asker gönderme fikrine alışması gerektiğini savunarak Çevik Güç (Çekiç Güç'le kanştınlmamalı) oluşturulmasmı gün- deme getirdi.(***). Değişen ABD çıkarları ABD'nin yerel ayaklanmalan tehdit olarak kabul etmesiyle eşzamanlı ola- rak, Orta Avrupa dışında Sovyetler'in geçebileceği başka boşluklann olup ol- madığı incelenmeye başlandı. Doğu Anadolu, Sovyetler'e böyle bir boşluk sunuyordu. Bu saptamadan sonra Do- ğu Anadolu'da Çevik Kuvvet çerçeve- sinde yeni üsler kurulması fıkri ortaya atıldı ABD stratejistlennden Eliot Cohen, "Doğu Anadolu'daki üsler kâğıt üze- rinde Basra ile ilişkilendirilmemişse de, bir kriz anında büyük hizmetleri geçe- cek" diyordu. (*) Ghassan Salame, "islam and the West", Foreign Pohcy, Spring 1993, ss. 22-37. (**)Lany Webch. l AirPowerin Low and Midintensıty- Conjhct", ISSP, July 1992.(***J UJuk Güldemir, Çevik Kuvvet'in Gölgesinde: Türkive 1980- 1984, (tstanbul, Tekin Yayınlan), 1987. Yarın: Musul senaryoları POLTTIKAVEOTESI T.C. GAİPLİK İLANI MALATYA ASLÎYE 2. HUKUK HAKİMLİĞt'NDEN EsasNo: 1994 675 Davacı Bednye Yeşilgil tarafından hasımsız olarak mahkememizeaçılan tesbıtdavasında; Malatya Merkez Yeniköy köyü Cilt: 114/1, Sayfa1 69. Hane: I8'da nüfusa kayıtlı Abdullah ve Fatma'dan olma 20.9.1934 doğumlu Vahap Yeşilgil'in akıl hastası olduğu. bugüne kadar kendısinden hıçbır haber alınamadığı. bu nedenle yokluğuna karar verilmesı talep edılmiştir. Mahkememizce VI.Y.'nın 32. maddesi gereğınce duyuru yapılmasına karar venlmiştir. Yukanda açık kimlığı yazılı gaıp hakkmda bılgısi olanlann duyuru tarihinden itibaren 3 ay içerisinde mahkememızin 1994/675 esas sayılı dava dosyasma başvurmalan ılanen duyurulur. Basın: 7880 İLAN ÇAYIRLIKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas: 1993/28 Davacı hazine tarafından davahlar tmam Tosun ve arkadaşlan aleyhine Çayırlı ilçesi Ortaköy köyü hudutlan dahılınde bulunan 153 ada 34 nolu parsehn davasının yapılan açık duruşması sonunda; Dahilı davalı olan Emıne Aytekin, Nurettın Aytekin ve Hüseyın Tosun'un tüm araştırmalara rağmen açık adresi tesbit edilip, dava.dahilı dava ve duruşma günü tebliğ edilememiştır. 7201 sayılı teblıgatkanunununhükümlerine göre adresleri tesbit edıIemeyendahilidavalılarEmine Aytekin, Nurettin Aytekin ve Hüseyin Tosun'un duruşma günü olan 15.3.1995 günü saat 09.00'da duruşmada hazır bulunmalan, aksı takdirde duruşmaya yokluklannda devam olunacağı husu.su ilan oiunur. Bastrr 7S2S MEHMED KEMAL Başımrza Dünyayı Yıkar... Folklor, bana Halkevini çağnştınr. Halk Partisine bağlı yü- zü aşkın Halkevi ve halk ocağı vardı. Sonra da federas- yon gibi birbırlerine bağlıydılar. Her biri ya bir dergi çıka- rır, ya bir gazete. Bunlar düzenli olarak Ankara Halkevi 'ne gelirdi; meraklıları da ordan okurdu. Bunların içinde Emi- nönü, Ankara, Izmir, Adana halkevlerı önde gelirdi. Peyami Safa'nı babası rahmetlı Ismaii Safa'nın Darüş- şafaka içın "Ben saye-ı sakfındayetıştim bu binanın'üe- diği gibi bızler de Halkevi kftaplıklannda yetiştik. Burada- ki krtaplardan bilgi edindik. Okuduklanmız daha çok folk- lor ürünleriydi; bunlara "HaJkiyat" denirdi. Çok sonra "folk- lor" oldu. Folklardan tuttun da tiyatro, spor, gezi, kılıç (epe) gibi birçok dallarda çalışmalar yapılırdı. Köycülük kolu köyleri dolaşır, ağaçlandınr, sağlık yardımında bulunurdu. Çankınlı Talat Bey (sonradan milletvekili oldu) folklor üs- tüne konferanslar verirdi. Talat Bey, Çankınlı olduğu için konuşmalannda Çankın çok geçerdi. Folklor sözcüğünün karşılığı "Halkbilgisi"yd\. Halkiyat da denirdi. Liseyi bitirip de Dil ve Tarih-Coğrafya Fakülte- si'ne geldiğimizde karşımıza folklorcu olarak Pertev Na- ili Boratav çıktı, kürsüsü vardı. 1945'ten sonra bu kürsü- nün başına çok işler geldi. O yılların siyasal iktidan kürsü- yü darma dağın etti, hocalan da bir yana sürdü. Pertev Naili Boratav Hoca, Fransa'ya sığındı. Aradan yıllar geçtikten sonra (bugünlerde) görüyorum "Folklor/Edebiyat" diye "halk bilım, etnoloji, antropoloji ve edebiyat" diye yeni bir dergı çıkıyor (Meşrutiyet Cad. 17/22 Kızılay-Ankara). Yeni bir kitap var. Sennur Sezer ve Adnan Özyalçıner çıkardılar. "Istanbul'un Taşı Toprağı Altın." AJtın Kitabevi Yayınlan'ndan. Kitap folklorik... Eski Istanbul'un yaşayan folklorunu anlatıyorlar. Istanbul kocaman bir metropol, sanayileşmiş bir kent. Burada kırsal yaşamın folkloaı aran- maz, aransa da bulunmaz. Her şey kentleşme sürecinde erir. Göçlerle gelen gecekondu hemen kentleşmeye dö- nüşüyor. Istanbul, her kültürle yoğrulmuştur. Kentleşme sürecine girmiştir. Folklor kitaplaşmıştır, sözlü olmaktan çıkmıştır. Geriye öykü olarak Bektaşi, Incili Çavuş, Bekri Mus- tafafıkralan kalmıştır. Istanbul'u sallayan depreme uygun bir Bektaşi fıkrası... Yoksul Bektaşi hamama gider. Yunar yıkanır. Çıkarken elini cebine atar, bakar ki metelık yok. Paralan akşamki vur patlasın eğlencesindeyemış, bitirmiştir. Paralara mey- hanede tükenmiştır. Hamamcıya ne verecektir? Aklına Tanrı gelir, iki elini göğe açar yalvarmaya başlar: "Ulu Tannm ya bana birkaç kunış gönderya da şu ha- mamı, hamamcının başına yık!.." Bektaşi, bu duayı okumaya kalmaz kubbe yerfe bir olur. Tannnın mı iyi gününe gelmiştır, Bektaşi'nin mi duası ka- bul olunmuştur! Hamamın kubbesı çöker. Hamamdakıler dışarı fıriarlar, herkes kaçışır. Bektaşi de para vermekten kurtulur. Deprem etkısini göstermiştir. Oradan biraz uzaklaşırlar, bir dilenciye rastlartar. Dilen- ci, "Ne olur Tannm bana bir altın ver, benim için çok ge- reği var" diye yakarmaktadır. Bektaşi hemen dilencinin omuzuna vurur. "Sakın ha" der. "Demin ben birkaç kuruş istedim ha- mamın kubbesini indirdi. Şimdi sen bir alttn istiyorsun dünyayı başımıza yıkar." BULMACA SOLDANSAĞA: 1/ Görüntü üzerine par- lak düzeyler yardımıy- la lazer ışını yansıtarak üç boyutlu resim elde etme yöntemi. 2/ Atıl- gan, gözü pek... Ço- cuk. 3/ Spor karşılaş- ması... Bir zinciri oluş- turan halkalardan her biri. 4/ tnsanı istenme- yen seçeneklerden biri- ni izlemeye zorlayan durum... Parola. 5/ Bir meyve... Istenilen nite- likleri taşıyan. 6/ Yapı- sma girdiği sözcüğe olumsuz an- lam katan bir önek... Ağızdaki kokulan gidennek için çiğnenen baharU birmadde. II Kütahya'nın bir ilçesi... Bir haber ajansının simgesi. 8/Kâğıt ya da madeni para üzenndekı kafa resmi... Bir hayvan. 9/ Başı- boş gezen hay- van sürüsü... Parçalann birleşti- rilmesiyle çeşitli şekillerin elde edildiğı bir oyuncak. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ailedekı yaşlı ve saygın kadınlara verilen unvan. 2/ Taş ya da maden çıkan lan yer... Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklan ile kokulandınlmış acımtırak bir içki. 3/ Atmaca. doğan... Ka- badayı. 4/ Müstahkem yer... Bir tür esnek örgü. 5/ Bir tür baş,- lık. 61 Sakağı da denilen ölümcül bir hayvan hastalığı... Ulaş- mış, erişmiş. II "- - - ehline derman sordum âlemd&'Ne Efla- tun bilir ne Lokman yazar" (Dertli)... Bir peygamber. 8/ Dev- let gelir ve giderlerini yöneten kuruluş... Gümüşün simgesi. 9/ Küçük ispirto ocağı. T.C. İLAN İZMİR 7. SULH HUKUK MAHKEMESİ 1994 961 1994/1671 Davacı Memduha (Gürer) Üstünkaya vekili Av. Emın Canbolat tarafindan, davalı Mehmet Tabak aleyhine açılan ıpoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda; Davanm kabulü ile: Balçova sayfa 3574 ada 380. 46 parsel 5 katlı kargir apartman vasıflı, tapu kaydında mevcut ipotek alacaklısı Ismaıl Hakkı oğlu Mehmet Tabak olan 1. derecede, 1. sıradaki Mehmet Tabak lehine olan ipotek bedelı mahkememiz veznesıne depo edihnış obnakla, bahıs konusu 8.3.1967 tarih, 1554 yevmiye nolu ipotek akit tablosundakı Ismaıl Hakkı oğlu Mehmet Tabak lehine olan ıpoteğın kaldırılmasına, hüküm kesinleştiğinde mahkeme veznesınde depo edilen 50.000 TL. ipotek bedelinin ipotek hakkı sahibi lsmail Hakkı oglu Mehmet Tabak'a ödenmesine. yapılan masraflann davacı üzennde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekılının yüzüne, dav'alının yokluğunda 13.12.1994 tarihınde karar verilraiş olmakla. davalı Mehmet Tabak'm adresi tesbit edılemedığınden, gazete ılanı ile kararın tebligine karar venlmiş, karar teblıği yerine kaim olmak üzere ılanen teblıği oiunur. 17.1.1995. Basın: 8148 Nüfus hüvıyet cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. TÜBA AKTAŞ Süriicü belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. ZEYNEP CANAKDtLEK CENGİZ MESUDİYELİNİN Meksan Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile ve iştirakleriyle ilişiği kesilmiştir. 3. Şahıslara duyurulur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle